abstract An image made of shapes, colours and textures, making no recognisable picture Ne olduğu belirsiz bir resim oluşturan, şekil, renk ve dokunumlardan oluşan görüntü atmosphere the mood or feeling created by a work of art Bir sanat eserinin bir kişide uyandırdığı his veya ruh hali balance When shapes, colours and forms have equal importance Şekillerin, renklerin ve yapıların dengede olma hali bronze metal mixture (alloy) of tin and copper Kalay ve bakırdan oluşan metal karışımı (alaşım) brushstrokes marks made with a paintbrush - short, long, thick, thin, delicate, broad Boya fırçası ile yapılan işaretler - kısa, uzun, kalın, ince, narin, geniş canvas strong cotton or linen cloth for oil paintings Yağlı boya resim yapmak için kullanılan dayanıklı pamuk veya keten kumaş cast to make something by shaping it in a mould Kalıp kullanarak bir cisim üretmek character mixture of things like looks, mood, opinions that make a person Dış görünüş, huy ve fikir gibi bir insanı oluşturan unsurların karışımı COLOUR Ways to describe colour Renk tasvir etme şekilleri primary - red blue, yellow ana renkler - kırmızı, mavi, sarı warm - red, pink, yellow, orange, sıcak renkler - kırmızı, pembe, sarı, turuncu cool - blue, green soğuk renkler - Mavi, yeşil earthy - brown, yellow, ochre, grey. toprakımsı renkler - kahverengi, sarı, toprak sarısı, gri compose to plan or create the way lines, shapes, forms, and colours are put together to make a work of art bir sanat eserini oluşturmak için çizgi, şekil, yapı ve renklerin bir araya nasıl getirileceğini tasarlamak composition the way lines, shapes, forms and colours are put together çizgi, şekil, yapı ve renkleri bir araya getirme şekli
contrast the difference between opposites e.g light / dark, rough / smooth zıt özellikler arasındaki fark - örn. aydınlık/karanlık, kaba/pürüzsüz detail a small part of a work of art bir sanat eserinin küçük bir parçası embroidery image or pattern made by stitching thread onto cloth Bir kumaş parçasına iplik dikerek oluşturulan görüntü veya desen expressive a way of working that shows how the artist is feeling Sanatla uğraşan bir kişinin ne hissettiğini ifade eden çalışma şekli form 3D shape 3-boyutlu şekil graffiti scribbled writing - usually on a wall genellikle duvarlara karalama şeklinde yazılan yazı graphic any flat artwork, but usually drawing genellikle çizim olarak yapılmış iki boyutlu sanat eseri graphite used to make the inside of a pencil kalemin içindeki madde harmony when shapes and colours have a similar, pleasing look şekil ve renklerin benzer olmalarından kaynaklanan, göze hoş gelen uyum horizon the line where the sky and land / sea seem to meet gökyüzünün kara veya denizle birleştiği kabul edilen yer illusion something you think you can see, that is not there gerçekte mevcut olmayan fakat gözle görüldüğü zannedilen herhangi bir şey image picture of something bir şeyin resmi impression unclear image without much detail, but enough to help recognise the object fazla ayrıntısı olmayan fakat yine de tanınması için yeterli ayrıntılara sahip olan bir görüntü inspiration where ideas come from fikirlerin kaynaklanmasına yol açan yer, kişi, nesne v.s.
