Türkiye VI. Tarla Bitkileri Kongresi 5-9 Eylül 2005, Antalya (Araºtýrma Sunusu Cilt I: Sayfa 191-196) FARKLI SICAKLIK VE TUZLULUK SEVÝYELERÝNÝN FASULYEDE (PHASEOLUS VULGARIS L.) ÇIKIª VE FÝDE GELݪÝMÝ ÜZERÝNE ETKÝSÝ Erdal ELKOCA Faik KANTAR Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Erzurum ÖZET Fasulye sulu alanlarda yetiºtirilen, tuzluluða hassas bir baklagil bitkisidir. Önceki çalýºmalar, tuza tolerans açýsýndan fasulye genotipleri arasýnda ýslah çalýºmalarýna temel olabilecek bir varyasyonun bulunduðunu göstermiºtir. Ancak, tuza dayanýklýlýk sýcaklýða baðlý olarak deðiºebilmektedir. Ýklimlendirme dolabýnda; 16 saat ýºýk/8 saat karanlýk koºullarda ve kum ortamýnda yürütülen bu çalýºmada, tuza dayanýklý olduklarý bilinen üç genotip (KN. 521, 460 ve 421) ve tescilli 5 fasulye çeºidinin (ªehirali-90, ªeker, Yunus-90, Karacaºehir-90 ve ªahin-90) deðiºik sýcaklýk derecelerinde (17.5 o C, 25.0 o C ve 32.5 o C) ve tuzluluk seviyelerinde (0.0 MPa, -0.6 MPa ve -0.9 MPa NaCl solüsyonu), çýkýº ve fide geliºmeleri incelenmiºtir. Tuz uygulamasý sýcaklýða baðlý olarak genotiplerin çýkýº süresini uzatýrken, çýkýº yüzdesi, fide boyu, yaprak sayýsý, sürgün kuru aðýrlýðý ve kök kuru aðýrlýðýný önemli oranda azaltmýºtýr. Önceki çalýºmalarda tuzlu ortamda çimlenme ve çýkýº açýsýndan dayanýklý bulunan 521, 460 ve 421 nolu genotipler incelenen karakterler açýsýndan her sýcaklýk derecesinde üstünlüklerini sürdürmüºler ve tescilli çeºitlerden daha yüksek deðerler vermiºlerdir. Çýkýº, bütün genotiplerde 25 o C'de en yüksek olurken, özellikle 32.5 o C'de daha belirgin olmak üzere düºük ve yüksek sýcaklýklarda azalmýºtýr. 32.5 o C'de çýkýº yapan hiç bir genotip geliºmesini sürdürememiº ve kuru madde oluºturamamýºtýr. Sonuç olarak fasulyede fide geliºmesi, tuzluluktaki artýºa baðlý olarak düºmüºtür. Bu düºüºün yüksek sýcaklýk derecesinde çok daha belirgin olmasý, tuzluluða dayanýklýlýk testlerinde sýcaklýðýn dikkate alýnmasý gerektiðini göstermiºtir. Anahtar Kelimeler: Fasulye, Tuza Tolerans, Çýkýº, Fide Geliºmesi SEEDLING GROWTH OF BEANS (PHASEOLUS VULGARIS L.) GENOTYPES IN RELATION TO SALT AND TEMPERATURE ABSTRACT Phaseolus beans grown in irrigated lands are sensitive to salt. Early studies showed that there was enough variation in salt tolerance in Phaseolus genotypes for breeding programmes. However, salt tolerance varied with the ambient temperature. This study was conducted in order to investigate emergence and seedling growth of three tolerant genotypes (KN 521, 460 and 421) and 5 registered cultivars (ªehirali-90, ªeker, Yunus-90, Karacaºehir-90 and ªahin-90) in three NaCl levels (0.0, -0.6 and -0.9 MPa) at three temperatures (17.5 o C, 25.0 o C and 32.5 o C) in a growth cabinet