Sinemada Duru ve Şiirsel İfadenin Ustası Nuri Bilge Ceylan - Genç Gelişim Kişisel Gelişim



Benzer belgeler
ANTALYA ALTIN PORTAKAL'DA JÜRİ HEYECANI!

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

BABA NERDESİN KAYBOLDUM

Seyfi Teoman Kısa film çekmeyi düşünmüyorum, çünkü maliyeti çok yüksek, geri dönüşü yok.

TEST: Nasıl Daha Verimli Öğrendiğinizi Biliyor musunuz?

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

SİNOPSİS. Fragmanın Youtube Fragmanı: Fragmanın İndirme Linki:

Genç Yazar Muhammed Akbulut Edebiyat alanında popüler olmaktan ziyade gençlere örnek olmak isterim.

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

25 NİSAN DA SİNEMALARDA

ÖLÜMCÜL OYUNCAKLAR KEMİKLER ŞEHRİ MORTAL INSTRUMENTS CITY OF BONES 30 AĞUSTOS TA SİNEMALARDA!

BİR ACAYİP SOYGUN ADANA İŞİ. - Basın Toplantısı Haber Küpürleri Ocak 2015 Adana Hilton Otel

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

manzaraadalar.com.tr

MATBAACILIK OYUNCAĞI

İki yaka birleşiyor. ve İstanbul'un iki yakasını birbirine. içine de ray döşendi. olan 13.5 kilometrelik. Programa göre,

Yönetmen: Cate Shortland Oyuncular: Saskia Rosendahl, Kai-Peter Malina Senaryo: Cate Shortland, Robin Mukherjee Görüntü Yönetmeni: Adam Arkapaw

Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar hangi okullarda okudunuz?

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

SORU-Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz bugüne kadar?

Bir taraf mutsuzsa mesele kapanmaz

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder..

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

BASIN SPONSORLUĞU DOSYASI

Yönetmen VIJAY KRISHNA ACHARYA. Yapımcılar ADITYA CHOPRA. Türü Aksiyon. Oyuncular AAMIR KHAN KATRINA KAIF TABRETT BETHELL

LOJISTIK SEKTÖRÜNÜN PÜF NOKTALARI ANLATILDI

EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ

Vizyon Tarihi: 12 Temmuz 2013 Yönetmen: Shawn Levy Oyuncular: Vince Vaughn, Owen Wilson, Rose Byrne, Max Minghella, Will Ferrel Yapımcı: Shawn Levy,

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ NE HOŞGELDİNİZ

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT

Yapabileceğim en iyi iş bu. Dünyanın pek çok farklı yerinden filmleri Avustralya da yaşayanların izleyebilmesini sağlayabilmek benim tutkum.

Jamie Foxx J

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

İBRAHİM DEMİREL FOTOĞRAF DİLİNDE BİR SÖYLEŞİ. asosöyleşi

ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ BENİM GELECEĞİM OLDU. Sayın Yurduseven öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Sevgi evlerinde kalan kardeşlerimize konser düzenledik. Huzurevi ziyaretlerimiz ara sıra oluyor,gönül Köprüsü diye bir proje de yer alıyoruz.

ISSN FRIM. kültür - sanat - güncel yaşam. Ferzan Özpetek

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu.

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI

Kitabı mı Çıkmış, Dizisi mi?

Fotoğraf Sevdalısı Bir Doktor:

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi

KOMEDİ TRAJEDİ ...VE AŞK...VE İHTİRAS...VE SAVAŞ BİRAZ SENİN HİKÂYEN GİBİ... GERÇEK AŞK İÇİN HİÇ BEDEL ÖDEDİN Mİ?

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER

KIRILL ISTOMIN in. renkli dünyası ve DEKO TASARIM

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (19 Aralık Şubat 2017)

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Dönem DENEME TESTİ (Mart 2009)

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Panzehir 9 Mayıs ta Sinemalarda - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

İLHAM VEREN KONUŞMACILAR ALEM-İ İŞ İLE HERKES BİRBİRİNİ DAHA İYİ ANLAYACAK!

KAMU VE ÖZEL HASTANELERDE YÖNETİM LABİRENTİ ANKETİ

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

yolun başında Belgesel Basın Bülteni

ENSAR VAKFI EĞİTİM PLATFORMU (EVEP) SEMİNER ATÖLYESİ ITESTPLUS EĞİTİM PLATFORMU - IT+# !!!!!!!!!!! TEOG - YGS-LYS NEDİR?GS-LYS Nedİr?

