İslam medeniyetinin ilk mescitleri

Benzer belgeler
Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar

tarafından yazıldı. Pazartesi, 13 Ağustos :33 - Son Güncelleme Pazartesi, 13 Ağustos :52

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

ASKON ADANA UMRE PROGRAMI 31 OCAK 08 ŞUBAT 2013

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

Özellikle uzman olduğumuz bir alanımız var. Umre ve hac

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-4 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER NADİROĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

FİZİKİ HUKUKİ MANEVİ YOLCULUK ÖNCESİ HAZIRLIKLAR. Bedenimizi Hazırlama. Ruhumuzu Dinlendirelim. İbadet. Dua. Sabır

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

Değerli Misafirlerimiz,

Gençlik Eğitim Programları 7. SINIF SİYER-İ NEBİ

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

5. Kureyş kabilesinin önde gelenlerinden olup İslâm a düşmanlığından dolayı peygamberimizin ''bilgisizlerin önderi'' dediği kişi kimdir?

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir.

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir? Dinin Çeşitleri İslâm Dini nin Bazı Özellikleri...

Cİ'RÂNE. Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin

Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir.

Hac & Umre Kültür Turları Uçak Bileti

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

Hz Âmine, kocası Abdullah ın kabrini ziyaret etmiş, Hz Peygamber de Neccaroğulları ndan.

ÜÇ AYLAR DÖNEMİ UMRE Medine (2) Mekke (4) Türk Hava Yolları ile 6 Gece

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MÜŞRİKLERLE İLİŞKİLER SERİYYE VE GAZVELER

TURİZM SEYA Y HAT A A CENTA T SI

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRETİN İLK YILLARINDA DİĞER BAZI GELİŞMELER

Sayfa 1

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HUDEYBİYE İLE MEKKE NİN FETHİ ARASINDAKİ GELİŞMELER

SİYER DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

HACCA. Manevi Hazırlık

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

5. Peygamberimizin Medine'ye hicret ettikten sonra yaptırdığı caminin adı nedir? 1. Aşağıdakilerden hangisi dinin faydalarından biri değildir?

2019 Mart Nisan ve Ramazan Umre Fiyat Listesi

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Kutlu Doğum Haftası. Etkinlik Türü: Bilgi. Konu Alanı: Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) in Hayatı. Kapsamı: Hazırlayan: Musa AYDOĞDU

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

DÜNYANIN EN ÖNEMLİ CAMİLERİ

İÇİNDEKİLER. Sayfa.

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

Hac yolcusuna hizmet etmek şereftir.

Şimdi gelin, Saadet Asrında yaşayan kadınların cami ile münasebetine bakalım, bunun şimdiki duruma ne kadar uyduğunu düşünelim.

ÖZEL OSMANGAZİ OKULLARI MİRAÇ KANDİLİ UMRE PROGRAMI DETAYLARI

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) İN MEDİNE DEKİ İCRAATLARI PEYGAMBER (S.A.V.) MEDİNE DE

Hakkımızda. Yetki Belgelerimiz. Banka Hesap Numaralarımız

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

AKSARAY ANKARA TOKAT

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

Ebü l-hasen Ali bin Ebi Talip el-kureyşi

İman Şehri Medine ( ) Siyer Mektebi Sınav Soruları

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

6. Hz. Muhammed'in hem amcası ve hem de sütkardeşi olan Hz. Hamza hangi savaşta şehit düşmüştür?

SUUDİ ARABİSTAN YOLCULUĞU

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

DİYANET UMRE. T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı

PEYGAMBERİMİZİN ARKADAŞLARI

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

"Ramazan umresi nafile bir hac gibidir"

İşin Başı İslam, Direği Namaz, Zirvesi Cihaddır Perşembe, 17 Mayıs :08

Peygamberimizin (s.a.v) Hayatı A) 4 C) 6 D) Peygamber Efendimiz (s.a.v) annesinin vefatından A) 622 Mekke

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ

Ümmü Rumân (r.a) Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :32

Dört Halife Dönemi Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer Devri Ders Notu

şhur vahiy kâtibi Sahâbî: ZEYD BİN SÂBİT

1)Verilen bilgiler, Hz. Muhammed'in (SAV) özellikleri ile aşağıdaki seçeneklerin hangisinde doğru olarak eşleştirilmiştir?

