Afacan Aral Gemide. Şems AKTUĞ

Benzer belgeler
AFİLLİ EĞİTİM REHBERİ- Copyright By Alia RİOR

Hayat Öpücüğü. Semih Dündar

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

KENAN KOLDAY. İnsanın gelişimini akıl, beden ve ruhun bütünlüğü açısından holistik bir şekilde ele alan Kenan Kolday ın yaşam amacı;

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

GOOD BYE EGO ERDAL AKDOGAN. Copyright 2017 Erdal Akdogan

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum!

CİN ALİ İLE BERBER FİL


MERAKLI KİTAPLAR. Alfabe

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

KASIM BÜLTENİ. 5-6 YAŞ 2. Kur. Chess Kids Academy

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu.

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright

CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir.

Şimdi yukarıdaki karikatürden yola çıkarak küçük bir öykü yazın. Hayal gücünüzün derinliklerine inmeye hazır mısınız? Yalnız bazı kurallarımız var!

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir.

Minti Monti. Yaz 2013 Sayı:10 Ücretsizdir. Yelkenli Tekneler. Nasıl Yüzer, Bilir misin?

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ÖYKÜ NÜN GÜNLÜĞÜ GÜNLÜĞÜM

01-05 MAYIS OKULDA YAPACAĞIMIZ ÇALIŞMALAR OKULA GETİRECEKLERİMİZ. PAZARTESİ Emek ve Dayanışma Günü dolayısı ile okulumuz 1 gün tatil edilmiştir.

Bu kitabın sahibi:...

1-) İsim Soyisim: EREN MALKOÇ. 2-) Yaş: ) Eğitim Durumu: Lise mezunu. 4-) Kalınılan Yer: Aile yanı ev. A-) Aile ise kaç kişi kalıyorsunuz?

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

OKU, ANLA, CEVAPLA! 2. Minnoş un fiziksel özellikleri nelerdir?

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

YARATICI OKUMA DOSYASI. En sevdiğiniz tatil kitabını anlatan bir resim çiziniz.

REHBERLİK VE İLETİŞİM 8

DEMET İN PAMUK DEDESİ İLE AŞÇI NİNESİ

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

DÜT DÜT ARABALAR KUZUCUK KELEBEK SEVİMLİ HAYVANLAR KÜÇÜK PERİLER. Denokids, farklı olanı arayanlar için birbirinden güzel çocuk odaları tasarladı!

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama

Üç nesil Anneler Günü

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

En Güzel Hediyesi Noel

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TEMEL EĞİTİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI PAMUK ŞEKERİM I (Kavram Eğitimi Kitabı)

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

Aşağıdaki resmin içinde yandaki eşyalar gizlenmiş. Onları bulalım ve boyayalım. -16-

İnsan Okur. Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR

NİŞANTAŞI AKADEMİ MART AYI AYLIK BÜLTENİ YILDIZLAR SINIFI

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

ISBN :

o ( ) (1 CİN ALİ'NİN HiKAYE KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Öğ. Rasim KAYGUSUZ

ÇEVREMİZ VE BİZ 1.park 2.büfe 3.okul 4.banka 5.otel 6.market 7.alışveriş merkezi 8.kafe 9.hastane 10.köprü 11.nehir 12.kafe 13.spor salonu 14.

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda...

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

KEREM ASLAN Her Şey Dahil

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Her gun. yeni bir. macera

Küçüklerin Büyük Soruları-3

ÖZEL NİLÜFER ANAOKULU

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

6 YAŞ REHBERLİK UYGULAMALARI


Çok Mikroskobik Bir Hikâye

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

O günlerde, bir kıyı kenti olan Hull'a gitmiştim. Orada bir. arkadaşıma rastladım. Babasının gemisi vardı. Gemi o gün

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ 6 (ΕΞΙ) ΣΕΛΙΔΕΣ

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ UYGULAMA ANAOKULLARI ÇOCUK BİLGİ FORMU. 2) Az sorunlu ya da çok sorunlu geçtiyse bu sorunların neler olduğunu kısaca yazınız:

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI OCAK AYI BÜLTENİ BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR. Yeni yıl (31 Aralık-1 Ocak)

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri

KURUKAFA AİLESİ ve CANAVARIN HAZİNESİ

Jacob James. Ocak, 2006 Kaptana Ne Oldu?

