Buğday Yetiştiriciliği (Tarımı)



Benzer belgeler
ÖNEMİ. İyi bir ürün için iyi bir toprak hazırlığı gerekir. Tohum yatağı hazırlama kombinasyonu bunu sağlar.

Macar Fiği Neden Önemlidir? Hangi Topraklarda Yetişir?

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ

Buğday ve Arpa Gübrelemesi

BUĞDAY (Triticum spp.) Buğdayda Toprak Hazırlığı:

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

Ziraat Mühendisi Ayşegül DEMİRÖRS

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

Tohum yatağının hazırlanması:

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

AYÇİÇEĞİ TARIMI TOPRAK İSTEKLERİ Ayçiçeği yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

Korunga Tarımı. Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi.

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:1 ANKARA NIN ASPİR BİTKİSİ PROFİLİ

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

Yerfıstığında Gübreleme

MISIR TARIMI. Giriş. İklim ve Toprak İstekleri

Gemlik Zeytini. Gemlik

RULO ÇİM ÜRETİMİ DR TOHUMCULUK 2013

Yem Bitkilerinin Kraliçesi Yonca, bütün dünyada ve ülkemizde en fazla ekilen yem bitkilerinden birisidir. Farklı iklim ve toprak şartlarında

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

BAHRİ DAĞDAŞ ULUSLARARASI TARIMSAL ARAŞTIRMA ENST. ALDANE TRAKYA TARIMSAL ARAŞTIRMA ENST./EDİRNE

Ayçiçeği Tarımı İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ

TARLA BİTKİLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ TESCİL YILI:

Toprak İstekleri Ayçiçeği, yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma kapasitesi iyi topra

TANIMI VE ÖNEMİ Susam dik büyüyen tek yılık bir bitkidir. Boyu ( cm) ye kadar uzayabilir. Gövdeler uzunlamasına oluklu (karıklıdır) ve sık tüylü

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara

TARIM SİSTEMLERİ 3. Nemli Tarım

ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM HASTALIKLARLA MÜCADELE

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:2 ANKARA NIN AYÇİÇEĞİ (ÇEREZLİK-YAĞLIK) PROFİLİ

T.C. ÇORUM VALİLİĞİ İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ ÇORUM İLİ TARIMSAL VERİLERİ

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir?

Soya Fasulyesi Yetiştiriciliğinde Gübreleme

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

Ürün Kataloğu

Modern (Bodur) ve Geleneksel Meyve Yetiştiriciliği. 04 Şubat 2014 İzmir

ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM GÜBRELEME

Çevre Sorunlarının Nedenleri. Nüfus Sanayileşme Kentleşme Tarımsal faaliyet

2. Endüstri Bitkileri: 2.1. Yağ Bitkileri 2.2. Lif Bitkileri 2.3. Nişasta ve Şeker Bitkileri 2.4. Tütün, İlaç ve Baharat Bitkileri

Antepfıstığında Gübreleme

TARLA BİTKİLERİ. Prof.Dr.Hayrettin EKİZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü 2017

BUĞDAY TARIMI. Dr. Sami SÜZER Yetiştirme Tekniği Böl. Başk. Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü samisuzer@ttae.gov.tr

BÖRÜLCE YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Black Strong Ürünlerinin Börülce YetiĢtiriciliğinde Kullanımı Besin maddelerince zengin toprakları sever. Organik madde oranı

Toprağın Hazırlanması ve Ekimden Hasada Kadar Olan Dönemdeki İşlevler

MISIR TOHUMU EKİMİ 19.Eki.2016

İKLİM VE TOPRAK ÖZELLİKLERİ

BAZI TARIM ÜRÜNLERİNİN 2015 YILI MALİYETLERİ

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.)

B) Toprak İsteği Yoncanın en iyi yetiştiği topraklar; tınlı, kumlu-tınlı, kumu çok fazla

HAŞHAŞ TARIMI. 1-Haşhaşın İklim İstekleri

ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV. BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola (Berk. Et Curt) Berl et de Toni

AYLARA GÖRE BAKIM İŞLEMLERİ Ocak-Şubat Aylarında Bakım İşlemleri

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

KIRAÇ ARAZİLERE UYGUN ALTERNATİF BİR TAHIL TRİTİKALE YETİŞTİRİCİLİĞİ

AÇIK TARLADA PATLICAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

BAĞLARDA KÜLTÜREL İŞLEMLER. Doç. Dr. Murat AKKURT

Buğday da Çökerten Hastalığı ve Mücadele Yöntemleri. Ocak 2013 Trakya Sunumu

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

BAZI TARIM ÜRÜNLERİNİN 2014 YILI MALİYETLERİ

Ferragnes Badem Çeşidi ve Özellikleri. Badem Yetişriciliği İklim ve Toprak Özellikleri

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME

KAPLAN86 CEVİZİ. Kaplan 86 Cevizi

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

SÜT SIĞIRCILIĞI ve YONCA

T.C. Samsun Valiliği İl Tarım Müdürlüğü. Silajlık Mısır Tarımı ve Silaj Yapımı

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

TRAKYA TARIMSAL ARŞ.ENS./EDİRNE ANADOLU TARIMSAL ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ESKİŞEHİR 2000

ERİĞİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

zeytinist

DİĞER FAMİYLALARDAN YEM BİTKİLERİ

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

Eski Köye Yenilikçi Çiftçi

BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

BİTKİ TANIMA VE DEĞERLENDİRME IV DERSİ ÇİM ALANLARDA BAKIM İŞLEMLERİ

Sulama Ot Mücadelesi ve Çapalama Gübreleme ve Toprak Islahı Seyreltme Gölgeleme veya Siperleme Budama Yerinde Kök Kesimi

NİSAN 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

MISIR TARIMI. GAP TEYAP Kerem AKDOĞAN

SERTİFİKALI BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİNİ YAYGINLAŞTIRMA PROJESİ

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta

AYVANIN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

Orijin: Asya ve Avrupa (Mısır, Yunan ve Roma medeniyetleri döneminden beri biliniyor. Yabani form: Lactuca serriola x L.

ŞEFTALİNİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU

Tescil Edilen Çeşitlerin Uygulamaya Aktarılması Bilgi ve İletişim Formu

BEZELYE (Pisum sativum) 2n=14. Bezelye

BÖRÜLCE (Vigna sinensis) 2n=22

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir

DOĞU ANADOLU TAR.ARŞ.ENS./ERZURUM 1988

zeytinist

MISIR YETİŞTİRİCİLİĞİ

Transkript:

