İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL İLKOKULU



Benzer belgeler
OKULUN BAŞLAMA DÖNEMİ

Depremin Psikolojik Etkileri

Çocuğa Ulaşmada Doğru İletişim Yolları

Çocuklarda Yas An ne Ba ba El Ki ta bı

SADECE KEKEMELİĞİM VAR!

TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ KARİYER PLANLAMA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (KARMER) KARİYER PLANLAMA VE GELİŞTİRME EL KİTABI

NHS Camden NHS Islington. Stres ve endişe. Kişisel gelişim kılavuzunuz. Stress and Worry Your Self Help Guide - Turkish

Sürücü ve Yaya Eğitimi Seminerleri Eğitici El Kitabı

Otizmli Çocuğa Sahip Ebeveynlerin Otizm Tanılama Sürecinde ve Tanı Sonrasında Yaşadıkları Deneyimlerine İlişkin Görüşlerinin İncelenmesi

SINIF YÖNETİMİ. KPSS de çıkan sorular temele alınarak, konuların anlatımında ayrıntıya girilen yerler olduğu gibi, özet geçilen yerlerde olmuştur.

Başkent Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi

SINIF ÖĞRETMENİ ÇİĞDEM ÜSTÜNBAŞ

ÖZET RAPOR. Bu proje, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından UNICEF in teknik desteği ile yürütülmektedir.

OKULLARDA ŞİDDET VE ZORBALIĞIN ÖNLENMESİ ÖĞRETMEN EL KİTABI

K İ STİ K Fİ BROZİ S HASTALARI VE EBEVEYNLERİ İ Ç İ N EL Kİ TABI. * ICF(M)A nin ismi 2002 yılında Cystic Fibrosis Worldwide olarak değişmiştir.

İş aramak planlı yapılması gereken ve zaman alan bir iştir. Bu nedenle öncelikle iş arama yönteminizi oluşturmanız gerekir.

Zippy s Friends EBEVEYN REHBERİ Sağlıklı olmak

İç Barışı için Adımlar

Yaşanan travmalardan sonra çocukları korumaya yönelik tavsiyeler

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI

YAŞAM REHBERİM POLİS AKADEMİSİ BAŞKANLIĞI REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA BÜRO AMİRLİĞİ. Bu sayıda: Evlilikte Nelere Dikkat. Çocukta İlk 3 Yıla Dikkat

The Perceptions Of Primary School Students On Studying Lesson

HER ÇOCUK FARKLIDIR. Bilgi Toplumunun Okulu. EKİN KOLEJİ P.D.R.H. servisinin ayda bir yayınlanan süreli yayınıdır. Yıl: 4 Sayı: 38 OCAK- ŞUBAT.

SINAV KAYGISI VE BAŞ ETME YOLLARI

İLKÖĞRETİM ÖĞRETMEN ADAYLARININ MESLEKİ VE ÖZEL ALAN YETERLİKLERİ

MESLEKİ ETİK VE HASTA İLETİŞİMİ PROF. DR. MURAT BAŞ ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ BESLENME VE DİYETETİK BÖLÜMÜ

MAKALE-II VERİMLİ ÖRGÜT YÖNETİMİ İÇİN ZAMAN YÖNETİMİ. Doç. Dr. M. Akif ÖZER

NEREDEN ÇIKTI AİLE MAHKEMELERİNDEKİ BU UZMANLAR?

Transkript:

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL İLKOKULU 2013 2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI VELİ BÜLTENİ Ağustos 2013 PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BÖLÜMÜ

