Yolcu gemilerinde araştırma laboratuvarları kullanılmaya başlandı

Benzer belgeler
Türk Bilim İnsanları Geri Dönüş Yapmaya Başladı

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TRÜF ORMANI

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

T.C. BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

TÜRKİYEDE KİMYA ENDÜSTRİSİ

TÜBİTAK'tan kimyasal silaha karşı büyük buluş

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

Türkiye'nin ilk milli uçak gemisi "TCG Anadolu" ilk kez görüntülendi

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜRKİYE KİMYA SANAYİ MECLİSİ 2015 YILI FAALİYET RAPORU

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 28. Toplantısı. Yeni Kararlar

MESLEK TANITIM GÜNLERİ HAZIRLAYAN : İBRAHİM KOYUNCU

FOSİL YAKITLARIN YANMASI

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

Doç. Dr. Özlem Esen KARTAL (A Şubesi) Yrd. Doç. Dr. Adil KOÇ (B Şubesi) :16:57 1

GAZİ DEN GÜNEŞ ENERJİLİ BUZDOLABI PROJESİ

YERLİ OTOMOBİL PROJESİNDE SON NOKTA: ELEKTRİKLİ OTOMOBİL


Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

SÜRDÜRÜLEBİLİR ENERJİ VE HİDROJEN ZEYNEP KEŞKEK ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI TEKNOLOJİSİ

TTGV Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Destekleri

İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ GİRİŞİMCİLİK BÖLÜMÜ

ÇOCUK EĞİTİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ENFEKSİYON KONTROLÜNDE TIBBİ ATIK YÖNETİMİ

Enerji Verimliliğinde Finans ve İnşaat Sektörü İşbirliği

MESLEK VE BÖLÜM TANITIMI

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili

AB ve TURKIYE KIYASLAMASI

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

KALKINMA HABERLERİ EYLÜL 2010

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi nce yürütülen proje kapsamında çok katlı ahşap yapıların depreme karşı dayanıklılığı

TR42 DOĞU MARMARA KALKINMA AJANSI 2014 YILI MALİ DESTEK PROGRAMLARI BİLGİ NOTU

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

aquagroup Mühendislik Ltd. hayatın bütün alanlarında hijyeni optimize etmek amacı ile merkezi Almanya Weiden şehrinde bulunan aquagroup AŞ ortaklığı i

Mesleki eğitim tanıtım ve işbirliği protokolü

AKADEMİ ÇEVRE. FAALİYET RAPORU 2018 Ocak- Haziran

EMBRIYO TRANSFERIYLE BIR INEKTEN?100 BUZAGI ALINACAK

Kalıcı Organik Kirleticiler ve Stockholm (KOK) Sözleşmesi

PETROL VE DOĞALGAZ MÜHENDİSİ

Araştırma Notu 12/124

HABER BÜLTENİ OCAK ŞUBAT Detaylı Bilgi İçin: Mustafa YİĞİTOĞLU (131)

TÜBİTAK TEYDEB. Ar-Ge ve Yenilik Destek Programları. Işık Aşar 21 Şubat 2017 TURKTOB, Ankara

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ

15 18 HAZİRAN 2015 FRANKFURT - ALMANYA

EK-38 Ömer Halisdemir Üniversitesi Sanayiye Yönelik Ar-Ge Çalışmaları

GİTES KİMYA EYLEM PLANI

SERA GAZI EMİSYONU HAKAN KARAGÖZ

MOBİLYA ÜRETİMİNİ YERİNDE GÖRDÜLER

BAKA BULUŞMALARI -I-

Kasım/Aralık fındığın başkenti. kirazın anavatanı

Hürriyet Ege 31 Ağustos 2013

TR83 Bölgesi nde Ar-Ge ve İnovasyon ile Yenilenebilir Enerji Anket Sonuçları

Biliyor musunuz? İklim Değişikliği ile Mücadelede. Başrol Kentlerin.

1- Piyasadaki Etlerin Tamamı Yerli Malı

Öncelikli Kimyasallar Yönetimi Şube Müdürlüğü Faaliyetler ve KOK Projesi

Makine Mühendisliği Bölümü

Marmaray ın Ekonomik Faydalarının Değerlendirilmesi

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR)

4. Ünite 2. Konu Enerji Kaynakları. A nın Yanıtları

Biyoenerjide Güncel ve Öncelikli Teknoloji Alanları ve TTGV Destekleri

KOOPERATİFLERE YÖNELİK HİBE DESTEĞİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ GİRESUN ÜNİVERSİTESİ ESPİYE MESLEK YÜKSEKOKULU BİTKİSEL VE HAYVANSAL ÜRETİM BÖLÜMÜ TIBBİ VE AROMATİK BİTKİLER PROGRAMI BİLGİ FORMU

ÇALIŞMA YAPRAĞI KONU ANLATIMI

Doktora Öğrencilerine Aylık 4 Bin 500 Lira Burs

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ

ANTARKTIKA'YA IKINCI TÜRK SEFERI

Kaynak : Tutku yayınları Ders Kitabı

Çevre ve Atık Yönetiminde Öncü Kuruluş İSTAÇ A.Ş. Belediyelerde Tıbbi Atık Yönetimi. İSTANBUL ÇEVRE YÖNETİM SAN. VE TİC. A.Ş.

AKILLI BELEDİYECİLİK EK: 10 SAYI: 99 YIL: 2016 MARMARALIFE AKILLI BELEDİYECİLİK EKİ. Marmara Belediyeler Birliği nin Yayın Organıdır.

İZMİR DE KATI ATIK YÖNETİMİ. İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Atık Yönetimi Dairesi Başkanlığı

SIFIR KARBONDİOKSİT SALINIMI

Sonrası. Tıbbi atıklarla ilgili çalışmalar sonunda sağlık kuruluşlarının yönetmeliğe uygun depolar/konteynerler kullanması sağlanmıştır.

