Öğr. Gör. Neşe ARDA ONAR Cumhuriyet Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü,

Benzer belgeler
BURDUR GÜLLERİNDEN TÜRK ÇİNİ SANATINA

ÖNSÖZ... İÇİNDEKİLER... RESİMLER LİSTESİ... ÇİZİMLER HİSTESİ... Birinci Bölüm TANIMLAR VE TÜRK ÇİNİ SANATININ TARİHİ GELİŞİMİ

Çinileri. Topkapı Sarayı. Harem Dairesi


T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ


T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

LALE BAHÇELİ SOKAKLAR

Cumhuriyet Dönemi nde ;

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

ÇİÇEKLER. Düzen Laboratuvarlar Grubu Uluslararası Kalite Güvencesi. ALİ ÜSKÜDÂRÎ Tezhip ve Ruganî Üstâdı, Çiçek Ressamı

TUR 1 - ĠSTANBUL KLASĠKLERĠ

Ahlat Arkeoloji Kazı. Çini Örnekleri ve EL SANATLARI KATALOĞU

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN

DİYARBAKIR DAKİ BAZI OSMANLI DÖNEMİ ÇİNİLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME AN ASSESMENT ON SOME TILES FROM OTTOMAN PERIOD IN DİYARBAKIR

Diyarbakır Sahabeler Türbesi Çini Süslemeleri

Beylikler,14.yy. başı BEYLİKLER DÖNEMİ

ÇİÇEKLER. Düzen Laboratuvarlar Grubu Uluslararası Kalite Güvencesi ALİ ÜSKÜDÂRÎ. Tezhip ve Ruganî Üstâdı, Çiçek Ressamı. Mor Yalınkat Sümbül ve

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz.

-- \ SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi ULUSLARARASI AHMET YESEVİ'DEN GÜNÜMÜZE İNSANLIGA YÖN VEREN TÜRK BÜYÜKLEIÜ ROMANYA-KÖSTENCE EYLÜL 2008.

Üç Şerefeli Camii. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

SBAD Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi Gaziosmanpasa University Social Sciences Researches Journal

XVI. Yüzyıl İznik Duvar Çinilerinde Meyve Tasvirleri

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Medeniyeti 2011 Takvimi

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

ĐSTANBUL DOLMABAHÇE SARAYI, SAAT KULESĐ VE CAMĐĐ TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

BURSA'DA DÜNDEN BUGÜNE TASAVVUF KÜLTÜRÜ. Vakfı. İslAm Ara~tırrnalan Merkezi KiHüphanesi. 81)_5J;f. Dem. No: Tas. No: ' ' "-==~~="" -~~..,_.

MANİSA MURADİYE CAMİİ NİN KAYIP ÇİNİLERİ

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 81, Kasım 2018, s

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN TÜRBESİ

GEÇ DÖNEM OSMANLI MıMARİSİ. Yıldız Demiriz

LEVENT KUM VE KURSİYERLERİ ÇİNİ SERGİSİ

SELİMİYE CAMİİ MİHRAP DUVAR PANOLARI 1

ANKARA MİLLİ KÜTÜPHANE DE BULUNAN 19. YÜZYILA ÂİT KUR AN-I KERİMLERDE SERLEVHA BEZEME ÖRNEKLERİ

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

ERKEN OSMANLI SANATI. (Başlangıcından Fatih Dönemi Sonuna Kadar) Yıldız Demiriz

İSTANBUL DA, XIX. YÜZYIL OSMANLI MİMARLIĞINDA GÖRÜLEN AMPİR ÜSLUPTAKİ MADENİ ŞEBEKELER

HIGHGATE DE VINTAGE VE ÇAĞDAŞ ÇIZGILERIN ARMONISI

TÜRK SÜSLEME SANATINDA HATAİLER

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir

ALİ ÜSKÜDÂRÎ Uluslararası Kalite Güvencesi ÇİÇ E KLE R

OSMANLI DÖNEMİ CAMİLERİNDE ÇİNİ KANDİLLER

Gulnara KANBEROVA 1 Serap BULAT 2 İSHAK PAŞA İLE ŞEKİ HAN SARAYI MİMARLIK DESEN ve FORMLARININ GEOMETRİK KURULUŞLARI

P E P _ H 0 5 C

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

iii rlyj^lâ m,ija yat ı KÜLTÜR VE SANAT EKİ FASIKÜL: 11

PROF. DR. İLKER ÖZDEMİR YRD. DOÇ. DR. OSMAN AYTEKİN

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ

Anadolu Türk-İslam mimarisi bezemesinde önemli yeri olan çini yalnız Selçuklu ve Osmanlı