OKULA BAŞLIYORUM! 1. sınıfa başlamak çocuklar için olduğu kadar anne babalar için de ayrı bir sevinç ve heyecan kaynağıdır. Çocuğunuzun okula başlayacağı bu günlerde ailece yaşadığınız bu heyecanın yanında, bazı endişeler de taşıyor olabilirsiniz. Bu karışık duyguları, çocuğu yaşamında yeni bir döneme adım atan pek çok anne baba hisseder; çünkü çocuğunuzu ve sizi alışmanız gereken yeni bir sistem, yeni bir sosyal ortam hatta hayatınızda yapmanız gereken yeni düzenlemeler bekliyor. Bu dönemi daha rahat ve keyifli geçirmenize yardımcı olabilmek için sizlere bültenimizle tekrar HOŞGELDİNİZ diyoruz. Yıllar içinde ülkemizde okul öncesi eğitimin yaygınlaşması ve gelişmesi ile giderek daha çok sayıda öğrenci, daha erken yaşlarda sınıf ve okul deneyimi yaşamaya başlıyor. Bunun yanında aileler, çocuklarının okul öncesi dönemlerini eğitsel açıdan daha verimli geçirmelerine yardımcı olacak birçok etkinlik ve materyal olanakları sağlamak konusunda geçmiş yıllarla kıyaslandığında daha bilinçli davranmakta. Bu durum, ilkokul 1. sınıfın ilk günlerinde duyulan karın ağrılarını ve gözyaşlarıyla dolu ayrılık sahnelerini giderek daha az rastlanır hale getiriyor. Artık öğrenciler hem bilişsel hem de sosyal olarak okula çok daha hazır başlıyor. Bunların yanında, okulun başlaması ile birlikte çocukların bazıları yeni bir ortama alışmaya çalışırken kimileri de yeni akademik beklentilere ayak uydurmak için çaba göstermeye başlar. Bu yeni başlangıçta, yeni kurallar ve evdekinden farklı beklentilerle karşılaşan çocuk bazen yeni kurallara uymakta zorlanabilir ya da kendinden beklenenleri karşılamak için zamana ihtiyaç duyabilir. OKULDA İLK GÜNLER Çocuğun okula başlaması hem aile hem de çocuk için önemli bir olaydır; ancak bu konu üzerinde çocuğunuzu kaygılandıracak kadar çok durursanız, çocuğunuzun uyumunu zorlaştırabilirsiniz. Çocuğu okula hazırlamak için gösterilen özene rağmen ilk günlerde gözyaşları epey yaygındır. Araştırmalar okula yeni başlayan her beş çocuktan dördünün okulun ilk günü sınıfta gerginlik yaşadığını göstermektedir. Dönemin başladığı günlerde anne-babaları ile okula gelen öğrenciler arasında mutlaka ağlayan birkaç çocuk olur. 2

Bu, kaygılanmayı gerektirmeyen son derece normal bir durumdur. Araştırmalarda okulun ilk günlerinde çocuğun anne-babasından ayrılırken güçlük çekmesiyle daha sonraki psikolojik ve eğitimsel gelişimi arasında herhangi bir ilişki bulunmamıştır. Okula uyum sürecini etkileyebilecek faktörleri şöyle sıralayabiliriz: Yetişkinlere aşırı bağımlı olma, Kendini ve duygularını ifade edebilme konusunda yaşanan zorluklar, Arkadaş ilişkilerinde gerekli olan sosyal beceriyi kullanamama, Okul ve sınıf kurallarına uymada zorluk, Dikkatini yeteri kadar uzun süre toplayamama, Yönergeleri anlama ve uygulamada güçlük, Okul ile ilgili sorumluluklarını yerine getirememe, Birinci sınıfın gerektirdiği bilişsel ve motor becerilerde zorlanma, Kendisini tehlikeli durumlardan koruyamama konuları öne çıkabilmektedir. Çocuğunuz, okula başladığı ilk günde uyumlu davranışlar sergileyebilir ya da hiçbir tepki vermeyebilir. Bazı çocuklar ise çok açık şekilde uyumsuzluk tepkileri gösterebilir. Çocuğun ağlaması, bağımlı davranışlar, saldırgan tepkiler ya da kontrolsüz davranışlar geliştirmesi, çevreden gözlenebildiği için çocuğa yardım edilmesi kolaydır; ancak çocukların gecikmiş tepkiler vermesi de karşılaşılabilen ve üstünde durulması gereken diğer bir durumdur. Çocuğunuzda fark ettiğiniz değişimleri sınıf öğretmenleri ve rehberlik bölümü ile paylaşmanız, bizler için önemlidir. Okula uyum sürecinde ilk gün sendromu dışında bazen okul fobisi olarak adlandırılabilecek durumlarla karşılaşılabilmektedir. Okul fobisinin asıl kaynağının anneden ayrılma korkusu olduğu söylenebilir. Özellikle aşırı korumacı ve kollayıcı annelerle büyümüş çocuklar, anneleri olmadan kendilerini güvensiz ve tehlike içinde hissedebildiklerinden genellikle korumalı ortama dönmek isterler ve okulda kalmayı reddedebilirler. Bu tür durumlarda çocuğunuzdan sıklıkla karnının ağrıdığı, okulda sıkıldığı, okulu sevmediği, arkadaşları tarafından dışlandığı, öğretmeninin ona iyi davranmadığı ile ilgili şikâyetler ve evde kalan aile bireyleri ile ilgili soruları duyabilirsiniz. Özellikle okul ile ilgili yakınmaların uzun süre devam etmesi halinde okul ile iletişime geçerek, sorunun çözümü yönünde birlikte adım atmak yararlı olacaktır. 3