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ

Geleceğinize Açılan Kapı

2. Uluslararası İktisadi ve İdari Perspektifler Kongresi 5-7 Ekim Tarihlerinde Fakültemiz Ev Sahipliğinde Gerçekleştirildi


Dow Türkiye ile Öğretmen Akademisi Vakfı nın (ÖRAV) birlikte gerçekleştirdiği Dow ile Öğretmenin Kimyası projesinde 2. faz atölye çalışması sona erdi.

ÇEVRE MÜHENDİSİ TANIM

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI OFFSET (SİP) UYGULAMALARI

İSTE (Barbaros Hayrettin Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi), DENİZCİLİK EĞİTİM KONSEYİ ile demir aldı!

BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ

Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği

İmalat Sanayinde Döngüsel Ekonomi ve İklim Değişikliğine Yönelik Çalışmalarımız

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

I. Evsel atıklar Günlük hayatta ve sanayide kullanılan milyonlarca çeşit madde vardır. Bu maddelerin büyük çoğunluğu bir süre kullanıldıktan sonra

BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ

SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ

Samsun-Kavkaz Tren Feri Hattı faaliyette

Mühendislik Fakültelerinde Araştırma Süreçlerinin Teknoloji Transferi Ekosistemine Katkıları

Biyokütle Nedir? fosil olmayan

5. KARİYER GÜNLERİ GERÇEKLEŞTİ

TEYDEB. Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ Mühendislik Fakültesi

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca Yürütülen Ar-Ge Destek Programları. MURAT YILDIZ Kurumsal Ar-Ge Destekleri Şube Müdürü

Kahramanmaraş mutlaka devler liginde olacak

Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı.

AK PARTİ YURT DIŞINDAKİ

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ

Farmavizyon Eczacılık Fuarı, 25 Ekim de Başlıyor

Transkript:

Yolcu gemilerinde araştırma laboratuvarları kullanılmaya başlandı Yolcu gemileri Bu yüzen oteller Avrupa nın bütün sahillerini dolaşıyor. Fakat bu lüks filo sadece yolcu taşımıyor. Ayrıca bilimsel amaçlara da hizmet ediyor. Bilim adamı Jens Hjorth, projeyle eldeki veri açığını kapattıklarını ifade ediyor: Akdeniz in üzerinde hafif bir hava kirliliği tespit ettik. Ve bu konuda yeterli veri olmadığını fark ettik. Yani daha fazla gözlem yapılması gerekiyor. Yolcu gemileri bu gözlemlerin yapılması için harika bir platform. Çünkü geniş bir alana sahip. Özellikle daha yoğun hava kirliliğinin hissedildiği kıyı bölgelerinde ölçüm yapabiliyoruz. Açık denizden toplanan ölçümler özel araştırma donanımlı gemilerle yapılıyor. Fakat bir gemiyi yıllarca denizde yürütmek oldukça pahalı. Bu nedenle Avrupa Komisyonu na bağlı Araştırma Merkezi ticari yolcu gemisi organize eden şirketlerden ücretsiz kabin talebinde bulundu. Ve bir tane gemide ölçümlere başlanıldı. Jens Hjorth: Ölçüm yaptığımız gemi Batı Akdeniz istikametinde yol alıyor. Buradan, Savona kentinden başlıyor. Daha sonra Barcelona, Palma, Malta, Katanya, Napoli şehirlerini dolaşıp tekrar Savona ya dönüyor. Bu yolculuk her hafta yapılıyor. Biz de 2006 yılından itibaren bu ölçümleri bu bölgede yapıyoruz. Üç aşağı beş yukarı aynı alanı ölçüyoruz. Bu ölçümler, bize her defasında değişikleri analiz etmeye ve yıllara göre bir kayıt tutmaya yardımcı oluyor. Deniz üzerinde oluşan hava kirliliğinin birçok nedeni var. Özellikle büyük şehirler, karayolu taşımacılığı ve deniz seyahatleri. Ölçümler otomatik olduğu için bilim adamları deniz seyahatinde yer alamıyor. Sadece bakım için gemiye uğruyorlar. Jens Hjorth: Bu iki borudan hava içeriye giriyor. Bu borulardan biri havadaki gazı ölçüyor. Diğeri ise molekülleri topluyor. Daha sonra burada kabinin içerisinde ölçümler yapılıyor.

Analizler bu cihazlarla yapılıyor. Biri kükürt dioksidi, diğeri ise Nitrik dioksidi ölçüyor. Buradaki ise siyah renkte. Işığı emiyor. Bunun yanı sıra karbon monoksit ve ozon düzeyini gösteren farklı bir cihaz cihazımız var. Bizim yaptığımız bütün bu ölçümleri bir araya getirmek. İstasyon, açık denizden toplanan örneklere gemi limana vardığında ulaşabiliyor. Uydu internet yardımıyla Ispra da bulunan araştırma merkezine gönderilen değerler, burada bilgisayar modelleriyle kontrol ediliyor. Böylece, merkezdeki araştırmacılar gemi üzerindeki monitörle uzaktan iletişim sağlayabiliyor. Pedro Miguel Rocha e Abreu işlerini kolaylaştıran bu sistemden memnun: Data toplama sistemi ile yüzlerce kilometre uzaktaki gemiden gelen değerlere rahatlıkla ulaşabiliyoruz. Bu da işimizi oldukça kolaylaştırıyor. Gemiden gelen ölçüm değerleri bilim adamları için önemli bir açığı kapatıyor. Sonuçlar kirliliğin nedenlerini daha iyi anlamaya ve kullanılan modelleri geliştirmeye yardımcı oluyor. Aynı zamanda son dönemde uygulanan bazı politikaların da ne kadar etkili olduğunu görmeye yarıyor. Mesela Avrupa Birliği nin gemiler için düşük kükürtlü yakıt uygulaması bunlardan biri Jens Hjorth: Eğer Akdeniz üzerindeki Savona, Barcelona ve diğer Avrupa limanlarına bakarsanız yeni düzenlemelerin etkisini rahatça fark edebilirsiniz. Kükürt dioksit oranında yaklaşık yüzde 66 lık bir düşüş var. Fakat düzenlemenin kapsamında yer almayan Tunus ta böyle bir değişim görmüyoruz. Haberin videosu için tıklayınız ; http://www.youtube.com/watch?v=wdx0qu4vrjk

