BİLİNÇLİ OLMAK VE DENGELİ YAŞAMAK

Benzer belgeler
Prof. Dr. Mehmet Zeki AYDIN

Sultanım, müsaade buyurun, ben İstanbul'un çevresini dolaşıp, mevcut suları bir inceleyeyim!.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Lütfi ŞAHİN /

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Kahraman Kit Misafirlikte

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

--- ZEKÂ SORULARI ---


II. başarıya III. çalışmıyorsanız IV. ulaşmanız

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

Danışman Olarak Hemşire

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Neden Daha Fazla Satın Alalım?

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

BEBEĞİNİZİN BİR SORUNU VAR

Bu kısa Z Nesli tanımından sonra gelelim Torunum Ezgi nin okul macerasına.

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir?

3. Sınıf Noktalama İşaretleri

Kahraman Kit Misafirlikte

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

HOŞGELDİNİZ

Prof. Dr. Mehmet Zeki AYDIN

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

Azrail in Bir Adama Bakması

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

MACERA AKADEMİSİ. Anneciğim ve Babacığım,

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

TC KİMLİK NO 1-Adı ve Soyadı. 2-Cinsiyeti. 2-Doğum yeri ve tarihi

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

2.SINIF MATEMATİK EŞİTTİR (=) KAVRAMI

Senin bir yaşlı piri fani mi yoksa pırıl pırıl istikbal vadeden bir delikanlı yada erkek mi kadın mı olduğunu bilmiyorum.

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

UNICEF Kaynaklarından Çocuk Hakları Sözleşmesi nin Kısaltılarak Alınan ve Çocukların Diliyle İfade Edilen Özeti sizlerle paylaşıyoruz.

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

Başarıda İç Disiplin. Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür. Ama kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

Aşağıdaki 5 cümlenin hepsine evet demiyorsanız, bu pdf dosyasını incelemek için gereken 3 dakikayı ayırmasanız da olur

Samed Behrengi. Sevgi Masalı. Çeviren: Songül Bakar

EYLÜL 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ. Eylül 2014 Bülten

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Akhisarlı Hakkı Baba, 1934 yılında Akhisar da doğdu. Ailesi Aslen Makedonya nın PİRLEPE şehrinden gelmiş Arnavut kökenli bir ailedir.

ALBEY DEN GELEN BYZANTION ANTİK KENTİ SUYOLU BYZANTION ANTİK KENTİNDEN. DERLEME MEHMET BİLDİRİCİ Park Apartmanı Şişli İstanbul

Betül Erdoğan.

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi


EĞİTİM SEVGİYLE BAŞLAR...

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

TURKISH DIAGNOSTIC TEST TURKISH DEPARTMENT

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Güzellerden Güzellemeler...

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR?

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

REHBERLİK VE İLETİŞİM 9

Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz

Sevgili Kişisel gelişim Yolcusu,

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi?

Bize Bursa ya ve Türkiye ye yaptığı katkılar dolayısıyla; Teşekkürler GÖKÇELİK

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

ÇOCUK İSTİSMARININ ÖNLENMESİ. Hoş Geldiniz BİLECİK REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ

Örnek Tarot Okuması

İlk 4 soruyu metne göre cevaplayınız. 1 Metinde geçen aşağıdaki cümlelerden hangisi metnin ana fikridir?

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

Üç nesil Anneler Günü

LanguageCert AÜ TÖMER B2 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim :05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim :08

Osmanlı denize küskün müydü? Nice denizlerde hüküm sürmüştü de neden denize girmek yerine sahildeki kahvehanelerden onu seyretmekle yetinmişti?

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey mh. Deve Kald r mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba c lar / stanbul, Türkiye

ISBN :

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır.

