4 Keşifler Ça n n Osmanl Denizcisi: P R RE S ve YEN DÜNYA HAR TASI dris BOSTAN Keşifler Ça n n Osmanl Denizcisi: P R RE S ve YEN DÜNYA HAR TASI dris BOSTAN Coğrafî Keşifler Çağı nın günümüze intikal eden en kapsamlı iki Yeni Dünya haritasını çizen ve Akdeniz e dair Kitâb-ı Bahriyye adlı eseriyle tanınan ünlü denizci Pîrî Reis, muhtemelen 1470 civarında Gelibolu da doğdu ve küçük yaştan itibaren amcası ünlü deniz gazisi/korsan Kemal Reis in yanında yetişti. Babası Gelibolulu el-hac Mehmed, dedesi ise Ali Reis idi 1. Bu kayıt, Pîrî Reis in ailesinin atadan denizci olduğunu göstermektedir. Pîrî Reis, 1495 yılında devlet hizmetine girene kadar, İspanya ve Venedik e ait kale ve sahiller başta olmak üzere, tüm Akdeniz de bir deniz gazisi olarak hizmet etti. Bu faaliyetleri sırasında Mayorka yakınlarında bir kaleyi fethettiği, Malta nın güneyindeki Pantelarya Adası nı kuşattığı, Korsika civarındaki Pianosa Adası nı ele geçirdiği ve halkını esir ettiği bilinmektedir. Pîrî Reis, Kitâb-ı Bahriyye de, Akdeniz deki gazalar sırasında Tulon un güneydoğusundaki Üçadalar/ İzledare/Isle d Are yakınında üç tüccar barçası, Belensiye (Endülüs Limanı) önlerinde yedi barça ele geçirdiklerini, bunları Tunus ta sattıklarını ve benzeri olayları anlatmaktadır. Kemal Reis le birlikte Tunus sahillerinde kışlayan ve Sultan Mevlây Muhammed le görüşen Pîrî Reis, aynı zamanda Cezayir in Bicâye Limanı nda da kışladıklarını ve yazın oradan denize açıldıklarını belirtmektedir ki bu, Kemal Reis ile Pîrî Reis in, Barbaros Kardeşler den önce Kuzey Afrika yı üs edindiklerini göstermektedir. II. Bayezid in çağrısına uyarak, Kemal Reis le birlikte 1 Kemal Reis in hayatı hakkında bkz. Bostan 2002, s. 226-227; Kemal Reis in babası hakkındaki kayıt için bkz. İnalcık 1996, s. 113, dipnot 2.
5 devlet hizmetine giren Pîrî Reis, Haremeyn vakıf gelirlerini İskenderiye ye götüren filoda hazır bulundu. Mısır dan dönerken Rodos şövalyeleriyle girişilen çatışmalarda etkin rol oynadı. Osmanlılar ın Mora seferlerine kadırgası ile katılarak, İnebahtı, Moton, Koron ve Anavarin gibi önemli kalelerin fethinde pekçok yararlılık gösterdi (1499-1501) 2. Pîrî Reis, Kuzey Afrika ve Endülüs deki müslümanların korunması amacıyla İspanya sahillerine düzenlenen akınlarda başarılı hizmetlerde bulundu (1506). Muhtemelen Endülüs müslümanlarının taşınmasında görevli gemilerin muhafazasına, diğer gemilerle birlikte refakat etti. Daha sonra Portekizliler e karşı Memlükler e yardım için Mısır a sevkedilen asker, mühimmat ve top yüklü filoyu götüren amcasının yanında bulundu. Mısır a yapılan yine böyle bir sevkiyat sırasında, Kemal Reis in gemisinin Ege Denizi nde fırtınaya yakalanarak batması sonucu ölümü üzerine, Pîrî Reis in hayatında yeni bir dönem başladı (1510). Yavuz Sultan Selim in Mısır seferini denizden takviye için İskenderiye ye giden filoya kadırgasıyla katıldı ve bu sırada Nil Nehri üzerinden gittiği Kahire de, 1513 tarihli Yeni