Kaynak :euronews Ordu Valisinden Üniversite Öğrencilerine Part-Time İş İmkanı Ordu Valiliği, kentte bulunan ODÜ de okuyan ve mezun olan gençlerin istihdama katılmasını sağlamak için harekete geçti. Ordu Valisi Kenan Çiftçi, üniversite öğrencilerinin çalışabilecekleri alanları çıkardığını, çeşitli bölümlerden mezun olacak öğrencilerin işinin de hazır olduğunu söyledi. Vali Çiftçi, Ordu da farklı alanlarda da işyerlerinin bize müracaat ettiği, Bana şu alanlarda işçi ver dediği 5 bin 700 iş açığımız var. 4 yıl süresince mezun olabilecek tüm alanlarda da iş imkanları var dedi. ODÜ de, her alanda öğrencilere yardımcı olacaklarını vurgulayan Vali Çiftçi, Türkiye deki tüm üniversiteler bir yarış halinde. Sadece Türkiye değil, Dünya daki üniversiteler yarış halinde. Gazetelere baktığımızda Türkiye den 4 üniversitenin ilk 500 üniversite arasına girdiğini görüyoruz. Artık bilimde de yarış yapar hale geldik. Bunun üretimi ile ilgili belki alan dar, belki imkanlar kısıtlı ama bunların da tatbik

edileceği Endüstri Bölgesi çalışmamız sonuçlanmak ve nihayetlenmek üzere. Belki, teknopark olmaz ama orada çalışmak isteyen, üretim geliştirmek isteyen hocalarımıza arzu ettikleri imkanları bizzat önümüzdeki günlerde sağlayacağız. diye konuştu. Üçüncü sınıfta, hafta sonları ve akşamları çalışmak isteyenlere part-time iş imkanı sunmaya hazır olduklarını da anlatan Vali Çiftçi, öğrencilere seslenerek, Eğer bize müracaat ederseniz, Ben üçüncü sınıftayım. Part-time, hafta sonları çalışacağım. Akşamları 1-2 saatim var derseniz biz, bu iş imkanlarınızı da çalışabilecek alanlarınızı da işyerleri ile özdeşleştirmeye hazırız. dedi. Yaklaşık 15 bin öğrencisi olan ODÜ de; 25 profesör, 28 doçent, 169 yardımcı doçent, 115 öğretim görevlisi, 16 okutman, 151 araştırma görevlisi, 4 uzman görev yapıyor. Kaynak :haberler

CÜ den Nanoakışkanlar ile Oto Radyatör Projesi SİVAS Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) öğretim üyeleri tarafından hazırlanan proje ile oto radyatörlerin soğutma performanslarının, nanoakışkanlar kullanılarak artırılması hedefleniyor. Proje hayata geçtiğinde, oto radyatörlerin ısı aktarım hızında yüzde 30 ile 40 oranında artış ve araçlarda yakıt tasarrufu sağlanması bekleniyor. CÜ Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertan Buyruk ile Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Kerim Yapıcı, motor sıcaklığını belirli bir seviyede tutmaya yarayan oto radyatörler üzerinde değişim sağlayacak proje hazırladı. Türkiye de ilk olma özelliği taşıyan proje ile oto radyatör ön panel alanında yüzde 15 ile 25 arasında küçülme ve ısı aktarım hızında yüzde 30-40 oranında artış sağlanması planlanıyor. Deneysel çalışmalarına 3 ay içerisinde başlanacak olan proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Kerim Yapıcı, Proje kapsamında Dumlupınar Üniversitesi ile beraber farklı tiplerde nanoparçacıklar sentezlenecek. Bu nanoparçacıklarla farklı kütlesel konsantrasyonlarda üretilecek olan nanoakışkanlar oto radyatörlerde kullanılacaktır. Türkiye de ilk defa nanoakışkanların gerçek anlamda otomobil radyöterlerinde kullanılması ve ısı aktarım performansının yüzde 20 ile yüzde 40 oranında kullanılacak olan nanoparçacık miktarına göre artırılması hedeflenmektedir. Eğer yüzde 20 ile yüzde 40 ısı aktarım performansında artış miktarını yakalayabilirsek bu şekilde otomobil radyatörlerinin ön panel alanını yüzde 20 ile yüzde 30 arasında ufaltmayı planlıyoruz. Eğer bu hedefe ulaşabilirsek hem otomobil radyatöründeki ağırlık azalacak ve hacimsel azalmadan kaynaklı olarak otomobil daha ekonomik ve daha aerodinamik bir yapı kazanmış olacak dedi. Doç. Dr. Yapıcı, ayrıca, araçlarda ağırlık azalmasından dolayı da yakıt tasarrufu sağlanacağını ve daha az karbondioksit salınımı olacağını söyledi. Doç. Dr. Kerim Yapıcı, Sonuç olarak, eğer belirttiğimiz hedeflere ulaşabilirsek otomobil radyatöründe kullanılacak olan aliminyum şeritlerin daha az kullanımını sağlayarak radyatör firmalarının dışarıya bağımlılığını en azından yüzde 20 oranında azaltmış olacağız ifadelerini kullandı. ÜLKE EKONOMİSİNE CİDDİ KATKI SAĞLAYACAK