EBEVEYN VE AİLE BÜYÜKLERİNİN TUTUMU NE OLMALIDIR? Bu bültende temel olarak siz anne-babaların tutum ve davranışları üzerinde durmaya çalışsak da; özellikle bizim kültürümüz için çoğu zaman anneanne, babaanne ve dedelerin de çocuklar üzerindeki rolü göz ardı edemeyeceğimiz kadar önemli olabiliyor. Bu nedenle bültenimizde yer verdiğimiz görüş ve önerilerin, çocuğunuzla iletişimde olan aile büyükleriyle de paylaşılmasının yararlı olacağını düşünmekteyiz. Temelde, ebeveyn ya da aile büyükleri olarak aklınızda bulundurmanız gereken ilk şey kendi sakinliğinizi korumak olmalıdır. Unutmayın, çocuklar biz büyüklerin korku ve kaygılarından kolay etkilenirler. Hatta bu duyguların bulaşıcı olduğu söylenebilir. Ayrıca büyüklerin çocuğa aşırı bağımlı olması, çocuk eve geldiğinde gereğinden fazla ilgi göstermeleri de tetikleyici bir etken olabilir. Aşırı koruyucu anne-baba tutumlarının çocuktaki korku ve kaygıları beslediği görülmektedir. İşte okulun ilk günlerinde sizlere yardımcı olabileceğini düşündüğümüz birkaç ipucu: Okulla ilgili çocuğunuzu önceden bilgilendirin. Yemeklerini nerede yiyecekleri, tuvalet ihtiyaçlarını nasıl giderecekleri gibi günlük rutinler hakkında bilgi almak çocuğunuzu büyük ölçüde rahatlatacaktır. Çocuğunuzun bir sonraki gün için giysilerini ve çantasını akşam hazırlaması, ertesi sabahın telaşlı geçmesini önler. Çocuğunuz birkaç hafta içinde bu düzene uyum sağlar ve giderek sabahları okula hazırlanması daha az zaman alır. Uyku saatlerinin düzenli oluşu ve zamanında yatıp kalkması sabah hazırlıklarını gerginlikten uzak tutacaktır. Böylece evden çıkarken sakin ve telaşsız bir ortam oluşur. Çocuğunuz onu bıraktığınız anda tedirgin görünmeye başlarsa, kendini iyi hissedeceğini, her şeyin yolunda gideceğini ona anımsatın. Sınıftaki diğer arkadaşlarının da onunla benzer duygular yaşayabileceklerini, 4