Spor (Asr-ı Saadette) Prof.Dr. Vecdi AKYÜZ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

02- Sevde binti Zem'a el-amiriye (Sevde binti Zama) Meydan Larousse C.11, s.22

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

Hoş Geldiniz Kutsal Misafirler

SEN ONLARIN ARALARINDA İKEN, ALLAH ONLARA AZAP ETMEZ Cuma, 18 Haziran :45


BEDİR SAVAŞI. Nedenleri Savaş Sonuçları UHUD SAVAŞI. Nedenleri. Savaş Sonuçları HENDEK SAVAŞI. Nedenleri. Sonuçları. Kaynakça

2017 İlkbahar- Kandil ve Ramazan Umre Programları Fiyat Listesi

PEYGAMBERLİKTEN SONRA EN YÜCE MAKAM ŞEHÂDET Cumartesi, 28 Şubat :06

Komisyon ÖABT DİN KÜLTÜRÜ TAMAMI ÇÖZÜMLÜ 15 DENEME ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarına aittir.

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Siyonist rejim emrivakilerle fiili durum oluşturarak, dünyayı bu yeni duruma alıştırmak istiyor


1- İhrama girmek(mikat), 2- Vakfe yapmak (Arafat), 3- Tavaf yapmak (Ziyaret).

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

22:40 AYETİNİN KURAN DAKİ KOORDİNATLARI

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

UMRE ORGANİZASYONU 13 GÜNLÜK EKONOMİK KUDÜS BAĞLANTILI UMRE PROGRAMI

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR.

Transkript:

On5yirmi5.com İslam medeniyetinin ilk mescitleri Skyroad'un Haziran ayı özel sayısında Müslümanların göç etmesiyle birlikte İslam medeniyetinin şekillenmeye başladığı Medine'de yer alan mescitleri konu aldı. M. Ata Emiroğlu'nun kaleminden Mescid-i Nebevi, Uhud Şehitliği ve Okçular Tepesi'nin de aralarında bulunduğu birbirinden kıymetli mescitlerin anlamları ve bulunduğu yerleri. Yayın Tarihi : 8 Haziran 2016 Çarşamba (oluşturma : 8/13/2017) İslam toplumunun ilk başkenti olan Medine, aynı zamanda Hz. Peygamber'in (s.a.v) yepyeni bir toplum ve medeniyetin de temellerini attığı şehir olarak ayrı bir yere sahip. Ama bu şehre şüphesiz en büyük değerini veren, hayatının en zor zamanlarında kucak açtığı İslam Peygamberi'ni (s.a.v) ve vefatından sonra da na'şını sinesinde barındırması. Hz. Peygamber'in (s.a.v) Medine şehri demirci körüğü gibidir; kirlisini, kötüsünü dışarı atar da hâlis temiz olan kalır" hadis-i şerifi ile iltifat ettiği şehir zaten bu özelliğini en başta kâinatın en hayırlısı olan Resulullah'ı kabul ederek göstermiştir. Daha önceleri ayıplanmış anlamına gelen Yesrib" ismi ile anılan bu yerleşim birimi, Fahr-i Kainat Efendimiz'e (s.a.v) kucak açarak kendisini onurlandırdığı gibi, dostlarına, hatıralarına, aile hayatına, askeri hayatına, idareciliğine de merkez olarak hem medeni şehirlerin anası rütbesine yükselmiş hem de yeryüzündeki en şerefli noktalardan biri olmuş ve Medine-i Münevvere payesine terfi etmiştir. Medine'nin Müslümanlar indindeki faziletli ve muteber yerini sağlayan bir numaralı unsur Fahr-i Kainat Efendimiz'e (s.a.v) kucak açması, ona ikinci yurt olması ve onun manevi varlığının yanında cismani varlığını da halen sinesinde barındırmasıdır. Ancak bu şehri İslam dini açısından önemli bir mevkie oturtan başka özellikleri de var. Bunların başında Kur'an'ın önemli bir kısmının burada nazil olması ve yine Kur'an'ın ve dinin özünün hayata yansıtılması olan Peygamber sünnetinin büyük kısmının sosyal, idari, ekonomik, beşeri ve batıni tüm yönleriyle burada yaşanması ve örnek olarak insanlara sunulması geliyor. Hazret-i Peygamber'in (s.a.v) burada kurduğu evi ve yanı başındaki Mescid-i Nebevi İslam'ın doğuş yıllarında İslam toplumsal hayatının merkezi olduğu gibi daha sonraki dönemler için de İslami hayatın çok önemli bir kısmının temeli bu şehirde atıldı. Hz. Peygamber (s.a.v) ve sahabesinin İslam'ı burada hayata aksettirirken gösterdikleri çaba ile medeni bir şehir hayatının da nüveleri burada oluştu. İslam'ın nasıl yaşanacağı bu şehirde gösterildi. İslam'ın kastettiği maddi- manevi temizliğin, hakkın, adaletin, dürüstlüğün, namus ve iffetin, dayanışma ve kardeşliğin, eşitliğin, hukukun, yönetimin, sosyal adaletin örneklerinin şekillendiği ve mayalandığı yer de yine bu şehir oldu. İslam toplumunun egemenlik ve hürriyetini temsil eden devlet de burada kurulurken Medine sadece siyasi ve toplumsal bir yapı olmanın çok ötesinde bir şey olan İslam Devleti'nin ilk başkentine dönüştü. Hz. Peygamber dini aleni ve umumi olarak ancak bu beldede tebliğ imkânı bulurken, evinde