ZEMİN KAT: 1. NORMAL KAT: 2. NORMAL KAT: ÇATI KATI: ÇATI ARASI KATI: 230 ADA 22 PARSEL :

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

TC MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) SERAMİK VE CAM TEKNOLOJİSİ KIR ÇİÇEKLERİ 2

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TAVŞANLI ZEYTİNOĞLU İLÇE HALK KÜTÜPHANESİNDE BULUNAN EL YAZMASI ESER CİLTLERİNİN İNCELENMESİ

19. YÜZYIL SONRASI DOKUNAN SİVAS HALISI DESENLERİNDE BİTKİSEL MOTİFLER ve ÖZELLİKLERİ

Hadım İbrahim Paşa Camii

ÜSKÜDAR ATİK VALİDE SULTAN CAMİİ ÇİNİLERİ

Bazı Osmanlı Mimari Eserlerinde Çini Tasarım Planları

İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: TASARIM ELEMANLARI

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Geleneksel Türk El Atatürk Üniversitesi Doktora Eğitim Bilimleri Ahmet Yesevi Üniversitesi 2008

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) SERAMİK VE CAM TEKNOLOJİSİ RUMİ MOTİFLERİ -1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI

Ahşap İşçiliğinin 700 Yıllık Şaheseri: Eşrefoğlu Camii [Beyşehir/KONYA]

EBRU YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER VE EBRU TEKNİKLERİ Asiye Yaman

T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SANAT TARİHİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ TÜRK ÇİNİ SANATINDA ÇİÇEKLİ VAZO TASVİRLİ PANOLAR

İZMİR BALÇOVA ANADOLU LİSESİ İSTANBUL ÜNİVERSİTE TANITIM VE KÜLTÜR GEZİSİ

Ebru ALPARSLAN

ÇAĞDAŞ MİMARİ YAPILARDA SERAMİK PANOLAR VE YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ UYGULAMASI 1

Sırrı Paşa Konak, İzmit merkez Hacı Hasan Mahallesi Yukarı Hasan Mahallesi Pazar mevkiindedir. İZMİT SIRRI PAŞA KONAĞI BEZEMELERİ. Yıldırım KARADENİZ*

MATEMATİK ve DOĞA. Ayşe AYRAN Prof. Dr. Neşet AYDIN Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Matematik Bölümü

OSMANLI TEZHİP SANATINDA NATÜRALİST ÜSLÛPTA ÇİÇEKLER

Edirne Sarayları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

w w w. t a c h a l i. c o m

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

TC MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) SERAMİK VE CAM TEKNOLOJİSİ AĞAÇ MOTİFLERİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

ISSN : Ankara-Turkey KONYA MEVLANA MÜZESİNDE BULUNANEL YAZMASI KUR AN-I KERİM CİLTLERİNDEN ÖRNEKLER

YÜZYILLARDA İSTANBUL DA ÜRETİLEN KUMAŞLARDA BİTKİSEL BEZEMELERİN İNCELENMESİ

Türk kültürünün binlerce yıllık birikimi, kültürel, coğrafi, felsefi, dini etkileşimlerin ve inançların bir ürünüdür.

KÜTAHYA GEDİZ İLÇESİ İĞNE OYALARI 1

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ PEYZAJ SANAT TARİHİ TÜRK BAHÇESİ

ISSN: / Received: January 2013 NWSA ID: D0144 Accepted: December 2013 E-Journal of New World Sciences Academy

Roma mimarisinin kendine

Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks ORTA ÇAĞ TAŞ İŞÇİLİĞİNDE PALMET MOTİFİ: KAYSERİ ÖRNEĞİ

TOPKAPI SARAYI KÜTÜPHANESİ Y.Y. 999 NO LU KARAHİSÂRİ MUSHAFININ TEZYİNİ YÖNDEN İNCELENMESİ

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

İSMEK İN USTALARI SANATIMIZ YAŞAMIMIZ İSMEK MİNYATÜR SANATÇILARI SERGİSİ

METALİN SANAT İLE BULUŞMASI

Atatürk Üniveristesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi Journal of the Fine Arts Institute (GSED), Sayı/Number 34, ERZURUM 2015,

