HABER BÜLTENĐ 28 Kasım 2005 Haber Özetleri Irak Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Dr. Saadettin Ergeç El-Zaman Gazetesine yaptığı açıklamada, Irak Türkmenlerinin kendilerini koruması için Türkiye den yardım istemediğini söyledi. Kahire de yapılan Uzlaşma Konferansı na da değinen Ergeç Kongrede Türkmen meselesine önem verilmedi. Türkmenler sadece 1 kişiyle temsil edildiler dedi. (www.azzaman.com) Irak Türkmen Cephesi Başkanı Dr. Sadettin Ergeç, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal ile görüştü. Görüşmede Baykal, Kuzey Irak'taki Türkmen halkına desteklerini belirtti.chp Genel Başkanı Deniz Baykal, Kuzey Irak'tan Türkiye'ye istikrarlı bir şekilde terör ihraç edildiğini söyledi. Baykal, "Türkiye, bu durum karşısında maalesef etkin önlemler alamamaktadır." diye konuştu. Ankara'da Irak Türkmen Cephesi Başkanı Saadettin Ergeç'i kabul eden Deniz Baykal, sağlanan nispi istikrara rağmen bölgeden Türkiye'ye terör tehdidinin devam ettiğine dikkati çekti. Baykal, gelişmeler karşısında iktidarın yetersiz kaldığını vurguladı. Baykal şunları söyledi: "Nispi istikrar sağlanan Kuzey Irak'tan Türkiye'ye istikrarlı bir şekilde terör ihraç ediliyor. Kuzey Irak'ta ve daha sonra Bağdat'ta PKK'nın bürolar açtığına tanık oluyoruz. Oralarda meşrulaştığını görüyoruz. Türkiye'nin bu durum karşısında etkin bir önlem alamamasını, Irak yönetimini bu konuda ikna edememesini üzüntüyle karşılıyoruz." (www.kerkuk.net) Irak'ta 13-15 Aralık tarihlerinde yapılacak seçimler için, yurtdışında yaşayan Iraklıların, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 15 ülkede, 13 Aralık'tan itibaren oy kullanabilecekleri bildirildi. Bağımsız seçim komisyonu, bu amaçla Ürdün'ün başkenti Amman'da bir ana büronun kurulacağını belirterek, oy kullanılabilecek ülkelerin, Türkiye, Đran, Suriye, Lübnan, Kanada, Avusturya, Avustralya, Almanya, ABD, Đsveç, Danimarka, Đngiltere, Hollanda ve Birleşik Arap Emirlikleri olduğunu açıkladı. Seçmen kayıtları ile oy verme işlemlerinin aynı sürede yapılacağını belirten seçim komisyonu, oy merkezinin 1
bulunmadığı ülkelerde yaşayan Iraklıların ise oy vermek için en yakın ülkeye gidebileceklerini kaydetti. (AA) (El-Şark El-Avsat Gazetesi) K.Irak'ta faaliyet gösteren Türk şirketlerinden aldığı haraçla ve petrol kaçakçılığından büyük paralar kazanan Barzani, Türkiye'nin Güneydoğu'sundan 250 öğrenciye Selahaddin Üniversitesi'nde eğitim görmeleri için ayda 100'er dolar burs veriyor. Barzani, Türkiye'den kazandığını silah olarak yine Türkiye'ye karşı kullanıyor. 17 fakültesi olan üniversitede yüzde 45'i kız olan 16 bin öğrenci öğrenim görüyor. Üniversitedeki 800 öğretim üyesinin yüzde 99'u Kürtlerden oluşuyor. Dünya Üniversiteler Birliği, Selahaddin Üniversitesi'ni üyeliğe kabul etmiş. Türkiye'den giden öğrencilere burs dışında ev ve temel ihtiyaç maddelerini gidermek için erzak yardımı yapılıyor. (www.kerkuk.net) (Ortadoğu Gazetesi) Türkiye nin, PKK kamplarının kapatılması karşılığında Talabani nin partisine maddi yardım yapacağı iddia edildi. Kuzey Irak ve PKK eksenli yeni senaryolar gündemde... Türkiye nin, PKK kamplarının kapatılması karşılığında Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani nin partisine maddi yardım yapacağı iddia edildi. Kürdistan Observer adlı Internet sitesinde yayınlanan habere göre, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve bazı Türk yetkililer arasında bu konuya ilişkin gizli görüşmeler yapıldı. Talabani bu temaslarda, partisinin