ağırladığı Ashab-ı Suffa sayesinde Medine aynı zamanda İslam'ın batıni, deruni ve manevi yönünün yani tasavvufun da ilk tedris makamı ve mayalandığı kap oldu. O dönem Müslümanlarının hemen hemen tüm meselelerini düzenledikleri ve konuştukları yer olan Mescid-i Nebevi, İslam'ın ilk kurumsal eğitim yapısı olarak bu şehirde teşekkül etti. Hz. Peygamber (s.a.v), Medine Sözleşmesi'ni imzalayarak hem düzeni, birliği sağlarken Müslüman, Yahudi ve Paganları aynı toplum ve kurallar çerçevesinde bir araya getirerek eşit haklara kavuşturdu. Tüm dünyaya toplumsal mutabakatın ve farklılıklarla beraber yaşamanın mümkün olduğunu gösterdi. Böylelikle bu şehri gerçek anlamda medeni dünyanın ilk numunelerinden biri haline getirdi. Bu şehri hac ve umre vesilesiyle ziyaret eden Müslümanlar, şimdi geriye o küçük ve mütevazı şehirden sureten pek bir şey kalmamış olmakla birlikte Hz. Peygamber (s.a.v) ve sahabesinin teneffüs ettiği havayı koklayarak onların hatıralarının sindiği manevi atmosferi soluyor ve O'nun yaymakta olduğu feyz-i nuraniyi iliklerine kadar hissederek, tadabiliyor. Mescid-i Nebevi, Hücre-i Saadet Medine her ne kadar İslam açısından çok önemli şeyler ifade eden bir şehir olsa da hac ve umre ziyaretlerinde Müslümanları bu şehre getiren birincil sebep Fahr-i Kainat Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) huzuruna çıkacak olmalarıdır. Hz. Peygamber'in aşkı ve hatırasıyla yanan Müslümanlar fiziki olarak ise onun huzuruna varma zevkini ancak Mescid-i Nebevi'de yani Peygamber Mescidi'nde tadarlar. Zira Hz. Peygamber'in (s.a.v) kabrinin bulunduğu Hücre-i Saadet burada bulunmaktadır. O'nun zevcesi Hz. Ayşe (ra) ile yaşadığı bu Saadet Odası vefatından sonra kabri olmuş ve zaman içinde Mescid-i Nebevi'nin genişletilmesi sırasında mescidin içerisinde kalmıştır. Mescid-i Nebevi'nin iç sol kısmında yer alan Hücre-i Saadet Hz. Peygamber'in (s.a.v) yanı sıra, sağında ve solunda Hz. Ebubekir (ra) ve Hz Ömer'in (ra) de kabirlerini bulundurur. İslam âlimlerince Hz. Peygamber'in medfun bulunduğu Hücre-i Saadet'in, Kâbe ile birlikte yeryüzünde bulunan en şerefli yer olduğu hatta göklerden ve arştan daha üstün olduğu kabul edilir. Hz. Peygamber (s.a.v), Medine'ye geldiği zaman kendisine saray ya da köşk yapılması tekliflerini geri çevirir ve sade bir hayat sürer. Devesinin çöktüğü yere yapılan evinin yanındaki alana da Mescid-i Nebevi'yi yaptırır ve bu mescidin inşasında sahabesiyle birlikte bizzat çalışmaktan geri kalmaz. Onun zamanında basit ve sade bir yapı olarak inşa edilen Mescid-i Nebevi zamanla genişletilerek birçok eklemelerle günümüzdeki haline gelmiş ve ilk yapıldığı zamana göre yüz kat daha azla alana yayılmıştır. Resulullah'ın temeline ilk taşı koymasıyla sekiz aylık bir sürede tamamlanan ve o zaman bütün Müslümanların içinde toplandığı bu mescit, İslam toplumunun ilk idare ve medeniyet merkezini teşkil etmiş, İslâm toplumunun ve devletinin şekillenmesinde her türlü, dinî ve sosyal faaliyet merkezi olmuştur. Mescid-i Nebevi'yi ziyaret eden hemen herkes burada huzur halini yaşar. Hz. Fahr-i Kainat Efendimiz'in (s.a.v) huzurunda olma hissi ve ziyaretçilerin büyük çoğunluğunun tesiri altına girdiği