Buğday Yetiştiriciliği (Tarımı) 1.Buğday Tarımında toprak işleme ve tohum yatağı hazırlama Toprak işlemde asıl amaç yabancı otları kontrol altında tutup, kültür bitkisi yetiştirdiğimiz süre içerisinde kültür bitkilerine su, ışık ve besin maddesi yönünden ortak olmalarını önemli ölçüde önlemektir. Toprak işlemenin diğer önemli bir nedenleri ise tohum yatağı hazırlama ve anız artıklarının toprağa karıştırılmasını sağlamak olarak sıralayabiliriz. Ancak toprağı en uygun şartlarda bile işlesek toprak için bazı zararlar ortaya çıkmaktadır. Toprağı işlemenin, başta toprağın yapısını bozmak, toprağın granül yapıdan teksel yapıya geçmesine neden olduğu için toprağa zararlarıda vardır. Orta Anadolu şartlarında toprağı pullukla ilkbaharda Mart-Nisan aylarında toprak alatavda iken 15-20 cm. derinlikten işlenmelidir. İlk toprak işlemenin zamanı iyi ayarlanmalı ne erken nede geç kalınmalıdır. Erken yapılan toprak işleme bazı yabancı otlar için çapalama yerine geçmekte geç kalınması durumunda ise çimlenen yabancı otlar toprağın su ve besin maddesine ortak olmaktadır. Yağışın fazla olduğu yıllarda alatavın yakalanabilmesi için ilk toprak işleme biraz daha geciktirilebilir. İkileme ve üçlemede toprağı alttan işleyen uygun aletlerle (kazayağı vb.) 8-10 cm. derinlikten işlenmelidir. İkileme ve üçlemede amaç yabancı ot kontrolü ve iyi bir ekim yatağının hazırlanmasıdır. Tek yıllık yabancı otların kök tacı derinliği 10 cm. de olduğu için ikileme ve üçlemede toprağı daha derinden işlemek yabancı ot kontrolünde başarıyı azaltmakta birim yakıt tüketimini artırmaktadır. 2.Buğday Tarımında Ekim Zamanı Ekimde dikkat edilmesi gereken 5 ana unsur vardır. Bunlar sırası ile tohumluk seçimi, ekim zamanı, ekim derinliği, ekim yöntemi ve ekim sıklığıdır. Tohumluk olarak kullanılacak çeşidin seçiminde bölge için uygun olan çeşidin seçilmesine özen gösterilmelidir. Çeşit seçiminde tarla ve laboratuvar şartlarında safiyeti yüksek, hastalıklardan temiz ve canlılığı yüksek olan tohumluklar seçilmelidir. Seçilecek çeşidin bölgenin iklim ve toprak şartlarına uyum göstermesine dikkat edilmelidir. Orta Anadolu koşullarında ekim zamanı Eylül ayının son zamanları ile ekim ayıdır. Tohumun çimlenmesi için uygun şartlar oluşmasından sonra bitkinin kışa en fazla dayanıklı olduğu 3-5 yapraklı iken girmesi gerekir. Buğday kışlık olarak ekildiğinde alatava ve toprağın kaymak tabakası bağlaması olasılığına karşı dikkatli olunmalıdır. Buğday ekiminde tohumun 4-6 cm. derinliğe düşmesi ekim derinliği için yeterlidir. Tohumun daha derinlere düşmesi çıkışı zorlaştırmakta ve sarı kıvrım olarak ölen bitki sayısını artırmaktadır. Ekim işlemi sıraya ekim yapan kombine bir mibzerle yapılmalıdır. Bu mibzerlerde sıra arası mesafesi 13-14 cm. dir. Ekim ile birlikte birim alana atılması gereken tohum miktarı iyi ayarlanmalı toprak tahlili sonucuna göre verilmesi gereken gübre miktarıda ekimde tohum ile birlikte toprağa verilmelidir. Orta Anadolu şartlarında buğdayda çeşide ve çevre koşullarına göre m² de 400-500 bitkinin olması gerekmektedir. Tohumlu bitkilerde birim alana atılacak tohumluk miktarı aşağıdaki formülle hesaplanır. Kg/da=g/m²=m² de istenen bitki sayısı*1000 dane ağırlığı (g)*10 Safiyet*Biyolojik değer Öreneğin; m² de 500 bitki isteniyorsa, tohumluğun 1000 dane ağırlığı 38 gram, safiyeti % 98 ve biyolojik değeri ise % 92 ise atılacak tohumluk miktarı; 500*38*10 = 21,07 Kg/da = g/m² dir. 98*92 3.Buğday Tarımında Gübreleme Gübreleme işlemi toprak tahlili sonucuna göre uygulanmalıdır. Gübrelemede asıl amaç bitkinin ihtiyacı kadar olan bitki besin elementlerinin bitkinin ihtiyacı olduğu dönemlerde verilmesidir. Gereğinden fazla verilen gübrenin faydadan çok zararı olmaktadır. Yapılan araştırmalarda Buğdayın her 100 kg tane ürünü için yaklaşık olarak 2 kg saf P2O5 (Fosfor) ve 2 kg da saf N (Azot) tükettiği belirlenmiştir. Ekimle birlikte Fosforun tamamı ve verilmesi gereken azotun 3 de 1 i toprağa verilmelidir. Azotlu gübrenin kalan kısmı ilkbaharda toprak yüzeyine serpilerek verilmelidir. Kalan 3 de 2 lik kısım mümkünse kardeşlenme devresi ve başaklanma öncesinde iki eşit parçaya bölünerek verilmelidir. Kuru tarım alanlarında gübrelemeden sonra yağışın olması önem taşımaktadır.azotlu gübreleme yapılırken düşük sıcaklıklarda amonyum yüksek sıcaklıklarda ise nitrat şeklindeki azotun tercih edilmesi gerekmektedir. Gübrelemede toprağın ph seviyesi oldukça önemlidir. Ph ın yüksek olduğu durumlarda fosfor toprakta bağlanarak bitkilerin kullanamayacağı bir forma geçmektedir.

Sulama yapılmadan sadece yağışı az olan yörelerde ve alınacak ürün miktarına göre gübre tavsiyeleri(toprak analizine göre, tabloda verilen tavsiyeler değişebilir). Ürün Kg/Da Gübreleme Zamanı Gübre Cinsi 200-250 250-300 300-400 Taban Gübre (Ekim Öncesi) Üst Gübre (Bir defada verenler) (Kardeşlenmede) DAP veyaçinkolu 20.20.0 CAN veya ÜRE veya %33 N Amonyum Nitrat Kg Gübre /Dekar 10 Kg Gübre /Dekar 22 1226 12 7 10 14811 Kg Gübre /Dekar Yağış yeterli veya sulama yapılan yörelerde dekardan alınacak ürün miktarına göre gübre tavsiyeleri(toprak analizine göre aşağıda verilen tavsiyeler değişebilir). 14 30 16 9 12 400-500 Ürün kg/da 500-600 Ürün kg/da 600-700 Ürün kg/da 700+ Ürün kg/da Gübreleme Zamanı Gübre Cinsi Kg Gübre /Dekar Kg Gübre /Dekar Kg Gübre /Dekar Kg Gübre /Dekar Taban Gübre (Ekim Öncesi) ÇİNKOLU 20.20.0 35 40 45 50 Üst Gübre (Kardeşlenmede) CAN veya ÜRE 12 7 14 8 16 9 18 10 Üst Gübre (Sapa Kalkmada) CAN veya %33 AN 10 8 Not: Gübrelemeden en iyi sonuçları almak için mutlaka toprak tahlili yaptırılmalıdır. 4.Buğday Tarımında Bakım Buğdayda bitkinin suya ihtiyacı olduğu dönemlerde sulama yapılmalıdır. Tozlanma ve döllenme dönemlerinde sulama yapılmamalıdır. Ortamdaki nispi nemin yükselmesi döllenmeyi olumsuz etkilemektedir. Tarla yüzeyinde gereğinden fazla su birikmesi meydana gelirse fazla olan su ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Fazla olan su uzaklaştırılmaz ise bitkilerin kökleri havasız kalacağından bitkinin ölmesine neden olacaktır. Yabancı ot mücadelesi zamanında ve uygun alet ve ekipmanlar ile yapılmalıdır. Tarladaki yabancı otlarla mücadele edilmediği durumlarda bu yabancı otlar kültür bitkilerinin hem suyuna hem de besin maddelerine ortak olmaktadırlar. Bu durumda verime olumsuz olarak yansımaktadır. Buğdaya mantari hastalıklara dikkat edilmeli gerektiğinde ilaçlı mücadele yapılmalıdır. Zabrus a karşı tohum ilaçlaması ekimle birlikte yapılmalıdır. 10 8 10 8 10 8