at 16 hours light/8 hours dark periods in 1998. Depending on the ambient temperature, salt treatment significantly increased emergence time and decreased emergence, seedling height, leaf number, shoot dry weight, root lenght and root dry weight. Tolerant genotypes maintained their qualities of emergence compared with variable results obtained from the registered cultivars. Emergence was higher at 25 o C, below or above which it decreased being more remarkable at 32.5 o C. Seedlings at 32.5 o C dried and produced no dry matter. In conclusion, seedling growth decreased as salt stress increased depending on phaseolus bean genotypes. This decrease was more salient at 32.5 o C. Therefore, in tests for salt tolerance temperature should be considered as an important factor affecting tolerance. Keywords: Common Beans, Salt Tolerance, Emergence, Seedling Growth GÝRݪ Tuzluluk, yaðýºlarýn bitki kök bölgesindeki tuzlarýn yýkanmasýný saðlayacak kadar yeterli olmadýðý kurak ve yarý kurak bölgelerde (Esechie, 1994), sulama ve gübrelemenin yoðun olarak uygulandýðý yörelerde karºýlaºýlan önemli bir problemdir. Tuzluluk sorunu hem Dünya'da hem de ülkemizde sürekli artýº göstermektedir (Anon, 1978; Cachorro ve ark. 1994; Özdemir ve Engin, 1994). Diðer türlerle kýyaslandýðýnda, baklagiller tuzluluða en hassas grup içinde yer almakta ve fasulye'nin tuza en hassas türlerden olduðu bilinmektedir (Ashraf, 1994). Artan tuz konsantrasyonu, Sorumlu yazarýn E-posta adresi: eelkoca@atauni.edu.tr
Erdal ELKOCA, Faik KANTAR fasulyede çimlenmeyi olumsuz yönde etkilemektedir (Demir ve Demir, 1996; Güvenç ve Kantar, 1996; Kocaçalýºkan ve Kabar, 1990). Yarý kurak bölgelerde, fasulye çimlenme sýrasýnda yüksek tuz konsantrasyonu ve yüksek sýcaklýðýn etkisinde kalmakta (Goertz ve Coons, 1989) ve bunun sonucunda çimlenme düºmektedir (Esechie, 1994). Bitkilerin tuza dayanýklýlýðý türe, geliºme periyoduna, tuzluluk konsantrasyonu ve ortam sýcaklýðýna göre deðiºmektedir. Yüksek sýcaklýklar, tuza dayanýklý sorgum gibi bazý bitkilerde çimlenmeyi uyarýrken (Esechie, 1994), bazý bitkilerde yüksek tuzluluðun yüksek sýcaklýkla interaksiyonu tohum çimlenmesini daha da azaltmaktadýr (Goertz ve Coons, 1989). Bu araºtýrma, önceki çalýºmalarda tuza dayanýklý bulunan fasulye genotiplerinin farklý sýcaklýklarda ve tuz konsantrasyonunda çýkýº ve fide geliºmesini incelemek amacýyla yürütülmüºtür. MATERYAL ve YÖNTEM Bu araºtýrma, 2000 yýlýnda Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü laboratuarlarýnda yürütülmüºtür. Denemede bitki materyali olarak, önceki çalýºmalarda tuzlu koºullarda çimlenme ve çýkýºý yüksek bulunan üç genotip (KN. 521, 460 ve 421) (Elkoca ve ark., 2003) ve tescilli 5 çeºit (ªehirali-90, ªeker, Yunus-90, Karacaºehir-90 ve ªahin-90) olmak üzere 8 kuru fasulye çeºit/genotipine ait tohumlar kullanýlmýºtýr. Kullanýlan tohumlarýn tamamý 1999 yýlýnda Üniversite çiftlik arazisinde üretilmiºtir. Denemede, 250 ml hacmindeki saksýlar, yýkanmýº ve kurutulmuº kum ile doldurularak her saksýya beº tohum ekilmiºtir. Deneme, 17.5 ± 0.5 o C (düºük), 25 ± 0.5 o C (normal) ve 32.5 ± 0.5 o C (yüksek) olmak üzere üç farklý sýcaklýkta, 16 saat ýºýk/8 saat karanlýk süreye sahip bir kabin içerisinde ªansa Baðlý Tam Bloklar deneme desenine göre 4 tekrarlamalý olarak yürütülmüºtür. Saksýlara 0.0, -0.6 ve -0.9 MPa osmotik potansiyeli olan NaCl çözeltileri uygulanmýºtýr. Bu çözeltiler, 1 litre damýtýk suya sýrasýyla 0.0, 7.1 ve 10.6 g NaCl eklenerek hazýrlanmýºtýr (Goertz ve Coons, 1991). Fungus geliºimini engellemek için çözeltilere 0.5 g/lt benlate (Benomyl, Dupont Inc.) eklenmiºtir. Saksýlara baºlangýçta 80 ml çözelti eklenerek tartýlmýºtýr. Daha sonra 25 o C ve 32.5 o C'de 3, 17.5 o C'de ise 6 gün aralýkla saksýlar tartýlmýº ve eksilen miktar saf su ile tamamlanmýºtýr. Çýkýºtan sonraki 15. günde fideler kökleriyle birlikte söküldükten sonra musluk suyu altýnda yýkanmýºtýr. Uygulamalara göre çýkýº yüzdesi, çýkýº süresi, yaprak sayýsý, fide boyu ve kök-sürgün kuru aðýrlýðý belirlenmiºtir (Goertz ve Coons, 1991). 32.5 o C'de çýkýº yapan fideler geliºmelerini sürdüremeyip kuruduklarýndan bitkisel analizler için deðerlendirmeye alýnmamýºlardýr. Denemeden elde edilen veriler MSTATC istatistik programý kullanýlarak analiz edilmiº ve ortalamalar arasýndaki farklar ise önemlilik düzeylerine göre Duncan çoklu karºýlaºtýrma testi ile kontrol edilmiºtir. BULGULAR ve TARTIªMA Çýkýº yüzdesi Çýkýº yüzdesi üzerine genotip, tuzluluk ve sýcaklýk faktörlerinin etkilerinin önemli (P< 0.01); bu faktörlerin interaksiyon etkilerinin ise önemsiz olduðu belirlenmiºtir. Bütün genotiplerde en yüksek çýkýº yüzdesi 25 o C sýcaklýkta kaydedilmiºtir (Çizelge 1). Düºük ve yüksek sýcaklýk koºullarýnda çýkýº yüzdesi azalmýºtýr. Çýkýº yüzdesindeki düºüº 32.5 o C'de daha fazla olmuºtur. Sýcaklýða göre deðiºmekle birlikte çimlenme yüzdesi tuz oranýndaki artýºa baðlý olarak azalmýºtýr (Çizelge 1). 521, 460 ve 421 nolu genotipler 17.5 ve 25 o C de yüksek tuz oranýndan daha az etkilenmiºlerdir. 32.5 o C de -0.9 MPa NaCl seviyesinde ise 521 nolu genotip ve ªehirali-90 diðer çeºit/genotiplerden daha yüksek çýkýº saðlamýºlardýr (Çizelge 1). Tescilli çeºitlerin sýcaklýða baðlý olarak tuzlu ortamda çýkýºlarý düºük ve kararsýz olmuºtur. 