OSMANLI DÖNEMİNDE HARPUT TA KIRSAL YERLEŞME: BASKİL ÖRNEĞİ Prof. Dr. Enver ÇAKAR *



Benzer belgeler
ŞANLIURFA YI GEZELİM

MUHAMMET DURSUN ÇİTÇİ

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan :25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs :22

1. GRUP (ELAZIĞ-ARICAK-BASKİL-KEBAN) BAHÇELİEVLER EĞİTİM BÖLGESİ

XIX. Yüzyılda Harput Sancağının Demografik Yapısı Üzerine Bir Değerlendirme

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

FIRAT ÜNİVERSİTESİ HARPUT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - ( )

TARİH BOYUNCA ANADOLU

T.C. FIRAT ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK BİLGİ SİSTEMİ

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ

FIRAT ÜNİVERSİTESİ HARPUT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011

Karamürsel, Marmara Bölgesinde İzmir Körfezi nin güneyinde Kocaeli iline bağlı bir ilçedir.

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

(1983) Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; , 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay..

Coğrafya : Topografya : Dağlar :

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

BALIKESİR KAZASI ( )

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

EBUTAHİR KAZASI NÜFUS VE TOPLUM YAPISI 1834 M (1250 H.) Salih AKYEL 1

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

Çağdaş Tarihçiler ve Tufan Gündüz

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

08 Mart 2010 Elazığ-Kovancılar Deprem Raporu

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

BASKİL (ELAZIĞ) YÖRESİ ZAVİYELERİ

GÖLMARMARA MAHALLESİ, 234 ADA 1 PARSEL VE ÇEVRESİNE AİT

FIRAT ÜNİVERSİTESİ HARPUT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981 Doktora Tarih Atatürk Üniversitesi 1985

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

Neden Malatya ya yatırım yapmalı

FIRAT ÜNİVERSİTESİ HARPUT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

COĞRAFİ FAKTÖRLERDEN YERŞEKİLLERİNİN HARPUT UN KURULUŞU, GELİŞMESİ VE ŞEHRİN YER DEĞİŞTİRMESİ ÜZERİNE OLAN ETKİLERİ

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir.

AnkaraVilayetiYabanabadKazası ŞeyhlerKaryesi(1.Ş EYLÜL 1840)NüfusSayımı

XVI. Yüzyılda Hama Sancağında Konar-Göçerler

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

ELAZIĞ TAPU MÜDÜRLÜĞÜ NDEKİ TAPU KAYIT DEFTERLERİNİN HARPUT TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

FIRAT ÜNİVERSİTESİ HARPUT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

Osmanlı Devleti nde okuryazar oranının yüzde 66 olduğu iddiası

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Adı Soyadı: Ertan GÖKMEN Doğum Tarihi: 1967 Öğrenim Durumu: Doktora Öğrenim Gördüğü Kurumlar: Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ

Konuşulan Dil Türkiye Türkçesinin Sahası Cuma, 02 Ağustos :27

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

XVI. YÜZYILDA ACLUN ŞEHRİ VE KASABALARININ NÜFUSU * ÖZET

HONAMLI ARAŞTIRMALARI: ( I ) TARİHLİ NÜFUS DEFTERLERİNE GÖRE HONAMLI AŞİRETİ

FIRAT ÜNİVERSİTESİ HARPUT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

ÖZGEÇMİŞ Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ ŞAİREŞREF MAHALLESİ ADA NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

TARİH İNCELEMELERİ DERGİSİ XXIX. CİLT DİZİNİ / INDEX

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

KAMU VE BELEDİYE HİZMETLERİNİN YEREL SEÇİME ETKİSİ

DİYARBAKIR İLİ, KAYAPINAR İLÇESİ, ÜÇKUYULAR GECEKONDU ÖNLEME BÖLGESİ 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI PLAN AÇIKLAMA RAPORU

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ

T.C. AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TARİH BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI BİTİRME ÇALIŞMASI YAZIM KURALLARI

Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü/Tarih Anabilim Dalı/Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

DERSİM SANCAĞI ( )

Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Personel Daire Bşk.)

