KARİA ŞEHİR SİKKELERİ VE LAGİNA DA BULUNAN SİKKELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ



Benzer belgeler
Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

LAGİNA KUTSAL ALANINDA BULUNAN SİKKELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ* EVALUATION OF COINS FOUND AT LAGINA HECATE SACRED AREA

Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak bulunurdu. Yönetim binası, resmî yapılar ve pazar meydanları tapınağın etrafında yer alırdı.

ISSN Sayı/Number 7 Ağustos/August 2010

MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine "Menteşe Yöresi" denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi

Urla / Klazomenai Kazıları

Aphrodite nin Kenti Aphrodisias

Karia Bölgesi Arkeolojisi Üzerine Bir Değerlendirme

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

6. 4. Ephesos Darphanesi Magnesia Ad Maendrum Darphanesi Cyzicus Darphanesi Roma Darphanesi SONUÇ...

Figür 1. Euromos Ion Kymationu. Figür 6-7. Klazomenai lahitlerinde Ion kymationu. Figür 8. Klazomenai lahtinde Ion kymationu

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

The Byzantine-Era Daily Use Pottery Found in the Thermal Spring in Allianoi

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir.

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU

TEOS ARKEOLOJĠ KAZISI 2010 YILI KAZI RAPORU (ĠLK SEZON) Kazı ve Bilimsel AraĢtırmaların Dünü, Bugünü ve Beklentileri

Figür 1. Ny Carlsberg Glyptotek Müzesi ndeki XIII numaralı plaka Katalog 23

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ POSEİDON

M.Ö. 1200' LERDEN GÜNÜMÜZE ANADOLU UYGARLIKLARI

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU

Prof. Dr. Fahri Işık Hekatomnos Lahdini Akademia Vakfı için anlattı

T.C. İZNİK KAYMAKAMLIĞI Kılıçaslan İlkokulu Müdürlüğü İLÇEMİZİ TANIYOR, TANITIYORUZ

HACIBAYRAMLAR 1 NO.LU YAPI ASLANLI YANAL SİMA PLAKALARI

KLA 109 ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİSİ. 10. Hafta Doç. Dr. Serdar Hakan ÖZTANER KLA ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİ Ege Göçleri Dor Göçleri

Aynı Duvarda Düzlenmiş ve Düzlenmemiş Yüzeyler

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU

HADRIANOUPOLIS SURLARI KURTARMA KAZISINDA BULUNAN ROMA VE BİZANS DÖNEMİ KANDİLLERİ

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ ARTEMİS

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

Prof.Dr. ASLI SARAÇOĞLU

KARİA BÖLGESİ TARİHİ KENTLER SU YAPILARI DÖKÜMÜ MEHMET BİLDİRİCİ

BODRUM HALİME GÜNDOĞDU TURİZM İŞLETMECİLİĞİ

ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ KESİNLEŞMİŞ HAFTALIK DERS PROGRAMI GÜN SAAT

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ HADES

GÜZ DÖNEMİ SEÇMELİ DERS LİSTESİ

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

ŞANLIURFA YI GEZELİM

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. Anadolu Üniversitesi Yılı Side Kazısı Çalışmaları. (12 Temmuz-8 Eylül 2010)

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. (Diadokhlar Dönemi ve İPSOS SAVAŞI)

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

LAGĠNA KUTSAL ALANI ALTARI TAVAN KASETLERĠ MĠMARĠ ÖZELLĠKLERĠ

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ).

Yrd.Doç.Dr Bağdatlı, F., Roma Döneminde Angareia, Ege Üniversitesi, 1997 (Prof.Dr. Hasan MALAY)

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler)

AR&GE BÜLTEN. Kültür Turizmi ve İzmir

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur.

MAN SA MÜZES B ZANS S KKELER

B.Ü. TUYGAR Merkezi ve Turizm İşletmeciliği Bölümü

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri (Sumeroloji) Anabilim Dalı, 2001.

Mitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran

Bayraklı Höyüğü - Smyrna

Prof.Dr. ENGİN AKDENİZ

ARKEOLOJİ ENSTİTÜSÜ


8-9 HERA PATRAS SARA ANATOLIA ARTEMİS ASPENDOS ASSOS BERGAMA EFES HİTİT MYRA OLYMPOS

KARIA. 54 national geo graphic eylül 2010 karia 55

Eski Mısır Tarihi Kaynakları

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 2.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI Hellen Kavramı Yunan Arkaik Çağı ve Ege Göçleri

AYDIN SULTANHİSAR NYSA ANTİK KENTİ VE SU TÜNELİ 08 AĞUSTOS 2013 MEHMET BİLDİRİCİ

ANTİK KARYA BÖLGESİNDEKİ KENT DIŞI KUTSAL ALANLAR

Aspendos Antik Kenti Sponsorluk Dosyası

MENGEFE MEVKİİ NDEKİ DROMOSLU MEZARLAR

EFES Meryem Ana'yı ağırladı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

GÜZ YARIYILI ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ 1. ÖĞRETİM HAFTALIK DERS PROGRAMI PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA ARK131

Doç. Dr. Serdar AYBEK

Muğla hava, kara ve deniz yolu ulaşım olanakları ile gerek yurtiçi gerekse yurtdışından kolaylıkla ulaşılabilecek konumdadır.

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU KONU 1 TUNÇ ÇAĞINDA EGE KÜLTÜRLERİ

KLA 109 ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİSİ. 11. Hafta. Submiken Protogeometrik Dönem

Sikkeler: (Sağda) Tanrısal gücün simgesi Ammon/Zeus un koç boynuzuyla betimlenen İskender. (Solda) Elinde kartal ve asa tutan Tanrı Zeus

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU

LİSANS: Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü KONYA Lisans Tezi :Yassı Ada 7 Yüzyıl Doğu Roma Batığı

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

Dr. Öğr. Üyesi Volkan YILDIZ Y. Lisans Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Doktora Selçuk Üniversitesi. Arkeoloji

ARKEOLOG TANIM A- GÖREVLER

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur.

Sikkeler, Devletler, Hükümdarlar: Eskiçağda Anadolu da Paranın Siyasal, Kültürel ve Ekonomik Rolü

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ APOLLON

Sorular 1. Aşağıdaki fotoğraflardan hangisi veya hangileri insanla ilgili özellikleri göstermektedir? I II III

T.C. MUĞLA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI. KARİA COĞRAFYASI ve TARİHİ YÜKSEK LİSANS TEZİ YASEMİN ÖZER

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI

STRATONIKEIA DAN ÜÇ TERRAKOTTA MASK THREE TERRACOTTA MASKS FROM STRATONIKEIA

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

PERS HAKİMİYETİ ALTINDA BATI ANADOLU DA SİKKE BASIMI

ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ. 1- Genel Bilgi ve Kısa Tarihçe

02 Nisan MĠMARLIK BÖLÜM BAġKANLIĞINA,

Transkript:

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI KLASİK ARKEOLOJİ BİLİM DALI KARİA ŞEHİR SİKKELERİ VE LAGİNA DA BULUNAN SİKKELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Makbule EKİCİ DOKTORA TEZİ Danışman Prof. Dr. Ahmet A. TIRPAN Konya 2013

T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ ARKEOLOJĠ ANABĠLĠM DALI KLASĠK ARKEOLOJĠ BĠLĠM DALI KARĠA ġehġr SĠKKELERĠ VE LAGĠNA DA BULUNAN SĠKKELERĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Makbule EKĠCĠ DOKTORA TEZĠ DanıĢman Prof. Dr. Ahmet A. TIRPAN Bu çalıģma Selçuk Üniversitesi BAP Koordinatörlüğü tarafından 08103005 nolu Doktora Tez Projesi olarak desteklenmiģtir. Konya 2013

ii

iii

iv ÖNSÖZ 2006 yılından itibaren Karia ġehir Sikkeleri ve Lagina da Bulunan Sikkelerin Değerlendirilmesi konulu Doktora Tezimde, teze konu materyalleri çalıģmama izin veren, konunun seçilmesinde beni yönlendiren, tezle ilgili önerileri ile danıģmanlığımı yürüten hocam Sayın Prof. Dr. Ahmet TIRPAN a teģekkür ederim. Tezimin ikinci danıģmanı olarak görüģlerinden faydalandığım, önerdiği kaynak ve fikirlerle farklı bir bakıģ açısı yakaladığım sayın Dr. Koray KONUK a teģekkürlerimi sunarım. Tez Ġzleme Komitesi nde yer alan, Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi hocam Prof. Dr. Levent ZOROĞLU na ve Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Bilal SÖĞÜT e teģekkürü bir borç bilirim. Tezimi çalıģırken yöntem konusunda yardımlarını esirgemeyen ve tezimi okuma zahmetinde bulunan Prof. Dr. Asuman BALDIRAN, Doç. Dr. Ertekin DOKSANALTI ve Yrd. Doç. Dr. Mehmet TEKOCAK a teģekkür ederim. Tezimin her aģamasında her türlü yardımlarını esirgemeyen baģta ArĢ. Gör. Dr. Suhal SAĞLAN ve ArĢ. Gör. Dr. Deniz SEVMEN e, Lagina Hekate Kutsal Alanı ve çevresindeki kazılarda beraber çalıģtığım ArĢ. Gör. Zeliha Gider BÜYÜKÖZER, Öğr. Gör. Dr. Aytekin BÜYÜKÖZER, Öğr. Gör. Halime ASLAN a, Fransızca çevirileri ile destek olan Yrd. Doç. Dr. Tamer SEZER e teģekkürlerimi sunarım. Tezimin içeriği ile bağlantılı olarak, depolarında bulunan sikkeleri çalıģabilmem için izin veren Muğla Müzesi Müdürlüğü ve müze personeline teģekkür ederim. Konu ile ilgili literatürün taranmasında arģivlerinden yararlandığım University College London, British Museum, Universita Studi di Catania, Alman Arkeoloji Enstitüsü Berlin ve Ġstanbul ġubeleri Müdürlükleri, Ġngiliz Arkeoloji Enstitüsü Ankara ġubesi Müdürlüğü ne ve Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Kütüphanesi çalıģanlarına teģekkürlerimi sunarım.

