Zeki Kocamemi (1900-1959)



Benzer belgeler
Batılılaşma Döneminden Günümüze Türk Sanatı. Öğr.Gör. Elif Dastarlı

BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU

GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ SANAT VE TASARIM FAKÜLTESİ MİMARLIK VE TASARIM FAKÜLTESİ GÜZEL SANATLAR TASARIM VE MİMARLIK FAKÜLTESİ

Batılılaşma Döneminden Günümüze Türk Sanatı. Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Sergi açılış kokteylini onurlandırmanızı dileriz.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Savaş ve Barış: "Kurtuluş Savaşından Cumhuriyet'in ilk Yıllarına Türk Resminden Kesitler"

Çağdaş Sanatımızda Son Osmanlı OSMAN HAMDİ KAYA ÖZSEZGİN

ARKAS KOLEKSİYONU NDA POST-EMPRESYONİZM

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

1824 yılında Paris Salonu'nda John Constable'ın eserleri sergilendi. Ressamın, kırsal manzaraları bazı genç meslektaşlarını etkiledi.

NESLİHAN AYDINLIOĞLU EŞİN BİRİKİMLERİM VE BİRİKTİRDİKLERİM

Devrim Erbil Ressam, Profesör, Devlet Sanatçısı

BAKIŞ PORTRE FOTOĞRAFININ DEĞİŞEN YÜZÜ BANK OF AMERICA KOLEKSİYONUNDAN 3 EKİM OCAK 2013 SORULAR:

ABİDİN DİNO

İstanbul 24 Kasım 2004 SULTANAHMET TİCARET LİSELİ OLMAK BÜYÜK AYRICALIK;

İSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ

TT-')CPlr0l t h. 90 NAZLI ECEVİT ( ) "Şile tual üzeri yağlıboya, 1959 tarihli ve imzalı. 45x55 cm MİLYAR.-TL.

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ BESYO TME-110 TEMEL MÜZİK EĞİTİMİ 1.HAFTA

Batılılaşma Döneminden Günümüze Türk Sanatı. Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Sakıp Sabancı Müzesi Sakıp Sabancı Cad. No:42 Emirgan İstanbul

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Benim en büyük şansım Adnan Turani gibi hem iyi bir sanatçı hem de iyi bir eğitimci atölye hocamın olmasıydı.

Ferruh BaşağaGaleri Binyıl tarafından düzenlenen, 1999, 2000

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ. -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

YABANCI GELİNLERDE ESERLERİNİ SERGİLEDİLER

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

İBRAHİM DEMİREL FOTOĞRAF DİLİNDE BİR SÖYLEŞİ. asosöyleşi

19 Ocak 16 Şubat 1991

ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK. Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an

KARŞILAŞMA. Sergi Kataloğu. Peker Sanat Yayını 16 Ankara, Haziran Sanat Danışmanı İbrahim Karaoğlu. Fotoğraflar Sanatçıların arşivinden

Ekrem Kahraman ÖDÜLLER IX. Akdeniz Festival Resim Yarışması Ödülü. 17. DYO Resim Yarışması Ödülü. Ev-Ofis Dergisi Başarı Ödülü

H.CAHİT DERMAN 18. KİŞİSEL RESİM SERGİSİ 30 MART-13 NİSAN

Denizli nin Çal ilçesinde, 13 Temmuz 1882 tarihinde

Derece Alan Üniversite Yıl. Sanatlar Fakültesi Y. Lisans Fotoğraf Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük SANAT VE SPOR - ÇAĞDAŞ TÜRK KADINI - SOYADI KANUNU

Oktay Anılanmert rt 2 e a stç isi M e rg 1 e S 3 rb ~ e sim 5 S er 0

Müze eğitiminin amaçları nelerdir?

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 54, Ekim 2017, s

çocukların çok ilgisini çekti. Turdan sonra çocuklar müzedeki atölyede

kanaryamın öyküsü Ayla Çınaroğlu Resimler: Yaprak Berkkan

ÖZGEÇMİŞ ÖĞRENIM DURUMU: LİSANS: PLASTİK SANATLAR BÖLÜMÜ, V. T. ÜNİVERSİTESİ, GÜZEL Y. LİSANS: PLASTİK SANATLAR BÖLÜMÜ, V. T. ÜNİVERSİTESİ, GÜZEL

OTOMOBİL YOLDA YANDI

OSMAN HAMDİ BEY ŞEKER AHMET PAŞA HAZIRLAYAN: MEHMET KURTBOĞAN


TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Yılları Arasında Avrupa da Eğitim Alan Sanatçılarımızın Aldıkları Resim Eğitimlerinin Eserlerine Etkisi

''Hepimiz Atatürk'üz''

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum.

