yayın no: 270 AŞK BİTER İNSAN YORULUR Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze Tashih: Emine Aydın iç düzen/kapak: Zafer Yayınları isbn: 978 975 261 179 5 Sertifika no: 14452 Mahmutbey mh. Deve Kald r mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba c lar / stanbul, Türkiye Tel: (0 212) 446 21 00 Fax: (0 212) 446 01 39 www.zaferyayinlari.com / zafer@zaferyayinlari.com Copyright 2011 1. Baskı: Şubat, 2011 Baskı-cilt: Vesta Ofset, 0 212 445 72 52
içindekiler Sunuş... 7 Aşk biter, insan yorulur...11 1500 parçalık yapboz...16 Affetmek, öfkeden vazgeçmektir...21 Ağlayabilmenin inanılmaz hafifliği...25 Bir damda iki iklim...30 Ev hanımı değil, evin hanımı olmak...36 Hayat bugün size ne öğretti?...43 Her erkek eşinin kahramanı olmak ister...47 Küçük kızı sevmek...52
Hız kesmek...56 Yaşadıkların sana bir şey söylüyor...60 sunuş Hızlı tüketilen evlilikler...63 Kadınlar neden konuşur, erkekler neden susar?...69 Modern zaman masalları...74 İnsanı tüketen nedir?...78 Şükür terapisi...82 Öğrendim ki...86 Aşk benliğe kurban edildi...90 Kabul etmek onaylamak değildir...93 Niye?...96 Her şakanın altındaki gerçek...100 Yanlış alarm: Panik atak...104 Sevgi her yaraya iyi gelir...108 İyileştiren sevgilere dair...111 Bana eskimeyen bir şey söyle...114 MODERN ZAMANLARIN insanı olan bizler ne çok şeyle mücadele etmek, ne kadar çok şeyi halletmek zorundayız. İstediklerimizi elde edebilmek için güçlü olmak, direnmek, düştüysek kalkmak, bittiyse yeniden başlamak gerektiğine inanırız. Beceremediğimiz zaman sorarız kendimize neden olmuyor diye? Ümidimizi kaybederiz bir daha yapamam diye. Hiç kanamaz dediğimiz yerler kanamaya başlayınca bir gün, deneyecek gücüm kalmadı diye salarız kendimizi ümidsizlik çukurlarına. Yorulduğumuzu ve gücümüzün tükendiğini hissederiz iliklerimize kadar. İşte o zaman bir çocuğun hemen yanı başına oturup kan ter içinde oyununu nasıl aşkla oynadığına bakmalı. Ya da yaşı geçgince bir sanatkarın atölyesine gidip aşkla dokunduğu bir ağacın nasıl bir esere dönüştüğünü seyretmeli. Ya da helaline her gün yeniden aşık olan sevenlerin tükenmeyen güçlerini hissetmeli.
Onun için önemi yoktur yolumuzun inişli mi, çıkışlı mı olduğunun. Biz hep sarılmalıyız yüreğimizdeki aşka. Çünkü o besler hayallerimizi, o iter bizi emellerimize, o koşturur sevdiğimize, o sardırır bizi dört elle işimize. Kim bilir onu yüreğimize koyanda bunu murad etmiştir belki de... Yaşadığımız zamanın yüreğimizdeki aşkı söküp atma hesaplarına inat, bu kitabın kaleme alınış sürecinin her anına şahit olan biri olarak rahatlıkla diyebilirim ki, bir türlü kapanmayan yaralara şifa olan reçeteler tecrübe laboratuvarlarında kelimelere döküldü. Her yeniden ayağa kalkışın, yola devam edişin çekirdeği oldu aşk. Yorulduğumuzda bu tatlı reçeteler yetişti imdadımıza. Sevdiklerimizle birlikte büyümenin heyecan dolu dünyasında öğrendik Ne zaman ki aşk biter, insan o zaman yorulur muş. O halde aşkla başlayın kitabı okumaya... Evet, insanın en fazla ihtiyacını tatmin eden, kalbine mukabil bir kalbin mevcut bulunmasıdır ki, her iki taraf sevgilerini, aşklarını, şevklerini mübadele etsinler ve lezaizde birbirine ortak, gam ve kederli şeylerde de yekdiğerine muavin ve yardımcı olsunlar... SAİD NURSÎ Mehmet YAŞAR İstanbul, 2011
Aşk biter, insan yorulur... NEDEN BAZI GÜNLER enerji doluyken, işe doymazken, bir türlü yorulmak bilmezken, bazı günler hiçbir şey yapmadığımız halde sanki bütün dünyanın yükü üzerimize çöker? Kolumuzu kıpırdatacak halimiz bile olmaz. Üzerimizden tır geçmiş gibi halsiz ve yorgun hissederiz. Nedir bu farkı yaşatan, bu farkı doğuran ve hissettiren? Ne olur da, dağlara tırmanacak kadar coşkulu ve güçlü hissederken, ertesi gün ya da birkaç saat sonra dibe düşmüş yorgun bir savaşçıya dönüşürüz Yaşadığımız olaylar mı, yoksa derinlerde bize ait sesin kendini duyurmaya çalışması mıdır? 11
