'Balkan halkları birbirinden çok farklı değildir'

Benzer belgeler
Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

HABER BÜLTENİ Sayı 51

Türkiye Balkanlar için model ülke

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

HABER BÜLTENİ Sayı 50

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 47

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği

Balkanlar da Nüfus Sayımları ve Kimlik Tartışması. Dr. Erhan Türbedar Dış Politika Analisti

Batı Toplumuna İlk Kez Rakip Çıkardık

HABER BÜLTENİ Sayı 70

HABER BÜLTENİ Sayı 69

Kıbrıs'ta öğrenci olmak

HABER BÜLTENİ xx Sayı 67

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

Hacettepe Üniversitesi Sözlük Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından düzenlenen Türk

Olumlu. bakıyorum. Olumsuz. bakıyorum. Kararsızım. Bilmiyorum

TÜRKİYE DE DİLLER VE ETNİK GRUPLAR. (Ahmet BURAN-Berna YÜKSEL ÇAK, Akçağ Yayınları, Ankara 2012, 318 s.)

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders birimi % Ders birimi % Balkan yarımadası 2+1 4, , , , ,55

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

HABER BÜLTENİ Sayı 71

BALKANLARIN DÜNÜ VE BUGÜNÜ ÜZERİNE SÖYLEŞİ

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

TÜRK TURİSTİN İLGİSİNİ ÇEKEN OSMANLI MİRASINA SAHİBİZ

Kiril Metodi Üniversitesi-Saints Cyril and Methodius University of Skopje

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

AB NİN BATI BALKANLAR BÖLGESİNE YÖNELİK POLİTİKASI VE BATI BALKAN ÜLKELERİNİN AB ÜYELİK SÜREÇLERİ

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

TÜRK TURİSTİN İLGİSİNİ ÇEKEN OSMANLI MİRASINA SAHİBİZ

ILKADIM'DA BÜYÜK BALKAN KONGRESI

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

VİZYON BELGESİ (TASLAK)

KONYALI PERAKENDECİLER İŞLERDEN MEMNUN AMA GELECEKTEN UMUTSUZ

Sırplar ve Karadağlılar. Ders birimi % Ders birimi % Balkan yarımadası 2+1 4, , , , ,55

HABER BÜLTENİ Sayı 91 GELECEĞE YÖNELİK OLUMSUZ BEKLENTİ PERAKENDE GÜVENİNİ DÜŞÜRDÜ

HABER BÜLTENİ Sayı 43

İHL'yi Ne Kadar Tanıyoruz?

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

2014 dünyanın en sıcak yılı olabilir

BOSNA HERSEK ÜLKE BÜLTENİ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 45

HABER BÜLTENİ Sayı 51 Konya Hizmetler Sektörü 2017 de, 2016 ya Göre Daha İyi Performans Sergiledi:

KONYALI PERAKENDECİLERİN GELECEK DÖNEM SATIŞ BEKLENTİLERİ POZİTİF EĞİLİMİNİ SÜRDÜRÜYOR

Yolsuzluk ve Yolsuzlukla Mücadele Türkiye Değerlendirme Raporu İstanbul, Şubat 26

KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN, FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ

Stratejİk Düşünce. Çalışma. Balkanların Geleceği İçin Strateji Çalıştayı

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

HABER BÜLTENİ xx Sayı 54

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

MYK/MUB ların İşleyişi

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

II. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR KONGRESİ ÖZEL BÖLÜMÜ

EYPRO BÜLTENİ. Engelsiz Yaşam Uygulama ve Araştırma Merkezi. Sayı 6, EKİM-KASIM 2017 İçindekiler

HABER BÜLTENİ Sayı 28

HABER BÜLTENİ xx Sayı 51

Almanya daki slam Konferans - Müslümanlar n Durumu ve Uyumlar

HABER BÜLTENİ Sayı 42

Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu temalı Toplantı İstanbul TOBB Plaza da Gerçekleşti

