Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi - 2 Çarşamba, 22 Temmuz :56

Benzer belgeler
İmam Muhammed Zâhid el-kevserî (K.s.) Pazartesi, 07 Eylül :09

Sultanım, müsaade buyurun, ben İstanbul'un çevresini dolaşıp, mevcut suları bir inceleyeyim!.

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

USUL/FIKIH TARTIŞMALARI

AYRILMAMAK ÜZERE İNKIYAD ETMEK.

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

tellidetay.wordpress.com

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok

Asr-ı Saadette İçtihat

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

ALİ HİMMET BERKÎ SEMPOZYUMU KASIM Hukuk Fakültesi Konferans Salonu, Kampüs / ANTALYA. Düzenleyenler

İnsanın zihin altına yerleşmiş olan not defteri..gördüğü,duyduğu hatta hissettiği şeylerin depolama sistemi

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir? Dinin Çeşitleri İslâm Dini nin Bazı Özellikleri...

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

İLİM HALKALARI PROJESİ

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı)

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

OSMANLI ARAŞTIRMALARI XXV

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Koca Mustafa Reşid Paşa

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17

Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf

Tartışmalı İlmî Toplantı PROGRAM - DAVETİYE ARALIK 2013

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Kazanım: : Vatanımız için mücadele eden insanların fedakarlıklarını öğrenerek vatanseverlik duygusunu artırır.

Goldziher. Goldziher ve Hadis. Hadis. Hüseyin AKGÜN. Hüseyin AKGÜN Goldziher ve Hadis. Hüseyin AKGÜN

BEDÎÜZZAMAN HAZRETLERİNİN İSİM VE ÜNVANLARI

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

MehMet Kaan Çalen, tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı yılında Trakya

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

HAT SANATINDAN ENSTANTANELER İSMEK HÜSN-İ HAT HOCALARI KARMA SERGİSİ

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz

Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik)

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية

BİR ARAYA GETİRİR YENİ TÜRKİYE NİN YENİ GAZETESİ

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

DİYANET İLMİ DERGi 32. CİLT TOPLU FİHRİSTİ (1996)

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ

Dini Yayınlar Fuarında Çıkacak Yeni Kitaplar 2

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

Tufan Buzpmar H ÍL A FE T

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz? Nerelerde çalıştınız bugüne kadar?

Bundan kırk, elli sene önce ülkemizde böyle bir kötülük yoktu. Sonra iyi yetişmemiş icazetsiz kişiler kafa karıştırıcı, tahripkâr bir çığır açtılar.

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Bölge Uzmanı Nihai Form

VEFEYÂT. Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin

KAYI KİRAZ HATIRALARI

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

Başbakan Sayın Binali YILDIRIM KANAAT ÖNDERLERİ VE STK İLE BULUŞMASI KAYSERİ

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Yard.Doç. Aralık 2000 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. Doktora Ekim 1998 M.Ü.S.B. E. Temel İslam Bilimleri Hadis Anabilim Dalı

Almanya da ve Türkiye de Yafll l k ve Yafll lara Bak fl Güncel Durum, Sosyal ve Felsefi Tan mlar

Ortodoks kilisesinin elinde Muhammed in resmi var mı?

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Hacı YILMAZ

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ!

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı.

- Sorma, şişenin üzerinde iyice çalkalayın yazıyormuş, ben fark etmemişim

Eşhedü en lâ iâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh.

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

SAHABE2 İSLÂM MEDENİYETİNİN KURUCU NESLİ PROGRAM - DAVETİYE NİSAN SAHABE VE RİVAYET İLİMLERİ- TARTIŞMALI İLMÎ TOPLANTI

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

2. Enver Paşa. 3. Rıza Tevfik Bölükbaşı

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

Değerli büyüğümüz Merhum Fatma ÖZTÜRK ün ruhunun şad olması duygu ve dileklerimizle Lisans Yayıncılık

Transkript:

1924 te dersiamlık maaşı kesilen, vatandaşlıktan çıkarılan, vatanından uzakta gurbet acısını içine akıtan Mustafa Sabri Efendi ve ailesi 1928 de Mısır a yerleşir. Zorunlu gurbet bir istihdam- ı ilâhidir elbette. Allah-u Teala; Osmanlı medreselerinin son döneminde yetiştirdiği iki büyük alimi Mısır a sevk etmişti ; Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi ve Şeyhülislam Vekili Düzce li Zahidül Kevserî. Asrın başında İslâm Âleminin iki ilim merkezinden biri olan İstanbul da medreseler kapatılmış, hocalar büyük takip ve baskı altına alınmıştı. İkinci ilim merkezi olan Mısır ve Ezher ise Batı dan gelen fikri akımların öncüleri Kâsım Emîn, Muham-med Ferîd Vecdî, Muhammed Mustafa el-merâgi, Muhammed Hüseyin Heykel, Ali Abdürrâzık gibi isimlerin etkisi altındaydı. Tüm İslâm Âleminin gözbebeği hükmündeki Ezher in itikadî açıdan tahribinin ümmeti çok zor duruma düşüreceği aşikardı. Dinin Sahibi iki büyük âlimi Mısır da istihdam ederek Ehl-i Sünnet itikâdını muhafaza ettirdi. Bu ümmetin her muhacirinin yaşadığı sıkıntıları Mustafa Sabri Efendi Hocamız ve ailesi de yaşamıştır. Parasızlık en büyük sıkıntılarıdır. Mısır da doğru düzgün tanıdığı olmayan, yaşı bir hayli ilerlemiş olan Hocaefendi ve ailesinin geçimini oğlu İbrahim Sabri Bey üstlenir. Üstlenir üstlenmesine de kendisi de babası gibi âlimdir. Şâirdir, ediptir. Nâzenin bir ruha sahip bu insan kurak Mısır da ne iş yapabilir ki? Mecburen bir Ermeni nin yanına çırak girer. Ayakkabı tamir etmektedir artık. İbrahim Sabri Efendi ayakkabıcıda bir gün falçeteyi eline kaçırır. Artık ömrü 1 / 7

boyunca o acı günlerin izini elinde taşıyacaktır. İbrahim Sabri Efendinin aldığı üç beş kuruş para ile evde tencere, pardon, çaydanlık(!) kaynayacaktır. Yanlış yazmadım efendim, tencereleri yoktur, parasızlıktan da alamazlar. İbrahim Sabri Bey in ifadesiyle önce çaydanlıkta kuru fasulye pişirip yerler sonra çaydanlığı yıkayıp çay demlerler. Hey gidi Osmanlı hey. İstanbul daki gayrimüslimlerin ya iman etmeleri ya da İstanbul dışına sürgün edilmeleri için ferman çıkaran Yavuz Sultan Selim e kafa tutan, sinirinden âsâsını yere vuran Zembilli Ali Cemâli Efendi nin varisi Şeyhülislam açlıkla karşı karşıya kalır. Üstelik kendi yurdundan uzakta. Mustafa Sabri Efendi nin çevresinde bir halka oluşmaya başlar. Nezaketin ve hilmin zirvesindeki Şeyhülislam ın zorunlu gurbet arkadaşları vardır ; Mehmed Akif Esoy, İhsan Efendi, Düzceli Mehmed Zâhid Efendi Hazretleri. (İhsan Efendi Hocamızın oğlu bugün İslam Konferansı Teşkilatı Başkanı Ekmeleddin İhsanoğlu dur). Tabii okuma ve okutma faaliyetlerine de devam eder. Türkiye den binbir zorlukla gelen talebelere sahip çıkmaya çalışır. Üstad Ali Ulvi Kurucu, Ali Yakup Cenkciler Hocaefendi, Emin Saraç Efendi Hocamız, Prof. Ali Özek en başta akla gelen Mısır dönemi talebeleridir. Türkiye döneminden en meşhur talebesi ise Sahihi Buhari yi şerh etme şerefine nail olmuş İsmail Kâmil Miras Hocamızdır. Mustafa Sabri Efendi nin Mısır dönemi ilim çalışmaları Ehl-i Sünnet akidesinin muhafazası, İslam toplumunun dış etkilerden muhafaza faaliyetleri açısından hocaefendinin en velud dönemi olmuştur. Oryantalistlerin açtığı kapıdan geçen onlarca Mısırlı, sahih akideyi bozmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. İstanbul da iken İttihad ve Terakki içindeki zındıka komiteleri ile siyaseten mücadele eden Hocaefendi, Mısır da İttihadcılar ile aynı kaynaktan beslenen yerli müşteşrikler ile ilmi açıdan mücadele ederdi. Hocaefendi nin Mısır dönemi eserlerinin tamamına yakını reddiye türünden çalışmalardır. Doktor Muhammed Hüseyin Heykel; Efendimiz (sav) in mucizelerini inkar eden, hadis ve siyer kitaplarını töhmet altında bırakan, Ehl-i Sünnet alimlerini galiz ifadeler ile yeren Hayatü Muhammed isimli kitabını neşreder. Ezher alimleri bu kitaba cevap vermekte zorlanınca 2 / 7