manevi haz ziyaret edenlerin ifadelerine göre burada son derece yoğun bir şekilde hissedilir. Bu ziyaret aynı zamanda Resulullah'ı evinde ziyaret etmek anlamına gelir. İslam geleneğindeki en faziletli üç ibadethaneden biri sayılan Mescid-i Nebevi için Hz. Peygamber (s.a.v) bir hadislerinde şöyle buyurur: Benim şu mescidimde kılınan namaz Mescid-i Haram hariç başka camilerde kılınan namazdan bin kat daha faziletlidir. Hac veya umre maksadıyla Mescid-i Nebevi'yi ziyaret edenler temizlenir, abdest alır, güzel kokular sürünerek buraya gelir ve namaz kılarlar. Hz. Peygamber'in (s.a.v) Evimle minberim arası, Cennet bahçelerinden bir bahçedir diye tavsif ettiği Ravza- i Mutahhara denilen yaklaşık 300 metrekarelik alan da ziyaretçilerin namazlarını kılmayı tercih ettikleri yerlerin başında gelir zira Resulullah'ın maneviyatının en iyi hissedildiği yerlerden birisi de bu cennet bahçesidir. Asr-ı saadette kendilerini dine vakfetmiş olan ve Medine dışında dine giren toplumlara dini öğretmek için gönderilenlerin çoğunun içinden çıktığı Ashab-ı Suffe'nin barındığı yer ile Ebu Lübabe'nin kendisini affettirme için bağladığı tövbe direği de yine Mescid-i Haram içerisinde bulunur. Cennet-ül Bakî Kabristanı Hz. Peygamber'in (s.a.v) kabr-i şerifinin bulunduğu Mescid-i Nebevi'nin doğu tarafında Cennet-ül Bakî kabristanı bulunur. Hz. Peygamber (s.a.v) döneminden beri Medine'nin asli mezarlık alanını oluşturan Cennet-ül Bakî aynı zamanda ilk Müslümanların ve Peygamberin sahabesinden çoğunun da medfun bulunduğu yerdir. İslam'ın Medine'de yayılmasına öncülük eden ilk sahabeler, Hz. Peygamber'in (s.a.v) daha küçük yaşta vefat eden oğlu İbrahim, kızları Hz. Fatıma, Hz. Zeynep, Hz. Ümmü Gülsüm, Hz. Rukiye,( ra) ve torunu Hz. Hasan (ra), zevceleri Hz. Aişe, Hz. Hafsa, Hz. Ümmü Seleme, Hz Ümmü Habibe, Hz. Safiyye (ra), amca ve halaları, damadı Hz. Osman, torunu Hz. Cafer-i Sadık, Hz. Muhammed bakır Hz. Zeynel Abidin ve Uhud şehitlerine kadar pek çok mübarek şahsın medfun bulunduğu mezarlık Mescid-i Nebevi'nin karşısında yer alıyor. Yerini Hz. Peygamber'in (s.a.v) seçtiği mezarlıkta sahabeden 10 bin kişinin yattığı rivayet edilir. Dolayısıyla bu mezarlığı ziyaret sahabenin ensar ve muhacirinin büyük bir kısmını ziyaret anlamına gelir. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) zaman zaman ziyaret ettiği ve ölenler için dua ettiği bu mezarlığın ziyaret edilmesi de sünnettir. Genelde kapalı bulunan mezarlık sabah namazından sonra ziyarete açılır ve kadınların ziyaretine izin verilmediği için erkekler tarafından ziyaret edilir. Kadınlarsa kabristanın duvarı kenarında dua ederler. Cennet- ül Bakî'nin İslam tarihi açısından önemi sadece içinde medfun bulunan sahabe ve mübarek zevatın varlığıyla sınırlı değildir. Burası aynı zamanda Müslümanların ilk mezarlığıdır ve bizzat Hz. Peygamber (s.a.v) tarafından tesis edilmiştir. Osmanlı döneminde içine Hz. Peygamberin (s.a.v) yakınları ve diğer bazı sahabelerin için türbelerin yapıldığı mezarlıkta bulunan bu yapılar Suud yönetimi tarafından Vehhabi anlayışı doğrultusunda yıkılmıştır. Son yüzyıl içerisinde üzerindeki tüm yapı ve türbeler yıkılarak dümdüz edilen mezarlıkta sadece