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Uluslararası İzmir Film Festivali ilk kez 1990 yılında düzenlenmeye başladı. 11 kez düzenlenen Festivale 2000 yılında ara verildi.

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

BODRUM DA GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR

Vizyon Tarihi: 25 Aralık 2015 Yönetmen: Yorgos Lanthimos Oyuncular: Colin Farrell, Rachel Weisz, Léa Seydoux, Ben Whishaw, John C.

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

BİRLİKTE YAŞAMA(KASIM-ARALIK)

Daha fazlası için. Daha iyisini istemek doğamızda var. Kendimiz ve sevdiklerimiz için daha fazlasını sunabilmek

Vural ÇAVUŞOĞLU YÖNETMEN VURAL ÇAVUŞOĞLU

YÖNETMEN, SENARİST, YAPIMCI DERVİŞ ZAİM İN ÖZGEÇMİŞİ

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Üniversite Üzerine. Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken

Elektrik, Plastik Cerrahi ve Prometheus: İlk BK Romanı Frankenstein 18 Ocak2014. Ütopyadan Distopyaya, Totalitarizm ve Anksiyete 25 Ocak 2014

SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi

İLERİ DÜZEY SENARYO YAZARLIĞI SERTİFİKA PROGRAMI

Turkiye' ye dönmeden önce üniversiteyi kazandığımı öğrenmistim. Hayatımın en mutlu haberini de orada almıştım.

Portakal'a 'Türkiye sineması' damga vurdu!

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

4. ULUSLARARASI VAN GÖLÜ FİLM FESTİVALİ

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

Özel gereksinimli çocuklar

Kırkayak Kültür - Sinema Atölyesi Çarşamba gösterimleri Nisan ayı programı açıklandı. Balkan Sineması

OCAK AYI BÜLTENİ ŞEKİL KAVRAMI TEMA ÇALIŞMALARIMIZ KAVRAMLAR RENK KAVRAMI SAYI KAVRAMI SES KAVRAMI ÖZEL BİLGİ İLKÖĞRETİM OKULU 6 YAŞ ANASINIFI

KASIM-OCAK ATÖLYE PROGRAMI

DIRIM. kültür - sanat - güncel yaşam ISSN Monet

Yönetmen / İnci Balabanoğlu Ahıska Senaryo / Özgür Ağaoğlu TERRA FİLMCİLİK

Beyni geliştirmek ve zekâmızı parlatmak mümkün. Beyin, yeni bilgiler ve beyin faaliyetleri ile gelişir ve büyür.

Festivalin Tarihçesi

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Türkiye sinemasının en tecrübeli ve alanında en yetkin isimlerinden

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

ÖZLÜCE ORTAOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI TÜBİTAK 4006 BİLİM FUARI PROJESİ İNEBOLU GENELİ ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ OKUMA ALIŞKANLIĞI ANKETİ

İHTİŞAMLI BİR SATIŞ OFİSİNE DAVETLİSİNİZ

Benim görevime gelince, festivalin programlama direktörüyüm. Dokuz yıldır festivalde çalışıyorum. Artistik direktör Cameron Bailey ile beraber

BELGESEL FİLM YARIŞMASI YÖNETMELİK. TUFFEST Trabzon Uluslararası Film Festivali Ağustos 2017 tarihlerinde yapılacaktır.

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Transkript:

"Sinemayı seçtim çünkü yapmayı daha fazla istediğim bir şey yoktu. Üniversitede elektrik mühendisliği okudum, ancak bu işin bana göre olmadığını hissettim. Elektrik mühendisi olarak çalışamazdım. Aynı zamanda fotoğrafçıydım, ancak hayatta ne yapmak istediğimi tam olarak açıklayamıyordum. Bu nedenle karar vermek için yolculuğa çıktım. O dönemlerde Batı'da yaşamak istemiştim, Londra'ya gittim. Burada 6 ay kaldım, garson olarak çalıştım. Bu arada ne yapmak istediğimi sorguluyordum. Bir cevap bulmalıydım. Boş vakitlerimde kitapçılara gidip farklı konularda okumalar yapmaya başladım... Özlem Kocukeli ozlem@gencgelisim.com 1959'da İstanbul'da dünyaya gelen Nuri Bilge Ceylan, iki yaşında gittiği memleketi Çanakkale'de 10 yaşına kadar kaldı. İstanbul'a geldikten sonra akrabalarını sık sık ziyaret etti. Bu nedenle oradaki yaşam ve insanları çok iyi tanıyor. Ruhu hem şehir hayatının hem de kasaba hayatının kazıdığı izlerle dolu Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünü bitirdi. Ancak bu meslek ona göre değildi. 80'lerin ortasında Londra'da yalnız yaşadığı dönemde tutuldu sinemaya. Garsonluk 1 / 5