v Son olarak her zaman yanımda olan, varlıkları ile bana güç veren, Arkeoloji bölümünü kazandığım andan itibaren maddi manevi desteklerini esirgemeyen baģta rahmetli babam Ġbrahim EKĠCĠ olmak üzere tüm aileme minnettarım. Makbule EKĠCĠ Konya 2013

Öğrencinin vi T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Tezin Adı Adı Soyadı Makbule EKİCİ Numarası 054103011001 Ana Bilim / Arkeoloji/Klasik Arkeoloji Bilim Dalı DanıĢmanı Prof. Dr. Ahmet A. TIRPAN Karia Şehir Sikkeleri ve Lagina da Bulunan Sikkelerin Değerlendirilmesi ÖZET Nümizmatik, 19. yüzyıldan itibaren Müze Bilimi halini almıģ ve çeģitli dernek ve kuruluģlarca faaliyetleri desteklenmiģtir. Karia Bölgesi nde ve adalarda sikke basan kentlerin, baģlangıcından Roma Dönemi ne kadar olan sikke geliģimi, ayrıca Klasik Dönem de idarecilik yapan satrapların darp ettirdiği sikkeler değerlendirilmiģ; Lagina ve çevresinde yapılan kazılarda bulunan sikkelerin envanterleri yapılarak grafik verilere ulaģılmıģtır. Lagina ve çevresinde yapılan kazılarda Arkaik Dönem den Roma Dönemi ne kadar geniģ bir sürece ve Karia, Kilikia, Pontus, Aeolia ve Lidya gibi farklı bölgelere ait sikkeler, bölgeler arası iliģkiler konusunda önemli ipuçları sağlamaktadır. Börükçü nün dokuma atölyeleri, zeytinyağı ve Ģarap iģlikleri nedeniyle Stratonikeia nın bir sanayi merkezi olduğunu ifade edebiliriz. Börükçü deki iģlik ve atölyelerin yoğunluğu Antik Dönem de Börükçü nün önemli bir üretim merkezi olduğunu göstermektedir. Mezarlarda ise yerel üretim olmayan ithal malzemeler bulunmuģtur. Bu durum Börükçü de ithalat ve ihracatın yoğun olduğunu kanıtlamaktadır.

vii Lagina Hekate Kutsal Alanı nın da dini merkez olarak, ziyaretçilerinin bolluğu sikke çeģitliliği ile ispatlanmaktadır. Lagina Hekate Kutsal Alanı Strabon un da belirttiği gibi bölgedeki en ünlü iki tapınaktan biridir ve her yıl çeģitli kentlerden festival topluluklarını kendine çekmektedir. Ayrıca Kutsal alanda bulunan Roma Dönemi sikkelerinin büyük çoğunluğu 4. yüzyıla tarihlenmektedir ve kuzey stoada bulunmuģtur. Bu da 4. yüzyılda kuzey stoada bir düzenleme yapıldığını göstermektedir.

Öğrencinin viii T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Adı Soyadı Makbule EKĠCĠ Numarası 054103011001 Ana Bilim / Arkeoloji/ Klasik Arkeoloji Bilim Dalı DanıĢmanı Prof. Dr. Ahmet A. TIRPAN Tezin Ġngilizce Adı Carian City Coins And the Evaluation of the Coins Found At Lagina SUMMARY Numismatic has become a museum science since 19th century and its activities has supported by the varieties of associations and organizations. Development of minting the coins from the beginning up to the Roman Period in the Carian cities and the islands and coins minted by the satraps in the Classical Period reviewed in this issue. And inventory of the coins found at Lagina and around excavations completed and graphic data were created. Coins found at Lagina and around excavations, belong to a wide range of Archaic Period to the Roman Period and different regions such as Caria, Cilicia, Pontus, Aeolia and Lydia provide important clues about the relations between these regions. Due to the weaving workshops, olive oil and wine presses of Börükçü, we can say that it is the industrial center of Stratonicea. High amount of workshops at Börükçü show that it was an important manufacturing center in antiquity. Imported materials found at graves. This proves that imports and exports were intensive at Börükçü. Variety of coins proves the abundance of visitors as a religious center at Lagina Hecate Sanctuary.

ix Lagina Hecate Sanctuary was one of the two most famous temple at the region, as stated by Strabo and it was getting intention by the festival communities of various cities. In addition, vast majority of the Roman coins found at the Hecate Sanctuary are 4 th century issues and they were found at northern stoa. This shows that an arrangement has been made in northern stoa in 4th century.

x ĠÇĠNDEKĠLER BĠLĠMSEL ETĠK SAYFASI......ii DOKTORA TEZĠ KABUL FORMU... iii ÖNSÖZ... iv ÖZET... vi SUMMARY... viii KISALTMALAR(Teknik Kısaltmalar, Standart ve Süreli Yayınlar)... xiv 1. GĠRĠġ....1 1.1. Konu... 1 1.2. Kapsam... 2 1.3. Amaç... 2 1.4. Yöntem... 2 2. KARĠA BÖLGESĠ TARĠHĠ COĞRAFYASI... 4 2.1. Karia Bölgesi ve Karialılar... 4 2.2. Lagina ve Çevresinin Tarihi Coğrafyası... 7 3. ANTĠK NÜMĠZMATĠK... 10 4. KARĠA BÖLGESĠ NDE GREK SĠKKE BASIMI... 13 4.1. Karia Bölgesi nde Sikke Basan Kentler... 13 4.1.1. Alabanda:... 13 4.1.2. Alinda:... 14 4.1.3. Amyzon:... 14 4.1.4. Antiocheia ad Maeandrum:... 15 4.1.5. Aphrodisias- Plarasa:... 15 4.1.6. Apollonia Salbake:... 16 4.1.7. Attuda:... 17 4.1.8. Bargasa:... 17 4.1.9. Bargylia:... 17 4.1.10. Euhippe:... 18 4.1.11. Euromos:... 18 4.1.12. Gordioteikhos:... 19 4.1.13. Halikarnassos:... 19 4.1.14. Harpasa:... 20 4.1.15. Herakleia Latmos:... 20 4.1.16. Hydai:... 20 4.1.17. Hydisos:... 21 4.1.18. Ġasos:... 21 4.1.19. Ġdyma:... 23 4.1.20. Kalketor:... 23 4.1.21. Karyanda:... 23 4.1.22. Kasolaba:... 24 4.1.23. Kaunos:... 24 4.1.24. Keramos:... 26

xi 4.1.25. Kidramos:... 27 4.1.26. Kindya:... 27 4.1.27 Knidos:... 27 4.1.28. Kranaos:... 29 4.1.29. Mylasa:... 29 4.1.30. Myndos:... 32 4.1.31. Neapolis:... 32 4.1.32. Orthosia:... 33 4.1.33. Stratonikeia:... 33 4.1.34. Syangela:... 34 4.1.35. Tabai:... 35 4.2. Karia Bölgesi nde Adalarda Sikke Basan Kentler... 36 4.2.1. Astypalaia:... 36 4.2.2. Astyra:... 36 4.2.3. Kalymna:... 37 4.2.4. Kos:... 37 4.2.5. Megiste:... 38 4.2.6. Nisyros:... 39 4.2.7. Rhodos:... 39 4.2.7.1. Ġalysos:... 41 4.2.7.2. Lindos:... 41 4.2.7.3. Kamiros:... 41 4.3. Karia Bölgesi nde Sikke Bastıran Satraplar... 42 4.3.1. Hekatomnos:... 42 4.3.2. Mausolos:... 42 4.3.3. Ġdrieus... 43 4.3.4. Piksodaros (M.Ö. 341-336):... 43 5. LAGĠNA ve ÇEVRESĠNDE BULUNAN SĠKKELER... 44 5.1. Sikkelerin Bulunduğu Alanlar... 44 5.2. ġehir ve Yönetici Sikkeleri:... 47 5.2.1.Karia Bölgesi ġehir ve Yönetici Sikkeleri... 50 5.2.1.1 Stratonikeia:... 50 5.2.1.2. Rhodos:... 53 5.2.1.3. Mylasa:... 54 5.2.1.4. Kasolaba (?):... 55 5.2.1.5. Halikarnassos:... 55 5.2.1.6. Alabanda:... 55 5.2.1.7. Kos:... 56 5.2.1.8. Myndos:... 56 5.2.1.9. Ġasos:... 57 5.2.1.10. Hekatomnos:... 57 5.2.2. ĠONĠA BÖLGESĠ SĠKKELERĠ... 58 5.2.2.1. Miletos:... 58 5.2.2.1.1. Miletos Tip 2 Sikkelerinin Tarihlendirilmesi... 59 5.2.2.2. Ephesos:... 60