ÖZGEÇMİŞ. Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl

MANİSA İLİ ŞEHZADELER İLÇESİ KARAAĞAÇLI MAHALLESİ TEKNİK TARIM ÜRÜNLERİ İTH. İHR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ SARIAĞA MAHALLESİ 16 ADA 5 PARSEL NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

Elazığ Hakkında Genel Bilgi. Organizasyon Şeması/ Personel. Elazığ İl Koordinatörlüğü. Tedbirler / Alt Tedbirler. Teknik Ziyaretler ve Eğitimler

XIX. Yüzyılda Tarsus un Nüfusu

TABLO 27: Türkiye'deki İllerin 2006 Yılındaki Tahmini Nüfusu, Eczane Sayısı ve Eczane Başına Düşen Nüfus (2S34>

Şahıs Adlarından Hareketle Göç ve İskan Tarihi Çalışmalarına Bir Katkı: Cincife Nahiyesi Örneği

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

PLANLAMA ALANI. Harita 1: Planlama Alanı ve Çevresi Uydu Görüntüsü (Yakın)

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

BİLECİK ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ FORMU KİŞİSEL BİLGİLER

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

OSMANLI ARAŞTIRMALARI XII.

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine "Menteşe Yöresi" denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi

Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013)

LAZ VE MİGRELİ TARİHİ

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik

1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ

Arş. Gör. İlker YİĞİT

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 16. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU TEMSİLCİLİKLERİMİZDEN

ANTALYA MERKEZ RENT A CAR FİRMALARI

Transkript:

Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 111 OSMANLI DÖNEMİNDE HARPUT TA KIRSAL YERLEŞME: BASKİL ÖRNEĞİ Prof. Dr. Enver ÇAKAR * Malazgirt Zaferinden sonra sırasıyla Çubukoğulları, Artuklular, Dulkadiroğulları, Akkoyunlular ve Safevilerin idaresinde kalan Harput, 1516 yılında Osmanlı yönetimine geçmiştir. Osmanlı idaresine geçtikten kısa bir süre sonra Harput ve çevresinde ilk nüfus ve arazi sayımı yapılmış ve bu sayım işi 1518 yılında tamamlanmış ve sonuçları ayrıntılı olarak bir deftere kaydedilmiştir. Bundan sonra da 1523 ve 1566 yıllarında bu sayımlar tekrarlanmıştır 1. Sayım sonuçlarının kaydedildiği defterlere Tahrir Defteri denilmektedir. 1518 yılı tahririnden anlaşıldığına göre, Harput, Osmanlı idaresine geçtikten sonra sancak olarak teşkilatlandırılmış ve Diyarbekir Beylerbeyiliğine bağlanmıştır. Buradaki sancak tabiri, askeri-idari bir yönetici olan ve merkezden atanan bir sancakbeyinin yönetimine bırakılmış alanı ifade etmektedir 2. Bu alan, Harput Şehri ile onun çevresinde yer alan köylerden oluşuyordu. Belirli sayıdaki köyler de nahiye adı verilen bölgelere dâhil edilmişti. Dolayısıyla her nahiye muayyen bir coğrafi alanı ifade ediyordu. 1518 yılında Harput Sancağı nın kırsal kesimi, Harput, Hersini, Gölcüki Ulya (yani Yukarı Gölcük), Gölcük-i Süfla (yani Aşağı Gölcük) ve Ebu Tahir adlarını taşıyan 5 nahiyeye taksim edilmişti 3. Bunlardan Harput Nahiyesi adını Harput Şehri nden alıyordu ve neredeyse bugünkü Elazığ Merkez ilçeye bağlı bulunan köyleri ihtiva ediyordu. Aşağı ve Yukarı Gölcük ise adını, bugün Hazar Gölü adıyla bilinen fakat daha önceki adı * Fırat Ün. İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi/ELAZIĞ 1 Mehmet Ali Ünal, XVI. Yüzyılda Harput Sancağı (1518-1566), Ankara, 1989, s. 3-7. 2 Sancak ve Beylerbeyilik konularında ayrıntılı bilgi için bkz. J. Deny, Sancak, İslam Ansiklopedisi, X, s. 188-189; İlhan Şahin, Sancak, TDV İslam Ansiklopedisi, 36, İstanbul, 2009, s. 97-99; Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu Klâsik Çağ (1300-1600), (Çev. Ruşen Sezer), İstanbul, 2004, s. 108-123, Halil İnalcık, Eyâlet, TDV İslam Ansiklopedisi, 11, İstanbul, 1995, s. 548-550; Mehmed İpşirli, Beylerbeyi, TDV İslam Ansiklopedisi, 6, İstanbul, 1992, s. 69-74; İ. Metin Kunt, Sancaktan Eyalete, 1550-1650 Arasında Osmanlı Ümerası ve İl İdaresi, İstanbul, 1987, s. 15-38; Tuncer Baykara, Anadolu nun Tarihî Coğrafyasına Giriş I Anadolu nun İdarî Taksimatı, Ankara, 1988, s. 83-112; Yaşar Yücel, Osmanlı İmparatorluğu nda Desantralizasyona (Adem-i Merkeziyet) Dâir Genel Gözlemler, Belleten, XXXVIII/152 (1974), s. 657-708). 3 Mehmet Ali Ünal, XVI. Yüzyılda Harput Sancağı (1518-1566), s. 35-37.