KLÂSİK DÖNEM OSMANLI TEZYÎNÎ SANATLARINDA PAFTA KULLANIMI

KUMKAPI HALILARINDA DESEN VE TEKNİK ÖZELLİKLER PATTERN AND THE TECHNICAL CHARACTERISTICS OF KUMKAPI CARPETS. Sevim ARSLAN

YABANİ KARANFİL Dianthus elegans

SÜLEYMANİYE YENİLEME ALANI, 2. BÖLGE, 562 ADA, 11 PARSEL RESTİTÜSYON AÇIKLAMA RAPORU

Transkript:

ISSN: 2149-9225 Yıl: 3, Sayı: 9, Eylül 2017, s. 378-388 Öğr. Gör. Neşe ARDA ONAR Cumhuriyet Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü, nardaonar@outlook.com 17. YÜZYIL TOPKAPI SARAYI ÇİNİ PANOLARINDA YER ALAN ÇİÇEK MOTİFLERİ 1 Özet 17. yüzyıl Topkapı Sarayı çini panoları dönemin tasarımını yansıtması açısından çok önemlidir. Çini panolarda kullanılan renkler bir önceki yüzyıla göre farklılık gösterirken, motif ve kompozisyonlarda benzerlik söz konusudur. Harem dairesindeki çini panolar, 1665 yılında sarayda çıkan yangın sonucunda büyük hasar görmüştür. Restore edilen çini panolar, teknik, renk ve kompozisyon olarak 17. yüzyıl Kütahya ve İznik çinilerinin karakteristik ve bazen de sıra dışı örneklerini yansıtmaktadır. Bu dönemde İznik ve Kütahya önemli çini merkezleridir. Bu atölyelerde dönemin yapıları için tasarlanan motifler üretilmiştir. Sadece İznik ve Kütahya değil aynı zamanda Topkapı Sarayı ndaki Ehl-i İref Örgütü de tasarımın gelişmesi açısından çok önemlidir. Çalışma kapsamında Topkapı Sarayı 17. yüzyıla ait çini panolardaki motifler 16. yüzyıl örnekleriyle karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Anahtar Kelimeler: Çini Pano, Motif, İznik ve Kütahya, Topkapı Sarayı. FLOWER DESIGN IN TOPKAPI PALACE TILE PANELS IN 17th CENTURY Abstract In Topkapı Palace tile panels in 17th century is the most important in terms of illustrate design of age. The used designs and compositions are similar to each other whereas colours used have different features used before the century in tile panels. Tile panels the Harem in Topkapı Palace suffered a great damage due to the 1665 1 Bu çalışma, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen II. Uluslararası Sosyal Bilimler Sempozyumu'nda sunulmuştur.