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Transkript:

Afacan Aral Gemide Şems AKTUĞ

2017 Mustafa Şems AKTUĞ. Tüm hakları saklıdır. Bu ekitap, Mustafa Şems AKTUĞ (yazar) tarafından publitory.com da yaratılmış ve yazarın kendisi tarafından Creative Commons Attribution- NonCommercial-NoDerivs CC BY-NC-ND lisansıyla (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/legalcode) yayınlanmıştır. Bu ekitap dosyası, yazara atıfta bulunmak, içeriği herhangi bir değişikliğe uğratmamak ve ticari amaçla kullanmamak kaydıyla paylaşılabilir. Bu kitabın UUIDsi 3606afee-28af-11e7-99cf-e0023881705b

Bir tatil günü kahvaltı yaparken babası Bugün limana gidelim mi? dediğinde Aral şaşırarak sordu, "Liman nedir baba?" Gemilerin yanaştığı, yükünü aldığı, boşalttığı yerdir diye cevapladı babası. Aral merakla Gemiler ne taşır? diye sorduğunda ise Aklına gelen her şeyi, gördüğün her şeyi taşırlar" yanıtını aldı. Muzipçe gülen afacan ağzındaki peyniri yutunca Peki gemide gemi de taşınır mı? dediğinde babası şaşırarak; Var tabi, gemi taşıyan gemi de var. Peki, hayal de taşırlar mı baba? Hayalleri de görebildiğimize göre sanırım taşıyorlardır, gidince denizcilere sorarız. Şimdi kahvaltını bitir, erkenden çıkalım. Aral gemiye gideceği için heyecanla kahvaltısını bitirerek ellerini yıkadı, dişlerini fırçaladı. Annesinin üşümesin diye getirdiği kalın mavi kazağını giydi. Babasıyla arabaya bindiklerinde gökyüzü masmaviydi. Yolda giderlerken Aral dayanamayarak sordu, Gemiler suyun üzerinde batmadan nasıl duruyor baba? 3

Suyun kaldırma kuvveti var, sen yüzerken veya banyoda oyuncak ördeğin batmıyor değil mi? Ben de, ördek de hafif. Gemiler de hafif mi? Hayır, çok ağırlar ama büyükler. Ne kadar büyükse o kadar daha fazla kaldırıyor su Hiç batmazlar yani. Su girerse batar tabi, vık vık ördeğin de batıyordu. Evet, bir sıkıyordum içinden sular fışkırıyordu. İkisi birden güle oynaya limana girdiler ve kocaman bir geminin yanına geldiler. Aral geminin büyüklüğünü görünce hayretler içinde kaldı ve aaaa diye bağırdı. Diğer gemileri görünce Baba dedi, Gemiler niye ayrı renkteler? Babası bir süre düşündükten sonra Sanırım denizi daha renkli yapmak için dedi. Gemiye çok uzun bir merdivenden çıktılar ve bir kadın "Hoş geldiniz, Ben Ceyda, üçüncü zabitim. Süvari Bey sizi bekliyor" sözleriyle karşıladı ve geminin içine girdiler. Bir kapının önüne geldiklerinde Ceyda "Süvari Beyin kamarası burası diyerek içeri girdi. 4

Kamaradaki beyaz saçlı ve güler yüzlü adam hoş geldin dostum diyerek babasını kucakladıktan sonra Aral a sarılarak Ne kadar büyümüşsün, doğduğunda görmüştüm seni diyerek öptü. Babası Süvari amcayla konuşmaya dalınca Ceyda Aral ı alarak gemiyi gezdirmeye başladı. Aral daha kapıdan çıkarken Süvari ne demek? diye sordu. Ceyda; Geminin kaptanı, yani gemidekileri yöneten kişi, her şeyden o sorumlu. Evde annem gibi yani. Babanla ortak yönetiyorlardır evi. Süvari ise tek başınadır. Biz zabitler ona yardımcı oluyoruz. İçinde televizyon ekranı gibi elektronik aletlerin olduğu yere girdiklerinde Ceyda anlatmaya başladı: 5

