Bu sayfa şu linkten yazdırılmıştır: [http://www.risaleonline.com/soru-cevap/bediuzzaman-veyeni-harfler]

Benzer belgeler
Bu sayfa şu linkten yazdırılmıştır: [

Kur ân ve iman hakikatlerine ulaşmanın adresi

Yazıcılık Hadisesi ve Hüsrev Altınbaşak Ağabey ile Görüşme

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

Risale-i Nurun kerametini gördüm.inayet altında olduğumuzu anladım.

Risale-i Nur Külliyat'ının telif tarihleri hakkında kronolojik bilgi verir misiniz?

Avukat Bekir Berk abinin mahkemedeki müdafaalarından hakimlerin ağzı açık kalmış

1988 yılında Hac ziyareti için Arabistan da bulunuyordum. Hac vazifemi yaptıktan sonra Medine-i Münevvere ye geçmiştim.

BEDÎÜZZAMAN HAZRETLERİNİN İSİM VE ÜNVANLARI

başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız.

Onuncu Söz, Yedinci Hakikat hakkında bilgi verir misiniz?

RİSALE-İ NUR KÜLLİYATI

Asr-ı Saadette İçtihat

Adıyaman merkez köylerinden Kışla köyüne bağlı Meşetli köyünde doğdum.sonra köyümüz baraj altında kalınca Adıyaman a göç ettik.

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Risale-i Nuru Samsat-ta Lise öğrencisi iken Teyzem oğlu vasıtasıyla tanıdım.

a. Daire-i meşruada kalmayan gençliğin; dünyada, kabirde ve ahirette başlarına gelecek belalar ve elemler neler olabilir?

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Hz. Üstad ın Yeni Said e Geçmesinin Tam Tarihi ve Bunun Anlamı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

tellidetay.wordpress.com

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır.

KASTAMONU LÂHİKASI ESERİNİN İÇERİĞİ

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

Halim-selim, melekler gibi temiz bir şahsiyet. Senirkent'te kendisine "Kara Melek" diyorlar.

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

Bu sayfa şu linkten yazdırılmıştır: [

"Vesvese" ile "korku" aynı mıdır? Risalelerde vesveye önem vermemek, modern bilimde ise korkunun üzerine gitmekten bahsediliyor?..

İzah Anlaşılmanın Vazgeçilmezi. Hüseyin KARA

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Âlimler peygamberlerin varisleridir. Peygamberler, ne dinar ne dirhem miras bırakırlar, ama ilim miras bırakırlar.[1] Müceddıd: Yenileyici,

"İşte, Rabbimizi bize târif eden Kur ân-ı Hakîm; şu kitab-ı kebîr-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi..."

"Sonra yemek duasından bahsedilirken Ali Efendiye sordum: 'Üstad sizinle yemek duası okudu mu?'

MUSHAF-I ŞERİF RİSALE-İ NUR KÜLLİYATI 2016 FİYAT LİSTESİ FİYATLARIMIZA KDV DAHİL DEĞİLDİR ENVÂR NEŞRİYAT

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

*GALIBIYET VE MAGLUBIYET

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

MADRASAH TRADITION AND MADRASAHS in THE PROCESS OF MODERNIZATION

Toplumu Huzura Götüren Yol: Müsbet Hareket

Birinci İtiraz: Cevap:

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir.

Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies. Celal Bayar dan İsmail Efe ye Bir Mektup

Risale-i Nur: Kastamonu Lâhikası Fihristi

ALEXANDER RUSSEL WEBB-MUHAMMED

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

l9l0 yılında Van'da doğdu. Bediüzzaman'ın eski talebelerindendir. l935'de Eskişehir dâvasında gayr-i mevkuf muhakeme olundu.

Risale-i Nur Risale-i Nur Hizmeti Üstad Bediüzzaman Husrev Efendi

_MEYVENIN ÇEKİRDEĞİ AĞACIN ÇEKİRDEĞİN NE AYNDIR NE GAYRDIR..._

Yeni Asya Gazetesinin Çıkarılmaya Başlanması

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Bediüzzaman Said Nursi

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Mehmet Şevket Eygi, Üstadı ziyaretini ve Risale-i Nur hakkında kanaat ve tesbitlerini şöyle anlatıyor.

yayın no: 279 RiSALE-i NUR DAN DERSLER-II / Mesnevî-i Nuriye den, Katre Risalesi

Fatiha Suresi ve Meali

AŞKIN ACABA HÂLİ. belki de tek şeydir insan ilişkileri. İki ayrı beynin, ruhun, fikrin arasındaki bu bağ, keskin

Muhterem Hayrettin Karaman Hocam,evvela selam eder,saygılar sunarım yılı İmam-Hatib talebeliğimden beri sizleri duyduk ve istifade ettik.