HIGHGATE DE VINTAGE VE ÇAĞDAŞ ÇIZGILERIN ARMONISI

PROF. DR. YUSUF VARDAR -MÖTBE- KÜLTÜR MERKEZİ

file://c:\documents and Settings\Ozan\My Documents\My Web Sites\turkresmi\darus...

PROF. İSMAİL AVCI Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi - Görsel Sanatlar Bölümü Öğretim Üyesi ismail.avci@isikun.edu.tr

Mustafa Sönmez. Berobana Şarkısı. 28 Ocak 23 Şubat 2017

Bir Sergi 'T199A I U I

Beşiktaş Gazetesi. Günlük web Gazetesi Salkım Söğüt Saç

17- S Q T 3 9. Tuval -yağlıboya, 130x100 cm. özgün dokuma. 80x90 cm. »I GARANTİ

SODA Sunar. Meriç Kara. SODA, tasarımcı Meriç Kara nın ilk kişisel sergisi A Domestic Schizophrenic Project e ev sahipliği yapıyor!

O KOLTUĞA GALİP HOCA YAKIŞIR!

Doç.Dr. Abbas KETİZMEN Kazakistan milli televizyonunda

İSTANBUL UN İZDÜŞÜMLERİ

Fotograf Geçidi : İstanbul 2010 Etkinlikleri Bülent ÖZGÖREN in Yüzümüzü Ağartanlar Sergisi ile Devam Ediyor!

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Sonrası. Jewett, Keman. Özcan Ulucan, Keman. Tuba Özkan, Viyola. Ozan Tunca, Cello. Program ile ilgili detaylar ise

Benimle Evlenir misin?

HALE OZANSOY RESİM SERGİSİ DEFNE SANAT GALERİSİNDE AÇILDI

2. PROF. DR. ALAYBEY KAROĞLU Sanatta Otuzuncu Yıl Anısına düzenlenen ÇAĞDAŞ TÜRK SANATI SEMPOZYUMU

Mehmet Haberal. Yani havaalanları ve ameliyathane. Prof. Dr. Atatürk Cumhuriyeti ve İnsanlığa Adanmış Bir Yaşam;

Bir hedef seçtiğiniz zaman o hedefe ulaşmanın getireceği bütün zorluklara katlanmanız gerekir. Her başarım bana ayrı bir heyecan, ayrı bir enerji

-rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER. Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98

ÖZGEÇMİŞ. 2 Ünvanı : Prof.Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

ALİ ARTUN Sanatın İktidarı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Bilim ve Kültür Teşkilatı'nın (UNESCO) 38. Genel Konferansı'na katılmak için gittiği Paris te, UNESCO Genel Direktör

Meksika Sanatının İki Ünlü İsmi Pera'da

İHL'yi Ne Kadar Tanıyoruz?

T.C. KASTAMONU VALİLİĞİ MİMAR VEDAT TEK KÜLTÜR ve SANAT MERKEZi

Prof. Tamer Başoğlu Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi / Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü tamer.basoglu@isikun.edu.tr

BAĞIMLILARIN GÖZÜNDEN DÜNYA

1979 Nihat Sümeralp ile birlikte Koleksiyon Sanat Galerisi ni kurdu, 1989 a kadar yönetti.

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

Rönesans Heykel Sanatı

UYGULAMALI GİRİŞİMCİLİK EĞİTİMİ SERTİFİKA TÖRENİ TEKNİK BİLİMLER MESLEK YÜKSEKOKULUNDA YAPILDI

Hoca Ali Rıza ( )

İnsanlar yazdıkları eserler, besteledikleri müzikler, yaptıkları buluşlar ve yarattıkları sanat eserleri ile tarihe mal olur, takdirle anılırlar.