xii 5.2.2.3. Magnesia Ad Meandrum:... 61 5.2.3. SARDES SĠKKESĠ... 62 5.2.4. LESBOS SĠKKELERĠ... 63 5.2.5. PONTUS SĠKKELERĠ... 64 5.2.5.1. Amisos:... 64 5.2.5.2. Pontus, darp yeri belirsiz sikke:... 64 5.2.6. TARSUS SĠKKESĠ... 65 5.2.7. ĠSKENDER SONRASI HANEDANLIK SĠKKELERĠ... 66 5.2.7.1. Alexander III (Büyük Ġskender):... 66 5.2.7.2. Kassandros:... 67 5.2.7.3. Demetrios Poliorketes:... 68 5.2.7.4. Lysimakhos:... 69 5.2.7.5. Ptolemaios II Philedelphia:... 70 5.2.7.6. Seleukos I:... 70 5.2.7.7. Antiokhos II:... 70 5.2.7.8. Seleukoslar:... 71 5.3. ROMA SĠKKELERĠ... 72 5.3.1. Roma Sikkelerinin Genel Özellikleri... 72 5.3.1.1. Arka yüz Betimlemelerinde Görülen Personifikasyonlar:... 72 5.3.1.2. Ön yüz Betimlemelerinde Ġmparatorun aldığı Ünvanları Gösteren Lejandlar... 73 5.3.1.3. Arka yüzde Sık Görülen Lejandlar... 74 5.3.1.4. Roma Dönemi Darphaneleri... 75 5.3.2. Lagina ve Çevresinde Bulunan Roma Dönemi Sikkeleri... 76 5.3.2.1. Hadrian:... 77 5.3.2.2. Antoninus Pius:... 77 5.3.2.3 YaĢlı Faustina:... 78 5.3.2.4. Kommodus:... 78 5.3.2.5. Geta:... 79 5.3.2.6. Severus Alexander:... 79 5.3.2.7. Maximinus Thrax:... 80 5.3.2.8. Gordianus III:... 80 5.3.2.9. Philip I:... 81 5.3.2.10. Herennia Etruscilla:... 82 5.3.2.11. Volusianus:... 82 5.3.2.12. Gallienus:... 82 5.3.2.13. Salonina:... 83 5.3.2.14. Claudius II Gothicus:... 83 5.3.2.15. Quintillus:... 84 5.3.2.16. Aurelius:... 84 5.3.2.17. Diocletian:... 85 5.3.2.18. Galerius Valerius Maximinus:... 85 5.3.2.19. Licinius I:... 86 5.3.2.20. Constantinus I:... 86 5.3.2.21. Constantinus II:... 88 5.3.2.22. Constantius II:... 88 5.3.2.23. Valens:... 89

xiii 5.3.2.24. Valentinianus II:... 90 5.3.2.25. Theodisius I:... 90 5.3.2.26. Arcadius:... 91 5.3.2.27. Honorius:... 92 5.3.2.28.Valentinianus II, Theodisius I veya Arcadius:... 92 6. KATALOG... 93 SONUÇ... 159 KAYNAKÇA... 165 GRAFĠK, HARĠTA, FĠGÜR ve LEVHALAR LĠSTESĠ..196 GRAFĠK, HARĠTA, FĠGÜR ve LEVHALAR ÖzgeçmiĢ

xiv KISALTMALAR Teknik Kısaltmalar LKS LS BM BYB BS BBS BBM BBYB TS BDA HM LYB KDS T A BZ LT OBM KKS KDM BCS LAS BT LP LTYB TKĠ Lagina Kuzey Stoa Lagina Sondaj Börükçü Mezar Börükçü Yüzey Buluntusu Börükçü Sondaj Beybağ Sondaj Beybağ Mezar Beybağ Yüzey Buluntusu Tepecik Sondaj Börükçü Dokuma Atölyesi Hankuyu Mezar Lagina Yüzey Buluntusu Kurudere Sondaj Tapınak Altar Bozukbağ Lagina Tapınak Osmanbağ Karıngeçli Kuyu Sondaj Kurudere Mezar Baca Sondaj Lagina Altar Sondaj Börükçü Tapınak Lagina Propylon Lagina Turgut Yüzey Buluntusu Türkiye Kömür ĠĢletmeleri yy. Yüzyıl

xv M.Ö. Milattan Önce Bkz. Bakınız mm. Milimetre gr. Gram Kat. No. Katalog numarası AR GümüĢ AE Bronz EL Elektron s. Sayfa Km Kilometre Lev. Levha Vd. Ve devamı Fig. Figür Nr. Numara Den. Denarius Ant. Antoninianus Sest. Sestertius

xvi Standard ve Süreli Yayın Kısaltmaları AJA American Journal of Archaeology. The Journal of the Archeological Institute of America Anatolia Anadolu (Anatolia) Revue annuelle de l Institut d archeologie de l Universite d Ankara ANS American Numismatic Society ANSMN American Numismatic Society Museum Notes AST AraĢtırma Sonuçları Toplantısı BCH Bulletin de correspondance hellénique BMC Catalogue of the Greek Coins in the British Museum (London 1873 ) BSA Annual of British School at Athens CH Coin Hoards Chiron Chiron. Mitteilungen der Kommission für alte Geschichte und Epigraphik des Deutschen Archäologischen Instituts CVA Corpus vasorum antiquorum EA Epigraphica Anatolica JHS Journal of Hellenic Studies JNG Jahrbuch für Numismatik und Geldgeschichte, Bayerischen Numismatischen Gesellschaft, Münich 1949- JRA Journal of Roman Archaeology. KST Kazı Sonuçları Toplantısı LRBC Late Roman Bronze Coinage NumAntCl Numismatica e antichità classiche. Quaderni ticinesi NC Numismatic Chronicle RA Revue archéologique RBN Revue Belge de Numismatique et de sigillographie RIC Roman Imperial Coinage RN Revue Numismatique SM Schweizer Münzblätter, Swiss Numismatic Society 1949- SNG Sylloge Nummorum Graecorum

xvii SNR ZPE Schweizerische numismatische Rundschau. Swiss Numismatic Society, Bern 1925- Zeitschrift für Papyrologie und Epigraphik (Journal for Papyrology and Epigraphy

1 1. GĠRĠġ 1.1. Konu Nümizmatik, 19. yüzyıldan itibaren Müze Bilimi halini almış ve çeşitli dernek ve kuruluşlarla faaliyetler desteklenmiştir. Antik nümizmatiğin çalışma konusu sikkenin icadından Bizans Dönemine kadar olan süreci kapsamaktadır. Herodot a göre ilk sikke M.Ö. 7. yüzyılda, Lidyalılar tarafından darp edilmiştir. Sikkenin icadı ile alışverişlerde kolaylık sağlamış ve kullanımı hızlı bir şekilde yaygınlaşmıştır. Karia Bölgesi nde de M.Ö. 6. yüzyılın başlarında sikke darbı görülmeye başlanmış ve birçok şehir ve yönetici kendi adına sikkeler darp ettirmeye başlamıştır. Çalışmamızın konusunu Karia Bölgesi nde şehir sikkesi darp eden kentlerde görülen sikke gelişimi ve söz konusu kazı alanlarında yürütülen kazılarda bulunan sikkeler oluşturmaktadır. 1.2. Kapsam Turgut Kasabası sınırları içinde kalan Lagina Hekate Kutsal Alanı nda kazılar 1993 yılından itibaren Prof. Dr. Ahmet A. TIRPAN başkanlığında yürütülmektedir. Lagina Hekate Kutsal Alanı nda yer alan propylon, altar, tapınak ve stoada kazı ve restorasyon çalışmaları yapılmış ve halen devam etmektedir. Lagina nın Karia Bölgesi sınırları içerisinde yer alması sebebi ile Karia Bölgesi tarihi coğrafyası ve Karia Bölgesi nde Arkaik, Klasik ve Helenistik dönemlerde sikke darp eden şehirlerin sikkeleri de genel olarak ele alınmıştır. Lagina nın siyasi merkez olarak bağlı olduğu Stratonikeia Antik Kenti ile arasında kutsal bir yol bulunmaktadır. Bu yol TKİ Yatağan Müessesesi dekupaj sahası sınırları içerisinde yer almaktadır. Bu nedenle 2002 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Enerji Bakanlığı arasında yapılan protokolle bu yol çevresinde yer alan yerleşimlerde de arkeolojik kazılar Prof. Dr. Ahmet A. TIRPAN başkanlığında 2009 yılına kadar kesintisiz devam ettirilmiştir. Bu kazılarda Eski Tunç Çağına tarihlenen Kumyer, Geç Geometrik Dönem den Roma Dönemi ne kadar devam eden Börükçü, Bizans yerleşimi olan Beybağ ve Erken Osmanlı Dönemi ne tarihlenen Tepecik gibi yerleşimler yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılmıştır.