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR

SÖZLEŞMELİ SUBAY BAŞVURU İŞLEMLERİ

Hacı Ali Efendinin altı oğlundan biri olan Tahir Paşa, yirmi dokuz yaşında iken devlet hizmetine girmişti.

Medresetü l Hattâtîn Yüz Yaşında M.Uğur Derman, İstanbul, Kubbealtı Neşriyat, Mayıs 2015, 224 sayfa, ISBN:

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

TAKSİ-DURAK MÜŞTERİ TAKİP PROGRAMI

SÖZLEŞMELİ ASTSUBAY(BAYAN) BAŞVURU İŞLEMLERİ

Değerli İlim Talibi, Kadın erkek her Müslüman ın hayatını İslamin kuralları çerçevesinde idame ettirerek ebedi saadete yelken açması, İslam dininin

20 Derste Eski Türkçe

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

SAİD NURSÎ NİN İMAN MERKEZLİ HİZMET ANLAYIŞININ TOPLUMSAL BİRLİKTELİĞE KATKISI

Bu sayfa şu linkten yazdırılmıştır: [

ALLAH IN EVLERİNDE MİSAFİRLİK: İTİKAF MESCİDLER ALLAH A YAKLAŞMA YERLERİDİR

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Tokat Plevne İmam Hatip Ortaokulu Öğrencilerinin Sorularına cevaplarımız

İlk paragrafdaki uzun cümlede insanın farklı ve birbirinden önemli yönlerine dikkat çekilir.

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ!

SADELEÞTÝRME MESELESÝNDE DÜÞÜNCE VE KANAATLERÝMÝZ

Kur an'daki selaset, selamet, tesanüd, tenasüb, teavün ve tecavüb mucizevî boyutlarındandır; bunları izah edebilir misiniz?

HADDİNİ BİLMEMEK YA DA İSTİDRAC

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

BAŞVURU İŞLEMLERİ BAŞVURU İŞLEMLERİNE GİRİŞ

Kur an ın Bazı Hikmetleri

MÜSİAD İFTARI ANKARA

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

Hak Teala (cc) itiraz edenlere Hud Suresinde şu kelimelerle cevap vermiştir:

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR?

1. Lütfen Araştırın!

Herkes bir arayış içinde

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Resulullah Efendimiz'in Diğer Peygamberlerden Üstünlüğü

Transkript:

Risale Online Bu sayfa şu linkten yazdırılmıştır: [http://www.risaleonline.com/soru-cevap/bediuzzaman-veyeni-harfler] Risale-i Nur Yazısı ve Kur an Harfleri Soru (!! Bu konuya ait ek sorular için tıklayın) Bediüzzaman ve Yeni Harfler Üstad Bediüzzaman'ın yeni harflere bakışı nasıldır? Risalelerin yeni harflerle basılmasına ne zaman izin vermiştir? Cevap Bediüzzaman Hazretleri, risalelerin Latince olarak basılmasına 1956 yılında izin vermiş ve o tarihten itibaren, başta Ankara, İstanbul olmak üzere beş vilayette basılmaya başlanmıştır. Bununla birlikte Üstad Bediüzzaman ın Risale-i Nur daki beyanlarına baktığımızda, bu müsaadesinin Nur Talebeleri için değil risaleleri bilmeyen diğer ehl-i imanın istifadesi için olduğu anlaşılmaktadır. Yani, Üstad ın Latin harflerine müsaadesi, cemaatin artık hatt-ı Kur an ı bırakarak yeni harflere geçmesi için değil, dışarıdaki ehl-i imanın istifadesi içindi. Emirdağ da iken, risaleleri Osmanlıca olarak tamamını matbaada basma teşebbüsü üzerine yazdığı aşağıdaki mektubda, talebelerin latin harflerini tercih etmesi ihtimaline binaen inayet-i ilahiyenin eski harflerle dahi matbaa kapısını açmadığının kalbine ihtar edildiğini şöyle beyan ediyordu: Aziz, sıddık kardeşlerim!sizin bu defa neş'eli güzel mektublarınız, Risale-i Nur'un serbestiyeti ve matbaa kapısıyla intişarı hakkında beni çok mesrur eyledi; ve kahraman Tahirî'nin yine bu ehemmiyetli işte çalışması için buraya gelmesi, beni şiddetle dünyaya bakmağa sevketti. Kalben dedim: Madem kardeşlerim bu derece istiyorlar, çaresini arayacağız. Gecede kalbime geldi ki: İki ehemmiyetli sebebden, inayet-i İlahiye tam serbestiyet ve eski harflerle tamamını tab'etmek tam müsaade etmiyor.birinci sebeb: İmam-ı Ali'nin (R.A.) işaret ettiği gibi, perde altında her müştak, kendi kalemi ile veyahut başka kalemi çalıştırmasıyla büyük bir ibadet ve âhirette şehidlerin kanıyla racihane müvazene edilen mürekkep ile mücahede hükmündeki kitabetle (yazarak) envâr-ı imanı neşretmektir. Eğer tab'edilse, herkes kolayca elde ettiği için, kemal-i merakla ona çalışamaz, bilfiil neşrine hizmet vazifesini kaybeder.ikinci sebeb: Risale-i Nur'un mühim bir vazifesi, âlem-i İslâmın sayfa 1 / 6