üzerlerinde herhangi bir yazı veya da işaret bulunmayan küçük taşlar bulunmaktadır ve kabirler bu sayede belirlenmektedir. Ancak kabristanın internet üzerinden de temin edilebilecek kimin nerede gömülü olduğunu gösteren planlarına ulaşmak mümkündür. Kuba Mescidi İslam tarihinin ilk mescidi olma şerefini taşıyan Kuba Mescidi, aynı zamanda yapım planında da İslam Peygamberi'nin (s.a.v) mührünü taşıyor Mekke'den hicret ettikten sonra Medine'ye varmadan hemen önce mola verdiği Kuba'da inşa ettirdiği bu mescidin planını kendi çizen Hz. Muhammed (s.a.v), bu mescidin yapım çalışmalarına bizzat iştirak ederek ve ilk taşını elleriyle yerleştirdi. Müslümanların umuma açık bu ilk ibadethanesini onurlandırdığı için ayrı bir anlam ifade ediyor. Hz. Peygamber (s.a.v) ve sahabesinin elleriyle inşa edilen bu mescid aynı zamanda Hz. Peygamber'in (s.a.v) namazları ilk defa cemaatle kılmaya başladığı yer olma özelliğini taşıyor. Münafıkların hemen bitişiğinde inşa ettikleri Mescid-i Dırar'ın nifak faaliyetine karşı Tevbe Suresi'nin 108'nci ayetinde İlk günden takva üzerine tesis edilen mescid, orada namaz kılman için elbette daha layıktır. Orada temizlenmeyi seven adamlar vardır. Ve Allah, temizlenmiş olanları sever ifadeleriyle işaret edilen Kuba Mescidi için Allah Resulu'nun de bir hadislerinde (s.a.v) de şöyle buyurduğu nakledilir: Kim güzelce hazırlanıp namaz kılmak için abdestli olarak Küba mescidine gider ve orada namaz kılarsa umre yapmış gibi sevap kazanır. Medine'ye varmadan önce Kuba'da 14 gün konaklayan Hz. Peygamber (s.a.v), daha sonraki dönemlerde de zaman zaman özellikle cumartesi günleri bu mescide gelerek ibadet etmeyi sürdürdü. Tüm bu nedenlerden dolayı Müslümanlar asırlar boyunca Mescidi Kuba'ya büyük önem atfedip itibar göstermeyi ihmal etmediler. Halifeler Hz. Osman ve Ömer bin Abdülaziz zamanında restore edilen mescidi süslemek ve geliştirmek için tarihi boyunca sonuncusu Sultan Abdülmecid zamanında olmak üzere birçok çalışma gerçekleştirildi. İlk olarak hurma kurutmak için kullanılan bir arazi üzerinde dört duvardan oluşan basit ve sade bir yapı olarak inşa edilen Müslümanların ilk mescidi Suudiler zamanında da büyük bir ilgiye mazhar oldu. Ancak 1984 yılında yeniden modern bir cami şeklinde inşa edilip alan olarak hayli genişletilse de bu yenileme nedeniyle tüm tarihi iz ve özelliklerini yitirmekten kurtulamadı. Hicret döneminde Medine'nin 10 kilometre uzağında küçük bir köy olan Kuba günümüzde şehrin genişlemesiyle birlikte Medine ile arasındaki mesafede hayli kapanmış durumda. Orijinal halinden eser kalmayan ve günümüzde 10 bin kişinin ibadet edebileceği büyük bir camiye dönüşen Kuba Mescidi, Hz. Peygamber'in (s.a.v) ve sahabesinin hatırası ve Müslümanların inşa ettikleri ilk cami olması hasebiyle kutsal toprakları ziyaret edenlerin de önemli ziyaretgâh noktalarından birini teşkil ediyor. Uhud Dağı, Uhud Şehitliği ve Okçular Tepesi