2 Araştırmalar sonucu Kutsal yol etrafında tespit edilen yerleşimlerde ve Lagina Hekate Kutsal Alanı nda 2002-2010 yılları arasında Arkaik Dönem den Osmanlı Dönemi ne kadar tarihlenen sikkeler ele geçirilmiştir. Çalışmada Bizans, Beylikler ve Osmanlı sikkeleri kapsam dışında bırakılarak Arkaik, Klasik, Helenistik ve Roma Dönemi sikkeleri incelenmiştir. 1.3. Amaç Lagina ve çevresinde yapılan kazılarda Geç Tunç Çağı ndan başlayarak Geometrik, Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma, Bizans dönemlerine tarihlenen yerleşim ve buluntular tespit edilmiştir. Buluntular arasında önemli bir grubu oluşturan ve Arkaik Dönem den Roma Dönemi ne kadar geniş bir sürece ve Karia, Kilikia, Pontus, Aeolia ve Lidya gibi farklı bölgelere ait sikkeler, bölgeler arası ilişkiler konusunda önemli ipuçları sağlamaktadır. Bu ipuçlarının değerlendirilmesi için kataloğa alınan 410 sikkenin büyük çoğunluğu Karia Bölgesi şehirlerine aittir. Bu doğrultuda Karia Bölgesi nde sikke darp eden kentleri ve gelişimini tanımak gerekmektedir. Özet olarak buluntular ve tarihsel süreklilik göz önüne alındığında bu çevrenin Karia Bölgesi kentleri ile yoğun olmak üzere, diğer bölge kentleri ile de ilişkilerinin olduğu ve önemli bir merkez olduğu anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda sikke buluntuları grafik gösterimlere dayanarak en fazla hangi kentlerle ilişkide bulundukları ve bunun siyasi ve ekonomik nedenlerine dikkat çekilmiştir. Böylece Sikkelerin hangi dönem ve hangi kentlere ait olduğu belirlenerek; Karia Bölgesi için önemli bir dini merkez olan Lagina ve çevresinin hangi dönemde hangi kentlerle siyasi, dini, ticari ve kültürel ilişkisinin olduğuna değinilmiştir. 1.4. Yöntem Çalısma altı ana bölüm altında ele alınmıştır. Birinci bölümde, konu hakkında şimdiye kadar yapılan çalışma ve yayınlar, çalışmanın amacı, kapsamı ve yöntemi ele alınarak konunun çerçevesi cizilmistir. İkinci bölümde Karia Bölgesi ve Karialılar hakkında antik kaynakların bize bildirdiği ve modern araştırmacıların yaptığı kazı ve araştırmalardan yararlanılarak,

3 Lagina ve bağlı bulunduğu Stratonikeia nın tarihi coğrafyası konusunda genel bir değerlendirme yapılmıştır. Üçüncü bölüm Karia Bölgesi nde, Roma Dönemi öncesinde sikke darp eden kentlerin sikke basımları hakkında genel bilgileri içermektedir. Sikkeler kazılarda ortaya çıkarılan önemli bir buluntu grubunu oluşturmaktadır. Ancak genel olarak bakıldığında kent sikkeleri hakkında fazla çalışma yapılmamıştır. Karia Bölgesi ndeki kentler için de durum aynıdır. Karia Bölgesi nde sikke basan birçok kentte nümizmatik konusunda ayrıntılı çalışma yapılmamıştır. Ancak sikke kataloglarında sıkça rastlanmaktadır. Bu konuda yapılan araştırmalar, müze ve sikke kataloglarından yararlanırlarak, Karia Bölgesi nde ve adalarda sikke basan kentlerin başlangıcından Roma Dönemi ne kadar olan sikke gelişimi, ayrıca Klasik Dönem de idarecilik yapan satrapların darp ettirdiği sikkeler değerlendirilmiştir. Dördüncü bölümde Lagina Hekate Kutsal Alanı ve çevresinde yapılan kazılarda bulunan sikkeler incelenmiştir. Katalogda yer alan Arkaik, Klasik ve Helenistik sikkeler bölge, kent ve yöneticilere, Roma Dönemi sikkeleri ise imparator ve imparatoriçelere göre sınıflandırılmıştır. Ancak Stratonikeia, Alinda ve Alabanda sikkeleri arasında yer alan Roma dönemi şehir sikkeleri, kent sikkeleri arasında değerlendirilmiştir. Katalogda yer alan sikke tipleri hakkında açıklayıcı bilgiler verilmiştir. Beşinci bölümde katalog yer almaktadır. Katalog çalışması sırasında Lagina ve çevresinde yapılan kazılarda bulunan sikkeler fotoğraflanmış, ölçüm ve ağırlıkları tartılarak envanter çalışmaları tamamlanmıştır. Envanterleri yapılıp, katalog şekline getirilen eserlerin değerlendirilmesi yapılırken grafiklere başvurulmuştur. Altıncı bölümde genel bir değerlendirme yapılarak sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır. Kullanılan kısaltma ve kaynaklara yer verilmis, çizim, harita ve resimler çalışmanın sonuna eklenmistir.

4 2. KARĠA BÖLGESĠ TARĠHĠ COĞRAFYASI 2.1. Karia Bölgesi ve Karialılar Bölge, adını kökenleri henüz tam olarak saptanamayan Karlar dan almıştır. Bu ad, M.Ö. II. Bin yılın ikinci yarısına ait Hitit ve Mısır metinlerinde Kark(a)issa ya da Karakişa; M.Ö. I. Bin yılın Pers kayıtlarında ise Karka olarak geçmektedir 1. Karia Bölgesi nin sınırları konusunda farklı tanımlamalar vardır. Genel olarak, kuzeyde Maiandros (Büyük Menderes) nehri ile Messogis (Aydın) dağları, güneyde İndos (Dalaman) çayı, kuzeydoğuda Salbakos (Babadağ) dağı, doğuda Kızılhisar- Acıpayam Ovası, batıda ise Ege Denizi ile çevrilidir. Antik Çağda ise Karia Bölgesi nin kuzeyinde İonia ve Lidya, kuzeydoğusunda Phrygia, doğusunda Psidia, güneydoğusunda ise Lykia bölgesi yer almaktadır 2 (Harita 1). Homeros, İlyada adlı eserinde Karialıları Miletos ta, Maiandros (Büyük Menderes) nehri kıyılarında ve yüksek doruklu Mykale (Samsun) Dağı eteklerinde yaşayan ve Troia Savaşı nda Priamos un yanında savaşan kavim olarak tanıtır 3. Genel olarak Karialılar Lelegler olarak bilinir. Strabon a göre Karialılar Minos egemenliğine tabi idiler ve bunlara o zamanlar Lelegler deniyordu. Adalarda yaşıyorlardı, sonradan karaya göç ettiklerinde kıyı ve iç kesimlerin çoğunu ilk sahiplerinden alarak ele geçirdiler 4. Heredotos eserinde İonia ya başeğdiren Harpagos, Karialılar, Kaunoslular ve Lykialılar üzerine yürüdü; yanında İonialar ve Aiolialıları da götürüyordu. Bu üç ulustan birisi, Karialılar anakaraya adalardan gelmişlerdir. Eskiden Leleg adı altında adalarda otururlardı ve Minos uygarlığındaydılar; bana anlatıldığına göre pek uymamakla beraber vergi ödemezlermiş; yalnız Minos vergi istediği zaman gemilerde çalışacak adamlar gönderirlermiş demektedir 5. Pausanias, Lelegleri Karia Irkı nın bir kolu olarak tanıtmaktadır 6. Homeros, Karialılar ile Lelegleri birbirinden ayrı kavimler olarak görür ve Leleglerin Troia 1 Sevin 2001, 105 2 Küçükeren 2005, 15 3 Homeros İl., II. 867-869 4 Strabon, 14.2.27 5 Heredot, 1. 171 6 Pausanias, 7.2.8

5 Savaşı sırasında, Troia nın güneybatısındaki Satnioeis (Tuzla) Çayı yakınlarında yaşayan farklı bir kavim olduğunu belirtir 7. Karialıların savaşçı bir kavim olduğu ve paralı askerlik yaptığı 8 ve korsanlık için denize çıktıkları 9 bilinmektedir. Denizci bir kavim olmaları ile ilgili olarak, Herodotos Halikarnassos tiranı Lygdamis in kızı Artemisia nın, yarı Halikarnassos lu yarı Giritli olduğunu ve Artemisia nın Halikarnassosluların, Kosluların, Nisyrosluların ve Kalydnosluların başına geçtiğini belirtmektedir. Artemisia, Xerxes in Yunanistan ı istilasında Pers donanmasında Karia birliklerinin başında yer almış ve erkek gibi savaştığı için Xerxes in övgüsünü kazanmıştır. Herodot, sefer sırasında bütün donanmada Sidonlu denizcilerden sonra en ünlü gemilerin Artemisia ya ait olduğunu ifade etmektedir 10. Ayrıca sorguç ve kalkan kulbu olmak üzere iki askeri teçhizatı keşfettikleri de bilinir. Strabon un eserinde Alkaios un Bir Karia sorgucunu titreterek ve Anakreon un Gel, kendi kolunu Karialıların eseri olan kalkan kulpuna sok dedikleri kaydedilmiştir. Bu şairlerin ifadeleri, günümüze Strabon un aktarması sayesinde ulaşmış, diğer yazarlar da askeri teçhizatlarla ilgili bilgi verirken bu şairlerden yararlanmışlardır 11. Ele geçen kitabelerden, Karialılar ın, Lidya ve Likya dilleri ile yakınlık gösteren, kendilerine ait, Hint- Avrupai bir alfabesi ve dili olduğu bilinmektedir 12. Alfabe olarak Grek alfabesi ile benzerliği vardır ve tam olarak çözümlenememiştir. Bölgedeki araştırmalarda ele geçen Roma Dönemi Latince kitabelerde görülen Karia isimleri Karialılar ın etnik kökenlerinin uzun süre devam ettiğini göstermektedir 13. Karia nın ilk satrabı da Mylasalı Hyssaldomos tu. Onu daha sonra oğlu Hekatomnos ve M.Ö. 377 yılında da torunu Mausolos izledi 14. Böylece Büyük İskender in Anadolu seferine kadar süren hükümranlık süresince satrapların, Mylasalı Hekatomnos ailesine mensup olduğu anlaşılmaktadır. 7 Homeros İl., X.428-430 8 Heredot, 3.11; Demir 2005, 35 9 Heredot, 2.152; Thukydides, 1. 8 10 Heredot, 7.99 11 Strabon 14.2.27 12 Adiego 2007, 4; Melchert 2010, 177 13 L. Robert 1950, 31; Laumonier 1958, 53-65 14 Konuk 2003, 104; Henry 2010, 72-73