17.5 o C de kontrol uygulamasýnda (0.0 MPa), 521 ve 460 nolu genotipler hariç, diðer genotip ve çeºitlerin çýkýº yüzdelerinin düºük olmasý sýcaklýkla ilgili bulunmuºtur. Ayný çeºitler 25 o C de kontrol uygulamasýnda yüksek çýkýº yüzdeleri vermiºlerdir. Çýkýº süresi Ýncelenen faktörlerin ve interaksiyonlarýn çýkýº süresi üzerine önemli etkide (P< 0.01) bulunduðu tespit edilmiºtir. Ortam sýcaklýðýna göre deðiºmekle birlikte sulama suyundaki tuz miktarý arttýkça çýkýº süresi uzamýºtýr (Çizelge 1). -0.9 MPa NaCl çözeltisinde 25 o C de 460 nolu genotip en kýsa sürede, ªehirali-90, ªeker ve ªahin-90 çeºitleri ise en uzun sürede çýkýº yapmýºlardýr (Çizelge 1). 25 o C de 0.0 ve -0.6 MPa da çýkýº süresi bakýmýndan çeºitler arasýnda fark bulunamamýºtýr (LSD = 3.74). Diðer sýcaklýklarda tuz çözeltisine baðlý olarak çýkýº süresi deðiºmiºtir. 192
Türkiye VI. Tarla Bitkileri Kongresi Bildiri Kitabý Cilt I Çizelge 1. Fasulye genotiplerinin 0.0, -0.6 ve -0.9 MPa NaCl çözeltileri içeren kumda ve deðiºik sýcaklýk derecelerinde çýkýº yüzdeleri ve çýkýº süreleri Karakterler Çýkýº (%) Çýkýº Süresi (gün) Sýcaklýk 17.5 o C 25.0 o C 32.5 o C 17.5 o C 25.0 o C 32.5 o C Genotip (K.no) 0.0-0.6-0.9 0.0-0.6-0.9 0.0-0.6-0.9 0.0-0.6-0.9 0.0-0.6-0.9 0.0-0.6-0.9 521 90.0 65.0 30.0 95.0 90.0 75.0 35.0 5.0 25.0 7.5 11.3 19.0 6.0 7.5 11.3 4.5 16.0 20.0 460 90.0 60.0 10.0 90.0 75.0 60.0 25.0 0.0 0.0 6.8 12.0 14.5 4.8 7.3 9.3 5.0 - - 421 55.0 45.0 10.0 90.0 70.0 45.0 35.0 5.0 5.0 7.0 10.5 14.5 5.5 6.8 11.8 4.0 12.0 15.0 ªehirali-90 35.0 30.0 10.0 85.0 80.0 25.0 5.0 10.0 25.0 9.3 23.0 29.5 6.5 7.0 14.0 7.0 11.0 11.0 ªeker 50.0 5.0 0.0 75.0 700 20.0 0.0 0.0 0.0 7.8 24.0-5.5 8.0 14.0 - - - Yunus-90 30.0 30.0 0.0 75.0 70.0 25.0 0.0 25.0 0.0 16.0 18.5-4.8 7.5 13.0-11.0 - Karacaºehir-90 30.0 5.0 0.0 95.0 45.0 20.0 20.0 30.0 5.0 7.0 20.0-3.5 5.8 10.5 3.0 8.0 12.0 ªahin-90 35.0 15.0 0.0 70.0 30.0 10.0 10.0 0.0 0.0 9.0 23.8-5.0 7.8 14.0 5.0 - - Ortalama 51.9 31.9 7.5 84.4 66.3 35.0 16.3 9.4 7.5 8.8 17.9 19.4 5.2 7.2 12.2 4.8 11.6 14.5 LSD (% 1) - 3.74 Fide boyu Ýncelenen faktörlerin ve interaksiyon etkilerinin fide boyuna etkisi önemli (P< 0.01) bulunmuºtur. Ortam sýcaklýðýna göre deðiºmekle birlikte sulama suyundaki tuz miktarý arttýkça fide boyu azalmýºtýr (Çizelge 2). Çeºit/genotiplerin ortalamasý olarak, fide boyu 25 o C'de daha yüksek olmuºtur. 521, 460 ve 421 nolu genotipler -0.9 MPa'da tescilli çeºitlere göre daha yüksek fide boyu oluºturmuºlardýr. Tescilli çeºitlerde, 17.5 o C'de -0.9 MPa NaCl seviyesinde çýkýº olmamasý dolayýsýyla fide boyu ölçülememiºtir (Çizelge 2). 25 o C de -0.9 MPa NaCl çözeltisinde 521 nolu genotip en yüksek fide boyunu verirken, Yunus-90 en düºük fide boyunu oluºturmuºtur (Çizelge 2). -0.6 MPa da ise 421 nolu genotip en yüksek, Karacaºehir- 90 ise en düºük deðeri vermiºtir. 