www.pwc.com.tr UFRS Bülten Sene sonu raporları ile ilgili hatırlatmalar - 2 Şubat 2017 Uluslararası Finansal Raporlama Standartları Bülteni
Giriş Bu yayın, 31 Aralık 2016 tarihli raporlama gereklilikleriyle ilgilidir. Temel konular Nakit akış tablolarında sunum ve sınıflandırma Şirketlerin tekrar eden hataları ortak konulardır. Genellikle nakit akış tabloları finansal raporlama sürecinde geç hazırlanmaktadır ve bu nedenle diğer temel finansal tablolarla aynı düzeyde dikkatli incelenmemektedir. Bir kalemin bir işletme, finansman veya yatırım faaliyeti olup olmadığının seçimi, bazı durumlarda, hükme bağlı olabiliyor. Ancak ortak yapılan hatalar bir sorun olmaya devam etmektedir. Sınıflandırma tanımlamaları aşağıdakilerdir: İşletme faaliyetleri işletmenin yatırım ve finansman faaliyetleri dışında temel hasılat elde etme faaliyetleridir. UMS 7 Paragraf 6 Yatırım faaliyetleri nakit benzerlerine dahil edilmeyen elde edilen ya da elden çıkarılan uzun vadeli varlıklar ve diğer yatırımlar. UMS 7 Paragraf 6 ve Yalnızca yatırım faaliyetlerinden elde edilen nakit akışları olarak sınıflandırma için uygun olan bilançoda varlık olarak muhasebeleştirilen harcamalar. UMS 7 Paragraf 16. Finansman faaliyetleri işletmenin özkaynağı veya borçlarının büyüklüğü ve kompozisyonunda değişikliklere neden olan faaliyetler. UMS 7 Paragraf 6. Aşağıda bazı tanımlanmış hatalar yer almaktadır: Finansal riskten korunma faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışları, finansal riskten korunmaya tabi işlemle aynı şekilde sınıflandırılmalıdır. Şirketlerin kendi hisse senetlerini almaları, yatırım faaliyeti değil finansman faaliyeti olarak sınıflandırılmalıdır. İlişkili taraflara verilen krediler, finansman faaliyetleri değil yatırım faaliyetleri olarak sınıflandırılmalıdır. Bir işletme birleşmesinde oluşan işlem maliyetleri, yatırım faaliyetleri yerine işletme faaliyeti olarak sınıflandırılmalıdır. Bir satın alan, satın aldığı işletmenin var olan borcunu ödediğine, eğer bu karar satın alanın tasarrufundaysa, finansman faaliyeti, aksi halde yatırım faaliyeti olarak sınıflandırılmalıdır. Kontrol gücü olmayan paylara yapılan ödemeler bir finansman faaliyeti olarak sınıflandırılmalıdır. Ek veya istisnai faaliyetlerle ilgili önemli nakit akışları nakit akış tablosunda net bir şekilde sunulmalıdır. 1
Hataların oluştuğu veya daha iyi açıklamaların gerektiği diğer odak noktaları nakit dışı işlemlerdir ve netleştirme işlemini uygun olduğu yerlerdir. Nakit dışı işlemlerin, işletme karını işletme faaliyetleriyle mutabakatı için önemli düzeltme işlemleri olduğu durumda, veya işletmenin önemli nakit olmayan yatırım ve finansman faaliyetlerinde bulunduğu durumlarda, finansal tablo okuyucularına işletmenin faaliyetlerini daha net bir şekilde sunmak için bunların gösterilmesi ve açıklanması gerekmektedir. UMS 7, Paragraf 21 brüt tahsilat ve ödemelerin büyük sınıflarının nakit akış tablosunda ayrı olarak açıklanması ve netleştirilmemesi gerekmektedir, fakat bazı durumlarda netleştirmeye UMS 7, Paragraf 22 ve 24 uyarınca izin verilmektedir. Tahsilat ve ödemelerin, UMS 7 Paragraf 21 deki kriterleri sağlamaması üzerine gösterim brüt olmalıdır. Tedarikçi finansmanı düzenlemeleri Tedarikçi finansmanı düzenlemelerinin muhasebeleştirilmesi konularında çok sayıda soru görmeye devam ediyoruz. Bu düzenlemeler, tedarikçi finansmanının konusu olan ticari borçların bilanço dışı bırakılarak yerine banka