Burası köprüüstü, gemi buradan yönetilir. Ben de burada dururum seyirlerde, yani denizde giderken. Diğer gemilerle çarpışır mısınız Abla. Hayır, buradaki sistemler diğer gemiler çok uzaktayken gösterir. Ona göre gittiğimiz yönü değiştiririz. Hem telsizle onlarla konuşabiliriz. Telefon gibi mi? Benzer, bak işte burada, mikrofona basıp konuşunca telsizi olan herkes duyar söylediğini. Dürbünümüz de vardır. Hadi dürbünle bakalım, hem de kocamanlar. Ceyda dürbünü Aral ın boynuna takıp kaptanın oturduğu koltuğa çıkardı. Aral dürbünle baktığında uzaktaki geminin bayrağını bile gördü. Çok uzağa bakmak istediğinde aklına güneş geldi, tam güneşe doğru kaldırırken Ceyda elini tuttu ve güneşe bakmamasını, gözlerinin bozulabileceğini ama geceleri yıldızlara bakmanın çok daha güzel olduğunu söyledi. Sonra dümenin yanına gittiler. Dümenin geminin dönmesini sağladığını ve eskiden kullanılanlara benzemediğini anlatarak, dümeni çevirmesini istedi. Aral korkarak dümeni çevirdi ama gemi dönmedi. Niye olduğunu sorduğunda Ceyda, gemilerin dönmesi için üzerlerinde sürat olması gerektiğini anlattı. Aral bir an arabaların tekerlekleri üzerinde gittiklerini düşününce geminin denizde nasıl gittiğini sordu. 6

Pervane nedir biliyor musun Aral cığım Haa haa tamam, anladım. Oyuncak teknemde vardı arka tarafında suyun içinde dönüyor ve suyu ittiği için gemi ileri gidiyor. Bu sefer Ceyda kahkaha attı ve Sen de süpersin be Aral, hadi şimdi aşağıya gidelim diyerek bir merdivenden inmeye başladılar ve oradaki can simidini gösterdi. Ceyda bir kapının kilidini açıp girdiğinde Aral birden durdu. Hastane gibi kokuyordu. İçeri girdiğinde bir yatak ve birçok dolap gördü. Ceyda burasının revir olduğunu hasta olunca ilaçları buradan aldıklarını açıkladı. Sonra masalar ve sandalyeler olan büyük bir salona gittiler. Aral zabitlerin burada yemek yediklerini, toplantıların da yapıldığını, televizyon veya filmlerin burada seyredildiğini öğrendi. Hele Ceyda nın verdiği keke bayıldı. Nereden alındığını sorduğunda şaşkınlığını daha da arttı. Gemide mutfak olduğunu ve aşçıhane dendiğini anlattı Ceyda ve Hadi koş bakalım şimdi aşçıhaneye gidelim dedi. 7

Yerleri pırıl pırıl, ışıl ışıl aydınlatılmış aşçıhaneye girdiklerinde önlüklü ve maske takmış aşçı karşıladı. Büyük kazanları, fırınları gören Aral Her şey büyük, sanki devler ülkesindeyim ama sizler benim gibisiniz dediğinde Ceyda, Evet öyledir gemiler, kendi dünyaları vardır yanıtını vererek kendi kendine fısıldadı; Ama yüreklerimiz kocamandır diğerlerine göre. Aşçı ekmekleri nasıl yaptıklarını gösterdi ve yeni pişmiş ekmekten bir parça kopararak Aral a verdi. Aral ekmeğin tadına bayıldı ve teşekkür ederek hayatında hiç böyle ekmek yemediğini söylediğinde Aşçının yüzü mutlulukla ışıldadı. Daha sonra Aral ı kendi kamarasına götüren Ceyda, Gemide odalara kamara denir, burası da benim kamaram. Tek başıma kalıyorum. Banyo ve tuvaleti de içinde dedi. İçeride bir yatak, bir masa ve dolaplar vardı. Yuvarlak pencereleri gören Aral neden olduğunu sorduğundan Ceyda, eskiden su geçirmemesi için böyle yapıldığını, gelenek olarak bu şekilde yapılmaya devam ettiğini açıkladı. 8

Aral izin isteyerek tuvalete gitti ve çıkınca çişinin denize karıştığını düşünerek güldü. Ceyda neden güldüğünü sorduğunda çekinerek anlattı. Bu sefer de Ceyda kahkaha attı ve gemilerin denizi kirletmesinin yasak olduğunu ancak kıyılardan çok uzaklaşınca bazı zararsız atıkları denize atabildiklerini anlattı. Kamarada işleri bitince pervaneyi çeviren makinenin olduğu yere indiler. Üç katlı bina yüksekliğindeki yerde duran makine da büyüktü. İçeride çalışan makinelerin sesleri yüksek olduğundan her ikisi de ses önleyici kulaklık taktılar ve Ceyda Aral a elini bırakmamasını söyledi. Küçük bir odaya girdiklerinde sesler kesildi ve kulaklıklarını çıkardılar. Nöbetçi olan ikinci mühendis bulundukları yerin makinenin kontrol edildiği yer olduğunu, istenen tüm değerleri göstergelerden ve ekranlardan kontrol ettiklerini anlattı. Daha sonra ana güverteye çıktılar. Gemide her bir kata güverte dendiğini de orada öğrendi Aral. Hava biraz daha ısınmıştı. Ceyda canavar ağzına benzeyen dev kepçeleri çalıştıran kreyneri göstererek anlatmaya başladı: 9

