Giresun Yöresinin Manevi Mimarı ŞEYH KERAMEDDİN VE TEKKESİ

Benzer belgeler
Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

ALUCRA DELLÜ KÖYÜ CAMİSİ VE KOYUN BABA HAZRETLERİ ZİYARETİ

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülhamid El Abri Hazretleri

KARADENİZ DAĞLARINDA İKİ ÖNCÜ SUFİ: HAMZA ŞEYH VE TEBERRÜK HALİFE

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi

ELBİSTAN ALAUDDEVLE BEY CAMİİ (CAMİİ KEBİR, ULU CAMİ)

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM

KIBRIS VAKIFLARINI ARAŞTIRMA VE DEĞERLENDİRME PROJESİ

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - ( )

GÜMÜŞHANE-ŞİRAN İSA BABA VAKFI VE TÜRBESİ

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

KARAHİSAR-İ ŞARKİ VAKIFLARININ BAZILARINDA YAPILAN RUTİN TEFTİŞ

İstanbul-Aksaray daki meydanı süsleyen, eklektik üslubun PERTEVNİYAL VALİDE SULTAN CAMİİ İBADETE AÇILDI. restorasy n

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

AnkaraVilayetiYabanabadKazası ŞeyhlerKaryesi(1.Ş EYLÜL 1840)NüfusSayımı

Abd-i Kethüda (Cücük) Camisi

ŞANLIURFA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI. Konusu: Urfa Üzerine Yazılmış Şiir Seçkisi

Balım Sultan. Kendisinden önceki ve sonraki Postnişin'ler sırası ile ; YUSUF BALA BABA EFENDİ MAHMUT BABA EFENDİ İSKENDER BABA EFENDİ

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri

TARİH BOYUNCA ANADOLU

Osmanlı nın ilk hastanesi:

Volume I (2015) Lokman TAY. Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

Adı Soyadı: Ertan GÖKMEN Doğum Tarihi: 1967 Öğrenim Durumu: Doktora Öğrenim Gördüğü Kurumlar: Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl

Yer Esnaf/Dükkan İsim Nefer Aded Arşiv İsmi

Murat Dursun Tosun ŞEBİNKARAHİSAR TARİHİNDEN GÜNÜMÜZE YANSIYAN BİRKAÇ OLAY

KOSOVA DEVLET ARŞİVİNDE VAR OLAN VAKFİYELER

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.

SELANİK HORTACI CAMİSİ

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları

BASKİL (ELAZIĞ) YÖRESİ ZAVİYELERİ

OSMANLI ARŞİV BELGELERİ IŞIĞI ALTINDA BURDUR DAKİ VAKIF HİZMETLERİ

19. YÜZYILIN ORTALARINDA SAMSUN VAKIFLARI VE GELİRLERİ

Muhteşem Pullu

KSÜ. İlahiyat Fakültesi Dergisi 6 (2005) s Elbistan da Günümüze Gelmeyen Türk Mimarî Eserleri Prof. Dr. Mehmet ÖZKARCI

RESTORASYON ÇALIŞMALARI

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

VAKIFLAR BÖLGE MÜDÜRLÜKLERİ HİZMET STANDARTLARI

Siyakatle yazılmış bir tımar defteri örneği

T.C İSTANBUL VALİLİĞİ İL MÜFTÜLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü/Tarih Anabilim Dalı/Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı

Beylikler ve Anadolu Selçuklu Dönemi Mimari Eserleri. Konya Sahip Ata Cami Erzurum Ulu cami Saltuklar

FOSSATİ'NİN "AYASOFYA" ALBÜMÜ

MİMAR SİNAN'IN KÜÇÜK AMA

Mahmûd Paşa Kütüphanesinin Yeniden Açılışı *

ESKİ GÜMÜŞHANE (SÜLEYMANİYE MAHALLESİ) VE PANAYIR ALANI

1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ

EDİRNE ROTARY KULÜBÜ DÖNEM BÜLTENİ

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

T.C. ÇANKIRI MÜFTÜLÜĞÜ RAMAZAN BULUŞMALARI

OSMANLI MEDRESELERİ. Tapu ve evkaf kayıtlarına göre orta ve yüksek öğretim yapan medrese sayısı binden fazlaydı.