5.Buğday Tarımında Hasat ve harman Tanedeki su oranı % 14 ve altına düştüğü durumlarda buğday için hasat zamanı gelmiş demektir. Hasadın geç yapılması hasat sırasındaki kırık dane miktarını artırmaktadır. Bu durum satış esnasında istenmeyen bir durumdur. Mahsülün içindeki kırık oranı fazla ise değeri düşmekte hatta yemlik olarak da değer bulabilmektedir. Bu durum ise istenmeyen bir durumdur. Makinalı hasatta tane kayıplarının azaltılması için biçerdöver hızı, batör devri, rüzgarlık devri ve elekler iyi ayarlanmalı biçerdöverler işinin ehli operatörler tarafından kullanılmalıdır. Anızlar neden yakılmaktadır. Çiftçilerimiz anızı ; Daha iyi bir tohum yatağı hazırlamak, yabancı ot ve haşereleri yok etmek, hasat sonrası, hemen diğer bir ürününün ekimine geçilecek ise mibzerin istenilen şekilde ekim yapmasını, anız sapları ile mibzer gözlerinin tıkanmamasını sağlamak, gerekçeleri ile yakmaktadırlar. Bunun sağlayacağı fayda vereceği zararın yanında çok küçük kalmaktadır. Anız yakma sonucu karşılaşılan zararlar nelerdir? Anızın yakılması ile topraktaki organik madde yakılarak yok edilmektedir. Organik maddenin bir ayrışma ürünü olan humus bitkilerin gelişmesi için gerekli olan besin maddelerinin bir kısmının kaynağını oluşturmaktadır. Organik madde toprakta yağış sularının emilmesini tutulmasını sağlamaktadır. Toprakta kümeleşmeyi temin ederek erezyon ile taşınmasını önlemektedir. Toprağın iyi havalanmasını sağlamaktadır. Topraklarımızda zaten %1 den daha az olduğu belirlenmiş olan organik madde, bitkisel bir artık olan anızın yakılması ile giderek yok edilmektedir.kısaca organik madde miktarının azalması ve yok edilmesi toprakları daha verimsiz ve erezyona daha hassas duruma getirmektedir. Buğday Pas Hastalıkları Buğday Kahverengi Pas Hastalığı Hastalık Belirtisi Genellikle yapraklarda görüldüğü için yaprak pası olarak da isimlendirilir. Bazen bu pas ta bir esas püstül etrafında çepeçevre bir veya iki daire halinde daha küçük püstüller oluşur. Bu belirti özellikle kahverengi pas ın tanımında önemlidir. Bu pas genellikle bitkilerde sarı pas tan sonra kara pas tan önce görülür. Buğdayda Kara Pas Hastalık Belirtisi Buğdayın yaprak, sap ve başaklarında görülen bir hastalıktır. İlk belirtiler yaprak ve saplarda oldukça büyük, oval veya uzunca koyu portakal, çoklukla kiremit kırmızısı renkte püstüllerdir. Püstüllerin çevresindeki epidermis yırtılmış beyazımsı bir yaka şeklini almıştır. Buğdayda Sarı Pas Hastalık Belirtisi En erken görülen pas türüdür. Yaprakların üst yüzeyinde makina dikişi şeklinde ve sarı renkte püstüller oluşur. Hastalığın şiddetli olduğu yıllarda sporlar başakların kavuz ve kılçıkları üzerinde de görülebilir. Mücadele Yöntemleri Kültürel Önlemler Sık ekim yapılmamalıdır. Yabancı ot mücadelesi zamanında yapılmalı, Fazla azotlu gübre verilmemeli, Pasa dayanıklı buğday çeşitleri üretilmeli, ara konukçu bitkiler imha edilmelidir. Kimyasal Mücadelede Buğday pas hastalıklarında ilk belirtiler görülmeye başlandığında ilk ilaçlama, ilk ilaçlamadan sonra tarlamız takip edilmeli eğer hastalık devam ediyorsa ikinci ilaçlama yapılmalıdır.

Arpa Yetiştiriciliği (Tarımı) Arpa yetiştiriciliği ülkemizde buğdaydan sonra en fazla ekim alanına sahiptir. Arpa fiyatları 2015 yılı ocak ayının ilk günlerinde 0,65 0,75 TL/Kg. aralığındadır. Ülkemizde ortalamaarpa verimi ise yaklaşık olarak 240 Kg/Dekar dır. Arpa tek yıllık bir bitki olup özellikle hayvan beslenmesinde kullanılmakta olup malt ve bira üretiminde de kullanılmaktadır. Bira üretimi için gerekli olan malt iki sıralı beyaz arpalardan elde edilmektir. Biralık arpalarda protein oranının düşük olması istenir (% 9-10.5). Yurdumuzda yetiştirilen arpaların çoğunu biralık arpalar oluşturmaktadır. Arpa, tahıllar içerisinde en çok kardeşlenebilme özelliği olan bir bitkidir. Başakları ortalama 8 15 cm boyunda olup 2 ve 6 sıralıdırlar. Dane yapısında % 9 13 ham protein, % 67 kadarda karbonhidrat bulunur. Yemlik arpalarda protein oranının fazla olması istenir. Aşağıdaki tabloda yıllara göre arpanın ülkemizde ekiliş alanları, üretim miktarları ve verimleri gösterilmiştir. Ekilen Alan (Dekar) Üretim(Ton) 2007 2008 2009 2010 2011 34 280 165 29 500 000 30 100 000 30 400 000 28 688 331 7 306 800 5 923 000 7 300 000 7 250 000 7 600 000 Verim (Kg/da) 213 201 243 238 265 Arpa Tarımında İklim, toprak isteği ve toprak hazırlığı: Arpa, fazla soğuk ve fazla sıcak olmayan, nispi nemi yüksek olan yerlerde iyi gelişir. Arpa için en uygun topraklar, organik maddece zengin, derin tınlı ve (PH ı 7 ile 8) topraklardır. Azot bakımından zengin topraklarda arpanın yatma olasılığı artar. Bu durumda arpada verim önemli ölçüde düşmektedir. Kuru koşullarda ilkbaharda toprak ala tavda iken pulluk ile sürüm işlemi gerçekleştirilmelidir. Tarlanın nadas yılında yağışlardan maksimum oranda faydalanabilmek için yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır. Bunun için zamanında 8-10 cm. derinlikten uygun alet ve makinalar kullanılarak (kazayağı vb.) ikileme ve üçleme yapılmalıdır. Tek yıllık yabancı otların kök tacı derinliği 10 cm. de olduğu için ikileme ve üçlemede toprağı daha derinden işlemek yabancı ot kontrolünde başarıyı azaltmakta birim yakıt tüketimini artırmaktadır. Gerekenden fazla toprak işlemden kaçınılmalı toprak işleme sonunda toprağın ufalanarak teksel yapıya geçmesi önlenmelidir. Arpa Tarımında Ekim: Arpa tohumunun 4-6 cm. derinliğe düşmesi yeterlidir. Tohumun daha derinlere düşmesi çıkışı zorlaştırmakta ve sarı kıvrım olarak ölen bitki sayısını artırmaktadır. Ekim kardeşlenmenin yüksek olduğu taban ve sulu arazilerde daha seyrek yapılabilir. Tohumluk olarak kullanılacak arpa tohumu çeşidinin seçiminde bölge için uygun olan çeşidin seçilmesine özen gösterilmelidir. Çeşit seçiminde tarla ve laboratuvar şartlarında safiyeti yüksek, hastalıklardan temiz ve canlılığı yüksek olan tohumluklar seçilmelidir. Seçilecek çeşidin bölgenin iklim ve toprak şartlarına uyum göstermesine dikkat edilmelidir. Ekim işlemi sıraya ekim yapan kombine bir mibzerle yapılmalıdır. Bu mibzerlerde sıra arası mesafesi 13-14 cm. dir. Ekim ile birlikte birim alana atılması gereken tohum miktarı iyi ayarlanmalı toprak tahlili sonucuna göre verilmesi gereken miktarda gübre ekimde tohum ile birlikte toprağa verilmelidir. Çeşide ve arazinin sulu kuru olması durumuna göre değişmekle birlikte genellikle dekara 20-22 kg. tohum yeterli olmaktadır. Arpa Tarımında Gübreleme: Gübreme de esas olan uygun olarak yapılmış toprak tahlili sonucu göre gereken miktardaki gübreyi uygun zamanda vermektir. Kuru koşullarda 5 6 kg/da N, 7 9 kg/da P2O5, sulu koşullarda ise 12 14 kg/da N, 10 12 kg/dap2o5, karşılığı azotlu ve fosforlu gübre uygulanmalıdır. Fosforlu gübrenin tamamı ekim esnasında, azotlu gübrenin yarısı ekimde, yarısı da kardeşlenme başlangıcında toprak yüzüne serpilmek suretiyle verilmelidir. Toprağa verilecek gübre miktarını belirlemek için ekimden 1,5 2 ay kadar önce toprak analizi yaptırılması önerilir. Ege Bölgesi için tavsiye edilen gübre dozları; taban gübre olarak 15 kg/da 20:20:0, üst gübre olarak 15 kg/da amonyum nitrat dır. Hava şartlarına göre üst gübre ikiye bölünerek de verilebilir. Gübreleme zamanı; taban gübre ekim mibzerle yapılıyorsa ekimle birlikte, serpme olarak yapılıyorsa ekimden en fazla bir hafta önce toprağa verilmelidir. Üst gübre ise kardeşlenme döneminde mümkün olan en erken zamanda uygulanmalıdır. Maltlık olarak üretilen arpalarda yüksek protein oranı istenmediğinden proteinin oluşmasında etkili olan azotlu gübrelerin fazla ve geç zamanda kullanılmamasına özen gösterilmelidir.

