Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ni ziyaret eden ilk Türk siyasi lider olan Perinçek, onurlarına verilen yemek sırasında bir konuşma gerçekleştirdi. ABD'nin savaş tehdidiyle sık sık gündemimize giren Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ni (KDHC) ziyaret eden ilk ve tek Türk siyasi lider Vatan Partisi (İşçi Partisi) Genel Başkanı Doğu Perinçek'ti. 5 gün süren ziyarette Perinçek ile KDHC kurucu lideri Kim İl Sung önemli bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşme sonrası yapılan açıklama, KDHC'nin dünya kamuoyuna yansıyan ilk resmi mesajı olmuştu. 17 Şubat 1993'te yapılan Kim İl Sung - Doğu Perinçek görüşmesinin ardından, iki parti ortak bildiri yayınladı. Ardından Perinçek liderliğindeki İşçi Partisi (Vatan Partisi) heyeti onuruna başkent Pyöngyang'daki Manolya Evi'nde bir de yemek verildi. Perinçek, bu yemekte önemli bir konuşma yaptı. İlgili Haber: KDHC dünyaya ilk mesajını Doğu Perinçek aracılığıyla vermişti İşte Perinçek'in Kore ziyareti sırasında yaptığı konuşma:
"Değerli arkadaşlar; Bugün burada, Manolya Evi'nde, insanlığın büyük özlemleri ve umutları buluştu. İnsanların değil, yalnız araçların yönetildiği sınıfsız dünya özlemlerimize bugün Kore'nin ev sahipliği yapması, ayrıca anlamlıdır. Çünkü Kore kapitalizmin vahşetine karşı direnmenin ve sosyalizm umudunun ülkesidir. Emekçi alternatifini yaşattığı için, Kore halkına bütün insanlık derinden borçludur. Bu çalışkan ve dirençli halkın birikimini harekete geçiren, Kore İşçi Partisi'ne; halkın büyük enerjisine önderlik eden saygıdeğer önder Kim İl Sung arkadaşa yürekten sevgi ve saygı duymamız, devrim gerçeğinden kaynaklanır ve haklıdır. Bu vesileyle Kore halkının sevgili önderi Kim Jong İl arkadaşın yaşgününü kutlamamız da, yine emekçi kitlelerin büyük yaratıcı gücüne duyduğumuz derin güvenin ve sosyalizme bağlılığın Kore dilinden ifadesidir. Halkın bu duygularını yürekten paylaşıyoruz.
Değerli arkadaşlar; Bugün gezegenimiz, tarih boyunca tanıdığı en gaddar ve yıkıcı bir sistemin tahakkümü altındadır. Kapitalizmin ünlü piyasası, girdiği her toprak parçasına kanlı rekabetini, milli boğazlaşmaları getiriyor. Eski Sovyetler Birliği'nin denetlediği alanı paylaşma kavgasına giren dünya burjuvazileri, bu toprakların halklarını kaosa itiyor. Ezilen dünyadan alevler yükseliyor. Yükselen ırkçılık ve derinleşen kriz, kapitalizmin metropollerini de çalkantılara sürüklemektedir. Piyasa, insanı gözüdönmüş çıkarcılıkla kışkırtıyor, kurtlaştırıyor. Dahası, piyasanın dayattığı üretim ve tüketim kalıpları (normları) nedeniyle, insanlık üzerinde oturduğu gezegeni bile yitirme tehdidiyle yüz yüzedir. Reklamdan sonra devam ediyor Ve en vahimi, dünya halkları tarihin en büyük yalanının diktası altındalar. Kapitalizmin iletişim araçları (medyaları), maymundan geldiği söylenen insanı yeniden maymuşlaştırıyor. Kapitalizm, Darvvin'in ünlü "evrimini" bile tersine çevirmiştir.
İşte bu tablo karşısında, geçen yılın 1 Mayısında, Pyöngyang Bildirisi'ni hep birlikte dünyaya ilan ettik. Pyöngyang bildirisi, karanlık gidişe bir meydan okumadır ve gücünü dünya emekçilerinden alır. Pyöngyang bildirisi emperyalizmin son atağına Yeni Dünya Düzeni" adı altında halkları köleleştirme planına, bir insanlık cevabıdır. 19. yüzyıldan beri insanlık, sömürü ve zulme karşı yalnız ve yalnız sosyalizm bayrağı altında mücadele ediyor. Pyöngyang Bildirisi, yine o bayrağı yükselterek, dünya emekçilerinin talebini dile getirmiştir. Yaşadığımız deneyimler, sosyalizmi daha da haklı ve zorunlu kılıyor. SSCB ve Doğu Avrupa'da kapitalizme geri dönüşün başını çeken devlet burjuvazilerine karşı emekçi halkların çözümü, yine sınıf mücadelesidir, yine sosyalizmdir. Ekim Devrimiyle, Çin, Kore, Vietnam, Küba devrimleriyle kapitalizmi yıkmayı öğrenen insanlık, kapitalizme geri dönüşe de devrimci bir cevap bulacaktır. Kapitalizmi revizyonizm maskesi de kurtaramayacaktır. Değerli arkadaşlar; Dünya sermayesi ırkçılığı insanlığın üzerine saldı. Dünya halkları enternasyonalizme hiçbir zaman böylesine muhtaç olmadı. Dahası, enternasyonalizme mecburuz. Çünkü enternasyonalizm, artık insanlık için milli kavgalarda boğulmaktan kurtulmak, nefes almak sorunudur. O nedenle, bu salonun sıcak havasını paylaşan bizlerin duygularında okyanuslar kucaklaşıyor. Atlas, Pasifik ve Hint Okyanusları, Akdeniz, Karadeniz ve bütün denizler bugün burada Dedong Irmağı'nın kıyısında buluşmuştur. Biliyoruz ki, enternasyonalizm yalnız duygularımızda ve bilincimizde kalmayacak, büyük bir insanlık pratiğinin enerji kaynağı olacaktır. Bu konuşmanın son sözü, Lenin'in büyük çağrısıdır: "Bütün ülkelerin işçileri ve ezilen halklar birleşin" Kadehimi Kore halkının büyük önderi Kim İl Sung arkadaşın, değerli önderi Kim Jong İl arkadaşın, burada bulunan dünyanın çeşitli ülkelerinden partilerin önderleri olan arkadaşların sağlıkları için ve proleter enternasyonalizmi için kaldırıyorum." (Teori, Mart 1993) Perinçek'in ziyareti 32. Gün programında da bu şekilde işlenmişti:
VİDEOYU BURADAN İZLEYEBİLİRSİNİZ. [status draft] [nogallery] [geotag on] [publicize off twitter facebook] [category istihbarat] [tags VATAN PARTİSİ DOSYASI, Doğu Perinçek, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, tarih, konuşma]