UNUTAN UNUTULUR. Nureddin Yıldız ın 02.11.2014 tarihli (30.) Şehzâdebaşı Camii Sohbetidir.



Benzer belgeler
Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET HÜKMÜ ŞARTI NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

BEP Plan Hazırla T.C Ağrı Valiliği ALPASLAN ORTAOKULU Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül :14

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

BEP Plan Hazırla T.C Osmangazi Kaymakamlığı HAMİTLER TOKİ MTAL Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.

Soru: Kimlerin fitre vermesi gerekir? Hangi ürünlerden verilebilir?

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17

Mukaddime-7. Nureddin Yıldız ın Tıbba Müslümanca Bakış (7.) dersidir.

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Soyut Zekâsı Gelişmemiş Çocuklarda Allah Korkusu Perşembe, 13 Ocak :55

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

HOŞ GELDİN RAHMET AYI RAMAZAN!

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

KIRŞEHİR MÜFTÜLÜĞÜ 2018 YILI RAMAZAN AYI ÖZEL VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

ZEKÂT IN KELİME OLARAK; ARTMA ÇOĞALMA ARINMA BEREKET Bu anlamlara gelmektedir.

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR.

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

SEVGİ YATIRIMDIR. Nureddin Yıldız ın tarihli (32.) Şehzâdebaşı Camii Sohbetidir.

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

Herkes bir arayış içinde

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne onlara nazar eder, ne de onları günahlarından arındırır, onlara elim bir azap vardır:

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Anoreksiya Nervoza DSM-IV-TR Tanı Ölçütleri

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK (MAZERET) SINAVI 14 ARALIK 2013 Saat: 11.20

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Yayın no: 193 Peygamberimizin Özellikleri ve Güzellikleri / TEMİZLİK

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

2010 yılının son ayına girdiğimiz bu aylarda hıristiyan olan batı toplumunda olduğu gibi

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

Tasavvufun Tarihçesi Ve Kaynağı Perşembe, 07 Ekim :36

Ondalık ve Oruç Adakları

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

BÖLÜM: 2. Oruç Tutarken Nelere Dikkat Etmeliyiz? Orucu Bozan Durumlar. Orucun Kişiye ve Topluma Kazandırdıkları. Ramazan Bayramı Sevinci

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Hayatı Ramazan Kılmak Pazartesi, 31 Temmuz :44

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

2. Haramı ve helali tayin etmek Allah ın hakkıdır. Bir harama helal demek vebal olduğu gibi helale haram demek de vebaldir.

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

+ Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.(4.

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru

Einstufungstest / Seviye tespit sınavı

Transkript:

UNUTAN UNUTULUR Nureddin Yıldız ın 02.11.2014 tarihli (30.) Şehzâdebaşı Camii Sohbetidir.

Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdüli llahirabbi l âlemin ve sallallahu ve sellemeâlaseyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn. Âlemlerin Rabb i Allah a hamd, efendimiz Muhammed aleyhisselama, ailesine, ashabına salat ve selam olsun. Değerli Mü min Bir galeriden yeni araba satın alan birisine Senin arabanın kapısı var mı? diye sorulur mu? Araba aldım diyene arabanın kapısı var mı? diye sormak, ya arabanın ne olduğunu bilmemektir ya da akıl eksikliğidir. Çünkü kapısız araba kullanılmaz. Böyle bir soru soran insana at arabası almamış, dört tekerlekli, motorlu araba almış denir. Değerli Dinimiz İslam Allah ın Kur an ında, Peygamber inin sahih hadislerinde ne emrettiyse neyi de yasakladıysa odur. Bunlardan bir tanesinin bilinmiyor olmasına ya da bir Müslüman ın Allah ın Kur an ında, Peygamber inin de sünnetinde sahih hadislerinde emrettiği ya da yasakladığı şeylerden birisini taaccüple karşılayıp bu Müslümanlığın bir parçası mı? diye sorduğunda biz bu insana senin arabanın kapısı var mı? diye sorana bakıldığı gibi bakarız. İslam, Allah ın indirdiği gibi hâlâ taptaze, el değmemiş olarak ayaktadır elhamdülillah. Arabanın kapısı olur mu, olmaz mı diye sorulamayacak kadar açık ve net bir şekilde Allah ın dini elimizdedir. Arabayı sadece tekerlekten, bir de motordan ibaret zanneden araba kültüründen ne kadar anlıyorsa, İslam ı Ramazan da oruç tutmak, yaşlanınca hacca gitmek, cumalara da camiye gitmek, ölünce de camiye götürülmek olarak anlayan da bu kadar anlıyordur. Akraba ile organik bağı koparmamak anlamındaki sılayı rahim, namaz gibi, oruç gibi, hac gibi, cihat gibi Allah ın bizzat Kur an ında emrettiği şeylerdendir. Peygamber inin sahih ve sarih hadislerinde Allah sizden bunu istiyor dediği şeylerdendir. Müslüman olduğu hâlde sılayı rahimi yani akraba ile canlı, aktif ilişkiyi bilmeyen, uygulamayan Müslüman arabanın kapısı var mı? İçeri nasıl giriyorsun? diye soru soran gibi İslam ı uzaktan seyreden birisi olabilir. Camilerden namaz kılmak kadar akraba ile ilişki kurmak da Müslüman olup olmamanın ölçülerindendir. Birisi çıkıp biz çocuklarımıza İslam'ın şartlarını öğretirken, bu şartlardan bir tanesi de teyzenin elini öpmektir, amcanı ziyaret etmektir diye öğretmemiştik. Hani İslam'ın beş şartı vardı? diye sorarsa ona: bu, o kadar hayatın içindeki bir olay, arabanın kapısı var mı yok mu diye sorulup öğretilmeyecek kadar açık bir şey olduğu için, bir insana sılayı rahim diye bir şey öğretmek bile gerekmez, çünkü o insandır. Hiç araba reklamı yapılırken kapısı bulunan araba satılıktır denildiğini gördük mü? Kapısız araba satılmaz ki zaten. İslam insan dinidir, insan da anası, babası, amcası, halası, dayısı, teyzesi olan insandır. Bir insan düşünün anası, babası, halası, dayısı, teyzesi yok. Böyle insan olmaz ki. Yeryüzüne geliş tarzını tepelemiş birisi, insan olamaz ki Müslüman olsun. Halayı, teyzeyi, dayıyı, amcayı, anayı, babayı yok saydıktan sonra Allah ı var saymak mümkün değil ki. Yaratılışı inkâr ettikten sonra neyin secdesini yapacaksın?

