Bizler çeşitli fabrikalardan devrimci işçiler OSB-İMES İŞÇİLERİ BÜLTENİ. İşçilerin birliği halkların kardeşliği için;



Benzer belgeler
İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

BURSA İŞÇİ BÜLTENİ. İşçi Bülteni Özel Sayı Şubat 2013

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ!

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ. Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme. Mücadele Et!

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR!

Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA!

1 Mayıs ta Taksim e!

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız!

Şimdi fazla ileri gitmiş bu gerici diktatörlüğü terbiye etmek, mümkünse biraz değiştirip halka kabul ettirmek istiyorlar.

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

DEVRİMCİ İLETİŞİM VE ÇAĞRI MERKEZİ ÇALIŞANLARI SENDİKASI TANITIM BROŞÜRÜ

Oy vermek bir şeyleri değiştirseydi yasaklanırdı Emma Goldman

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Onuruna sahip çýk! Sýnýfa Karþý Sýnýf Kurultayý'na güç ver!

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Şahsım ve Öz Taşıma İş Sendikası adına sizleri saygıyla selamlıyorum.

işçi bülteni OSB-İMES Emperyalist saldırganlığa ve savaş makinası NATO ya geçit vermeyelim!

2016 Ocak Ayı / İşçi Aileleri Nasıl Geçiniyor? İSİG Meclisi

Asgari ücret ve Ocak ayı zamları belirleniyor. Taraf olmazsak sadakaya mahkum kalırız!

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması

Forex Ek Kazanç Sistemi

NKP

7. dönem çalışma raporu TMOOB KOCAELİ İKK ÇALIŞMALARI. EMO Kocaeli Şubesi 146

Metal işçisinin önündeki tehlikeler ve fırsatlar

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinde Emeğin Örgütlenmesi

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

Kadına Yönelik Şiddet

Kuzey Irak Kürt halkı kendi kaderini tayin edebilmelidir

BİRLEŞİK METAL İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI ADNAN SERDAROĞLU NUN 2011 MESS GREVLERİ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 17. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU PANEL, ÇALIŞTAY, FORUM, SEMPOZYUM, KURULTAY, KONFERANS, KONGRE

Koç Üniversitesi nde neler oluyor?

"Kentsel Dönüşümün Anahtarı Kooperatiflerde"

ONUR BAKIR HAKLARIMIZ VAR! İŞÇİ KADINLAR SORUYOR, EKMEK VE GÜL YANITLIYOR yılından 100 soru ve 100 yanıtta kadın işçilerin hakları

TOPLU İŞ HUKUKU (HUK302U)

15 Ekim 2014 Genel Merkez

Suriye de çok sayıda ülkenin dolaylı olarak katıldığı büyük bir savaş söz konusudur.

SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER EYLEM VE ETKİNLİKLER

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Arka Plan: Mücadeleleri Birleştirelim!

İŞ GÜVENCEMİZE VE GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ!

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

1983 yılında kurulan firma, 1989 yılından itibaren aile şirketi olarak faaliyetine devam etmektedir. Firmada, küçükbaş deri üretimi ve küçük-büyükbaş

Oylar bölünmesin Türkiye bölünmesin!..

SENDİKALAŞMA EYLEMİ İÇİN İLERİ

21.DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU

Metalde sözleşme dönemi: Hükümetin savaş planları grev kırıcıdır!

8 Ekim'de "Emekçilerin, Ezilenlerin Sokak Meclisi"ni Kurmak İçin Ankara'dayız!

Ev işçileri sendikalaşıyor

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

Silahlı propagandanın amacı her şeyden önce bu suni dengenin bozulmasıdır. Şimdi hepimizin bildiği bu teoriyi Mihrac Ural ın durumuna tercüme edelim:

ALİ ÇAVUŞ: KİMİN IRKÇI OLDUĞUNU HEPBİRLİKTE GÖRDÜK Salı, 13 Aralık :23

CHP EMEK BÜROLARI EMEK BÜLTENİ

Nöbet Görevi Öğretmenliğin Parçasıdır Fakat... Fakat...!

TED den, Siyasete Eğitimde Mutabakat Çağrısı

Buca da kadınlar yalnız değil Çaresiz Değiliz Çare Biziz

YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret Ağustos 2012 / Demir Çelik Store

Bölüm 18. Demokrasi Mücadelesinde Odamız

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

İŞÇİ BÜLTENİ. Kendilerine saraylar yapanlar bizi açlığa mahkum ediyorlar. Asgari ücrete %6 zam geldi! Gücümüz Birliğimizden Gelir!

Strasbourg da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için günlerdir eylemde olan kadınlar, Haber alıncaya kadar buradan ayrılmayacağız diyor.

Uluslararası Kadın Hareketinin Uyanma ve Ayağa Kalkma Zamanı Gelmiştir! 2011 Venezüella Dünya Kadınları Konferansı için hep birlikte ileri!

FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi:

MİLAS TA, BELEDİYE İŞÇİLERİNE YÜZDE ZAM

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

SUNUŞ. Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Yönetim Kurulu

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Darbeci Kurşununa Hedef Oldu

Radyo. Bayram teklifi. MUSTAFA Kemal Atattürk 16 Mayıs ta annesiyle vedalaşıp Bandırma Vapuru

Türkiye nin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Karnesi

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

Maaşlarımıza Ek Artış İstiyoruz!

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

Patronun hizmetini yapıyor Çalışan kadından bahsediyorum. Ben kocama muhtaç değilim diye evvela ailesini dağıtıyor.

Esenyurt İşçi Bülteni

Cumhuriyet Halk Partisi

işçiokulu FASİKÜL 22:

Teröre karşı mücadele cephesi!