fire in the Topkapı Palace. Restored tile panels illustrated the characteristic and extraordinary features of Iznik- Kütahya tiles in 17th Century as in tecnique, colour and composition. Iznik and Kütahya significant tile center in this ages. In this ateliers was produced for structures of age. Not only İznik and Kütahya but as well Ehl-i İref Organization ın Topkapı Palace are the most important in term of developing of design. In this study, in Topkapı Palace in the 17th Century tile panels designs were assumed to be as comperatively and similar examples were assumed to be in 16.century. Keywords: Tile Panel, Design, İznik and Kütahya, Topkapı Palace. Giriş Çiçek motifleri ve desenler İnci Birol, Yıldız Demiriz, Ara Altun, Nurhan Atasoy, Gönül Öney gibi araştırmacılar tarafından ele alınmışsa da çalışmamızda amaçlandığı düzeyde 17. Yüzyıl Topkapı Sarayı Çini Panolarından Yer Alan Çiçek Motifleri başlığı altında hiçbir yerde ele alınmamıştır. 17. yüzyılda ortaya çıkan natüralist üslup sonucu, çiçek motiflerinin doğadaki haliyle panolarda yer alması, bu çalışmada çiçekleri gerçekleriyle karşılaştırma imkânı bulmamıza olanak tanımıştır. Kullanılan çiçek motiflerine bakıldığında doğadaki hareketliliğiyle, panolarda yer almaktadırlar. Özellikle zeminden çıkan çiçeklerle yer çekimi kavramı vurgulanarak doğaya gönderme yapılmıştır. 379 Topkapı Sarayı nda kullanılan 17. yüzyıl çiçek motifleri Harem Dairesi, Bağdat ve Revan Köşkleri nde bulunmaktadır. Çalışmada kullanılan çini panoların fotoğrafları tarafımca çekilmiştir ve ele alınan motifler, panoların fotoğraflarından photoshop yöntemiyle koparılarak çalışılmıştır. 17. yüzyıl çinilerinin en büyük özelliği olarak çiçeklerde mercan kırmızısına rastlanmaz ve firuze renk ağırlıktadır. Ele alınan mekânlar ve bu mekânlarda yer alan çiçeklere bakıldığında; Valide Sultan yatak odasında ağlayan gelin, süsen, küpe çiçeği, Çifte Kasırlar da; servi ağaçları ve asma dalları, Karaağalar Taşlığı nda; gül ve goncagül, Harem Dairesi bordürlerinde; lale ve karanfiller, Valide Sultan Taşlığı nda ise hatayiler yer almaktadır. Bu panolarda rumi ve saz yaprağı da sıkça kullanılmaktadır, fakat bunlar üsluplaştırıldığı ve stilize edildiği için ayrıca doğada bulunmadığı için ele alınmamıştır. 17. yüzyıl desenlerdeki dinamizm ve hareket, doğa ile paralel bir gelişme göstermektedir. Gerçek çiçeklerle karşılaştırıldığında hareket, dinamizm ve devinimsel bir üslubun hâkim olduğu görülmektedir. Doğadan, Sarayın Duvarlarına Çiçekler Çiçek açmış ağaç temasının kökeni Orta Asya kültürüne dayanmaktadır. İran ve Anadolu daki eski bir inanç ve geleneğe göre, doğanın yeniden doğuşunu yani nevruzu simgelemektedir. Bu açıdan bahar açmış çiçek dalları hem bahçe tasvirlerinde, hem de yeni doğan sevgiyi simgelediğinden aşk sahnelerinde işlenmiştir. Osmanlı da çiçek kültürü Kanuni Sultan Süleyman döneminde gelişmiştir ve çiçek açısından en parlak dönem yaşanmıştır. Bu dönemde İs-

tanbul a gelen yabancı elçilik mensubu kişiler, İstanbul un çiçeklerinden ve bahçelerinden çok etkilenmişlerdir. Bunun sonucu olarak da Avrupa da çiçek merakı başlamış ve Türk bahçelerindeki tohumlar Avrupa ya taşınmıştır. Özellikle İngiliz ressam Thomas Allom da bu çiçek sevgisinden bahsederken, hemen hemen her evin bahçesinde çiçek yetiştiğini, özellikle gülün Türkler için çok önemli olduğunu, her çiçeğin bir anlamı bulunduğunu söylemektedir(atasoy, 2011). Osmanlı mimarisinde iç mekân bezemelerinin özellikle duvarların çiniyle bezenmesi motiflerin çeşitliliğini de doğurmuştur. 16. ve 17. yüzyılın sonuna kadar İznik te üretilen çiniler, cami ve türbelerde kullanılmakla kalmayarak duvar süslemesi olarak özellikle Topkapı Sarayı nda, Ayasofya I.Mahmud Kütüphanesi nde kullanılmıştır(atasoy, 2011). 16. yüzyılda, Osmanlı çini sanatı, desen ve teknik açıdan en kaliteli dönemini yaşamıştır. İznik atölyelerinden çıkan mercan kırmızısı, şematik hatayiler, goncalar, güller ve diğer çiçekler en somut halleriyle çini panolarda uygulama alanı bulmuştur. Fakat 16. yüzyılın sonlarına doğru, geleneksel motiflere, natural üsluptaki çiçekler de dâhil olmuştur(yıldız Demiriz, 1998) 16. yüzyıldaki kaliteli şematik örneklerin yerini, 17. yüzyılda düşük kalitedeki natüralist çiçeklerin alması, 17. yüzyılda geniş skalalı bir flora örneğine dönüşmüştür. Bu dönemde, Topkapı Sarayı nın Nakkaşhanesi nde hazırlanan desenler, natüralist bir üslupta tasarlanarak kullanılmıştır(yıldız Demiriz, 1980). 380 16. yüzyıl çini panolarında görülen mercan kırmızılı lalelerin yerini, 17. yüzyılda kobalt mavi ve firuze renkteki motifler almıştır ve lale çok az kullanılmıştır. Özellikle Topkapı Sarayı ndaki panolarda bu çok net bir şekilde görülmektedir. Bunun yanı sıra kompozisyonlarda sonsuzluk teması, yüzeyde devam ederek kemerle sonlanan tasarımlar, motiflerin birbirini tekrar etmesi ya da zeminden çıkan servilerle farklı bir mekân algısı yaratılmış olması bu yüzyılda görülen başlıca değişimlerdir. Bu değişimler, diğer 17. yüzyıl çinilerinden farklı olarak Topkapı Sarayı nda Harem Dairesi çini panolarında ve Bağdat ve Revan Köşkü panolarında görülmektedir. Burada yoğun bir biçimde kullanılan hatayi motifi her panoda yer almaktadır. Ele alınan panolardaki motiflerde, beyaz zemin üzerine kobalt mavi ve firuze çiçekler yüzeyde yayılım alanı bulmuştur. 16. yüzyıldan farklı olarak 17. yüzyılda natüralist üslupta çiçeklerin kullanılması, bu döneme özgü karakteristik bir süsleme anlayışını da beraberinde getirmiştir. Doğadan yeni alınmış gibi hareketli, yaprakları ve çiçekleri rüzgârın etkisiyle sağa sola uçuşan natüralist üsluptaki motifler görülmektedir. Kompozisyonlarda yerden çıkan bitkilerle zemin kavramı oluşturulmuş ve motifler artık bir flora içerisinde ele alınmıştır. 16.yüzyıl sonlarından itibaren ufak çiçekli ot kümeleri şeklinde görülen yarı üsluplaştırılmış çiçekler, yerlerini 16. yüzyılın ilk yarısından itibaren has bahçe çiçekleriyle yapılan yeni bir üsluba bırakır. Bu motifler Osmanlı süsleme sanatlarının her dalında uygulanmıştır. Şukufename de, Süleymanname de, kilim ve seccadelerde, çiçek dünyasından uzak olan savaş eşyalarında miğfer ve kalkanlarda, çinilerde, tezhipte, deri ciltlerde natüralist üslup hâkimdir( Atasoy, 2011).