Arpa Tarımında Sulama: Arpanın su ihtiyacı buğday kadar olmamakla beraber, bol verim ve kaliteli ürün için yeterli miktarda da toprak emine ihtiyaç vardır. Arpada sulama yapılacaksa birinci su sapa kalkma ikinci su süt olumu devresinde olmak üzere iki su verilir. Tek su verilecek ise süt olum devresinde tatbik edilmelidir. Sulamada tatbik edilecek husus bitkinin gelişme devresinde, yağışların yeterli olmadığı dönemlerde arpanın toprakta ihtiyacı olan suyun, sulama suyu ile karşılanmasıdır. Aşağıdaki tabloda yaklaşık olarak hububatta sulama suyu ihtiyacı görülebilir. BİTKİ ADI AYLIK BİTKİ SU TÜKETİMİ (U) VE SULAMA SUYU İHTİYAÇLARI (U-r) (mm) OCAK ŞUBAT MART NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ EKİM KASIM ARALIK HUBUBAT U 37,65 22,42 12,78 U- r 13,75 2,32 HUBUBAT U 9,98 13,71 29,06 73,07 144,23 120,91 15,92 U- r 101,46 102,01 14,76 Kaynak: DSİ Bitki Su Tüketim Cetvelleri Burada U bitkinin ihtiyacı olan su miktarını, U-r ise yağışlardan sonra eksik kalan yani sulama ile tamamlanması gereken su miktarını göstermektedir. Arpa Tarımında Hastalık ve Zararlılar: Yaprak çizgi hastalığı: Fungal bir hastalıktır. Arpanın en önemli hastalıklarından birisidir. Genç yaprağın damarları arasında soluk renkli şeritler belirir. Bu şeritler süratle kahverengiye döner ve boyuna yırtıklar oluşturur. Hastalıklı bitkiler bodurlaşır ve olumdan önce ölebilirler. Tohum ilaçlamasında ihmal çok yüksek verim kayıplarına sebep olur. Arpa yaprak lekesi: İlkbaharda genç yapraklar sulanmış lekeler göstermeye başlar. Yavaş yavaş bu lekeler kuruyarak kenarları dişli koyu griden kahverengiye veya sarımsı halkayla çevrili beyazımsı gri lekelere dönüşür. Erken ekimi takip eden ılık ve yağışlı hava enfeksiyonu artırır. Ekimden önce tohumlar ilaçlanmalıdır. Arpa kapalı rastığı: Fungal bir hastalıktır. Buğday sürmesine benzer. Hasta bitkinin taneleri katı ve siyah rastık parçaları ile bulaşır. Ekimden önce tohumlar civalı ilaçlarla ilaçlanmalıdır. Arpa açık rastığı: Fungal bir hastalıktır. Hasta bitkinin başakları siyah bir toz kitlesi durumundadır. İlaçlı mücadelesi yoktur. Dayanıklı çeşitler ekilmeli ve ekim nöbeti uygulanmalıdır. Arpa Tarımında Hasat, Harman ve Depolanması: Tanedeki su oranı % 14 ve altına düştüğü durumlarda arpa için hasat zamanı gelmiş demektir. Makinalı hasatta tane kayıplarının azaltılması için biçerdöver hızı, batör devri, rüzgarlık devri ve elekler iyi ayarlanmalı biçerdöverler işinin ehli operatörler tarafından kullanılmalıdır. Depolama için danedeki nem oranının düşük olmasına dikkat edilmelidir.

BUĞDAY VE ARPADA KÖK VE KÖK BOĞAZI ÇÜRÜKLÜĞÜ Hastalık Belirtisi Buğday ve arpada kök ve kök boğazı yanıklığına neden olmaktadır. Kurak geçen uzun ilkbahar periyodundan sonraki yağışlarda şiddetli hastalık oluşturur. Oksijenin yetersiz olduğu ağır topraklarda ve zayıf topraklarda hastalık daha fazla ortaya çıkar. Bitkilerin alt yaprak kınlarında sap ve boğumda bal rengi bir görünüm olur. Bazı dönemlerde bitki gelişme döneminin ortasında bitkiler ve kardeşlerinde veya fide döneminde sararma ve ölüm meydana gelir. Hastalıklı bitkilerin başakları bükülür bazı başaklarda tane oluşmaz. Bitkilerde tüm gelişme dönemlerinde ve tüm organlarda hastalık meydana getirmektedir. Bu nedenlerle tane ölümleri, fide yanıklığı, kök ve kök boğazı çürüklüğü; yapraklarda noktalar halinde nekrotik lekeler; başakta kavuz ve tane yanıklığı, embriyo kararmasına ait belirtiler meydana getirmektedir. Hastalık kök ve kök boğazında meydana getirdiği lekeler koyu veya soluk kahverengi görünümdedir. Bitkilerde gelişme geri kalır. Hastalıklı bitkiler donuk, mor veya koyu yeşil bir renk alır. Bitkilerin kök sistemleri daha kısa olur ve kökleri kahverengi bir görünüm alır. Bitkilerin saplarında kenarları belirgin oval lekeler oluşur. Hastalık buğdayın çeşitli gelişme dönemlerinde etkili olur. Bu nedenle bitkilerde fide yanıklığı, kök ve kök boğazı yanıklığı ile sap çürüklüğü de meydana getirir. Genç yaprak kınlarında, daha sonra da bitki sapında hastalığın tipik belirtisi olan donuk oval lekeler meydana getirir. Bitkiler bu çürük kısımlardan kıvrılmakta ve çeşitli yönlere doğru gelişi güzel yatmaktadır. Ayrıca hasat döneminde boş başaklar ve cılız, buruşuk tanelerin oluştuğu başaklar göze çarpmaktadır. Hastalığın Görüldüğü Bitkiler Hastalık etmenleri buğdaygil bitkilerinin çoğunda hastalık oluşturabilir. Bunların başında buğday, arpa ve diğer Hordeum türleri ile Triticale, yulaf ve çavdar gelmektedir. Mücadele Yöntemleri Kültürel Önlemler Dayanıklı çeşitlerin ekimi tercih edilmelidir. Erkenci çeşitler hastalıklara geççi çeşitlerden daha fazla duyarlıdır. İyi bir toprak işlemesi uygulanmalı, ekim derinliği ve toprak tavı uygun olmalıdır. Ekimden önce topraktaki yeşil bitki ve bitki artıklarını yok etmek amacı ile toprak işlemesi yapılmalı ya da herbisit uygulaması ile ortadan kaldırılmalıdır. İyi bir gübreleme ile bitkide dayanıklılık oluşması sağlanmalıdır. İz elementlerin eksikliği giderilmelidir. Hastalığın yoğun olduğu tarlalarda bu etmenlerin konukçusu olmayan bitkilerin yanında yulafta ekilebilir. Yulaf bu etmenlerin saldırısına hassastır ancak bu funguslar (mantarlar) yulaf içinde çok yavaş geliştiği için kısa sürede yok olmaktadır. Hastalık için 2-3 yıllık rotasyon uygun olur. Dayanıklı çeşitlerin yetiştirilmesi önemlidir. Anızların gömülmesi hastalığın seviyesini düşürür. Kimyasal Mücadele Tohumluk ekiminden önce tohum ilaçlarından biriyle ilaçlanmalıdır. Buğday ve Arpada Yabancı Ot Mücadelesi Ülkemizin en önemli tarımsal faaliyetlerinden biriside hububat üretimidir. Nüfusumuzun hızla arttığı, dolayısıyla gıda açığının hızla büyüdüğü günümüzde, temel gıda maddesi olan hububatın önemi daha da artmaktadır. Tarımsal ürünlerimizin pazarda hak ettiği değeri kazanabilmesi için hastalıksız, haşeresiz ve yabancı ot tohumundan arınmış ürünler elde etmemizin önemi giderek artmaktadır. Bu da zamanında ve tekniğine uygun yapılan zirai mücadele ile mümkün olacaktır. Mücadelede üreticilerimizin dikkat edeceği iki önemli husus vardır. Birincisi kültürel mücadele yöntemidir. Zamanında uygun alet ve makinelerle toprağı işlemek, temiz ve sertifikalı tohum