Nefsimize ağır da gelse, anlamakta zorluk da çeksek sılayı rahim, Bedir de, Uhud da cihadı yapılan bu dinin Allah ile bağı kurulan temel esaslarından birisidir. Çünkü İslam, insanlık dinidir. İnsanlığın olmadığı yerde İslamlık iddiada kalır. Anaların, babaların evlatları tarafından ağlatıldığı toprak İslam toprağı olamaz. Allah ın Şeriat ını ve dinini yüceltmek için anamı ağlatıp seninle cihada geldim ya Resûlullah! diyene peygamber aleyhissalatü vesselam ne buyurdu? Ağlattığın gibi sen git, onları güldür buyurdu. Peygamberle cihat bile ancak annelerin babaların ağlatılmadığı topraklarda mümkündür. Çünkü İslam insana inmiştir, karşısında insan ister. İnsanlığın kaybedildiği yerde namaz, namaz değildir. Oruç, oruç değildir. Kendi anne babasının esefle ve kahırla iftar sofrasına oturduğu bir zamanda başkalarının karnını doyurduğu için mutlu bir iftar yaptığını zannedenler, Allah ın dininin dışında bir anlayışla bunu yapıyorlardır. Hiçbir muhteşem iftar sofrası, otellerde, salonlarda, meydanlarda, çadırlarda verilmiş iftar sofrası tebessümle çocuğuna bakan bir annenin, babanın oluşturduğu sevabı oluşturamaz. Evet, yetimle, kimsesizle ilgilenmek Allah ın emridir ama herkes sıralamayı izleyerek Allah a kulluk yapmalıdır. Dinimiz İslam, adım adım Allah ın kulluğunda yürümemizi istiyor. Bizim sıçrayarak değil, yürüyerek Allah a ulaşmamız gerekiyor. Sıçrayarak ancak hedefsiz noktalara düşülebilir. İslam, insanlık dinidir. İnsan duygusaldır, yalnız kaldığında, anasından, dayısından, akrabasından uzak kaldığında yabanileşir, insanlıktan değer kaybeder. İsimlerini saydığım anne-baba, onların birinci dereceden yanları olan amcalar, halalar, dayılar, teyzelerden oluşan -mahrem olanakraba ile bunların çocuklarına anne, babadan ve kişiden uzaklaştıkça akrabalığın seviyesi düşer şüphesiz- akraba diyoruz. Bu akraba ile kâfir bile olsalar, insanlık şartlarında bir arada yaşamayı becermek Müslümanlıktır. Müslümanların zenginle, fakir akraba arasında ayrım yapabildikleri durum Medine Müslümanlığı dışındaki bir Müslümanlıktır. Üçüncü dereceden akraban olan amcanın oğlunun kayınçosu ile zengin olduğu için yakın ilişki içerisinde olduğu hâlde babanın kardeşi olan amcaya asgari ücretle geçinen veya emekli birisi olduğu için bir türlü vakit bulamayan toplum, özü bu olan toplum Ümmeti Muhammed in toplumu değildir. Çünkü kardeşlerim, namaz ve oruç gibi, hac gibi, kurban ve cihad gibi Allah ın kullarından istediği şeylerden birisi de sılayı rahimdir. Sılayı rahim, dinden bir parçadır. Müslümanlığımız nasıl namaz deyince anlaşılıyorsa, bir vakit kaçıran hakkında yaa, iyi adam ama sabah namazlarına kalkmıyor! diyerek eksiklik belirtiyorsak, Ramazan da otuz gün oruç tutanı iyi Müslüman ama beş gün tutmayanı kırpıntılı bir Müslüman olarak görüyor ve Allah ın emrini tam yapan, yarım yapan, yapamayan diye ayırıyorsak Allah ın emirlerinden bir emir olan sılayı rahime karşı da bakışımız böyle olmalıdır.. Müslümanlık dünyada henüz kâmil olarak yaşanamadığı için sılayı rahim yapmayan birisine belki kiralık ev verilebilir ama amcayı, dayıyı, halayı, teyzeyi unutanlar, kıyamet günü kendilerini unutulmuş bulacaklardır. Dünyada sakalı olmayan bir Müslüman ı, iyi Müslüman değil, hacca gitti sakal bırakmadı diyerek ucuz bir fiyatla satıp gidebiliyoruz. Ama aynı Müslüman ı amcasını, dayısını, halasını beş senedir görmediği hâlde kınama ihtiyacı hissetmiyoruz. Arabanın kapısı olsa da olmasa da önemli değil zannediyoruz. Hâlbuki kapısı olmasa ona araba denmez. Evet, araba motordan, kaportadan oluşuyor ama kapısız işe yaramıyor. Aynı şekilde İslam da namazdan, oruçtan oluşuyor ama Allah Kur an ında, Peygamber inin sahih sünnetinde sılayı rahimsiz bir Müslüman ı kabul etmiyor.