Hazırladıkları projenin ülke ekonomisine çok ciddi bir katkı sağlayacağını belirten Prof. Dr. Ertan Buyruk ise Proje bütçesinin yüzde 75 i Sanayi Bakanlığı, yüzde 25 i ise projeyi destekleyen radyatör firması tarafından karşılanacak. Ülke ekonomisine katkı sağlayacak sonuçlar yakalamayı hedeflemekteyiz. 1 ay içerisinde projemizin neticelenmesini bekliyoruz. Sanayi Bakanlığımız gerçekten birçok araştırmacıya, birçok firmaya destek sağlamakta. Bizler de inşallah bu destekten yararlanmayı arzu etmekteyiz. Bu projemizin hem üniversitemize hem ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Çünkü hakikaten ülke ekonomisine çok ciddi katkısı olacak bir proje diye konuştu. Kozmetik pazarında kilosu 2 bin Euro Trüf Mantarı Orman ve Su İşleri Bakanlığı, dünya gıda ve kozmetik pazarlarında 2 bin Avro ya kadar alıcı bulan trüf mantarı için harekete geçti. 2 bin Avro ya kadar alıcı bulan trüf mantarı için harekete geçildi.orman Genel Müdürlüğü eylem planı hazırladı. 3 bin 480 kişiye trüf mantarı yetiştiriciliği konusunda eğitim verilecek. Toprak altında yetişten trüf mantarını ülke ekonomisine kazandırmak için Orman Genel Müdürlüğü nün Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ile beraber yürüttüğü çalışmalar sonucunda, 2014 ile 2018 yılları arasında uygulanacak Trüf Ormanı Eylem Planı

hazırlandı. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, tabii trüf alanlarının tespit edilerek Tabii Trüf Ormanı na dönüştürüleceğini, müsait orman içi sahalarda da Suni Trüf Ormanları tesis edileceğini belirtti. Bu kapsamda 16 ilde uygulanacak eylem planı ile 238 hektar alanda yapay trüf ormanı oluşturulacağını vurgulayan Bakan Veysel Eroğlu; Eylem planı çerçevesinde 17 gen maksatlı bahçe oluşturulacak. Bu gen maksatlı bahçelerden tohumlar elde edilerek bu mantar çeşidinin daha yaygın hale getirilmesi sağlanacak. Diğer yandan 2 milyon 416 bin lira yatırım bedeline sahip eylem planı çerçevesinde, 3 bin 480 kişiye trüf mantarı yetiştiriciliği konusunda eğitim verilecek diye konuştu. Eylem planının hayata geçirilmesi ile Türkiye de tabii olarak yetişen trüf türlerinin tespit edilerek coğrafik dağılımı ve haritalamasının yapılacağını da belirten Bakan Eroğlu, Gönüllülere trüf toplayıcılığı kursu verilerek trüf mantarlarının rastgele toplanmasının önüne geçilerek bu biyolojik zenginliğin daha iyi korunması sağlanacak dedi. BAZI TÜRLERİ 2 BİN AVRO YA ALICI BULUYOR Eylem Planı nın hayata geçirilmesi ile Odun Dışı Orman Ürünü olarak tabii trüf türlerinin toplanması, trüf pazarının oluşması, teşviki, özel ağaçlandırmanın artması ile kırsal kesime yeni istihdam alanı sağlanacak ve yeni gelir kapıları oluşturulacak. Türkiye de yer altı hazinelerinden olan trüf mantarı, kokusu ve benzersiz aromasından dolayı çok eski zamanlardan beri mutfak kültürlerinde ayrıcalıklı yer tutuyor. Ayrıca parfümeri sanayinde tercih ediliyor. Dünyada tabii orman alanlarından toplanan trüf miktarı her geçen gün azalmasına karşılık talebin her geçen gün artmasından dolayı fiyatlar da oldukça yükseliyor. Trüf mantarı, Avrupa ve Amerika olmak üzere bütün dünyada gıdadan kozmetiğe kadar geniş bir ürün yelpazesinde değerlendirilirken kilosu, Avrupa da 2 bin Avro ya kadar alıcı buluyor.

Bu yılın ilk 9 ayında 45 bin ton tıbbi atık imha edildi Bu yılın ilk 9 ayında 45 bin ton tıbbi atık imha edildi.çevre ve Şehircilik Bakanlığı ndan alınan bilgiye göre, aile sağlığı merkezi, diş kliniği, tıp merkezi, hastane gibi sağlık kuruluşlarında oluşan tıbbi atıklar, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerince lisanslandırılmış araçlarla sterilizasyon ya da yakma tesisine götürülüyor. Tıbbi atıkların toplanmasında kırmızı renkli özel plastik torbalar kullanılıyor. Tıbbi atıkların taşınması özel dizayn ve imal edilmiş araçlarla yapılıyor. Türkiye de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kontrolünde belediyelerce işletilen ya da işlettirilen 39 sterilizasyon ile bir yakma tesisi bulunuyor. Bu tesislerde geçen yıl yaklaşık 45 bin ton tıbbi atık bertaraf edilirken, aynı rakama, bu yılın 9 ayında ulaşıldı. Ciddi halk sağlığı sorunları oluşturuyor Bakanlık yetkilileri, sağlık kuruluşlarının faaliyetleri sırasında ortaya çıkan

atıkların, diğer atık türlerinden daha yüksek oranda enfeksiyon riski taşıdığını belirtti. Enfeksiyona yol açan patojenler içermesi nedeniyle HIV, hepatit B ve C virüsleri gibi pek çok mikroorganizmanın tıbbi atıklar vasıtasıyla bulaşabildiğine işaret eden yetkililer, şunları kaydetti: Sağlık kuruluşlarında antibiyotiklere ve kimyasal dezenfektanlara dirençli bakterilerin bulunması, kötü yönetilen tıbbi atıklardan kaynaklanan tehlikeleri daha da artırıyor. Dolayısıyla tıbbi atıkların yetersiz ve uygunsuz muamelesi, ciddi halk sağlığı sonuçları oluşturduğu gibi çevre üzerinde de olumsuz etkiler yapıyor. Yetkililer, en az 20 yatak kapasitesine sahip sağlık kuruluşlarının, geçici atık deposu inşa etmesinin de zorunlu olduğunu bildirdi. Kaynak :A.A