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

============================================================================

Transkript:

BİLİNÇLİ OLMAK VE DENGELİ YAŞAMAK Prof. Dr. Mehmet Zeki AYDIN Marmara Üniversitesi www.mehmetzekiaydin.com EMAİL:maydin123@hotmail.com TEL:0506.3446620

PROF.DR. MEHMET ZEKİ AYDIN ÖZGEÇMİŞİ 1959 yılı, Konya Çumra doğumlu. 1985 de Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. 1993 de AÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Din Eğitimi Anabilim Dalında doktorasını tamamladı. Ankara da 5 yıl DKAB öğretmenliği, 3 yıl Milli Eğitim Bakanlığı nda eğitim uzmanı olarak görev yaptı. 1994 de Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü, Din Eğitimi Anabilim Dalında yardımcı doçent olarak atandı. Tunus ta 10 ay, Belçika da 3 ay, Fransa ve Almanya da birer ay araştırmalarda bulundu. 1998 de doçent 2004'de profesör oldu. Evli ve iki çocuk babası. Hâlen Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde din eğitimi öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. İLGİ ALANLARI: Din eğitimi yöntemleri, ahlâk eğitimi yöntemleri, karşılaştırmalı din eğitimi sistemleri, program geliştirme, aile ve çocuk eğitimi.

HOŞGELDİNİZ

TEŞEKKÜRLER TEBRİKLER

.

Bir başkadır insanın davranışları..!

İşinin Ehlidir

Kurallara uyar...

Yenilikçidir...

Dürüsttür...

İlericidir...

Kural koyucudur...

Çevrecidir...

Hoş görülüdür...

Mütevazidir...

Çözümcüdür...

İşinin ehlidir...

İş bilirdir...

Bağışlayıcıdır...

Teşvik edicidir...

İlkelidir...

Garanti tutkunudur...

Uzlaşıcıdır...

Davetlere icabette dikkatlidir...

Veeeeeeeeee...

Yol göstericidir...

Bu tür hareketler sadece biz de mi var? HAYIR ABD de yapılan bir araştırmada mahkemelerde verilen kararlarda zanlının güzel ve yakışıklı olması % 50 oranında daha az ceza almasıyla sonuçlanıyor.

. BİLİNÇLİ OLMAK NE DEMEK?

BİLİNÇSİZ OLMAMAK DEMEKTİR? ŞAŞKIN OLMAMAK DEMEKTİR?

. ÖRNEKLER: Su hırsızı su şebekesinden iki bağlantı yapıyor. Çünkü mutfakta haram su kullanmak istemiyor. Çimlere basarak yürüyoruz. İlçeye doktor gelmesi için doktor duası yapıyorlar. Salça kamyonu kaza yapınca, halk salça paylaşıyor. Tayini çıkan öğretmen, okulu kilitleyip gidiyor ve 20 gün öğrenciler bahçede ders yapıyorlar. Yanan arabaya taş atıyorlar. Otobüste arkada yer varken önde duruyorlar. Çok yorulduklarını söylüyorlar, ama çarşıdan gelmiyorlar. Gençleri arayınca bana güvenmiyor musunuz diyorlar. Arayıp sormayınca beni hiç mi merak etmiyorsunuz, diyorlar.

BİLİNÇLİ OLMAK Yaptıklarının farkında olmak Yaptıklarını bilerek yapmak Neyi, niçin yaptığının hesabını verebilmek Neyi, niçin yapmadığının hesabını verebilmek Ağzından çıkanı kulağı duymak Fark etmez dememek Ne yapayım dememek Ben kimim sorusuna cevap verebilmek Hedefi olmak Rasgele yaşamamak Başkalarına göre yaşamamak Sorumluluk sahibi olmak

BİLİNÇLİ OLMAK BİLİNÇLİ YAŞAMAK X EZBERE YAŞAMAK

BU TEST KİŞİLERLE İŞ GÖRÜŞMELERİNDE KIVRAK ZEKA VE DİKKAT ÖLÇÜMÜ AMACI İLE YAPILMAKTADIR. Mini test Aşağıdaki test, 4 basit sorundan ibaret. Düşünmeden hemen cevap vermek gerekiyor. Soru 1: Bir koşuya katılıyorsunuz, ikinci adamı solluyorsunuz. Hangi sıralamada yer alırsınız?

. Cevap: Birinci sıraya çıkarım." dediyseniz tamamen yanıldınız! İkinciyi sollarsanız onun yerini alırsınız, yani ikinci olursunuz. Ayrıca ikinci soru için lütfen biraz daha az düşünün! Soru 2: Sonuncuyu sollarsanız hangi sıralamaya çıkarsınız?