HABER BÜLTENİ Sayı 92

Bülent Ecevit Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü

HABER BÜLTENİ xx Sayı 14

19-21 Haziran 2015 Kalamata/YUNANİSTAN

HABER BÜLTENİ xx Sayı 48

HABER BÜLTENİ Sayı 44

HABER BÜLTENİ xx Sayı 33

HABER BÜLTENİ Sayı 94 PERAKENDE GÜVENİ 13 AY SONRA İLK DEFA YILLIK BAZDA YÜKSELİŞTE

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Lisans Programı

2011 YILI ULUSLARARASI EĞİTİM

HABER BÜLTENİ xx Sayı 60

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI.. LİSESİ TARİH I DERSİ BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI (BEP) FORMU

Ünite 2: Ülkeler: Coğrafya, Kültür ve Sosyal Yapı Balkan Coğrafyasının Temel Özellikleri

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

27 28 EYLÜL TARİHLERİNDE MAKEDONYA ÜSKÜP TE GERÇEKLEŞTİRİLEN PEMPAL TOPLANTISI RAPORU

HABER BÜLTENİ xx Sayı 57

HABER BÜLTENİ xx Sayı 46 KONYA DA PERAKENDE GÜVENİ TARİHİNİN EN YÜKSEK SEVİYESİNE ULAŞTI:

HABER BÜLTENİ Sayı 38

Avrupa Birliği Genişleme Süreci (AB502) Ders Detayları

HABER BÜLTENİ xx Sayı 58

Diyalog İçin Halk Bilimi Projesi Ankara Etkinlik Haftası Çerçevesinde BALKANLAR VE TÜRKİYEDE HALK KÜLTÜRÜ KONFERANSI

İsterlerse Hristiyan öğrencilerimize de din kültürü sorusu sorabiliriz

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İlaç Uygulama ve Araştırma Merkezi (ERFARMA) 2018 Yılı Stratejik Plan İzleme ve Değerlendirme Raporu

Türkiye de hepimizin sağlığı ve mutluluğu için çalışan köklü bir kuruluş var:

HABER BÜLTENİ xx Sayı 11

UKBA. e Bülten TACİKİSTAN DAN TÜRKİYE YE UKBA DERNEĞİ AMERİKA DA SOHBET MECLİSLERİ KURDU KARDEŞLERİMİZLE PİKNİKTEYİZ

HABER BÜLTENİ Sayı 9

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

HABER BÜLTENİ xx Sayı 40

Fahriye Emgili, Boşnakların Türkiye ye Göçleri , Bilge Kültür Sanat Yayınları, İstanbul: Nisan 2012, 520 sayfa.

TARİHLERİ ARASINDAKİ YOLCU TAŞIMA SINIR GEÇİŞLERİ. A2 Yetki Belgeli Geçiş

HABER BÜLTENİ xx Sayı 62

Çalıştayda konuşan YEĞİTEK Genel Müdürü Tırnakçı, öğretmen atamaları döneminde çoğu yurt dışından yoğun siber saldırılara maruz kaldıklarını söyledi.

HABER BÜLTENİ Sayı 49

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

ERASMUS KOORDİNATÖRLÜĞÜ GENÇLİK DEĞİŞİM PROJELERİ

Transkript:

On5yirmi5.com 'Balkan halkları birbirinden çok farklı değildir' Balkan Gençlik Forumu nda gerçekleştirilen çalıştayları değerlendirmek üzere düzenlenen Balkanlarda Eğitim ve Dini Hayat paneli bugün gerçekleştirildi. Yayın Tarihi : 18 Mayıs 2013 Cumartesi (oluşturma : 2/13/2017) Engin Dinç'in haberi Fotoğraflar: Abdullah Güner Panele konuşmacı olarak, İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Neriman Ersoy Hacısalihoğlu, Hukukçu-Yazar Hulusi Üstün, Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Hacısalihoğlu ve Bosnalı Araştırmacı Yahya Muhassiloviç birer sunum yaptı. TARİH DERS KİTAPLARININ ÖNYARGILARDAN TEMİZLENMESİ GEREKİYOR Panelde ilk olarak söz alan İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Neriman Ersoy Hacısalihoğlu, Balkanlarda Eğitim Hayatı ve İşbirliği çalıştayına katılan gençlerin ülkelerine yönelik çözüm önerilerini özetledi. Konuşmasına Kosova nın beklentileriyle başlayan Neriman Ersoy, öğrencilerin Türkiye den destek istediklerini belirtirken, Türkiye den akademisyenlerin de Kosova ya gelmesi talebinde bulunduğunu söyledi. Ersoy, Kosovalı öğrencilerin tarih ders kitaplarının önyargılardan temizlenmesi ve daha fazla Türkçe kitapların ülkelerine gönderilmesi önerisi getirdiğini ifade etti. Neriman Ersoy, paneldeki konuşmasında diğer ülke sorunları hakkında bilgi verildi. Panelde çalıştaya katılan öğrencilerin talepleri hakkında Neriman Ersoy tarafından şu bilgiler verildi: Arnavutluk tan katılan öğrencilerin talebi bir Türkiye-Arnavutluk enstitüsü kurulması olurken, Türkiye nin Arnavutluk ta yeterince tanıtılmadığı ve Türkçe nin yeterince öğretilmediği de vurgulandı. Özellikle Müslüman kadınların örtülü olmaları sebebiyle yeterince iş bulamadıkları kaydedilirken, tarih ders kitaplarındaki önyargılara değinildi. Bulgaristan dan gelen gençler ise Türkçe eğitim alamamalarından dolayı asimilasyona maruz kaldıklarını belirtirken, 1950 li yıllarda açılmış ancak daha sonra tekrar kapatılmış olan okulların yeniden açılması gerektiği bildirildi. Bulgaristan dan gelen öğrencilerin bir başka talebi ise bu ülkeye ait üniversitelere Türkiye tarafından denklik verilmesi oldu. Türkçe kitap ve literatür ihtiyacı da bir başka beklenti oldu. Karadağ dan katılan öğrenciler ülkelerinde fazla üniversite bulunmamasından yakınırken, bu ülkede Türk üniversiteleri açılmasını istediklerini belirttiler. Ayrıca üniversitelerde öğrenci değişim