Hocaefendi ye gelirler. Hocaefendi bu kitaba reddiye olarak bir makale kaleme alır ama baskılar neticesinde makale dergilerde yayınlanmaz. Bunun üzerine Hocaefendi oturur, müstakil bir kitap yazar. Ancak gene işin içine maddiyat girmiştir. Bunun üzerine talebeleri kitabın baskı masrafları için gazetelere ilan verip halktan para toplarlar. İhvan-ı Müslimin teşkilatının kurucusu Hasan el-benna da kitabın baskı masraflarına ortak olur. Bugün İhvan teşkilatı farklı bir portre çizse de, banisi Hasan el- Benna Ehl-i Sünnet bir isimdir ve aynı zamanda Şazeli dervişidir. Bizim topraklarımızda Rufailik neyse Kuzey Afrika da Şazelilik odur. Hocaefendi o dönemde hastadır, elleri titremektedir. Matbaacılar Hocaefendinin el yazısını okuyamadıkları için Üstad Ali Ulvi Kurucu Hocaefendi oturur, yeni baştan yazar. Sonuçta ümmetin ortak gayretiyle el- Kavlu l-fasl Beynellezîne Yu minûne bi l-gaybi vellezîne lâ Yu minûn (Gaybe iman edenlerle etmeyenlerin arasını ayıran nihai söz) isimli eser meydana çıkar. Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere mucizeleri inkar edenler iman dairesinin dışına çıkmaktadırlar. Ne hazindir ki Mustafa Sabri Efendi nin ülkesinde mucizeleri inkar edenler, hadis alimlerini karalayanlar baş tacı ediliyor. Bu eserin neşrinden sonra Mısır veliahdı Mustafa Sabri Efendi nin Mısır da olduğunu öğrenir. Hocamızı saraya davet eder ve kendisine maaş bağlatır. Hocaefendinin mali durumu biraz olsun düzelmiştir artık. Mustafa Sabri Efendi Mevkif-ul Akli vel Ilmi adlı eserinde Muhammed Abduh için şöyle demektedir: "Abduh un tuttuğu bozuk yolun hülasâsı şudur : Ehl-i Sünnet itikadı üzere tedrisât yapmasıyla tanınmış olan Ezher Üniversitesi ni karıştırıp Ezherliler in çoğunu adım adım dinsizlere yaklaştırmış, ama dinsizleri bir adım bile dine, yaklaştıramamıştır. Hocası Cemâleddin Afgâni vâsıtasıyla Ezher e masonluğu sokan odur. Nitekim bir takım yanlış işlerin revaç bulması hususunda Kasim Emini yi teşvik eden de odur..." İşte bize kahraman diye yutturulmaya kalkışılan Muhammed Abduh ve Cemaleddin Afgani nin Hocaefendi nazarındaki ahvalleri. Afgani nin ajanlığı hususunda Cennetmekan Sultan 3 / 7