112 Enver ÇAKAR, Osmanlı Döneminde Harput ta Kırsal Yerleşme: Baskil Örneği Gölcük olan gölden almıştır. Bu göl, daha sonra Mustafa Kemal Atatürk tarafından Hazar Gölü olarak adlandırılmıştır. Ebu Tahir nahiyesi adını Ebu Tahir adlı köy ve dağdan alırken Hersini de adını Hersini Dağı ndan almıştır. Fakat Hersini Dağı bugün Hasandağı ve Haroğlu Dağı adlarıyla bilinmektedir 4. 1523 yılında Harput Nahiyesi Uluabad ve Kuzabad adlarını taşıyan iki ayrı nahiyeye bölünmüştür 5. Bu nahiyeler de isimini üzerinde kuruldukları ovalardan yani Uluova ve Kuzova dan almıştır. Bundan sonra da Harput un nahiye sayısında artışlar olmuştur. Nitekim 17. yüzyılın sonlarında Harput un 12 nahiyesinin olduğu tespit edilmektedir 6. Harput un coğrafi olarak ifade ettiği anlama baktığımızda ise; Harput öncelikle tarihi Harput şehrinin adıdır. Bu ad Osmanlı döneminde 1516 yılından 1846 yılına kadar bir sancağın adı olmuştur. 1846 da Harput Eyaleti kurulunca Harput un kapladığı alan, kendisine bağlı olan sancaklarla birlikte, bugünkü, Malatya ve bir kısım ilçeleri ile Kemaliye, Tunceli ve Adıyamanı da içine alacak şekilde genişlemiştir 7. Mamuratülaziz in kurulmasından sonra ise Harput tabii olarak bu yeni vilayetin sınırları içinde yer almıştır. Bütün bu tarihlerde bugünkü Baskil ilçesini oluşturan toprakların mühim bir kısmı Harput a bağlıydı. Dolayısıyla bu coğrafyada yaşayan insanlar bütün alışverişlerini, adli ve idari işlerini Harput ta hallediyorlardı. Burada yaşayan insanlar o devirde Harput un yerli aşiretlerini oluşturduklarından dışarıya çıktıklarında Harputlu olarak biliniyorlardı. Dolayısıyla Baskil ilçesi kurulmadan, yani 1926 yılından önce, bu coğrafyada yaşayan insanlar Harput Merkez kazaya bağlı oldukları için kimlik olarak Harputlu idiler. Baskil ilçesinin kuruluşu 1926 yılında gerçekleşmiştir. Bu yeni ilçe, adını ilçe merkezinin kurulduğu Baskil adlı köyden almıştır. Bu köy bugün Eskibaskil adıyla bilinmekte ve yeni kurulan Baskil kasabasının da bir mahallesini oluşturmaktadır. Baskil adı ise bu coğrafyadaki en kalabalık aşireti oluşturan Herdi aşiretinin aynı adlı oymağından gelmektedir 8. 4 Enver Çakar, Elazığ Baskil Yöresi Aşiretleri, Ankara, 2012, s. 13, not:15. 5 Mehmet Ali Ünal, XVI. Yüzyılda Harput Sancağı (1518-1566), s. 38-39. 6 Ahmet Aksın, 19. Yüzyılda Harput, Elazığ, 1999, s. 26. 7 Ahmet Aksın, 19. Yüzyılda Harput, s. 30-31. 8 Enver Çakar, Elazığ Baskil Yöresi Aşiretleri, s. 1.

Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 113 Baskil coğrafyasındaki yerleşim birimleri çoğunlukla Herdi, Aluçlu, Parçikanve Zeyve aşiretleri tarafından kurulmuş köy ve mezralardan meydana gelmektedir. Ayrıca ilçe sınırları içerisinde, az sayıda da olsa, İzolu ve Direjan aşiretleri tarafından kurulmuş köy ve mezralar da vardır. Bu aşiretlerden Herdi, Parçikan ve Zeyve, sadece Baskil ilçesinde değil, aynı zamanda, Elazığ Merkez ve Sivrice ilçelerinde de birçok köyün kurucusu olmuşlardır. Osmanlı idaresinin ilk zamanlarında, Baskil ilçesini oluşturan toprakların önemli bir bölümü Harput Sancağı nın, Fırat Nehri yakınında yer alan ve nispeten daha küçük olan diğer bölümü ise Malatya Sancağı nın sınırları içerisinde yer alıyordu. Bunlardan Harput Sancağı dahilinde olan kısım Hersini nahiyesi, Malatya dahilinde olan kısım ise Muşar nahiyesi adını taşıyordu. Muşar, Baskil ilçesinin bugünkü Aydınlar, Tabanbükü, Hüyük, Kumlutarla ve Bozoğlak köylerini içine alıyordu. Hersini nahiyesi ise Baskil ilçe nüfusunun önemli bir kısmını meydana getiren aşiretlerin kurduğu köy ve mezralardan oluşuyordu. Ayrıca, ilk zamanlarda bugün Elazığ Merkez ilçeye bağlı bulunan Yazıpınar (Sanuk) ve Arındık köyleri de Hersini nahiyesi sınırları içinde yer alıyordu Bunlar aşiret köyleri olmayıp gayrimüslimler tarafından kurulmuş köylerdi. 18. yüzyılda aşiretler birer nahiye olarak teşkilatlandırılmışlardır. Bunun sonucu olarak Harput ta Herdi, Parçikan ve Zeyve nahiyeleri kurulmuştur. Kaynaklarda yer almamakla birlikte, muhtemelen Parçikan aşireti de bu tarihte bir nahiye olarak telakki edilmiştir 9. Mamuratülaziz in yani bugünkü Elazığ şehrinin kurulmasından sonra, Baskil coğrafyasında yer alan köy ve mezraların önemli bir bölümü, merkez kaza olan Ma mûratü l-aziz e bağlanmıştır 10. Fırat sahilinde bulunan bir kısım köyleri ise bu dönemde Kebanmadeni kazasına bağlıydı 11. Harput ta yaşayan aşiretlerin buraya ne zaman ve nereden geldikleri hususunda elimizde kesin bir bilgi olmamakla birlikte, 13. yüzyılda Moğol istilası sonrasında İran ve Azerbaycan taraflarından geldiklerini tahmin edilmektedir 12. Nitekim Osmanlı belgelerinde, Harput ve çevresindeki 9 Enver Çakar, Elazığ Baskil Yöresi Aşiretleri, s. 24-25. 10 Hicrî 1312 Tarihli Ma mûratü l-aziz Vilâyet Salnamesi, s. 50-60. 11 Hicrî 1312 Tarihli Ma mûratü l-aziz Vilâyet Salnamesi, s. 66, 68. 12 Baskil e bağlı Tabanbükü (Şeyhhasan) köyünde 1340 (740 hicri) tarihli bir mezartaşının bulunması, Baskil coğrafyasına yapılan ilk Türk göçlerinin bu tarihten önce