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998

Bu makalede Osmanlı döneminde Tarsus ta kurulan vakıflar ile bunların genel

BİLDİRİLER I (SALON-A/B)

ERUH İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

Tag Archives: chp döneminde yikilan camiler

Tarihi Yarımada yı İnci Gibi Süsleyen Camiler

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

MÜHRÜ SÜLEYMAN. Osmanlı Paralarının üzerinde Hazreti Süleyman ın mührü bulunurdu..

Bin Yıllık Vakıf Medeniyeti ve Vakıfların Eğitimdeki Yeri Sempozyumu

TARİHİ KENTLER BİRLİĞİ KARADENİZ BÖLGE TOPLANTISI / SAMSUN AĞUSTOS 2016

Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013)

1863 TARİHİNDE ŞEBİNKARAHİSAR SANCAĞINDA VAKIF GÖREVLİLERİNDEN BERÂTLARI YENİLENENLER VE İSİMLERİ GEÇEN VAKIFLAR

OSMANLI KÜLLİYELERİNDE YÖNETİM (BURSA İVAZ PAŞA KÜLLİYESİ ÖRNEĞİ)

Şerif Kocadon için mevlit

TANZİMAT DÖNEMİ NDE AHIRLI KÖYÜNÜN NÜFUS VE EKONOMİK YAPISI POPULATION AND ECONOMIC STRUCTURE OF AHIRLI VILLAGE DURING TANZİMAT PERIODS

(1983) Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; , 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay..

Ali Emre İŞLEK * Anahtar Kelimeler : Zâviye, Canik, Vakıf, Tâlim-i Sıbyân, Âyende ve Revende

- Nasreddin Hoca'nın mezarı Eskişehir Sivrihisar'da bulundu.

KUTLU HOCA ZAVİYESİ ve YERİNİN TESPİTİ ÜZERİNE KUTLU HOCA S CORNER AND DETERMINATION OF ITS PLACE

İSTANBUL, BEYOĞLU, KASIMPAŞA. KLÂSİK DÖNEM OSMANLI MİMARİSİNİN BİR ÖRNEĞİ OLARAK PİYALE PAŞA CAMİİ ve BOSTANI

Merkez Turgutreis İlköğretim Okulunun Tarihi Gelişimi

AFYONKARAHĐSAR BELEDĐYESĐ BAYINDIRLIK VE ĐMAR KOMĐSYONUNUN TARĐHLĐ VE SAYILI RAPORLARI 01 09/05/ /05/

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ERZURUM KÜTÜPHANELERİ. Dündar ALİKILIÇ *

13 MAYIS 2016 CUMA OSMANCIK BELEDİYESİ KÜLTÜR SALONU Çorum-Osmancık İlçesine Hareket AÇILIŞ KONUŞMALARI

GÂZİYÂN-I RÛMDAN GİRESUNLU ŞEYH MUSTAFA VE DEPEALAN ZÂVİYESİ

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

No İlçesi Eserin adı Adresi Pafta Ada Parsel 1 Merkez Nevşehir Kalesi Merkez Damat İbrahimpaşa Külliyesi Merkez Tahtalı Cami 28

KARADENİZ DE İLK DÖNEM TÜRK ZÂVİYELERİNE BİR ÖRNEK: GÖKÇEALİ YATIRI VE ŞEYH İDRİS ZÂVİYESİ

KONYA NIN BOZKIR İLÇESİNDEKİ ŞEYH MUSA ZAVİYESİ. Hamit ŞAFAKCI *

UŞAK İL MÜFTÜLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

İRAN GEZİ PROGRAMI 10 GECE 11 GÜNLÜK BİR TARİH VE KÜLTÜR GEZİSİ

İ.Caner GENÇ İLYAS AĞAOĞLU S.T.C. İ.G HACI HALİL PAŞA

OTS 2735: Sami Kosat evinin kuzeybatı köşesinden 29 metre kadar kuzeyde aynı şahsa ait tarla içinde ağaç kazık çakılarak nokta yenilendi.