Hz. Peygamberin (s.a.v) hakkında Uhud Dağı bizi sever, biz de onu severiz buyurduğu Uhud Dağı, Medine'de umre ziyaretgâhları arasında yer alır. Hicretin üçüncü yılında Hz. Hamza (ra) dâhil sahabeden 70 kişinin de şehadete kavuştuğu Uhud Gazvesi'ne adını veren bu dağ Mekke'yi kuzeyden kuşatan uzunca bir tepedir. Mescid-i Nebevi'ye beş kilometre mesafedeki 110 metre yüksekliğindeki bu tepe günümüzde gelişen Medine şehrinin içine karışmış sayılabilir. Üç bin kişilik müşrik ordusuna karşı yedi yüz kişilik İslam ordusunun cihat ettiği savaşta şehit edilen 70 sahabenin gömüldüğü Uhud Şehitliği de bu dağın eteklerinde yer alır ve umreye gidenlerin ziyaret ettiği yerler arasında bulunur. Hz. Harun'un (as) da gömülü bulunduğu iddia edilen Uhud Dağı'nın eteklerindeki şehitlikte medfun bulunan ve şehitlerin en büyüklerinden kabul edilen 70 sahabenin arasında Seyyid-ül Şüheda Hz. Hamza (ra), Musâb bin Umeyr (ra) ve Abdullah İbn Cahş (ra), Harise Bin Zeyd (ra), EnesBin Nadr (ra), Abdullah Amr (ra) gibi o dönem Müslümanların önde gelenleri de bulunuyor. Burada bulunan bir diğer önemli nokta ise savaşın İslam ordusu lehine gittiği sırada Hz. Peygamberin (s.a.v) uyarısını dinlemeyerek yerlerini terk eden ve bozgun yaşanmasına yol açan okçuların yerleştiği tepedir. Günümüzde neredeyse yok olmak üzere olan bu tepe tefekkür edenler için Resulullah sözünden çıkmanın ibretlik bir sembolüdür. Hz. Peygamber'in (s.a.v) Uhud şehitlerini her yıl birkaç defa ziyaret ettiği ve dua ettiği, hatta bir defasında tek tek ziyaret ederek selamladığı nakledilir. Dolayısıyla Uhud şehitliğini ziyaret aynı zamanda sünnet olduğundan Medine ziyaretlerinde Müslümanların itibar ettiği bir tefekkür ve dua yeridir. Bu dağ aynı zamanda canına kasteden müşriklerin saldırısıyla Hz. Peygamber'in (s.a.v) dişinin de şehit olduğu yerdir. Müşriklerin dişini kırması üzerine sığındığı mağara da Uhud Dağı'nda Müslümanların ziyaret noktalarından bir diğerini teşkil eder. Mescid- i Kıbleteyn Medine'de bulunup da İslam'ın mihenk taşı niteliğindeki önemli olaylardan birine şahitlik etmiş yerlerden biri de Kıbleteyn Mescidi'dir. Hz. Peygamber'in (s.a.v) kıble olarak Mescid- i Aksa'ya yöneldiği dönemin sonu bu mescidde gerçekleşmiştir. Berat gecesinin gündüzünde Hz. Peygamber (s.a.v) bu mescidde namazına başlamış ve ilk iki rekâtı Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya doğru kıldıktan sonra namaz sırasında gelen ve yeni kıbleyi Kâbe olarak tayin eden ayetler üzerine son iki rekâtı Kâbe istikametinde tamamlamıştır. Seni elbette, hoşlanacağın kıbleye döndüreceğiz. O hâlde hemen Mescid-i Haram'a (Kâbe'ye) doğru dön. (Ey mü'minler) siz de nerede olursanız olun, oraya doğru dönün ayetleri işte bu esnada bu mescidde nazil olmuştur. Bu hadisenin geçekleştiği mescide iki kıbleli yani Kıbleteyn adı verilen mescid, hac ve umre dönemlerine ziyaret edilen ve namaz kılınan yerlerdendir.

