Cukurova Medical Journal Araştırma Makalesi / Research Article Hatay Bölgesinde Gömülü Diş Prevalansının Retrospektif Olarak İncelenmesi Retrospective Investigation Of the Prevalence of Impacted Teeth in Hatay İbrahim Damlar 1, Ahmet Altan 1, Ufuk Tatlı 2, Osman Fatih Arpağ 3 1 Mustafa Kemal Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Ağız-Diş ve Çene Cerrahisi ve 3 Periodontoloji Anabilim Dalı, HATAY 2 Çukurova Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Ağız-Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı, ADANA ÖZET Cukurova Medical Journal 2014; 39 (3):559-565. Amaç: Bu çalışmanın amacı; Hatay bölgesinde yaşayan bireylerde dişlerin gömülü kalma oranlarını, lokalizasyonlarını, gömülülük oranlarının cinsiyete göre dağılımlarını tespit etmektir. Materyal ve Metod: Bu retrospektif çalışmada; 2010 ve 2013 yılları arasında Mustafa Kemal Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ne, çeşitli sebeplerle başvuran 5227 hastanın (2865 kadın, 2362 erkek) panoramik radyografları tarandı. Mandibula ve maksillada gömülü kalmış dişler kaydedildi. Hastanın yaşı, cinsiyeti belirlenip; dişlerin gömülü kalma oranları, lokalizasyonları, gömülülük oranlarının cinsiyete göre dağılımları tespit edildi. Bulgular: Hastaların % 41,8 inde gömülü diş tespit edildi. Hastaların yaş dağılımı 18-80 arasında değişmekteydi. Gömülü kalma sıklığı sırasıyla mandibular 3. molar diş (% 64,7), maksiller 3. molar (% 30,9), maksiler kanin (% 3,1), mandibular premolar (%0,4), mandibular kanin (% 0,3), maksiler premolar (% 0,2), maksiler santral ve lateral kesiciler (% 0,2), mandibular santral ve lateral kesiciler (% 0,1), mandibular 1. ve 2. molarlar (% 0,07), maksiler 1. ve 2. molarlar (% 0,03) şeklindeydi. Sonuç: Hatay bölgesinde yaşayan bireylerde, yaşamın ilerleyen evrelerinde gömülü dişlerin genellikle çeşitli komplikasyonlar nedeniyle çekildiği ancak çok az bir kısmının herhangi bir semptoma neden olmadan gömülü kalmaya devam ettiği görüldü. Anahtar Kelimeler: Gömülü diş, retrospektif çalışma, prevalans ABSTRACT Purpose: The purpose of this study were to examine localization, the prevalence of impacted permanent teeth and to perform the distributions according to sex and jaws in Hatay population. Material and Methods: In this retrospective study, up to 5227 orthopantomograms of the patients (2865 women, 2362 men) who were referred to Mustafa Kemal University, Faculty of Dentistry, Hatay from December 2010 to June 2013 were examined. Data including the age, gender, localization were evaluated by statistical tests. Results: There were 2187 (% 41,8) patients having impacted teeth. The age of the patients ranged from 18 to 80. Among the impacted teeth, mandibular third molars were the most common (% 64,7), followed by maxillary third molars (% 30,9), maxillary canines (% 3,1), mandibular premolars (%0,4), mandibular canines (% 0,3), maxillary premolars (% 0,2), maxillary central and lateral incisors (% 0,2), mandibular central and lateral incisors (% 0,1), mandibular first and second molarlars (% 0,07), maxillary first and second molars (% 0,03) Conclusion: In later stages of the people who lives in Hatay s life, due to complications of impacted teeth usually extracted. The impacted teeth were seen without causing any symptoms in a small part of population. Key Words: İmpacted teeth, retrospective study, prevelance 559