Dünya haritasını padişaha takdim etti (1517). Bu seyahati esnasında, İskenderiye-Kahire arasını dikkatle incelediği, Kitâb-ı Bahriyye ye ayrıntılı bir Nil Nehri ve kolları haritası çizdiği bilinmektedir. Daha sonra Gelibolu ya çekilerek, Eşkâl-i Cezâyir ve Sevâhil-i Bahr-i Sefid adını verdiği Kitab-ı Bahriyye nin ilk telifini tamamladı (1521). Kanuni Sultan Süleyman ın Belgrad (1521) ve Rodos (1522) seferlerinde, kendi kadırgasıyla donanmada hazır bulundu. Mısır a yeni bir düzen vermek ve teşkilatlandırmak maksadıyla hareket eden veziriazam İbrahim Paşa yı, 1524 te kadırgasıyla Rodos a kadar götürdü. Bu sırada ilk Kitâb-ı Bahriyye müsveddesini veziriazama sunma fırsatı buldu. Onun teşvikiyle, 1526 da kitabının temize çekilmiş ikinci versiyonunu, 1528 de ise İkinci Yeni Dünya haritasını Kanuni ye takdim etti. Barbaros Hayreddin Paşa nın donanmasında, 1537 deki Korfu kuşatmasında hazır bulundu ve Avrupa Müttefik Donanması ile yapılan 1538 deki Preveze Deniz Savaşı na katıldı (BOA, D. BRZ. nr. 20619, s. 10). Bu zafer, Osmanlılar ın Akdeniz deki hakimiyetlerinin tartışılmaz konuma geldiğinin en önemli göstergesidir. Pîrî Reis ve Hind Kapudanlığı 16. yüzyıl ortaları, Kanuni nin sınır tanımayan emperyal gücünün, Hind Okyanusu na açılan kapılarını perçinlemek istediği yıllardı. Rakibi olan Portekiz, Osmanlılar ın Hıristiyan 2 BOA, D. Müteferrik, nr. 36806, s. 373.
6 aleminin bayraktarlığını yapanlara yönelttiği fetihlere nazire yaparcasına, Avrupa nın batı ucundan, İslam dünyasının kalbine uzanıp gelmişti. Amacı, Kızıldeniz ve Basra Körfezi nin giriş çıkışını tutarak, ticareti okyanusa yöneltme 3 ve müslümanların kıblegâhı olan Mekke ve Medine yi tahrip ederek, müslümanlara darbe indirmekti. Akdeniz de egemen güç haline gelen Osmanlılar ın, Mısır daki deniz kuvvetlerinin başına, donanmayı okyanusa açabilecek, imparatorluk merkezine çok uzaklarda çizilmeye çalışılan sınırları koruyabilecek, İslâm ın kutsal yerlerini Hıristiyan düşmanlarına karşı meydan okuyabilecek bir denizciye ihtiyaç vardı ve bu göreve 1547 de Hind Kapudanı olarak Pîrî Reis getirildi. Böylece onun denizlerdeki hayatı için yeni bir dönem başladı ve bundan sonra okyanus denizciliğini tecrübe edeceği bir sürece girmiş oldu 4. Hind Donanması Kaptanlığı, hayatının onur görevi olmakla beraber, acı akıbetini de hazırlayacaktı. Sancakbeyi rütbesindeki Pîrî Bey, ilk faaliyeti olarak, Hind Okyanusu ndaki tek Osmanlı üssü olan ve asilerin eline geçen Aden i geri almak için, emrindeki 60 gemiden oluşan donanmayla Süveyş ten hareket etti. Önce Yemen deki Moha Limanı na gitti ve orada asker takviyesi yaptıktan sonra, Kasım 1548 de Aden civarına geldiğinde, üç Portekiz gemisini ele geçirdi ve içlerindeki 120 gemiciyi esir etti. Aden, karadan ve denizden kuşatıldıktan sonra limana giren bir Portekiz donanması, Pîrî Reis in donanmasını görünce geri dönmek zorunda kaldı. Pîrî Reis, 20 Aralık ta Aden de karaya asker ve top çıkartarak