Kuran-ı Kerim Ve Ümmetî Bir Peygamberin Gelmesi

Benzer belgeler
Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Muhammed içinizden herhangi bir adamın babası değil, o, Allah ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi bilendir.

İkincisi Resullullah (s.a.v) Eğer buna gücünüz yetmiyorsa dilinizle söz konusu kötülüğü düzeltmeye çalışın. Bunun manası nedir, onu açıklıyorduk.

Okul Başarısı Anne Babalardan Dualar İster (2) Perşembe, 06 Aralık :11. Dualar Beddualar

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

Kur an ın Bazı Hikmetleri

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

PEYGAMBERLİKTEN SONRA EN YÜCE MAKAM ŞEHÂDET Cumartesi, 28 Şubat :06

Toplumsal hayatta huzurun temelleri

Hindistan ın Pencap bölgesinde bulunan Kadiyan adlı yerden şöyle bir ses yükseldi:


5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Muhammed Salih el-muneccid

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül :14

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

a. Daire-i meşruada kalmayan gençliğin; dünyada, kabirde ve ahirette başlarına gelecek belalar ve elemler neler olabilir?

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

İbadetin Manası ve Çeşitleri

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru

Eliyle Düzeltmek Nasıl Olmalı?

Yani küfredenler ister Ehli Kitaptan olmuş olsunlar ister müşriklerden; kendilerine beyyine gelene kadar küfürlerinden ayrılamazlardı.

Sadece Peygamberlerin sözleri ve onlarla gönderilmiş, tahrif edilmemiş, bozulmamış kutsal metinlerde olan bilgilerdir.

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

كيف سيكون حساب ال فر الا خرة

İBRAHİM (a.s) MAKAMINI NAMAZ YERİ EDİNMEK Salı, 02 Şubat :47

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

3 Her çocuk Müslüman do ar.

"Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde" diyen Ziya Paşa nın sözleri ne kadar da manidardır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Sunabihi (Rah Aly.) anlatıyor: Ölüm döşeğinde yatmakta olan Ubade b. Samit'i (R.A.) ziyarete gittim. Onu gürünce ağladım. Ubade, "Dur biraz!

* Ana hatlarıyla, İslam'ın özünü oluşturan ahlaki davranış ve sorumluluklar neler olmalıdır?

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

7. KEVSER SÛRESİ ÖĞRENELİM

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

ERZİNCAN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 3. DÖNEM TEMMUZ- AĞUSTOS - EYLÜL AYLARINA AİT VA'Z İRŞAD PROGRAMI

Kur'an-ı Kerim'in Beni İsrail Suresinin 5-9 ayetinde, Hak Teala (c.c.) şöyle buyurmuştur:

Mesihin İkinci Gelişi Muhammedî Ümmetten Birisinin Gelişi Demektir

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

+ Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.(4.

İmanda Mürakebe Bilinci - Akaid - Dr. Mehmet Sürmeli'nin kişisel web sitesine hoşgeldiniz.

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Ramazan'ın gündüzünde oruç tutmayanlara ve kâfirlere yemek satmanın hükmü

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir?

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE SADAKA-I FITR İbni Abbas (r.a) şöyle buyurmuştur:


Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III

Duanın psikolojik faydaları, sıkıntılı zamanlarda olduğu kadar günlük hayatta da çoktur.

HACCA. Manevi Hazırlık

İlm-ül yakîn, yani bir yerde duman görüp orada ateşin bulunduğu hakkında bilgi sahibi olmak.

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir.

"Deki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana tabi olun. Ki Allah'da sizi sevsin." (Âli İmran, 31)

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Hak Teala (cc) itiraz edenlere Hud Suresinde şu kelimelerle cevap vermiştir:

Cahiliyye Döneminde Bir Bayram Günü

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 26 KASIM 2014 Saat: 11.20

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Kâfirlere itaat etme ve Kuran-ı Kerim vasıtasıyla onlara karşı büyük cihat et. [1]

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 26 KASIM 2014 Saat: 11.20

ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

Azrail in Bir Adama Bakması

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 26 KASIM 2014 Saat: 11.20

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

GERÇEK VE İDDİA ARASINDA ŞEHİTLİK ANLAYIŞI

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz

Dua ve Sûre Kitapçığı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Transkript:

Kuran-ı Kerim in kelimeleri üzerinde iyice düşünmemeleri ne kadar da üzücüdür. Bunu yapmakla kendileri yanıldıkları gibi başkalarını da yanıltırlar. Yanlış yola sapmaktan imtina ettiğimiz için bize öfkelenirler. Bize dinsiz ve kâfir diyorlar. Ancak, bir mümin başkalarının tehditlerinden değil yalnızca Allah tan korkar. Bir insan başka bir insana ne zarar verebilir? Yapabileceği en büyük fenalık öldürmektir. Fakat bir mümin ölmekten korkmaz. Onun için ölüm Yar ile mülaki olmanın yoludur. Bizi kötüleyenler Kuran-ı Kerim in nasıl bir hazine olduğunu bir bilseler! O, tükenmeyen bir hazinedir ve ebediyete kadar insanların ihtiyaçlarını karşılamaya devam edecektir. Kur an-ı Kerim den önceki kitapların öğrettikleri Kur an la mukayese edildiğinde bir hiçtir. Onlar Kuran-ı Kerim in değeri hakkında bir fikre sahip olsalardı, topladıkları azıcık bilgi ile kanaat etmeyeceklerdi. Onun manasının derinliklerine dalacaklar, Allah (c.c.) ile ilişki kurmak ve O na yakın olmak için çaba sarf edeceklerdi. Keşke zahire önem verdikleri gibi gönül temizliğinin değerini de bilselerdi. Peygamber Efendimiz in (sav) öğrettiklerinin sadece lafzına değil ruhuna da aldırış etselerdi. Çünkü bunları yapmakta olan mümin manen yükselmesi için Kuran-ı Kerim in kendisini hangi yola çağırdığını da öğrenmeye çalışır. Böylece hareket etselerdi, içerideki özden ziyade dışarıdaki görünüşe kıymet verdiklerinin ve boş kadehi dudaklarına götürmekle susuzluklarını gidermeyi umduklarının farkına varırlardı. Onlar Fatiha Suresini okumuyorlar mı? Bu suredeki dua, müminlere Allah a manevî mükafatlar için yalvarmayı öğretmiyor mu? Günde aşağı yukarı elli defa Bize doğru yolu göster yani nimet verilen kimselerin yolunu[1] diye dua etmiyorlar mı? Böyle dua ediyorlarsa, müminlerin günde beş vakit Fatiha Suresiyle Allah tan (c.c.) istedikleri mükafatların ve nimetlerin neler olduğunu hiç düşündükleri oldu mu acaba? Kalp gözü Fatiha Suresindeki duanın manası üzerine çevrilmiş olarak bir defacık olsun ibadet etmiş olsalardı, kendi kendilerine Bu doğru yol nedir ve Allah ın (c.c.) bize vermek istediği nimetler nelerdir? sorusunu sık sık soracaklardı. Eğer bu soruyu sormuş olsalardı, dikkatleri Nisa Suresindeki şu ayetin üzerine çevrilecekti. Onlar kendilerine söylenileni yapsalar, haklarında daha hayırlı ve imanlarını sağlamlaştırmak hususunda daha tesirli olurdu. O takdirde, tarafımızdan onlara büyük bir mükafat verirdik ve onları doğru yola sevk ederdik. Her kim Allah a (c.c.) ve Resulüne itaat ederse, o kimse Allah ın (c.c.) nimetlendirdiği ve mükafatlandırdığı peygamberler, sıddikler (doğrular), şehitler ve salihlerle beraber olur ve bunlar ne kadar iyi arkadaşlardır! Bu lûtüf Allah tandır ve Allah ın 1 / 5