programları açılması isteği ve burs imkanı sağlanması talebi de dile getirildi. Karadağlı öğrenciler de tarih ders kitaplarındaki yanlış bilgilere vurgu yaptı. Sloven öğrenciler ise Türkiye nin kendi ülkelerinde yeteri kadar tanıtım yapmadığından şikayetçi olurken, kitap ve dergilerde yer alan önyargılı fikirlerin bolluğundan bahsedildi. Ayrıca İslam dinine ait yanlış bilgiler öğretilmesi de dile getirilen bir başka sorun oldu. Makedonya da Türkçe eğitim imkanları diğer ülkelere göre daha iyi konumdayken, Türkçe öğretmen yetersizliği göze çarptı. Ancak bu ülkede de Türkçe nin üniversitede okutulmaması sorun olarak gösterildi. Türkiye ve Balkan ülkelerinde karşılıklı olarak kültür merkezleri açılması önerisini getiren Makedon öğrenciler, Yunus Emre Enstitüsü adıyla açılan kültür merkezlerinin tüm Balkan ülkelerinde yaygınlaşması gerektiğini ifade etti. Hırvatistan dan gelen öğrencilerin temel sorunu olarak ise işsizlik ön plana çıktı. Türkiye den mezun olan öğrenciler kendi ülkelerinde iş bulamazken, türkiye de vatandaşlık problemi nedeniyle iş konusunda sıkıntı çektiklerini dile getiren öğrenciler, bu konuda yardım talep etti. Ayrıca iki ülke arasında Erasmus programının daha sık kullanılması gerektiğine dikkat çekildi. Yunanistan dan gelen öğrenciler ise temel sorun olarak dil problemini gösterdi ve yeterince Türkçe öğretmeni bulunmamasından şikayet etti. Bosna Hersek ten gelen öğrenciler ise ülkelerindeki üniversite eğitiminden memnun olmadıklarını ve nüfusa oranla çok fazla üniversitede bulunduğu belirtiliyor. Boşnak gençler ise Türkiye de yaz stajı imkanı sağlanmasını isterken, bu sayede Türkçe öğrenme fırsatı bulabileceklerini dile getirdi. Sırbistan dan gelen öğrencilerin temel talebi ise burs sıkıntılarının giderilmesi oldu. BALKAN İSLAM ININ KÜLTÜRÜNÜN KAYNAĞININ OSMANLI İSLAMIDIR Balkanlarda Dini Hayat ve İşbirliği başlıklı çalıştayı değerlendiren Hukukçu- Yazar Hulusi Üstün ise Balkan İslamı kavramına değindi. Balkan İslam ının İran, Hint, Orta Asya İslamı gibi içi doldurulabilir bir kavram olup olamayacağına değinen Hulusi Üstün, Balkan İslam ının kültürünün kaynağının Osmanlı İslamı olduğunu, şehirli İslami özellikler taşıdığını ve farklılıkların bir arada yaşaması özelliklerini taşıdığını ifade etti. Çalıştayda Balkanlarda İslam geleneğinin ihyası için neler yapılabilir sorunu üzerinde durulduğunu belirten Hulusi Üstün, tasavvufun burada geleneklere alternatif değil de geleneksel temeli olan bir anlayış olarak düşünüldüğünü kaydetti. Balkanlarda, Türkiye destekli kurumların mimari ihya çalışmalarının yanında bölgede İslam tarihi boyunca yaşamış olan tarihi kişilik ve kimliklerin hatırasının canlandırılmasının da çalıştayda konuşulduğuna değinen Hulusi Üstün, şunları söyledi.