Irak ın toprak bütünlüğünün korunması ve terör örgütü PKK konusunda tam destek olacağına dair Türk hükümetine güvence verdi ve maddi yardım karşılığında Kuzey Irak taki PKK kamplarının kapatılması için Türk ordusuyla işbirliği yapılmasını kabul etti. Haberde, aynı konuda Kürdistan Demokrat Parti lideri Mesud Barzani ile de görüşüldüğü ancak uzlaşma sağlanamadığı ileri sürüldü. Irak Devlet Başkanı Celal Talabani bu ay yaptığı bir açıklamada, Irak ta bağımsız bir Kürt devletinin ayakta kalamayacağını söylemiş ve Irak Kürdistanı nın bağımsızlığını ilan ettiğini bir düşünün. Komşularımız derhal sınırlarını kapatacaktır. O zaman nasıl ayakta kalabiliriz? demişti. Terör örgütü PKK nın Kürt halkına zarar verdiğini söyleyen Irak lideri, Ankara daki hükümete karşı savaşmak, Türkiye nin demokratik gelişme göstermesini istemeyenlerin çıkarına ifadesini kullanmıştı. Kendisinin siyasi yaşamı boyunca bağımsızlık için değil, Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkı için savaştığını kaydeden Talabani, ben hep gerçekçi oldum ve bu zamanda bağımsızlığın mümkün olmadığını anladım demişti. Mesud Barzani ise Türkiye deki Kürt sorununun silahla değil, siyasi yollarla çözülebileceğini savunuyor ve barış çerçevesinde Kürt sorunun çözümü için destek olacaklarını belirtiyor. Kürtlerin bir ulus olduğunu vurgulayan Barzani, bizi parçaladılar. Şimdi farklı ve özel bir ortamda hayatımızı sürdürüyoruz. Türkiye ve Kürtlerin yaşadığı diğer ülkeler, sorunu barışçıl ve demokratik bir şekilde çözmeli diyor. Türkiye, PKK nın tamamen ortadan kaldırılabilmesi için Kuzey Irak tan diğer ülkelere yönelen örgüt faaliyetlerinin engellenmesini istiyor. Türkiye, bu nedenle örgüte son darbeyi vurmak üzere Kuzey Irak a sınır ötesi operasyon olasılığını bile gündemine aldı. ABD bu plana Irak ın bağımsızlığı nı gerekçe göstererek itiraz ediyor ve Türkiye den sabırlı olmasını istiyor. (www.kerkuk.net) (Yeni Mesaj) 2
Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin, cinayet ve işkence suçlamalarıyla yargılandığı davada, altı haftalık aranın ardından bugün yeniden yargıç karşısına çıkıyor. Duruşma, Bağdat'ta yoğun güvenlik önlemleriyle korunan bölgede özel olarak inşa edilen salonda yapılacak. Saddam Hüseyin'in savunma ekibi de bugünkü duruşmaya katılacağını duyurdu. Avukatlar, ekipten iki meslektaşlarının geçen haftalarda öldürülmesi üzerine duruşmaları boykot edeceklerini söylemişlerdi. Saddam Hüseyin son duruşmada, önce yargıcın yetkisini tanımayı reddetmiş, daha sonraysa suçsuz olduğunu söylemişti. Devrik lider, ve birlikte yargılandığı diğer yedi sanık, 1982 yılında Irak'ın Duceil kasabasında 140'ı aşkın Şii'nin katliyle suçlanıyor. Bugünkü duruşmada savcılık makamının çağırdığı bir dizi tanığın dinlenmesi bekleniyor. Saddam Hüseyin, bundan önceki ilk duruşmada, iddianamedeki suçlamaları reddetmiş ve mahkemenin kendisini yargılama yetkisi olmadığını söylemişti. (BBC) (AA) Irak cumhurbaşkanı Celal Talabani, eski Başbakan Đyad Allavi'nin Irak'taki insan hakları ihlallerinin Saddam Hüseyin dönemindeki kadar kötü olduğu iddialarını saçmalık olarak niteledi. Allavi'nin açıklamaları Talabani'yi kızdırdı. Talabani, şu andaki serbest seçimler ve fikir özgürlüğü ortamıyla; toplama kampları ve toplu mezarların bulunduğu Saddam Hüseyin döneminin karşılaştırılamayacağını söyledi. Allavi, Đngiliz pazar gazetelerinden Observer'e yaptığı açıklamada, ülkesindeki insan hakları ihlallerine karşın zaman geçirmeden harekete