Atık pildeki metal ekonomiye dönüyor Atık pildeki metal ekonomiye dönüyor.projeyle Türkiye de her yıl açığa çıkan 10 bin ton atık pilin ekonomiye kazandırılması hedefleniyor. Süleyman Demirel Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü nden geçen yıl mezun olan Makbule Dene, atık pillerden metal geri kazanımı projesinin KOSGEB tarafından desteklendiğini, 300 bin liralık hibe verildiğini açıkladı. Kendi özel laboratuvarını kuran ve araştırmasına başlayan Dene, Türkiye de atık pil geri dönüşüm tesisi olmayışına dikkati çekti. Çevreyi korumada bu projenin çok önemli olduğunu vurgulayan Makbule Dene, Yaptığımız araştırmalar ve deneyler sonucunda atık pillerden metal geri kazanım gerçekleştirdik. KOSGEB desteği ile Gül Petek Sanayi Sitesi nde Ar-Ge çalışmalarına hızlı bir şekilde devam ediyoruz dedi. Dene, Ar-Ge sürecinin tamamlanmasıyla ticari girişime hız kazandıracaklarının altını çizdi. Dene, Isparta da başarıyla tamamlanan atık pillerden metal geri kazanım sistemi sayesinde, Türkiye de her yıl açığa çıkan ortalama 10 bin ton atık pilin değerlendirilerek ekonomiye katkı sağlamasını temin edeceğiz diye konuştu. Çevre mühendisi Dene, yenilikçi fikirlerin desteklenmesinin Isparta ya büyük katkı sağlayacağını, belki de Türkiye nin ilk atık pil geri dönüşüm tesisinin bu ilde açılacağını dile getirdi.

Kaynak :dha Koç Üniversitesi Tüpraş Enerji Merkezinden Donmayan Asfalt Projesi Koç Üniversitesi Tüpraş Enerji Merkezinden Donmayan Asfalt Projesi Türkiye nin özel sektör destekli ilk enerji merkezi Koç Üniversitesi Tüpraş Enerji Merkezi (KUTEM) Direktörü Prof. Dr. Can Erkey, donmayan asfalt projesi üzerinde çalıştıklarını belirterek, Asfalt yüzeyde buzlanmanın engellenmesi ve geciktirilmesi için geliştirilen bu yöntemin uzun vadede yüzeye tuz uygulama ihtiyacını ortadan kaldırması, çevre ve insan sağlığına zararlı etkilerinin olmaması ve ekonomik olması düşünülmektedir dedi. AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Erkey, KUTEM fikrinin nasıl doğduğu hakkında bilgi verdi. Erkey, enerjinin dünyada gittikçe artan önemi ve Türkiye nin cari açığının büyük bir kısmını ithal edilen enerjinin oluşturmasının Koç Üniversitesi nde enerji çalışmalarına odaklanacak bir merkezin kurulmasının ülkeye büyük yararlar sağlayacağının düşünüldüğünü söyledi. Bunun üzerine Koç Holding Enerji Grubu Başkanlığı ve Enerji Grubu na bağlı şirketler ile yapılan görüşmeler sonucunda, mart 2010 tarihinde Ortak Çalışma Çerçeve Protokolü imzalanarak KUTEM in temellerinin atıldığı bilgisini veren Erkey, Koç Enerji Grubu yla Koç Üniversitesi nin beraber yürüttüğü ortak birkaç araştırma projesinin başlatıldığını dile getirdi. Bu öncül projelerde alınan ümit verici sonuçlardan sonra Koç Üniversitesi rektörünün, araştırmadan sorumlu rektör yardımcısının ve Tüpraş Koç Holding

Enerji Grubu nun tekrar bir araya geldiğini ve çalışmaların bir merkezden yürütülmesine karar verdiklerini aktaran Erkey, merkezin inşasında ve düzenlenmesinde ise Tüpraş ile sürekli iletişimde ve fikir alışverişinde bulunduklarını ifade etti. KUTEM de üç konu üzerine çalışmalar yürütüldüğü bilgisini veren Erkey, sözlerine şöyle devam etti: Bunlardan ilki olan fosil yakıt çalışmalarında, yakıt üretim teknolojilerinin verimliliğinin artırılması, sera gazı emisyonlarının azaltılması için süreçlerin geliştirilmesi ve ithal teknolojilerin Türkiye de üretilebilmesine yardımcı olabilmek üzerine odaklandık. İkinci çalışma alanı olan biyoyakıtların, önümüzdeki 5-10 yılda Türkiye nin yenilenebilir enerji kaynakları arasına girmesi öngörülüyor. Günümüzde kullanılan etanol gibi biyoyakıtlar gıda fiyatlarının yükselmesine, ormanlık alanların yok olmasına ve açlığa yol açıyor. Dolayısıyla gıda olarak tüketilmeyen biyokütlelerden yakıt elde edilmesi için yosunlar, orman atıkları ve çabuk büyüyen sazlardan yakıt elde edilmesi için araştırma projeleri oluşturduk. KUTEM in bir diğer çalışma alanı güneş yakıtları. Dünyada fosil yakıtların tükenmesinden sonra güneş enerjisini kullanarak sudan hidrojen elde etmenin yollarını bugünden araştırmaya başladık. Merkezimizde şu anda 8 tane proje yürütülüyor. Yılda 25 proje üretmeyi hedefliyoruz KUTEM Direktörü Erkey, merkezde gelecek birkaç yıl içerisinde yılda 25 proje üretmeyi hedeflediklerini söyledi. Merkezin kapısının başka üniversitelerde çalışan öğretim üyeleri ile öğrencilere de açık olduğunu belirten Erkey, amaçlarının KUTEM i dünya çapında bir enerji merkezi haline getirmek olduğunu kaydetti. Bunun için de hem Türkiye deki, hem de yurt dışındaki kuruluşlarla beraber çalışmaları gerektiğine inandıklarını vurgulayan Erkey, Bunun için şimdiden birtakım adımlar atmaya başladık. Bildiğiniz gibi TÜBİTAK ülkemiz için öncelikli alanlar belirledi ve bu konularda proje desteği sağlıyor. Enerji de bu alanlardan bir tanesi. Bu çağrılara diğer üniversite ve TÜBİTAK MAM gibi araştırma enstitüleriyle beraber projeler hazırlayıp başvuru yapıyoruz şeklinde konuştu. Merkezin donmayan asfalt projesi üzerinde çalıştığını dile getiren Erkey, proje ile

