2011 KONUT KURULTAYI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME GENEL OLARAK : Mustafa AYDIN İzmir Vali Yardımcısı TOKİ tarafından düzenlen 2011 Konut Kurultayı 4-5 Mart günlerinde İstanbul da yapıldı. 30 ülkeden Bakan, Müsteşar düzeyinde de kişilerin katılımının olduğu kurultayın kapanış konuşmasında TOKİ Başkanı iki günde 4.000 kişinin katıldığını belirtti. TOKİ nin 2011 yılı sonuna kadar 500.000 konut hedefine ulaşacağı, Sayın Başbakanın açış konuşmasında belirttiği üzere 2011 den sonra 2023 yılına kadar 500.000 konut yapılacağı hedefini açıkladı. Yabancı konuşmacıların ifadelerinde TOKİ nin faaliyetleri, performansı, finansman modelinin dünyada ilgiyle takip edildiği belirtilmektedir. Organizasyon çok iyiydi. Geniş katılımlı bir kurultay oldu ve paralel oturumlar da dahil olmak üzere katılımcıların ilgisi son saate kadar azalmadı. TOKİ Başkanı ve çalışma arkadaşlarını kutlamak gerekir. TMMOB ne bağlı oda temsilcileri yoktu. Davet edilip edilmediklerini, neden bulunmadıklarını bilmiyorum, ama olmalıydılar. Konuşmacılar için tanınan süre genelde 12 dakika idi ve çok azdı. Kurultayın başlıklarından birisi olan Doğal Afetlere Hazırlıklı Bir Türkiye İçin Kentsel Dönüşüm Seferberliği teması çok iyi vurgulanamadı. Prof. Dr. Mustafa ERDİK hocamız süre azlığı nedeniyle konusunu anlatamadı. Konuşmacılardan Prof.Dr. Saskia SASSEN, David SMİTH Prof.Dr. M.Pınar MENGÜÇ, Emre AROLAT, Ahmet Haluk KARABEL, Gürol KONYALIOĞLU, Yrd. Doç.Dr. A.Erdem ERBAŞ, Tahir AKYÜREK zamanı iyi kullanıp konuları ile ilgili çok iyi sunum yaptılar ve en çok alkış Emre AROLAT içindi. Büyük proje olarak görülen Kentsel Dönüşüm uygulamalarından birisi ele alınıp olumlu - olumsuz yönleri anlatılabilir, olumlu yönleri örnek gösterilebilir, olumsuz yönleri belirtilerek nasıl olması gerektiği anlatılır ve bir simülasyon yapılsa çok iyi olurdu. E. AROLAT ın imar uygulaması sonucu terk edilen alanların nasıl kullanıldığını ve özele yönelik kapatıldığını göstermesi ve simüle etmesi dikkat çekiciydi. Kurultayda paralel oturumlar nedeniyle 4. Oturum, Paralel Oturum 2 ve 6. Oturum dışındaki tüm oturumlar ve açılış bölümü tarafımdan izlenmiştir. BAZI KONUŞMACILARIN GÖRÜŞLERİ: Kentsel Dönüşümle ilgili yasal düzenlemeye ihtiyaç bulunduğu sıkça ifade edildi. Özellikle Gürol KONYALIOĞLU ve Yrd. Doç.Dr. Erdem ERBAŞ bu konuyu çok iyi anlattılar ve bir çerçeve yasasına ihtiyaç duyulduğunu belirttiler. G.KONYALIOĞLU özellikle Yasal altyapı eksikliği, koordinasyon, finansman, siyasal çekinceler, yöntem belirsizliği-kararsızlığı gibi sorunlar ile Kentsel Dönüşüm Master Planına olan ihtiyacı ifade etmiştir. E.ERBAŞ, Kentsel gelişim vizyonu, mekansal stratejik plan, kentsel projelerin gerekliliğini vurgulayarak, temel mevzuatın, uygulama rehberi/araçlarının bulunmadığını, sosyal yapının göz ardı edildiğini, fiziksel mekanın esas alındığını, 1
düzenlenen konutların tek tip olduğunu, uygulamada çok dikkat edilmeyen plan-projesözleşmenin çok önemli olduğunu ifade etmiştir. Prof.Dr. Saskia SASSEN, Çevre ve konut sorununu bir arada çözmek mümkün müdür? diye sorarak yapılacak her binanın çevrenin sürdürülmesine katkı koyması gerektiğini belirtmiş, yeni konut sisteminin geliştirilmesini, sera gazı üretmeyen betonların yapılmasını önermiştir. Başka bir oturumda ise, konut projelerinin kentleşmesi gerektiğini, her şehrin kent olmadığını, sosyal ve çevre boyutunun ihmal edilmemesi gerektiğini, oluşturulacak yeni şehirlerde orta sınıfın ağırlıklı olarak bulunması gerektiğini, şehirlerde her şeyin bulunmasını, mahalle esnafının yok edilmemesini, süpermarketlerin sorun olduğunu ifade etmiştir. Prof.Dr. Murat GÜVENÇ ve David SMİTH göç ve konut ilişkisine vurgu yaptılar. M.GÜVENÇ özellikle İstanbul a göçün bölgesel analizini yaparak göçmen katmanlarına göre konut ihtiyacını belirlenmesi gerektiğini, D.SMİTH özellikle ülkenizde doğal afet riskinin yüksek olduğu, yoğun göç olduğunu, şehirlerin