geçilmesini istemişti. Allavi, Irak'taki son dönemde yaşanan işkence ve kötü muamele uygulamalarının eski lider Saddam Hüseyin dönemindeki kadar kötü olduğunu söyledi. Allavi, milislerin polis ve diğer güvenlik birimlerine sızdıklarını vurgulayarak, bu milis grupların nüfuzunun bir hastalık gibi devletin diğer kurumlarına yayıldığını vurguladı. BBC'nin Bağdat'taki muhabiri Jim Muir, Allavi'nin açıklamalarının zamanlamasına dikkat çekerek, eski Irak liderinin gelecek ay yapılması planlanan genel seçimler sonunda yeniden başbakan olmayı umut ettiğine işaret ediyor. Allavi, ''Đnsanlar, Saddam Hüseyin zamanındakine benzer, hatta daha kötü şeyler yapıyorlar. Bence bu uygun bir karşılaştırma. Halk Saddamlı günlerini hatırlıyor'' dedi. Eski Irak lideri, ''Biz bu yüzden Saddam'a karşı mücadele etmiştik, şimdi de aynı uygulamaları görüyoruz'' dedi. Allavi gelecek ay yapılacak genel seçimlerde yeniden başbakanlık umuyor. Amerikan ordusu iki hafta önce Bağdat'ta Đçişleri Bakanlığı binasının altında bir gizli hapishanede 170'ten fazla tutsağı ortaya çıkarmıştı. (BBC) Irak Đslam Devrimi Yüksek Konseyi Lideri Abdül Aziz Hekim, Amerikan ordusunun ülkedeki direnişçilere karşı daha aktif bir rol üstlenmesi için Irak güvenlik güçlerine izin vermesi gerektiğini söyledi. Hekim, bugün Washington Post gazetesinde yayınlanan demecinde, Amerikan birliklerinin, Irak güvenlik güçlerinin direnişçileri yakalamak için verdiği çabayı engellediğini belirtti. Irak Đslam Devrimi Yüksek Konseyi Lideri Abdül Aziz Hekim, Irak ordusunun aylar önce direnişçilere karşı operasyonlar hazırladığını, ancak Amerikalı komutanların bunlara izin vermemesi nedeniyle terör saldırılarının arttığını 3
belirtti. Abdül Aziz Hekim, Amerikan hükümetinden, direnişçilere destek sağlayan Irak ın komşularına karşı daha sert bir tavır alması gerektiğini de vurguladı. (VOANEWS) Irak Sanayi Bakanı Usame El-Necefi yaptığı açıklamada, Kürt partileri ve peşmergelerin seçimler nedeniyle Musul halkına baskı yaptıklarını söyledi. Đyad Allavi bu sorunları gidermek amacıyla Kürt listesindeki isimlerle görüşmelere başladı. (www.iraq-ina.com) ABD nin Irak büyükelçisi dün Kerkük ü ziyaret etti. Büyükelçiyi Kerkük valisi karşıladı. Büyükelçi ziyarette, Kerkük valisi ve meclis başkanı ile görüştü. Görüşmelerde, seçimler ve Kerkük ün güvenlik dosyası konuşuldu. Ayrıca büyükelçi Kerkük te yeni ve büyük projeler yapılması için 50 milyon dolar tahsis etti. www.pukmedia.com Internet sitesinde ise bu miktarın 496 milyon dolar olduğu iddia edildi. (www.iraq-ina.com) (www.iraqidewan.net) Beyaz Saray sözcülüğü tarafından, ABD Hükümeti nin Irak tan çekilme planı olduğu açıklandı. ABD hükümeti ilk defa bu yönde bir açıklama yapıyor. (www.iraq-ina.com) Irak Ulaştırma Bakanı ve Sadr Temsilcisi Selam El-Maliki yaptığı açıklamada, Mukteda El-Sadr ın Kahire de yapılan Uzlaşma Kongresi nin kararlarını desteklediğini söyledi. (El-Hayat Gazetesi) Irak Đçişleri Bakanı Bekir Solak Cebir yaptığı açıklamada, gelecek haftalarda direnişçilere karşı büyük bir operasyon düzenleneceğini; ancak bu operasyonun Arap Birliği başkanı Amr Musa nın talebi üzerine durdurulduğunu söyledi. (El-Şark El-Avsat Gazetesi) Irak'ta, Amerikalı üç kongre üyesini taşıyan askeri araç devrildi. Aracın dün Bağdat havaalanına yolculuk sırasında devrilmesi sonucu kongre üyelerinden ikisi yaralandı. Irak'taki ABD büyükelçiliğinden yapılan açıklamaya göre, yaralılardan Temsilciler Meclisi üyesi Rep. Tim Murphy, hava yoluyla Almanya'ya gönderildi. Yine Temsilciler meclisi üyesi Ike Skelton ise Bağdat'ta bir hastanede tedavi altına alındı. Kazadan yara almadan kurtulan üçüncü kişinin ise Temsilciler Meclisi üyesi Jim Marshall olduğu kaydedildi. (AA) Ürdün Sağlık Bakanlığı Genel Sekreteri dün Ürdün de Kürdistan Bölge Başkanı Ali El-Sindi ile görüştü. Görüşmede, Irak ın sağlık konusundaki ihtiyaçları konuşuldu. (El-Şark El- Avsat Gazetesi) 4