Birleşik Metal İş Sendikası üyesi işçilerin % 92,4 ü erkek, % 7,6 sı kadındır.

TÜMTİS İstanbul Şube Başkanı Çayan Dursun la UPS direnişi hakkında söyleşi

Metalde grev süreci hangi fabrikalarda başlıyor?

OCAK 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Transkript:

OSB-İMES İŞÇİLERİ BÜLTENİ İşçilerin birliği halkların kardeşliği için; İşçi Bülteni Özel Sayı 965- Mart 2013 Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı na! Bizler çeşitli fabrikalardan devrimci işçiler olarak, önümüzdeki aylarda İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği için Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayları nı toplayacağımızı ilan ediyoruz. Kurultayımızı halkların kardeşçe yaşayacağı bir dünyanın yaratılması amacına hizmet etmesi için topluyoruz. Kurultayımız bu amaç için atılmış bir adım, ortaya konulmuş güçlü bir irade olacaktır. Kurultayımızda omuz omuza veren işçiler, ulusal baskı ve eşitsizliğin her biçimine karşı net bir tutum ortaya koyacaklar ve sömürüsüz, savaşsız, kardeşçe yaşanılacak bir dünya mücadelesinde ellerini birleştireceklerdir. Bizler, tüm halkların kardeşçe yaşayacağı ve savaşların kökünün kurutulacağı bir dünyanın ancak işçi sınıfının elleriyle kurulacağına inanıyoruz. Çünkü her türlü baskı ve eşitsizliğin gerisinde emperyalistkapitalist dünya düzeni var. Bu düzenin efendileri sınırsız bir sömürü ve yağma uğruna keyiflerince sınırlar çizerek emekçi halkları bölüyorlar. Birini diğerinden üstün tutup eşitsizlikleri körüklüyor, düşmanlık tohumları ekiyor, savaşlara başvuruyorlar. Böylece aynı sorunları yaşayan, aynı biçimde ezilen, hatta aynı dili kullanan emekçilerin

OSB-İMES İŞÇİLERİ BÜLTENİ birleşmesini engelliyorlar. Bu sayede milyonlarca emekçinin yaşamı köleleştiriliyor, fabrikasında emeği, sofrasında ekmeği çalınıyor, ülkesinin zenginlikleri yağmalanıyor. Tüm bunlar gösteriyor ki, sınıfsal baskı ve kölelik düzenini sürdürebilmek için ulusal baskı ve eşitsizlikler sürekli körükleniyor. Bu zeminde tırmandırılan şovenizm, sınıfsal baskı, eşitsizlik ve kölelik düzeni gerçeğinin üstünü örtmek için kullanılıyor. İşte bunun için diyoruz ki, ulusal baskı ve eşitsizliğe karşı mücadele ile sınıfsal baskı ve köleliğe karşı mücadele birbirinden ayrılamaz. Her türden baskı ve eşitsizliğin son bulması için sınıfsal baskı ve eşitsizliğin son bulması gerekir. Başka bir ifadeyle, emperyalizme karşı mücadele vermeden ve sermaye iktidarını yıkmadan ne ulusal ne de sınıfsal baskı, eşitsizlik ve kölelik son bulabilir. Bundan dolayıdır ki kurultayımızı, sınıfa karşı sınıf duruşuyla, emperyalizme ve burjuvaziye karşı tüm milliyetlerden işçi sınıfı ve emekçilerin birliğini sağlama hedefiyle topluyoruz. Birlik ve kardeşlik için özgürlük ve eşitlik! Biz işçilerin birliğe hava kadar, su kadar ihtiyacı var. Bundan yoksun olduğumuz içindir ki yaşamımız cehenneme dönüyor. Birliğimizi kurmak için ise kardeşliğe ihtiyacımız var. Çünkü fabrikalarda yan yana çalıştığımız, aynı sömürü dişlileriyle ezildiğimiz sınıf kardeşimiz ayrımcılığa uğrarken, ulusal kimliğinden dolayı baskı görürken sustuğumuz içindir ki, aramıza duvarlar örülüyor. Emperyalistler ve uşakları birlik olmamızı engellemek için biz işçi ve emekçileri parçalayıp bölüyor, birbirimize düşman hale getiriyorlar. Bunun için de en çok aramızdaki dinsel ve etnik farklılıkları kullanıyorlar. Bizleri sınıf kardeşlerimizin etnik ve dinsel kimliklerinin aşağılanmasına ortak ediyorlar. Oysa başka ulusu ezen bir ulus özgür olamaz. Nitekim ülkemiz tarihinden de biliyoruz ki, Kürt emekçi kardeşlerimizin kimlikleri yok sayılırken, Alevi kimliğinden dolayı başka kardeşlerimiz ayrımcılığa uğrarken bizler asla özgür olmadık. Böylece daha fazla bölündüğümüz için daha çok kaybettik, daha fazla sömürüldük, kölelik zincirlerimiz daha da ağırlaştı. İşte bunun için, başta kardeş Kürt emekçi halkı olmak üzere etnik ve dinsel kimliğinden dolayı baskı ve ayrımcılığa uğrayan tüm emekçi kardeşlerimiz için özgürlük ve eşitlik istiyoruz. Çünkü deneyimlerimiz de bize gösteriyor ki, özgürlük ve eşitlik kardeşliğin, kardeşlik ise birliğin harcıdır. Halklar kardeş olduğunda işçilerin birlik olması kolaylaşır. Ve ancak işçiler birlik olmayı başardığında, halkların kardeşçe yaşayabileceği bir düzen kurulabilir. Zaten asalakların birliğimizden korkmalarının nedeni de budur. İşte böyle bir düzeni, tüm milliyetlerden işçilerin ve emekçilerin özgürlük ve eşitlik temelindeki gönüllü birliğine dayalı sosyalist cumhuriyetini, ancak bizler, işçiler kurabiliriz. Bu nedenledir ki kurultayımız, burjuvazi tarafından aramıza ekilen düşmanlık tohumlarını ve önyargı duvarlarını yıkmak için toplanıyor. 2