BİN YILLAR BOYU AZİZ İSTANBUL

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU I BİLDİRİLER CİLT 2. Editörler. Prof. Dr. Zekeriya Kurşun Doç. Dr. Ahmet Emre Bilgili Dr. Kemal Kahraman Celil Güngör B E L E D

ULUSLARARASI SANAT FUARI K A S I M TÜYAP FUAR ve KONGRE MERKEZİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ETKİNLİKLERİ

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

Özel günlere, özel hediyeler

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

ÇAVDARHİSAR KAYMAKAMLIĞI AİZANOİ ANTİK KENTİ TANITIM ÇALIŞMALARI RAPORU

PROF. DR. YUSUF VARDAR -MÖTBE- KÜLTÜR MERKEZİ

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

İLETİŞİM BİLGİLERİ. BARTIN ÜNİVERSİTESİ, Bartın Meslek Yüksekokulu BARTIN ÖĞRENİM DURUMU

Transkript:

Zeki Kocamemi (1900-1959) Biz Matisse ile Picasso ile alay ederken, Almanya dan Zeki Kocamemi ve Ali Avni Çelebi geldi. Aklımız büsbütün karıştı. Önce karşı çıktık sonra sezmeye, anlamaya ve sevmeye başladık. Zeki ile Ali bizlere yeni sanatın perdesini araladılar. [MÜRİDOĞLU, Z.; Zühtü Müridoğlu Kitabı, s.185] Zühtü Müritoğlu nun bu anısı, Ali Avni Çelebi ve Zeki Kocamemi nin, Cumhuriyet dönemi Türk resminin modernleşme sürecinde öncü niteliğe sahip sanatçılar olduklarını ortaya koymaktadır. Yurtdışındaki eğitimlerini tamamladıktan sonra, İstanbul da katıldıkları Galatasaray sergisinde yeni anlayıştaki resimlerini ilk defa olarak sergilemişler ve çoğu izlenimci anlayışta olan diğer eserler arasında çarpıcı bir biçimde dikkat çekerek eleştirilere hedef olmuşlardır. Ancak bu genç sanatçılar ve onların tanıttığı sanat anlayışı, daha sonra gelen Türk sanatçılarına örnek olarak Türk resminde yeni bir sayfa açacaktır. 1900 yılında İstanbul, Fatih te dünyaya gelen Zeki Kocamemi, ilköğrenimini Hadikai Meşferet Mektebi nde yapmış ve ortaöğreniminin ardından 1916 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi ne kaydolmuştur. Burada önce Hikmet Onat daha sonra da İbrahim Çallı nın öğrencisi olmuştur. 1918 de askere gitmek zorunda kalmış ve bu nedenle eğitimine bir süre ara vermek zorunda kalmıştır. 1919 da okula geri dönmüş ve nihayet 1922 yılında başarıyla mezun olmuştur. Akademi de öğrenci olduğu sırada 2. Galatasaray Sergisi ne katılan Kocamemi, hocalarıyla birlikte eserlerini sergileme olanağı bulmuş, diğer yandan da okuldaki arkadaşları ile birlikte hocalarının sanat anlayışının ötesine geçen farklı yaklaşımlar ortaya koymayı hedefleyen Yeni Resim Cemiyeti nin kurucuları arasında yer almıştır. Böylelikle genç ressamlar, ileride kurulacak olan Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği nin de ilk temellerini atmış olmaktadırlar. Ancak, Cumhuriyet ruhunun heyecanını yansıtan ve sanat ortamına farklı bir soluk kazandırmayı amaçlayan bu girişim tek bir sergiyle sınırlı kalmış ve topluluk üyelerinin her birinin burslu olarak yurtdışına gönderilmesiyle sona ermiştir. Zeki Kocamemi de burslu öğrenciler arasındadır ve 1922 yılı Aralık ayında, Türk Ocağı nın sanatçıya vermiş olduğu bursla Münih e gitmiştir. Kocamemi den birkaç ay önce Münih e giden Ali Avni Çelebi, Ratip Aşir Acudoğlu ve Kenan Yontuç un yaptığı gibi, ilk olarak Heinemann ın özel atölyesinde resim dersleri almaya başlamış, yaklaşık bir yıl sonra Münih Güzel Sanatlar Akademisi nin sınavlarına katılmış, başarısız olunca bu kez Hans Hofmann ın özel atölyesinde resim dersleri almaya başlamıştır. Sanat eğitimine Münih te başlayan Hans Hofmann, modern akımların çeşitlenip biçimlendiği 20. yüzyılın ilk yıllarında Paris e yerleşmiştir. Henri Matisse ve Robert Delaunay in sanatlarından etkilenen ressam kübist ve dışavurumcu anlayışta eserler üretmiştir. Sanatçının Hofmann atölyesinde gerçekleştirdiği Saksılı Tabure, Poz Veren Çıplak ve Otakçılar adlı çalışmalarından başka, bugün MSÜ, İstanbul Devlet Resim Heykel Müzesi koleksiyonlarında