Damlar ve ark. Cukurova Medical Journal GİRİŞ Gömülü diş; çeşitli engeller nedeniyle veya herhangi bir engel olmaksızın normal sürme zamanında dental arkta yerini alamamış dişler için kullanılan bir terimdir 1. Dişler; fasiyal büyümede gerilik, komşu dişlerin yaptığı basınç, yetersiz mandibular büyüme, erken fiziksel matürasyon, persiste süt dişleri, süt dişlerinin erken kaybı, kemik yapıdaki yoğunluk, çevre mukozanın uzun süreli kronik iltihabı gibi çeşitli lokal faktörlerden ve heredite, raşitizm, anemi, konjenital sifiliz, tüberküloz, endokrin bozuklukları, çeşitli sendromlar gibi sistemik nedenlerden dolayı gömülü kalmaktadır 2-5. Gömülü dişler yıllarca semptom vermeden ve patolojik bir olaya neden olmadan çene içinde kalabildikleri gibi, perikoronitise, enfeksiyona, temporomandibular eklem şikayetleriyle karışabilen atipik fasiyal ağrılara, komşu dişlerde kök rezorbsiyonlarına, kistik lezyon ve neoplazm gibi patolojilere neden olabilirler 6,7. Mandibular 3. molarlar tüm dişler içerisinde gömülü kalma oranı en yüksek olan dişlerdir 4,8,9. Bunları maksiller 3. molar dişler, maksiller kaninler ve mandibular premolarlar izler 10. Üçüncü molar dişlerin gömülü kalma prevelansı % 16,7 ile % 68,6 arasında değişmektedir 11. Bu çalışmada amacımız; Doğu Akdeniz de yaşayan bireylerde dişlerin gömülü kalma oranlarını, lokalizasyonlarını, gömülülük oranlarının cinsiyete göre dağılımlarını tespit etmektir. MATERYAL VE METOD Bu çalışma, Aralık 2010-Haziran 2013 tarihleri arasında Mustafa Kemal Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ne çeşitli diş problemleriyle başvuran 2865 kadın ve 2362 erkek olmak üzere toplam 5227 hastanın panoramik radyografilerinin geriye dönük olarak değerlendirilmesinden oluşmaktadır. 18 yaş ve üzerindeki, hormonal ve kalıtımsal herhangi bir bozukluğu olmayan hastalar çalışmaya dahil edildi. Belirtilen tarihlerde kliniğimizde muayene edilip, panoramik radyografi endikasyonu konan hastalarda, tüm panoramik radyografiler PantOs DG XP ceph (Blue-x Imaging S.r.I., Assago, Italy) cihazı kullanılarak, aynı tecrübeli teknisyen tarafından çekildi. Tamamı dijital olarak çekilmiş ve cihazın arşivine kaydedilmiş filmler taranarak, mandibula ve maksillada gömülü kalmış dişler kaydedildi. Hastanın yaşı, cinsiyeti belirlenip; dişlerin gömülü kalma oranları, lokalizasyonları, gömülülük oranlarının cinsiyete göre dağılımları tespit edildi. Verilerin istatistiksel analizinde MedCalc paket programı (sürüm 12.7.5, Mariakerke, Belçika) kullanıldı. İstatistiksel analiz, tanımlayıcı istatistik ve ki-kare