Çini sanatının en yüksek ve olgun dönemi olan 16. yüzyıl eserlerinde hemen hemen tüm bahçe çiçeklerini bulmak mümkündür.16. yüzyıl Kanuni devrinde, Saray ın ser nakkaşı Karamemi tarafından bu üslup çıkarılmıştı(atasoy, 2011, Çağman, 1988). Ağlayan gelin (fritillaria imperials), çinilerde çok az örneği bulunan bir motiftir. 16.yüzyılda hiç görülmeyen bu çiçek, 17. yüzyıldaki natüralist kompozisyonlarda sıklıkla kullanılmıştır. Topkapı Sarayı Harem inde, Valide Sultan Dairesi Yatak Odası ndaki kalabalık çiçek buketlerinde ağlayan gelin görülmektedir. Bu çiçek, zambakgiller familyasından, kışın yapraklarını kaybeden ve her ilkbahar yeniden yeşererek çiçek açan soğanlı bir bitkidir. Ağlayan Gelin olarak adlandırılmasının sebebi, halk arasındaki rivayete göre, çiçek açtığında tel duvak bağlanarak, müzik çalınarak düğün yapılmazsa, çiçeğin küserek bir daha çiçek açmayacağı inancının yaygın olmasından kaynaklanmaktadır. 381 Resim 1: Valide Sultan Yatak Odası ndaki 17. Yüzyıl ağlayan gelin çiçeği ve doğadaki resmi (Arda, 2010). Asma dalı ve üzüm salkımı (vitis vinifera), sanat tarihinde her dönemde kullanılan bir motiftir. Özellikle Hellenistik ve Roma dönemi sanatında mimaride kullanılan asma dalları, sarmaşıklar oluşturarak yüzeyde devam etmesi, İslam sanatında ise, ilk yüzyıllardan itibaren kullanılmasıyla yaygın bir motifi haline gelmiştir. Osmanlı döneminde daha çok seramiklerde ve duvar çinilerinde görülmektedir. Çini sanatındaki ilk örneklerine 16. yüzyılın ortalarından itibaren Takkeci Camii nde rastlanmaktadır. Bu kompozisyonun ana şemasını servi ağacı oluşturmaktadır ve asma yaprakları da servi ağacının etrafında yüzeyde devam etmektedir( Yıldız Demiriz, 1980).