Anadolu İslamı denince akla gelen Mevlana ve Yunus Emre gibi isimlerin Balkanlardaki benzerlerinin hatırasının canlı tutulmasının gerekliğini işaret etti. Bu noktada İslam ın kaynaklarına ulaşmada bir sıkıntı olup olmadığı ve çeviri çabaları sorgulanırken, Karadağ ya da Slovenya daki Müslümanların kendi dillerinde bu kaynaklara ulaşma imkanları da tartışıldı. Balkanlarda tarihi bir miras olan seküler geleneğin İslam a bakışı hakkında da değerlendirmeler yapıldığını da belirten Hulusi Üstün, örneğin Arnavutluk ta Müslümanlara birer yabancı gözüyle bakıldığı ve seküler geleneğin İslam anlayışını pasifize ettiğine vurgu yaptı. Bu durumun etkilerinin Müslümanların Karadağ da olduğu gibi iş bulmalarına engel olacak etkileri olduğunun tespitinin yapıldığını kaydeden Hulusi Üstün, bunun sonucunda ekonomik sıkıntılar yaşandığını ifade etti. Balkanlardaki bir başka sorunun etnik farklılıkların dinsel farklılıkların önüne geçmesi olduğunu ifade eden Hulusi Üstün, çalıştayda bu konunun da dile geldiğini kaydetti. Hulusi Üstün şunları söyledi: Arnavut, Rum, Türk vs. etnik gruplar arasında etnik sorunlar bulunduğuna vurgu yapılırken, Osmanlı nın bölgede hakimiyet kurduğu dönemin bölgenin altın çağı olarak nitelendirildiği belirtildi. Balkanlarda farklı ölçüde Arnavutluk, Türklük, Rumluk, Makedonluk vardır. 500 yıl önce bu insanların kimlerle evlendiklerini, karıştıklarını bilmiyoruz. Aslında Balkanlardaki halklar birbirlerinden çok da farklı değildir. Bu karışımın oluşmasına İslam ın katkıda bulunduğunu görüyoruz. Etnik kimlik Balkanlarda savaş sebebi olmayı sürdürecek ama modern dünyada bu olmayacaktır. Etnik kimliğin bir savaş sebebi olması insanlığın utancıdır. Balkanlarda geçmişte bir arada sorunsuz yaşaması tecrübesine sahip toplumlar gelecekte de bu şekilde yaşayabilir. Balkanlarda sorunların etnik anlayışın kırılmasıyla daha da minimize olacağı kanaatini paylaşmak istiyorum. Bulgaristan da Osmanlı eserlerinin çokluğu ve ihyasının zorluğu üzerinde duruldu. Bulgar hükümeti bunun önüne ciddi engeller koydu. Türk devletinden daha somut yaklaşımlar bekliyorum. Bölgede var olan Osmanlı eserleri sadece Osmanlının değil insanlığın ortak mirasıdır. Mostar köprüsü savaşta topçu ateşiyle yıkılmıştır. Osmanlı eserlerinin ihyası için bir envanter çıkarılması, çalışmanın sivil toplum örgütlerince yapılması daha önemlidir diye düşünüyorum. Karadağ Müslümanlarının sadece dini sıkıntılar yaşamıyor, ekonomik alanda da dini kimliklerinin bir problem teşkil ettiği görülüyor. Balkanlarda garipliği en acı şekilde yaşayanlar Karadağ Müslümanlarıdır. Yunanistan da yaşayan Müslümanların şimdiye kadar din görevlilerini kendilerinin seçtiğinden dini hayatlarını yaşamada bir sıkıntı yoktu ancak şimdi dini görevlileri Yunan devleti tarafından seçiliyor. Yunanistan da yaşayan Müslümanların böyle bir sıkıntıları var. Tüm bu bilgileri aldıktan sonra bina ettiğimizde bazı başlıklar var. Bunlardan birisi komünist dönemden sonra din toplumun temel dinamiklerinden birisidir. Din toplum için tehlike teşkil etmez. Dışarıdan gelen İslami anlayışların, dinsel anlayışların geleneksel İslam anlayışı penceresinden bakma zorunluluğu da görülüyor. 20. Yüzyılın en fazla insan kaybına sebep olan savaşta insan kayıplarının en önemli sebebi din. Bütün İslam dünyasında olduğu gibi Balkanlarda da iletişim