testi uygulanarak yapıldı. BULGULAR Kliniğimize başvuran 5227 hastanın % 41,8 inde gömülü diş bulunmaktaydı. Gömülü diş tespit edilen 2187 hastadaki toplam gömülü diş sayısı 4801 di. Gömülü dişi olan toplam 2187 hastanın 1213 tanesinin kadın, 974 tanesinin erkek olduğu görüldü. Dişlerin gömülü kalma durumu ile cinsiyet arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı tespit edildi (P= 0,437) (Tablo-1). Çalışmaya dahil edilen 5227 hastanın yaş dağılımı 18-80 arasında değişmekteydi. Gömülü dişi olan hastaların yaş dağılımlarına bakıldığında; 1514 kişinin 18-29 yaş aralığında, 439 kişinin 30-39 yaş aralığında, 151 kişinin 40-49 yaş aralığında, 83 kişinin 50 yaş üstü olduğu görüldü. Hastaların yaş dağılımı ile dişlerin gömülülük durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunduğu tespit edildi (P< 0,001). Genç bireylerde gömülü diş bulunma oranının anlamlı düzeyde yüksek olduğu gözlendi (Tablo-2). 560
Cilt/Volume 39 Yıl/Year 2014 Gömülü Diş Prevalansı Tüm dişler arasında gömülü kalma oranlarına bakıldığı zaman mandibular 3. molar diş % 64,7 ile en sık gömülü kalan dişti. Daha sonra gömülü kalma sıklığı sırasıyla maksiller 3. molar (% 30,9), maksiler kanin (% 3,1), mandibular premolar (%0,4), mandibular kanin (% 0,3), maksiler premolar (% 0,2), maksiler santral ve lateral kesiciler (% 0,2), mandibular santral ve lateral kesiciler (% 0,1), mandibular 1. ve 2. molarlar (% 0,07), maksiler 1. ve 2. molarlar (% 0,03) şeklindeydi (Tablo-3). Gömülü diş lokasyonu ile cinsiyet arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edildi (P< 0,001) (Tablo 4). Alt çenede gömülü diş oranı erkeklerde kadınlara göre daha fazla iken; üst çenede veya her iki çenede gömülü diş oranının kadınlarda erkelere oranla daha fazla olduğu tespit edildi. Gömülü diş lokasyonu ile yaş gruplarının ilişkisi değerlendirildiğinde 18-29, 30-39, 40-49 yaş aralığındaki bireylerde mandibulada, 50 yaş ve üzeri bireylerde ise maksillada gömülü dişlere daha sık rastlandığı görüldü (P< 0,001) (Tablo-5). Tablo 1. Hastaların dişlerinin gömülülük durumu ile cinsiyet ilişkilisinin değerlendirilmesi Cinsiyet Gömülülük durumu (Hasta sayısı) Gömülü Sürmüş Toplam Erkek 974 (%41,2) 1388 (%58,8) 2362 (%100) Kadın 1213 (%42,3) 1652 (57,7) 2865 (%100) Toplam 2187 (%41,8) 3040 (%58,2) 5227 (%100) P = 0,437 (Pearson Ki-kare testi) Tablo 2. Hastaların dişlerinin gömülülük durumu ile yaş grupları ilişkisinin değerlendirilmesi Yaş grupları Gömülülük durumu (Hasta sayısı) Gömülü Sürmüş Toplam 18-29 yaş 1514 (%69,5) 665 (%30,5) 2179 (%100) 30-39 yaş 439 (%34,7) 825 (65,3) 1264 (%100) 40-49 yaş 151 (%17,3) 720 (%82,7) 871 (%100) 50 ve üstü yaş 83 (%9,1) 830 (%90,9) 913 (%100) Toplam 2187 (%41,8) 3040 (%58,2) 5227 (%100) P < 0,001 (Pearson Ki-kare testi) 561