OSB-İMES İŞÇİLERİ BÜLTENİ Emperyalist savaş ve saldırganlığı durdurmak için!.. Sadece yaşadığımız ülkede değil, tüm dünyada birlik ve kardeşliğe ihtiyacımız var. Çünkü burjuvazi denilen asalaklar takımı bizi sadece içerde değil, dışarda da bölüp parçalamaya çalışıyor. Böylelikle emperyalist savaşların askeri haline getirip, kardeş halkların üzerine göndermek istiyor. Hedefte şimdilerde Suriye var. Suriye halkını Esad rejiminden, onun kanlı eylemlerinden kurtarmak istediklerini söylüyorlar. Oysa bu koca bir yalandır. Onların derdi Suriye halkı değildir. Onlar Libya da olduğu gibi Suriye de de Amerikan emperyalizminin taşeronluğunu yapıyorlar. Ortadoğu üzerindeki emperyalist egemenliğin pekişmesini istiyorlar. Dolayısıyla onlar özgürlük değil yağma ve kölelik peşindeler. Böyle bir durumda kaybeden sadece Suriye halkı değil, biz de dahil Ortadoğu nun tüm emekçi halkları olacaktır. Çünkü biz bu oyuna düştükçe sömürü ve kölelik zincirlerimiz daha da ağırlaşacaktır. Bundan dolayıdır ki biz işçiler, ülkemizde olduğu gibi Ortadoğu da da işçilerin birliğini, halkların kardeşliğini savunuyoruz. İçeride ve dışarıda işçi ve emekçiler kardeşlerimiz, emperyalistler, kapitalist asalaklar ile uşakları ise düşmanımızdır! Ancak omuz omuza verdiğimizde, emperyalistler ile uşaklarını Ortadoğu dan kovmayı başarabiliriz. Kurultayımız bunun için de emperyalizme ve uşaklarına karşı mücadele çağrısı olacaktır. Gücümüzü kurultayda birleştirelim! Bu düşüncelerle toplayacağımız İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği için Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayları na tüm sınıf kardeşlerimizi katılmaya, sözünü söylemeye, kurultay çalışmalarında bizzat yer alarak destek olmaya çağırıyoruz. Öyle ki kurultay salonlarımız emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı sınıfımızın birliği ve kardeşliğimizin gücüne sahne olsun. Sömürüsüz, eşit, özgür bir ülke ve dünya mücadelesi için atılan tok bir adım olsun. Öyleyse haydi kurultaya! Haydi birliğe, kardeşliğe, kurtuluşa ve özgürlüğe! 3

OSB-İMES İŞÇİ BÜLTENİ OSB-İMES İŞÇİLERİ BÜLTENİ Emperyalist savaş ve saldırganlığa karşı; İşçilerin birliği, halkların kardeşliği! Sermaye devleti, emperyalizmin Ortadoğu daki savaş ve saldırganlık politikalarına aktif taşeronluk rolü üstlenmeye devam ediyor. Bir yandan kardeş halkları emperyalist namluların hedefi yapıyor, öte yandan ise ülke topraklarını gerici boğazlaşmaların merkezi haline getiriyor. Libya ya dönük NATO işgali sırasında maşalık rolünü layıkıyla yerine getiren sermaye hükümeti AKP, Suriye'ye yönelik müdahale hazırlıklarında da işbirlikçilikte en ön safta yer tutuyor. NATO'nun füze kalkanı kapsamında Malatya Kürecik'i radar üsleri için tahsis ettiler. İzmir deki mevcut NATO üssünü ise bölge halklarına yönelik işgallerin yeni merkezi olarak efendilerinin hizmetine sundular. Afganistan ın işgalinin ardından kesintisiz bir şekilde Türkiye den askerler işgale destek vermeye devam ediyor. Türk sermaye devleti, son olarak da Suriye ye karşı sınır güvenliği bahanesiyle NATO dan Patriot Füzeleri ni tepkilere aldırış etmeden ülke topraklarına konuşlandırdı. Namluların bir ucu bölge halklarına diğer ucu bizleredir! Emperyalist haydutlar gerici çıkarlarını bir kez daha demokrasi ve özgürlük götürme yalanlarıyla maskelemeye çalışırken, Türk sermaye devleti de bu kirli oyunun hayata geçmesi için baştan aşağı maşalığa soyunmaktadır. Şu çok açıktır ki, ülke topraklarından kardeş halklara doğrultulan namluların bir ucu da bizleri, yani Türkiye işçi sınıfı ve emekçi halklarını hedef almaktadır. Füze kalkanından Patriotlar a tüm savaş ve saldırganlık adımlarının faturası daha şimdiden işçi ve emekçilere ödetilmeye başlanmıştır. Yaşanacak işgal ve kapsamlı bölgesel savaş sonrası ortaya çıkacak faturanın ise her açıdan çok daha kabarık ve acı olacağı da aşikârdır.politikalarını 4 katmerleştirmekte, tüm bunları tamamlayacak biçimde ise faşist baskı ve devlet terörünü olağanca gücüyle tırmandırmaktadır. Özetle, Türk sermaye devleti hem içeride hem de dışarıda işçilere, emekçilere ve ezilen halklara karşı suç işlemektedir. Kardeş halklara yönelecek namlular için ülke topraklarını boydan boya emperyalist haydutlara ve NATO ya açan AKP şefleri, arsızlıkta sınır tanımamaktadır. Emperyalist güçlerle ve siyonist İsrail devletiyle süregelen tarihsel suç ortaklıklarını ikiyüzlü çıkışlarla ve komşularla sıfır sorun gibi hamasi sözlerle gizlemeye çalışmaları ise büyük bir ikiyüzlülüktür. Bu ülkenin işçi ve emekçileri olarak bizler; NATO yla bir kez daha kan dökmeye hazırlanan emperyalist güçlerin ve başını Türk devletinin çektiği işbirlikçilerin kirli oyunlarını bozmak için bütün gücümüzle harekete geçmeliyiz. Suriye başta olmak üzere tüm bölge halklarının ve emekçilerinin geleceğini tehdit eden bu saldırganlığı engellemek için emperyalist-kapitalist sömürü düzeni karşısında sınıfa karşı sınıf çizgisinde örgütlenmeli, işçilerin birliği, halkların kardeşliği şiarını yükselterek mücadeleyi büyütmeliyiz.