Samaruksayı Seyir olarak bilinen köyün eski adı, Cumhuriyetin ilk yıllarında,

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

İZMİR, TİRE, YAVUKLUOĞLU (YOĞURTLUOĞLU) KÜLLİYESİ

TUZLA İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

İBRAHİM BEDRETTİN ELMALI SEMPOZYUMU

TRABZON YÖRESİNİN İSLAMLAŞMA SÜRECİ VE ZÂVİYELER

Transkript:

Karadeniz İncelemeleri Dergisi 47 Giresun Yöresinin Manevi Mimarı ŞEYH KERAMEDDİN VE TEKKESİ Mehmet FATSA ÖZ Şeyh Kerameddin, 16.yüzyılın sonları ile 17.yüzyılın ilk yarısında hayat sürmüş, önemli tarihi şahsiyetlerinden biridir. Giresun şehrinde ilim ve irşat hizmetleri verirken, hamisi Seyyid Mehmed Paşa'nın 1609 yılında idamı üzerine burayı terk ederek merkez Boztekke köyüne yerleşmiş ve burada vefat etmiştir. Bu makalede yöre tarihinde önemli bir yeri bulunan Şeyh Kerameddin, belgeler ışığında tanıtılmaya çalışılacaktır. Anahtar Sözcükler: Giresun, Şeyh Kerameddin, Tekke, Seyyid SHEİKH KERAMETTİN EFENDİ: A SPIRITUAL FATHER IN THE GİRESUN REGION AND HIS CONVENT ABSTRACT Şeyh Kerameddin is an important historical figure who lived between the end of the 16 th century and the first half of the 17th century. He taught Science and Theology in Giresun until the execution of Protector Seyyid Mehmed in 1609; afterwards he moved to central Boztekke village where he passed away. This article tries to introduce Şeyh Kerameddin, who has a significant place in the regional history, with regard to certain documents. Keywords: Giresun, Şeyh Kerameddin, Tekke, Seyyid Araştırmacı-Yazar, Giresun İl Özel İdaresi Kültür ve Turizm Müdürü, GİRESUN.