17.5 o C de ise her iki tuz seviyesinde de en uzun fide boyu 421 nolu genotipte tespit edilmiºtir. Yaprak sayýsý Yaprak sayýsý üzerine incelenen faktörlerin ve interaksiyon etkilerinin önemli olduðu tespit edilmiºtir (P< 0.01). Ortam sýcaklýðý ve genotipe göre deðiºmekle birlikte yaprak sayýsý yüksek tuzluluk seviyelerinde düºmüºtür (Çizelge 2). 25 o C'de yaprak sayýsý daha yüksek bulunmuºtur. 25 o C de -0.6 ve -0.9 MPa NaCl çözeltisinde 521 ve 460 nolu genotipler en fazla, ªahin-90 ise en az yaprak sayýsý oluºturmuºtur (Çizelge 2). 17.5 o C de ise -0.9 MPa da 521 ve 421 nolu genotipler, -0.6 MPa da 521, 460 ve 421 nolu genotipler en fazla yaprak sayýsýna sahip olurken, tescilli çeºitler en az sayýda yaprak oluºturmuºlardýr. Sürgün kuru aðýrlýðý Sürgün kuru aðýrlýðý üzerine incelenen faktörler % 1, interaksiyonlar ise % 5 ihtimal seviyesinde önemli etkide bulunmuºtur. Genotip ve tuz yoðunluðuna göre deðiºmekle birlikte, sürgün kuru aðýrlýðý 25 o C'de 17.5 o C'ye göre daha yüksek olmuºtur (Çizelge 3). 521, 460 ve 421 nolu genotiplerde, her iki sýcaklýkta - 0.9 MPa tuz seviyesinde tescilli çeºitlere göre daha yüksek sürgün kuru aðýrlýðý saptanmýºtýr. -0.6 MPa tuzluluk seviyesinde, sürgün kuru aðýrlýðý kontrole göre bazý genotiplerde düºmüº, bazýlarýnda ise az bir artýº göstermiºtir. 25 o C de -0.9 MPa NaCl çözeltisinde sýrasýyla 521, 460 ve 421 nolu genotipler en yüksek deðerleri verirken, -0.6 MPa da en yüksek sürgün kuru aðýrlýðý miktarý ªeker çeºidinde tespit edilmiºtir (Çizelge 3). 17.5 o C de -0.9 MPa NaCl çözeltisinde 521, -0.6MPa da ise 421 nolu genotip en yüksek sürgün kuru aðýrlýðýný oluºturmuºtur. Karacaºehir-90 çeºidi ise genelde bütün uygulamalarda en düºük deðerleri vermiºtir. Kök kuru aðýrlýðý Kök kuru aðýrlýðý üzerine incelenen faktörlerin %1, interaksiyonlarýn ise % 5 ihtimal seviyesinde önemli etkide bulunduðu saptanmýºtýr. Kök kuru aðýrlýðý 25 o C'de 17.5 o C'ye göre daha yüksek bulunmuºtur. Çeºitlerin ortalamasý olarak, 17.5 o C'de artan tuz oranlarýyla birlikte kök kuru aðýrlýðý önemli derecede düºerken, 25 o C'de bu düºüº daha az olmuºtur. 521, 460 ve 421 nolu genotipler, her iki sýcaklýk derecesinde tescilli çeºitlere göre daha yüksek veya eº kök kuru aðýrlýðýna sahip olmuºlardýr (Çizelge 3). 193
Erdal ELKOCA, Faik KANTAR 25 o C de -0.9 MPa tuz seviyesinde Karacaºehir-90 ve Yunus-90 çeºitleri en düºük kök kuru aðýrlýðý deðerleri verirken, -0.6 MPa da ve kontrol uygulamasýnda (0.0 MPa) genotipler arasýnda istatistiksel olarak önemli bir fark oluºmamýºtýr (LSD = 23.8). 