bulunan 1926 tarihli Gazete Okuyan Çıplak adlı deseni de olasılıkla bu dönem çalışmalarının bir örneğidir. Kübist ve heykelsi anlayışıyla bu desen, Kocamemi nin nü konusuna ilgisinin de ilk örnekleri arasında yer almaktadır. 1927 yılında yeniden ülkesine dönen sanatçı, aynı yıl 11. Galatasaray Sergisi ne Ali Avni Çelebi ile birlikte katılmıştır. Burada sergiledikleri resimler, anlayış ve tarz olarak diğer çalışmalar arasında hemen farkedilmiş ve basında eleştiriler çıkmasına neden olmuştur. Dönemin yazılarında kübik olarak tanımlanan bu resimlere yönelik Namık İsmail in sözleri de bu tepkiyi doğrulamaktadır: Yeni ve orijinal olmak kaygısı ile dahi, sanatkar, mecnun ve modacı olan bu cuşan ve huruşan kafileye artık sükunet gelmeye başlamıştır. Hatta bu harekatın alemdarı Picasso bile kübist ve dadaist tarzlardan geçtikten sonra, şimdi klasikten daha eski olan akademik resim yapmaktadır. [GİRAY, Kıymet; Türkiye İş Bankası Resim Koleksiyonu, s.242] Namık İsmail, farklı tarzdaki bu resimleri olumsuz anlamda eleştirirken, hareketin alemdarı olarak nitelendirdiği Picasso yu önce dadaistler içine dahil etmekte ve ardından akademik tarzda resim yaptığını söylemektedir. Bu değerlendirmeler, Namık İsmail in aslında bu konuda yeterince bilgi sahibi olmadığını ortaya koymaktadır. 1928 yılında Trabzon Lisesi nde resim öğretmenliğine atanan Zeki Kocamemi, yaklaşık bir yıl bu görevde kalmıştır. Onun lise öğretmenliği döneminde öğrencisi olma şansını yakalayan Bedri Rahmi, hocasıyla ilgili anılarını şöyle ifade etmektedir: Hiç unutmam Kocamemi ilk derse bir Cezanne kitabı ile girdi. Bize birkaç reprodüksyon göstererek: Bakın çocuklar nasıl dönüyor. dedi. Bize ünlü Fransız ressamının anlayışını (çepeçevre dönüyor) diyerek anlatmak istiyordu. Bununla ne demek istediğini daha sonra, lise son sınıf öğrencilerinin oynadıkları Eşber Piyesi için yaptığı dekorları görünce anladık. Tiyatro dekorlarının bel kemiğini kuran kale, burçlar, ağaçlar fırıl fırıl dönüyorlardı. Kocamemi nin fırçasından çıkan bütün nesnelerin önü, yanları, üstü arkası vardı. Tümü de boşlukta tüm ağırlıklarıyla yer alıyorlardı. Resimde dört başı mamur heykel anlayışına bundan daha güzel örnek olamazdı. [Münip ÖZBEN, Dokuzuncu ölüm yıldönümünde: Zeki Kocamemi nin Sanatı, Ankara Sanat, s.10) Sanatçı yaklaşık bir yıl sonra bu görevinden ayrılarak Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği nin kurucuları arasındaki yerini almıştır. Birlik, ilk sergisini 1929 yılında Ankara Etnografya Müzesi nde açmış ve Kocamemi bu sergiye altı resimle katılmıştır. Sanatçı, bu dönemde yaşamını sürdürebilmek için mobilyacılık da yapmıştır. Kısa bir süre sonra (1930) Güzel Sanatlar Akademisi nin İç Mimarlık bölümüne Prof. Günther in asistanı olarak atanmıştır. 1933 yılında ise aynı bölümde İç Mimari ve Mobilya öğretmenliğine getirilmiştir. Ama asıl mesleği ile ilgili Resim Atölyesi Öğretmenliği ne atanması 1936 yılında gerçekleşmiş ve sanatçı ölümüne değin bu görevinde pekçok öğrencinin yetişmesine katkı sağlamıştır. Marangozluk ve mobilyacılık bilgisi özellikle natürmortlarında kendini gösterir. Genellikle üstten bakarak resmettiği natürmortlarında nesneleri taşıyan mobilya da bütün ayrıntılarıyla işlenerek belirginleştirilmiştir.