kullanmak, ekim nöbeti uygulamak ve ekilişini yaptığımız tarlanın etrafında olan yabancı ot kaynaklarını kontrol altında tutmak bu noktada bizlere oldukça fayda sağlayacaktır. Özelikle ikileme ve üçleme faaliyetlerini zamanında yapmamız yabancı ot kontrolünde bizlere oldukça fayda sağlayacaktır. İkinci önemli mücadele metodu ise ilaçla yapılan mücadeledir. İlaçlı mücadelenin zamanı, şekli, kullanılacak ilacın etken maddesi ile uygulama dozu oldukça önemlidir.yabancı otlar tohumları ile çok çabuk dağılarak artmaktadırlar. Geçmiş yıllarda miktar olarak az olan yabancı otlar uygun ortam ve gelişme şartlarını bulduklarında ilerleyen yıllarda hızlı bir şekilde çoğalabilmekte ve kültür bitkileri için oldukça önemli sorunlar meydana getirmektedirler. Şunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Kültür bitkilerini yetiştirmeye çalıştığımız tarlalarımız yabancı otların çok uzun yıllardan beri anavatanları konumundadır. Dolayısıyla biz bu şartlarda yabancı otlar ile mücadele etmek durumundayız. Aynı zamanda yabancı otlar hastalık kaynaklarının taşınmasında ve bizim kültür altındaki bitkimize bu hastalık kaynaklarının ulaşmasında oldukça etkili olmaktadırlar. Yabancı ot kontrolü üzerinde aynı etki mekanizmasına sahip herbisitleri (yabancı ot ilaçları) aynı yılda veya birbirini takip eden yıllarda sürekli kullanmak yerine farklı etki mekanizmasına sahip herbisitlerin (yabancı ot ilaçları) kullanılması daha uygun olacaktır. İlaçlamada uygulanması gereken dozun üzerinde tarımsal ilaç kullanmak bizlere faydadan çok zarar getirecektir. Kullanacağımız ilaç ile suyun homojen bir şekilde karışmasına dikkat etmeliyiz. Yabancı otlar kültür bitkimizin su, gıda ve ışığına ortak olurlar. Gayet kolay ve her türlü şartlarda geliştiklerinden kültür bitkimizin zayıf ve seyrek gelişmesine ve sonuçta verim düşüklüğüne neden olmaktadırlar. Orta Anadolu koşullarında zirai mücadele hububat tarlalarında, hububatın kardeşlenme ile sapa kalkma arasındaki dönemde ve yabancı otların 3-4 yapraklı olduğu zamana kadarki devrede (15 Mart 15 Nisan arası)ilaçlama yapmak en uygunudur. İlaçlama esnasında hava sıcaklığının 10 12 dereceden az, 22 dereceden fazla olmamasına dikkat edilmelidir. Yağışlı, kapalı ve fazla rüzgârlı havalar ilaçlama için uygun değildir. İlaçlama esnasında mutlaka maske, koruyucu gözlük ve eldiven kullanmaya özen göstermeli, boşalan ilaç kaplarını araziye atmamalıyız.

Şeker Pancarı Tarımı (Yetiştiriciliği) İnsan yaşamının her döneminde çok önemli bir temel besin maddesi olan şeker ülkemizde şeker pancarından üretilmektedir. Şeker pancarı dekar başına yüksek verim ve gelir getirmektedir. Şeker pancarının bir başka yönü de çok yüksek, önemli bir ön bitki etkisine sahip olmasıdır. Bu yönüyle de toprak verimliliğinin yükselmesini dolayısıyla diğer kültür bitkilerinin veriminin artmasını sağlar. Bu kadar önemli olan şeker pancarının bol ve kaliteli olması için, yetiştirme tekniğinin iyi bilinmesi gerekir. ŞEKER PANCARI TARIMI, ÖNEMİ: - Şeker pancarı tarımı şeker sanayi ile birlikte iki milyon dolayında insanımıza iş imkânı sağlamaktadır. - Pancar posası, melas gibi yan ürünleriyle de hayvancılık ve diğer sanayi kurumlarına hammadde sağlanmaktadır. - Havadaki karbondioksiti oksijene çevirdiği için büyük bir çevre dostudur. Bir dekar şeker pancar tarlasının ürettiği oksijen altı insanın bir yıl boyunca solunum için kullandığı oksijen miktarına eşittir. Şeker pancarı üretiminde başarılı olabilmek için toprak hazırlığı, ekimi, gübrelenmesi bakım ve hasadında çok büyük özen ve çaba gösterilmelidir. Şeker pancarı tarımında, üretim ve kalitenin artırılması için tarla hazırlığından pancar hasadına kadar yapılması gereken işleri görelim. TARLA HAZIRLIĞINI NASIL YAPALIM? Tarla hazırlığında ilk işlem, ön bitki hasadı sonrası bitki artıklarının toprağa gömülmesini sağlayan anız bozma sürümüdür. Bu sürümden sağlıklı bir sonuç alınabilmesi, tav dediğimiz toprak rutubetinin sürüme olanak sağlayacak seviyede olmasına bağlıdır. Bu konuda en pratik ölçü, pulluğun devirdiği toprağın kalıp şeklinde değil, devrildiği anda dağılabilen yapıda olmasıdır. Anız bozma sürümü, toprağın derinliklerine su ve havanın ulaşımını sağlamaktadır. Daha sonra yapılacak güz sürümüne geçmeden önce gübreleme ile ilgili önemli ayrıntıları inceleyelim. GÜBRELEMEYİ NASIL YAPALIM? - Gübreleme yapmadan önce toprakta mevcut olup bitki tarafından alınabilir bitki besin maddelerinin hangi düzeyde olduğunun bilinmesi gerekir. Bunun içinde usulüne uygun alınan toprak numunelerinin analiz sonuçları, çiftçiye dekar başına tavsiye edilebilecek gübre miktarlarını belirler. Şeker pancarının yetişmesinde önemli olan üç ana besin maddesi azot, fosfor ve potastır. Pancar ekilen tarlalarda zamanla potas eksilmesi görüldüğünden; şeker oranını ve mahsulün kalitesini yükseltici etkisi nedeniyle potaslı gübreler mutlaka kullanılmalıdır. Azotlu gübrenin üçte ikisi ilkbahar toprak hazırlığından önce, kalan üçte biride son ot çabasından önce verilmelidir. Azotlu gübre uygulamasına hasattan 2,5 ay önce son verilmelidir. Çünkü zamansız ve fazla azotlu gübre, aşırı yaprak gelişmesini teşvik ettiği gibi şeker oranını da düşürür. Toprak yapısını iyileştirici etkisi yanında organik maddelerde içermesi nedeniyle pancar tarımında ahır gübrelerinin kullanılması tavsiye edilmektedir. Aşırı gübre kullanımından kaçınılmalıdır. Hem israftır hem de toprakta çoraklaşmaya neden olur. ŞEKER PANCARININ EKİMİNİ NASIL YAPALIM? - İlkbaharda, tarlada çıkması muhtemel otlar için seçilen yabancı ot ilacı atılır. - Bundan sonra tırmık çekilir. - Ertesi günde merdane çekilir. Böylece toprak ekime hazırlanmış olur. - Ekimden önce mibzerin gerekli ayar ve bakımları yapılır. - Mibzerin sandıkları doldurulur yol halinden ekim haline geçilerek ekime başlanır. - Ekimde şu iki hususa mutlaka çok dikkat etmek gerekir. 1- Ekim düz bir çizgi halinde yapılmalıdır. 2- Mibzeri çeken traktörün hızı saatte 4 km/saati geçmemelidir. - Ekim sıralarının düzgün olması çapa ve hasat dönemlerinde makina kullanımını mümkün kılar. - Yeterli süratle yapılan ekimde ise sıra üzerinde istenilen aralıklarda bitki çıkışı garanti edilmiş olur. ÇAPA VE TEKLEME NASIL YAPILMALI? Şeker pancarı başlangıç gelişmesi çok yavaş seyreden bir bitkidir. Toprakta kabuk bağlama, yabancı ot gibi olumsuzluklardan çok etkilenir. Bu nedenlerle bu dönemde pancarın en az iki kere çapalanması gerekmektedir. Çapaya kadar ağır seyreden pancarın gelişmesi çapadan sonra 15-20 gün de tarlayı kapatacak hale gelir. Şeker pancarında sıra üzeri seyreltmede verime etki eden işlemlerden birisidir. Seyreltmenin yapılması esnasında sıra üzeri mesafesi 20-25 cm. den az olmamalıdır. Seyreltme işlemi, şeker pancarının 4-6 yapraklı olduğu dönemde geciktirilmeden yapılmalıdır. Seyreltme sonucu bir dekar pancar tarlasında 7-9 bin adet bitki kalmalıdır. HASTALIK VE ZARARLILARLA NASIL MÜCADELE EDİLMELİDİR? Şeker pancarı hastalık ve zararlılarıyla yapılan mücadele, ekim öncesi ve ekim sonrası olmak üzere iki dönemi kapsar. Pancarın çıkışından 2-4 yaprak olduğu dönemlere kadar bazı toprak altı kurtları büyük zararlara neden olurlar. Bunun için toprak altı ilaçlama yapmak gerekir. Bu mücadelede en etkili