114 Enver ÇAKAR, Osmanlı Döneminde Harput ta Kırsal Yerleşme: Baskil Örneği aşiretlerden bahsedilirken, bunların kadîmî yurdunun Harput olduğu açıkça ifade edilmektedir 13. Buradaki kadîm kelimesi, Harput taki aşiret yerleşmelerinin başlangıcı hatırlanmayacak kadar eski bir tarihte gerçekleştiğini göstermektedir. Yine Osmanlı belgelerinde Harput ta yaşayan ve bahse konu olan aşiretler için ekrâd tabiri kullanılmıştır. Ekrâd, Arapça bir kelime olup, Kürdler anlamına gelmektedir. Osmanlı belgelerinde yer alan bu kelimenin hangi anlamda kullanıldığı konusunda bugüne kadar birçok araştırmacı tarafından muhtelif görüşler ileri sürülmüştür. Bunların ortak noktası ise Osmanlı belgelerindeki ekrâd kelimesinin etnik bir anlam taşımadığı görüşüdür 14. 1518 ve 1566 tarihli Harput Sancağı tahrir defterlerinde buradaki aşiret mensuplarının adları (erkek şahıs adları) tek tek ifade edildiği gibi, 18. yüzyılın ilk yarısında hazırlanan bir iskân defterinde de 1702 de Urfa Sancağı nın Harran nahiyesine zorla iskân edilen aşiret mensuplarının adları yer almaktadır. Ayrıca, Harput Şer iyye Sicillerinde de münferit olarak bu aşiret mensuplarına ait şahıs adları yer almaktadır. Bu isimler arasında, Allahverdi, Altıparmak, Boyundurukkıran, Karagöz, Kartal, Kaya, Kurd, Saruca, Şahverdi ve Yağmur gibi öz Türkçe olanlar dikkat çekmektedir. Ayrıca Deli, Kara, Kel, Kör ve Topal sıfatları kullanılmak suretiyle yapılmış çok sayıda şahıs ismiyle de karşılaşılmak-tadır. Bu Türkçe isimler; Ali, Hasan, Hüseyin, Muhammed ve Mustafa gibi dinî nitelikli adlardan sonra ikinci sırada gelmektedir. Şahıs adlarından başka, Baskil yöresindeki oymak, mezra ve köy adları da çoğunlukla ya Türkçedir ya da Türkçe ek almıştır. Bu bağlamda, Akuşağı, Arapuşağı, Gemici, Hacımehmedli, Kızıluşağı, Karaali, Sultanuşağı ve Talanuşağı adları buna en güzel örneği teşkil ederler. Ayrıca, ekip biçtikleri mezralarına, Kızılyazı, Bölücük, İncecik, Katarhanı ve Aligölü gibi isimler gerçekleştiğini göstermektedir. Bkz. Muhammet Beşir Aşan, Elazığ, Tunceli ve Bingöl İllerinde Türk İskân İzleri (XI-XIII. Yüzyıllar), Ankara, 1992, s. 143 13 Herdi Ze âmeti re âyâsı kadîmî karye-i mezbûre toprağını zirâ at ider, kadîmî karyeleri olan Herdi nâm karyelerine dahî varmayub, HŞS, nr. 388, s. 162, belge: 1 14 Bu husustaki görüşler için bkz. Cevdet Türkay, Osmanlı İmparatorluğu nda Oymak, Aşiret ve Cemâatlar, İstanbul, 1979; Yusuf Halaçoğlu, Anadolu da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar (1453-1650), I, Ankara, 2009; aynı yazar, Osmanlı Belgelerine Göre Türk-Etrâk, Kürt-Ekrâd Kelimeleri Üzerine Bir Değerlendirme, Belleten, LX/227 (Ankara, 1996), s. 137-146; Mustafa Öztürk, 16. Yüzyılda Kilis, Urfa, Adıyaman ve Çevresinde Cemaatler- Oymaklar, Elazığ, 2004; Orhan Türkdoğan, Güneydoğu Kimliği, İstanbul, 1998; Nejat Göyünç, Türk-Kürt İlişkileri Hakkında, Türk Kültürü, 346 (Ankara, 1992), s. 66-69

Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 115 vermiş olmaları, bunlar arasında eskiden beri Türkçenin yaygın olarak kullanıldığını göstermektedir. Aşireti oluşturan ve birkaç aileden oluşan her bir kola oymak veya cemaat denirdi 15. Her oymağın başında onun yönetiminden sorumlu olan bir oymakbaşı veya kethüda bulunurdu. Oymaklar, bir boyun ya da oymağın içerisinde nüfusun kalabalıklaşması veya aynı grup içerisinde nüfus, kuvvet ve feraset bakımından iki şahsın türeyerek birbirlerini çekememeleri neticesinde meydana gelmiştir. Bundan dolayı, yeni oluşumlar yani oymaklar, genellikle, buna sebep olan şahısların adlarıyla anılmıştır. Mesela, Hacımehmedli oymağı adını Hacı Mehmed adlı yöneticisinden alırken, diğer oymaklardan Talanuşağı adını Talan, Kartaluşağı adını Kartal, Bilaluşağı da adını Bilal adlı yöneticisinden almıştır. Buradaki uşak tabiri ise oğul anlamında kullanılmıştır. Nitekim Osmanlıbelgelerinde Talanuşağı na bazen Talanoğlu, Arapuşağı na da Arapoğlu denilmiştir. Aşiret olarak adlandırılan teşekküllerin başında boybeyi adı verilen ve kethüda dan daha nüfuzlu olan yöneticiler bulunuyordu 16. Fakat 18. yüzyıla gelinceye kadar Harput taki ekrad aşiretlerinde boybeyliğinin olup olmadığı konusunda herhangi bir bilgiye sahip değiliz. Çünkü bu dönemde aşiret yöneticilerinden hep kethüda olarak söz edilmiştir. 19. yüzyılda muhtarlık teşkilatının kurulmasından sonra Harput taki her aşiret bir muhtarlık olarak teşkilatlandırıldı. Mesela, 1846 da Parçikan nahiyesi muhtarlığı Şefkat köyünde 17, esasen Herdi aşiretinden olan Aluçlu nahiyesi muhtarlığı da Canuşağı mezrasında bulunuyordu 18. Herdi nahiyesi muhtarlığı ise Mesti (Yenikonak) köyünde kurulmuştu 19. Fakat kısa bir müddet sonra bu aşiretin muhtarlığı Haroğlu (Sarıgül) köyüne nakledildi 20. Yine nahiye statüsü kazanmış olan Zeyve nin muhtarlığı da 1845 te 15 Herdi nâm karye aşîretinden Aluçlu oymağından, HŞS, nr. 38244-I, s. 127, belge: 3; Herdi aşîretinden Şeyh Ömerli cemâ atinden, HŞS, nr. 38244-IV, s. 125, belge: 2 16 Boybeyliğinin umumiyetle irsî bir müessese olduğu ve beyliğin ırsî olarak intikal ettiği boylarda, boy ailesinin yanı sıra, bir torun grubunun mevcudiyeti de görülmektedir. Bunlar, konar-göçer teşekküllerin idarecileriyle beraber bir aristokrasi teşkil ediyordu. Cengiz Orhonlu, Osmanlı İmparatorluğu nda Aşiretlerin İskânı, İstanbul, 1987, s. 13; Yusuf Halaçoğlu, Anadolu da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar (1453-1650), I, Ankara, 2009, s. xvııı 17 BOA, D.CRD, nr. 40721, s. 10 18 BOA, D.CRD, nr. 40721, s. 10 19 BOA, NFSD, nr. 2675, v. 241 b 20 BOA, MVL, 31/40; BOA, MVL, 77/2

116 Enver ÇAKAR, Osmanlı Döneminde Harput ta Kırsal Yerleşme: Baskil Örneği Kızıluşağı köyünde 21 yer alıyordu. Harput taki Aluçlu Aşireti, önceleri Herdi aşiretine bağlı iken, daha sonraları çevresindeki bir kısım oymakları da içine alarak ayrı bir aşiret halini almıştır. Bu aşiretin mensupları, Elazığ ve Malatya illeri sınırında yer alan Kömürhan Karayolu Köprüsü civarındaki köy ve mezralara yerleşmişlerdir. Bugün bu köylerin bir kısmı Malatya nın Kale ve Doğanyol (Keferdiz) ilçeleri, bir bölümü de Elazığ ın Baskil ve Sivrice ilçeleri sınırları içerisinde yer almaktadır. 1849 tarihli bir belgeden anlaşıldığına göre, Harput un batısında yaşayan aşiretler, idarî, malî ve hukukî bakımlardan işlerinin kolaylaştırılması maksadıyla, Aşâir-i Selâse (Üç Aşiret) adıyla bir araya toplanmış ve Herdi aşireti muhtarı olan Zübeyr Ağa da bu aşiretlerden oluşan kazanın müdürlüğüne getirilmiştir. Ayrıca aşiret işlerinin görülmesi maksadıyla yeni bir meclis oluşturmuştur 22. 1856 yılı belgelerinde Zübeyr Ağa dan sadece Herdi aşiretinin müdürü olarak bahsedilmesi, Aşâir-i Selâse uygulamasından bir müddet sonra vazgeçildiği ve her aşiretin ayrı bir müdürlük halinde idare olunduğu izlenimini vermektedir. Herdi, Baskil yöresinin nüfus bakımından en kalabalık aşiretidir. Bundan dolayı oldukça geniş bir alana yayılmışlardır. Nitekim Herdi aşireti mensuplarının bir bölümü, bir kol halinde, Elazığ Merkez ilçeye bağlı bulunan Tepeköy, Yukarı Demirtaş, Aşağı Demirtaş, Yenikonak ve Sütlüce köylerinden Karakaya Baraj Gölü sahiline kadar uzanan alana yerleşmiştir. Diğer bir bölümü ise âdeta ikinci bir kol halinde ve yine Elazığ Merkez ilçeye bağlı Bölüklü-Sarıtosun-Öksüzuşağı istikametinden güneye ve kısmen de güneydoğuya doğru uzanan ve Hacıhüseyinler-Yaylanlı-Kayabağları üzerinden Karakaya Baraj Gölü ne ulaşan hat üzerinde ve çevresinde yerleşmişlerdir. Ayrıca, Fırat ın batı yakasında yani Malatya ili sınırları içerisinde de bazı Herdi yerleşmeleri bulunmaktadır 23. Bugün Baskil İlçesinde 25 Herdi köyü bulunmaktadır 24. Dolayısıyla Baskil köylerinin takriben % 40 ı Herdi aşireti mensupları tarafından kurulmuştur. Bunlardan 21 BOA, A.MKT, 211/96 22 BOA, A.AMD, 7/62; BOA, A.MKT. MVL, 14/58; BOA, İ.MVL, 139/3857 23 Malatya da bulunan Herdi köyleri şunlardır: Adagören, Ağılyazı, Çaygören, Kapıkaya, Karaağaç, Kuluşağı, Pirinçli, Siçanuşağı, Sinanlı, Şişman ve Yazıca. Ayrıca Karahüseyin ve Koldere köyleri de Herdi aşiretinin bir kolu olan Aluçlu aşiretindendir. 24 Bunlar; Alangören, Altunuşağı, Bilaluşağı, Çiğdemlik, Deliktaş, Gemici, Hacıhüseyinler, Hacımehmet, Hacıuşağı, İmikuşağı, Karakaşlar, Kayabeyli, Koçyolu, Konacık, Konalga, Kuşsarayı, Paşakonağı, Söğütdere, Sultanuşağı, Suyatağı, Şituşağı, Yalındam, Yaylanlı, Yeniocak ve Yıldızlı adlı köylerdir.

Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 117 Hacıhüseyinler ve Yaylanlı köy sakinleri sonradan Aluçlu aşiretine dahil olmuşlardır. Parçikan aşiretinden olanlar ise daha ziyade Bulutlu Dağı ile Harabekayış Dağları ve çevresindeki köy ve mezralara yerleşmişlerdir. Ayrıca, Malatya taraflarında kurulmuş bazı Parçikan köyleri de vardır. Fakat bu köyler, Elazığ dakilerden farklı olarak, oymaklarının adlarıyla değil, doğrudan aşiretlerinin adıyla bilinmektedir. Baskil ilçesindeki 15 köy 25 yani köylerin takriben %15 i Parçikan Aşireti tarafından kurulmuştur. Zeyve aşiretinden olanlar ise, daha ziyade, Baskil ilçesinin kuzeyine yerleşmişlerdir. Bu alan, doğuda Yürekli ve Hacımustafa köylerinden batıda Hüyük, Kumlutarla ve Emirhan köylerine kadar uzanmaktadır. Ayrıca, Zeyveliler in bir kısmı da Elazığ ın Merkez ve Keban ilçeleri ile Malatya ve Tunceli sınırları içerisinde kalan bazı yerlere yerleşmişlerdir. Buradaki Zeyve adı, Akdemir (Şeyhan) köyünde bulunan Şeyh Musa Herdi Zâviyesi nden gelmektedir. Bir başka ifadeyle, bugün Baskil coğrafyasında Zeyveliler in oturduğu bölgenin esas adı Zâviye dir ve Zeyve adı da bunun bozulmuş halidir 26. Dolayısıyla Zeyve bölgesi, Şeyh Musa Herdi Zâviyesi nin etrafında teşekkül eden yerleşim alanlarından oluşmuştur. Burada adı geçen Şeyh Musa Herdi ise muhtemelen 13. yüzyılda bu coğrafyaya gelen ve Hz. Peygamberin neslinden olan bir seyyittir. Zeyveliler, bugün Baskil ilçesine bağlı 14 köyde sakindi 27. Baskil yöresinde bazı yerleşmeleri bulunan İzolular ise daha ziyade Malatya yöresi aşiretidir. Çünkü Osmanlı idaresinin ilk zamanlarında aşiretin ismini taşıyan İzolu köyü Malatya Sancağı nın Kömri nahiyesine bağlıydı 28. Bugün Baskil coğrafyasında İzolu aşireti mensuplarının oturduğu köyler ise sadece Kadıköy ve Pınarlı dan ibarettir. 25 Bunlar; Aladikme, Çavuşlu, Demirlibahçe, Düğüntepe, Eskiköy, Habibuşağı, Harabekayış, Karaali, Karagedik, Kutlugün, Meydancık, Sarıtaş, Şahaplı, Tatlıpayam ve Topaluşağı adlı köylerdir. 26 Enver Çakar, Baskil (Elazığ) Yöresi Zaviyeleri, Vakıflar Dergisi, 37, Ankara, 2012, s. 95. 27 Baskil ilçesindeki Zeyve köyleri şunlardır: Akdemir, Akuşağı, Beşbölük, Doğancık, Hacımustafa, İçlikaval, Karoğlu, Kızıluşağı, Aşağı Kuluşağı, Yukarı Kuluşağı, Resulkâhya, Şahindere, Tavşanuşağı, Yürekli 28 387 Numaralı Muhâsebe-i Vilâyet-i Karaman ve Rûm Defteri (937/1530) II, Ankara, 1997, s. 907