Güçlü bir desene sahip olan Zeki Kocamemi nin bu yıllarda gerçekleştirdiği Mekkare Erleri (1935) adlı çalışması sanatçının en çok konuşulan baş yapıtlarından birisidir. Önde iki süvariyi ve geri planda onları izleyen askerleri gösteren bu resim, konu olarak Kurtuluş Savaşı ndan bir sahneyi içermektedir. Yakın tarihle ilgili bir konuyu yansıtmasına karşın resimde plastik kaygının ön planda olduğu sezilmektedir. Gri, mavi ve mor tonlarının hakim olduğu resimde, yüzeyler kalın ve hareketli fırça darbeleriyle oluşturulmuştur. Figürlerin hacimli işlenişi ise Kocamemi nin özgün tarzını ortaya koymaktadır. Sanatçı C.H.P. nin düzenlediği, Yurt Gezileri kapsamında 1938 yılında Rize yi gitmiş ve daha sonra, yurt gezileri neticesinde toplanan eserlerin Anadolu da dolaştırılması nedeniyle 1944 yılında Konya yı ziyaret etmiştir. Bu dönemde yaptığı Rize de Çay Ziraati (ya da Çay Ziraati) adlı resmi, teknik olarak daha çok Cezanne ın manzaralarını anımsatmaktadır. Zeki Kocamemi, Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği ile katıldığı I.Devlet Resim Heykel Sergisi nde ise Atatürk ün Cenaze Töreni (ya da Atatürk ün Naşı nın Gülhane Parkı ndan Sarayburnu na Götürülüşü) adlı resmiyle birincilik ödülü almıştır. Bu resim, Mekkare Erleri ile karşılaştırıldığında daha klasik bir etki bırakmaktadır. Arka planda manzara ile perspektifin verilişi ve mekanın kurgulanışı 15. yüzyıl rönesans sanatçılarının resimlerini anımsatmaktadır. Müstakiller ile birlikte pekçok sergiye katılan sanatçı, 1947 yılında d Grubu na katılmıştır. 1951 den 1959 a dek resim yapmaya ara veren sanatçı, ölümünden bir süre önce yeniden resme başlamış ancak, 3 Mayıs 1959 yılında ani bir rahatsızlık sonucunda hayata veda etmiştir.

SANATKAR ZEKİ KOCAMEMİ YE DAİR Bedri Rahmi Eyüboğlu Muhit Dergisi, 11 Aralık 1947 Hayatını resim muallimliği ve resimle kazanamadığı için o da ressamlarımız gibi yardımcı bir iş bulmuştur. Marangozluk yapar. Bulunduğu müesseselerde çok Zekiler olduğundan karıştırmamak için Marangoz Zeki diye anılır. Zeki yaptığı bütün işler gibi marangozluğu da mükemmel yapar. Resmin altına imzasını attığı gibi 5 ay uğraşarak yaptığı bir iskemlenin bacağına da imzasını atabilir. Yalnız bu marangozluğun ufak tefek mahruzları vardır. Ara sıra Zekinin parmaklarından bir tanesini ötekilerden çok kısarlar. Parmağını makineye kaptırmıştır bu parmak henüz yerine gelmeden bir başkasının ucu kurşun kalem gibi yontulmuştur. Kocamemi nin parmakları bütün ressamları düşündürür. Otuz seneden beri büyük bir aşk ve maharetle resim fırçası tutan parmaklar Almanya da