Aralcığım bunlar vinç. Şimdi yükün konduğu yerlere ambar denir ve bu vinçlerle yükü boşaltıyoruz. Tam beş gün böyle gece gündüz boşalacak. Yükümüz buğday. Biliyorsun buğdaydan un yapılır. Sen ve ailenin tüm hayatları boyunca yiyeceği undan daha fazla buğday var burada. Tam 57 bin ton. Sizin arabanızdan yaklaşık 50 bin tanesinin ağırlığında. Ne kadar çok değil mi? Evet çokmuş. Bizim yediğimiz un bunlardan mı yapılıyor? Evet bir tanem, evinizde kullandığınız her şey gemilerle taşınıyor veya gemilerle gelen maddelerden üretiliyor. Siz taşımasanız aç mı kalırız? Aç kalmazsınız ama sıkıntılar olur. Sonra çalışan vinçlere yaklaşmadan boş bir ambar kapağının yanına gittiler. Aral aşağıya baktığında çığlık atacak gibi oldu. Ambar o kadar derindi ki içine oturdukları beş katlı apartmanı bile alırdı. Düşmekten korktu ve kenara çekildi. Başka bir ambarın yanına gittiklerinde ise ambarın ağzına kadar buğday dolu olduğunu gördü. Ambarların yanından başlarına bir şey düşmesin diye dikkatlice baş tarafa gittiler. 10

Burada geminin denizde durduğunda sabit kalmasını sağlayan demir vardı. Demir zincirleri Aral ın gövdesi kadar kalındı. Gemiyi iskeleye bağlamak için kullanılan halatlar da çok kalındı. Rüzgâr esmeye başladığından tekrar zabit salonuna döndüler, yorulmuştu zaten. O sırada içeri giren kamarot masalara tabak koyarak hazırlamaya başladı. Yavaş yavaş tüm zabitler salona gelmeye başladı ve Aral ı sevdi, konuştu. En son Süvari ve babası geldi ve Süvari babasını zabitlere tanıştırdı. Yemekte enfes bir mantı vardı ve Aral sevincinden havalara uçtu. Yemek bittikten sonra elini yıkamak için Ceyda nın kamarasına gittiler. Bu sefer Ceyda sordu: Eee Aral ne düşünüyorsun gemi hakkında? Abla, çok büyük. Her şeyi var. Sanki eviniz burası, hem de iş yeriniz. Evet Aralcığım haklısın. Burası ayrı bir dünya sanki. Ama bazen uzun süre ayrı kalınca sevdiklerini özlüyor insan. 11

Ben de özlüyorum, babam işe gidiyor geç geliyor. Özlediğimde üzülmemek için başka şeyler düşünüyorum, oyun oynuyorum. Bir tane daha sorum vardı, neden gemilerin hepsi değişik renge boyanıyor Abla? Düşünmemiştim Aral bunu. Sanırım herkes kendi dünyasını istediği renge boyamak ister, sanırım biz de öyle yapıyoruz. En azından düşüncelerimizde bazen pembe, bazen siyah, bazen de mavi oluyor dünyamız. Anladım galiba, rengin önemi yok. Düşüncelerin önemi var. Babam denizler daha renkli olsun diye farklı boyanıyorlar demişti. Bir de gemilerin hayal de taşıdığını söylemişti. Taşır mısınız? Hayallerimiz yanımızdan hiç ayrılmaz ki. Deniz veya gemi ne renk olursa olsun hayallerimiz hep güzeldir. Bizler hem kendi dolu dolu hayallerimizi, hem de bizi sevenlerin hayallerini her limana götürürüz. İşleri bittiklerinde zabit salonuna döndüler ve babası hadi bakalım Aral annen merak etmiştir, gidelim artık dedi ve herkesle vedalaşarak gemiden ayrıldılar. Araba hareket ettikten sonra Aral yorgun olduğundan uyumaya başladı ve rüyasında kendisine Sakın hayallerini bırakma, hep yanında kalsın diyen Ceyda nın mavi gözlerini gördü. Sonra köprüüstünde gemiyi kullanırken hayal etti kendisini. Dümeni çeviriyordu. Uyandığında eve gelmek üzereydiler. Aral hayatı boyunca o hayalinin peşinde koştu ve şimdi en büyük gemilerde kaptanlık yapıyor. 12

13