Damlar ve ark. Cukurova Medical Journal Tablo 3. Gömülü dişlerinin dağılımı Diş türü Sayı (%) Maksiller santral ve lateral kesici 8 (%0,2) Mandibular santral ve lateral kesici 6 (%0,1) Maksiller kanin 145 (%3,1) Mandibular kanin 15 (%0,3) Maksiller premolar 10 (%0,2) Mandibular premolar 19 (%0,4) Maksiller birinci ve ikinci molar 2 (%0,03) Mandibular birinci ve ikinci molar 4 (%0,07) Maksiller üçüncü molar 1484 (%30,9) Mandibular üçüncü molar 3108 (%64,7) Toplam 4801 (%100) Tablo 4. Gömülü dişi bulunan hastaların gömülü diş lokasyonu ile cinsiyet ilişkisinin değerlendirilmesi Cinsiyet Lokasyon karakteri (Hasta sayısı) Üst Çene Alt Çene Çift Çene Toplam Erkek 122 (%12,5) 570 (%58,5) 282 (%29,0 974 (%100) Kadın 207 (%17,1) 548 (%45,2) 458 (%37,7) 1213 (%100) Toplam 329 (%15,1) 1118 (%51,1) 740 (%33,8) 2187 (%100) P < 0,001 (Pearson Ki-kare testi) Tablo 5. Gömülü dişi bulunan hastaların gömülü diş lokasyonu ile yaş grupları ilişkisinin değerlendirilmesi Yaş Grupları Lokasyon karakteri (Hasta sayısı) Üst Çene Alt Çene Çift Çene Toplam 18-29 yaş 175 (%11,6) 726 (%47,9) 613 (%40,5) 1514 (%100) 30-39 yaş 78 (%17,8) 275 (%62,6) 86 (%19,6) 439 (%100) 40-49 yaş 40 (%26,5) 84 (%55,6) 27 (%17,9) 151 (%100 50 ve üstü yaş 36 (%43,4) 33 (39,7%) 14 (%16,9) 83 (%100) Toplam 329 (%15,1) 1118 (%51,1) 740 (%33,8) 2187 (%100) P < 0,001 (Pearson Ki-kare testi) 562
Cilt/Volume 39 Yıl/Year 2014 Gömülü Diş Prevalansı TARTIŞMA Yazıcı ve arkadaşları 10 araştırmalarında 2000 hastanın % 38,2 sinde gömülü diş tespit etmişlerdir. Chu ve arkadaşları 12 Hong Kong-Çin popülasyonunda çalışma yapmış, 7846 hastanın % 28,3 ünde gömülü diş olduğunu rapor etmişlerdir. Bizim çalışmamızda 5227 hastanın % 41,8 inde gömülü diş mevcuttu. Bu oranın farklı popülasyonlarda ve aynı popülasyonun farklı bölgelerde yaşayan bireylerinde değişiklik göstermesi ırksal ve genetik faktörlerin dişlerin gömülü kalmasında etkili olduğunu düşündürebilir. Dural ve arkadaşları 6 gömülü kalma oranının en yüksek 3. molar dişlerde olduğunu, bu dişleri sırasıyla kanin, süpernumerer, premolar dişlerin takip ettiğini bildirmişlerdir. Yazıcı ve arkadaşları 10 ise dişlerin gömülü kalma oranına göre yaptıkları sıralamada 3. molar dişlerin daha sık gömülü kaldığını; ardından kaninler, premolarlar ve üst santral dişlerin geldiğini belirtmişlerdir. Çalışmamızda dişlerin gömülü kalma oranının bu çalışmalarla benzer olarak 3. molarlar, kaninler, premolarlar, santral ve lateral kesiciler, 1. ve 2. molar dişler şeklinde sıralandığını görmekteyiz. Mandibular 3. molar dişlerin tüm dişler içerisinde en yüksek gömülü kalma oranına sahip olduğunu bildiren birçok çalışma mevcuttur 4,8,10. Literatüre baktığımızda üçüncü molar dişler için gömülü kalma oranının % 16,7 ile % 68,6 arasında değişmekte olduğunu görmekteyiz 11. Çalışmamızda da mandibular 3. molar dişler en yüksek gömülü kalma oranına sahiptir. Mandibular 3. molar dişin gömülü kalma oranı % 64,7 iken, maksillar 3. molar dişin gömülü kalma oranı % 30,9 dur ve belirtilen oranlarla uyumludur. Tuğsel ve ark. 2 ile Çelikoğlu ve ark. 13 gömülü diş dağılımında cinsler arasında bir farktan bahsetmezken; Dural ve arkadaşları 6 ile Yazıcı ve arkadaşları 