ki: İmam Buhari nin rivayet ettiği bir hadis şerifte Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor Akrabalık Rahman ın tuttuğu damarlardan bir damardır. Dikkat ediniz! Rahman, Allah demektir. Yani sılayı rahim O nun önem verdiği kollardan bir koldur. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Ve Allah buyurdu ki sılayı rahimi yerine getireni kabul ederim, sılayı rahimi kaldıranı da kaldırırım. Tıpkı acaba namaz kılmayan bu dinden olabilir mi dediğimiz gibi Allah sılayı rahimi olan benimledir, olmayan da benimle değildir buyurmaktadır. Çünkü İslam sadece camilerde namaz kılmak dini değil, aynı zamanda yaşlı dedelerin bulunduğu yerde tebessüm etme dinidir. Anaları, teyzeleri ağlatmamak dinidir. İslam budur. Biz, İslam deyince, iyi Müslümanlık deyince kendimize göre listeler çıkardık ama asıl listeyi Allah oluşturuyor. Bunun için değerli kardeşlerim, her şeyden önce dinimizi Allah ın bu dindir dediği liste üzerinden anlamalıyız. Rabb imiz o listede sılayı rahim diye bir madde koyduysa sılayı rahimi, bir büyüğümüzü tenezzül edip ziyaret etme düzeyinden çıkartmak zorundayız. Abdest alıp namaz kıldığımız gibi, sahura kalkıp oruç tuttuğumuz gibi, ihrama girip haccettiğimiz gibi arabamıza binip teyzemizi, halamızı, amcamızı, dayımızı ziyaret ederiz. Elbette Beytullah ı ziyaret etmekle, Mehmet amcamı ziyaret etmek ecir olarak aynı değildir ama ikisini de emreden Allah tır. İslam a baktığımız pencerenin küçüklüğü veya büyüklüğüne göre bu konuyu anlamak zor veya kolay olacaktır. İslam ı sadece abdest alıp namaz kılmaktan ibaret zannederek kendisini doğurmuş annenin annesini, kendisini büyüten babanın babasını sonradan edindiği arkadaşlarından daha düşük tutan, akrabalarından kopan, arkadaşlarına vakit bulduğu hâlde yakınlarına vakit bulamayan insanlar elbette bu konuyu yersiz ve ağır kabul edebilirler. Din Allah ındır. Cennet de Allah ındır. Cenneti de dinini yaşayanlara verecektir. Allah ın, Arş ında verdiği karar budur. Dinin parçalarından biri de sümükleri akan halanı ziyaret etmek, gönlünü almaktır. Buna sılayı rahim diyoruz. Dinimiz İslam ın namaz gibi parçalarından biri olarak sılayı rahimi konuşuyoruz. Sılayı rahim, kültürel birikimimiz, örf ve geleneğimiz değildir, imanımız ve cennet umudumuzdur. Kıyamet günü dirildiğimizde, kara, yağmura rağmen soğukta abdest alıp imam efendinin arkasında sabah namazı kıldığım için Ya Rabb i bana sevap ver diye bekleyeceğiz. Vallahi ve billahi kıldığımız sabah namazının, okuduğumuz Kur anların, verdiğimiz sadakaların sevabını umup sıratta heyecanla bu sevaplar bizi kurtaracak diye beklediğimiz gibi amcamın, dayımın halamın ve herhangi bir akrabamın, -sılayı rahim nasıl gerektiriyorsa- ziyaretini yaptığımda, gönlünü aldığımda topladığım sevaplar da Allah ın cennetine girmemin sebeplerinden biri olacaktır. Belki beş yüz sevap sabah namazından, iki sevap da teyzemin elini öpmüş olmamdan aldığım için bir sevabın günahlarımdan fazla gelmesiyle cennete gireceğim. Benim sümüklü, salyalı, ne dediğimi anlamayan, ikide bir üstüme düşen, ne konuştuğunu anlamadığım, onun da beni anlamadığı ama el işareti ile aferin oğlum iyi ki ziyaretime geldin dediği için sevap kazandığım teyzemin, halamın, amcamın, dayımın, babamın veya dedemin cennete girmeme sebep olacağını hiç kimse unutmamalıdır. Çünkü Allah namaza sevap vadettiği gibi, Peygamber imin öğrettiği sılayı rahime de sevap vaat etmiştir.