17.5 o C de -0.9 MPa da sadece 521, 460, 421 nolu genotipler ve ªehirali-90 çeºidi kök oluºturmuºtur. -0.6 MPa da ise 421, 460 ve 521 nolu genotipler Yunus-90 hariç tescilli çeºitlerden daha yüksek deðerler vermiºlerdir. Çizelge 2. Fasulye genotiplerinin 0.0, -0.6 ve -0.9 MPa NaCl çözeltileri içeren kumda ve deðiºik sýcaklýk derecelerinde fide boylarý ve yaprak sayýlarý. Karakterler Fide boyu (cm) Yaprak sayýsý (adet/fide) Sýcaklýk 17.5 o C 25.0 o C 17.5 o C 25.0 o C Genotip (K. no) 0.0-0.6-0.9 0.0-0.6-0.9 0.0-0.6-0.9 0.0-0.6-0.9 521 16.5 8.7 7.2 17.9 11.9 11.3 2.3 2.2 2.2 2.9 2.7 2.6 460 11.5 7.5 6.0 12.6 8.9 8.9 3.0 2.4 1.0 3.0 2.5 2.9 421 18.3 10.7 7.5 23.0 12.5 9.2 2.9 2.4 2.0 3.5 2.2 1.7 ªehirali-90 13.6 6.3 5.5 17.4 11.6 8.0 2.6 1.2 1.0 2.7 2.3 2.1 ªeker 15.4 5.0 0.0 21.3 11.6 6.7 2.4 0.0 0.0 3.3 2.3 1.2 Yunus-90 10.2 6.6 0.0 15.7 9.7 6.2 1.8 0.0 0.0 3.3 2.3 0.6 Karacaºehir-90 6.7 5.0 0.0 9.9 8.4 6.6 1.8 0.5 0.0 2.5 2.1 0.6 ªahin-90 17.2 3.2 0.0 14.8 9.2 6.4 2.1 0.0 0.0 2.8 1.0 0.5 Ortalama 13.7 6.6 3.3 16.6 10.5 7.9 2.4 1.1 0.8 3.0 2.2 1.5 LSD (% 1) 3.70 0.92 TARTIªMA Tuz uygulamalarý sýcaklýða baðlý olarak genotiplerin çýkýº yüzdesi, çýkýº süresi, fide boyu, yaprak sayýsý, sürgün kuru aðýrlýðý ve kök kuru aðýrlýðýný istatistiksel anlamda etkilemiºtir. Önceki çalýºmalarda tuzlu ortamda çimlenme ve fide geliºmesi açýsýndan dayanýklý bulunan 521, 460 ve 421 nolu genotipler (Elkoca ve ark., 1998) bu çalýºmada da incelenen bütün karakterler açýsýndan her sýcaklýk derecesinde üstünlüklerini sürdürmüºlerdir. Ortam sýcaklýðý, genotiplerin çýkýºýný etkilemiºtir. Çýkýº yüzdesi fasulyede çimlenme (Kantar ve Güvenç, 1995) ve geliºme (Masaya ve White, 1991) için optimum sýcaklýk deðerleri içinde kalan 25 o C'de en yüksek olurken, sýcaklýðýn artmasý ve azalmasý ile birlikte düºmüºtür. Bu düºüº, yüksek sýcaklýkta daha fazla olmuºtur. Bu da tuzlu topraklarda tuzluluðun etkisinin optimum ortam sýcaklýðýnda azalacaðýný, erken ekim ve özellikle toprak sýcaklýðýnýn fazla olduðu geç veya ikinci ekimlerde fasulyede geliºmenin etkilenebileceðini göstermektedir. 32.5 o C'de hem çýkýº çok düºük olmuº, hem de çýkýºtan sonra fideler kýsa sürede ölerek kuru madde oluºturmamýºlardýr. Yine baºka çalýºmalarda da tuz miktarýna baðlý olarak 35 o C'de çýkýº ve bitki geliºmesi azalmýºtýr (Goertz ve Coons, 1989). Yüksek sýcaklýkta dayanýklý genotiplerin de fazlaca etkilenmesi tuza dayanýklýlýðýn deðiºik sýcaklýk derecelerinde test edilmesi gerektiðini; normal sýcaklýkta dayanýklý olan bir genotipin düºük veya yüksek sýcaklýkta ayný dayanýklýlýk düzeyini koruyamayabileceðini göstermektedir. Bu çalýºma, özellikle yüksek sýcaklýk ve yüksek tuzluluk kombinasyonunun fasulyede çok zararlý olduðunu ortaya koymuºtur. Tuz miktarýndaki artýºa baðlý olarak test edilen genotiplerin çýkýº süresi uzamýº; çýkýº yüzdesi, fide boyu, yaprak sayýsý, sürgün kuru aðýrlýðý ve kök kuru aðýrlýðý ise azalmýºtýr. Benzer ºekilde, diðer araºtýrýcýlar tarafýndan da fasulyede tuzluluða baðlý