Resim 2: Çifte Kasırlar daki 17. Yüzyıl asma dalı ve doğadaki resmi(arda, 2010). 17. yüzyıl örneği olarak, İstanbul da Sultanahmet Camii kuzey mahfil ile Ayasofya I.Mahmut Kütüphanesi nde, Topkapı Sarayı nda, Çifte Kasırlar da doğu duvardaki çini panoda ve Şadırvanlı Sofa da Adalet Kulesi ne giriş kapısının yanında yer almaktadır. 382 Gül (rosa centifolia), Osmanlı süsleme sanatlarının her döneminde sevilen bir çiçektir ve hem İslamiyet te hem de Hıristiyanlık ta da sembol olduğu düşünülmektedir. Çini sanatındaki stilize dilmiş formlarında, gülün goncası çok belirgindir ve açmış olarak tam karşıdan çizilmiştir( Demiriz, 1998, Yıldız Demiriz, 1980, İrepoğlu, 2015). 16. yüzyılda vazgeçilmez bir motifken, 17. yüzyılda sadece Topkapı Sarayı Valide Sultan Dairesi çinilerinde görülmektedir. Resim 3: Karaağalar Taşlığı 17. Yüzyıl gül motifi ve doğadaki hali(arda, 2010).

Karanfil (dianthus cariophillus), Osmanlı sanatının her dalında kullanılmıştır. Bazen stilize edilerek geleneksel motiflerin arasına katılmış, bazen de buket ve çiçek gruplarıyla özellikle lale ile birlikte kullanılmıştır(atasoy, 2011, Yıldız Demiriz, 1980). 17. yüzyıl Topkapı Sarayı Valide Sultan Yatak Odası çini panolarında ve saraydaki diğer çini panoların bordürlerinde yoğun olarak kullanılmıştır. Resim 4: Harem Dairesi çini pano bordürleri karanfil motifi ve doğadaki resmi(arda, 2010). Küpe çiçeği (fuchsia), Ara Altun a göre zambaktır. Zambak da (liliaceae), zambakgiller familyasına adını veren soğanlı bir bitkidir. Birbirine paralel liflerden oluşmaktadır. Çinilerde görülenler genellikle beyaz zambaktır. Fakat bazı kaynaklarda bu küpe çiçeği olarak da geçmektedir. Zambaklarda taçyaprakları her zaman altışar taneyken, küpe çiçeğinde bazen altı bazen de dört tanedir(yıldız Demiriz, 1980).Topkapı Sarayı nda sadece Valide Sultan Yatak Odası nda ve Çifte Kasırlar da görülmektedir. 383 Resim 5: Valide Sutan Yatak Odası 17. Yüzyıl küpe çiçeği ve doğadaki resmi(arda, 2010). Lale (tulipa), 16. yüzyıldan önce Türk kültürüne giren bir çiçektir. Anadolu yaylalarında farklı türlerde yetiştirilirken, İran da ve Asya nın içlerinde doğal olarak yetişmektedir. Selçuklu döneminde itibaren, Anadolu da bahçe çiçeği olarak yetiştirilmiştir. Lale, 1550li yıllarda Batı dünyasında tanınmıştır. Hollandalılar tarafından soğanı yenilebilen bir çiçek olan lalenin, daha sonraları ticareti de yapılmaya başlanmıştır. Fakat bahçe kültürüne girdiği ilk yer Türkiye dir. Lale, kitap sanatı yoluyla süsleme sanatına girmiştir.1550lerde saray nakkaşhanesinin başındaki Karamemi, Muhibbi Divanı eseriyle lalenin ve birçok çiçeğin yaygınlaşmasına katkıda bulun-