yükseldiğini ve yoğunlaştığını, herkesin riski paylaşması gerektiğini, mahallelerde örgütlenmenin yerel kararların önemini ve öncelikle gecekonduların iyileştirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Prof.Dr. Ali TÜREL, ülke bazında ihtiyaçtan fazla konut üretildiğini, illere göre dağılımın çok farklı olduğunu, alt gelir grupları için mülk konut yerine sosyal kiralık konut arzının düşünülmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bill DUNSTER enerji konusunu öne çıkararak, petrolün, doğal gazın biteceğini, nüfusun artacağını, tarım alanlarının azalacağını, bu nedenle çevreye, doğal kaynaklara saygılı olunması gerektiğini, İngiltere nin evlerde 2016 ya kadar sıfır karbon üretmeyi hedeflediğini, evlerin kendi enerjisini kendisinin üreteceğini belirtmiştir. Prof.Dr M.Pınar MENGÜÇ, CO 2 salınımının azaltılmasını, enerji tasarrufu ve yenilenebilir enerji kullanımında enerji verimliliğinin arttırılmasından bahsederek, şehirlerin ruhunun ve DNA sının kaybolmadan kentleşme ve büyümesinden bahsetmiş ve Zero İstanbul 2050 demiştir. Barış ONAY sürdürebilir binadan bahsederek, enerji konusunu ele almış ve çevre etiketleri, eko-etiketten bahsetmiştir. Emre AROLAT TOKİ faaliyetlerine farklı bir bakış açısı getirerek, şehir içinde kapalı alanlar, pahalı gettolar oluşturulduğunu, yönetime yakın mimarların rahat ettiğini, her yerde aynı binaların yapıldığını, bu şartlarda karbon salınımının ne ifade edeceğini ifade etmiştir. Ayrıca, parıltılı binalar yapıldığını ve bunlarda da intihal bulunduğunu belirtmiştir. Tasarım bağlamında itina yoksunluğu cümlesi dikkat çekiciydi. Ahmet Haluk KARABEL, TOKİ nin faaliyetlerini, kurumsal yapısını ortaya koymuştur. Konuşmasında, hazineden pay alınmadığını, büyükşehirlerdeki arazileri imarlı hale getirip satış yaptıklarını, arsa karşılığı proje satışından gelir elde ettiklerini, 2003-2010 yılları arasında ihale toplamının 35 milyar $ olduğunu belirtmiştir. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir AKYÜREK, marka kentlerin, sembollerin önemine değinerek dönüşümün kentin ruhuna, ihtiyaçlarına uygun olması, halkın katılımının sağlanması gerektiği ama bunun çoğu kez söylemde kaldığını, şehirlerimizin uluslararası rekabete uygun planlanması gerektiğini belirtmiştir. Sidney RASEKH, planlamanın fiziki değil sosyal olması gerektiğini, şehrin karma olması ve her şeyin her yerde bulunması gerektiğini ve herkes için manzara olmalıdır diyerek Kanada Vancouver şehrini anlatmıştır. İstanbul un ruhu nedir diye sorarak insanlığın tarihidir demiştir. 2
Bruce CAHAN, TOKİ nün gücünden bahsederek, mimari tasarımların benzerliği kentlerin birbirine benzemesine yol açıyor, İ.Fernandez MEJİA, amaç, konut sorununu çözmek değil, yaşanabilir kentler oluşturmak olmalıdır, Sidney RASEKH, başka bir oturumda şehirler sürdürülebilir olmalı, enerji önemlidir, şehirler yürünebilir olmalıdır diyerek ulaşımın önemini vurgulamışlardır. Lic Nıcolas MAGGIO, enerji verimliliği kriterleri inşaatlarda dikkate alınmıyor enerji verimliliği bir maliyet, teknoloji meselesi değil, bir bakış açısıdır ve kültür değişimi gerekir demiştir. SONUÇ: Öncelikle kaçak yapılaşmanın önlenmesi gerektiği, Doğal afetlere hazırlıklı bir Türkiye için Kentsel Dönüşüm seferberliği yapılmasının şart olduğu, bunun için bir çerçeve yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu, Kentsel Dönüşüm Master Planının hazırlanması gerektiği, tekil uygulamaların sorunlar yaratacağı, bütüncül planlama ilkeleri çerçevesinde projelerin hazırlanması gerektiği, projelerde sosyal yapı ve ihtiyaçlara mutlak yer verilmesi, yaşanabilir kent kavramına uygun yapılaşmaya gidilmesi gerektiği, mimari tasarımın benzerliği sonucu kentlerin birbirine benzediğini, bu nedenle tek tip yapılardan uzaklaşılması gerektiği, projelerde kentsel ulaşım ve enerji kullanımına - tasarrufuna dikkat edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. 08.03.2011 3