. Cevap: Sondan ikinci" dediyseniz yine yanıldınız! Biraz düşünün! Sonuncuyu nasıl sollarsınız? Siz onun arkasındaysanız o sonuncu olamaz değil mi? Cevabı mümkün değil! Kafa yormuyorsunuz herhalde. Hadi bir daha deniyoruz, not tutma ve hesap makinesi kullanma yok, hemen cevap vermeniz gerektiğini de unutmayın! Soru 3: 1000 al, 40 ekle, 1000 daha ekle, 30 ekle, 1000 daha, artı 20, artı 1000 ve artı 10. Toplam ne çıkıyor?

. Cevap: 5000??? Yine yanlış!!! Doğru cevap 4100. Aynı hesabı iyi bir hesap makinesiyle tekrar yapabilirsiniz... Aldığınız tüm diplomalara bir bakın isterseniz!!! Bari bu son soruya doğru cevap verin! Soru 4: Ayşe nin babasının 5 kızı var: Adları şöyle: 1. Çaça 2. Çeçe 3. Çiçi 4. Çoço 5... Soru: Beşincinin adı ne? İyi düşünün haaa..

. Cevap: Çüçü??? Yanlıııışşşşşşş! Ayşe, Ayşe!!!

. Dengeli olmak ne demektir?

. Dengesiz olmamak demektir.

DENGELİ OLMAK ADİL (ADALETLİ) OLMAK DEMEKTİR. Adalet: Bir şeyin olması gerektiği gibi olması adalettir. Olmaması da zulümdür.

DENGELİ OLMAK ORTA YOLU BULMAK DEMEKTİR. İFRAT (aşırı gitmek, fazla yapmak) VE TEFRİTTEN (geri kalmak, az yapmak) KAÇINMAK DEMEKTİR. YAPTIĞINI YERLİ YERİNDE YAPMAKTIR.

. AKILLI MIYIZ????????? DUYGUSAL MIYIZ?

. AKILLI MIYIZ????????? ZEKİ MİYİZ?

AKLIMIZDAN MI DUYGULARIMIZDAN MI SORUMLUYUZ?

HER ŞEYDE DENGELİ OLMAK AKIL DUYGU

.

DUYGULARIMIZDA DENGE Sevgi, Nefret, Kıskançlık, Öfke, Korku, Kaygı, Değer Verme, Takdir, Özgürlük, Kendini Beğenme, Sevinç, Üzüntü

sevgi

DAVRANIŞLARIMIZDA DENGE İhtiyaçları giderme / harcama yapma / alış-veriş, Yardımlaşma, Ziyaret, İkram, Arkadaşlık, Sosyal İşler, Temizlik, Başarı ve kazanma hırsı, Fedakarlık, Hakimiyet, Dindarlık, Nazlanma, Paylaşma, Sır İlgilenme, Çalışma, Yeme-içme, Giyinme, Süslenmek, Uyumada, Reklamlara bakış, saklama, Eğlence, Tatil, Utangaçlık, Cinsellik,

Dengeli ve düzenli

Düzenli beslenme

Temizlik

Ayakkabım yok diye üzülüyordum ta ki ayaksız bir adam görene kadar.

Arasındaki fark Selçuklu sultanlarından biri Mevlana'yı ziyaret etmek istemiş. Bu ziyaretini gerçekleştirdiğinde ona, saltanatları arasında ne gibi bir farkın olduğunu sormuş. Hz. Mevlana söz konusu soruya şu cevabı vermiş: "Senin saltanatın gözlerin açık olduğu müddetçe vardır. Oysa benim saltanatım, gözlerimi kapadığımda başlar."

Birlikte çalışma

Birlikten kuvvet doğar

İstişare ve işbirliği Akıllı kişi, başkalarının akıllarından yararlanabilen kişidir. Acaba bu, güç için de doğru olabilir mi? Dünya artık, başkalarının ilişkilerinden yararlanabilenlerin yani ilişki yönetimi sanatını kullanabilenlerin ayakta kalabileceği bir duruma gelmiştir.

selam

Siz hangi gruptansınız? DÜNYADA ÜÇ SINIF İNSAN VARDIR. 1.BİR ŞEYİ YAPAN KÜÇÜK BİR GRUP 2.BİR ŞEYİN YAPILMASINI SEYREDEN BÜYÜKÇE BİR GRUP 3.NE OLUP BİTTİĞİNİ BİLMEDEN YAŞAYAN VE SEYREDEN MUAZZAM BİR KALABALIK.