muştur. Lalenin en çok kullanıldığı yapı Rüstempaşa Camii dir (Atasoy, 2011, Yıldız Demiriz, 1980, İrepoğlu, 2015). Resim 6: Harem Dairesi çini pano bordürleri lale motifi ve doğadaki resmi(arda, 2010). Bunun dışında 16. ve 17. yüzyıldaki yapılarda da görülmektedir. 17. yüzyılda Topkapı Sarayı nda Valide Sultan Yatak Odası çini panolarında vazoda ve 17. yüzyıl panolarındaki bordürlerde karanfille birlikte kullanılmıştır. 384 Selvi(servi-cupressus sempervirens), tarih boyunca pek çok kültürde, çeşitli kavramların sembolü olarak kullanılmıştır. Akdeniz çevresinde yetişen, yaz kış yeşil kalan bir ağaçtır. Bu özellikle, Akdeniz çevresindeki çeşitli kültürlerin sanatına girmesinde önemli bir etken olmuştur. Ölümsüzlük sembolü olarak da kabul edilmektedir ve bu yüzden mezarlıkların ağaçlandırılmasında tercih edilmiştir. Sürekli yeşil kaldığı için havayı temizlemekte, formu dolayısıyla da kirli havayı yükseğe taşıdığı bilinmektedir. Çini ve seramiklerde bahar açmış çiçek dallarından sonra en sık işlenen konudur(yıldız Demiriz, 1980). 16. yüzyıl sonlarında ve 17. yüzyılda sıkça kullanılmıştır. İstanbul da Ayasofya I.Mahmud Kütüphanesi, Sultanahmet Camii mahfil, Topkapı Sarayı nda, Çifte Kasırlar doğu duvar, Karaağalar Taşlığı kuzeybatı duvar, Şehzade Mektebi ve Şadırvanlı Sofa da görülmektedir.

385 Resim 7: Çifte Kasırlardaki servi ağaçları ve doğadaki resmi(arda, 2010). Sümbül (hyacinthus orientalis), Osmanlı sanatında ve kültüründe çok önemlidir. Kompozisyonların zemininde kalan boşlukları doldurmak için en uygun forma sahip olduğundan sıkça işlenmiştir. Çini sanatındaki renk skalasının içinde sümbülün laciverde yakın tonlarının bulunması ve diğer renklerde kırmızı gül ve karanfile alternatif olarak denge sağlaması, tercih edilmesini sağlamıştır(yıldız Demiriz, 1980). Resim 8: Çifte Kasırlardaki sümbüller ve doğadaki resmi(arda, 2010).

Sümbül aynı zamanda divan süslemelerinde sıkça kullanılmaktadır ve aynı dalı laleler ile paylaşmaktadırlar. Vazolu büyük panolarda sıkça kullanılırken, Topkapı Sarayı nda Valide Sultan Yatak Odası çini panolarında ve Topkapı Sarayı ndaki servili panoların (Çifte Kasırlar doğu duvar, Karaağalar Taşlığı kuzeybatı duvar, Şehzade Mektebi ve Şadırvanlı Sofa da) zemininde kullanılmıştır. Süsen (ırıs), iridaceae familyasından bir bitkidir. Bazı türleri soğanlıdır bazıları ise, kalın köklerden meydana gelmiştir. Mezarlıkların süslenmesinde kullanılmaktadır. Bazı türleri ülkemizde sulak yerlerde yetiştirilmektedir. Süsen, Karamemi nin fırçasıyla süsleme sanatlarına girmiştir. 16. yüzyıldan itibaren sıkça kullanılmıştır(atasoy, 2011, Yıldız Demiriz, 1980). 386 Resim 9: Valide Sultan Yatak Odası süsen çiçeği ve doğadaki resmi(arda, 2010). Özellikle 17. yüzyıl Topkapı Sarayı nda Valide Sultan Dairesi yatak odasında ve Çifte Kasırlar da üst seviyedeki panolarda zeminden çıkan demetlerle birlikte kullanılmıştır. Hatayinin kökeni Çin Türkistan ına bağlanır. Orta Asya dan İran yoluyla Anadolu ya ulaşan hatayi motifi, en çok Osmanlı döneminde yaygın kullanım sahası bulmuştur. Hatayi, çeşitli çiçeklerin dikine kesitinin anatomik çizgilerinin üsluplaştırılmasıyla ortaya çıkan şekildir. Tabiattaki çiçek, süsleme sanatında ya olduğu gibi resmedilmek amacıyla kullanılmış, ya da üsluplaştırılmak amacıyla işlenmiştir. Hatayi motifinin kısımları: Meşime: çiçeğin göbek kısmında, tohumları koruyan keseciğin adıdır. Meşimenin alt ve orta kısmında, sapın çiçeğe birleşiği nokta bulunur. Bu nokta hatayi için can noktası ( ukde-i hatayi) gibidir. Keys: Çiçeğin kaidesini oluşturan çanak kısmıdır. Tüveyç: Meşimenin veya göbeğin etrafını çeviren renkli taç yapraklardır(inci Birol, 2008).