yaparak para kazanıyor, kitapçıları geziyor, sinemaya gidiyor ve elbette burada Tarkovsky'i keşfediyordu. Oldukça mutsuz bir dönemdi onun için. Londra'dan ayrıldı ve Himalayalara gitti. Bakalım bundan sonra neler olacaktı. Nuri Bilge Ceylan'ın dilinden dinleyelim: Budist Tapınağında Gelen İlham ve Askerlikte Başlayan Yönetmenlik Tutkusu "Sinemayı seçtim çünkü yapmayı daha fazla istediğim bir şey yoktu. Üniversitede elektrik mühendisliği okudum, ancak bu işin bana göre olmadığını hissettim. Elektrik mühendisi olarak çalışamazdım. Aynı zamanda fotoğrafçıydım, ancak hayatta ne yapmak istediğimi tam olarak açıklayamıyordum. Bu nedenle karar vermek için yolculuğa çıktım. O dönemlerde Batı'da yaşamak istemiştim, Londra'ya gittim. Burada 6 ay kaldım, garson olarak çalıştım. Bu arada ne yapmak istediğimi sorguluyordum. Bir cevap bulmalıydım. Boş vakitlerimde kitapçılara gidip farklı konularda okumalar yapmaya başladım. Çok yalnızdım ve her gün sinemaya gidiyordum. Bu süre zarfında yaşamak istediğim yerin Batı olmadığını anladım. Bir gün kitapçıda Himalayalarla ilgili bir kitap buldum ve cevabın belki de orada olacağını düşündüm. Bir sonraki durağım Nepal'di. Nepal'de geçirdiğim ilk birkaç ay sonunda bir Budist tapınağında oturup dağlara bakarken ülkemi çok özlediği fark ettim. Yaklaşık bir yıldır doğduğum topraklardan uzaktaydım ve askerliğimi de yapmamıştım. Hayatta ne yapacağıma dair bir karar vermeyi erteleyip askerlik görevimi yerine getirmek üzere ülkeme dönebilirdim. Bu beni oldukça heveslendirmişti. Bence insanın bir otoriteye ihtiyacı var, özgür olmak zor iş. Askerlik gibi bir zorunluluk o an benim için harika bir dayanaktı. Okuldayken toplumdan oldukça uzak bir hayatım vardı, askerde ise Türkiye'nin dört bir yanından farklı insanlarla tanışma imkanım oldu. Bu deneyim, içimde ülkemin insanlarına karşı bir aşk yarattı. Askerde de okumayı sürdürdüm. Polanski'nin otobiyografik romanı, içimde bir şimşek çakmasını sağladı. Yoksul bir mahallede başlayan ve muhteşem bir şekilde değişen bir hayat Ben de film çekebilirdim. Sinematografinin teknik yönünü anlatan kitaplar okumaya başladım. Bir yönetmen olmaya karar vermiştim. Askerlik sonrasında yeniden Londra'ya gittim, bu kez film okulunda eğitim almak için Ancak çok pahalıydı ve Türkiye'ye dönüp iki yıl çalışarak para kazanmam gerekti. İngiltere'ye ilk gelişimden o yana 10 yıl geçmişti ve her şeye yeniden başlamak oldukça zor olacaktı." Koza'dan Üç Maymun'a Filmleri ve Ödülleri Mimar Sinan Üniversitesi'nde iki yıl sinema eğitimi gördü Nuri Bilge Ceylan. 1980'lerde kimi portfolyoları Gergedan gibi dönemin nitelikli kültür ve sanat dergilerinde yayınlanan Ceylan, yaptığı filmlerin yönetmenliğini, senaristliğini ve yapımcılığını üstlendi. Sinemaya Koza adlı kısa filmiyle adımını atan Ceylan bu filmiyle, Cannes Film Festivali'nin ilgili bölümüne katılma başarısını gösterdi. 1997'de ilk uzun metrajlı filmi olan ve başta Berlin Film Festivali olmak 2 / 5