yürüttüğü harekatın sonunda, 12 Şubat 1549 da Aden yeniden fethedildi. Aden in yeniden fethedildiği haberi Mısır a ulaştığında, Beylerbeyi Davud Paşa İstanbul a bu başarıyı bildirerek, Pîrî Reis e 100 bin akçe terakkî verilmesini sağladı. Pîrî Reis in Hind sularındaki ikinci seferi, Portekizliler in Basra Körfezi ndeki en önemli üssü olan Hürmüz Adası üzerine oldu. Bu sefer için, kadırga, baştarda, kalyata ve kalyondan oluşan 30 gemilik donanmayla 1552 de Süveyş den hareket eden Pîrî Reis, Bâbü l-mendeb i geçerek Hind Okyanusu na çıktı. Aden, Şihr ve Zufar limanlarını geçtikten sonra Re sü l- Hadd e ulaştı ve 10 Ekim 1552 de oğlu Mehmed Bey idaresinde bir kalyatayı Basra ya göndererek, Basra Beylerbeyi Kubad Paşa yı kendisine verilen görevden haberdar etti. Buna göre Pîrî Reis, Hürmüz ü ele geçirdikten sonra Bahreyn adalarına kadar ilerleyerek Osmanlı hâkimiyeti altına alacak, sonra emrindeki donanmayla isterse Basra da kışlayacak veya on gemiyi burada bırakarak Süveyş e dönecekti. 3 Özbaran 2011, s. 56. 4 Orhonlu 1970a, s. 235-254.
7 Pîrî Reis, Umman Denizi ne girdikten sonra kâfirin serhad kalesi olan Maskat Kalesi ni bir hafta süren kuşatmadan sonra fethetti ve kale komutanı Jean de Lisbao ile birlikte 128 Portekiz askerîni esir aldı ve esirleri donanmada küreğe koydu. Bu başarılarından dolayı Kanuni tarafından gönderilen fermanda yüzün ak olsun denilerek taltif edildi. Derya ahvâline vukuf ve şuûrun vardur, umûr-dîde kulumsun gibi ifadelerle ona olan güvenini ifade etmektedir. Şu hususta dikkati çekilmektedir: Kanuni Sultan Süleyman, askerî ve yarağı zâyi etmekten ve donanma-i hümâyûnu Mısır a eriştirmekten ihtiyat eyleyesin, Kubad Paşa ile meşveret eyleyesin diyordu. Portekizliler, Umman Denizi nin önemli stratejik kalelerinden olan Maskat Kalesi ni Osmanlı saldırılarından korumak için daha sonra yeniden tahkim ettiler ve liman girişine St. John (Celali) ve Fort Capital (Mirani) adlı iki kale inşa ettiler 5. Bundan sonra, 19 Eylül 1552 de, emrindeki 24 kadırga, 4 barçadan oluşan donanma ve 850 askerle Portekizliler in elinde bulunan Hürmüz ü kuşatan Pîrî Reis, sürdürülen bombardıman ve birbiri ardına düzenlenen taarruzlarda, adanın hemen hemen tamamını ele geçirmesine rağmen, Portekiz li kale komutanı D. Alvaro de Noronha nın savunması karşısında iç kaleyi ele geçiremedi. Kuşatma 9 Ekim e kadar, 20 gün sürdü. Pîrî Reis, Kişm (Ceziretü t-tavile), iç kalesi hariç Hürmüz Adası ve tabi küçük adaları ele geçirdi. Bu arada, çarpışmanın uzun sürmesinin Osmanlı kuvvetlerinin cesaretini kırdığı şüphesizdir. Pîrî Reis in kuşatma devam ederken duyduğu en büyük endişe ise, bu sırada kendi donanmasından üstün bir Portekiz donanması tarafından baskına uğratılmaktı 6. Bir Portekiz donanmasının yardıma gelmesi ihtimali karşısında, Osmanlılar ın Hind Donanması Kapudanı Pîrî Reis, kuşatmayı kaldırarak yakındaki Kişm Adası na geçti ve adayı yağmalayarak, yüklü bir ganimet elde