yöntem, tarlaların sonbaharda sürüm öncesi ilaçlanmasıdır. Ayrıca pancar tohumlarının da etkili tohum ilaçlarıyla ilaçlanması gerekir. Şeker pancarının topraktan kullandığı besin maddelerinin en büyük rakibi yabancı otlardır. Çiftçimizin ağır maliyetlerden korunması için ekim sonrasından daha etkili olan, ekim öncesi ot mücadelesi tercih edilmeli ve yapılmalıdır. Ekim sonrası görülen yaprak pireleri, kalkan böcekleri, hortumlu böcekler, yaprak bitleri ve yaprak kurtlarına karşı, ilgili kuruluş ve kişilerin tavsiyesine göre mutlaka mücadele yapılmalıdır. Toplu mücadeleyi gerektiren yaprak leke hastalığına karşı hastalık belirtileri görüldüğünde, 3-4 defa ilaçlı mücadele yapılarak hastalık önlenmelidir. SULAMA NASIL YAPILMALIDIR? Şeker pancarı, ekiminden hasat dönemine kadar belirli aralık ve miktarda suya ihtiyaç duymaktadır. Pancarın sulama dönemleri çıkış, gelişme ve mevsim sonu sulaması olmak üzere üç dönemdir. Gelişme sulaması genellikle haziran sonu ile eylül ortalarına kadar yapılmaktadır. Öğle sıcağından solan yapraklarda akşamüstü solgunluk devam ediyorsa hemen sulamaya başlanması gerekir. Sulama sayısı bitkileri gelişmeye bağlı olarak 4-6 civarında olmalıdır. Salma, yağmurlama ve damla sulama metotlarıyla sulama yapılmaktadır. Damla sulama en gelişmiş ve tercih edilenidir. Şeker pancarında aşırı ve yetersiz sulamadan kaçınmalıdır. Aşırı sulama kaynak israfı yanında kök çürüklüğü ve bazı hastalıklara neden olmaktadır. Yetersiz sulamada, bitki, gelişimini yeterince tamamlayamadığından önemli verim kayıplarına neden olmaktadır. Yeraltı suları, tahlil ettirilip sulamaya uygun olduğu öğrenilmeden pancar sulamasında kullanılmamalıdır. ŞEKER PANCARI HASADI NASIL YAPILMALIDIR? Ülkemizde pancar ekiminin başlamasından günümüze gelinceye kadar aşamalar kaydeden pancar hasat işlemleri, günümüzde modem makinelerle yapılmaktadır. Pancar hasadı, sökme beli, bir iki veya üç sırayı yalnızca söken sökme düzenleri, pancarın baş kesimin yapıp yalnızca söken makinalar ve baş kesimi yapıp söken, depolayıp yükleme yapan makinalarla yapılmaktadır. Tüm hasat işlemlerini bir arada yapan hasat makinaları orta ve küçük aile işletmelerinde işçilik maliyetlerini en aza indirmekte ve hasat işlemlerini kısa sürede en az bir masrafla tamamlatmaktadırlar.

Ayçiçeği Yetiştiriciliği (Tarımı) Ayçiçeği tarımı ülkemiz için oldukça önemlidir. Ayçiçeği önemli yağ bitkilerindendir. Ülkemizde 2011 yılı verilerine göre 6.557.000 da alanda ayçiçeği ekilmiş ve 1.335.000 ton üretim gerçekleşmiştir. Ekilen alanın 5.560.000 dekarı yağlık, 997.000 dekarı ise çerezlik olarak değerlendirilmiştir. Yemeklik yağ kalitesi oldukça yüksektir. % 25 50 oranlarında yağ ihtiva etmektedir. Kazık kök yapısına sahip olan Ayçiçeği yıllık ortalama 500-550 mm. yağışın düştüğü yerlerde sulama yapılmadan yetiştirilebilir. Yağışla düşen su yeterli olmaz ise verim kayıpları artar ve verim oldukça düşer. Bunun için yetişme döneminde yeteri kadar yağışın düşmediği bölgelerde sulanarak verim alınabilir. Ekim nöbetinde rahatlıkla kullanılabilecek bir bitkidir(örnek münavebe: Buğday + Ayçiçeği + Macar Fiği + Mısır ). Aşağıdaki tabloda ülkemizde yıllara göre ekim alanları, üretim miktarı ve birim alan verimi verilmiştir. 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Ekilen Alan (Dekar) 4.800.000 4.900.000 5.100.000 4.857.000 5.100.000 5.150.000 5.514.000 5.560.000 Üretim (Ton) 800.000 865.000 1.010.000 770.000 900.387 960.300 1.170.000 1.170.000 Verim (Kg/Da) 167 177 198 159 177 186 212 210 Ayçiçeği Tarımında Toprak Hazırlığı,Ekim ve Gübreleme: Hububattan sonra ayçiçeği ekilecek ise hasattan sonra gölge tavında veya sonbahar yağışlarından sonra 15-20 cm. derinlikten sürüm işlemi gerçekleştirilir. İlkbaharda iyi bir ekim yatağı hazırlamak için kazayağı tırmık kombinasyonu ile toprak işlenmeli ve düzlenmelidir. Ekimden önce yabancı ot ilacı uygulanacak ise dekara 20-40 lt. ilaçlı su karışımı ile tarlamız ilaçlanmalı ve ot ilacının toprağa karışması için toprak 6-8 cm. derinlikten işlenmelidir. Tohumluk olarak kullanılacak çeşidin mutlaka sertifikalı olmasına dikkat edilmeli, çimlenme gücü yüksek tohumlar tohumluk olarak kullanılmalıdır. Ayçiçeği hassas ekim yapan pnomatik ekim makineleri ile ekilmelidir. Ekim bu makinalar ile yapıldığında sıra arası ve sıra üzeri rahat bir şekilde ayarlanabilmekte ve birim alana atılacak tohum miktarında önemli tasarruflar sağlanmaktadır. Tohumun 5-7 cm. derinliğe düşmesi yeterlidir. Tohumun iriliğine göre dekara 350 450 gr. tohum kullanılması yeterlidir. Sıra arası 70 cm. ve sıra üzeri 25 35 cm. olarak ayarlanan mibzerle ekim yapılmalıdır. Kısa boylu çeşitlerde sıra üzeri 25 cm. uzun boylu çeşitlerde sıra üzeri 35 cm. ye kadar ekim yapılabilir. Bir dekar alanda 4000 ile 5500 bitki olması iyi bir ekim için yeterlidir. Orta Anadolu koşullarında Nisan ayında ekim yapılabilir. Ayçiçeğinde ilk tabla oluşumunda, çiçeklenme başlangıcında ve danelerde süt olumu başladığında su ihtiyacı artmaktadır. Bu dönemlerde yeteri kadar verilecek su ile verim önemli ölçüde artırılabilir. Bu

dönemlerde oluşacak su isteğinin karşılanamaması durumunda verim önemli ölçüde düşecektir. Aşağıdaki tablodan faydalanarak Konya için Ayçiçeğinin sulama suyu ihtiyacı yaklaşık olarak hesaplanabilir. AYLIK BİTKİ SU TÜKETİMİ (U) VE SULAMA SUYU İHTİYAÇLARI (U-r) (mm) BİTKİ ADI NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL TOPLAM U 31,32 50,89 90,98 145,96 133,13 44,99 497,27 AYÇİÇEĞİ U-r 48,73 142,36 131,73 41,29 364,11 Kaynak: DSİ Bitki Su Tüketim Cetvelleri Burada U ile gösterilen değerler ayçiçeğinin aylara göre tükettiği su miktarıdır. U-r ile gösterilen kısım ise yağışlardan sonra bitkinin ihtiyacı olan su miktarını göstermektedir. Gübreleme için zamanında yaptırılacak toprak tahlili sonucuna uyulmalıdır. Azotlu gübrenin yarısı ekim ile birlikte kalan yarısı ise ara çapası yapılırken verilebilir. Fosforlu gübrelerin tamamı ekim ile birlikte ve ya ekimden önce verilmelidir. Potasyumlu gübreler ekimden önce veya ekim ile birlikte verilmelidir. Potasyum besin maddesi, bitkilerin kurağa ve hastalıklara karşı direncini artırmakta ve yağ oranını yükseltmektedir. Ayçiçeği birim alandan fazla miktarda bitki besin maddesi kaldırdığı için ve hastalıkzararlı oluşumunu artıracağı için artarda ekilmekten kaçınılmalıdır. Münavebe mutlaka uygulanmalıdır. Ayçiçeğinde çiçeklenme döneminde tozlanma (döllenme) için bal arasına ihtiyaç duyar. Bu nedenle çiçeklenme döneminde tarla yakınlarında arı kovanı olmasına dikkat edilmelidir. Bu sayede boş dane oranı azalacak ve döllenme % 90 ve üzerinde olacaktır. Ayçiçeği Tarımında Hasat ve Verim: Ayçiçeği hasat olumuna geldiğinde sap, yaprak ve tablaları tamamen kurur ve kahverengine dönüşür. Çeşit özelliği etkili olmakla beraber ekimden yaklaşık 120 gün sonra hasat olgunluğuna ulaşır. Hasat zamanında yapılmalıdır aksi takdirde kuş zararı ve tanede dökülme artmaktadır. Hasat sonrası depolama için danedeki nemin % 9 10 olmasına dikkat edilmelidir. Nemin yüksek olduğu durumlarda küflenerek bozulmada artacaktır.