olarak çimlenme ve çýkýºýn olumsuz yönde etkilendiði (Demir ve Demir, 1996; Güvenç ve Kantar, 1996; Elkoca, 1997), yaprak boyutlarý ve vejetatif geliºmenin azaldýðý (Neumann ve ark. 1988) ve sulama suyunda tuzluluk miktarýndaki artýºa baðlý olarak toprak üstü ve toprak altý biomas üretiminin düºtüðü bildirilmektedir (Wagenet ve ark. 1983; Demir ve Demir, 1996). Bu çalýºmada, -0.6 MPa'da sürgün kuru aðýrlýðýnýn önemsiz de olsa yükselmesi, düºük tuz konsantrasyonlarýnýn fasulyede geliºmeyi teºvik etmesinden kaynaklanmýº olabilir (Goertz ve Coons, 1991). Bu çalýºmada yine sürgün kuru aðýrlýðý deðerlerinin (25 o C'de ortalama 169 mg) önceki çalýºmalardan (25 o C'de 41 mg) yüksek çýkmasý (Elkoca ve ark., 2003) uygulanan yöntem farklýlýðýndan kaynaklanmaktadýr. Önceki çalýºmada, tohum ve fideler sürekli tuzlu su ile sulanýrken, bu çalýºmada tuzluluk miktarýnýn sabit tutulmasý amacýyla 194
Türkiye VI. Tarla Bitkileri Kongresi Bildiri Kitabý Cilt I saksýlar tartýlmýº ve eksilen miktar saf su ile tamamlanmýºtýr. Bu, tuzlu ortamda çýkýº yüzdesini artýrýrken çýkýº süresinin kýsalmasýna baðlý olarak fide geliºmesini artýrmýºtýr. Yine bu sebepten, kök kuru aðýrlýðý deðerleri de her iki sýcaklýkta önceki çalýºmadan yüksek bulunmuºtur. Çizelge 3. Fasulye genotiplerinin 0.0, -0.6 ve -0.9 MPa NaCl çözeltileri kumda ve deðiºik sýcaklýk derecelerinde sürgün ve kök kuru aðýrlýklarý Karakterler Sürgün kuru aðýrlýðý (mg) Kök kuru aðýrlýðý (mg) Sýcaklýk 17.5 o C 25.0 o C 17.5 o C 25.0 o C Genotip (K. no) 0.0-0.6-0.9 0.0-0.6-0.9 0.0-0.6-0.9 0.0-0.6-0.9 521 136 149 117 135 179 160 48 37 36 47 53 50 460 181 123 85 170 191 159 61 41 27 54 47 41 421 175 180 84 198 187 146 40 53 20 49 46 51 ªehirali-90 129 48 47 130 176 138 34 19 18 41 60 54 ªeker 204 38 0 211 225 112 52 14 0 60 64 45 Yunus-90 155 71 0 178 155 62 43 34 0 59 46 26 Karacaºehir-90 49 65 0 76 127 44 21 15 0 45 62 8 ªahin-90 182 27 0 170 115 104 40 11 0 57 44 48 Ortalama 151 88 42 159 169 116 42 28 13 52 53 40 LSD (% 5) 48.1 23.8 SONUÇ Artan tuzluluk koºullarýnda fasulyede çýkýº yüzdesi, fide boyu, yaprak sayýsý, sürgün ve kök aðýrlýðý sýcaklýða baðlý olarak azalmýº, çýkýº süresi ise uzamýºtýr. Çýkýº ve fide geliºmesi 25 o C'de en yüksek olurken, 17.5 ve 32.5 o C'de azalmýºtýr. Fakat bu azalma yüksek sýcaklýk derecesinde daha belirgin olmuºtur. Dayanýklý genotipler 17.5 ve 25 o C'de iyi çýkýº ve geliºme verirken, 32.5 o C'de çýkýº düºmüº, çýkan fideler kuru madde üretememiºtir. Dolayýsýyla, tuza dayanýklýlýk testlerinde sýcaklýðýn da dikkate alýnmasý gerekmektedir. Ayrýca, tuzluluk sorunu bulunan alanlarda 521, 460 ve 421 kayýt nolu genotiplerin ülkedeki tescilli çeºitlere göre daha iyi ürün verebileceði, bu genotiplerde ýslah çalýºmalarý