6 Bunlar arasında özel bir yere sahip olan Mausolos M.Ö. 377-351 yılları arasında hüküm sürmüş ve Pers kralının emri altında olmasına karşın Karia yı bağımsız bir egemen gibi yönetmiştir 15. Onun döneminde Halikarnassos başkent olmuştur. Pek çok küçük merkezin halkını toplayarak kurmuş olduğu Halikarnassos ta, kendi adıyla anılan anıtsal mezarı bulunmaktadır 16. İskender in seferleri sırasında Karia Bölgesi nde, Magnesia ve Tralleis üzerinden Lagina ya, oradan da Stratonikeia üzerinden Mylasa ve Halikarnassos a ulaştığı öngörülmüştür. Bir başka görüşe göre ise Alabanda, Alinda, Labranda ve Mylasa güzergâhı kullanılarak Halikarnassos a ulaştığı düşünülmektedir 17. Güzergah üzerindeki kentler direniş göstermeden İskender e teslim olmuştur 18. Helenistik Dönem de, ikinci Karia Federasyonu olan Khrysorik Birliği nden bahsedilir. Tüm Karialılarca tanınan bu birlik, eski köy sisteminden geliştirilerek organize edilmiştir. Buna göre her kentin oy çokluğu kendi bölgesinde bulunan köy sayısına dayanmaktadır. Birlik birtakım kararları almak için Stratonikeia nın yakınındaki Zeus Khrysaoreos Tapınağı nda toplanmaktadır 19. Bir yazıta göre ise bu birlik M.Ö. 267 yılında Labraunda da toplanmakta idi 20. M.Ö. 197 yılında Rhodos hakimiyetine giren Karia, Rhodos a karşı Lykialılarla birlikte karşı koymuş ve bir ayaklanma başlatmışlardır (M.Ö. 167). Bundan bir sonuç alınamamış olsa da aynı yıl Roma Senatosu bir bildiri yayınlayarak Karia ve Lykia nın özgür olduğunu ilan etmiştir 21. M.Ö. 27 yılında, Augustus adını alan Octavianus ile Roma İmparatorluk Dönemi başlamış ve bu ilk imparator çok fazla acı çeken Karia ya dostça yaklaşmış ve bölgeye uzun bir süre barış hakim olmuştur 22. Bölge halkı, her yıl ve de 4 yılda bir imparatorlar adına festivaller düzenlemişlerdir. 15 Peschlow Bindokat 2005, 22 16 Baldoni vd. 2004, 17-18 17 Demir 2008, 104 18 Arrian, 1.20 19 N. Şahin 2001, 79 20 Hellström 2007, 19 21 Bean 2000, 11 22 Bean 2000, 13

7 2.2. Lagina ve Çevresinin Tarihi Coğrafyası Lagina Antik Kenti Muğla ili, Yatağan ilçesi, Turgut beldesi sınırları içerisinde kalan harabeler olarak bilinmektedir 23. Kalıntıların bulunduğu yöre için Lagina adı uzun yıllar kullanılmış ve Türk fonetiğine uygun olarak Leyne şeklini almıştır 24. Lagina nın tarihi süreci geniş ölçüde Karia Bölgesi nin ve bilhassa bağlı bulunduğu Stratonikeia nın tarihi süreci ile paralellik gösterir. Lagina çevresinde Kumyer Mevkii nde yapılan kazılarda Geç Tunç Çağı na tarihlenen bir nekropol alanı tespit edilmiştir 25. Stratonikeia yakınlarında Sub Miken döneme tarihlenen iki vazo ele geçirilmiştir 26. Geç Geometrik Döneme tarihlenen buluntular Bozukbağ 27 ve Börükçü 28 civarında bulunmuştur. Hacıbayramlar Höyüğü nde Arkaik ve Klasik Çağlara ait terracotta mimari süsleme parçaları ve seramik kaplar bulunmuştur 29. Hekate Tapınağı nın yaklaşık 1 km. kuzeybatısında Köklük mevkiinde ele geçen M.Ö. 4. yüzyıla ait iki kitabeden yörenin bu devirde Koronza olarak tanındığı ve Lagina nın bu kentin demosu olduğu anlaşılır 30. Bu yazıtlardan biri Philippos III e (Arrhidiaies) ait olup Kassandros un M.Ö. 318 de satrap olduğu tarihe denk gelmektedir 31. Aynı yerde M.Ö. 4. yüzyıla ait diğer kitabelerde Koronza ya bağlı bulunan Xthybira ve Patarousa köyleri ile Angora, Ondra ve Lagina demoslarının adları görülmektedir 32. Koronza M.Ö. 4. yüzyılda kendine bağlı köyleri ve demosları olan iki arhon tarafından idare edilen bir kenttir. Apollon ve Artemis e ait bir kült merkezi vardır 33. Stratonikeia da, Seleukos hakimiyetinden önce, M.Ö. 270/260 larda Ptolemaioslar ın varlığı bilinmektedir 34. Stratonikeia kentinin Seleukoslar tarafından 23 Yatağan- Milas asfaltının 1. km. sinde Yatağan Termik Santralı yanından sağa ayrılan yoldan 9 km. sonra Turgut Beldesine ulaşılır. Lagina antik kenti kalıntıları, Turgut un 1 km. doğusunda eğimli bir arazide, sık zeytinlik ve bahçelikler arasında yer alır (Boysal 1970, 64) 24 Schober 1933, 9 25 Tırpan- Büyüközer 2011, 386-387 26 Hanfmann- Waldbaum 1968, 51 vd. 27 Boysal 1970, 65-68 28 Bu bölgede yapılan çalışmalar Sikkelerin Bulunduğu Alanlar bölümünde anlatılmıştır. 29 Serdaroğlu 1972, 84 vd.; Akkurnaz 2010, 30 30 Ç. Şahin 1973, 179- Lev I-II 31 Robert- Robert 1955, 556 32 Ç. Şahin 1973, 181 33 Ç. Şahin 1973, 177 vd.; Tırpan- Söğüt 2004, 93

8 genişletilip imar ve iskan edilmesi ve bölgenin Seleukoslar ın yönetiminde siyasi yapının yeniden düzenlenmesi ile Koronza Antik Kenti Stratonikeia nın demoslarından biri olmuştur 35. Stratonikeia nın diğer demosları Hierokome, Koliorga, Koraia ve Lobolda dır 36. Koliorga nın yeri, 2004-2006 yıllarında Börükçü de yürütülen kazılar sırasında bulunan iki yazıt aracılığı ile tespit edilmiştir 37. Lagina nın bağlı bulunduğu Koronza nın adının unutulup kentin Lagina adı ile tanınmasının nedeni Lagineus demosundaki Anadolulu bir tanrıça olan Hekate nin tapınağının bölgenin en önemli dini merkezi haline gelmesinden dolayı olmalıdır 38. Bu dönemde Lagina Hekate Tapınağı nın kutsal bir yolla Stratonikeia ya bağlı olması, tapınağın rahiplerinin Stratonikeia nın yönetiminde söz sahibi olmaları, Lagina nın bölgedeki öneminin göstergesidir. Stratonikeia M.Ö. 205 yılında Makedonia kralı Philip in eline geçer. Hiçbir savunma sistemi olmayan Lagina da bu istiladan nasibini alır. Stratonikeia ve demosları fidye ödeyerek bağımsızlıklarına kavuşmuşlardır. M.Ö. 197 yılında bölge Rhodos hakimiyetine girer 39. Lagina daki Hekate kültü ile Rhodos taki Helios kültü rahiplerine ait kitabede Rhodos elçisinin Roma Senatosu nda Stratonikeia nın kendilerine Antiokhos ve Seleukos tarafından verildiğini açıklayan söylevi Rhodos hakimiyetinin belgesidir. M.Ö. 189 yılına ait bir kitabede Stratonikeia ve Rhodos arasında bir sınır anlaşması olduğu ve Bargylia kentinin hakemlik yaptığı belirtilmiştir 40. Böylece Rhodos hakimiyetinin fazla uzun sürmediği anlaşılmaktadır. M.Ö. 143 yılında bölgenin önemli merkezi olan Mylasa ve Stratonikeia arasında bir sınır anlaşmazlığı olmuş ve buna Roma Senatosu hakemlik yapmıştır 41. M.Ö. 130 yılında Roma ya baş kaldıran Aristonikos Romalılardan korunmak için 34 Bremen 2003, 9 35 Tırpan 1997, 85 36 Diehl- Cousin 1887, 33-34; Laumonier 1958, 197-200; Aydaş 2010, 4 37 Aydaş 2006, 111 38 Lagina adı hemen hemen her zaman Hekate kültü ile beraber geçmektedir. Strabon onu bir kez şehir adları ile beraber zikretmiştir. Ç. Şahin 1973, 171 vd. 39 Tırpan- Söğüt 2005a, 3 40 Broughton,1934, 254; Robert- Robert 1955, 563 41 Tırpan 1990a, 217