ekseriyet-i mutlakasının yazısı ve hattı olan huruf-u Arabiyeyi muhafaza etmek olduğundan, tab' yoluyla işe girişilse, şimdi ekser halk yalnız yeni hurufu bildikleri için, en çok risaleleri yeni hurufla tab'etmek lâzım gelecek. Bu ise Risale-i Nur'un yeni hurufa bir fetvası olup, şakirdleri de o kolay yazıyı tercih etmeğe sebeb olur. (Emirdağ-1)Dikkat edilirse yukarıdaki Mektub da, iki sebeble, tamamını basmaya Allah ın inayet etmediği anlaşılıyor:1- Allahu Teala, Nur Talebeleri nin elleriyle Nurları yazarak kazandıkları şehid sevabına üstün gelen sevablardan mahrum kalmasını murad etmiyor. 2- Matbaa da tamamı basılmaya niyet edildiğinde, Osmanlıca dan çok Latince basmak gerekecek. Çünkü halk bunu biliyor. Latince tamamı basıldığında, bazı Nur Talebeleri bunu fetva gibi algılayıp kolaylarına gelen o yazıyı tercih etmelerine sebeb olur. Allahu Teala ise, Kur an harflerinin bırakılıp Latinceye geçilmesinden razı olmadığı için inayet-i ilahiye tamamını tab etmeye müsaade etmiyor.emirdağ-1 mektubları içerisinde olduğu dikkate alındığında 1945-1948 arasında yazıldığı anlaşılan bu mektubda Üstad, tamamının basılmasına müsaade etmeyip Asayı Musa nın Latince ve Osmanlıca olarak, Zülfikar ın ise yalnız Osmanlıca basılması ile kanaat ediyor. Daha sonra, yukarıda dediğimiz gibi 1956 senesinden itibaren onun izni ve müsaadesi ile risaleler Latince olarak basılmaya başlanmıştır. Üstad Hazretleri nin Latince baskı ile iki çeşit hizmeti hedef aldığı ifadelerinden anlaşılıyor.1- Bu iman dersleri çokça neşrolarak Anadolu nun sınırlarına dayanmış olan komünizm dinsizliğine sed çeksin.2- İslam dünyasının kardeşliği yeniden kazanılsın.bunlar elbette önemli hizmetlerdir. Fakat bu veya benzeri hizmetlerin hiç birisi Nur Talebeleri nin Kur an yazısı ile olan asıl hizmetlerini bırakmalarına fetva olamaz. Üstad Hazretleri nin böyle bir fetvası olmadığı gibi, pek çok aleyhte beyanları vardır.nur Talebeleri içim önemli olan Latin harflerine ne zaman ve ne kadar bir süre için müsaade edilmesinden ziyade, Risale-i Nur un ve Üstad ın yeni harflere aslen nasıl baktığı ve Nur hizmetinde ona ne kadar yer ayırdığıdır.üstad ın yeni harflere nasıl baktığını şu cümleler çok açık ifade ediyor: Şakirdlerin gayret ve şevk ve himmetleri şimdiye kadar matbaalara ihtiyaç bırakmamışlar. İnşâallah o kudsî hizmete devam edip, o elmas kalemler ile neşr-i envâr edecekler. Madem bütün bütün mesleğimize muhalif olan yeni hurufu (harfleri), bir-iki risale için kabul ettiğimiz halde matbaacılar çekindiler, o hayr-ı azîmi kaybettiler. Siz o iki risaleyi bizim hesabımıza, kahraman kardeşlerimizden yirmi-otuz zâta tevzi' ederek, yirmi-otuz nüshayı eski hurufla yazdırınız. Yazan kalem sahiblerine daimî hasenat kazandıran o pek büyük hayrı, siz kazanınız. Eğer yeni hurufla, el makinasıyla o iki risaleden yazılmış nüshalar varsa, bize bazı nüshalar gönderiniz. (Kastamonu Lahikası)Bu satırlarda, Üstadın bütün bütün mesleğimize muhalif demesi ve talebelerin el yazılarıyla matbaalara ihtiyaç bırakmamalarından memnuniyeti cidden dikkate şayandır.ayrıca yeni harflere Üstad ın bakışının ne derece olumsuz olduğunu Üstad 18. Lem a da Hz. Ali den nakille çok açık ifadelerle anlatır. Bu dersin özeti için şu linki tıklayınız. Peki, Latince ile hiç mi hizmet edilmeyecek? Elbette hayır. Yukarıda da geçtiği gibi, cemaat haricindeki insanların ve yeni girenlerin istifadeleri için elbette bir zaruret durumu vardır. Onların mahrum kalmaması için yeni harflerle de hizmet olacaktır. Fakat önemli olan bu müsaadenin zaruret miktarını aşarak, şakirdlerin o kolay yazıyı tercih etmelerine sebeb olmaması, cemaatin Osmanlıca risaleleri bırakıp Latincelere sarılmamalarıdır.bakınız Üstad Hazretleri, Risale-i Nur un Latinceye müsaadesindeki sınırı nasıl ifade etmiştir: Risale-i Nur'un bir vazifesi; huruf-u Kur'aniyeyi muhafaza olduğundan, yeni hurufa zaruret derecesinde inşâallah müsaade olur. (Kastamonu Lahikası)Demek ki, Hz. Üstad ın, Omsanlıca mı, yeni yazı mı? sualine vereceği cevabın özü işte üstteki satırlardır. Esas hizmet Kur an harfleriyle, yani Osmanlıca iledir. Yeni harfler ise zaruret miktarınca kullanılabilir.üstad sayfa 2 / 6