Abdulhamid de Hocaefendi ile aynı kanaattedir ve hatıralarında bu hususu dile getirir. Yeri gelmişken Mustafa İslamoğlu nun Afgani hakkındaki sözlerine değinmeden geçemeyeceğim. Afgani hakkında kanaati sorulan İslamoğlu Afgani ye kara çalanlar O nun tuvalet bezi bile olamazlar şeklinde cevap veriyor. Geçmişi, ilişkileri, hatta memleketi bile karanlık olan (Afgani nin İranlı olduğuna dair kuvvetli iddialar var) Afgani için Müslümanların Halifesi ve Türklerin Hakanı Abdulhamid Han ve Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi başta olmak üzere Ehl-i Sünnet alimlerine söylenen bu sözü aylar önce dinledim. O günden beridir de içim halâ sızlıyor. Eşhedü billah ki Osmanlı nın başkentinde bir tefsir dersinde Osmanlı nın padişahı ve şeyhülislamı için söylenen bu söz kalbimi dağladı. Sözün ve söyleyenin kıymeti harbiyesini ve tuvalet bezinin ilmin neresine düştüğünü takdir etmek sizlerin vazifesi. Mustafa Sabri Efendi nin en önemli özelliklerinden bir tanesi de geleceğe ferasetle bakabilmesidir. Biz; Türk Milleti olarak şapka işine karşı çıktık. Halbuki dildeki tahribata karşı çıkacaktık. Gün gelecek bu dil bize yetmiyor diyecekler der. O günün şartlarında bu sözün değeri maalesef anlaşılmaz. İskilipli Atıf Efendi başta olmak üzere pek çok alim ve samimi insan şapka yüzünden darağaçlarını boylar. Ama bugün Mustafa Sabri Efendi sözlerinde haklıdır. Dilde sadeleşme, öztürkçeye dönüş sloganları ile başlayan süreç bugün artık ilkokullarda bile İngilizce eğitimi ile toplumsal cinnete dönüştü. İslam Harfleri ile yazılmış Türkçe demek olan Osmanlıca metinleri okuyabilen insan sayımızdan bahsetmiyorum. Fakirin şu yazılarında geçen üç beş ecdad yadigarı kelimenin ağırlığından şikayet eden arkadaşlarımız var. Geldiğimiz durum vahim. Gençliğimiz İstiklal Marşı nı bile anlamaktan aciz hale geldi. Dünyada kendi milli marşını lugata bakmadan anlayamayan ikinci bir millet yoktur. Tabelalar, işyeri isimleri bile artık yabancı dilde. Dildeki değişim kültürel tahribi ve fıtratımızın tağyirini de beraberinde getirdi. Heyhat ki Mustafa Sabri Efendi Hocamızın bunu yetmiş sene önce dile getirmesi takdire şayan bir ferasettir. Yahudiler insanlık âlemine beş tane kimyasal 4 / 7

veya hidrojen bombası atsalar, beş tane küfür ve dalâlet önderi Yahudi âlimin icra ettiği tesiri yapamazlar. Bunlar Komünist Marx, Evrimci Darwin, Avusturya lı Freud, Fransalı pozitivist Auguste Comte ve Sosyolog Durkheim dir sözleri Hocaefendinin basiretinin bir başka misalini de göstermesi bakımından zikredilmelidir. Zira Mustafa Sabri Efendi Hazretleri bu sözü zikrettikleri zaman bu insanların yol açtıkları tahribat bilinmekteydi. Bugün ise sebep oldukları yıkıntı tüm insaf sahipleri tarafından anlatılmaktadır. Marx; öncüsü olduğu sosyalizm ve komünizm ile insanlığı inanılmaz bir girdaba sürüklemiştir. Komünizm adına işlenen her cinayette onun da payı vardır. Kamboçya gibi adı sanı duyulmamış bir Güney Asya ülkesinde iki milyon masum insan sırf komünizm adına katledilmiştir. Dünya elli yıl süreli bir soğuk savaşa sürüklenmiş; insanların aç kalması pahasına nükleer silahlanmaya sebep olmuştur. Darwin; insanın maymundan türediği fikri ve evrim teorisi ile insanların kafasındaki Hâlık fikrini çürütmeye kendini adayarak nice insanların zihinlerini bulandırmış, âhiret inancını yok saymak suretiyle buhranlara ve bunalımlara sürüklemiştir. Freud; her meselenin altında cinsellik aramakla yeryüzünde Lut kavminden sonraki en büyük ahlaki çöküntünün işaret fişeğini ateşlemiştir. Bugün Amerika da kimi eyaletlerde yüzde sekseni bulan boşanma oranları, Batı gençliğinin içine düştüğü fuhuş ve eşcinsellik tuzağı, insanların temiz ruhlarını kirletmiştir. Comte; mucidi olduğu pozitivizm ile insanların madde ötesi alemleri inkârını sağlamıştır. Madde ötesini veya metafizik boyutları inkâr eden pek çok insan yolunu yitirmiş, gideceği yönü şaşırmıştır. Sözün kısası Mustafa Sabri Efendinin bu tespiti de haklı çıkmıştır. İnsanlık aleminin bugün içine düştüğü durumda Mustafa Sabri Efendi merhumun aziz ruhunu bir kez daha şâd etmek gereklidir. Tahrip edilen vicdanlar, bozguna uğratılan akıl ve tasavvurlar ile insanlık ruhî bir çöküntüye maruz kalmaktadır. Ancak sığındıkları psikoloji ve psikiyatri, dertlerine çözüm üretememekte; sadece verilen uyuşturucu ilaçlar ile insanlar canlı cenaze şekline sokulmaktadır ki bu da Mustafa Sabri Efendi merhumun atom bombasından daha feci tespitini haklı çıkarmaktadır. 5 / 7