imkanlarını değerlendirerek birbirlerinden haberdar olmaları gerekiyor. Karadağ da yaşayanlar, Makedonya, Sancak Müslümanlarıyla iletişim kurmalıdır. Bir şekilde birbirleriyle haberdar olmalılar. Bu insanlar muhtelif cemiyetler, derneklerle sorunlarını çözme yönünde gayret göstermeli. Bölgede yaşayan farklı dine mensup arkadaşlardan da soru istedik ama %90 ı Müslüman bölgelerde yaşadığını, üniversitede de Müslüman hocalarla birlikte olduğunu, hiçbir sorun yaşamadığını söyledi ki, bu güzel bir noktaydı. Balkanlar birlikte yaşamanın bir kader olduğu yerdir. Kültürel, dini sentezin muhteşem mimari, sanat eserlerini ortaya çıktığı bir bölge. BALKAN ÜLKELERİ KİMLİK OLUŞTURURKEN ÖTEKİ OLARAK TÜRKLERİ SEÇTİ Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Hacısalihoğlu ise Balkanlardaki eğitim sistemi, okul kitapları ve eğitim materyallerini değerlendirdiği konuşmasında Balkan ülkelerinin tamamında kimlik oluştururken, öteki, yani düşman olarak tarih yazımında Türklerin seçildiğini ifade etti. Doç. Dr. Mehmet Hacısalihoğlu, şunları söyledi. Balkan halklarının, Bulgarların, Sırpların ortak düşmanı olarak Türkler belirlendi. 90 dan sonra neler oldu? Türklerin Balkanlardaki ilişkileri anlatılırken, özellikle Yugoslavya ın dağılmasından sonra ortaya çıkan durum önemliydi. Örneğin Arnavutluk ta halk Türklere karşı değil ama bunu hükümet belirlediği için Arnavutlar istemediği halde kitaplarda Türk düşmanlığı var. Kosova bağımsızlığını ilan ettikten sonra ne yapı? Kosova meydan savaşında, Türkler Balkanlara saldırdı, Balkan halkları Kosova yı savundular dendi. Bu savaşın sonunda bir Balkanlı 1. Murat ı öldürdü. Kosova da yapılan bu savaşta 1. Murat ı öldüren kişi çizilen portresinde üzerinde etnik bir kıyafeti yok. Kosovalı Arnavutların Türklere karşı bir mesajı okunuyor satır arasında. Kosova Savaşı esnasında Arnavutların Katoliklerle işbirliği yaptığı, Katolik dünyasının balkan halklarını desteklediği, İslam ın yayılışına karşı savaştığı anlatılır. Müslümanların saldırılarına karşı Katolik Hristiyanların desteğiyle Balkan ulusları Avrupa yı savundular diye anlatılıyor. Tarih kitaplarında Sırpların Katoliklerle anlaştığına yönelik bir bilgi yer almaz. Eğer kendi tarihini yazma fırsatı bulmuş olan Kosova hükümeti tarihini bu şekilde oluşturursa 10 sene sonra Enver Hoca nın Arnavutluk uyla, Enver Hoca nın yetiştirdiği Türk düşmanı Arnavutluk arasında hiçbir fark kalmayacaktır. Kosova düşman olarak Osmanlıyı seçmiştir tarih kitaplarında, altını çizmek istiyorum. Aynı şey Makedonya daki Arnavutlar arasında da söz konusu. BOSNA DA TARİHSEL BİLİNÇ BÖLÜNMÜŞLÜĞÜ VAR Bosnalı Araştırmacı Yahya Muhassiloviç ise Bosna da eğitim, ders kitapları ve Türkiye algısı başlıklı bir konuşma yaptı. Muhassiloviç, konuşmasında ilk olarak Bosna Hersek te yaşanan savaşa değindi. Muhassiloviç, şunları söyledi: Bosna savaştan etnik ve dini açıdan çok bölünmüş bir hâlde ile çıkmıştır. Bunun en büyük nedenlerinden birisi aşırı milliyetçiliktir. Böyle bir durumda aynı ülkede üç ayrı etnik toplumun kendi milli tarihleri anlatılıyor. Sırp ve Hırvat ders kitapları kendi tarihlerini anlatırken Bosna yı değil de,