Orta Doğu Filistin denetimindeki ilk uluslararası sınır kapısında geçişler bugün başladı. Akdeniz kıyısında olmasına rağmen ne limanı ne de uluslararası havaalanı olan Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah sınır kapısından, yüzlerce kişi geçiş yaptı. Filistinlilere devredildi ama, yüzde 100 değil. Ağustosta bölgeden çekilmelerine rağmen sınırı devretmeyen fakat sonunda Washington'un baskısıyla bu kapıyı bırakmaya razı olan Đsrailliler, olan biteni uzaktan, kameralar aracılığıyla izleyecek. Onların isteğiyle herhangi bir yolcu militan olduğu suçlamasıyla ya da kargolar silah içerdikleri şüphesiyle, en fazla altı saat süreyle alıkonabilecek. Bu arada alandaki AB yetkilileri devreye girerek arabuluculuk yapacak, gerektiğinde bavulları, paketleri açtırıp arama yapacak. (BBC) (AA) Ahmedinejad, gönüllü milis teşkilatı Besic haftası dolayısıyla yaptığı konuşmada, Đran milletinin düşmanları karşısında tek vücut olarak duracağını kaydetti. ''Eğer Đran milletinin hakkını çiğnemeye kalkarsanız milletimiz sizi yaptıklarınıza pişman edecek'' diyen Ahmedinejad, Đran halkının düşmanların isteklerini kabul etmesinin geçmişte kaldığını söyledi. Milis teşkilatı üyelerine yönelik konuşmasında Ahmedinejad, ''Artık düşmanların, milletimizin isteklerine boyun eğme zamanı gelmiştir'' diye konuştu. Batılı ülkelerin Đran'ın nükleer faaliyetlerinden endişe duyduklarını ifade eden Ahmedinejad, ''Biz de sizin faaliyetlerinizden şüpheliyiz ve sizin nükleer faaliyetlerinizin insanlık dışı olduğuna inanıyoruz'' diye konuştu. Đran milletinin kendi hakkını kararlılıkla elde edeceğini ve kimsenin kendilerini bundan mahrum etme hakkı olmadığını söyleyen Ahmedinejad, sözlerine şöyle devam etti: "Biz nükleer alanda ilk adımları atıyoruz. Düşmanlarımız önceden Đran milletini hakkından vazgeçiriyordu ama bugün karşılarında Besic'i görüyorlar. Bu nedenle de öfkeliler. Biz diyoruz ki: öfkelenmeye devam edin ve Allah'ın Kuran da dediği gibi öfkenizle ölün.'' (BBC) Başbakan Ariel Sharon son aylarda ve özellikle geçtiğimiz son günlerde attığı adımlarla, Đsrail in siyasi haritasını yeniden çizdi. 1967 savaşında ele geçirilen Gazze ile Batı Şeria nın geleceği, Đsrail in siyasi yaşamına yıllardan beri şekil verdi. Sharon un Gazze yi ve Batı Şeria nın bir bölümünü Filistinlilere geri vermesi, son günlerde de Likud partisinden istifa edip, erken seçim istemesi, Đsrail in politik yaşamını kökünden değiştirdi. Sharon un peş peşe attığı bu adımların sonucu, siyasette sağ kanat darmadağın oldu. Ariel Sharon Likud partisini, 30 yıl önce, bir grup sağcıyla birlikte, Yahudiler in yerleşim yerlerini, Tevrat ta vaat edilen topraklara yayma ve işgal edilen toprakları sıkı nüfuz altına alma vaadiyle kurmuştu. Buna karşılık solcu partiler Filistinlilerle toprak konusunda anlaşmayı istiyordu. Ariel Sharon bir süre önce, Likud partisinin muhalefetine rağmen Gazze yi boşaltıp Filistinliler e geri verdi, Batı Şeria daki Yahudi yerleşim yerlerinden dördünü boşalttı. Sharon son olarak da bir adım daha ileri gidip, daha büyük bir halk kitlesine hitap edebilen, ılımlı bir sağ parti 5