OSB-İMES OSB-İMES İŞÇİLERİ BÜLTENİ Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı yakıcı bir ihtiyaçtır! 7 Nisan da gerçekleşecek olan İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği İçin Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı na ilişkin işçilerden görüş aldık. - Metal işçisiyim, 08.00-17.30 çalışıyorum ve düşük ücretle çalışmamıza rağmen maaşlarımız zamanında yatırılmıyor. Senelik izinlerimizi kışın kullanma zorunluluğu var. Açıkça söylemek gerekirse çalıştığım fabrikada işçiler bırakalım siyasal gündemleri, ekonomik çıkarları için bile ses çıkarmıyor. Fabrikadaki işçiler herhangi bir sorun karşısında tepki göstermiyor. Molalarda bile işçiler zamanlarını cep telefonlarıyla uğraşarak, bireysel bir biçimde yaşıyor. Ben de fabrikada ilk olarak bir işçi arkadaş vasıtasıyla bu tür bir mücadele ile tanıştım. Daha sonraları OSB-İMES İşçileri Derneği ile tanıştım. Kurultayın işçiler için hem kendi sorunlarına hem de toplumsal siyasal sorunlara karşı bilinçlendirirse başarılı olacağını düşünüyorum. Sultanbeyli den bir metal işçisi - İnşaat işçisiyim, taşeron firmalardan götürü olarak çalışıyorum. Standart çalışma saatlerim ve hiçbir güvencem yok. Bugün çalışıyorsam yarın çalışacağımın garantisi yok. Kışın özellikle çok az çalışıyoruz. Bu da bizi maddi olarak etkiliyor. Diğer bir yandan ise işi bitirdikten sonra taşeron veya mimar şirketlerinden paramızı iş biter bitmez alamıyoruz. Kürt işçiler taşeronluk sistemi içerisinde vazgeçilmez olarak duruyor, yoğun bir emek sömürüsü içerisindeler. Suriye ye dönük hamlelerin ise BOP projesi kapsamında olduğunu düşünüyorum. ABD merkezli AKP taşeronluğunda gerçekleştiriliyor. Bizim çıkarımıza olan bir şey yok diye düşünüyorum. Kurultay vesilesiyle siyasal gündemlere yönelik işçi sınıfı bilinçlendirilmeli ve düşmanına karşı örgütlenmelidir. Ümraniye den bir inşaat işçisi - Metal sektöründe çalışıyorum. Yoğun bir çalışma temposunun içindeyiz fakat düşük ücret alıyoruz. Çalıştığım fabrikada insanların yan yana gelmesi dahi istenmiyor. Gelindiği zaman da uyarılıyor, psikolojik baskı uygulanıyor. Öğlen arasının çok kısa olması bilinçlenmeyi engelleyen bir durum oluşturuyor. Bu süreçte Kürt sorunu işçiler için çok ağır bir konu. İşçilerin birçoğu Kürt kelimesinden korkuyor. Bu nedenle işçilerin bu konuya dair bilinçlerinin açılabilmesi çok önemli bir yerde duruyor. Bütün emperyalist savaşlarda, savaş giderleri hepsi bizim cebimizden çıkıyor. Kurultay işçi ve emekçilerin bir arada yaşayabileceği duygusu yaratabilmeli, işçiler bu amaç doğrultusunda harekete geçebilmelidir. Birleşik Metal-İş üyesi işçi - Çalıştığım fabrikada Türk Metal Sendikası bulunuyor. Sendikalı olmamıza rağmen mesailer işçilere sorulmadan yazılıyor. Yeteri kadar ısıtma, havalandırma sistemi yok. İş kazaları sık yaşanıyor ve yeterince önlem alınmıyor. Biz işçiler olarak 7 Nisan da yapılacak kurultayda bulunmalıyız. Nasıl ki fabrikalarda daha iyi çalışma koşulların için işçiler birlik olmalı diyorsak, emperyalist savaş ve ulusal sorun karşısında halklar kardeş olmalı diyoruz. Çünkü bu savaşlarda ölenler işçi ve emekçilerdir. Bu savaşların faturasını da bizler daha kötü koşullarda düşük ücretlerle çalışarak ödüyoruz. Kurultay da işçilerin birliği ve hakların kardeşliği mücadelesinin yakıcı bir ihtiyaç olduğunu, bu eksende sınıf mücadelesi verilmesi gerektiğini belirtiyor. Türk Metal üyesi bir işçi 5