etti. Onun Hürmüz kuşatmasını kaldırarak Basra ya doğru hareket etmesi üzerine, bu kararı altın ve mücevher karşılığında aldığı haberleri Basra da yayıldı. Nitekim, Basra Beylerbeyi Kubad Paşa nın da, aralarında anlaşmazlık çıktığı için, bu durumu İstanbul a şikayet olarak bildirmesi, Pîrî Reis in suçlanmasına yol açtı. Tarihçi Celalzade de bu haberi doğru kabul ederek, eserinde nakletti. Gerçekte ise, çok geçmeden bir Portekiz donanmasının Hürmüz önlerine gelmiş olması, ithamların yersiz ve haksız olduğunu göstermektedir. Hürmüz Emiri Nureddin e göre, Pîrî Reis in aldığı emir, Basra dan gerekli yardımı aldıktan sonra Hürmüz ü kuşatmasıydı, ama O, Maskat taki savunmasız durumdan cesaret almıştı. Yanında yeterli barut da yoktu, çünkü Aden önlerinde top ve mühimmat yüklü bir gemisi batmıştı. 5 İdris Bostan, Piri Reis, Diyanet İslam Ansiklopedisi, c. 34, s. 283-285. 6 Orhonlu 1970a, s. 243-244.
8 Pîrî Reis in Sonu Basra Körfezi nin Portekiz donanması tarafından kapatılma tehlikesi karşısında, asıl donanmasını Basra da bırakarak, üç kadırgayla Süveyş e hareket eden Pîrî Reis, gemilerden birinin yolda karaya oturması yüzünden, sadece iki kadırgayla Süveyş e dönebildi ve oradan karayoluyla Kahire ye gitti. Venedik in İskenderiye deki konsolosu Daniele Barbarigo nun da belirttiği gibi, donanmasını Basra da sahipsiz bırakmış olmakla suçlanan Pîrî Reis, ordusunu savaş meydanında bırakıp kaçan bir kumandan gibi algılandı. Hakkındaki şikayetlere Kubad Paşa nın aleyhte mektupları eklenince, bu sırada İran seferi için Haleb te bulunan Kanuni nin emriyle, muhtemelen Mısır Beylerbeyi Semiz Ali Paşa zamanında, Dîvân-ı Mısır da siyaseten başı kesilerek öldürüldü (Kasım-Aralık 1553) 7. Aslında Semiz Ali Paşa, bu tarihte Mısır beylerbeyliği görevinden azledilmiş ve yerine 6 Kasım 1553 te Haleb Sancakbeyi Dukaginzâde Mehmed Paşa getirilmişti, ancak onun Pîrî Reis in idam tarihi sırasında görevi başına gidip gitmediği tam olarak bilinmemektedir. İskenderiye deki Venedik Konsolosu Daniele Barbarigo nun (1550-1553) verdiği bilgiye göre, Pîrî Reis 22 kadırgadan oluşan donanmayı Basra da sahipsiz bıraktığı için idam edildi 8. Pîrî Reis e ait müsadere edilen bütün hazine ve eşyayı Haleb e götüren Mısır ın mütekaid sancakbeylerinden İbrahim Bey, 26 Mart 1554 te kendi pişkeşini sunduğu zaman, muhtemelen Pîrî Reis in hazine ve eşyasını da teslim etti. Nitekim bu hizmeti karşılığında salyanesine 30 bin akçe zam yapıldı. Pîrî Reis in bu feci akıbetinin müsebbiblerinden sayılan Kubad Paşa nın da Şubat 1554 te Basra beylerbeyliğinden azledilmiş olması, Pîrî Reis in haklılığının daha sonra anlaşılmış olabileceği ihtimalini akla getirmektedir 9. 