ilgili şunları kaydetti: Donmayan asfalt projesi, asfalt yüzeyinde donmayı engellemek veya geciktirebilmek amacıyla geliştirilen, asfalt ile uyumlu, tuzu hapseden ve bu tuzun kontrollü salımını sağlayacak bir polimer kompozit tasarım projesidir. Bu polimer kompozitin asfalta karıştırılabilme özelliği, halk arasında zift olarak da bilinen asfalt içerisindeki bitüm malzemesinin içine ilave edilen polimerden gelmektedir. Polimer kompozit içerisine tuzun hapsedilmesi ve kontrollü salımı nano parçacıklar yardımıyla sağlanmaktadır. Asfalt içerisine karıştırılabilen bu kompozitten tuzun kontrollü salımı sayesinde asfalt yüzeyindeki suyun donma noktasını düşürmesi ve böylece suyun donmasının engellenmesi veya geciktirmesi hedeflenmektedir. Projeye resmi olarak şubat 2011 de başladıklarını aktaran Erkey, Tasarlanan polimer kompozit ile laboratuvarda gerçekleştirdiğimiz ön çalışmalarda tuz salımının gerçekleştiği, sıcaklık ve ısı kontrollü hücrede yapılan donma deneylerinde ise kompozit içeren bitüm üzerinde suyun donma süresinde sadece bitüm yüzeyine göre 2 ile 3 kata kadar gecikme gözlendi ifadelerini kullandı. Projenin birinci fazının şubat 2014 tarihinde tamamlanmasının planlandığını belirten Erkey, bir sonraki fazda ise kompozit malzemenin asfalt yüzeyinde donmayı engelleme veya geciktirme özelliğinin daha ileri seviyede araştırılması ve geliştirilmesinden sonra gerçek hayatta uygulanmasının mümkün olabileceğinin altını çizdi. Donmayan asfaltın diğer asfalt türlerine göre faydası ve sağlayacağı ekonomik dönüşüm hakkında da bilgi veren Erkey, konuşmasını şöyle sürdürdü: Soğuk havalarda yollarda buzlanma neticesinde sıklıkla meydana gelen kazalara engel olabilmek için çeşitli yöntemler denenmiştir. Bu yöntemler arasında yolların ısıtılması veya yolların tuzlanarak buzun eritilmesi yaygın kullanılan, enerji gerektiren ve maliyeti yüksek olan yaklaşımlardır. Ülkemizde en yaygın olarak kullanılan yüzeye tuz uygulanmasının aynı zamanda çevreye, insan sağlığına ve araçlara zararlı olması, zaman ve iş gücü kaybına sebep olması gibi olumsuz etkileri vardır. Asfalt yüzeyde buzlanmanın engellenmesi ve geciktirilmesi için geliştirilen bu yöntemin uzun vadede yüzeye tuz uygulama ihtiyacını ortadan kaldırması, çevre ve insan sağlığına zararlı etkilerinin olmaması ve ekonomik olması düşünülmektedir.

Donmayan asfalt dışında, reel hayatta uygulanabilirliği en yakın olan projeleri olarak, rafinerilerdeki ünitelerin kontrolü ve optimizasyonu için bazı yazılımlar geliştirdikleri bilgisini veren Erkey, bunların Tüpraş tarafından test edilme aşamasında olduğunu söyledi. Yine rafineride değersiz ağır hidrokarbonları jet yakıtı ve dizel gibi ince ve değerli ürünlere dönüştürebilmek için birtakım katalizörler geliştirdiklerini ve bunların da test aşamasında olduğunu vurgulayan Erkey, Bunun dışında yosunlardan laboratuvar ölçeğinde yakıt üretmeyi başardık dedi. Kaynak :A.A Kozmetik dünyasına 2 genç girişimci kimyagerden, yumurta kabuğundan çözüm Kozmetik dünyasına 2 genç girişimci kimyagerden, yumurta kabuğundan çözüm.günümüzde kadınlar kadar erkeklerin de ortak sorunu olan kırışıklıklara, 2 genç girişimci kimyager, yumurta kabuğundan çözüm buldu.

Kozmetik dünyasının ve sağlık sektörünün aranılan etken maddeleri, İzmir Ekonomi Üniversitesi kuluçka merkezi Embriyonix tarafından desteklenen girişimciler tarafından üretilecek. Yumurta Kabuğu Atığından Hyaluronik Asit, Kollajen ve Kalsiyum Karbonat Üretimi projesiyle genç girişimciler, bir gramı yaklaşık bin liraya ulaşan bedeliyle dünyanın en değerli maddeleri arasında yer alan, kırışıklıkları yok edici özelliği ile dikkat çeken kolajen maddesini üretecek. Kimya alanında eğitimlerini tamamlayan ve projelerine çıkış yolu arayan genç girişimciler Ferda Önen ve Gülsün Gonca Kandemir in yolu Embriyonix ile tanışmalarıyla değişti. 2012 yılında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nın Tekno Girişim Hibe Projesine başvuran genç girişimciler olumsuz yanıt aldı. Önen ve Kandemir in yolu Embriyonix ile geliştirdikleri sunum teknikleri ve pazarlama, strateji, iletişim eğitimleri sayesinde açıldı. Embriyonix Projesi olarak başvurularını yapan genç girişimciler, bakanlığın 100 bin liralık Tekno Girişim Hibesini kazandı. Girişimciler, aynı projeyle KOSGEB e de başvurarak 2 yıl süreyle Ar-ge inovasyon desteğini aldı. İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Embriyonix Merkezi Müdürü Taylan Özgür Demirkaya, bilişim dışında ilk kez kimya projesine destek verildiğine dikkat çekerek, Girişimciliği destekleyen merkezler genellikle bilişim alanındaki yenilikçi fikirlere destek veriyor. Biz ilk defa farklı bir alandaki girişimcilik projesinin arkasındayız. Ayrıca pozitif ayrımcılık anlamında kadın girişimcilere öncelik veriyoruz. Bu projeyle de girişimcilerimizin büyük bir gelişim göstereceğine inanıyoruz dedi. EMBRİYONİX YOL GÖSTERİCİ OLDU Genç girişimcilerden Ferda Önen, Embriyonix in iş geliştirme projelerinden haberdar olduktan sonra yaşamlarının farklı bir boyut kazandığını ve projelerini geliştirme yönünde adım attıklarını belirterek, Embriyonix bizde farklı bir vizyon oluşturdu. Logo tasarımı, tanıtım pazarlama ayağını Embriyonix ile öğrendik. Eğitimlerimizi almadan önce bilimsel sunumlar yapıyorduk ve yenilikçi fikrimizi, hedeflerimizi, amacımızı anlatamıyorduk. Embriyonix sayesinde projemizin uygulanabilirliğini ortaya koyduk. Laboratuvarımızı tüm zorluklara rağmen kurduk. Diğer malzemelerimiz de gelince en iyi şekilde hizmet vereceğiz dedi. Gülsün Gonca Kandemir de, geliştirdikleri projenin doğa dostu olduğunu, yumurta kabuklarının atık olarak toprağa gömüldüğünü ve içeriğindeki kalsiyum karbonat nedeniyle toprağın zehirlendiğini söyledi. Kandemir, hayallerinin gerçeğe