kredisi tanımlanması yönünde soruları gündeme getirmektedir. Tedarikçi finansmanı düzenlemeleri üç tarafı içermektedir: bir alıcıya malları tedarik eden tedarikçi ve bir banka. Banka, tedarikçiyle alıcı arasında doğan ticari borç ödemelerini kolaylaştırmayı teklif eder ve finansman sağlayarak tedarikçinin vadesinden önce ödenmesini sağlayabilir. UMS 39 uyarınca, bir finansal yükümlülük bir işletmenin bilançosundan itfa olduğunda, yani, yükümlülük yerine getirildiğinde, iptal edildiği veya sona erdiğinde çıkarılır. Ticari borcun itfasının gerçekleşmiş olup olmadığı, bankaya yeni bir yükümlülük ile sonuçlanıp sonuçlanmadığı, veya koşullarda önemli bir değişikliğin olup olmadığı değerlendirilmedir. İtfa neticesinde, bilançoda banka kredisi olarak bankaya yeni bir yükümlülük gösterilmelidir (veya ticari borçlar yerine başka uygun bir başlık altında). Orijinal yükümlülüğün itfa olmadığı varsayıldığı takdirde, yükümlülüğün koşulları önemli derecede değiştirilmiş olabilir, ki bu da orijinal yükümlülüğün bilanço dışı bırakılması ve yenisi ile değiştirilmesine neden olabilir. Koşulların değiştirilmesinin önemli olup olmadığı kantitatif bir perspektiften (ve eğer işletmenin muhasebe politikası ise, nitel perspektiften) ele alınmalıdır. Tedarikçi finansmanı düzenlemelerinin muhasebesi, bu düzenlemelerle ilgili kesin gerçeklere ve koşullara bağlı olacaktır. 2
Nakit havuzu anlaşmaları UMS 32 Paragraf 42, finansal varlıkların ve yükümlülüklerin netleştirilmesi ile ilgili yol göstermektedir. UMS 32 uyarınca netleştirme sadece ve sadece aşağıdaki koşullarda uygulanır: muhasebeleştirilen tutarların netleştirilmesine ilişkin mevcut yasal bir hakkının bulunması; ve net esasa göre ödemede bulunma veya varlığı elde etme ve borcu ödeme işlemlerini eş zamanlı olarak gerçekleştirme niyetinin olması. UMS 32 ayrıca mevcut yasal bir netleştirme hakkına sahip olmanın ne demek olduğunu açıklık getirir, netleştirme hakkının: a. Gelecekteki bir olaya bağlı olmaması gerekmektedir; ve b. Aşağıdaki tüm koşullarda yasal olarak uygulanabilir olması gerekmektedir: i. Normal iş akışı içinde; ii. Yükümlülüğün yerine getirilmediği durumda; ve iii. İflas veya işletmenin ve tarafların batıklığı halinde. (UMS Paragraf32R AG38B). Birçok grup, nakdin tek bir hesapta toplandığı çeşitli nakit havuzu anlaşmalarına girmiştir. Bu düzenlemeler çeşitli şekillerde olabilir. Bazı durumlarda bu toplayıcı anlaşmalar kavramsaldır ve nakit gerçekte tek bir hesapta toplanmamıştır fakat tek bir hesapta toplanmışçasına net pozisyondan faiz elde edilmektedir. Bu gibi durumlarda gerçekte bir toplulaştırma ve nakit pozisyonların netleştirilmesine dair bir niyeti olmadığından, netleştirme uygun olmayacaktır. Grupların aynı bankada birden çok hesaba sahip olduğu kredi limiti durumlarında da netleştirme hakkı yaygındır. Banka, kredi limitinde bir hesabı kapatmak için diğer bir hesabı kullanma yetkisine sahipken, grubun böyle bir hakkı olmayabilir. Normal iş akışı içerisinde netleştirme hakkı yasal olarak uygulanabilir olmadığından, netleştirme grup için uygun olmayacaktır. 3