devam ettirilerek tarla koºullarýnda deðerlendirilmelerinin gerekli olduðu kanaatine varýlmýºtýr. KAYNAKLAR Anonim, 1978. Türkiye Arazi Varlýðý. Kullanma. Sýnýflar. Sorunlar. T.C. Köyiºleri ve Kooperatifler Bakanlýðý Topraksu Genel Müdürlüðü, Toprak Etütleri ve Haritalama Dairesi Baºkanlýðý, Ankara. Ashraf, M., 1994. Breeding for salinity tolerance in plants. Critical Reviews in Plant Sciences 13(1), 17-42. Cachorro, P., A. Ortiz and A. Cerda, 1994. Implications of calcium nutrition on the response of Phaseolus vulgaris L. to salinity. Plant and Soil 159, 205-212. Demir, Ý. ve K. Demir, 1996. Farklý tuz konsantrasyonlarýnýn beº deðiºik fasulye çeºidinde çimlenme, çýkýº ve fide geliºimi üzerine etkileri. GAP 1. Sebze Tarýmý Sempozyumu, s. 335-342. Elkoca, E., 1997. Fasulye (Phaseolus vulgaris L.)'de Tuza Dayanýklýlýk Üzerine Bir Çalýºma. Atatürk Üniv. Fen Bil. Enst. (Yayýnlanmamýº Yüksek Lisans Tezi). Elkoca, E., F. Kantar ve Ý. Güvenç, 2003. Deðiºik NaCl konsantrasyonlarýnýn kuru fasulye (Phaseolus vulgaris L.) genotiplerinin çimlenme ve fide geliºmesine etkileri. Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Derg. 34 (1), 1-8. Esechie, H.A., 1994. Interaction of salinity and temperature on the germination of sorghum. J. Agron. and Crop Sci. 172, 194-199. Goertz, S.H. and J.M. Coons, 1989. Germination response of tepary and navy beans to sodium chloride and temperature. Horscience 24(6), 923-925. Goertz, S.H. and J.M. Coons, 1991. Tolerance of tepary and navy beans to NaCl during germination and emergence. Hortscience 26(3), 246-249. Güvenç, Ý. ve F. Kantar, 1996. Tuza dayanýklý fasulye (Phaseolus vulgaris L.) genotiplerinin belirlenmesi. S.Ü. Ziraat Fak. Derg. 9(11), 144-153. 195
Erdal ELKOCA, Faik KANTAR Kantar, F. ve Ý. Güvenç, 1995. Türkiye'de tescilli fasulye çeºitlerinin çimlenme sýcaklýk isteklerinin belirlenmesi üzerine bir araºtýrma. Atatürk Üniv. Zir. Fak. Derg. 26(2), 285-293. Kocaçalýºkan, Ý. ve K. Kabar, 1990. Effects of salinity on polyphenol oxidase during seed germination. Doða Botanik Dergisi 15, 41-49. Masaya, P. and J.W. White, 1991. Adaptation to photoperiod and temperature. In: Common Beans (A. Van Schoonhoven and O. Voysest, eds.). CAB, Oxon UK, pp. 445-500. Neumann, P.M., E.V. Volkenburgh and R.E. Cleland, 1988. Stress inhibits bean leaf expansion by reducing turgor, not wall extensibility. Plant Physiol. 88, 233-237. Özdemir, S. ve M. Engin, 1994. Nohut (Cicer arietinum L.) bitkisinin çimlenme ve fide büyümesi üzerine NaCl konsantrasyonlarýnýn etkisi. Doða Tarým ve Ormancýlýk Derg. 18, 323-328. Wagenet, R.J., R.R. Rodriguez, W.F. Campbell and D.L. Turner, 1983. Fertilizer and salty water effects on phaseolus. Agron. J. 75, 161-166. 196