118 Enver ÇAKAR, Osmanlı Döneminde Harput ta Kırsal Yerleşme: Baskil Örneği Direjan a gelince; bunlar da genellikle Malatya taraflarında oturmaktadır. Baskil ilçesinde ise çok az sayıda Direjan yerleşmesi vardır. Bunların başında Emirhan adlı köy gelmektedir. Yine bu çevredeki Fakiruşağı, Saluşağı ve Keçili adlı mezraların da Direjan yerleşmeleri olduğu bilinmektedir. Sonuç olarak, Baskil ilçesi kurulmadan önce bu coğrafyada bulunan köy ve mezralar çoğunlukla Harput a bağlıydı. Yani Harput un kırsalını oluşturuyordu. Burada yaşayan insanlar ise aşiretleriyle tanınıyorlardı. Fakat zamanla, özellikle de Cumhuriyet döneminde, çeşitli nedenlerden dolayı aşiret yapısı bozulmuş, yeni nesiller tarafından unutulmuş ve bugün aşiret yapısından geriye hemen hemen hiçbir şey kalmamıştır. KAYNAKÇA 1. Arşiv Belgeleri 1.1. Başbakanlık Osmanlı Arşivi Münferit Belgeler: Meclis-i Vâlâ (MVL) no: 31/40, 77/2 ; Sadaret Mektûbî Kalemi (A.MKT), no: 211/96; Saderet Amedî Kalemi (A.AMD), no: 7/62; Sadâret Mektûbî Meclis-i Vâlâ Kalemi (A.MKT.MVL), no: 14/58; İrâde Meclis-i Vâlâ (İ.MVL), no: 139/3857 Nüfus Defterleri: D.CRD, no: 40721, NFSD, no: 2675 1.2. Harput Şer iyye Sicilleri No: 388, 38244-I, 38244-IV 1.3. Salnameler: Hicrî 1312 Tarihli Ma mûratü l-aziz Vilâyet Salnamesi. 1.4. Yayımlanmış Olan Arşiv Belgeleri 387 Numaralı Muhâsebe-i Vilâyet-i Karaman ve Rûm Defteri (937/1530) II, Ankara, 1997. 2. Araştırma ve İncelemeler AKSIN, Ahmet, 19. Yüzyılda Harput, Elazığ, 1999. AŞAN, Muhammet Beşir, Elazığ, Tunceli ve Bingöl İllerinde Türk İskân İzleri (XI-XIII. Yüzyıllar), Ankara, 1992. ÇAKAR, Enver, Baskil (Elazığ) Yöresi Zaviyeleri, Vakıflar Dergisi, 37, Ankara, 2012, s. 93-130. ÇAKAR, Enver, Elazığ Baskil Yöresi Aşiretleri, Ankara, 2012. HALAÇOĞLU, Yusuf, Anadolu da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar (1453-1650), I, Ankara, 2009. ORHONLU, Cengiz, Osmanlı İmparatorluğu nda Aşiretlerin İskânı, İstanbul, 1987. TÜRKAY, Cevdet, Osmanlı İmparatorluğu nda Oymak, Aşiret ve Cemâatlar, İstanbul, 1979 ÜNAL, M. Ali, XVI. Yüzyılda Harput Sancağı (1518-1566), Ankara, 1989.