Peygamber Efendimiz aleyhisselatu vesselam çok net bir şekilde Müslim in rivayet ettiği bir hadis şerifte -sembolik bir anlatım olarak bunu kabul ediniz- buyuruyor ki: Sılayı rahim, -bir ifade olarak, bir değer olarak- Allah ın Arş ına yapışıp kaldı, Rabb im beni ayakta tutanları sen de ayakta tut, beni unutanları sende unut buyurdu. Allah da buyurdu ki ben seni unutanı unuttum. Ey mü min, ey Müslüman! Sen dedeyi, nineyi, amcayı, halayı, dayıyı unuttuğun için Allah unuttum seni diyor. Unutan unutulacak çare yok. Biz sosyal bir toplum değiliz, mü min bir toplumuz. Okulda öğrendiklerimiz veya televizyonlarda izlediklerimiz bizim kültürümüzü oluşturamaz. Biz hayat tarzımızı iman ettiğimiz Kur an dan ve Allah ın bize rehber olarak gönderdiği Peygamber inden öğreniriz. Ben, teyzemi, halamı birinci dereceden akrabamı unuttum, Allah da beni unuttu, helak oldum diye düşünürüz. Allah ın emri olan sılayı rahim için yola çıkıp arabaya, dolmuşa, otobüse bindiğim zaman, her ne kadar benim için hacca gider gibi uğurlama töreni yapılmıyorsa da melekler yolun açık olsun diye bana muhakkak dua ediyorlardır. Hacı flaması giydirilmemiş olmamın bir değeri yoktur. Hacılar gibi uğurlanmasam da milli kıyafet giymesem de özel çanta yaptırmasam da akraba ziyaretine gittiğim için Allah benimle, melekleri benimledir. Her şeyi bana en doğru olarak söylediğine iman ettiğim Peygamber ime güvenerek söylüyorum. İmam Buhari ve İmam Müslim sahihlerinde rivayet ediyorlar. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem dedi ki: Rızkının genişlemesini isteyen yani çok kazanç isteyen ve ömrünün uzamasını isteyen sılayı rahim yapsın. Ben de Peygamber ime güvenerek diyorum ki: İşi iyi gitmeyenler! Akraba ziyaretine çıkın. Ölümden korkup çok yaşamak isteyenler çok sılayı rahim yapın. Çünkü geniş ve bereketli bir rızık, zevk alınarak yaşanan bir hayat, Peygamber aleyhisselamın lisanında sılayı rahim şartına bağlanmıştır. Sılayı rahim, bir kültür müdür din midir? Sılayı rahim, bir lütuf mudur, ihsan mıdır, yoksa umut mudur? Rızkının çoğalmasını isteyen, ömrünün uzamasını isteyen sılayı rahime ilgi gösterecek. Peygamber Efendimiz aleyhisselamın sılayı rahimi anlatan bu beyanı, rızık genişliği veya ömrün kısalığı ile kalmıyor. İslam, Peygamber inin tanıttığı ve Kur an ın anlattığı gibidir diyoruz. Kur an sılayı rahimi yani akraba ile organik bağlantı hâlinde, aktif ilişki içerisinde olmayı emrediyor. Bunu da ne olursunuz bir arada bulunun, lütfediverin, nezaket gösterin, tenezzül edin diye emretmiyor. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Müslim in ve Buhari nin rivayet ettiği hadiste, Medine de kanunu koymuştur.

Akrabasıyla ilişkisini kesen cennete girmeyecektir buyurmuştur. Allah rahmet etsin demekle rahmet sağlanmıyor. Sılayı rahim; bu Ümmet in kültürel birikiminin adı değil, namaz gibi, oruç gibi Allah a iman ettiği değerlerden bir değerin adıdır. Peygamber kanunu, Medine standardı budur: Unutmak yok, yoksa Allah da seni unutuyor. Allah ın seni unutması, sana cennette yer ayırmayacağı demektir. Efendim, sılayı rahimi kesen cennete girmez sözü zor girer, epey yanar demek midir? Ne demekse o demektir, ben bilemem! Peygamber böyle dedi ve gitti. Bu cümleyi evirip çevirip işimize yarayacak hâle getirirsek kendimizi mi aldatmış oluruz, yoksa boşuna kürek mi sallamış oluruz onu da bilmiyorum. Ama çok sahih, yüzde yüz doğru olduğuna inandığımız bir söz dinledik kardeşlerim. Öldüğünde akraba ilişkisi yoktu denecek düzeyde sılayı rahimi koparan, cennet umudunu koparmıştır. Demek ki biz, namazda, oruçta sevabı gram gram topladığımız gibi her öptüğümüz teyze elinde, hala elinde de gram gram topluyoruz. Ona da Allah sevap yazıyor. İslam budur. İşimizin yoğun, derdimizin çok olması, vakit bulamam, onlar beni zaten küstürmüşlerdi bu sebepleri bilemiyorum. Peygamber in camisinin kürsüsünde bu konu konuşulması gerekiyor onu biliyorum. Şimdi kardeşlerim, Peygamber aleyhisselatu vesselam, namaz kılmayan Müslüman olamaz diyor. Çocuğumuzu namazı öğretsin diye hoca efendiye gönderiyoruz. Hoca efendi namazın şartı olarak abdesti, taharet bilgisini öğretiyor. Allah için söyler misiniz, çocuklarımız İslam dinini öğrenirken sılayı rahimi bu dinin bir parçası olarak öğrenmediği sürece İslam öğretilmiş olur mu sizce? Keşke çocuklarımız Kur an ı hatmetmeden önce arabanın kapısı olan arabaların varlığından haberdar olsalardı. Kur an ı hatmetmiş ama hatmettiği Kur an akraba bağını koparanları müfsitler olarak tanıtıyor. Hatmetmiş, bunun için törenler yapılmış, bisikletler alınmış, fotoğraflar, filmler çekilmiş buna rağmen çocuğun Kur an ın emri olan sılayı rahimle bağı yok. Bu, kavanoza doldurulmuş balla, soframıza konmuş bal arasındaki farktır. İslam hayat dinidir. İnsanlık dinidir. Sılayı rahim namaz gibi pratik bir iştir ve hatimden önce gelmelidir. Hatmeden birisi hatim töreni yapılan günün sabah namazını kılmazsa o hatim onu kurtarır mı? Bugün hatmettiğin için namaza bir gün mola verilebilir mi? O başka, o başka değil mi? Sılayı rahim de böyledir. Çocuk eğitim programını değiştirelim artık. Ucundan tutulmuş, parçaları toplanan İslam değil, Medine de Resûlullah ın emanet ettiği İslam çocuklarımıza din olarak öğretilsin. Biz, parça parça ettiğimiz İslam ı beğenimize göre, zamana göre, menfaatimize göre alarak teselli buluyor olabiliriz. Böyle bir Müslümanlığı, Allah kabul ediyor mu bunu sormalıyız. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir adım daha ileri gidiyor. Sılayı rahim nedir? Akraba ile bağ kurmak, aktif ilişki içerisinde olmaktır. Biz kendimizi savunmak için iki bayramdır ben gidiyorum, onlar gelmediler. Hep ben telefon ediyorum, onlar aramıyorlar, ne gerek var, bu kadar da yüzsuyu dökülmez ki diyoruz. Sılayı rahimsizliğimize gerekçe göstermeye çalışıyoruz. Aynı Müslüman a sen