üzere pek çok dünya festivalinde gösterilen üç bölümlü, otobiyografik ve pastoral Kasaba filmini, 1999 yılında da bir meta-film olan ve ilk iki filmdeki otobiyografik temayı sürdüren ve büyük başarı kazanan Mayıs Sıkıntısı'nı çekti. Film, Berlin Film Festivali'nin yarışmalı bölümünde gösterilmişti. 56. Cannes Film Festivali'nde yarışan ve favori filmler arasında gösterilen Nuri Bilge Ceylan'ın 2002 yapımlı dram filmi Uzak, Altın Palmiye'den sonra festivalin ikinci önemli ödülü olan 'Büyük Jüri Ödülü'nü ('Grand Prix') aldı. Filmde yalnız ve yabancılaşmış iki kuzeni oynayan filmin başrol oyuncuları Muzaffer Özdemir ve bir trafik kazasında ölen Mehmet Emin Toprak da 'En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü paylaşarak Türk sinema tarihinin en parlak başarılarından birine imza attılar. Ceylan'ın dördüncü uzun metrajı İklimler, 2006 Cannes Film Festivali'nin yarışmalı bölümüne kabul edildi. Son olarak 2008 Cannes Film Festivali'nde Üç Maymun filmiyle "En İyi Yönetmen Ödülü"nü aldı. Anlatımdaki Basitlik ve Karakterlerdeki Gerçeklik Nuri Bilge Ceylan, karakterlerindeki evrenselliği çeşitli yollarla sağlıyor. Öncelikle, sessiz ve belli belirsiz bir yöntemle büyük soruyu ortaya koyuyor: "Hayatlarımızla ne yapıyoruz? Geçmiş, şimdiyi ve geleceği nasıl ve neden etkiliyor? İhtiyaç ve isteklerimizi gerçekliğin hayal kırıklıklarıyla barıştırmayı ve uzlaştırmayı nasıl başarıyoruz? Dünya hızla değişirken ve insanlar daima sahip olduklarının daha iyisini elde etme çabası içindeyken ailemizle ve arkadaşlarımızla ilişkilerimiz nasıl bir boyut kazanıyor?" Bu soruların peşinden, Nuri Bilge Ceylan'ın çağdaşlarından ziyade sanatsal başyapıtların yönetmenleriyle daha çok benzer yanlarının bulunduğunu görüyoruz. Bunu, hikaye ederken kullandığı basitlik ve ayrıntılara odaklanışıyla başarıyor. Film içinde çınlayan öyküler, yönetmenin kendi deneyimlerini ve yaşantısını aktarıyor. Yaşamından esinlendiği hikayeleri kendi yazıyor, kendi yönetiyor Nuri Bilge Ceylan. Karakterler oldukça sağlam, çünkü Nuri Bilge'de hepsinden bir parça var. Karakterlerin çevresi, gezip dolaştıkları yerler, takıldıkları mekanlar, tercihleri, özlemleri aynı zamanda Nuri Bilge Ceylan'ın zaten. Bu karakterleri ve olayları bize öyle aktarıyor ki, onları çok yakından tanıdığımızı hissediyoruz. Şiirsel Anlatım, Mevsimin Renkleri ve Ayrıntılarda Saklı Mizah Nuri Bilge Ceylan'ı "gerçekçi" olarak tanımlamak yetersiz olur. Samimiyeti ve sanatsallığını inandırıcı bir zemine oturtan güçlü içtenliği yanında Nuri Bilge'nin filmleri şiirsel bir altyapıya sahip. Anlatım ve görsel stil açısında empresyonist olarak tanımlayabileceğimiz filmlerinde ince metaforlara, tekrarlara, kafiyelere, ritmik esnekliğe önem veriyor. Mevsimlerle, ses ve ışıktaki değişimlerle gelen zaman ve mekan algısına ve bunun insan ruhu üzerindeki etkilerine karşı oldukça duyarlı. Filmlerindeki mizah da gözlerden kaçmıyor. Biraz dikkat ederseniz, karanlık sahneler, kimi zaman anlamsız ve ruhsuzca duran karakterler, absürdlükler içinde sizi gülümsetecek detaylar saklı. Sinema Ruhunu Nasıl Etkiledi? "Sinemayla ruhum huzura kavuştu diyebilirim. Tıpkı bir terapi gibi Karanlık ve kötü yönlerini filmdeki karaktere aktarıyorsun ve böylece onlardan kurtulmanın bir yolunu bulmuş 3 / 5