1513 Tarihli Yeni Dünya Haritası Hakkında Bir Değerlendirme Pîrî Reis, daha çok 1513 ve 1528 de çizdiği iki Yeni Dünya 10 haritası ve bir Akdeniz rehberi olan Kitâb-ı Bahriyye 7 Seydi Ali Reis, 25 Zilhicce 960 da (2 Aralık 1553) Hind Kapudanlığı na tayin edildiğine göre, bu sırada Pîrî Reis in öldürülmüş olması muhtemeldir. Bkz. Orhonlu 1970b, s. 42. Venedik teki Papalık Sefareti nin belgelerine (Nunziature di Venezia) göre de, Venedik ten Roma ya gönderilen 16 Aralık 1553 tarihli bir mektupta Piri Reis in öldürüldüğü bildiriliyordu. M. Arıkan-P. Toledo, XIV.-XVI. Yüzyıllarda Türk-İspanyol İlişkileri ve Denizcilik Tarihimizle İlgili İspanyol Belgeleri, Ankara 1995, s. 300. 8 Pedani 2011, s. 54, 76. 9 Bostan 2007, s. 283-285. 10 Seydi Ali Reis, 1554 te yazdığı Kitâbü l-muhît adlı eserinde yeni keşifler için ilk defa terranova/yeni memleket tabirini (TSMK, Revan, 1643) kullanmış, 1560 ta Tunuslu Hacı Ahmed, Yeni Dünya (Şehsuvaroğlun 1970, s. 209, 211), 1567 de Ali Macar Reis, Vilâyet-i Yeni Dünya (TSMK, Hazine, 644), Emir Mehmed es-suûd, 1580 de kaleme aldığı Târih-i Hind-i Garbî adlı Amerika kıtasına dair eserinde (Goodrich 1990) Yeni Dünya ifadesini kullanmıştır. Kâtib Çelebi de Yeni Dünya tabirinin Amerika için kullanıldığını belirtmektedir (Tuhfetü l-kibâr fî esfâri l-bihâr 2008, s. 61, 94; Cihannümâ 1145; Cihannümâ (Tıpkıbasım) 2008, s. 104-115).
9 adlı eseriyle tanınmıştır. Yeni gerçekleşen coğrafî keşifleri yakından takip ettiği anlaşılan Pîrî Reis in bu yüzden Keşifler Çağı Haritacısı olarak tanımlanması ve haritanın da Yeni Dünya Haritası olarak adlandırılması daha doğrudur. Çünkü Pîrî Reis, ne harita üzerinde verdiği bilgilerde ve ne de Kitâb-ı Bahriyye de bu haritadan bahsederken onun dünya haritası olduğuna dair bir ifade kullanmamış, sadece hartı demiştir. 1513 tarihli birinci Yeni Dünya Haritası (TSMK, R. mük. 1633) İspanya, Portekiz ve Batı Afrika kıyıları ile Orta ve Güney Amerika kıtasının doğu kıyılarını, yani Atlas Okyanusu nun güney kesimini göstermektedir. Haritanın üzerine, keşiflerin nasıl gerçekleştiği konusunda derc ettiği uzun yazıların kitaplarda bulunacak türden ayrıntılı bilgiler vermesi de, maksadının harita çizmek kadar, aslında coğrafî keşiflerle ilgili yeni gelişmeleri duyurmak olduğunu ortaya koymaktadır. Bu sebeple, Pîrî Reis in bütün bir dünya haritası çizmiş olma ihtimali zayıftır. Nitekim hemen onun zamanında aynı bölgeye ait, benzer özelliklerde çeşitli haritaların varlığı bu görüşü teyit etmektedir. Haritanın ortadan kopmuş ve kayıp olduğu, mevcut haritanın bütün bir dünya haritasının parçası olduğu iddiası, 1528 de Kuzey Amerika bölgesini ayrı bir haritada çizmiş olması (TSMK, H. 1824) ve bazı isimlerde tashihat yapması dikkate alındığında, kuzey bölgesini daha önce çizmemiş olduğuna ve yeni verilerle bilgisini güncellediğine delalet etmektedir. Güneydoğu Amerika kıyıları hakkında haritada zikrettiği bilgilerin yerini ise, Kitâb-ı Bahriyye de Çin Denizi ndeki adalar olarak kaydetmesi 11, izaha muhtaç görünmektedir. Yine birinci haritanın sağ tarafında görülen eksikliğin, yırtılmış olma ihtimali kadar, derinin zaman içinde rütubet veya başka sebeplerle zarar görmüş olma ihtimali ile de