kurdu. Kamuoyu yoklamaları bu yeni partinin seçimi çok büyük bir üstünlükle kazanacağını gösteriyor. Siyasi gözlemci Tom Gumpbel şöyle diyor: "Đsrail de şu anda herkes Ariel Sharon un söyledikleriyle hem fikir gözüküyor. Sağ içinden çöküyor, Likud partisi de erimiş durumda." Kamuoyu yoklamaları, Ariel Sharon un kurduğu Đleri partisinin, parlamentodaki 120 sandalyeden 34 ünü, Likud un da ancak 13 sandalye kazanabileceğini gösteriyor. Sağcılar, sağ hareketin çökmediğini öne sürüp, Sharon un halka verdiği sözü yerine getirmediğini ve Sharon suz bir sağın daha güçlü olacağını savunuyor. (VOANEWS) Mısır daki parlamento seçimlerine resmen katılması yasaklanan Müslüman Kardeşler örgütü, destek verdiği adayların, ikinci turda 28 sandalye daha kazandığını duyurdu. Örgüt sözcüsü Đssam El-Aryan tarafından yapılan açıklama resmi olmayan seçim sonuçlarına dayandırılıyor. Örgütün destek verdiği bağımsız adaylar önceki turda da 47 sandalye kazanmıştı. Seçimlerin son turu Perşembe günü yapılacak. 444 üyeli parlamentoda, Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek in Ulusal Demokratik Parti si, 120 sandalyeyle seçimleri önde götürüyor. Müslüman Kardeşler örgütü; taraftarlarının oy kullanmasına engel olunduğunu, yüzlerce üyesinin tutuklandığını, düzenledikleri gösterilerin de göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullanan polis tarafından dağıtıldığını bildirdi. (VOANEWS) (BBC) Ürdün de yeni başbakan Maruf El-Bakhit idaresindeki hükümet resmen görevine başladı. Başbakan El-Bakhit göreve gelir gelmez, daha sert güvenlik önlemleri alma sözü verdi. Bu ay başında El Kaide tarafından Amman daki büyük otellere düzenlenen üç ayrı bombalı saldırıda, 60 tan fazla kişi hayatını kaybetmişti. Ürdün televizyonunda açıklama yapan El-Bakhit, bu intihar saldırılarının, devletin terörle mücadeleyi sürdürme kararlılığını güçlendirdiğini söyledi. Yeni başbakan, militan Đslam ın; gerçek Đslam ın insani, medeni ve vicdani değerleriyle çeliştiğini ve Ürdünlülerin bunun bilincinde olduğunu belirtti. Bombalı saldırıların ardından Kral Abdullah tarafından tasfiye edilen başbakanın yerine getirilen El-Bakhit, yakın dönemde Ürdün de ulusal güvenlik konseyinin başına getirilmiş, bu görevden önce de Đsrail ve Türkiye de büyükelçi olarak görev yapmıştı. Ürdün ün yeni başbakanı, aynı zamanda siyasi reform yapma sözü verdi; yoksulluk ve işsizlikle mücadele için yeni bir hükümet programını kısa süre içinde açıklayacağını duyurdu. (VOANEWS) Kafkasya ve Orta Asya 6
Azerbaycan muhalefeti, cumartesi günü düzenlemeye çalıştıkları protesto gösterisinin polis tarafından şiddetle bastırıldığını söyleyerek Batılı ülkelere, Đlham Aliyev hükümetine baskı yapması çağrısında bulundu. Cumartesi günü Bakü'de toplanan binlerce muhalif gösterici cop, tazyikli su ve göz yaşartıcı gazla dağıtıldı. Muhalefet, bu ay başında yapılan parlamento seçimlerine hile karıştığını ve tekrar edilmesi gerektiğini söylüyor. Cumhurbaşkanı Đlham Aliyev'in iktidar partisinin ezici zaferiyle sonuçlandığı açıklanan bu ay başındaki Azerbaycan seçimlerine uluslararası topluluktan yolsuzluk ve usulsüzlükler karıştığı eleştirileri getirilmişti. Amerikan hükümeti, hafta sonundaki protesto mitinginde 'barışçı göstericilere karşı lüzumsuzca kuvvet kullanılışını kınadığını'' söyledi. Muhalefet partisi Azadlık'ın Bakü'deki ana merkezinde, cumartesi günü kaç kişinin yaralandığı ve kaçının halen