A Ş K B İ T E R, İ N S A N Y O R U L U R A Ş K B İ T E R, İ N S A N Y O R U L U R Hayata tutunma, yeniden başlama ve mutlu olma arzumuzu bu kadar yıpratan, olumsuzlaştıran, içimizdeki devam etme ve lezzet alma duygusunu çalan nedir aslında Bu hal, bir türlü cevap bulamadığımız, yabancı bir soru olarak kalır hayatımızda Biraz çabayla değiştirebilir miyiz? Sabah aynaya baktığımızda, karşılaştığımız kendimize, Bugün güneş senin için tekrar doğdu, nefes alabilmen için hava da çok güzel, her şey yolunda ve minnettar olacağın o kadar çok şey var ki desek, iyi gelir mi acaba Şahsen ben iyi geleceğine inanıyorum. Çünkü insanın yaşama sevincini, devam etme aşkını elinden alan asıl suçlu çoğu zaman yine kendisidir. En büyük yalanı insan kendine söyler, buna en çok inanan da yine kendisidir. Öyle umutsuzlaştırır ki yüreğini, olumlu bir şey hissedemez olur. Hayatında güzel ve değerli olan ne varsa görmezden gelir. Basitleştirir, küçümser, yetersiz bulur Kendine acımayı da sever. Bu acımadan da zevk alır adeta Kendini mağdur ve haksızlığa uğramış olma durumuna sokmanın en patolojik zevklerini yaşar. Hayatın ve yaşadıklarının sorumluluğunu almamak uğruna, mağdur ve haksızlığa uğramış olmayı bir yan kazanç olarak görür. Tekrar deneme ve çabalama cesareti gösteremediğinden dolayı sorumluluktan ve kendine düşen değişme ihtiyacından da vazgeçer. Dertlenmek, şikâyet etmek daha kolay gelir. Mutlu olmak ise, kendinle tanışmayı gerektirir. Kendini olduğun gibi görebilme cesaretini gösterebilirsen mutlu olmayı da hak edersin. Tüm problemli yanlarınla ve zaaflarınla tanıştıktan sonra, kendini fırlatıp atmak yerine hâlâ elinden tutup onunla yolculuğa devam etme isteğin varsa, mutlu olmaya da başlamışsın demektir. İçindeki büyüme ve öğrenme aşkını kaybetmediğin sürece yorulmazsın bile Ya da ayaklarındaki ağrılar, gerçekten yorulduğunda nükseder. Önüne çıkan engellerde şikâyet edip, söylenmek yerine, bakalım yolculuk nereye, nereye gitmem, neyi öğrenmem gerekiyor diye bakabiliyorsan, işte o zaman yaşamak yük olmaktan çıkar. Yaratanın sana hazırladığı fırsatları ve hediyeleri bulmak için esrarengiz bir yola çıktığını fark edersin. Senin kendini bıraktığın yerlerde, O bırakmaz seni, vazgeçmez, tekrar tekrar anlaman için yeni sorular koyar önüne İçinde devam etme aşkı ne 12 13
A Ş K B İ T E R, İ N S A N Y O R U L U R zaman sönmeye yüz tutsa, sana teselli olacak olaylar ve insanlar gönderir. Kendini aradan çekebildiğinde bunları daha açık ve net bir şekilde görebileceğini bilir. Üstüne ördüğün duvarları yıkmaya niyet ettiğinde bile, tek dokunuşla devriliverir o zaman Yeter ki sen mutlu olmayı, kadere ve yaşayacaklarına dair iyi niyetli olmayı seç Seni özel kılan, sana has olanı sevmeye çalış, onu küçümseme, kendinden büyük yükler de yükleme sırtına Sana verilen her güzel duyguyu yüreğinin en ücra köşesine kadar yaşamaya çalış Onun yorulmasına, bıkmasına ve tükenmesine izin verme Ona dair aşkı, muhabbeti, iyi niyeti ve teslimiyeti kaybetmezsen eğer, Yaşadığın her olay, sana öğreteceklerini öğretip çıkıp giderler hayatından Şu anı yaşamanın inanılmaz lezzetini kaçırmamak için, içindeki olumlu düşünme, iyiliği fark etme ve onu beslemeyi de ihmal etme Yüreğindeki kıymetli duyguları kimsenin gelip tarumar etmesine de izin verme Çünkü hepsi çok kıymetli, hepsi tekrarlanamayacak kadar da özel Ve ne zaman ki, içindeki aşk biter, işte o zaman yorulursun 14 15