dönüştüğünü ifade ederek, 200 kilogram atıktan bin gram kolajen üretiliyor. Kolajen de bugün kozmetik dünyasının aranılan en önemli maddesidir. Kremlerde kırışık karşıtı, madde olarak da bilinir. Cildi gençleştirici, kırışıklığı gideri bir özelliği var. Aynı zamanda elde ettiğimiz etken maddeler mide ilaçlarının yapımında kullanılıyor. Bugün çok değerli bu etken maddeleri, yaptığımız çalışmalar sonucu yumurta kabuğundan elde edebiliyoruz. Hem tek başına doğaya zararlı olan bu atıkların değerlendirilmesini sağlıyoruz hem de çok önemli, maddi değeri yüksek bir madde elde ediyoruz. İleride kendi krem markamızı da yaratmak istiyoruz şeklinde konuştu. Kaynak :stargazete Kocaeli 2 bin ton kimyasaldan arındırılıyor Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 30 yıldır Kocaeli nde Merkim Kimya ya ait depolarda bulunan kimyasal atıkların bertaraf edilmesi için harekete geçti. Yaklaşık 2 bin ton kimyasal atık 2017 yılına kadar ortadan kaldırılacak.

Merkim Kimya tarafından 1980 lerin başında bazı tarım ilaçlarında kullanılmak üzere kimyasal hammadde ithal edilmişti. DDT yasaklanınca Ancak 1985 yılında Hexachlorbenzene, Lindan ve DDT nin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından Türkiye deki kullanımı yasaklandı ve bir depoda muhafaza edilmesi zorunlu tutuldu. Böylece yaklaşık 2 bin ton BHC (benzenhekzaklorür) atıkları depolarda atıl kaldı. Atıkların muhafaza edildiği bina alanı yaklaşık 2.500 metre- kare. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Küresel Çevre Fonu (GEF) desteği ile yürütülen KOK Stoklarının Ortadan Kaldırılması ve KOK Salınımlarının Azaltılması Projesi kapsamında söz konusu kimyasal maddeleri bertaraf edecek. Projeye, GEF tarafından 10.7 milyon dolar destek sağlandı. Fizibilite raporunun onaylanmasının ardından kimyasal atıkların temizlenmesi işlemi 2017 yılında tamamlanacak. 4 bin metreküp toprak kirlendi TÜBİTAK, deponun bulunduğu bölgede sondaj yaparak toprağın kaç metre kirlendiğini tespit etti. Ambarın yıkılmasıyla ortaya çıkabilecek yıkıntı miktarı ile kirlenmiş toprak miktarının yaklaşık 4 bin metreküp olduğu hesap ediliyor. Yaklaşık 30 yıldır bu alanda muhafaza edilen kimyasallar, yeterli önlem alınmadığı takdirde hava, toprak ve su gibi alıcı ortamlarda ciddi kirliliğe neden olabiliyor. İnsan vücudunda doğal olarak bulunan veya üretilen kimyasal taşıyıcıların kimliğine bürünerek, endokrin ve bağışıklık sistemlerini bozucu, hormonları etkileyerek üreme sistemi üzerinde olumsuz etkilere yol açıcı, zihinsel gelişme yavaşlığı ve kanser yapıcı etkileri bulunuyor. Atıkların bertarafına yönelik çalışmaların yanı sıra bu kimyasal ile kirlenmiş bina ve arazinin belirlenmesine ve bunların bertarafına yönelik fizibilite çalışmaları da başlatıldı.

Kaynak :radikal Almanya da Öğretmenlere Yeni Eğitim Modeli Almanya da Öğretmenlere Yeni Eğitim Modeli. Almanya da özellikle sekizinci ve dokuzuncu sınıfta öğrencilerin fen bilimlerine ve matematiğe olan ilgilerinin azaldığını tespit eden bilim insanları harekete geçti. Almanya nın önde gelen üniversitelerinden Münih Teknik Üniversitesi (TUM) eğitim bilimcileri, ilginin azalmasının doğal bir şey olmadığını gösterdiler ve öğretmenler için yeni bir ders verme tekniği geliştirdiler. Proje kapsamında öğretmenlere bir yıl ek eğitim verilerek, öğretmenlerin öğrencilere ders hakkında kendilerini daha rahat ifade etme imkanı ve öğrencilerin sorularına daha detaylı cevaplar vermeyi öğretti. Bu şekilde gençlerin derse olan ilgi ve motivasyonunun arttığını tespit eden bilim insanları, öğretmenlik okuyan üniversite öğrencilerine verilen eğitimi değiştirmek ve öğretmenleri bu konsepte göre yetiştirmek istiyor.