tutuklu olduğu saptanmaya çalışılıyor. (BBC) Çeçenistan, Rus ordusunun bölgede kontrolü ele geçirdiği 1999 yılından bu yana ilk kez yeni parlamentosunu seçmek üzere dün sandık başına gitti. Moskova, seçimi, barış çabaları yönünde önemli bir adım olarak görüyor. Ayrılıkçılara göreyse, seçimler, Çeçenistan sorununa gerçek çözümü bulmaktan kaçınma girişimi. Đnsan hakları örgütleri de, şiddetin serbest ve adil bir seçim yapılmasını imkansız hale getirdiğini vurguluyor. Çeçen direnişinden bir grubun Avrupa temsilcisi Osman Firzavli, ''Bu seçim değil, siyasi komedi, Çeçenistan'daki acımasız işgali meşru gösterebilmek için bu siyasi oyunu zaman zaman oynuyorlar'' sözleriyle seçimi değerlendirdi. Çeçen direnişçi, 250 bin çeçenin ölümünden sorumlu tuttuğu şu anki Çeçenistan yönetimi ile uzlaşmalarının imkansız olduğunu da kaydediyor. Militan grupların eylem tehditlerine karşın seçimlerin olaysız geçtiği ve sayısı 140'ın üzerinde olan seçim merkezlerinin hiçbirinden saldırı haberi gelmediği belirtiliyor. Çeçenistan'ın Moskova yanlısı Cumhurbaşkanı Alu Alyanov, oylamanın başlamasından kısa bir süre önce yaptığı açıklamada, seçimlerin terör eylemleri nedeniyle Avrupa standartlarında olmasını beklemenin zor olduğunu söyledi. (BBC) Bişkek te Türk Cumhuriyetler Milli Güvenlik Kurumları toplantısı gerçekleştirildi. Kırgızistan, Kazakistan, Azerbaycan ve Türkiye nin Milli Güvenlik bakanlıklarının temsilcilerinin katıldığı toplantıda uluslararası terör, bölgesel radikal akınların faaliyetleri ve bölücülüğe karşı mücadele konuları masaya yatırıldı. Toplantıya Rusya Dış Đstihbarat Kurumu, Federal Güvenlik Kurumu ve Ukrayna Güvenlik Kurumu gözlemci olarak katıldılar. Bir sonraki toplantı 2006 yılında Türkiye de düzenlenecek. (www.regnum.ru) Nursultan Nazarbayev, 25 Kasım 2005 tarihinde yaptığı açıklamada, Kazakistan ın Dünya Ticaret Teşkilatı na üye olmaya hazır olduğunu ifade etti. (www.regnum.ru) 7
Gürcistan Parlamentosu ülkenin Bağımsız Devletler Birliği üyeliğinden vazgeçmesi kararını onayladı. Cumhuriyet Partisi lideri ve aynı zamanda Demokrat Cephe muhalif partisinin önderi David Berdzenişvili tarafından ortaya atılan bu fikir Gürcistan parlamento sözcüsü Nino Burcanadze tarafından desteklendi. (www.regnum.ru) Avrupa Birliği Almanya, Fransa ve Đngiltere Đran la tartışmalı nükleer programı yüzünden müzakerelere yeniden başlamak istiyor. Đran resmi televizyonu bu üç AB ülkesinden temsilcilerin Tahran da Đranlı yetkililerle görüştüğünü duyurdu. Görüşmede üç ülkenin Dışişleri Bakanlığı nın gönderdiği mektuplarda, nükleer programla ilgili görüşmelerin Aralık ayında yeniden başlamasının istendiğinin dile getirildiği belirtildi. Müzakerelerde Đran a Rusya da uranyum zenginleştirmesi teklif edilecek. Tahran yönetimi bu öneriyi reddediyor. (AB HABER) Diğer Haberler Çin'de devlete bağlı yayın organları, ülkenin kuzey doğusundaki Heilonjiang eyaletinde bir kömür madeninde meydana gelen patlamada en az 68 madencinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Olay ardından 80'den fazla kişiden de haber alınamıyor. Kazanın madenin havalandırma sistemini tıkayan kömür tozundan kaynaklandığı açıklandı. Çin'deki kömür ocakları, güvenlik konusunda dünyanın en yetersiz madenleri olarak kabul ediliyor. Ülkede benzer kazalar nedeniyle her yıl binlerce kişi hayatını kaybediyor. (BBC) Afganistan ın Paktika vilayetinde, Taleban militanlarının düzenlediği roket saldırısında bir istihbarat görevlisi yaşamını yitirdi. Saldırıda