camiye gidiyorsun, senelerdir filanca gitmedi, ben de bırakayım diyor musun? diye soruyorum. Herkesin namazı kendisinedir. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem gelmedikleri hâlde git ki Allah seninle olsun diyor. Onlar kılmadı ben de kılmıyorum demek var mı? Komşu oruç tutmadı, karşılıklı dairelerde oturduğumuza göre ben de tutmuyorum demek var mı? Benim dinim, benim namazım banadır. O isterse kırk sene bana gelmesin, ben halama, teyzeme gitmiyorum ki, ben Rabb imin cenneti için puan toplayacağım bir teyzeye gidiyorum. O ister gelsin ister gelmesin, o da onun sorunu. Ben onun yeğeni, mahremi olduğum için onun da benimle ilgilenmesi gerekir ama bunu yapmıyorsa onun sorunudur. Ben o kılsın veya kılmasın namazımı kılarım. Ben oruç tutarım, o ister tutsun, ister tutmasın, bu beni ilgilendirmez. Ben beni bilirim. Ben aferin almak için, bana elma versin diye gitmedim ki, Rabb imin rızası için gittim. Bu sılayı rahime aile boyu fors için bakanla Allah ın rızası için bakan arasındaki farkın sonucudur. Benim cennet derdim var, cehennemden korkuyorum. Ben gelmeseler de giderim. Onun öyle bir derdi var veya yok bu onun bileceği iştir. Mantık bu mantık olmalıdır. Sılayı rahim bir ibadettir. Bu ibadet bizim toplumumuzda ciddi zarar görmüştür. Ya sılayı rahimi yok sayarak ona zarar verdik ya da sılayı rahimi altından kalkılması güç bir iş hâline getirdik. Hâlbuki sılayı rahim; gönlünde onu unutmadığını hissettirmenin adıdır. Bu telefonla yapılabilir. İnternet üzerinden yapılabilir. İşe giderken camdan elini sallayarak yapılabilir. Tarlaya giderken uzaktan bağırıp merhaba diyerek yapılabilir. Sılayı rahim gidip akşam çay içmek demek değildir. Bir tepsi baklava yaptırıp baklavayı götürüp patlayıncaya kadar yedirtmek demek değildir. Sılayı rahim seni unutmadım, yanındayım demektir. Bunu telefon sağlıyorsa yeterlidir. Üç yılda bir görüşme sağlıyorsa üç yılda bir yapılması yeterlidir. Haftada bir gerekiyorsa haftada bir yapılması yeterlidir. Halan, deden seni hatırladığı, sana olumlu puan verdiği sürece sılayı rahim yerine gelmiş demektir. Bu kadar ağır hükümlerin bulunduğu sılayı rahimi Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem şekillendirmeden gitmiştir. Yani altı ayda bir muhakkak gideceksiniz, evinde yatıya gideceksiniz, elin dolu çuvallarla gidin dememiştir. Önemli olan bunlar değil, külfetsiz gönül almaktır. Yeğen İstanbul dan geliyor diye köyde seferberlik ilan ediliyor. Özel kalmalar, barınmalar ayarlanıyor. Sılayı rahime işgal orduları gibi geliyor. Bu, Sılayı Rahim e benzemiyor, tufana benziyor. Telefon ediyor, arabayı koyacak yer ayarlayın, ben geliyorum diyor. Gönül almak için gittiğin yerde otel resepsiyonu gibi yer ayarlatıyorsun, buna Sılayı Rahim denmez. Tekrar ediyorum, Sılayı Rahim, gidip kalmak, sofrada yemek yemek demek değildir. Sılayı Rahim; Allah ın kurduğu bu nesep bağını unutmadığını, yanı başında olduğunu, gönlünde tuttuğunu hissettirmektir. Gitmen gerekiyorsa giderek, tutman gerekiyorsa tutarak, para vermek gerekiyorsa para vererek ne gerekiyorsa onu yaparak sılayı rahimi gerçekleştirebiliriz. Bu kadar önemli ve bu kadar pratik olan bir ibadet neden yapılamıyor biliyor musunuz? Hayata bakışımızı para yönlendirdiği için bu durumdayız. İnsanlar zenginleştikçe zengin olmayanı unutuyorlar. Fakirler ona başka türlü yanaşıyor. Abdestsiz namaza gider gibi riya için amca ziyaretine gidiliyor. Mantık, Allah rızası üzerine kurulu olmayınca da sılayı rahim ecri oluşmuyor. Sılayı rahim ibadettir. Kibir, riya, ikiyüzlülük ona bulaştığı zaman sevabı, bereketi olmaz.