~ Bir İbret Tablosu ~

İstanbul devamlı bir su problemi içerisindedir. Bu problemin çaresi asırlar önce Kanuni zamanında, Mimar Sinan'ın günlerinde konuşulmuş ve en büyük çare Sinan'la bulunmuştur. İstanbul'un o günkü nüfusu çoğalınca Kanuni Sultan Süleyman, Sinan'ı huzuruna çağırır,

Der ki: "Mimarbaşı, halkımız su ihtiyacı içinde. Bir at yükü suya çok miktar akçe ödüyorlar. Acaba halkımızın bu su ihtiyacını karşılamak için birşeyler düşünmez misiniz?" Mimarbaşı der ki: "Sultanım siz müsaade buyurun, ben İstanbul'un çevresini bir dolaşayım, dışarıda mevcut suları İstanbul'a getirmenin mümkün olup olmadığını bir inceleyeyim ve ondan sonra size bir cevap veririm."

Ve Sinan Ağa atına biner, yanına yardımcılarını da alır, Çekmece'den başlayarak kıyıları dolaşır, Beşiktaş'a kadar istanbul'un kıyılarında, dereleri, akan suları tespit eder. Bu suların önü örüldüğü, baraj yapıldığı takdirde nereye kadar yükselir, nereden nereye kemer yapılarak İstanbul'a getirilebilir, diye, bunun günlerce hesabını yapar ve Kanuni'nin huzuruna çıkar.

Sultan sorar: "Mimarbaşı, İstanbul'a su getirmek mümkün müdür?" Mimarbaşının cevabı: "Belki sultanım, mümkündür. Ancak çok ağır bir şartı var." "Nedir o mimarbaşı?" "Sultanım, altın dolu keseleri uç uca dizmek şartıyla ancak İstanbul'a su gelebilir. Kanuni'nin cevabı şu olur: "Mimarbaşı sen İstanbul'a su getirmenin mümkün olup olmadığını söyle. Eğer mümkünse ben keseleri uç uca değil, yan yana dizmeye razıyım."

Bunun üzerine Mimar Sinan kolları sıvar ve İstanbul'un dışındaki suları Kağıthane civarında belli yerlerde toplar, oradan da dere içlerine büyük geçitler yaparak İstanbul'a getirir ve şehrin belli meydanlarında umumi çeşmeler yaparak suyu akıtır. Bu çeşmelerin tamamı da kırkı bulur. Ve Kırk Çeşme suları akmaya başlar. O güne gelinceye kadar, musluk gibi bir adet olmadığı için sular boşa akıp gitmektedir. O gün çok pahalıya mal olan suyu artık bostanlara, yollara akıtmak istemiyorlar ve ilk defa İstanbul'da lüle dedikleri musluğu çeşmelere koyuyorlar.

Su böylesine pahalıya geldiği ve kıymet kazanmaya başladığı için Kanuni bir ferman çıkanr, der ki: "İstanbul meydanlarındaki umumi çeşmeler halkın malıdır. Hiç kimse bu çeşmelerden gizlice yeraltından evine su alamayacaktır." Bu umumi kaidenin bir istisnasını da koyar Kanuni. O da özel olarak Sinan'a iletilir. Denir ki: "Sen İstanbul'a böylesine güzel bir çalışma sonunda kırk çeşme sularını getirdin. Sen evine özel olarak bir lüle su alabilirsin." Ve Süleymaniye civarındaki meydan çeşmesinden Sinan'ın evine özel olarak yol yapılarak su akıtılır. Böylece Mimar Sinan evinde özel suyu olan tek kişi olur.

Mimar Sinan Şehzadebaşı Camiini, Süleymaniye Camiini ve Edirne'deki Selimiye Camiini yaptıktan sonra yaşlanır. Devir hep öyle geçmemiştir. İtibarının yüksekte olduğu devirde, kendisinin kıymetini takdir edenler bir bir bu dünyadan göçmüşler. Kanuni vefat etmiş, yerine başka padişahlar geçmiştir. Ve Sinan 99 yaşında!.. Çevresindeki dostları göçtüğü için de kendisi istanbul'da adeta yapayalnız kalmış. Ve artık yeni bir nesil yetişmiştir.