48 Journal of Black Sea Studies 1-Giriş Giresun merkezde adına bir mahalle ve bir de cami olması dolayısıyla çok anılmasına rağmen Şeyh Kerameddin hakkında aynı oranda bilgi ve belge yoktur. Merkez Boztekke köyündeki türbesi ve camii yenilenmiş, Büyük Güre Deresi'ndeki değirmeni ise metruk vaziyettedir. Aynı köyde bulunan medrese binası yıkılarak arsası üzerine ilköğretim okulu yapılmış, su kuyusu kullanılmasa da camiye giden yolun kenarında muhafaza altına alınmıştır. Ayrıca Giresun şehir merkezinde adına bir cami yapılmış ve cami etrafında oluşan mahalleye de onun adı verilmiştir. Merkeze bağlı köylerde, vakfına gelir yazılı çok sayıda arazi vardır. 1 Şeyh Kerameddin hakkında halk arasında yaygın rivayetlerin özeti ise şu şekildedir: 2 Sultan Fatih, Trabzon un fethi sırasında Şeyh Kerameddin i göreve çağırmış. O da çağrıya uyarak bölgeye gelmiş. Fetihten sonra da Fatih tarafından, hizmeti karşılığında kendisine vakıf tahsis edilmiş. Şeyh Kerameddin Boztekke köyünde zaviye kurarak buraya yerleşmiş. Civarda bulunan Sayca, Akköy, Alınca, Boztekke, Darıköy, Yaykınlık ve Hamidiye köyleri zaviyeye vakfedilmiş." Görüldüğü gibi halktan derlenen rivayetlerde Şeyh Kerameddin, başka örneklerde de olduğu gibi Sultan Fatih in yanında yer alarak sefere katılan manevî/ tarihi şahsiyetlerden biri olarak tasvir edilmiştir. Sultan Fatih'i Giresun tarihi ile ilişkilendirme arzusunun bir yansıması olan bu görüş, ne yazık ki vesikalarla örtüşmemektedir. Zaviye Şeyh Kerameddin vakfına ait vakfiye senedine ne yazık ki henüz ulaşılabilmiş değiliz. Söz konusu belgenin Cumhuriyetin ilk yıllarında köy muhtarından alınarak Tokat'a götürüldüğüne dair zayıf bir rivayet varsa da 3, Tokat Vakıf Müzesi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde yaptığımız araştırmalarda bu yönde bir bulguya rastlayamadık. Giresun yöresini de konu alan 15 ve 16. yüzyıllara ait tahrir defterlerinde de Şeyh Kerameddin'den söz edilmemiştir. Bu konuda ilk bilgiye, 17. yüzyılın başlarına ait tahrir defterinde rastlanır. Başbakanlık Osmanlı Arşivi 716 numarada kayıtlı olan defterin iki ayrı yerinde konuyla ilgili beyan şöyledir: "Zemin-i Kızılkaya an karye-i Alihoca, tabî'-i Şemseddin, der tasarruf-ı Şeyh Kerameddin. Mezkûr sâlih ve mütedeyyin kimesne olup ve bu diyarda nice 1 Vakıflar Genel Müdürlüğü (=VGM),Vakıf Defteri (= VD), nr. 2156, v. 18-19; Giresun Tapu Müdürlüğü, Tapu Defteri (=TD), nr. 85/1320. 2 Ülkü Kara Düzgün, "Giresun Adak Yerlerinde Tespit Edilen Çeşitli Uygulama, İnanış ve Efsaneler", Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi The Journal of International Social Research, Volume 2/7 Spring 2009, s.143-144. 3 Merkez Hatun Camii eski İmamı Muammer Bektaş'ın rivayeti.

Karadeniz İncelemeleri Dergisi 49 nüfusun ıslahına sebep olduğundan gayri padişah-ı âlem-penahın devam-ı devletleri için yevm-i bir en'am-ı şerif tilavet etmeğin avarız-ı divanî ve tekâlif-i örfîye ve behre ve rüsûmdan emin olmak üzere defter-i cedide kayd olundu." 4 Zemin-i Yatmış nezd-i karye-i Depeköy, tâbi'-i Kırık, der tasarruf-ı Şeyh Kerameddin. Mezkûr sâlih ve mütedeyyin kimesne olup ve bu diyarda nice nüfusun ıslahına sebep olduğundan gayri padişah-ı âlem-penahın devam-ı devletleri için yevm-i bir en'am-ı şerif tilâvet etmeğin, kûhiden feth ettiği yerlerin behre ve rüsûmundan ve avarız-ı divanî ve tekâlif-i örfîyeden emin olmak üzere defter-i cedide kayd olundu." 5 Resim 1: Şeyh Kerameddin Zaviyesine Ait 1613 Tarihli Tahrir (TT, 716, s. 233) Bir birinin tekrarı gibi duran bu ifadelerden, Şeyh Kerameddin'in nerede oturduğu tam olarak anlaşılmamaktadır. Bununla birlikte, onun ilk olarak Kırık (Yavuzkemal) nahiyesine bağlı Depeköy'e gelerek burada ormanlık alanları tarıma açtığı ve bir süre buralarda ilim ve irşat hizmetinde bulunduğu neticesi çıkmaktadır. Bu durum onun, bahse konu tarihlerde Karahisar mutasarrıflığından Giresun'a atanan Seyyid Mehmed Paşa 6 ile birlikte hareket ettiği izlenimini doğurmaktadır. 17. yüzyılın başlarına tekabül eden bu zaman diliminde Giresun yöresinde Hacı Şamlu isyanı söz konusu olmuş, Seyyid Mehmed Paşa bu isyanı bastırarak memlekette huzur ortamını yeniden tesis etmiş, bir grup ulemayı da 4 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (=BOA), Tapu Tahrir Defteri (=TT), nr. 716, s. 233; Transkripsiyon: Feridun M. Emecen, Doğu Karadeniz'de İki Kıyı Kasabasının Tarihi Bulancak-Piraziz, İstanbul 2005, s. 217. 5 BOA, TT, nr. 716, s. 297; Metnin transkripsiyonu Emecen, a.g.e,. s. 217 6 Feridun M. Emecen, Mitler ve Gerçekler Arasında: Giresun da Seyyid Vakkas Efsanesi ve Giresunlu Seyyid Mehmet Paşa, Uluslararası Karadeniz İncelemeleri Dergisi, Sayı: 5 (Güz 2008), s. 77-91.