OSB-İMES İŞÇİ BÜLTENİ OSB-İMES İŞÇİLERİ BÜLTENİ Kreon işçileri! İnsanca çalışmak için sendikalaşmaya! Kimimiz sabah altıda kimimiz daha gün doğmadan kalkıp ekmeğimizi kazanmak için bu fabrikanın yolunu tutuyoruz. Sabahın sekizinden akşamın altısına (hatta onuna) kadar maaşımızın kat kat üstünde satılan ürünleri üretiyoruz. Beden gücümüzü kullanırken bütün yaşamımız, sağlığımız burada tükeniyor. Yaptığımız iş de 1. Ağır işkoluna giriyor. Fakat aldığımız maaş açlık sınırının bile altında. Birilerinin evini süsleyen parlak ışıkları üretirken hayatımız kararıyor. Bırakalım ailemizi geçindirmeyi, fazla mesailerden eşimizin çocuğumuzun yüzünü bile göremiyoruz. Bir arkadaşımızın çocuğu akşam yanına yatan babasını itebiliyor, başka bir arkadaşımızın çocuğu Bu adam kim ikide bir gelip gidiyor? diye annesine sorabiliyor. Üstelik trilyonlarca liralık ürünleri alın terimizle ürettiğimiz halde insan yerine konmuyoruz ve bizden adeta robot gibi davranmamız isteniyor. Aslında çalışma ve yaşam koşullarımıza şöyle bir baktığımızda, aynı acıları aynı sorunları paylaştığımızı görebiliriz. Belki zaman zaman küçük sorunlarla birbirimize ters düşebiliyoruz. Bu yüzden bir türlü ortak sorunlarımızın çözümü için bir araya gelemiyoruz. Bireysel tepkiler gösterdiğimiz için patron ya da müdürler karşısında hiçbir sonuç elde edemiyoruz. Bir süre sonra ise sorunları kabul eder hale geliyor, umutsuzluğa kapılıyor, kendimize ve arkadaşlarımıza olan güvenimizi kaybediyoruz. Oysa bu durumu yaşayan fakat gücünün farkına varıp hareket eden farklı fabrikalarda işçi arkadaşlarımızın da olduğunu bilmemiz gerekir. Örneğin Penta işçileri. Yıllarca zam almadan, üstelik hakarete, baskıya maruz kalarak çalıştıkları için artık bu duruma dur demişler ve örgütlenip sendikalaşmışlar. Bu sayede daha iyi bir çalışma ortamı yaratmışlar ve örgütlü hareket etmenin önemini görmüşler. Peki neden Kreon işçileri de örgütlenmesin? Bu duruma daha ne kadar göz yumacağız? Geleceğimizi göremeden, güvencesiz çalışmaya devam edip işten atılana kadar mı? Ya da belimiz bükülüp saçlarımız beyazlarken çocuğumuzun büyüyüşünü bile göremeyecek duruma gelene kadar mı? Önümüzde tek seçenek var, o da örgütlenip birlikte hareket etmek, sendikalaşmak. Unutmayalım ki, işçilerin çıkarı ile patronların çıkarı hiçbir zaman ortak olamaz. Dönüp bir bakalım: Biz, zorunlu fazla mesai yapıp, mesai ücretimizin tamamını bile alamıyoruz. Kesintilerle açık bir şekilde emeğimiz çalınıyor. Bunun adına ise devlet kesintisi diyorlar. Yıllarca zam almadan çalışıyoruz. Kölece çalışmanın bir diğer adı olan taşeron çalışma var. Bırakalım sosyal hayatımızın olmasını, dinlenmeye bile zaman ayıramıyoruz. Patron ise, her yıl karına kar katıyor. Bizim emeğimizden çaldıklarıyla futbol kulübü satın alıyor. Tüm bunlara karşı birlik olmalı, hakkımız olanı almak için mücadele etmeliyiz, sendikalaşmalıyız! 6