10 gömülü diş görülme sıklığının kadınlarda erkeklerden daha fazla olduğunu bildirmişlerdir. Çalışmamızda dişlerin gömülülük durumu ile cinsiyet arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığını gördük (P= 0,437). Bu sonuç Tuğsel ve ark. 2 ile Çelikoğlu ve ark. 13 bulgularıyla uyumludur. Stanley ve ark. 14 alt çenede gömülü dişlerin daha sık görüldüğünü bildirmişlerdir. Çelikoğlu ve ark. 13 3. molar dişleri dahil etmedikleri çalışmalarında üst çenede alt çeneye göre daha fazla gömülü dişe rastladıklarını rapor etmişlerdir. Çalışmamızda Stanley ve ark. 14 uyumlu olacak şekilde gömülü dişlerin %51,1 oranında alt çenede, %15,1 üst çenede ve % 33,8 çift çenede olduğunu tespit ettik. Çelikoğlu ve ark. 13 çalışmasıyla oluşan farkın gömülü kalma oranı yüksek olan yirmi yaş dişlerinin çalışmaya dahil edilmemesinden kaynaklandığını düşünmekteyiz. Yaptığımız çalışmada gömülülük ve yaş grupları arasındaki ilişkiye baktığımızda 18-29 yaş arası bireylerde gömülü diş görülme oranının % 69,5 olduğunu tespit ettik. Bu oran yaşla birlikte azalmaktaydı ve 30-39 yaş arası bireylerde %34,7, 40-49 yaş arası bireylerde % 17,3 ve 50 yaş üzeri bireylerde % 9,1 di. Kruger ve ark. 15 ve Venta ve ark. 16 gömülü 3. molar dişlerin pozisyonlarını zaman içerisinde değiştirdiklerini bildirmişlerdir. Oranın yaşla birlikte azalması semptom vermeyen gömülü dişlerin pozisyonlarının zamanla değişmesine bağlanabileceği gibi zaman içerisinde hastaların gömülü dişlerini ilişkili komplikasyonlar nedeniyle çektirmiş olmasından da kaynaklanabilir. Bu durumda 50 yaş ve üzeri bireylerin ancak %9,1 inde gömülü dişlerin herhangi bir semptom ve komplikasyon oluşturmadan gömülü kalmaya devam ettiği tespit edilmiştir. Gömülü dişler perikoronitise, enfeksiyona, temporomandibular eklem şikayetleriyle karışabilen atipik çene-yüz ağrılarına, komşu dişlerde kök rezorbsiyonlarına, kistik lezyon ve neoplazm gibi patolojilere neden olabilirler 6,7. Bu tür patolojik değişiklikler meydana geldiğinde, ortodontik tedavi için gerekliliği düşünüldüğünde veya profilaktik 563
Damlar ve ark. Cukurova Medical Journal nedenlerle gömülü dişlerin rutin tedavi seçeneği dişlerin çekilmesidir 17,18. Çalışmamızın sonuçları, değerlendirilen popülasyon içerisinde yaşamın ilerleyen evrelerinde gömülü dişlerin genellikle çeşitli komplikasyonlar nedeniyle çekildiğini ancak çok az bir kısmının herhangi bir semptoma neden olmadan gömülü kalmaya devam ettiğini ortaya koymaktadır. KAYNAKLAR 1. Ozan F, Yeler H, Yeler D. Mandibular Gömülü Daimi Kanin Dişle İlişkili Süpernümerer Diş Ve Kompaund Odontoma: Vaka Raporu. Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg. 2005;15:61-4. 2. Tuğsel Z, Kandemir S, Küçüker F. Üniversite Öğrencilerinde Üçüncü Molarların Gömüklük Durumlarının Değerlendirilmesi. Cumhuriyet Ünv. Diş Hek. Fak. Dergisi 2001;4:102-5. 3. Alling CC, Helfrick JF, Alling RD. Impacted Teeth. WB Saunders Company. Philadelphia. 