Sırbistan ve Hırvatistan ı odak noktası haline getirdiler. Problem bununla kalmamaktadır; aynı zamanda ülkenin etnik toplumları, ötekini ve diğerlerinin kültürünü ve tarihteki rolünü tehdit ve dehşet dolu bir dönem olarak algılatmaktadır. Bu zihniyetin açık ve net görüldüğü dönemlerden birisi de kesinlikle Osmanlı tarihidir. Muhassiloviç, Bosna nın hali hazırda geçerli olan eğitim sistemine de değinerek şunları söyledi: Dayton anlaşmasının bir sonucu olarak Bosna Hersek te eğitim sistemi ve müfredatları on dört tane farklı eğitim bakanlığı nın yetkisi altında işlemektedir. Bir tane ülke düzeyinde eğitim bakanlığı var. Bu eğitim bakanlığının yetkileri çok azdır. 2 tane entite bakanlıkları (Federal Bölge ve Sırp Cumhuriyeti nin bakanlıkları). Entitelerden bağımsız olan Brçko Distrikt eğitim bakanlığı ve federal bölgenin oluştuğu 10 kanton un 10 farklı ve bağımsız işleyen eğitim bakanlıkları eğitim de sorumludur. Ülke nin neredeyse yarısını oluşturan Sırp Cumhuriyeti bölgesinde Sırp milli tarihi öğretilmektedir. Federal bölgede Hırvat çoğunluğu olan Kantonlarda Hırvatistan ve Hırvat milli tarih üzerinden tarih öğretilmektedir. Nüfusu dört milyon civarında olan bir ülkenin öğrencileri on dört tane farklı müfredat ve eğitim programına göre eğitim görüyorlar. Bosna daki tarih kitaplarında yer alan Osmanlı ve Türk algısı hakkında bilgi veren Muhassiloviç, şunları söyledi: Osmanlı ve Türk tarihi anlatımı konusuna gelince, bu konuyu anlamak için tarih yazıcılığının ve siyasi gelişmelerin değişimini başından beri takip etmek gerekmektedir. Siyasi ortamın etkisi ve yansımaları dışında, ders kitapları konusunu iyi anlamak için Balkanlarda tarih yazıcılığı en önemli unsurlardan birisidir. Uzun zamandır olumsuz anlatılan Osmanlı Tarihi, Avrupa Birliği nin önerdiği bazı reformlardan sonra birkaç ülkede imajın değişmesine sebep olmuştur. En iyi örneği Bosna nın komşusu olan Sırbıstan da net olarak görebiliriz. Bosna da her üç millet Osmanlı dönemini farklı algılamaktadır. Boşnaklar bu dönemi genelde olumlu görseler bile, bazı yerlerde Osmanlı ya karşı negatif bir algının olduğunu ders kitaplarından anlıyoruz. Boşnak ders kitaplarında Osmanlı ya olan görüşü iki döneme ayırabiliriz: Birinci dönem Osmanlı nın Bosna yı fethinden Karlofça Anlaşması na kadar olan dönemdir. Bu dönemde Osmanlı dönemi genelde Boşnak ders kitaplarında övülmektedir. Osmanlı ile beraber yeni bir medeniyetin geldiği görüşü mevcuttur. Bu medeniyetin Bosna ya olan olumlu etkilerinden bahsedilmektedir. Farklı dinlerin aynı coğrafyada asırlarca birlikte yaşaması, Osmanlıların mimari ve kültürel katkıları, siyasi alanda Avrupa nın en güçlü ülke haline gelmesi, askeri teşkilatın çok disiplinli olması bahsedilen en iyi örnekler arasındadır. Bu görüş 18. yüzyılından sonra ki dönemi anlatan bölümlerde radikal bir şekilde değişiyor. Osmanlı Devleti nin çalkantılı dönemlere girmesi, Bosna nın sınır eyaleti olmasının daha da önemini artırmıştı. Sınırlarda sürekli savaş halinde olan Osmanlı Devleti, Boşnakların sırtları üzerinden devletin sınırlarını savunduğu görüşü vardır. Boşnaklar bu sınır çatışmalarında kendilerini mağdur olarak görüyorlar. İster asker açısından ister lojistik açıdan olsun merkez tarafından yeterince yardım alınmadığı hissi yaygındır. Merkeze karşı memnuniyetsizliği daha da artıran, Boşnakların böyle kötü bir durumda olmalarına rağmen, Sultan tarafından farklı cephelere (İran ve Rusya) gönderilmeleridir. Tanzimat reformlarına Boşnaklar özelikle karşıydılar. Boşnak ders kitapların burada savundukları düşünce, bu reformların Bosna yı savunmasız bırakacağı ve eyaleti en iyi kendileri savunacağı düşüncesidir. Sırp ve Hırvat ders kitaplarında Boşnaklarınkinden bambaşka bir bakış açısı vardır.

