- şiirler - Yayın Tarihi: 15.2.2016 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir.
Bakma Ardına Çek git sakın bakma ardına; Bana Savaşı Hatırlatıyorsun, Namlunun önündeki küçük çocuğu, Sevdiceğini kör kurşunda yitirmiş dul kadını, Dünyanın vahşetine direnemeyen çaresiz kız kardeşimi, Sen hep güçlülerin karşısında ezilen bizi ağlatıyorsun. Çek git sakın bakma ardına; Yuvası dağılmış yalnız kuşu, Feryadı yürek dağlayan Aysel anayı, Açlıktan ölenlerin olduğu Afrikayı, Teröre kurban gitmiş Fransızı, Karşısında askeri gören acılı babayı, Hala oğlummm diye ağlayan Gülsüm anayı, Çek git sakın bakma ardına; Ölüsü dahi gurbete mecbur Nazım'ı Ben yandım sen yanma diyen sürgün Ahmet'i Sen bana acıyı, zulmü, felaketi Sen bana cehaleti, faşizmi, kanı Sen bana nefreti hatırlatıyorsun Çek Git Sakın bakma ardına uzak ol bizden. Unuturuz sanma yapılanları, Cezasız kalır sanma sakın! Onca alınan mazlum ahı Sorulur bir gün hepsinin hesabı... Şimdi çek git sakın bakma ardına.
Biz Biz; beraberiz, birlikteyiz Hepimiz, dertlinin derdindeyiz Uçan kuşların v çizgisinde bir yerlerdeyiz Yok yok göç etmiyoruz, Göçe çıkmış kuşlara yuva kurma niyetindeyiz Biz düşene yoldaş, yetime kardeş bir milletiz Biz; beraberiz, birlikteyiz Büyük hezimetler atlattık Çok büyük dertlerle karşılaştık Bütün dünyaya yine de hoş görü yaydık Bizi buraya getirenlere hep minnettar kaldık Ne unuttuk nede unutulmasına göz yumduk Biz; beraberiz, birlikteyiz Dirliğimize göz dikenlere dahi gül uzatmasını bilenlerdeniz Yoklukta birbirine dahada kenetlenen bir milletiz Biz hala BİZ'iz
Delice Uyunmuyor işte sensiz, uyuşmuyor beynim Özlem; güzel, Sevda; umut ve sevişebilmek; delice, Ama git artık aklımdaki çılgın düşünce Sabah oldu yine seninle Sahi ya niye? Bedenin bana hasret Dilin bana sevdalı Ama yetmiyor El ele olmak Gözlerinde kaybolmak diliyor yürek Seni istiyor Delice
Memleket Hasreti Şimdi yine yalnızlığın sisi altında yolumu kaybetmişim meğer her daim ben memleketime hasretmişim geldim yine size, kucaklayın benide olanca sevginizle o koca yüreğinizle Memleket Hasreti''nizle İki gözüm Ahmet''in Sesiyle..
Nasıl Bile bile nasıl aldanır insan? Her saniye bir uzvunu kaybederken... Nasıl düşer bu gaflete? Yanıyorken yüreği, Nasıl da taşlaşır kalbi? Geceden sabahına bir paket içebilirken Nasıl olurda daha üçüncü dalında Bu sefer ölüyorum galiba diyebilir Yoksa aldattığı gibi mi?
Ölümlü Ayrılık Ve bundan sonra yine seninim kalan benimle Gel otur dizlerime Çevir kafanı bak gözlerime Ve yavaşça bırak vücudunu göğsüme Tut ellerimi, hisset Kalan her şeyim şu an seninle Yine de her gelen gibi gittin sende Giderken aldıklarından sonra, Ne kaldı geriye bende? Yanımdayken nasıl tutuyorsam elini, Şimdi öyle istiyorum seni Ve öyle tutulmak istiyorum Bakışlarının esaretinde infazımı bekliyorum Beni kahreden de Ölümü görmüş gibi mahveden de Çığ altında kalmış gibi zapt edende Bir daha dilinden asla dökülmeyecek o iki kelime Böyle bencilliğe nasıl katlansın? Bundan sonra ne yapsın ruh bu bedende.
Sensiz Şimdi sensiz geldim ya bu şehre Olanca kibriyle geldiğin gibi git diyor Sensizim diye... Her aksilik, Bu şehri sensiz adımlıyorum diye Böylesi durumlar ikaz Benim gibi hergeleye Sensiz... Sensiz seninle gittiğim yerlerdeyim şimdi Mekan küsmüş, Ankara küskün... Abi yenge... Hani nerde diye? Yeter bu hasretlik yeter... Şimdi sana geliyorum Sen bundan habersiz Ben söylemekten aciz... Sensiz..
Sessizliğinde Yaşarım Zulmüne isyan ettim de Sözlerine siper olamadım Karadenizin dalgalarına yılmadım da Anılarına kulaç atamadım Sigarayı içkiyi bıraktım da Seni bırakamadım Yokluğunu yaşadım da Varlığını unutmadım Seni yine izledim de, yanaşamadım Gözlerini gözledim de Gözlerimi önüne atamadım Aslında en zorunu; sevmeyi başardım da, Sevilmeyi tadamadım Bugün yine ölemedim de Sevmekten de usanmadım Ölüme varamadım da Seni bugün yine aramadım Sende aramadın ya, Bundan böyle sessizliğinde yaşarım
Yaşamak Bugünü dünün umutlarıyla sulayıp Yarını bugünün umutlarıyla filizlendirmek Yaşamak Hep eskiye özlem, ana zulmetmek Yaşamak Kıymeti bilinmeyeni sonradan kıymetlendirmek Boşu aynı gözlerle aynı açıdan daha sonra dolu görmek Yaşamak Kiraz ağaçları altında karga kışlamak Mısır tarlasında sevişmek Elektrik direği dibinde yağmurlu bir havada el ele göz göze ıslanabilmek Yaşamak Özledim gel diyebilmek Sarılırken göz yaşı dökmek Yaşamak var ya yaşamak! Bırakalım hepsini bir kenara da Yaşamak, yaşıyorum diyebilmek...