installation one artwork that fills a whole room bir odayı tamamen dolduran sanat eseri landscape an outdoor scene of countryside kırsal bir alanı konu alan resim leviathan something VERY big ÇOK büyük olan bir şey life-size the same size as in real life gerçek hayat boyutlarında olan likeness an accurate picture of what someone looks like bir insanın nasıl göründüğünü doğru ayrıntıları ile gösteren resim line continuous mark made by a brush / pencil / stick bir fırça, kalem veya çubukla meydana getirilen aralıksız işaret veya çizgi media materials used by an artist - paint, clay, stone sanatla uğraşan bir kişinin kullandığı, boya, taş, kil gibi malzemeler molten melted (metal) erimiş (metal) mood general feeling created in a work of art bir sanat eserinin insanda uyandırdığı duygular moulded shaped by putting in a mould bir kalıpla şekillendirilmiş narrative a work of art that tells a story bir hikaye anlatan sanat eseri oil paint powder paint mixed with linseed oil bezir yağı ile karıştırılmış toz boya pastel crayons made from powdered colour and glue toz boya ve yapıştırıcı madde ile oluşturulan resim kalemi patron somebody who buys a work of art from an artist bir ressamdan sanat eseri satan alan kişi pattern made by repeating the same shape / colour aynı şeklin veya rengin tekrarlanmasıyla oluşturulmuş
portrait an image of a person bir kişinin görüntüsü realistic copying accurately what something looks like bir şeyin görüntüsünü, doğru ayrıntıları ile gösteren relief work of art made by adding to, or taking from, a flat surface düz bir yüzeyden madde alarak veya yüzeye madde katarak oluşturulan sanat eseri resin a plastic which can be cast in a mould bir kalıba dökülebilen plastik scale the difference in size of one thing to another iki şeyin arasındaki büyüklük farkı screenprint way of making many prints, using a stencil stuck to a screen ekrana yapıştırılmış bir şablon kullanarak birçok baskı yapmanın yolu sculpture 3D work of art (it has height, width, breadth) üç boyutlu sanat eseri (yüksekliği, uzunluğu ve genişliği olan) sculpture : usually stone, wood, clay genellikle taş, tahta, kil seascape picture of the sea denizi konu alan resim self portrait image of yourself kendi resminiz series number of works of art on the same subject aynı konuyu ele alan birçok sayıda sanat eseri shape outline of an image bir görüntünün dış hatları sketches quick drawings hızlı çizimler snapshot a photograph, taken quickly hızlı bir şekilde çekilmiş fotoğraf still life work of art where things, not people / animals,are the subject insan ve hayvanlar haricindeki şeyleri konu alan sanat eseri
studies detailed drawings ayrıntılı çizimler style (stil) a particular way of working which makes work recognisable bir sanat eserinin kolay tanınmasını sağlayan özel çalışma şekli style : several artists can have the same style stil: sanatla uğraşan birçok kişi, benzer stillere sahip olabilir subject the person / place / thing that a work of art is about bir sanat eserinin konusunu oluşturan insan, yer veya şey textile made of cloth kumaştan yapılmış texture the feel of a surface e.g lumpy, rough, smooth bir yüzeyin teması örn. Topaklı, pürüzlü, pürüzsüz three-dimensional something with width, height and depth yüksekliği, uzunluğu ve genişliği olan bir şey 3D sculpture is three dimensional (3D) heykeltraşlık 3 boyutludur tone the level of light / dark aydınlık/karanlık düzeyi two-dimensional something with width and height yüksekliği ve genişliği olan bir şey watercolour paint powder paint mixed with water su ile karıştırılmış toz boya
COLOUR KEY WORDS Art key words Primary colours Ana renkler Red Kırmızı Blue Mavi Yellow Sarı Secondary colours blue and and red = purple mavi ve kırmızı = mor blue and yellow = green mavi ve sarı = yeşil red and yellow = orange kırmızı ve sarı = turuncu Colour names Renklerin isimleri Red Kırmızı Yellow Sarı Blue Mavi Green Yeşil Purple Mor Orange Turuncu Brown Kahve rengi Grey Gri Pink Pembe White Beyaz Black Siyah
Shade Mixing black into a colour to make it dark Bir rengi koyulaştırmak için siyah katmak Tint mixing white into a colour to make it lighter Bir rengi açmak için beyaz katmak Black and white = grey Siyah ve beyaz = Gri grey tone colour + grey. Good for dull, cloudy or rainy pictures renk + gri. Kapalı, bulutlu veya yağmurlu resimler için uygun opaque thick, solid colour that light can not pass through ışık geçirmeyen kalın renk semi-opaque a little light can pass through the colour renkten az miktar ışık geçebilir translucent thin colour, that light can pass through ışık geçirebilen sulu renk