öğretmenin onun kendi sınıfında olmasını sabırsızlıkla beklediğini söyleyebilirsiniz. Okul bittiğinde eve nasıl döneceği ve evde onu kimin karşılayacağı ile ilgili net bilgiler verin. Özellikle kaygılı çocuklar, birinin evde kendisini karşılamayacağı düşüncesiyle okula gitmek istemeyebilir. Ayrılırken ağlarsa, net bir tavırla gitmeniz gerektiğini ve onun da zamanla kendini daha iyi hissedeceğini söyleyebilirsiniz. Sakin kalmaya çalışarak ona güven verin. Ebeveynle çocuk arasında kaygı, bulaşıcı bir durumdur. Çocuk, kaygı duyduğu, canı sıkıldığı her durumda ne kadar endişelendiğinizi anlamak için size bakacak ve endişeli olduğunuzu gördüğünde korkmakta haklı olduğunu düşünecektir. Bu nedenle ne kadar tedirgin ve gergin olursanız olun, dışarıdan bakıldığında sakin ve rahat görünmeye çalışın. Vedalaşma süresini uzun tutmayın. Sınıf önünde beklemeniz çocuğunuzu daha fazla kaygılandırıp uyum süresini uzatacaktır. Çocuğunuz üzgün görünse bile ayrılma konusunda tereddüt hissetmeyin. Çocuğunuzun ayrılmakta özellikle zorlandığı bir kişi yerine, daha rahat ayrılabildiği kişilerce okula bırakılmasını planlayın. Çocuğunuza okulun her zaman çok eğlenceli ve çok mutlu bir ortam olacağı garantisini vermeyin. Bazen zorlandığı, sıkıldığı, yorulduğu zamanları da olabilir. Daha sonra hayal kırıklığına uğramaması için sorduğu sorulara gerçekçi cevaplar verin. Çocuğunuza asla tutamayacağınız sözler vermeyin. Örneğin; sınıf dışında onu bekleyeceğinizi söyleyip daha sonra gitmek durumunda kalmanız çocuğunuzun durumunu daha da zorlaştıracak ve endişesini artıracaktır. Okul idaresi, sınıf öğretmeni ve rehberlik bölümü ile iletişime geçin. Çocuğa, öğretmenine güven duyduğunuzu hissettirin ve kendisinin de güvenebileceği mesajını verin. Eğer varsa, ilk günlere dair kaygınızı çocuğunuzun yanında dile getirmeyin. Alışma döneminde çocuğunuzu motive edici ödüller kullanmak (birlikte sinemaya gitmek, özel bir program yapmak vb.) bu süreci kolaylaştırabilir. Ancak, çocuğa vaat edeceğiniz, normalde almayacağınız büyük ve pahalı hediyeler onda okulun ancak bu büyük ödüller uğruna katlanılması gereken bir yer olduğu fikrini uyandırabilir. Çocuğunuza bu yeni başlangıçta güvendiğinizi, başarılı olacağına dair inancınızı mutlaka belirtin; çünkü çok az şey, bir insana sorumluluk vermek ve ona güvendiğinizi belli etmek kadar onun gelişmesine hizmet eder. 5

Çocuğunuzla konuşurken ya da ondan söz ederken aşağıdakilere benzer ifadeleri kullanmanız iletişiminizi olumsuz yönde etkileyecektir: Eğer ağlarsan giderim. Kimseye kendini sevdirmez, çok çekingendir. Şımarıklık yapma. Şimdi sınıfına git, akşama senin için ne almamı istersin? Ağlarsan akşama gelip seni almam. Böyle davranırsan bu okulda kimse seni sevmez. Bugün okulda kalırsan, yarın okula gitmeyebilirsin. Galiba sen okula alışamayacaksın. Acaba bugün başlamasan mı? Arkadaşların seni sevdi mi? Öğretmenin sana iyi davrandı mı? Çocuğunuz eve geldiğinde; Okulda yaşadıklarıyla ilgili onunla konuşun. Her okul dönüşü eğer isterse olan biten her şeyi size anlatmasına izin verin. Böylece onun okul yaşamına ilgi duyduğunuzu yansıtır ve onun da okula karşı ilgisini pekiştirebilirsiniz. Ne var ki, okul çıkışı hem fiziksel hem de duygusal olarak çok yorgun olabileceğini ve her şeyi anlatmak istemeyebileceğini aklınızdan çıkarmayın. Sabırlı olun ve dinlenmesine izin verin. Çocuğunuz eve geldiğinde Sıkıldın mı?, Okuldan korkma vb ifadeleri kullanmayın. Evde çocuğu, öğretmeni ile tehdit etmeyin. ( Yemeğini yemezsen öğretmenine söyleyeceğim. ) Çocuğunuzun okulda olacağı zaman dilimi için onun yanında özel planlar yapmayın. Çocuğunuzun düzenli olarak okula gelmesini sağlayın. 6

Gösterilen her türlü özene rağmen, her yıl okula uyum sağlama konusunda güçlük yaşayan çocuklar olabilmektedir. Bu durumda zaman kaybetmeden sınıf öğretmeni ve Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü ile işbirliği yapmak, süreci daha rahat atlamanıza yardımcı olacaktır. Hepimize sağlıklı, mutlu ve başarılı bir yıl diliyoruz. KAYNAKÇA: - Okul Çağı Çocuğu, Haluk YAVUZER, İstanbul: Remzi Kitabevi, 2000. - Çağdaş Okulda Eğitim ve Öğretim, İzzettin ALICIGÜZEL, Sistem Yayıncılık, İstanbul, 1998. - Çoluk Çocuk Dergisi, Eylül 2001. - Popüler Psikiyatri, Eylül-Ekim 2011. - Eyvah! Çocuğum Okula Başlıyor, Hatice ŞENEL G., Özgür Yayınları, 2007. 7