çok sayıda hükümet binası da hasar gördü. Yetkililer, dün gece yarısında düzenlenen saldırıda 20 kadar roket kullanıldığını açıkladı. (VOANEWS) BM'nin Kosova'nın nihai statüsüyle ilgili müzakerelerin yürütülmesi için görevlendirdiği eski Finlandiya Devlet Başkanı Martti Ahtisaari, Makedonya'daki krizin çözümünün Kosova için iyi bir örnek olduğunu belirtti. Ahtisaari, Üsküp'te üst düzey Makedon yetkililerle yaptığı görüşmelerin ardından düzenlediği basın toplantısında, ''Burada olanlardan çok etkilendim, burada uygulanan çeşitli çözümleri çok dikkatli şekilde incelemek istiyorum. Makedonya, bu tür sorunların çözümünde iyi bir örnek olabilir'' dedi. Ahtisaari ile görüşen Makedonya Cumhurbaşkanı Branko Çırvenkovski de Kosova konusunun önemine değinerek, Makedonya'nın bu sorunun içinde olmadığını 8
vurguladı ve Kosova'da hukuk ve demokrasinin hayata geçirilmesinin yanı sıra Makedonya ile Kosova'nın sınır çizgisinin belirlenmesinin Makedonya için çok önemli olduğunu dile getirdi. Ahtisaari de Makedonya ile Kosova arasındaki sınır çizgisinin belirlenmesinin sadece teknik bir mesele olduğunu ileri sürerek, sınırlarda hiçbir değişimin olmayacağı konusunda garantiler sunulduğunu belirtti. ''Makedonya'da olduğu gibi Kosova'da da çok etnikli belediyeler kurulmalıdır'' diyen Ahtisaari, ''Makedonya'nın etnik yapısına nasıl değer verildiyse Kosova'da da Sırp ile öteki azınlıklara bu şekilde değer verilmesi gerekiyor'' dedi ve Kosova'nın bölünmesine asla izin verilmeyeceğini vurguladı. (AA) Dünya Basını Barselona'da yapılan Avrupa ve Akdeniz ülkeleri zirvesine ilişkin gelişmeler gazetelerde geniş şekilde işleniyor. Zirveye ev sahipliği yapan Đspanya'da yayımlanan El Pais, sonuç bildirgesinde yer alması öngörülen terör tanımı konusunda anlaşmazlık yaşandığını vurguluyor. El Pais zirveye katılan Arap ülkelerinin, yabancı güçlerin işgaline karşı direniş hakkının tanınmasını istediklerini ancak Đsrail'in buna yanaşmadığını aktarıyor. El Mundo ise, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la Đspanyol muhatabı Zapatero'nun Birleşmiş Milletlerin desteğinde zirve öncesinde başlattıkları 'uygarlıklar ittifakı girişimi'ne gönderme yapıyor. Girişimi 'tatlı sözler ittifakı' olarak niteleyen El Mundo, "Terörle güçlü şekilde mücadele etmeliyiz ancak bu mücadeleyi yasalara saygılı bir şekilde, uluslararası işbirliği içinde yapmalı ve yalnızca sözcüklerle yürütmemeliyiz" diyor. Almanya'da yayımlanan Frankfurter Rundschau ise zirveye Arap ve Đsrailli liderlerin ilgisiz kalmasının yarattığı hayal kırıklığına dikkat çekiyor. "Bölgede varolan koşullar dikkate alındığında pek de bir kutlama havası olamaz zaten" diyor Frankfurter Rundschau ve Akdeniz'in güneyinde, basın özgürlüğü ve hukuk düzeni konusunda da karamsar bir tablo çiziyor. "Bölgede yapılan seçimler de çoğu kez zayıf birer demokrasi gösterisinden öteye geçmiyor" görüşünü savunan gazeteye göre, yine de Avrupa Birliği'nin Barselona zirvesinde bölgeyle diyalog, mali yardım ve serbest ticaretle 'köprü kurma politikası' etkili olabilir. Avrupa Birliği bütçesi tartışmaları da gazetelerde geniş yer buluyor. Birliğin dönem başkanı Đngiltere'nin, görev süresi gelecek ay sonunda dolmadan bütçede anlaşma için yeni girişim başlatacağı haberleri gazetelerde yer alan başlıklardan. Financial Times'ın haberine göre, Đngiltere'nin Aralık ortasında yapılacak Avrupa Birliği liderler zirvesine sunmayı planladığı 2007-2013 yılına ait bütçe taslağında, 'önemli oranlarda kesintiler' yer alacak. Kesintinin miktarının altı yıllık dönem için yaklaşık 120 milyar sterlin tutarında olduğunu kaydeden Daily Telegraph ise, eğer taslak bu şekliyle kabul edilirse bundan en fazla birliğe yeni üye olan Doğu Avrupa ülkelerinin etkileneceğine dikkat çekiyor. Bu ülkelerin serbest ticaret ve Avrupa'nın geleceğine dair tartışmalarda Đngiltere Başbakanı'nın değerli müttefikleri olduklarını hatırlatan Daily Telegraph, öneriyi 'Blair açısından büyük bir kumar' olarak yorumlamış. 9