Biz, hacca gitmek için para biriktirir gibi bu sene yaşlı teyzemi ziyarete gitmek için de para biriktirmeliyiz. Çünkü bu da bir hac çeşididir ve kurayla da değildir. Kıyamet günü hacda kura çıkmamıştı diye bir özür olabilir ama akrabada olamaz. Mahrem olan birinci dereceden akrabayı önem sırasına koyup bu öneme göre çoluk çocuğun rızkını kesmeden, aileyi sıkıntıya düşürmeden, takatim kadar, riyaya bulaşmadan yapılmalıdır. Çoluk çocuğuna hayat boyu almadığın yiyecek çeşitlerinden koca bir paket yapıp sadece İstanbul dan geliyor maşallah dedirtmek için riyakâr, gösterişli, külfet gerektiren, taksitlerini sonradan ödeyeceğin altından kalkılamayacak işler gerekmiyor. Hiçbir şeyin yoksa sadece selam vermek için git. Bir şey getirmedin derlerse onu insan der, Allah demez merak etme sen. Ama güçlü kuvvetli, varlığı yerinde biriysen, o zaman insaf et bir hediye götür. Çünkü hediyeleşmek de sünnettir. Sılayı rahimin en önemli engellerinden biri de akrabalar arasında kurulmuş olan iş ortaklıklarıdır. Bu sebeple bu konunun içinde bir konu olmadığı hâlde bu konuyu zedeleyen bir başlık olduğu için uyarıyorum: Akraba arasında, kardeşler arasında, amca-yeğenler arasındaki şirketleşmeyi yabancıyla yapar gibi yapmak gerekiyor. Kurulurken akrabanın sıcaklığından istifa edip bırakılan boşlukları şeytan daha sonra akrabayı parça parça etmek için kullanıyor. Sılayı rahim yüzünden kıyamet günü başımız derde girdiğinde, onun nedenlerinden biri olarak da akrabalıkların iş ortaklıkları ortaya çıkacak. Akraba iş ortaklığı yapmasın diyemeyiz ama akraba iş ortaklığını akrabalığa göre değil, işin gereğine göre yapmalıdır. Çünkü insanoğlu bu, paraya ve menfaate girdikten sonra akraba tanımıyor, şeytan bunu bir fitne olarak kullanıyor. Bu sebeple bir iş ortaklığı nedeniyle başına böyle bir sıkıntı geldiğinden, mesela; teyzesinin çocuğuyla kurduğu bir şirketten dolayı teyzesini de protesto eden birisi Allah tan korkmalıdır. Onu bir kenara bırakıp teyzesinin evini ziyaret etmeli, elini öpmeli ve hak helalliği talep etmelidir. İslam ı konuşuyoruz. Teyzeyle, halayla ilişki içerisinde olunmasının gerekliliğini emreden Allah tır. Kuzenim bana kırk sene zulmetmiş olsa bile Allah ın hatırı için anasıyla selamlaşır elini öperim. Mü min bunu yapar. Kuzenine küsüp Allah ın lanetini üzerine almaz. Akıllı davranmak gerekiyor. Sılayı rahimin en önemli gereklerinden biri de fedakârlıktır. Bu fedakârlık sadece borç istediği zaman borç vermek değildir. Yeri gelecek gururundan da fedakârlık yapacaksın ki Allah için iş yapmış olasın. Gururumuzu, menfaatimizi feda edebilelim ki sılayı rahimi Allah ın rızası için yapıyor olalım. Bir ay içerisinde kaç vakit namaz kıldık, Ramazan da kaç gün oruç tuttuk diye hesap yaptığımız gibi buyurun bu akşam evimizde eşlerimizle, çocuklarımızla, büyüklerimizle oturup sılayı rahim bilançosunu çıkaralım. Bu bilançoyu nasıl hesap edeceğiz? Birinci derecede yakın akrabam yani evlenmem ebediyen haram olanlardır. Mirasına sahip olabileceğim, benim mirasıma da onun sahip olabileceği akrabalarım ikinci derecedir. Sonra onların çocukları gelir. Bu şekilde küçük bir daireyi büyüte büyüte akraba tablosu çıkaralım. Mesela; bu akrabalarımla son bir senedir olan ilişkimi ölçeyim. Ne durumdayız? Ziyaret, telefon, internet üzerinden ilişki hangisinin olduğu önemli değil ama sılayı rahimde ne durumda olduğumuz önemlidir. Şuanda ben ona sorulduğumda, filanca senin yeğenin, filanca senin kuzenin dendiğinde dudak mı büküyor, yoksa Allah razı olsun geçen aramış hatırımı sormuştu mu diyor? Böyle bir bilanço çıkaralım.