OSB-İMES İŞÇİ BÜLTENİ OSB-İMES İŞÇİLERİ BÜLTENİ İnşaat İşçileri Örgütleniyor! Bizler inşaatlarda, en ağır çalışma koşulları altında alınteri döken işçiler olarak bir araya geldik. Yaşadığımız hak gasplarına, kölece çalışma koşullarına, iş cinayetlerine, geleceksizliğe ve güvencesizliğe karşı sesimizi daha gür çıkarabilmek için örgütleniyoruz! Kardeşler! Ağır çalışma koşulları altında günde 12 saatin üzerinde çalışıyoruz. Sigortalarımız ya yapılmıyor ya da sık sık çıkış gösterilerek primlerimiz yatırılmıyor. Emeklilik için hak kazanmak bile bu koşullar altında neredeyse imkânsız hale getiriliyor. Çoğumuz ailelerimizi memleketlerimizde bırakarak geldiğimiz bu şehirde yıllarca kölelik koşullarında çalışıyor, buna rağmen başımızı sokacak bir yer için bile herhangi bir birikim yapamıyoruz. Patronlar için açıkça külfet olarak görülen, baret ve ayakkabı giy sınırında ele alınan ve işçi sağlığını hiçe sayan iş güvenliği önlemleri, göstermelik olmanın ötesine gitmiyor. Kaldığımız koğuşlar ve evler insani koşulların çok altında. Kış koşullarında çadırlarda kalıyoruz; konteynırlarda kalsak bile sağlıksız, güvencesiz ve niteliksiz bir biçimde yaşamaya zorlanıyoruz. Geçtiğimiz yıl Esenyurt ta bir alışveriş merkezi inşaatında, kaldıkları çadırın yanması sonucu ölüme terk edilen inşaat işçileri bu ülkede inşaat işçilerine reva görülenleri göstermiştir. Yaşanan iş cinayeti sonrasında patronlara dönük hiçbir cezai yaptırım uygulanmamış, cinayete kurban giden işçiler de çabucak unutulmuştu. İnşaatı tamamlanan alışveriş merkezi ise gösterişli kutlama törenleri ile açılmıştı. Bu koşullar altında çok düşük ücretlere çalıştırıldığımız halde bir de bu ücretleri dahi alamıyor, patronların iki dudağı arasına bırakılarak geçim sıkıntısının ortasına itiliyoruz. Yakın zamanda, ücretlerini alamadıkları için direnişe geçen ve eylemler örgütleyen Teknopark İstanbul İnşaatı işçileri ise en basit ücret sorununun dahi mücadele etmeden kazanılamayacağını göstermiştir. En temel hak ve ihtiyaçlarımızın dahi yok sayıldığı, adeta orman kanunlarının geçerli olduğu inşaat-yapı sektöründe yok olup gitmemek için işçiler olarak birlikte hareket etmek dışında bir şansımız bulunmuyor. Bu gerçekliğin farkında olan işçiler olarak; sesimize ses, sınıfımızın gücüne güç katmak için omuz omuza verdik ve yan yana geldik. OSB- İMES İşçileri Derneği çatısı altında kurduğumuz İnşaat-Yapı İşçileri Komisyonu ile, bundan sonra ortak sorunlarımıza ortak çözümler üretecek, hapsedilmek istediğimiz cendereye karşı hep birlikte mücadele edeceğiz! İnşaat-yapı sektöründeki tüm işçi kardeşlerimize çağrımız şudur: Dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin bir sınıf olmanın bilinciyle bir araya gelelim! Sömürü ve kölelik çarklarını parçalamak için de sınıf kardeşlerimizle omuz omuza vererek örgütlü mücadeleyi yükseltelim! İnşaat işçisi yalnız değildir! Gücümüz örgütlülüğümüzdür! İşçilerin birliği patronları yenecek! Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği! Bîjî Yekîtîya Karkeran, Bratîya Gelan! OSİM-DER İnşaat İşçileri Komisyonu 7

OSB-İMES İŞÇİLERİ BÜLTENİ BÜLTENİ Sınıf hareketinden eylemler... * Tuzla da Deri-İş Sendikası'na üye oldukları için işten atılan ve direnişlerini devam ettiren İsmacco işçileri, 90 günü aşkın bir süredir direnişlerini kararlılıkla sürdürüyor. Deri-İş üyesi işçiler de İsmacco işçilerini yalnız bırakmıyor. Direniş, her öğle saatinde yapılan destek basın açıklamalarıyla bölgede gündemde tutuluyor. * Mersin Limanı nda toplu sözleşme sürecinde işten atılan liman işçileri direnişlerine devam ediyor. Daha önce kurulan çadırın gece polisin yönlendirmesiyle zabıta tarafından sökülmesinin ardından her gün çadır tekrar kurulup gece toplanıyor. Sabah, öğleden sonra akşam vardiyaları çıkışlarında içerde çalışan işçilerle birlikte ortak eylemler gerçekleştiriliyor. * 4. ayını geride bırakan Daiyang-SK Metal grevi kritik bir aşamaya gelmiş bulunuyor. Grevle ilgili olarak 21 Mart günü bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Çorlu Belediyesi önündeki direniş çadırında bir araya gelen Daiyang-SK Metal işçileri ve sendika yöneticilerinin gerçekleştirdiği açıklamada Daiyang-SK grevinin ilk günkü heyecanıyla sürdüğü, bundan sonra da süreceği belirtildi. Daiyang-SK Metal greviyle ilgili olarak yetkililer göreve çağrıldı. * Çiğli Belediyesi ne bağlı Kafesan Sosyal Hizmet Tic. Ltd. Şti bünyesinde çalışan Genel İş üyesi işçilerin ücretleri yıllardır düzensiz olarak ödeniyordu. Geçtiğimiz yıllarda da eylemlerle tepkilerini ortaya koyan Kafesan işçileri, 21 Mart günü de iş bırakarak taleplerini haykırdı. * Kiğılı da sebepsiz yere işten atılan ve Kiğılı da baskıya, tehdide, sömürüye, işten atmalara karşı direnişe geçen Didem Sorhun, dört ay boyunca direnişi sürdürmüş ve Kiğılı ya boykot kampanyası yürütmüştü. Devam eden işe iade davasında işe iade kararı çıktı. Kiğılı direnişçisi Didem Sorhun da işe iade kararını dün fabrika önünde gerçekleştirdiği bildiri ve çikolata dağıtımı ile işçilerle paylaştı. * Nakliyat-İş Sendikası, Yurtiçi Kargo nun Maslak ta bulunan genel merkez binası önünde 12 Mart Salı günü eylem yaptı. Bina önünde DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu bir açıklama yaparak, sendikaya üye oldukları için işten atılan işçilerin geri alınması ve Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri için yetkililere çağrı yaptı. * Bosch işçileri 17 Mart günü Türk Metal esaretinden kurtuluşlarının 1. yıldönümü vesilesiyle Bursa Merinos Kültür Merkezi nde kitlesel ve coşkulu bir etkinlik gerçekleştirdi. Bosch un hemen ardından Türk Metal den istifa ederek Birleşik Metal-İş e kitlesel olarak üye olan Cengiz Makine işçilerinin de katıldığı etkinlikte, Bursa'dan Asil Çelik, SCM ve Prsymian işçileriyle, Birleşik Metal-İş in İstanbul, Gebze, Ankara ve Eskişehir şubelerinden yönetici ve işçiler ile genel merkez yöneticileri yer aldı 8