bilmesi yeter. [2] Bu ayetlerden açıkça anlaşılan şudur: Bir mümin Allah ın (c.c.) nimetleriyle mükâfatlandırılanların yoluna sevk edilmesi için dua ettiği zaman peygamberler, sıddiklar, şehitler ve salihlerin cemaatinde bulunmak için dua eder. Sonuç olarak Allah (c.c.) bizzat Peygamber Efendimiz in vasıtasıyla bize günde aşağı yukarı kırk defa doğru yolun gösterilmesi için dua etmemizi emretti. Daha sonra Nisa suresinde Doğru yolun ne demek olduğunu kendisi açıkladı; bunun peygamberler, sıddikler, şehitler ve Salihlerin cemaatine katılmak olduğunu söyledi. Durum böyle iken kim peygamberliğin her çeşidinin bu ümmete yasak olduğunu söyleyebilir? Böyle bir düşünce gülünç olmaz mı? Allah gülünç bir şey öğretebilir mi? Bir taraftan peygamberler, doğrular, şehitler ve salihler arasına dahil edilmemiz için bizi dua etmeye teşvik ederken, diğer taraftan peygamberlik mükafat ve nimetinin şimdi ve ebediyete kadar Hz.Muhammed in (sav) ümmetine yasak edildiğini bize söylemesi mümkün mü? Böyle bir şeyi Allah göstermesin! Allah kutsal ve paktır. O bütün ayıp ve eksiklerden münezzehtir. O herhangi bir sebeple peygamberlik nimetini gerçekten yasaklasaydı, mükafatlandırdığı kimselere ulaşan yolu bulalım diye dua etmeyi bize öğretmezdi. Ayrıca nimet verilenlerin yolunu açıklarken, Peygamber Efendimiz e (sav) itaat edenlerin peygamberlik makamına erebileceğini ve peygamberlerden olabileceğini söylemezdi. Diyorlar ki, bahis konusu ayette Min yerine, MA A kullanılmıştır. Bundan dolayı, Peygamber Efendimiz e (sav) itaat edenler peygamberlerden olmayıp sadece peygamberlerle beraber olacaklarmış. Yani bu müminler peygamberler cemaatine katılmayıp onlarla bir araya gelme şansına sahip olacaklarmış! Ama onlar ayetin yalnız peygamberlerden değil doğrular, şehitler ve salihlerden de bahsettiğini unutuyorlar. Ayetteki MA A bir müminin peygamberlik mertebesine yükselmekten men edildiğini gösteriyorsa, o zaman aynı şekilde doğruluk, şehitlik ve salihlik mertebesine yükselmekten de men edildiğini kabul etmek zorundayız. Yalnız peygamberlerin değil, daha aşağı mertebede mükafatlandırılmış olanların da sona erdiğini kabul etmeliyiz. O halde, Muhammedî ümmetin hiçbir ferdi sıddik, şehit ve salih olmayıp sadece eski ümmetlerin sıddikler, şehitler ve salihleriyle beraber olmakla yetinmek zorundadırlar. Yoksa, kendisi onlardan biri olamaz. Bu ümmete mensup bir mümin doğruların topluluğuna katılabilir, fakat doğrulardan biri olamaz. Şehitlerin topluluğuna katılabilir, fakat kendisi bir şehit olamaz. Salihlerin topluluğuna karışabilir, fakat salihlerden biri olamaz. Yani bütün manevî mükafatlar ve mertebeler (haşa) Peygamber Efendimiz in (sav) ümmetine yasaklanmış! Her türlü dua ve gayretlerine rağmen en çok bekleyebilecekleri şey, sadece eski ümmetlerin nimet verilmiş olan cemaatlerinden birine veya diğerine katılıp onlarla bir arada bulunmaktır. Ama onlar (haşa) Allah (c.c.) yolunda varını yoğunu harcadıkları halde eski ümmetlerin manevî mertebelerini elde edemeyecekler! Peygamber Efendimiz in (sav) izinde yürüyenler eski ümmetlerin müminlerine eşit olarak değil, sadece seyirci olarak katılmayı temenni edebilir! Gerçek bir Müslüman böyle bir düşünceyi besleyemez. Böyle bir düşünce İslâmiyetin, Kuran ın ve Peygamber Efendimiz in (sav) şanına ve vakarına aykırıdır. Çünkü, bu düşünce Muhammedî ümmet içinde salih bir kulun bulunmasını bile reddetmektedir. Kısacası, bu ayetteki MA A hocaların istedikleri gibi tefsir edilirse, yalnız peygamberlik değil doğruluk, 2 / 5