Hazretleri nin en büyük arzularından biri Nur Talebeleri nin Kur an yazısını okuyup yazmayı öğrenerek Kur an harflerinin muhafazasına hizmet etmeleri idi. Buna dair risale ve mektublarda o kadar çok ifadeler var ki, toplansa sayfalar tutar. Mesela bazıları şunlardır: Risale-i Nur şakirdleri bütün kuvvetleriyle hatt-ı Kur'âniyi (Kur an yazısını) harika bir surette neşir ve tamim (yayıp umumîleştirmek) ile muhafazasına çalıştıkları bir zamanda. (Sikke-i Tasdik, 18. Lem a) Hatt-ı Kur'anın (Kur an yazısının) tebdiline (değiştirilmesine) karşı, Kur'an şakirdlerinin bütün kuvvetleriyle hatt-ı Kur'anîyi muhafazaya çalışması aynı senededir. (Mektubat, 29. Mektub) Risale-i Nur'a intisab eden zâtın en ehemmiyetli vazifesi, onu (Kur an harfleriyle) yazmak veya yazdırmaktır ve intişarına yardım etmektir. Onu yazan veya yazdıran, Risale-i Nur talebesi ünvanını alır. (Kastamonu Lahikası) Risale-i Nur'dan eskimez yazı öğrenmeye gelince: Kur'an yazısıyla olan Nur Risalelerini yazmaktaki kazancımız çok büyüktür. Eskimez yazıyı kısa bir zamanda öğreniyoruz. Hem yazarken malûmat elde ediyoruz. Hem Risale-i Nur eczalarını çoğaltmakla, imana ve Kur'an'a hizmet edildiği için pek büyük manevî kazançlar kazanıyoruz. Hem yazılarak edinilen bilgi hâfızaya daha esaslı yerleşiyor. Bunun için şimdiye kadar binlerle genç Risale-i Nur'u yazarak Kur'an yazısını öğrenmiş ve öğrenmektedir. (Nur un İlk Kapısı)Yani Nur talebeleri, yeni tanıyan bir müslümana Latin harfleriyle basılmış risaleleri verebilirler. Fakat en kısa bir sürede onun da Hatt-ı Kur an denilen Kur an alfabesini öğrenerek risaleleri orjinallerinden okumalarını sağlamaları bir vazifeleridir.kur an yazısıyla yazılan orijinal risalelerden okumayı bırakıp Latincelere yönelmek asla Risale-i Nur un nazarı değildir. Çünkü Üstad ın nazarında yeni harfler bid adır. Bunu gösteren bazı cümleleri şunlardır: Risale-i Nur zındıkaya karşı hakaik-i imaniyeyi muhafazaya çalışması gibi, bid'ata (yeni hurufa) karşı da huruf ve hatt-ı Kur'an'ı (Kur an harflerini ve yazısını) muhafaza etmek bir vazifesi iken; has talebelerden birisi bilfiil huruf ve hatt-ı Kur'aniyeyi ders verdiği halde, sırrı bilinmez bir hevesle, huruf ve hatt-ı Kur'aniyeye ilm-i din perdesinde tesirli bir surette darbe vuran bazı hocaların darbede istimal ettikleri eserleri almışlar. Haberim olmadan dağda şiddetli bir tarzda o has talebelere karşı bir gerginlik hissettim. Sonra ikaz ettim. Elhamdülillah ayıldılar. İnşâallah tamamen kurtuldular. (Kastamonu Lahikası) Bu zât, Ağras'taki Nur talebelerinin başında nâzırları hükmünde olduğu bir zaman, Sünnet-i Seniyeye ittiba ve bid'alardan içtinabı meslek ittihaz eden talebelerin manevî şerefini kâfi görmeyerek ve ehl-i dünyanın nazarında bir mevki kazanmak emeliyle mühim bir bid'anın (yeni hurufun) muallimliğini deruhde etti (üzerine aldı). Tamamıyla mesleğimize zıd bir hata işledi. Pek müdhiş bir şefkat tokadını yedi. Hanedanının şerefini zîr ü zeber edecek bir hâdiseye maruz kaldı. (10. Lema)Bid alara taraftar olmamak, Nur hizmetinin şartlarından biridir. Üstad Bediüzzaman, bid a taraftarlarını talebeliğe değil dostluğa bile kabul etmiyor. Dost talebe ve kardeş olarak kabul ettiği insanları tarif ederken dostlar için şöyle diyor: Dostun hassası ve şartı budur ki: Kat'iyyen, Sözler'e ve envâr-ı Kur'aniyeye dair olan hizmetimize ciddî tarafdar olsun; ve haksızlığa ve bid'alara ve dalalete kalben tarafdar olmasın, kendine de istifadeye çalışsın. (Mektubat)Kastamonu Lahikasında da şöyle der: Bid'a ile amel eden, kalben tarafdar olmamak şartıyla dost olabilir. Bid alara kalben taraftarlık gösteren birini dostluğa Kabul etmeyen, hiç talbeleri arasına alır mı?netice olarak şunu diyebiliriz: Nur Talebeleri, Nurlardan aldıkları dersle sünnet-i seniye üzere bir İslami bakış açısı kazanır ve bid alara karşı mesafeli dururlar. Bu nokta-i nazardan Risale-i Nur Talebesi olmaya gayret eden kimselerin Kur an yazısı ile okuyup yazmayı öğrenip öğretmeleri ve risalelerin Osmanlıcalarından okuyup ders vermeleri temel bir vazifeleridir.bu vazifeyi hakkıyla sayfa 3 / 6