Bu bilançoda iki şeyi eksi yazalım. Bir; filancanın hastanede ameliyat olduğunu duydum, çoluk çocuk toplanıp yasak olduğu hâlde onun yanına gitmek için kapıda bekledik. Niye? Gelmedi demesinler diye. Bu sılayı rahim değil, gövde gösterisidir. İki; cenazesi oldu, iş yerinden izin almadan cenazesi var diye gittin. O gömülürken, Yasin okunurken telefon görüşmelerini de yaptın, bunu da silelim. Bu da gövde gösterisidir. Sağken gidiyor musun gitmiyor musun ona bak. Öldükten sonra gerek yok. Bu gövde gösterilerini ve bunun benzerlerini liste dışı yapalım ve sılayı rahim bilançomuzu çıkaralım, namazdaki, oruçtaki, hacdaki gibi Müslümanlığımızı tartalım. Allah oruçlarımızı kabul etsin diye birbirimize iftar sofralarında dua ettiğimiz gibi sılayı rahimden sonra da eşler, çocuklar birbirlerine Allah kabul etsin demelidirler. Bir mü min, teyzesiyle telefonda görüştükten sonra yanındaki eşi Allah kabul etsin diyorsa o zaman biz İslam ı anladık demektir. Namaz kılıp seccadeyi topladığımızda beni gören Allah kabul etsin demiyor mu? İbadet yaptığım için diyor. Teyzemle görüşüp telefonu kapattığımda da ibadet yapmış olduğumdan dolayı Allah kabul etsin denilmelidir. Ablanla görüştün telefonu kapattın. Eşin, çocuğun ne oldu, bir sıkıntıları var mıymış diye sorduğunda ablamı arayım dedim, sıkıntıları yok iyiymişler deyip bitirirsen ibadet ettiğin hâlde Allah kabul etsin denmemiş bir mü min olursun. Bu da henüz yol almaya devam etmemiz gerekiyor demektir. Sılayı rahimi namaz gibi, oruç gibi ibadetleştirdiğimiz zaman dünya ve ahirette Allah ın rahmeti daha yakın olacaktır, rızkımız daha çok genişleyecek ömrümüzün bereketini göreceğiz demektir. Vel hamdüli llahi Rabb il âlemin.