Resim 9: Valide Sultan Taşlığı hatayi motifi(arda, 2010). Gonca gül, tam açılmamış, bir çiçeğin boyuna kesitinin tezhip üslubuna çekilmiş halidir. En basit bir gonca gülde bile taç yaprakları ve çanak kısmı bellidir. Meşime ve tohumlar ya hiç görünmez ya da kısmen görülebilir. Fakat meşime ve tohumlar daha belirgin çizildiği halde bir gonca gül değil hatayi olur. Gonca gül motifi, hatayinin ilk adımları gibidir(inci Birol, 2008). 387 Resim 10: Karaağalar Taşlığı Goncagül motifi ve doğadaki resmi(arda, 2010). Sonuç Osmanlı çini sanatında 16. yüzyılda kullanılan motif ve renkler, 17. yüzyılda değişime uğramıştır. İmparatorluğun finansal durumuna bağlı olarak gelişen inşa faaliyetleri ve bununla birlikte mimari ve süsleme de 17. yüzyılda azalmıştır. İznik çinilerinde kullanılan mercan kırmızısının yerini kiremit kırmızısı, kaliteli sırların yerini çatlak sırlar almıştır. Teknik olarak renklerde akmalar, sırda patlamalar görülmüştür. 16. Yüzyıldaki renk skalasının yerini 17. yüzyılda sadece beyaz zemin üzerine firuze ve kobalt mavi renkler bazen de kiremit kırmızısı almıştır. Bununla birlikte çini üretimi İznik ten Kütahya ya geçmiştir. İznik atölyelerindeki çiçek ve motifler natüralist bir üslup kazanarak Kütahya da yeniden canlanmıştır. Motifler, 16. yüzyıl çinilerindeki gibi stilize değil, natüralist üslupta yapılmıştır. Doğadan alınan çiçeklerin müdahalesiz devinimi çini panolarda görülmektedir. Rüzgârdan savrulan dallar ve çiçekler çini pano yüzeylerini kaplamıştır. Topkapı Sarayı 17. yüzyıl çini panolarında bu etki görülmektedir. Hem renk kalitesi olarak hem de kompozisyon olarak karakteristik üsluba sahiptirler. Natüralist üslubun dışında 17. yüzyılın önemli ka-

zanımlarından olan yeni çiçekler de çini panolarda yer almıştır. Valide Sultan odasında kullanılan süsenler, sümbüller, Çifte kasırlardaki serviler, küpe çiçekleri de kompozisyona dâhil olmuştur. 17. yüzyıl Topkapı Sarayı nda kullanılan çiçek motiflerinin görüldüğü mekânlar, Harem Dairesi ndeki Çifte Kasırlar, Karaağalar Taşlığı, Valide Sultan Dairesi ve Taşlığı, Şadırvanlı Sofa dır. Harem dışında ise sadece Sünnet Odası cephesi ve Revan ve Bağdat Köşkü ndeki mavi beyaz kuşlu panolardır. Harem dışındaki mekânlarda sadece hatayi, saz yaprağı kullanılırken, Harem de tamamen natüralist bir üslup hâkimdir. Panolarda, 16. yüzyılda kullanılan stilize motifler, 17. yüzyılda hareketlendirilerek yüzeye yerleştirilmiştir. KAYNAKLAR Arda, N. (2010). 17. Yüzyıl Topkapı Sarayı Çini Panoları. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü. Lisans Tezi. Ankara. Atasoy, N. (2011). Hasbahçe Osmanlı Kültüründe Bahçe ve Çiçek. İstanbul. YKY. Çağman F. (1988) Ehl-i Hiref Türkiyemiz 54 s.14. Demiriz Y. (1998). 17.yy Çinilerinde Değişen Desen Anlayışı. 17yy. Osmanlı Kültür ve Sanatı 19-20 Mart Sempozyum Bildirileri (s.47). İstanbul. Sanat Tarihi Derneği Yay. İnci Birol. D.Ç. (2008). Türk Tezyini Sanatlarında Motifler. ( 7. baskı). İstanbul. Kubbealtı Yayınevi. 388 İrepoğlu G.(2015). Gül. İstanbul: YKY. Yıldız Demiriz. A.A. (1980).Osmanlı da Çini Seramik Öyküsü. İstanbul. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Yay.