tahsil görmüşlerdir. Bu parmakların her biri devlete birkaç bin liraya mal olmuştur. Kocamemi devletin kendisi için sarfettiği paralara layık olduğunu yine Devlet Resim Sergisinde birinci mükafatı alan mükemmel eserler vererek ispat etmiştir. Fakat buna rağmen doğrama makinesi aynı fikirde değildir. Kocameminin parmaklarından birkaç tanesi olsun doğrama makinelerinin elinden kurtarmak sanatsever her vatandaşın borcu olmalıdır. Kocamemi büyük laflardan hiç hoşlanmaz. Tanıdığım insanların en mütevazilerinden biridir. Fakat bu tevazu içersinde dünyanın en büyük gururu vekarı saklıdır. yumuşak huylu atın çiftesi pektir sözünü söyleyen kimse herhalde Kocamemi soyundan bir vatandaştan yaman bir çifte yemiş olmalıdır. Kocamemi dilinden çok eline güvenir. Resim muallimliği de diliyle değil eliyle yapar. Resimli kitap açtığını görmek hiçbir kula nasip olmamıştır. Kırkından sonra ney çalmaya ve babalığa merak salmıştır. Halen ressam ve neyzen Halil e dümtekler ve oğlu Mahmut a kendi eliyle kafesler ve tekerlekler yapamakla meşguldür. Ressamlardan hocası Hoffman ı, Dürer i çok sever. İşinden çıktıktan sonra gözlerini kapar, vazifesini yapar, en kısa yoldan evine döner. Bu yoldan onu ancak tayyare postaları çevirebilir. Kocamemi her nevi konferanslardan, allamelerden, estetikten ve köstetikten nefret eder. Buna mukabil el şakasına bayılır. ZEKİ KOCAMEMİ Eşref Üren Ankara Sanat Dergisi, Sayı: 37, Mayıs 1969 Zeki Kocamemi mi, Koca Zeki mi desem ona bilmem? Zeki diyince ardından Ali Çelebi de geliyor akla. Zeki yi kaybedeli yıllar oluyor. Anılar, uzaklaştıkça daha iyi yaklaşıyorlar bize, acıları, daha bir direnici ölümsüzlükle taptaze, dipdiri içimizde, doldurulamıyor ölenin yeri, bu bizim kendi avuntumuz. Kocamıcak kocalıktaydı sanatı. İspatladı bunu geçen yıllar. Çok iyi de hoca olan Kocamemi, talebelerine de iyi öğretmişti yeni ile modanın, kalıcı ile geçicinin ayrıntısını. Zaman onun sanatının yücelticisi oldu. Talebeliğinde marangoz Zeki derlerdi, kuş kafesi yapmasından kinaye. Bir marangoz atölyesinin de başına geçmişti. Akademide Zekinin hoş görülür bir tatlı su bıçkınlığı, külhaniliği vardı. Akademide talebe iken batıyı silip süpürmüştü. Ondaki bu hali sanatındaki değişiklik gibi. Sanat yapmaktan yanaydı konuşmaktan ziyade. 1939 da açılan ilk Devlet Resim Heykel Sergisinin I. Mükafatı ona verilmişti, Atatürk ün cenaze alayı eseriyle. Münih de Hoffmann atölyesi dönüşünde Ali Çelebi ile şimşekleri çaktırdılar, yıldırımlar yağdırdılar resim sanatımızın göklerinde. Kısalttılar, resmimizin 5-10 yılda alacağı yolu. Az buz şey mi idi bu? Dördüncü yeni yi getirdiler, yalnız başlarına, Türk İlkel Ressamları, Avrupa dan dönen Ressam Askerler, Rahmetli Çallı İbrahim ve kuşağından sonra, resim tahsiline giden Ali Sermet Paris a değil, Hoffmann atölyesine can atmıştı.