50 Journal of Black Sea Studies yanında getirerek şehirde medrese ve camilerde istihdam etmiştir. 7 Ancak Osmanlı-İran savaşlarının yarattığı gerginlik ortamında bilemediğimiz bir nedenle 1609 yılında idam edilmiştir. Muhtemelen Şeyh Kerameddin de, ilmi ve manevî kariyeri nedeniyle Kırık Nahiyesi'nde bulunduğu yerden Giresun şehrine getirilmiş, burada bir süre ilim ve irşat hizmetinde bulunduktan sonra, hamisi Seyyid Mehmed Paşa'nın idamı üzerine, takibattan emin olmak için daha uygun bir yer olarak gördüğü Kızılkaya (Boztekke) köyüne çekilmiştir. Başka bir ifadeyle, tahririn tamamlandığı 1613'ten önce Kırık nahiyesinden Giresun'a gelen Şeyh Kerameddin, idam olayının yaşandığı tarihten sonra türbesinin bulunduğu Kızılkaya'ya gelip yerleşmiş ve burada bir tekke kurmuştur. 1613 yılı itibariyle Kırık Depeköy'deki arazi ile tekkesini kurduğu Kızılkaya köyünün gelirleri de kendisine vakıf yoluyla verilmiştir. Şeyh Kerameddin'in Kızılkaya köyünü, başka hangi saiklerle yeni yurt olarak seçtiği belli olmamakla beraber, Giresun şehrine ulaşım kolaylığı ve maden istihsal edilen Güre köyüne muttasıl oluşu nedenleriyle tercih etmiş olabileceği düşünülebilir. Nitekim bu tarihlerde tekkenin kurulduğu mekanın kuzeyinde, Talipli köyünde "küreciyân" tabir edilen madenciler yaşamaktaydı. 8 Ayrıca Bulancak iskelesi, Ayvasıl Burnu ve Eriklimanı çevresinde ortaya çıkan 9 ve güneyde dağlık alanları, yaylaları aşarak Şebinkarahisar'a ulaşan yolun buradan geçtiğini de hesaba katmak gerekir. Bu tarihten sonra Şeyh Kerameddin zaviyesi hakkında en önemli ayrıntıya 1642 tarihli avarız defterinde rastlıyoruz. Bu defterin muhtelif sayfalarında yer alan kayıtlara göre, bu günkü Boztekke köyü ve yakın civarına tekabül eden Kızılkaya, Depeköy, Hisarcık, Miyasa ile Batlama vadisinde bulunan Sayaca köyü Şeyh Kerameddin zaviyesiyle ilişkili gösterilmiştir. Kızılkaya'da duran 14 avarız hanesinden 5'i için "hanehâ-i sâdât-ı izâm zevi'lihtiram" nitelemesi yapılarak, bu kişilerin Hz. Peygamber soyundan oldukları belirtilmek istenmiştir. Söz konusu kişilerden Seyyid Osman oğlu Seyyid Şeyh Ömer Efendi'nin tekkede postnişin olduğu; Kardeşi Seyyid Mehmed, Himmet oğlu Seyyid Mehmed ve Seyyid Ahmed adlı kişilerin de tekkede başka işlere baktığı anlaşılmaktadır. Şeyh Ömer Efendi'nin ve diğer personelin Hisarcık ve Miyasa'da bağ/bahçelerinin bulunduğu, geçimlerini buralardan elde ettikleri ürünlerle sağladıkları haber verilmektedir. 10 Bu tarihte Kızılkaya köyü ile ilgili olarak verilen bir malumat, konunun izaha kavuşturulması bakımından son derece önemlidir. Ona vakıf tahsisinin - 7 Mehmet Fatsa-H. İbrahim Sarıtaş, "Giresun Merkezde Osmanlı Devri Vakıf Eser Kitabeleri", Vakıflar Dergisi, Sayı: 38, (Ankara 2012), s. 141. 8 BOA, TT, nr. 557, s. 462; nr. 37, s. 176. 9 Emecen, a.g.e., s. 336. 10 Emecen, a.g.e., s. 339-340.