Mescid-i Seba Hicretin beşinci senesinde müşrik, münafık ve Yahudilerden oluşan koalisyona karşı verilen Hendek Gazvesi sırasında Medine'nin açık olan kesimlerini korumak için şehrin etrafına süvarilerin geçemeyeceği genişlikte uzun bir hendek kazıldı. Bu hendeğin haftalarca süren kazılarında Hz. Peygamber (s.a.v) de ashabı ile birlikte toza toprağa bulanarak çalıştı. Üzeri kapatıldığı ve yolla kaplandığı için bu hendek günümüze ulaşamadı ancak Hendek Savaşı'nın geçtiği bu bölgede savaş sırasında Peygamber Efendimiz (s.a.v) ve Sahabe-i Kiram tarafından namaz kılınan ve dua edilen bazı noktalar üzerine sonradan Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Fatıma, Selman- Farisi adına yaptırılan yedimescid ile İslam'ın kaderi açısından ölüm-kalım meselesi olan bu savaşın hatırasını canlı tutuldu. Zaman içinde Mezcid-i Seba yani yedi mescit adı verilen bu ibadethanelerin Hz. Peygamber'in savaşı gözlediği yerde yapılan Fetih Mescidi ve birkaçı dışındakiler yıkılarak yerlerine yeni bir mescid yapıldı. Bu mescitleri ziyaret edenler çok güçlü ve kalabalık bir müşrik-münafık ordusunun dâhiyane bir savunma stratejisi ve sıkı sıkıya kenetlenme ile püskürtüldüğü Hendek Savaşı'nın hatıralarının duygu atmosferi içerisinde namaz kılarlar. Diğer mescitler ve yerler Medine'de Hz. Peygamber (s.a.v) ve ashabının hatıralarını taşıyan ziyaretgâhlar bu kadarla sınırlı değil kuşkusuz. Hz. Peygamber'in (s.a.v) daha henüz cemaat dağılmadan icabet edilen yağmur duasını yaptığı Mescid-i Gamame bunlardan biridir. Mescid-i Nebevi'nin yakınlarında bulunan bu mescide kuraklık sırasında Hz. Peygamber'in (s.a.v)duasını ettikten sonra yağmurun yağması nedeniyle Bulut Mescidi de denilir. Yine bu mescide yakın yerlerde dört halife ve sahabelerin adına kurulan Mescid-i Ebu Bekir, Msecid-i Ömer, Mescid-i Ali, Mescid-i Osman, Mescid- i Bilal gibi mescitler onların aziz hatıralarını yaşatan ibadethanelerdir. Yine Hz. Peygamber'in dua ve ibadet ederek ümmeti için istediği üç şeyden ikisinin kabul edildiğini söylediği yer olan Mescd-i İcabe de Hz. Peygamber'in (s.a.v) ümmetine ihtar niteliğindeki hadis-i şerifinin sembolü olarak ziyaret edilir. Bu mescitteki yaptığı duanın kabul edilen ve edilmeyen yönlerini Peygamber Efendimiz (s.a.v) şu hadisinde açıklar: Rabbimden ümmetimi kıtlık ve yoklukla helak etmemesini istedim kabul etti, Ümmetimi afat ve felaketle helak etmemesini istedim kabul etti, fakat ümmetimin nifaka düşmemesini istedim bunu kabul etmedi. Mescid- Kuba yakınlarındaki Eris Kuyusu da yine Fahr-i kainat Efendimiz'in (s.a.v) ve ashabından Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman'ı cennetle müjdelediği yer olarak hatıralarını yaşatan ve bu nedenle ziyaret edilen yerlerdendir.-yenişafak

Bu dökümanı orjinal adreste göster İslam medeniyetinin ilk mescitleri