OSB-İMES İŞÇİ BÜLTENİ OSB-İMES İŞÇİLERİ BÜLTENİ Ezilen sınıf etnik kimliğe göre ayrılmaz! - Çalıştığınız işyerinde arkadaşlarınızla siyasal gündemlere dair tartışmalar yaşanıyor mu? - Geçenlerde yaşadığım bir olay bu soruya örnek olacaktır. Kargoda bir iş arkadaşım Kürt sorunu üzerinden yaptığımız bir konuşmada şu sözleri söyledi: Türk ve Kürtler aynı yerde çalışıyor, aynı parayı alıyor ama hep Kürtler sorun çıkarıyor. Kürtler Kürt olmasını kullanıp ayrışma yaratıyor. Kürtlerin bu kadar ses çıkarmalarının gerisinde bir de Amerika nın desteği var. Kürtler Amerika tarafından Türkiye ye karşı kullanılıyor. Çalıştığım yerde bu tarz konuşmalar yaşanıyor. Kürt işçiler -ben de olmak üzere- dışlanıyor. Kürtlere bölücü deniliyor ama kimse MNG kargoda örgütlenme açısından bölük pörçük tabloya karşı bir şey yapmıyor, sendikalaşmak için birlik olmuyor. Bu konuşmalarla birbirimizi bölüp duruyoruz. Kürtlerin bölücülük yaptığına ve ayrışma yarattığına dair konuşmalara karşılık ise TEKEL direnişi örneğini veriyorum. Kürtü, Türkü karın kışın soğuğunda hep bir aradaydı, birlikteydi, kardeşti. - Son dönemde Türkiye nin de aktif olarak destek verdiği Suriye ye yönelik bir savaş gündemi var. Emperyalist savaşa yönelik iş yerinizdeki tepkiler nasıl? - Genel olarak kimse savaşı istemiyor. Benim düşüncem de, devlet bir politika olarak terör yaratıyor. Silah tekelleri kazansın diye savaşlar çıkarılıyor. Dev şirketler kar yapsın diye ülkeler bölünüp, parçalanıyor, iç savaşlar çıkartılıyor. ABD nin Büyük Ortadoğu Projesi var, Kuveyt, Irak ve Libya dan sonra şimdi Suriye nin zenginliğini ele geçirmek istiyor. - Sermaye devletinin işçi ve emekçileri Kürt sorunu ve savaş gündemleri üzerinden çok rahat bölüp parçaladığı bir gerçeklik olarak karşımızda duruyor. Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı işçi sınıfının bu gündemlere dair sınıf tutumunu ortaya koyacak ve bu tutumu fabrikalarda, atölyelerde, işçi havzalarında örgütlemeyi hedefleyecek. Bu kurultaya nasıl bir hazırlık yapılmalı? Öncelikle yapmamız gereken işçi arkadaşlarımızla, kardeşlerimizle sınıf mücadelesini konuşmamız ve onlara iki sınıfın, ezen ve ezilenlerin olduğunu, patronların ezen sınıftan ezilen sınıfın ise işçilerden oluştuğunu anlatmak gerekiyor, onları bilinçlendirmektir. Ezilen sınıf etnik kimliğe, mezhebe göre ayrılmaz. Bu gerçekliği işçiler içerisinde bir bilince dönüştürmemiz gerekiyor. Bu sınıfın da örgütlü olursa daha güçlü olacağını anlatarak çalışmalar yapmalıyız. MNG Kargo dan bir işçi 9

OSB-İMES İŞÇİLERİ BÜLTENİ BÜLTENİ Mart ayı katliamlarını unutturmayacağız! Merhaba. Ben İMES te çalışan bir işçi olarak sermaye devletinin Mart ayında biz işçi ve emekçilere reva gördüğü katliamlara dikkat çekmek istiyorum. Tarihin birçok döneminde ezilen halkların, işçi ve emekçilerin yükselen mücadelesini durdurabilmek için egemenler tarafından türlü katliamlar yapılmıştır. Gazi katliamı da bunlardan biri. 12 Mart 1995 günü akşam saatlerinde İstanbul da Alevi emekçilerin çoğunlukta yaşadığı Gazi Mahallesi nde dört kahvehane ve bir pastane kurşunlandı. Aynı anda iki farklı yerde, kimliği belirsiz kişilerce taksilerden ateş açılarak otomatik silahlarla tarandı. Saldırılar sonucu bir kişi yaşamını yitirirken, beşi ağır yirmi beş kişi yaralandı. 15 Mart ta olaylar Ümraniye ye sıçradı. 1 Mayıs Mahallesi nde beş kişinin ölümü yirmiden fazla kişinin yaralanmasıyla burada da OHAL ilan edildi. 16 Mart 1978 de Beyazıt ta yedi öğrenci katledildi. Ülke çapında işçilere ve öğrencilere dönük saldırıları protesto etmek için toplanan öğrencilerin üzerine 10 bombalar atıldı. 7 ilerici, devrimci öğrenci hayatını kaybederken, 50 den fazla öğrenci de yaralandı. Katliamın ardından ülke çapında grevler ve boykotlar gerçekleştirildi. Katliam sırasında faşistlere yardım eden polislerin rütbeleri yükseltildi. Yirmi beş yıl önce 16 Mart sabahı Halepçe de binlerce insanın üzerine vücutları yakan gaz bombası atıldı. Kendilerini suya attılar ama daha fazla yanıyorlardı. O gün beş bini aşkın insan ateşin tutuşturmadığı halde yanarak hayatlarını kaybettiler. Ve yine emperyalist kapitalist güçler oyunlarını oynamışlardı. İran-Irak savaşı yüzünden bilerek ve isteyerek diktatörün emriyle zehir kusmuştu uçaklar. İki ay sonra Irak-İran savaşı bitti. Her ne kadar bu vahşetin sorumlusu Saddam Hüseyin olsa da bu kimyasal silahların ABD, Fransa, Almanya patentli olduğu daha sonra ortaya çıkmıştı. Nitekim dünya ülkeleri uzun süre bu katliama sessiz kalmış ve ölen binlerce Kürt görmezden gelinmişti. Mart ayındaki bir diğer katliam da 30 Mart ta gerçekleşti. 1972 yılında Mahir Çayan ve arkadaşları Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ın idamlarını durdurabilmek için Sinop taki NATO üssünden İngiliz askerlerini kaçırdılar. Tokat ın Niksar ilçesinde Kızıldere köyünde jandarmaların saldırısı sonucu yiğit on devrimci canlarını verdiler. İçeride idamları istenen üç fidan içindi çabaları. Ne kadar haklı ve meşru isek mücadelede o kadar fazla saldırıyı göğüslemek zorundayız. Bu yol zor, çetin ama onurlu. Sömürüsüz, kimsenin kimseyi hor görmediği, ezmediği bir dünya ancak böyle kurulur zaten. Akşama kadar bir dünya lafı çekerek daha zor koşullarda çalışarak bir kısmını yaşıyoruz da. Bunca katliamın yaşandığı bir coğrafyada sessiz kalabilmek için inanın dilimizin lal olması gerekir. İşçilerin birlik, halkların kardeş olacağına inanın. Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği! Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı na!