9 Stratonikeia ya sığınır 42. Tüm bunlardan yola çıkarak bu devirde Stratonikeia nın geniş sınırlara sahip ve bölgenin güçlü ve bağımsız kentlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz. Anadolu yu Romalılardan temizlemek için mücadele eden Pontus kralı Mithridiates e karşı Roma yı tutan Stratonikeia M.Ö. 89 yılında Mithridiates in saldırısına uğrar 43. Romalılar M.Ö. 81 yılında Pontuslular ı yener. Stratonikeia yı ödüllendirmek için Themisseis gibi kentlerin toprakları paylaştırılarak Stratonikeia nın alanı genişletilmiş ve vatandaşların adları yazıtlarda kayıt altına alınmıştır 44. Kentin 50 km. kuzeydoğusunda yer alan Hydisos kenti ve toprakları da Stratonikeia ya verilmiştir 45. M.Ö. 40 yılında Parthlarla birleşen Labianus Romaya karşı açtığı savaşta Stratonikeia ya saldırır fakat ele geçiremez 46. Bunun üzerine Lagina Hekate Tapınağı nı yağmalar. Bu yağmada harap olan tapınağa M.Ö. 27 yılında Augustus yardımda bulunmuştur. Bu bağış kitabesi 47 temenosun propylonunda merkezi kapının lento kısmında yer alır 48. M.Ö. 3. yüzyılın başlarında Stratonikeia Antik Kentinin Seleukoslar tarafından kurulmasından sonra Lagina nın önemi artmış ve bölgenin dini merkezi olmuştur. Özellikle M.Ö. 2. yüzyıl ortalarından itibaren Hekate Kutsal Alanı nda önemli imar faaliyetleri başlamış ve bu yüzyılın sonunda ise propylonun yeri belirlenip yeni tapınak inşa edilmiştir. Hekate Kutsal Alanında Hekatesia, Anahtar Taşıma, Doğum Günü Şenlikleri ve Gizli Dinsel Törenler yapılmıştır 49. Stratonikeia ve Lagina Bizans Dönemi nde psikoposluk merkezi olarak Aphrodisias a bağlanmıştır 50. 42 Tırpan- Söğüt 2005a, 4; Broughton ise adı geçen Stratonikea kentinin Lidya Bölgesi ndeki Stratonikeia olduğunu ileri sürmektedir, bkz.broughton 1934, 254. 43 Arslan 2007, 151; Aulock 1967, 14 44 Bremen 2000, 393 45 Tırpan 1990a, 218 46 Umar 1999a, 547 47 Dindarlığıyla herkesten farklı, vatanın babası, tanrının oğlu, tanrı imparator Caesar Augustus, tanrıça Hekate ye dinsiz davranılınca, Hekate nin baştan beri hayatta tanrıların yanında, insanların arasındaki gerçek itibarını bizzat iade etmiştir, bkz. Ç. Şahin 1982, s. 14, no. 511; Gider 2005, s.31, dipnot 136 48 Tırpan 1997, 85 49 Tırpan- Söğüt 2005a, 10-25 50 Tırpan 1998, 3; Bean 2000, 83

10 3. ANTĠK NÜMĠZMATĠK Klasik Çağda kanun anlamında kullanılan Yunanca nomos sözcüğünden türetilmiş olan nomisma ve Latince nummus sikke demektir 51. Antik nümizmatik sikkenin icadından itibaren Grek, Roma, Bizans sikkelerini, İslami nümizmatik ise İslam devletleri, Beylikler ve Osmanlı İmparatorluğu sikkelerini kapsar 52. Nümismatik, 19. yüzyıldan itibaren Müze Bilimi halini almıştır. Türkiye de İstanbul Arkeoloji Müzeleri nde Halil Edhem Bey in müdürlüğünden itibaren sikkeler toplanmaya başlanmıştır 53. Ticaretin gelişmesi açısından sikkenin keşfi çok önemli yer tutmaktadır. Ancak ticaretin başlaması ile sikke kavramı ortaya çıkmamıştır. Sikke ortaya çıkmadan önce alışverişler trampa (barter, değiş-tokuş) yöntemi ile yapılmaktadır 54. Bunun sonucunda sığır, koyun, keçi gibi stratejik önemi olan hayvanlar para olarak karşımıza çıkmıştır. Ancak alışverişler çoğalınca pecunia (büyük baş hayvan) kullanımı problem çıkarmaya başlamış, bundan sonra hayvanların yerini madeni aletler (tripod, kürek, balta, çapa) ve süs eşyaları almıştır 55. Daha sonraki dönemlerde madenler işlenmeden para olarak kullanılmıştır. Bu da tartı sisteminin ortaya çıkışında en önemli etkendir. M.Ö. 4. bin de Mısır da, M.Ö. 3. bin de Mezopotamya da, M.Ö. 2. bin de Anadolu da tartı sisteminin kullanıldığı bilinir 56. Ege Dünyası nda karşı kıyıda ise M.Ö. 7. yüzyılda insanlar tartı ile tanışırlar. Tartının yaygınlaşması ile tartılmış madenlerin kullanıldığı görülür (elektron, altın, gümüş, bakır ve demir). Sikkenin icadında en önemli aşama külçe veya çubuklar olmuştur. Genellikle pazarda, tartılmış olan çubuklar, büyük alışverişlerde ise külçeler para birimidir 57. Bu külçelere ingot adı verilmektedir ve genellikle öküz derisi şeklindedir 58 (Fig. 1). 51 Karwiese 1995, 12 52 Tekin 1997, 21 53 Tekin 1997, 51 54 Tekin 1996, 2 55 Howgego 1998, 16; Carradice- Price 2001, 14 56 Carradice- Price 2001, 15-16 57 Atlan 1976, 2 58 Tulay 2001, ıngot

11 Alışverişlerde belirli ağırlıkta metal ya da maden kullanmak zorunda olmak belirli ağırlık kavramlarını ortaya çıkarmıştır. Örneğin Mısırlılar ın kullandığı şekel belli ağırlıktaki (8.34 gr.) gümüşü tanımlamak için kullanılır 59. Herodot a göre ilk sikke M.Ö. 7. yüzyılda Lidyalılar tarafından darp edilmiştir 60. Bu ilk sikkeler altın veya elektrondandır. Elektron doğal olarak bulunan altın, gümüş karışımıdır. İlk sikkelerin elektrondan basılmasının sebebi elektronun Lidya toprakları içinde yer alan Paktalos (Sart) Çayı nda doğal olarak bulunmasıdır 61. Bu sikkelerin en eskilerinin arka yüzlerinde hiçbir işaret ya da tip olmadan düz bırakılmıştır. Diğer bazıları kazıma çizgilerle doldurulmuş, bazılarının arka yüzlerinde de bir veya birkaç inkus vardır 62 (Fig. 2). Basım aşamasının ilk zamanlarında sikke darbı sırasında, üzerine çekiçle vurulan üst kalıp ıstampasının sikkenin arka yüzünde bıraktığı çukurluğa inkus denir. Bu çukurluk kare şeklinde olursa quadratum incusum adını alır 63. Sikke üzerinde yer alan yazıya lejand denir ve okumak anlamına gelen Latince legere den türemiştir. Lejandlardan sikkeyi basan halkın veya hükümdarın adını, sikke basımından sorumlu magistratın adını, sikke tipini açıklayıcı bilgiyi, sikke kalıpçısının adını (Sicilya da uygulanır), tarih ve birimi öğrenebiliriz 64. Sikkenin değeri basıldığı metalin ağırlığına bağlıdır. Bir kentin bastığı sikkelerde esas birim, en çok kullanılan en büyük birimdir. Alt ve üst birimler bu büyük birimin ağırlığına göre hesaplanmaktadır. Esas sikkenin ağırlığı o kentin kullandığı ağırlık sistemini oluşturur, diğer bir deyişle sikke sistemi bir sikkenin ağırlığını ve maden miktarını tespit eden yöntemdir. Bugün bilinen ağırlık sistemleri, o ağırlıkların esas olarak kullanıldığı yerlere göre adlandırılmıştır 65. Sikke, kısaca ağırlığı ayarlanmış, kendisini darp eden tedavüle çıkaran ve üzerinde istendiğinde tekrar geri almayı taahhüt eden yetkili idarenin ya da devletin arma veya işaretini taşıyan disk şeklinde ufak bir metal parçası olarak 59 Atlan 1976, 8 60 Heredot, 1.94 61 Tekin 1996, 7 62 Kroll 2010, 146 63 Gür 1976, 9 64 Tekin 1997, 29 65 Sear 1979, xxx

12 tanımlanmaktadır 66. Ödeme aracı olarak kullanılan sikke ve para arasındaki farkı, her sikkenin bir para olduğu, fakat her paranın bir sikke olmadığı şeklinde açıklanmaktadır. 66 Tekin 1996, 2

13 4. KARĠA BÖLGESĠ NDE GREK SĠKKE BASIMI 4.1. Karia Bölgesi nde Sikke Basan Kentler 4.1.1. Alabanda: Çine nin batısında, günümüzdeki Araphisar Köyü ndedir 67. Strabon, bölgenin 3. büyük kenti olduğunu ve Alabandalıların lüks ve eğlenceye düşkün olduklarını bildirir 68. Kent alanı ve toprakları Zeus Khrysaoreus a ve Apollon İsotimos a adanmıştır 69. Alabanda sikkelerini 5 seri halinde incelemek mümkündür. İlk iki ve son iki seride şehrin simgesi Apollon İsotimos ve Pegasus kullanılmıştır. 3. seride ise pseudo İskender tipi basılmış ancak Pegasus arka yüzde, küçük bir sembol şeklinde kullanılmıştır 70. Arka yüzde tripod kullanılan tipler de görülmektedir 71. M.Ö. 197 yılında III. Antiokhos Anadolu nun batı ve güney sahillerinin büyük bir kısmını ele geçirince bazı şehirler Antiokheia adını benimsemiş, Alabanda da Antiokheia adını almıştır. M.Ö. 197-189 yılları arasında basılan sikkelerde bu nedenle ANTIOXEΩN lejandı bulunmaktadır 72 (Fig. 3). Boehringer ise bu tip sikkeleri 205-190 yıllarına tarihlemektedir 73. Antiokhos, kentin koruyucusu ve velinimeti olarak onurlandırılınca kral da kente, kendi yerel tipleriyle gümüş sikke basma izni vermiştir. Bu tiplerde ya monogram formunda ya da açık olarak yazılmış onaltı magistratın adının bulunduğu tetradrahmiler ve drahmiler olarak bilinmektedir. Bütün bu sikkelerin basımında öylesine az ön yüz kalıbı kullanılmıştır ki, magistratların yıllık seçildikleri düşünülemez; bu kişiler ya yılın bir kısmında görev yapıyorlardı ya da bir heyet gibi aynı anda birkaç kişi çalışıyorlardı 74. Antiokhos un Magnesia Savaşı nda yenilmesiyle Alabanda, tekrar eski adını almıştır. Kentin adının Alabanda olarak kullanıldığı sikkeler M.Ö. 168 den sonraya tarihlenmektedir 75 (Fig. 4). 67 Paton- Myres 1897, 40; Tırpan 1990b, 171 68 Strabon, 14.2.26; Bean 2000, 189; Freeley 2002, 207-208 69 Satış 2008, 153 70 Waggoner 1989, 283 71 Head 1911, 607 72 BMC Caria, xxvii; 73 Boehringer 1972, Tf. 1, 6 74 Morkholm 2000, 157 75 Waggoner 1989, 289