oluyorsun ya da en azından bu özelliklerini kontrol etmeyi öğreniyorsun." Filmlerindeki Mizah ve Çehov Etkisi "Filmlerimde analitik bir yol izlememeye çalışıyorum, ancak pek çok trajik olayın içindeki mizahı gözardı edemiyorum. Bence mizah, trajedinin kardeşidir. Mizahla birleştirilen trajedi daha inandırıcı ve ikna edicidir. Çehov'u çok severim, belki de böyle düşünmemi sağlayan Çehov'a olan düşkünlüğüm. Eğer Çehov'u çok fazla okursanız, yaşama onun baktığı gibi bakmaya başlarsınız. Sanırım onun etkisiyle ben de trajik olan bir şeyde eğlenceli bir yan görürüm. Yaşamı katlanılır kılan da bu belki." Yalnızlık Temasına Neden Bu Kadar Önem Veriyor? "Gençliğim yalnızlığın karanlık zindanlarında geçti sayılır. Ama insanın toplumdaki yalnızlığı kadar evrendeki yalnızlığı da beni ilgilendiriyor. Bu nedenle insanın varoluşunu kozmik bir boyutla da ilişkilendirebilmeyi isterim. Belki bu nedenle hayvanlarla insanların ortak bir kadere sahip olduğunu hissettirmeyi deneyen detaylar koymaya çalışıyorum biraz. Sosyal meseleler doğrudan ilgimi çekmiyor. Güncellik de öyle Zamanın acımasız geçiciliği karşısında hissedilen bir tür eziklik duygusu kendisini dayatıyor. Dünyaya uçaktan bakınca, bizi ezen, üzen bir sürü mesele ufalır da, insanı garip bir duygu kaplar ya, sanki her şey başka bir bütüne bağlıymış gibi bir şey. Sanki tüm bunlardan, tüm yaşananlardan çok daha hayati, çok daha başat bir şeyler varmış gibi... Sanırım, bende bu tür duyguların normalden fazla oluşu, beni ideolojik, güncel ya da zamana bağlı meselelerden biraz uzak tutuyor." Hangi Sanat Dalı Ruhunda Daha Baskın? "Tüm sanatları kullanarak size önemli geleni ifade edebilirsiniz. Ama bazı sanatların ifade potansiyelinin daha fazla olabileceğini de kabul etmek lazım. Bana göre edebiyat, içlerinde en güçlü olanı. İnsan ruhunun derinliklerine en fazla nüfuz etme kabiliyetine sahip olanı. Sinemanın yarattığı en büyük eserlerle en büyük romanları karşılaştırdığımda sinemanın henüz o derinliğe ulaşamadığını düşünüyorum. Beni en çok etkileyen film ile en çok etkileyen romanın ruhumdaki etkilerini karşılaştırdığımda da aynı şeyi görüyorum. Sinema henüz bir Dostoyevski çıkarabilmiş değil. 4 / 5

Filmlerinde Neden Akrabalarına Rol Veriyor? Nuri Bilge Ceylan için küçük olan güzeldir. Bu nedenle oyuncu kadrosu mümkün olduğunca az sayıda kişiden oluşuyor. Oyuncuları ailesinden ve akrabaları arasından seçiyor. Kendisinden hiç de farklı olmayan kişileri anlatıyor. "İlk kısa filmimde babam ve annem rol almıştı; çünkü profesyonellerle çalışmak beni korkutmuştu. Oyunculara karşı rahat ve açık olmalıydım. Bu ilk denemede onlarla çalışmak hoşuma gitti ve devam ettim. Amatörlerle çalışmam kendime güvenmeyişimle başladı, ancak daha sonra bu hoşuma gitti ve sürdürdüm." 5 / 5