Daily Telegraph'a göre, Blair, Avrupa Birliği'nin yeni üyeleri olan eski komünist ülkeleri bütçe önerisine ikna etmek için, Budapeşte'nin de aralarında bulunduğu bazı Doğu Avrupa başkentlerini ziyaret edecek. Đngiltere gazetelerinde bugün öne çıkan bir başka haberde ise savunma bakanlığını harekete geçiren görüntüler var. Video kaydından gazete sayfalarına aktarılan dört kareden oluşan görüntüler, bir kışlada Kraliyet Deniz Piyadeleri'ne yeni katılan askerlerin karşı karşıya kaldıkları muameleyi anlatıyor. Guardian'ın haberine göre geçen yıl mayıs ayında yine bir asker tarafından kaydedildiği belirlenen görüntülerde, 32 haftalık temel eğitimlerinin sona ermesi ardından düzenlenen törende çırılçıplak soyunmuş olan iki asker, rulo yapılarak kollarına dolanan keçe parçalarıyla güreşe tutuşuyor. Bu olayı izleyen diğer askerler de çıplak. Yere düşen askerlerden biri, üstü tarafından yüzüne vurulan tekmeyle çamura yığılıyor. Guardian, Savunma Bakanlığı'nın olayla ilgili soruşturma başlattığını yazıyor. Ordu bünyesinde, yeni askerlere dönük zorba tavırlar ve sindirme girişimlerine karşı sıfır hoşgörü politikası uygulandığını savunan bakanlığın endişesi ise, bu tür olayların gelecekte askere yazılmak isteyecekleri caydırması. Mecburi askeri hizmetin olmadığı Đngiltere de ordu, profesyonel askerler ve onlara kısa sürelerle katılan gönüllülerden oluşuyor. Ordu son zamanlarda yeni asker bulma konusunda sıkıntı çekiyor. Independent'ın manşetinde, bugün Kanada'nın Montreal kentinde başlayacak olan iklim değişikliği zirvesinde gündeme gelecek bir öneri yer alıyor. Öncülüğünü Papua Yeni Gine ve Kosta Rika'nın yaptıkları 10 ülkeden oluşan bir grup, zengin ülkelerden yağmur ormanlarının korunması için tazminat talep etmeye hazırlanıyor. Kendilerini Yağmur Ormanları Koalisyonu olarak adlandıran bu grup, 'sahip oldukları ekonomik değeri olan çok az sayıda doğal kaynaktan birinin de yağmur ormanları olduğunu' belirterek, zengin ülkelerin bu doğal varlıktan maliyetini üstlenmeden yararlandıklarını savunuyor. Independent'te bir makale kaleme alan Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz de girişimi destekliyor. Stiglitz'in yazısında altını çizdiği noktalar özetle şöyle: "Kalkınmakta olan ülkeler, doğal çevre varlıklarını koruyup kamu yararına küresel düzeyde katkıda bulundu. Kyoto Anlaşması'yla yapılan en büyük hata, ormanların geliştirilmesini özendirmek için yeni ormanlık alan yaratanlara maddi teşvikler öngörürken, varolan ormanları koruyan ve ağaç kesimini önleyenlere herhangi bir tazminat hükmünü içermemesi.'' Ormanlarını koruyan kalkınmakta olan ülkelerin teşvik edilmesini öneren Stiglitz, yazısını şu görüşlerle sonlandırıyor: "2,7 milyar insan, dünyanın tropikal ormanlarına ev sahipliği yapan 60'tan fazla ülkede yaşıyor. Ormanlarını kesmek, bu insanların istediklerini gerçekleştirebilmelerinin tek yolu. Bazıları, sorunu ele almak için 2012'ye kadar beklememizi öneriyor. Peki bekleyecek halimiz var mı?" 10