yapamayanların ise, yapanları takdir edip destek olmaları ve Kur an hattını bilenlerin çoğalmasından, sünnet-i seniye adına büyük memnuniyet duymaları gerekir. Ek Soru Risale-i Nur eserlerini yazmak, yazanları ilim talebesi sıfatına sokar mı? Bunun varsa dünya, kabir, mahşer ve ahirete bakan neticeleri nelerdir? Cevap Nur Risâleleri en mühim iman ve Kur ân hakikatlerini ve bilhassa eşref-ul ulum olan iman ilimlerini bu asırda ortaya çıkan imansızlık hastalıklarına şifa olacak derecede kuvvetli izahlarla ders veriyor; elbette ihlasla ona talebe olup ders alanlar ilim talebelerinin sevap ve faziletlerine nail olurlar. Bediüzzaman Hazretleri, Nur'u yazan talebelerin ilim talebesi sınıfına dahil olacağını müjdelemiştir. Buna dair bir kısım yerler şöyledir:"kalemle Nurlara hizmet ve sadakatla talebesi olmanın iki mühim neticesi vardır:1- Âyât-ı Kur'aniyenin işaretiyle, imanla kabre girmektir.2- Bütün şakirdlerin manevî kazançlarına, Nur dairesindeki şirket-i maneviye sırrıyla, umum onların hasenatlarına hissedar olmaktır.hem bu talebesizlik zamanında, melaikelerin hürmetine mazhar olan (Haşiye) talebe-i ulûm-u diniye sınıfına dâhil olup âlem-i berzahta -talii varsa, tam muvaffak olmuşsa- Hâfız Ali ve "Meyve"de bahsi geçen meşhur talebe gibi; şüheda hayatına mazhar olmaktır." (Emirdağ Lahikası) Hâlis talebe-i ulûm ünvanına Risâle-i Nur şakirdleri (talebeleri) bu zamanda tam liyakat göstermişler. (Kastamonu Lâhikası) Her bir adam eğer hanesinde dört-beş çoluk çocuğu bulunsa kendi hanesini bir küçük Medrese-i Nuriyeye çevirsin. Eğer yoksa, yalnız ise, çok alâkadar komşularından üç-dört zât birleşsin ve bu heyet bulundukları haneyi küçük bir Medrese-i Nuriye ittihaz etsin (edinsin). Hiç olmazsa işleri ve vazifeleri olmadığı vakitlerde, beş-on dakika dahi olsa Risale-i Nur u okumak veya dinlemek veya yazmak cihetiyle bir mikdar meşgul olsalar, hakikî talebe-i ulûmun (ilim talebelerinin) sevablarına ve şereflerine mazhar oldukları gibi, İhlâs Risâlesi nde yazılan beş nevi ibâdete de mazhar olurlar. (Emirdağ Lâhikası) Cenâb-ı Erhamürrâhimîn e hadsiz şükür olsun ki; bu acib zamanda ve garib yerde, talebe-i ulûmun kıymetli şerefini ve ehemmiyetli hizmetlerini sayfa 4 / 6