Yonca Yetiştiriciliği (Tarımı) Yonca çok yıllık bir yem bitkisi olup yem bitkilerinin kraliçesi olarak isimlendirilir. Hayvan beslenmesinde önemli bir yere sahip olup diğer yem bitkilerine nazaran daha besleyicidir. Erozyon kontrolünde etkili olup kökleri toprağın derinliklerine ulaştığı için derindeki sudan ve besin maddelerinden yararlanabilmektedir. Kendisinden sonra ekilecek bitkiler için Azot ve Organik maddece zengin bir ortam bırakmaktadır. Ülkemizde genellikle sulanan alanlarda yetiştirilmektedir. Tarım Bakanlığı tarafından ekili alan üzerinden desteklenmekte olup 2012 yılı için dekara 130 TL. olarak desteklenmiştir. TÜİK verilerine göre 2011 yılında 5,5 milyon dekar üretim alanı olup 12 milyon ton yeşil ot üretimi gerçekleşmiştir. Aşağıdaki tabloda yoncanın yıllara göre ekiliş alanları ve üretilen yeşil ot miktarları gösterilmiştir. 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Ekilen Alan (Dekar) 3.200.000 3.750.000 4.440.296 5.348.965 5.557.215 5.692.958 5.688.107 5.585.525 Yeşil Ot 11.676.115 12.076.159 (Ton) - - - - - - Yonca Tarımında Toprak Hazırlığı: Tohumları çok küçük olduğu için ekim yatağı çok iyi hazırlanmalıdır. Taban suyu yüksek olan yerler ekim için tercih edilmemelidir. Yabancı ot sorunu olan tarlara ekim yapmak yapılmaması gerekir. Yonca özellikle ilk gelişim devresinde oldukça zayıf olduğu için yabancı otlarla rekabet gücü oldukça azdır. Özellikle küsküt sorunu olan arazilerde ekilmesi tavsiye edilmez. Yoncanın kökleri toprağın alt katmanlarına ulaştığı için öncelikle ekim yapılacak tarlamıza dip kazan çekilerek pulluk tarafından oluşturulmuş taban taşı kırılmalıdır. Eğer imkânımız varsa dekara 1 2 ton olacak şekilde ekim yapılacak alan yanmış hayvan gübresi ile gübrelenmelidir. Pulluk ile sürüm yapıldıktan sonra kazayağı tırmık kombinasyonu, diskaro ve merdane ile arazimiz iyice düzlenmeli kesekler kırılmalıdır. Yonca Tarımında Ekim Zamanı ve Şekli: Ekim işlemimizi ilkbahar veya sonbaharda yapabiliriz. Sonbahar ekimi için eğer geç kalınmamış ise ilkbaharda ekilmesi tavsiye edilebilir. Genel olarak kışları sert geçen yerlerde ilkbahar aylarında ılıman bölgelerde ise sonbahar aylarında ekim yapılabilir. Tarlamıza ilk kez ekim yapacaksak tohumumuzu bakteri kültürü ile aşılamamız gerekmektedir. Sıra arası 15-20 cm. olarak ekim yapılabilir. Ekim derinliğimiz ise 1 2 cm. olması yeterlidir. Tohumun derine düşmesi durumunda çimlenme problemleri karşılaşacağımızı unutmamalıyız. İyi hazırlanmış bir tarlaya hububat ekim mibzeri ile ekim yapabiliriz.

Dekara 2 2,5 kg. tohum kullanmamız yeterli gelmektedir. Ekim esnasında veya sonradan merdane veya silindir çekmek tohumların toprak ile teması için gerekmektedir. Ekimden sonra tarlamızın kaymak tabakası bağlayıp bağlamadığı kontrol edilmeli böyle bir durum var ise oluşan kaymak tabakası uygun aletlerle kırılmalıdır. Yonca Tarımında Gübreleme: Ekimden önce uygun şartlarda alınmış toprak mutlaka tahlil ettirilerek çıkan değerlere göre gübreleme yapılması tavsiye edilir. Tarım Bakanlığı tarafından destekleme kapsamına alındığında beş yıl süre ile sökümü gerçekleştirilemeyeceği için, gübrelemede meydana gelecek hatalar verimi olumsuz etkileyeceğinden dolayı toprak tahlili önem arz emektedir. Genel olarak bir fikir vermesi açısından ekimle birlikte 3-5 kg. saf azot ve 7 10 kg. saf fosfor verilebilir. Fosfor noksanlığında bitkinin kök sistemi yeteri kadar gelişemeyeceği için gübrelemeye özen gösterilmelidir. Yonca Tarımında Sulama: Genel olarak biçimden 7 10 gün önce ve biçimden 7 10 gün sonra olmak üzere iki kez sulanması tavsiye edilebilir. Bu şekilde sulama geneli temsil edemeyeceğinden bitkinin suya ihtiyacı olduğu zamanda ihtiyacı olduğu kadar suyun verilmesi ekonomik ve başarılı bir sulama şekli olacaktır. Konya için yoncada yaklaşık sulama suyu ihtiyacını aşağıdaki tabloda görebiliriz. BİTKİ ADI AYLIK BİTKİ SU TÜKETİMİ (U) VE SULAMA SUYU İHTİYAÇLARI (U-r) (mm) NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKİM TOPLAM U 45,95 104,8 142,04 176,04 161,4 105,82 47,08 783,13 U- YONCA r 18,45 123,14 172,44 160 98,42 24,72 597,17 Kaynak: DSİ Bitki Su Tüketim Cetvelleri Burada U ile gösterilen yoncanın tüketmesi gereken su miktarı, U-r ile gösterilen kısım ise uzun yıllar yağış ortalaması düşüldükten sonra bitkinin ihtiyacı olan yani bizim vermemiz gereken su miktarını göstermektedir. Yonca Tarımında Hasat: Yoncada biçim oldukça önemlidir. Alçaktan yapılan bir biçimde sürgünler zarar göreceğinden, yüksekten yapılan biçimde de ürün gereksiz yere tarlada bırakılacağı için uygun zamanda ve uygun yükseklikten biçim yapılması gerekmektedir. Genel olarak 7 10 cm. yükseklikten biçmek yeterlidir. Burada dikkat edilmesi gereken husus kıştan önce yapılacak son biçimin 15-20 cm. den yapılmasıdır. Böylece bitki kışa daha güçlü girecektir. Yonca için en uygun biçme zamanı çiçeklerinin 1/10 u çiçeklendiğindedir. Bu dönem protein içeriğinin en yüksek olduğu zamandır. Biçimden sonra kuruması sağlanmalıdır. Eğer iyi bir kuruma sağlanmadan balya yapılması durumunda balyalarda çürüme ve yanma meydana gelebilir. Yoncada biçim sayısına çeşidin özelliği, bölgenin iklim koşulları ve bakım gibi hususlar etki etmektedir. Doğu Anadolu da 2-4,Orta Anadolu da 4-5, Ege de 5 7 ve Akdeniz bölgesinde 7 8 biçim yapılabilir. Her biçimde dekara 1 ton yeşil ot veya 250 300 kg. kuru ot verimi alınabilir.