Onlar genelde tüm Osmanlı dönemini olumsuz görmelerine rağmen, Reform dönemine Boşnaklar kadar olumsuz bakmıyorlar. Onların ders kitaplarına göre Boşnak derebeyleri kendi ayrıcalıklarını kaybetmek istemediler ve bu yüzden reformlara o kadar karşıydılar. Boşnak ders kitaplarında diğer iki milletininkinde olduğu gibi kendini haksız görmek gibi bir düşünceye rastlamak imkansızdır. Her milletin bu konuda ortak noktası da budur, ötekilerini tüm belaların suçlusu olarak göstermek ve hiçbir zaman kendinde yanlışları aramamaktır. Öte yandan Osmanlı dönemi ile ilgili Sırp ve Hırvat ders kitaplarında Kötü zamanların en kötüsü veya En zor durumda Hırvatlar idi gibi ifadelere rastlamak mümkündür. Summa summarum diyebileceğimiz her millet Osmanlı yı kendi egosantrik dünya bakışlarının ölçümlerine göre ölçtüğüdür. Yine bu konuda Boşnak ders kitapları en iyi durumda olmalarına rağmen, maalesef son zamanlarda, bilimsel ve objektif bir perspektifin oluşturulması açısından, ders kitapları zehirli bir ortamda üretildikleri için bu milliyetçilik ve romantik tarihçilik tuzağına yakalandıkları görülmektedir. Boşnak tarih yazıcılığında böyle bir tonun olmasının sebebi, son yıllarda, Sırp ve Hırvat tarih yazıcılığının saldırılarından dolayı, kendilerinde milliyetçiliğe karşı milliyetçilikle mantığıyla savunma mekanizması oluşturmasıdır. Bazen Boşnak tarih ders kitaplarında Osmanlı tarihine olan apologizm ve defansif tutum, ders kitapların objektivitesini bozmaktadır. Son olarak Bosna da yapılan bir anket hakkında bilgi veren Muhassiloviç, şunları söyledi: Anket soruları öğrencilerde Osmanlı ve Türkler hakkında kafalarında nasıl bir algının olduğunu bize çok net göstermektedir. Türkiye nin son dönemlerde Balkanlarda bulunduğu girişimlerin ona ve onun tarihine olan klasik algı nın ne kadar değiştiğini öğrenmek için bu çalışma nın yapılamasına karar verildi. Uzun zamandır olumsuz olan algının pek te değiştirmediğini, anket sonuçları bize çok açık gösterdi. Yapılan anketlerde, özelikle de Bosna nın Sırp kesiminde yaşayan gençlerde, olumsuz algının çok ta değişmediğini görmekteyiz. Sırp gençlerine Osmanlı denince aklınıza ilk ne geliyor? sorusu sorulduğunda, öğrencilerin büyük çoğunluğu işgalci veya düşman cevabını seçti. Öğrencilerin 49% işgalci, 40% ise düşman seçeneğini seçti. Aynı soru Türkiye Cumhuriyeti için sorulduğunda geri gelen cevapların en büyük kısmı İslamist oldu. Bu cevabı, anketi dolduran Bosnalı Sırp öğrencilerin 60% seçti. 22% düşman seçeneğini seçti. Dost cevabını ise sadece 4-5% arasında öğrenci seçti. Hırvat okullarında varılan sonuçlar biraz daha pozitif olsa da, algının genelde çok olumsuz olduğu söylenebilir. Hırvat çoğunluğunun yaşadığı bir şehirde yapılan anket sonuçları bize şöyle sonuçlar getirdi. Osmanlı deyince aklnıza ilk gelen nedir? Sorusu öğrencilere sorulduğunda. Öğrencilerin 49% Düşman, 25% güçlü, 23% işgalci cevabını seçti. Türkiye deyince aklınıza ilk ne geliyor? sorusunda, öğrencilerin 46% İslamist, 24% güçlü, 14% düşman, 13% dost, cevabını seçti. Türk dizilerinin Bosna da yayına başlaması, Türkçe nin seçmeli ders haline gelmesi, en başta TİKA olmakla, yapılan birçok tarihi eserin yeniden restore edilmesi, Bosna nın ana otoyolunu inşaat etme gibi, Türkiye den gelen bir çok pozitif girişimlerin gençlerde, siyasi ve sosyal ortamın ve eğitimin sisteminin yarattı o olumsuz algıyı neredeyse hiç te değiştiremediği acı bir gerçektir. Böylece girişimlerin imaj değiştirme konusunda halen çok az etkisi olduğunu tespit edilmiştir. Bosna nın geleceği böyle bir ders kitabı ortamında yetişen gençlerin elinde kalacaktır ve Türkiye yardımıyla bunun bir an önce değiştirilmesi çok önemlidir. İki ülke arasında ilerde büyük problemlere neden olabilecek negatif algılar şimdi oluşturulmaktadır ve bunu geç olmadan

değiştirmek sanırım hepimizin sorumluluk hissetmesi gereken bir konudur. Tarih ders kitaplarının bu durumda olmaları üzerine, Belgradlı bir tarihçinin söylediği gibi: Bosna sadece topraklarının bölünmesi yoluna değil, aynı zamanda tarihsel bilinç bölünmüşlüğunün yoluna çıkmıştır. on5yirmi5.com Bu dökümanı orjinal adreste göster 'Balkan halkları birbirinden çok farklı değildir'