şehitlik, salihlik ve takva gibi diğer manevî mertebeleri de bu ümmet için yasaklanmış olacaktır. Gerçek şudur: Ma a sadece zaman ve mekân bakımından beraber olma manasına gelmez. ma a iki şeyin veya şahsın aynı zaman veya mekân (yer) paylaşmasını ifade ettiği gibi iki kişinin aynı manevî dereceyi paylaşmasını da ifade eder. Yani iki kişinin aynı cemaatin üyesi olduğunu beyan etmek için de ma a kullanılır. Kısacası ma a kelimesinin bir anlamı ile ise diğeri de -dan ve -den dir. Kuran-ı Kerim de bunun örneklerini görüyoruz. Aşağıdaki ayet bu örneklerden biridir: Muhakkak ki, münafıklar cehennemin en aşağı katındadırlar ve onlara yardım edecek hiç kimse bulamazsın. Ancak tövbe edenler, ıslah olanlar, Allah a (c.c.) sımsıkı sarılanlar ve Allah a (c.c.) itaatte samimi davrananlar müstesnadır. Bunlar müminlerden (ile beraber?)dir ve Allah müminlere büyük nimetler ve mükafatlar verecektir. [3] Bu ayette tövbe edenlerden, iyi iş işleyenlerden, Allah a bağlananlardan ve O na itaatte samimi davrananlardan bahsedilmekte, haklarında ma a kullanılmıştır. Burada ma a ile beraber olmak manasında alındığı takdirde münafıkların tövbekâr olmalarına, iyi işler işlemelerine ve Allah a (c.c.) bağlanıp O na itaatte samimi davranmalarına rağmen, müminlerin derecesine erişemeyecekler, sadece müminler ile beraber olacaklardır gibi bir sonuç çıkar. Onlar sadece müminlere refakat etmek hakkını kazanacaklar, fakat onlardan biri olmayacaklardır. Böyle bir netice son derece saçmadır. Bundan dolayı bu ayette ma a manası itibariyle ile beraber olmak anlamında olmayıp, -den, -dan manasındadır. Yani tövbe edip Allah a itaatte samimi olanlar müminlerin cemaatindendirler. Bahis konusu ayette kullanılan (Nisa Suresi, 67-71) ma a ile beraber olmak anlamında değildir. Böyle bir şey kabul edilemez. Çünkü ma a anlam itibarıyle ile beraber olmak manasında kabul etmekle, Allah (c.c.) ve Peygamberi ne (sav) saygısızlık etmiş oluruz. Bu ayet-i kerimede de ma a anlamı itibarıyla -den, -dan manasındadır. Yani ayetin meali şöyle olacaktır: Allah a ve resulüne itaat edenler, Allah ın nimetlendirdiği kimselerden yani peygamberler, doğrular şehitler ve salihlerden olacaklardır. Peygamber Efendimiz in (sav) izinde yürüyenlere bir çeşit peygamberlik kapısını açık tutan ayetler Kuran-ı Kerim in çeşitli yerlerinde mevcuttur. Bu peygamberlik, Muhammedî Nübüvvetin zilli yani gölgesidir. Bu peygamberlik ancak Hz.Resulüllah a (sav) tam olarak itaat etmek ve onun izinde yürümek suretiyle Allah (c.c.) tarafından bağışlanır. Nitekim Araf Suresinde, Peygamber Efendimiz (sav) ile ümmeti hakkında şöyle buyurulmuştur: 3 / 5

De ki: Rabbim aşikar ve gizli hayasızlıkları, günahı, haksız isyanı, hakkında bir delil indirmediği şeyi Allah a ortak yapmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyler söylemenizi haram kılmıştır. Her millet için bir vade vardır. Bu vade gelince ne bir saat geri kalabilirler ne de bir saat ileri gidebilirler. Ey Adem evlatları! Eğer içinizden size ayetlerimi anlatan peygamberler gelirse veya geldiğinde, riayet edenler ve iyi iş işleyenler için korku yoktur ve onlar keder görmeyeceklerdir. [4] Bundan açıkça anlaşılıyor ki, Peygamber Efendimiz in (sav) ümmeti arasından peygamberler çıkacaktır. Ayetteki sözün gelişi Peygamber Efendimiz (sav) ile ilgilidir. Allah (c.c.), peygamberlerin geleceğinden bahsetmekte ve bu gibi peygamberleri kabul etmenin ümmetin vazifesi olduğunu hatırlatmaktadır. Bu peygamberleri kabul etmezlerse cezasını çekerler. Ayetin metninde İmma (eğer) bulunduğunu ve bu eğer kelimesinin peygamberlerin gelmesini şarta bağlı ve şüpheli bir hale koyduğunu ileri sürmek isteyen olursa, emeği boşa gidecektir. Çünkü, aynı kelime Kuran-ı Kerim de Âdem in (a.s.) cennetten çıkışını anlatırken kullanılmıştır. Fakat ayetteki eğer kelimesinin bir şarta işaret ettiğini kabul etsek bile, Allah a (c.c.) göre peygamberliğin kapısı kapanmış değildir. Çünkü sona erdirdiği bir şeyi şarta bağlı bir şekilde zikretmek bile Allah ın (c.c.) şanına ve büyüklüğüne aykırıdır. Kuran-ı Kerim gibi Peygamber Efendimiz in (sav) hadis-i şerifleri de peygamberliğin koşulsuz ve mutlak olarak sona ermediğini açıkça bildirmektedirler. Nitekim Peygamber Efendimiz (sav) geleceği vaat edilen Mesih in (a.s.) peygamber olacağını sık sık vurgulamaktadır. Eğer peygamberlik koşulsuz olarak sona ermiş olsaydı Allah ın Resulü (sav) Vaat edilen Mesih e dört kere Allah ın (c.c.) Peygamberi diye hitap etmezdi. [5] [1] Fatiha Suresi; a.6-7 [2] Nisa Suresi; a. 67-71 4 / 5

[3] Nisa Suresi; Ayet 146-147 [4] Araf Suresi; a. 34-36 [5] Sahih Müslim; Kitab-ül Fiten ve Eşrat,üs Saat, Zikr-üd Deccal, İbn-i Mace; Kitab-ül Fiten, Bab Fitnetü-d Deccal 5 / 5