Macar Fiği Tarımı (Yetiştiriciliği) (Vicia pannonica ) Macar Fiği tek yıllık baklagil yem bitkisidir. Macar fiği yeşil ot, kuru ot, silaj ve dane olarak değerlendirilebilen iyi bir yem bitkisidir. Soğuğa ve kurağa dayanıklıdır. Fakat kuraklık arttıkça verimde kayıplarda artmaktadır. Macar fiği çiçekleri beyaz adi fiğin çiçekleri ise mor renklidir. Ayrıca toprağı azotça zenginleştirdiği için, kendisinden sonra ekilen ürünün verimini artırmaktadır. İyi bir münavebe bitkisi olması yanında erozyon kontrolünde oldukça önemlidir. Hasadından sonra toprağa bıraktığı azot ve köklerin toprakta organik madde olarak kalması kendisinden sonra ekilecek ürünler için oldukça önem arz etmektedir. Yurdumuzda yetişen soğuğa ve kurağa dayanıklı fiğ türlerinden birisidir. Özellikle Geçit Bölgeleri ve İç Anadolu nun kıraç koşullarında sonbaharda ekilen Macar fiği kıştan zarar görmemektedir. Macar fiği yarı dik veya dik olarak yetişir. Bu özelliğinden dolayı yardımcı bitkiye ihtiyaç duymamaktadır. Bitki 60 70 cm boylanır. Macar fiği tüylü olduğu için gri görünür. Toprak bakımından pek seçici olmaması ve kurağa dayanıklı olması, en kötü şartlarda bile iyi ot vermesi bitkinin önemini arttırmaktadır. Macar Fiği Tarımında Toprak Hazırlığı: Tahıl üretimi yapılan alanlarda Macar fiği iyi yetişir. Buğdaydan sonra ekimi yapılacaksa buğday hasadından sonra tarlamız gölge tavında iken sürülerek bitki sap ve artıkları toprağa karıştırılmalıdır. Ekimden önce kazayağı-tırmık kombinasyonu ile ekim yatağı hazırlanmalı ve toprağın fazla un ufak olmamasına dikkat edilmelidir. Macar Fiği Tarımında Ekim zamanı ve şekli: İklim koşulları etkili olmakla birlikte Ekim ayı başından Kasım sonuna kadar ekim işlemi yapılabilir. Tohumların 4-6 cm. derinliğe düşmesi yeterlidir. Ekimde Buğday, Arpa ve Yulaf gibi tahıllarla karıştırılarak ekilmesine dikkat edilmelidir. Karışım yapılmadığı durumlarda yatay gelişme özelliği gösteren fiğ bitkisinde alttaki nem miktarı arttığı durumlarda alt dal ve yapraklarda sararıp dökülme ve çürüme meydana gelebilir. Tahıllarla yapılan karışım oranında 1/3 veya ¼ oranlarında tahıl ile homojen bir karışım sağlanmalıdır. Mibzerle ekimde dekara 10-12 kg. Macar Fiği Tohumuve 4-5 kg. tahıl (Yulaf-Buğday veya Arpa) kullanılması yeterlidir. Ekim işlemi hububat ekimi yapılan mibzerlerle rahatlıkla yapılabilir. Tahıl ile karışık ekilen Macar fiği daha dik büyür ve ot kalitesi ve verimi de fazla olur. Ekimde sertifikalı tohumluğun tercih edilmesi durumunda karışık tohum olasılığının önüne geçilerek çimlenme gücü yüksek bir tohumla ekim işlemimizi yapmış oluruz. Macar Fiği Tarımında Gübreleme: Macar fiği havadaki serbest azotu köklerinde azot yumrucukları halinde biriktirdiği için azotlu gübreye fazla ihtiyaç duymazlar. Ekimle birlikte 2 kg/da saf azot ( N ) ve 6 kg/da saf fosfor (P2O5) verilmesi yeterli olur. Fakat gübrelemede esas olarak uyulması gereken iyi bir toprak tahlili sonucu tespit edilen değerlere göre oluşan gübreleme değerleridir. Macar Fiği Tarımında Hasat Zamanı ve Verim: Fiğlerde ot için hasat çiçeklenme başlangıç döneminde özellikle çiçeklerin %20 %25 açtıkları zaman ve karıştırılarak ekilen tahıllarında süt olum döneminde olmasına özen gösterilmelidir. Biçim zamanını geciktirdiğimizde kuru ot miktarı artmasına rağmen kalite düşmektedir. Kurak bölgelerde sulamanın yapılması verimi önemli ölçüde artırmaktadır. Orta Anadolu şartlarında Macar fiğinin hasadından sonra ikinci ürün olarak Kuru Fasulye ve Silajlık Mısır da yetiştirilebileceği göz ardı edilmemelidir. Macar Fiği + Silajlık Mısır yetiştirilerek bir üretim döneminde iki farklı yem bitkisi üretilerek hayvancılık işletmelerinin yem ihtiyaçlarının önemli ölçüde karşılanabileceği unutulmamalıdır. Dekardan ortalama olarak 2000-3000 kg/da yeşil ot ve 750-1000 kg. kuru ot alınabilir. Biçim yapıldıktan sonra tırmık ile karıştırılarak havalanması sağlanmalı yanma ve çürüme olasılığına karşı dikkatli olunmalıdır.

Çorum'da Tarımsal Üretim Deseni Çorum İlinde Tarım, halkın 1. derecede geçim kaynağını teşkil eden iktisadi bir sektördür. İlimizin yüz ölçümü 1.278.381 ha olup, bunun 603.254 ha yani % 47'si tarım arazisidir. (Türkiye'nin 20. büyük ilidir.) İl Topraklarının: - Dağlık arazi ve yüksek platolar 511.352 ha. % 40 - Meyilli ve hafif meyilli araziler 639.190 ha. % 50 - Düz ovalar 127.838 ha. % 10 İlin toplam nüfusu 529.975 olup bunun %31'i yani 164.449'u kırsal nüfus %69'u olan 365.526 şehir nüfusudur. (Tr-39.ili) (Tr-kırsal %24, kent%76) Artış çorum % 0.98, Tr- %1.6 Çorum ilinin Merkez dahil 14 ilçesi, 749 köyü, 2 beldesi ve 503 mezrası olmak üzere toplam 1.268 yerleşim birimi bulunmaktadır. Toplam 45.429 adet Tarımsal İşletmedeki faaliyet alanları ise; ÇORUM TÜRKİYE - Sadece bitkisel üretim yapan : 9.086 Adet %20 %30,2 - Sadece hayvancılık yapan : 1.817 Adet %4 %2,4 - Bitkisel + Hayvancılık yapan : 34.526 Adet %76 %67,4 Türkiye'de toplam 3.076.000 adet tarımsal işletme bulunmaktadır. Uzun yıllar ortalamasına göre (35 yıl) iklim verileri: o Yıllık ortalama yağış : 443,1 mm (Türkiye 645 mm) o Yıllık ortalama sıcaklık : 10,6 ºC

Genel olarak yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı geçmektedir. İlimiz Türkiye tarım havzaları kapsamında Yeşilırmak ve Orta Kızılırmak olmak üzere iki havzada yer almaktadır. Yeşilırmak Havzası (Merkez, Bayat, Dodurga, İskilip, Kargı, Lâçin, Mecitözü, Oğuzlar, Ortaköy, Osmancık) Orta Kızılırmak Havzası (Alaca, Boğazkale, Sungurlu, Uğurludağ) İlimizde mevcut 580.041 ha olan tarım arazisinin Fiilen sulanan alan : 79.895 ha %14 Sulanmayan/Sulanabilir alan : 500.146 ha %86 İl'de sulama için su kaynağı potansiyeli: Yer üstü su potansiyeli : 4.830 hm 3 /yıl %98 Yeraltı su potansiyeli : 86,3 hm 3 /yıl % 2 Toplam su potansiyeli 4.916,3 hm 3 /yıl dır. Türkiye'nin en uzun akarsuyu olan Kızılırmak nehri ilimizden geçmektedir. Uzunluğu 1.355 km olan bu nehrin 182 km' si (%13,4'ü) Çorum ili sınırları içerisinde kalmaktadır. Yerüstü su potansiyelinin önemli bir kısmını bu nehrimiz oluşturmaktadır. Sulama suyu temininde bu nehirden yeterince istifade edilmelidir. İl Alanı % Tarım Alanı % -İlin Yüzölçümü 1.278.381 ha. - - -Tarım Alanı 580.041 ha. 45 - -Sulanabilir Alan 208.000 ha. 16 36 -Sulanan Alan 79.895 ha. 6 14 -Sulanan Alan Sulanabilir Alanın%38,4 dir.