Bir gün Sinan'ın kapısına birisi gelip dayanır. Kapıyı çalar. Sinan bastonuna dayanarak kapıyı açar, "Buyurun" der. Gelen meçhul ihsan, "Ben Topkapı Sarayı postacısıyım. Sizi divana çağırıyorlar. Herhalde bir soruşturmaya tabi tutulacaksınız" der. Sinan Ağa, bu ihtiyar halinde, dostlarının tümünün göçüp gittiği, kendisini eserleri inşaat halindeyken görenlerin kalmadığı bu ihtiyar dünyada, "Acaba Topkapı Sarayına niye çağırılıyorum?" diye bastonuna dayana dayana gider.

Saraya girer, orada bir soruşturma heyeti kurulmuştur: Kadılar, ulemalar, müftüler, o günün vükelası. Sinan'a şöyle derler: "Sinan Ağa, hakkında şikayet var. Eve su almak yasak olduğu, hiç kimse evine özel olarak su almasın, diye padişah fermanı olduğu halde, sizin evinizde özel su varmış." "Evet," der, "Cihan Padişahı bana öyle özel olarak müsaade etmişti. İstanbul'a yaptığım, su hizmetinden dolayı sadece benim şahsıma su müsaade etmişti de almıştım."

"O zaman şu müsaadenizi, fermam görelim de ses çıkarmayalım. Kimseye verilmemesine rağmen, sizinki devam etsin." Sinan'ın cevabı şu: "Ben o zaman Cihan Padişahından ferman istemekten hicap etmiştim. Fermanım falan yok, ama su benim evimde akıyor."

Divan müşkül durumda kalır, konuşmalar olur: "Sinan büyük hizmetler etmiştir, evinde suyu aksın." Oradan başkaları cevap verir: "Bu Âl-i Osman'a hizmet eden sadece Sinan mı? Sinan gibi daha nice hizmet edenler vardır. Ya onların da evine özel su verilsin, ya da Sinan'a da bu ayrıcalık tanınmasın." Divanda uzun münakaşalar olur, son olarak verilen karar şudur: "Sinan gibi diğer hizmet edenlerin de evine su bağlanamayacağına göre, Sinan'a verilen su kesilmeli, fakat şimdiye kadar kullandığı su fermansız kullandığı için bir cezaya mucip olmamalıdır."

Ve bu karardan sonra Sinan evine gelir. Üzgün, bezgin, fakat fazla müteessir değil. Çünkü Sinan hizmetini Allah için yapmıştır. Kendisine bir ayrıcalık tanınsın veya özel bir mükafat verilsin diye değil. Sinan 100 yaşına girerken hastalanır, yatağa düşer. Vefat sırasında bir bezi suya batırıp da dudağına çalmak isterlerken bakarlar ki, evindeki musluktan su akmıyor. İstanbul'a su getiren Sinan, susuz evde vefat eder.

Vefat sırasında bu olayı başında konuşanlara verdiği cevap enteresandır: "Biz hizmetimizi dünyada bir bardak suya satacak kadar menfaat düşkünü değiliz. Biz hizmetimizi Allah için yaptık ve mükafatını da ahirette bekliyoruz. Dünyada evimize su verilmediği için müteessir değiliz."

Bu olayın bizlere verdiği mesajlar vardır. Dünyada, şana, şöhrete, dosta, ahbaba, arka olmalara fazla güvenmemeli. Dünya öyle güvenilecek, insanlar öyle bel bağlanacak kadar vefalı değildir. Şartlar değişir, bugün sırtımız çok sağlam yerde olur, çok itibarlı insanlarla yakınlığımız olur. Ama yarın bir de bakarız ki, dayanacak kimse kalmamış, onların hepsi göçüp gitmiştir...

Hani derler ya: "Duvara dayanma yıkılır, insana güvenme ölür. Öyleyse fani şeylere dayanmamalı, fani şeyleri gaye edinmemelidir. O na dayanmalı, O na güvenmeli ve yaptığımız hizmetleri de O nun rızası için yapmalıyız.

İnsan bu tecelli karşısında hayıflanmaktan kurtulamıyor! "Hey gidi yalan dünya heyy!. İstanbul'u suya kavuşturan KOCA SİNAN susuz evde vefat ediyor." Ruhun şad olsun!.. - Son -

TEŞEKKÜRLER http://www.oznur.cjb.net/

Prof. Dr. Mehmet Zeki AYDIN Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi www.mehmetzekiaydin.com EMAİL:kitap@mehmetzekiaydin.com TEL: 0506.3446620