Fizik, kimya, matematik gibi derslere olan ilginin özellikle sekizinci ve dokuzuncu sınıf öğrencilerinde düştüğü yapılan araştırmalar da ortaya kondu. Konu hakkında araştırma yapan Prof. Tina Seidel, öğretmenlerin fen bilimleri ve matematik derslerinin içeriğini donuk bir konuşma ile öğrencilere aktarmaya çalıştıklarını ifade etti. Seidel, öğretmenlerin daha çok ucu kapalı sorularla dersi anlattıklarını, öğrencilerle konu hakkında çok az konuştuklarını ve öğrencilere çok az geri döndüklerini ifade etti. Stresli ve yoğun geçen eğitim günlerinde öğretmenlerin bu durumun farkına varmalarının çok zor olduğunu belirten bilim insanları, Gymanisum ve Realschule okullarının sekizinci ve dokuzuncu sınıflarında öğretmenlik yapan öğretmenlerin daha fazla öğrenciyi derse dahil etmesi ve dersi tüm öğrencilere açık bir şekilde vermesi için bir yıla yayılmış 20 saatlik ek seminer almalarını planlanıyor. Seminer esnasında öğretmenler filme alınıp, daha sonra ders anlatma esnasındaki hal ve hareketleri analiz ediliyor. Kaynak :bugun

Kainatın Tüm Sırları Yıldızlarla Bize Geliyor! Dünya atmosferine giren ilk kuyruklu yıldız bulundu. Güney Afrikalı bilim insanlarının araştırmalarına göre olay 28 milyon yıl önce Mısır dolaylarında yaşandı. Sahra çölünden atmosfere giren kuyruklu yıldız, 2000 derecelik bir sıcaklığa sahipti ve bünyesinde güneş sisteminin tüm gizemini barındırıyordu. Araştırma ekibinin başındaki isim profesör David Block kuyrulu yıldızların önemini açıkladı: Kuyruklu yıldızlar eşsizdir, onlar arkalarında güneş sistemimizden birçok maden taşırlar. Bu da kimyasal bir fabrikanın uzayda yolculuk ederek dünyamıza iniş yapması anlamına gelir. Kuyruklu yıldız alev almaya görsün, camları parçalar, eritir, tekrar oluşturur 6 bin kilometrelik bir alana alevden bir göl açar. Johannesburg da sergilenen kuyruklu yıldızın ürettiği cam örneği 20 yıl önce Sahra çölünden toplandı. Mikroskobik boyutta birçok siyah elmasa sahip örneğe kadın astronom, filozof ve matematik uzmanı İskenderiyeli Hypatia ya atfen Hypatia ismi verildi. Profesör David Block: NASA ve Avrupa uzay Ajansı ESA bir kuyruklu yıldızın içine gönderilebilecek aygıt için milyonlarca Dolar harcadılar. Ancak bu buluşun en büyük etkisi kuyruklu yıldızları incelemek için uzaya çıkmaya gerek olmadığını kanıtlaması, onlar dünyamıza tüm madenleriyle zaten iniyorlar. 4 buçuk milyar yıl önce meydana gelen dünyamıza inen kuyruklu yıldızlar sayesinde güneş sistemimizin daha nice sırları çözülmeyi bekliyor.

Kaynak :euronews Çin de Cehennem Dershaneleri Tembellik Yapan Öğrenciler Gözaltına Alınıyor Çin de öğrencileri üniversite sınavlarına hazırlayan dershaneler çığrından çıktı! İnternete girerek tembellik yapan öğrenciler gözaltına alınıyor Öğrencilerin üniversite sınavlarına hazırlandığı dershaneler Türkiye de de çokça tartışılan bir konu Ancak şu sıralar Çin in gündemine oturan dershaneler, etüd merkezlerinden ziyade askeri kampları andırıyor. Çin de her yıl 9 milyon öğrenci gaokao adı verilen üniversite sınavına giriyor. İki ya da üç gün süren üniversite sınavlarında öğrenciler oldukça zor sorulara yanıt vermeye çalışıyor. Hal böyle olunca, ülkedeki dershaneler de sıradışı yöntemler benimsedi. Son dönemde popülerleşen maozhong adlı hazırlık okulları ise gençlerin kabuslarına giriyor. Sasah 6 da başlayan dersler 17 saat sürüyor. Öğrencilerin sadece yarım

saatlik dinlenme arası bulunuyor. İnternete girmek ya da ders çalışmamak gibi kural ihlallerinde bulunanlar ise gözaltına alınarak evlerine gönderiliyor.

TPAO 2017 Dünya Petrol Kongresine Talip TPAO 2017 Dünya Petrol Kongresine Talip. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının (Tpao) Güney Kore de verdiği 2017 Dünya Petrol Kongresi adaylık resepsiyonuna katıldı. 22. Dünya Enerji Kongresi nin yapıldığı kongre merkezindeki resepsiyonda, İstanbul un neden seçilmesi gerektiğine yönelik bir sunum gerçekleştirildi. Bakan Yıldız, burada yaptığı konuşmada, enerjinin dünyadaki bütün uluslararası ilişkilerden arındırılamayacak kadar önemli bir sektor olduğunu söyledi. Gelecek hafta Kanada da Dünya Petrol Kongresi ile ilgili bir seçim yapılacağını ifade eden Yıldız, ev sahipliği için Türkiye nin de aralarında bulunduğu 4 ülkenin yarışacağını belirtti. Yıldız, İnanıyor ve ümit ediyorum ki Dünya Enerji Kongresi nin 2016 da İstanbul da yapılacağı gibi, 2017 de de bütün üyeler teveccüh ederler ve İstanbul da bu organizasyonu yaparız. Sizleri Güney Kore gibi güzel olan ülkemizde görmekten mutluluk duyacağız dedi. Kaynak :haberler