kazanmayı sizler vasıtasıyla bizlere de müyesser eyledi. İşte bu vakıaya (ilim talebesinin şehid olarak vefat ederek kendini medresede zannetmesi vakıasına) muvafık (uygun) olarak ben merhum Hâfız Ali yi aynen hayattaki gibi Risale-i Nur la meşgul olarak en yüksek bir ilimde çalışan bir talebe-i ulûm vaziyetinde ve tam şehidler mertebesinde ve tarz-ı hayatlarında biliyorum. (Şualar)Talebe-i ulumun özelliği şehid olarak vefat etmeleridir. Bu yüzden kabre girer girmez, ebedi saadetlerine kavuşurlar ve sorgusuz sualsiz cennete girerler. Ek Soru Hatt-ı Kuran'ı muhafaza etmek ne demektir? Allah (cc) Kur'anın kıyamete kadar muhafaza edileceğini bizlere bildirmiş. Bu Kuran harflerinin de kıyamete kadar mahafazasının garantisi değil midir? Yoksa Üstad hazretleri başka birşeyleri mi kasdediyor? Cevap Hatt-ı Kur'an, Kur'an yazısı demek. Bununla iki şey anlaşılabiliyor: 1- Kur'an-ı Kerim'in yazıları. 2- Kur'an harflerinin alfabe olarak kullanılması ve her müslüman milletinin bu harfleri günlük yazılarında kullanmaları... Bediüzzaman Hazretleri, Kur'an'a her yönden hizmet ettiği gibi, Kur'an alfabesinin günlük hayatta kullanılmasının unutulmaması için de mücadele etmiştir. Bir yerde Üstad bu gayretini şöyle anlatıyor: "Huruf-u Kur'aniyeyi (Kur'an harflerini) tercüme ile tahrif, tebdil, tağyir etmek (bozup değiştirmek isteyen); mülhidlerin dehşetli cinayetlerine mukabil cihad eden Said..." (Kastamonu Lahikası) sayfa 5 / 6

Powered by TCPDF (www.tcpdf.org) Ayrıca, Kur'an'ın muhafaza edilmesi vaadi var diye Kur'an'a hizmet bırakılmadığı gibi, harflerine hizmet de bırakılmaz. sayfa 6 / 6