Mustafa Sabri Efendi merhumun Mısır günleri işte böyle dolu dolu geçer. Çekilen onca sıkıntıya rağmen, ortaya kelimenin tam anlamıyla devasa eserler çıkar. el-kavlu'l-fasl, Mevkıfu'l-Akl, Mes eletü Tercümeti l-kur an gibi eserleri burada zikredilmeye değer. Hocaefendinin her eserinin günümüze bakan bir yönü de var. Mesela savm-ı ramazan isimli eserinden örnek verelim: Magazin programlarında fetva vermeye meyilli ilahiyat fakültesi dekanlığı da yapan bir sosyologumuz (!); geçtiğimiz ramazanlarda Ağır işte çalışanlar oruç tutmak yerine fidye versinler diye akıllara zarar bir görüş belirtmişti. Aslında bu orijinal (!) fetvayı Süleyman Nazif ten almıştı. Aynı görüşü Süleyman Nazif in dile getirmesi üzerine Mustafa Sabri Efendi Savm-ı Ramazan isimli eserini telif eder. Eser; Süleyman Nazifi susturmaya yetmiştir. Hastalıklar ve sıkıntılar ile boğuşan Mustafa Sabri Efendi merhumun canını en çok gurbet yakar. Gönüllü gitmemiştir o.. Vatanından adeta kovulmuştur. Ama ülkesi rüyalarına bile girer. Talebesi Ali Özek Hoca dan Kırkağaç kavunu bile ister Hocaefendi. (Laf aramızda Genel Yayın Yönetmenimiz Sezgin Hocamızda fakirden Kırkağaç kavunu istiyor. Bendeniz Kırkağaçlıyım. Sezgin Hocamıza sizin huzurunuzda söz vereyim efendim Mustafa Sabri Efendi gibi eserler verdiği sürece her sene elli adet Kırkağaç Kavununu bendeniz kendisine arz edeceğim) 1954 yılına gelindiğinde Hocaefendi nin zayıf vücudu artık bu şartlara dayanamaz. Zaten Mustafa Sabri Efendi yi görenler şaşırırlar. Hafızası, ilmi ve kelamının yankıları ile herkes Hocaefendiyi devasa cüsseli olarak tahayyül etmektedir. Halbuki Hocaefendi zayıf, ufak tefek ve naif bir vücuda sahiptir. 1954 yılının Mart ayında (Miraç Gecesine denk gelmiştir) ebedi aleme göç eder. Cenazesi mahşeri bir kalabalıkla kaldırılır. Arkada onlarca eser ve hoş bir seda bırakır. Son söz olarak bir meseleye değinmemiz gerekli. Hocaefendi ile Zahidül Kevseri kader meselesinde anlaşmazlığa düşerler. Elbette o tür bir ilme erişmiş iki alimin delilleri farklı izah etmeleri normaldir. Ancak bu meseleden hareket ederek Ehl-i Sünneti yıpratmayı düşünen bir takım kimseler var ki yaptıkları büyük hatadır. Zahidül Kevserinin talebesi Emin Saraç Hocaefendi; her iki alimin dostluğuna şehadet etmektedir. 6 / 7

Mustafa Sabri Efendinin Ben Zahid Efendi gibi bir ders vekiline sahip olmakla diğer Osmanlı Şeyhülislamları karşısında iftihar ederim sözü de malum çevrelerin hatasını gözler önüne sermektedir. Mısırlı Azzam Paşa nın yardım teklifini Ders Vekilim Zahid Efendi daha zor durumda. O na götürün diyecek kadar Düzceli Zahid Efendiye düşkün olan Mustafa Sabri Efendi nasıl olur da O ndan kopar! 7 / 7