Artık unutulmuştu, Julian Akademisi, Yüksek Güzel Sanatlar Mektebi. Bir tavaf yeri olmuştu Andre Lhote Akademisi. Böyle başlamıştı yurdumuzda, akademisine karşı koyuş. Zeki Kocamemi nin eserlerinde, desenin sağladığı yıkılmaz bir yapı ve espas bunlara saygılı seçkin bir renk armonisi başta gelir. Bu onun büyük tutkusuydu, Münih den dönen yenilik hocasının. Ben de çok istemiştim bir zamanlar talebesi olmayı, o mazhariyete ermeği. Daima gözünde tutmuştu yenilikle modanın kıl payı farkını. BÜYÜK RESİM USTASI ZEKİ KOCAMEMİ Sezer Tansuğ Zeki Kocamemi yaşasaydı 79 yaşında olurdu. 1959 yılında öldü, yani bu yıl 20 yaşındadır. Usta adı belleklerden silinmeyecek bir sanatçı için yokluk yaşı sürekli gençleşmeye işler. Zeki Kocamemi ölümünden önce uzun yıllar boyu resim yapmamış, sevdiği ustası olduğu marangozluk işleriyle uğraşmıştı. Akademideki öğrencilik yılları, Çallı Atölyesi, Münih kentinde Hofmann ın öğrencisi olduğu dönem, yurda dönüşünden sonra bu kez öğrenci yetiştiren etkinlikleri, tüm bunlar bizim, o işinin başında iken yakından görüp bildiğimiz işler olmazdı. Kocamemi nin bir resmiyle ilk kez, asistanı olduğum yıllarda hocam Profesör İpşiroğlu nun evinde tanışmıştım. O resim bana yalnız tanıtılmakla kalınmadı, sevdirildi de. Resmin sağlam yapısal özellikleri hakkındaki sözleri bugün de anımsıyorum. Kocamemi nin sanat yaşamını gözler önüne seren bu sergi sanırım artık herkesin birbirine Zeki Kocamemi nin resim dünyasından örnekleri tanıtıp sevdirmesi için bir vesile olacak. Gözlere bakışlara hediye edilmiş örnekler olarak her birine herkesin sahip çıkma olanağını bulabildiği, herkesin en çok kendisine sunulmuş olduğu kanısına vardığı yapıtı bir başkasına tanıtmak ve sevdirmekte yarışacağı bir dizi oluşturacak, bu şevkle, özenle düzenlenmiş sergi. Kocamemi nin sergisine kübist, konstrüktivist ve benzeri açılardan yaklaşılabilir elbet. Güçlü deseni, güçlü düzen yapısallığına ilişkin olarak getirdiği kıvamında ölçülü deformasyon, detayın süsten arıtılmış zengin bir duyarlık ölçütü olarak kavranışı, insan figürü ile doğal çevre arasında kurduğu ve kişisel üslubunda özgün bir yeri olan bağıntılar. Bunlara eklenebilecek diğer Kocamemi karakteristikleri, onu akımlara bağlar da ayırır da. Akımsal resim öğretisinin içinde kalmıyor, dışına taşıyor Kocamemi. Bizim yaklaşımımız daha çok bu yönde. Kişisel üslubun yalın yoluna düşen, kendi renklerini duyarlığının taşına çarpa çarpa yuğup arıtan, öykünen biri çıkmışsa ona kendi resim doyumundan nasip tanımaz, yürü var git sen de kendi resim hakkını kendi duyarlık taşından çıkar. Der. Sanırım öğrencileri mutlu bir çaresizler yığını oluşturuyordu çevresinde. Ben yalın, gösterişsiz, ama alabildiğine etkin Kocamemi yi itirazsız sevmiş ve onu resim atan yüreğimde garip, gizemli, hatta yaklaşmaya ürken bir duygu ile için için taşımışımdır. Gördükçe anlayıp kavramaya çalıştıkça bakıyorum ürkülecek bir şey yok. Benim gibi bir pervasızı resme karşı yüreklendirerek hizaya getiren bir Kocamemi varmış meğer.(habib Meccar) sevgili marangoz, sağ olsa idin bana bir bülbül kafesi yapmanı isterdim. Ama serginle yapıyorsun bunu da işte. Yaptığın vatan kafesinde hangi bülbül ah vatanım diyebilir. Diyebilirse sadece ah der. Zeki Kocamemi seninle tanıştığım gün çağdaş Türk resim dünyasından galiba daha hiç

kimseyi tanımıyordum. Bana sen de Kocamemi den bir çift söz et dendiği gün, bakıyorum da tanış çevremin en kalabalık ve en has, en hakiki olduğu senin kurumunun içindeyim.

Yararlanılan Kaynaklar: - Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Koleksiyonu, YKY, İstanbul, 1996 - Yurt Geziler ve Yurt Resimleri (1938-1943), Milli Reasürans Sanat Galerisi Yayını, İstanbul, 1998 - GİRAY, Kıymet; Türkiye İş Bankası Resim Koleksiyonu, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 1998 - ELİBAL, Gültekin; Atatürk ve Resim Heykel, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 1973 - MÜRİDOĞLU, Zühtü; Zühtü Müridoğlu Kitabı, YKY, İstanbul, 1992 - Zeki Kocamemi Katalogu, İDGSA Yayını - ÖZBEN, Münip; Dokuzuncu Ölüm Yıldönümünde Zeki Kocamemi nin Sanatı, Ankara Sanat, 1 Mayıs 1968, Yıl: 3, S.25, s.10-11 - Ressam Servet; Zeki Kocamemi, Yeni Adam Dergisi, 1937, Yıl: 4, s.13 - Zeki Kocamemi İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi 1979 Yayını Toplu Sergiler 5, Basım: Baha Basımevi, 25 Nisan 1979