1993 4. Peterson LJ, Ellis E, Hupp JR, Tucker MR, Contemporary Oral and Maxillofacial Surgery, The CV Mosby Company, ST.Louis. 1988. 5. Alling CC 3rd, Catone GA. Management of impacted teeth. J Oral Maxillofac Surg. 1993;51:3-6. 6. Dural S, Avcı N, Karabıyıkoglu T. Gömük dislerin görülme sıklıgı, çenelere göre dağılımları ve gömülü kalma nedenleri. Sağ. Bil. Arş. Derg. 1996;7:127-33. 7. Ma aita J, Alwrikat A. Is the mandibular third molar a risk factor for mandibular angle fracture? Oral Surg. Oral Med. Oral Pathol. Oral Radiol. Endod. 2000;89: 143-6. 8. Singh H, Lee K, Ayoub AF. Management of Asymptomatic Impacted Wisdom Teeth:A Multicenter Comparison. Br J Oral and Maxillofac. Surg. 1996;34:389-93 9. Lima CJ, Silva LC, Melo MR, Santos JA, Santos TS. Evaluation of the agreement by examiners according to classifications of third molars. Med Oral Patol. Oral Cir Bucal. 2012;17:281-6. 10. Yazıcı S, Kökden A, Tank A. Gömülü Dişler Üzerine Retrospektif Bir Çalısma. Cumhuriyet Üniversitesi Diş Hek. Fak Derg. 2002;5:46-51. 11. Hashemipour MA, Tahmasbi-Arashlow M, Fahimi- Hanzaei F. Incidence of impacted mandibular and maxillary third molars: a radiographic study in a Southeast Iran population. Med Oral Patol. Oral Cir Bucal. 2013;18:140-5. 12. Chu FC, Li TK, Lui VK, Newsome PR, Chow RL, Cheung LK. Prevalence of impacted teeth and associated pathologies-a radiographic study of the Hong Kong Chinese population. Hong Kong Med. J 2003;9:158-63. 13. Çelikoğlu M, Miloğlu Ö, Kamak H, Kazancı F, Öztek Ö, Ceylan İ. Erzurum ve Çevresinde Yaşayan ve Yaşları 12-55 Arasında Değişen Bireylerde Gömülü Diş Sıklığının Retrospektif Olarak İncelenmesi. Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg. 2009;19:72-5 14. Stanley HR, Alattar M, Collett WK, Stringfellow HR Jr, Spiegel EH. Pathological sequelae of "neglected" impacted third molars. J Oral Pathol.1988;17:113-7. 15. Kruger E., Thomson W.M., Konthansinghe P.Third molar outcomes from age 18 to 26 : Findings from a population - based Zealand longitudinal study, Oral Surg Oral Med. Oral Pathol. Oral Radiol. Endod. 2001;92:150-5 16. Venta I., Turtola L., Ylipaavalniemi P. Radiographic follow-up of impacted third molars from age 20 to 32 years. Int J Oral Maxillofac Surg. 2001;30:54-7 17. Özeç İ, Hergüner Siso Ş, Taşdemir U, Ezirganli Ş, Göktolga G. Prevalence and factors affecting the formation of second molar distal caries in a Turkish population. Int. J. Oral Maxillofac. Surg. 2009;38:1279 82. 18. Ozan F, Kara I, Ay S. Impacted mandibular permanent incisors associated with a supernumerary tooth: a case report. Eur J Dent. 2009;3:324-8. 564
Cilt/Volume 39 Yıl/Year 2014 Gömülü Diş Prevalansı Yazışma Adresi / Address for Correspondence: Dr. İbrahim Damlar Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfur Sökmen Kampüsü Diş Hekimliği Fakültesi Ağız-Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Antakya / HATAY Email: dridamlar@gmail.com. Geliş tarihi/received on: 06.01.2014 Kabul tarihi/accepted on:14.02.2014 565