açıklanabilir. İkinci bir parçası olduğu takdirde, haritanın ebadının ulaşacağı büyüklükte benzer herhangi bir deri haritanın varlığı da şimdilik bilinmemektedir. Ayrıca Pîrî Reis, esas itibariyle deri üzerine çok büyük bölgeler için ayrıntılı harita çiziminin mümkün olmadığını, genellikle müstakil bölgesel haritalar çizildiğini Kitâb-ı Bahriyye de açıklamaktadır. Nitekim Mürsiyeli İbrahim, el-hâc Ebu l-hasan, Atlas-ı Hümâyun, Ali Macar Reis Atlası ve Seyyid Nuh Atlası gibi, Osmanlı haritacılarının hazırladığı haritalar ile Avrupa da çizilen haritalar da, farklı deriler üzerine çizilmiş bölge haritalarından oluşmaktadır. Haritanın, benzer haritalardaki standart harita çizim formunda olmaması, ilk yapılışı sırasında emsali başka haritalarda görülen dış çerçevenin bulunmaması, bu haritanın meslekten bir haritacıdan çok, Pîrî Reis gibi meraklı bir 11 Kitâb-ı Bahriyye (Tıpkıbasım) 1988, c. I, vr. 26b-28b.
10 denizcinin müsvedde bir eseri olduğunu akla getirmektedir. Nitekim bundan on beş yıl sonra çizdiği Atlas Okyanusu nun kuzey bölümü ile Kuzey ve Orta Amerika kıyılarını gösteren 1528 tarihli ikinci haritası daha mükemmeldir ve yine çerçevesizdir. Mevcut çerçeveler, Saray Nakkaşhanesi nde sonradan ilave edilmiştir. Pîrî Reis, 1513 tarihli ilk Yeni Dünya Haritası nı yaparken hem İspanya ve Portekiz gibi Avrupalılar ın keşif haritalarını, hem de İslâm coğrafyacılarından kalma coğrafya eserlerindeki haritaları kullanmıştır. Kaynaklarını zikrettiği, gerek 1513 tarihli haritada ve gerekse Kitâb-ı Bahriyye nin mukaddimesindeki açıklamalarda, bu haritanın çizimi sırasında yirmi kadar harita ve mappamundo denilen dünya haritasından yararlandığını, bunların arasında Batlamyus un Coğrafya sı ile Ca feriyye 12 dediği sekiz İslâm coğrafyacısının eserlerindeki haritaları kullandığını, Arapça bir Hindistan haritasından, yeni yapılmış Sind, Hind ve Çin denizlerini gösteren dört Portekiz haritasından ve Kristof Kolomb un Amerika nın keşfine dair haritasından yararlandığını belirtmektedir. Kitâb-ı Bahriyye de Batlamyus un coğrafyasını tercüme ettiğinden bahsettiği Bortolemye adlı şahsın ise, Bartolomeo dalli Sonetti olması gerekir 13. Günümüzde mevcut en eski Yeni Dünya haritaları olması bakımından önemi tartışılmaz olan Pîrî Reis in bu iki haritası, İspanya ve Portekizli kâşif denizcilerin öncülük ettiği coğrafî keşiflerin Osmanlı dünyasında tanınması bakımından da ayrıca büyük önem taşımaktadır. Coğrafî keşif hareketlerinin daha sonra Hind Denizleri tarafını Seydi Ali Reis incelemiş ve Pîrî Reis in bıraktığı yerden deniz coğrafyası ve deniz bilimi konularında önemli eserler kaleme almıştır. 12 Osmanlı coğrafyacısı Âşık Mehmed in Menâzırü l-avâlim adlı eserinde Batlamyus un eserinden bahsederken Ca ferâyâ tabirini (Menâzırü l-avâlim 2007, c. II, s. 276) kullanması, Pîrî Reis in ca feriyye si ile benzerlik göstermektedir ve bu ifade sonraki yaygın adıyla coğrafya demektir. 13 McIntosh 2000, s. 73.
11