OSB-İMES OSB-İMES İŞÇİLERİ İŞÇİ BÜLTENİ BÜLTENİ Kabahatin çoğu sessiz kalmakta be kardeşim!.. Yıllardır işçi ve emekçiler üzerinde kurulan patron, devlet baskısını kıramamış sınıfın sıra neferleriyiz. Dünyadaki bir çok olaya gözlerimizi kapatmak istiyoruz. Acı çekmek istemediğimizden değil. Kendimizi tekil ve güçsüz gördüğümüzden, kendimize ve çevremize olan güvensizliğimizden. Biz kimiz, ne istiyoruz hiç bilmeden bir robottan farksız verilen bütün komutlara itaat ediyoruz. Tüket diyorlar, hayatımızdan başlayarak her şeyimizi, tüm gücümüz ile patronlar sermayesine sermaye katsın diye tüketiyoruz. Sus diyorlar, gözümüzün önünde olan olaylara. Yanı başımızda işçi arkadaşımızın haksız yere işten atıldığında derin bir nefes alıp İşten atılan ben değilim diye seviniyoruz. Toplumun en alt tabakasıyız ya en kötüsüne layık oluyoruz, ama susuyoruz. Otobüslerde balık istifi giderken sesimiz çıkmıyor. Yediğimiz yemeğin tadı umrumuzda değil. İnsan olmadığımızı hatırlatan her şeye eyvallah diyoruz. Zamanla bu oyunun piyonu olarak oyuna dahil oluyoruz. Devletin istediği Türkiye de işçiler ayaklanmasın, Tunus, Mısır olmasın. Olursa ensesi kalın patronlar kaçacaklar bularalardan. Bu coğrafya gerçek sahiplerinin elinde olacak, bunu istemiyorlar. Ne kadar robot olursa bu toplum o kadar rahat istediklerini yapacaklar. Ben bir kadın işçiyim. Yaştan dolayı her yerde iş bulamıyorsun. Sanki at alıyorlarmış gibi dişlerine, ellerine, bacaklarına bakıyor bir çok fabrika... Onlar seni posan çıkarana kadar çalıştırıyor. Bakıyor, sağlık sorunları başlayınca yolluyor küçük ölçekli yerlere. Nasıl değersizleştirmeye çalıştıklarını bir çoğumuz fark etmeden kendimizi onların gözünden görmeye başlıyoruz. Bizler birer ucube oluyoruz artık. İşin kötüsü hala bizim sınıfımıza muhtaçlarken... Şimdi yaşamak için mücadeleyi seçmek isteyen, Ben de insanım ve sınıfımla hareket edersem başarırım insanca yaşamayı diyen her kardeşimi İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği İçin Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı nda yerini almaya davet ediyorum. Kurultayın örgütlenmesinde ben de bulunmak istiyorum diyenleri OSB-İMES İşçileri Derneği ne davet ediyorum. Hep derler ya birlikten kuvvet doğar. Yaşadığımız bunca sıkıntıyı ancak birlikte insanca yaşama mücadelesi ile aşacağımız aşikar. Meselenin aslı sadece biraz cesaret ve irade göstermektir. DES Sanayi Sitesi nden bir kadın işçi

İşçi Bülteni Özel Sayı: 965 * Fiyatı: 25 Kr * Mart 2013 * Sahibi ve S. Yazı İşleri Md.: Tayfun Altıntaş * Yayın Türü: Yerel, süreli, siyasi, ayda bir, Türkçe * EKSEN Basım Yayın Ltd. Şti. * Millet Caddes, Sultan Cami Sk. No:2/9 Fatih/İstanbul Tel/Fax: 0 (212) 621 74 52 * Baskı: Özdemir Mat. Davutpaşa Cd. Güven Sanayi Sitesi C Blok No: 242 Topkapı / İstanbul Tel: (212) 577 54 92