14 4.1.2. Alinda: Aydın ın, Karpuzlu İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır 76. Alinda nın kökeni hakkında çok fazla bilgi yoktur. Strabon Alinda dan bahsederken; Kraliçe Ada nın erkek kardeşi Pixodoros, M.Ö. 340 ta tahtı ele geçirdiğinde Ada nın, Halikarnassos tan Alinda ya kaçması olayıyla bahseder. İskender M.Ö. 334 yılında Karia ya girince Ada onu görmeye gitmiş ve onunla bir anlaşma yapmıştır 77. Kentte M.Ö. 2 yüzyıl başlarından önce sikke basımı görülmemektedir 78. Sikke tipleri M.Ö. 201 yılında Karia da kışlayan Philip V in tipleri ile benzerlik göstermektedir 79. Ön yüzde sağa doğru sakallı Herakles (?) başı, arka yüzde üzüm salkımı, üstte AɅIN, altta I, Γ harfleri ve gürz görülmektedir 80 (Fig. 5). Ön yüzde Herakles başı, arka yüzde meşe çelengi içerisinde AɅIN/ ΓEΩN lejandı ve gürz görülen tiplerin arka yüzünde yıldırım demeti, Pagasus, labris ya da sadak bulunmaktadır 81. Sikke tiplerinden Herakles e tapınım olduğu anlaşılmaktadır 82. 4.1.3. Amyzon: Aydın ın Koçarlı İlçesi nin 30 km güneyinde Gaffarlar Köyü ndedir ve Mazınkale olarak bilinir 83. Zeus un, bu kentteki kültünün Girit ten geldiği düşünülmektedir ve burada tapınım gören tanrıya Zeus Kretagenes adı verilmektedir 84. M.Ö. 2-1. yüzyıl sikkelerinde önyüzde Artemis, arka yüzde tripod ve yanan meşale görülmektedir 85. Amyzon da, Artemis Kültü ile bağlantılı olarak çok yaygın şekilde kullanılan geyik betimlemesi, Augustus Dönemi nde arka yüzde görülmektedir 86. 76 Özkaya vd. 1999, 299 77 Strabon, 14.2.17 78 Head 1911, 607 79 BMC Caria, xxx 80 Milne 1938, 255 81 Sear 1979, 435-436 82 Head 1887, 519 83 Head 1911, 608 84 Satış 2008, 156 85 Sear 1979, 436 86 Robert- Robert 1983, 38

15 4.1.4. Antiocheia ad Maeandrum: Aydın İli, Kuyucak İlçesi, Başaran Köyü sınırları içerisindedir 87. Antiocheia adını M.Ö. 3. yüzyılın 3. çeyreğinde Morsynos Ovası nın Maiandros Ovası ile birleştiği tepede kuran Seleukos hanedanından I. Antiokhos Soter i onurlandırmak adına bu adı almıştır 88. Kentte, Karia nın Roma Senatosu ndan bağımsızlığını kazandığı M.Ö. 168 yılından önce sikke darbı görülmemektedir 89. M.Ö. 2. yüzyıl örneklerinde ön yüzde Apollon başı, arka yüzde meander bordürü içinde hörgüçlü boğa, ANTIOXEΩN lejandı ve Dioskur şapkaları görülür. Farklı bir tipte ise ön yüzde Zeus başı, arka yüzde meander bordürü içinde yıldırım demeti üzerinde oturan kartal betimlenmiştir 90. 4.1.5. Aphrodisias- Plarasa: Aydın İli, Karacasu Beldesi, Geyre Köyü sınırları içerinde yer alan Aphrodisias ve Bingeç Köyü sınırları içerisinde kalan Plarasa iki komşu kenttir 91. Plarasa, bronz sikke darbına M.Ö. 2. yüzyılda başlamıştır 92. Aphrodisias a bağımlı olup ortak sikke basmaya başlamadan önce farklı standartta ve üç farklı arka yüz betimi olan sikkeler basmıştır 93. Plarasa nın bağımsız bastığı erken örneklerin ön yüzünde Zeus başı, arka yüzünde kartal, üzerinde labris görülmektedir 94. Ön yüzünde Aphrodite başı yer alan farklı bir tipin arka yüzünde yıldırım demeti üzerinde kartal bulunmaktadır 95. Aphrodisias ve komşusu Plarasa M.Ö. 2. yüzyıl sonları veya 1. yüzyıl başlarında ortak sikke darbına başlamıştır 96. Aphrodisias-Plarasa sikkelerinde Aphrodite başı ve yıldırım demeti veya labris ve zırh görülen tipler arasındadır (Fig. 6). 87 Umar 1999b, 336 88 Sear 1979, 436 89 BMC Caria, xxxi 90 Sear 1979, 436 91 Paton 1900, 62 92 BMC Caria, xxxiii 93 Johnston 1995, 64 94 MacDonald 1992, 59 95 Paton 1900, 63 96 MacDonald 1991, 169; MacDonald 1992, 1; Raja 2003, 90

16 Aynı dönemde, Aphrodisias ın kendi darplarında ise Zeus başı ve kült heykeli veya Aphrodite başı ve labris görülen tipler arasındadır 97. Aphrodisias ta Aphrodite kültü en yaygın inançtır ancak onun kadar saygı gören bir başka tanrı Zeus tur. Zeus Nineudios un simgeleri kartal ve labris dir 98. Aphrodisias M.Ö. 1. yüzyıl boyunca bronz sikkelerde savaşçılığı temsil eden askeri malzemeler betimlemiştir. Geç 1. yüzyılda gümüş drahmiler basılmış, bunların üzerinde yerel rahiplerin isimleri magistrat olarak yazılmıştır 99. İmparatorluk öncesi sikkeler için kesin bir kronoloji olmamakla birlikte bütün yüzyıl boyunca basılmış olabilecek sikke tipleri bulunmaktadır 100. Augustus Dönemi nde Plarasa isminin beraber yazılmasından vazgeçilmiş ve Aphrodisias ismi yalnız olarak Gallienus a kadar kullanılmıştır 101. Aphrodisias 1. ve erken 2. yüzyıl boyunca zaman zaman sikke darbetmiş, 3. yüzyılın ilk yarısı boyunca tip ve sayı artmıştır. Her kim imparator olursa olsun ona olan sadakatin göstergesi olan ön yüzlerinde imparator ve ailesinin portrelerinin olduğu sikkeler sayıca katlanmıştır 102. 4.1.6. Apollonia Salbake: Denizli İli, Tavas İlçesinin 7 km batısında düz bir ova üzerinde kurulan Medet Köyü yerleşim alanı içinde yer almaktadır 103. M.Ö. 2-1. yüzyıla tarihlenen sikkelerin ön yüzünde Apollon başı, arka yüzünde defne dalı üzerinde kartal veya lir görülmektedir 104. Erken örneklerin ön yüzünde Zeus başı, arka yüzünde at üzerindeki binici omzunun arkasında labris taşırken betimlenmiştir (Fig. 7).Bu örneklerdeki meander motifi bu sikkelerin Apollonia ya ait olduğu konusunda kuşku uyandırsa da Menderes in önemli bir kolu olan Harpasus (Çoruh) Çayı Figürü bu durumu açıklamaktadır 105. 97 Johnston 1995, 63; Sear 1979, 437 98 Satış 2008, 154 99 MacDonald 1991, 169 100 Johnston 1995, 62 101 Raja 2003, 90; MacDonald 1976, 199-200; Johnston 1995, 44 102 MacDonald 1991, 172 103 Head 1911, 610 104 Sear 1979, 438 105 BMC Caria, xxxvi-xxxvii