UFRS Yorumlama Komitesi, Nisan 2016 da işletmelerin nasıl ve ne zaman bakiyelerini netleştirebileceklerine dair UMS 32 ye uygun olarak bir gündem kararı yayınladı. Yorumlama Komitesi şunu kaydetti, bir grup bağlı ortaklıklarının dönem sonu hesap bakiyelerini net bazda toplulaştırma beklentisinde olmadığı sürece, grubun raporlama döneminde tüm dönem sonu bakiyelerinin net bazda göstermek niyetinin bulunduğunu iddia etmesi uygun olmayacaktır. Dolayısıyla, bu tür bakiyeler UMS 32 uyarınca mahsup edilemez. Netleştirme aşağıdaki durumlarda hala uygun olabilir: eğer bir işletme sadece bir sonraki nakit ödemesinden önce pozitif nakit dengesi olan mevduat hesaplarından ve/ veya kredi limitlerinden para çekme işlemlerinden nakit hareketleri bekliyorsa; bir sonraki ödeme tarihinden önce işletme tarafından muhafaza edilen ana bakiyelerin dalgalanma ihtimallerinin bulunmadığı durumlarda. Bazı gruplar Yorumlama Komitesinin kararı ışığında nakit havuzu anlaşmalarının koşullarını tekrar gözden geçirmektedirler. UMS 32 netleştirme muhasebesi gerekliliklerinin uygulanması karmaşık olabilir. Bahse konu operasyonel ve sözleşmeye bağlı düzenlemelerin anlaşılması çoğu zaman en zor iştir, dolayısıyla muhasebeye ilişkin uygulama kararları almadan önce durumu doğru şekilde anlamak için özen gösterilmesi gerekmektedir. Halka açık şirketlerin öncelikleri 2016 yılı mali tablolarının ortak öncelikleri arasında aşağıdakiler bulunmaktadır: Finansal performansın sunumu: Finansal performans konusunda yatırımcılara açık ve kaliteli bilgi vermek önemlidir. Bu anlamda, finansal tablo düzenleyenlerin temel finansal tablolarda, dipnotlarda ve eşlik eden diğer belgelerde performanslarını sunarken şeffaflık ve tutarlılığı sağlamaları gerekmektedir. Finansal araçlar: Özkaynağa dayalı araçlar ile finansal borçlar arasındaki ayırımın yapılması gerekmektedir. Özkaynak ve yükümlülük arasındaki ayırımın önemli muhakemeler gerektirdiği durumların olduğu ve yükümlülüklerin özkaynaktan ayrıştırılmasının genel prensibinin, işletmenin sözleşmeye bağlı yükümlülüğünü yerine getirmek için nakit veya diğer bir finansal varlık transferinden kaçınmak için koşulsuz bir hakkının olup olmadığının araştırılması gerektiği unutulmamalıdır. 4
Yeni standartların UFRS finansal tablolarına etkisinin açıklanması: 2018 ve 2019 başında yürürlüğe girecek olan yeni UFRS standartları, mevcut standartlara önemli değişiklikler getirmektedirler. Bunlar Finansal Araçlar (UFRS 9), Müşteri Sözleşmelerinden Hasılar (UFRS 15) ve Kiralama İşlemleri (UFRS 16) dır. Bu yeni standartlar varlıkların, yükümlülüklerin, gelirlerin, giderlerin ve nakit akışların tanımlanmasını, ölçümünü ve sunumunu etkileyebilir. Sonuç olarak, finansal tablo düzenleyenlerin bu yeni standartlara şimdiden hazırlanmaya başlamaları gerekmektedir. UMS 8, yayımlanmış ancak yürürlüğe girmemiş standartların ve bunların yıl sonu finansal tablolarındaki muhtemel etkilerinin açıklanmasını gerekli kılmaktadır. Finansal tablo düzenleyenlerin bu yeni standartların etkisini hala değerlendirdiklerini söylemek yerine, uygulamanın mevcut durumu ve ilerleyişi hakkında daha ayrıntılı bilgi vermeleri gerekmektedir. 5
Sorularınız için bize danışabilirsiniz... Türkiye UFRS Danışmanlık Ekibi ufrsturkiye@tr.pwc.com 2017 Türkiye. Tüm hakları saklıdır. Bu belgede ibaresi, her bir üye şirketinin ayrı birer tüzel kişilik olduğu PricewaterhouseCoopers International Limited in bir üye şirketi olan Türkiye yi ifade etmektedir. Türkiye, Türkiye Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik A. Ş., Türkiye Yeminli Mali Müşavirlik A. Ş. ve PricewaterhouseCoopers Danışmanlık Hizmetleri Anonim Şirketi ticari unvanları ile Türkiye de kurulmuş tüzel kişiliklerden oluşan Türkiye organizasyonunu 10 ifade ve temsil etmektedir.