17 4.1.7. Attuda: (Hisarköy) Denizli İli, Sarayköy İlçesi sınırları içerisinde ve ilçenin yaklaşık 17 km. güneybatısında yer almaktadır. Karia ve Phrygia sınırı üzerinde, Salbake Dağı nın kuzey yamacında yer almaktadır 106. M.Ö. 2. yüzyılın 1. yarısında Tykhe veya Kybele başı ön yüzde, ayakta çıplak Apollon figürü arka yüzde betimlenmiştir 107. 4.1.8. Bargasa: Strabon Keramos Körfezi nde olduğuna işaret etmektedir ve Kiepert tarafından Vasilika (Fezlikan Yaylası) olduğu öne sürülmüştür 108 ancak Ptolemaios un haritasında Menderes in güneyine yerleştirilmiş olması ve Bargasa sikkelerinin Aydın, Kavaklı civarından gelmiş olması, kentin bu civarda yer alması gerektiğini göstermektedir 109. Kavaklı ya yakın Çamlıdere/ Haydere Asarı nda bulunan sikkeler üzerinde okunan Bargasa yazısı ise önceki sikkelerinde çıkış yerinin burası olabileceğini göstermektedir 110. M.Ö. 2-1. yüzyıla tarihlenen sikkelerin ön yüzünde Herakles başı, arka yüzünde ise Efes Artemis i ve (B)A(R)ΓA-CHNΩN lejandı görülmektedir 111. Aynı dönemden farklı bir tipte ön yüzde Zeus başı, arka yüzde kanatlı yıldırım demeti veya ön yüzde Zeus başı, arka yüzde ayakta, uzun himationlu Zeus, sol elinde asa tutarken, kent lejandı ile birlikte görülmektedir 112. Roma İmparatorluk Dönemi nde basılan sikkelerden ise burada Asklepios Kültü olduğu anlaşılmaktadır 113. 4.1.9. Bargylia: Muğla İli, Milas İlçesi nin 20 km güneybatısında, Varvil Koyu olarak bilinen alana bakan çift tepeli bir alandadır 114. Polybios, Bellorophontes in arkadaşı Bargylos u onurlandırmak için kenti kurduğunu aktarmıştır 115. Efsaneye göre Bargylos, Pegasus tarafından atılan bir çifte ile öldürülmüştür ve sikkelerdeki tipler bu efsaneye ve Artemis Kindyas Kültüne 106 BMC Caria, xxxix; Satış 2008, 141 107 Sear 1979, 438 108 Paton- Myres 1896, 197 109 Paton- Myres 1896, 198; Paton 1900, 60 110 Varinlioğlu 2000, 236; Varinlioğlu- Debort 2000, 133 111 Varinlioğlu- Debort 2000, 134 112 Delrieux 2008, 18, Lev. 1. 1a,1b,1c 113 BMC Caria, xliii 114 Freeley 2002, 182 115 Polybios, 16, 12; Texier 2002, 247

18 ilişkindir 116. Head kentin sikke basımına M. Ö. 1. yüzyılda başladığını ifade eder 117. Ancak III. Antiokhos un Küçük Asya nın batısına yaptığı ziyaret sırasında Bargylia gümüş tetradrahmilerin basıldığı bir merkez olmalıdır 118. M.Ö. 2-1. yüzyıla tarihlenen sikkelerin ön yüzünde Artemis Kindyas ın örtülü başı, arka yüzde Pegasus ve altta meşale (Fig. 8), ön yüzde Pegasus, arka yüzde Artemis Kindyas ın kült heykeli ve kent lejandı (Fig. 9) veya ön yüzde Artemis Kindyas ın örtülü başı ve Pegasus üzerinde Bellorophon olan tipler görülmektedir 119. 4.1.10. Euhippe: Aydın'ın merkezinde, Dalama Bucağı nda yer alan antik yerleşimdir. Büyük Menderes'in güney kıyısındadır. Burada bir adet yazıt bulunmuştur ve bu yazıtta kentin adı geçmektedir 120. M.Ö. 2-1 yüzyıla tarihlenen sikkelerin ön yüzünde Artemis başı, arka yüzünde Pegasus ve kent lejandı görülmektedir 121. Farklı bir tipte ön yüzde, omzunun arkasında ok ve sadak bulunan Artemis büstü, arka yüzde sadak görülmektedir 122. 4.1.11. Euromos: Milas ın 12 km kuzeyinde Selimiye Beldesi sınırları içerisindedir 123. Atina Vergi Listesi nde adı YPΩM[O] şeklinde geçen kentin M.Ö. 400-380 e tarihlenen erken sikkelerinin ön yüzünde yabandomuzu protomu, arka yüzünde ise Zeus başı ve YPΩ lejandı görülmektedir 124 (Fig. 10). Son zamanlarda arka yüzdeki Zeus başı, şehrin baştanrısı Zeus Lepsynos olarak tanımlanmıştır 125. Lejand Head tarafından yanlış okunmuş ve sikkeler Leukai ye atfedilmiştir 126. Bu sikkeler Milas standardında basılmıştır 127. 116 Bean 2000, 76 117 BMC Caria, xlii-xliii 118 Morkholm 2000, 140 119 Sear 1979, 438-439 120 L. Robert 1982, 310 121 BMC Caria, lii 122 Sear 1979, 443 123 Stark 1958a, 105; Kızıl 2002, 107 124 Troxell 1984, 253 125 Konuk 2003, 92; Ashton 2006, 6 126 Ashton 2003a, 32 127 Konuk 1998b, 30-34, 223-226

19 Euromos a ait, M.Ö. geç 5- erken 4. yüzyıla tarihlendirilen bronz erken bir sikkenin ön yüzünde labris, arka yüzünde yabandomuzu başı yer almaktadır 128. Helenistik Dönem ve daha sonraki sikkelerde Zeus Lepsynos un kült heykeli sağ elinde labris, sol elinde mızrak tutarken görülür 129 (Fig. 11). Zeus Lepsynos kültünün Miletos tan Euromos a geldiği ileri sürülmektedir 130. Euromos sikkelerinde ayrıca Zeus, Dionysos, labris, kartal, Dioskur şapkası veya geyik görülmektedir 131. 4.1.12. Gordioteikhos: Küçük bir Karia şehri olan Aphrodisias ın 10 km güneyinde, Görle Köyü yakınlarında yer almaktadır 132. Çok az sayıda sikke basmıştır 133. M.Ö. 2. yüzyıla tarihlenen sikkelerin ön yüzünde Zeus başı, arka yüzünde elleri uzatılmış Aphrodite nin kült heykeli ve kent lejandı görülmektedir 134. 4.1.13. Halikarnassos: Dor birliğine üye olan kent M.Ö. 5. yüzyıldan daha erken bir dönemde sikke basmıştır ancak M.Ö. 480-400 arasında ise sikke darbı görülmemektedir 135. Halikarnassos un bronzdan basılan dört tip erken sikkesi bulunmaktadır. İlk tipte ön yüzde Apollon başı, arka yüzde lir ve AΛI lejandı görülmektedir (Fig. 12). İkinci tipte ön yüzde kanatlı yaban domuzu, arka yüzde defne çelengi içinde lir yer almaktadır. Defne çelenginin alanı sınırlama uygulaması M.Ö. 400 civarına tarihlenmektedir. Ağırlığı ve düzensiz çapı sikkenin erken tarihli olduğuna işaret etmektedir. Üçüncü tipte ön yüzde Athena başı, arka yüzde ise iki defne dalı arasında lir bulunmaktadır. Dördüncü tip ise ilkinin aynısıdır ancak daha geniş ve daha hafiftir 136. Daha önceleri M.Ö. 3-2. yüzyıla tarihlenen ön yüzde Apollon, arka yüzde ayakta kartal ve lir olan sikkelerin Mausoleum un kutsal dolgusunda bulunması 128 Ashton 2006, 5-6 129 Head 1911, 617 130 N. Şahin 2001, 92 131 BMC Caria, liii; Sear 1979, 443 132 Umar 1999b, 341 133 Head 1911, 617 134 Sear 1979, 443 135 BMC Caria, liv 136 Ashton 2006, 4

20 bunların M.Ö. 4. yüzyılın 2. yarısına ait olduğunu göstermektedir 137 (Fig. 13). Yüzyılın 2. yarısında ön yüzde koç, arka yüzde aslan protomu betimlemesi kullanılmıştır. Helenistik Dönem sikkelerinde ön yüzde 4/3 lük dönüşle Helios başı, arka yüzde miğferli ve eygisli Athena büstü (Fig. 14) ya da ön yüzde sağa dönük Apollon başı, arka yüzde lir görülmektedir. Farklı bir tipte ön yüzde Athena başı, arka yüzde kanatları kapalı baykuş yer almaktadır 138. 4.1.14. Harpasa: Nazilli nin güneyinde Harpasos (Akçay) Vadisi nin başında eskiden Arpaz, şimdi Esenköy denen yerdedir 139. M.Ö. 2-1. yüzyıla tarihlenen sikkelerinin ön yüzünde Zeus başı, arka yüzünde ayakta Apollon Kithadoros elinde lir ve pena tutarken ve kent lejandı görülmektedir 140. 4.1.15. Herakleia Latmos: Latmos (Beşparmak) dağlarının denize dik inen güneybatı eteklerinde yer almaktadır 141. Latmos un sikke bastığı bilinmese de ardılı olan Herakleia nın Helenistik Dönem de önemli miktarda sikke bastığı bilinmektedir 142. Latmos sikkelerinin ön yüzünde sakallı erkek başı ya da kadın başı betimlenirken arka yüzünde monogram görülmektedir. M.Ö. 4. yüzyılın ilk yarısına tarihlenebilecek sikkenin arka yüzündeki monogram dağ zirvesine benzemektedir, buradan hareketle sakallı erkek başının, Latmos dağının personifikasyonu olabileceği düşünülmektedir. İkinci tipteki kadın başı ise Aphrodite olabileceği gibi Endymion kültü ile ilintili olabilecek bir nymphe olma ihtimali de vardır 143. 4.1.16. Hydai: Damlıboğaz, Hydai Antik Yerleşimi Milas ın 8 km uzağında Sodra Dağı nın batısındaki köyün yaslandığı Kale Tepesi ile bunun doğusundaki Sarıçay (Kybersos) yatağı ve çevresindeki alanda yer alır 144. Kentin M. Ö. 450-400 137 Ashton 2006, 9, dipnot: 43 138 Göktürk 1996, 7-8 139 Varinlioğlu 1997, 297 140 Sear 1979, 445 141 Kızıl 2002, 113; Peschlow Bindokat 2005, 32 142 Lavva 1993, 391 vd. 143 Konuk 2005, 57 144 Diler 2002, 225