Karadeniz İncelemeleri Dergisi 51 muhtemelen- Padişahı I. Ahmed döneminde yapıldığına ve camii ile türbenin durumuna işaret eden kayıtlar aynen şöyledir: 11 "Karye-i mezburun zemîni meşayıh-ı izâmdan Şeyh Kerameddin kuddise sırruhuya, öşür ve rüsûm ve âdet-i ağnâm ve avârız-ı divâniye ve tekâlif-i örfiyeden mu'af olup ber nesne teklif olunmamak üzere taraf-ı saltanat'tan inayet olunduğuna sûret-i defter ve berât ve evâmir-i şerife ibraz olunmağın mûciblerince hâlâ müceddeten ferman olunân hâne tahririne dahi uslûb-ı sâbık üzere mu'afiyet ile kayd olundu." Mezkûr Kızılkaya'da vâki' Şeyh Kerameddin Efendi (nin) binâ eylediği câmi'-i şerîfin ta'mir ü meremmâtına ve azîz-i müşarünileyh merkad-i şerîfinin üzerini ta'mir lâzım oldukça mallarından ta'mir ve yaz ve kışda pâk u tathîr eyleyüp görüp gözetmek üzere mukaddemâ Tepeköy nâm karye ta yin olup, lâkin hizmet-i mezbûre kalîl olmağla müceddeden fermân olunan hâne tahririnde karye-i mezbûr hâneye tahrir olunup Hisarcık ve Miyasa'da olan yedi kıt'a bağ sahipleri hizmet-i mezbûreyi iltizam etmekle avarız-ı divâniyeden emin olmaları deftere kayd olundu." Görüldüğü gibi Kızılkaya köyü Şeyh Kerameddin'e padişahın talimatıyla temlik edilmiş ve kendinden de hiç bir surette vergi alınmaması ferman ile karara bağlanmıştır. Burada bizzat Şeyh Kerameddin tarafından yaptırılan cami ile ona ait olan mezarın bakımı, önceleri civardaki Depeköy halkına verilmiş, ancak ihmal tespit edilince de, bu görev Hisarcık ve Miyasa mezralarındaki 7 adet bağ-bahçelerin mutasarrıfı olan şahıslara zimmetlenmiştir. Batlama vadisinde bulunan Sayca köyünün Şeyh Kerameddin zaviyesine vakfedilmesi de yine 1613'ten sonraki tarihlere tekabül etmektedir. Nitekim 1547 ve 1613 yıllarında tamamlanan kayıtlarda vakıf şerhi bulunmayan bu köyle ilgili olarak, 1642'de "Karye-i mezbûrun hâsıl-ı divanîsi Kızılkaya nâm karyede vâki' Kerâmeddin Şeyh zâviyesine meşrût olduğuna berât ibrâ olunmağın meşrûtiyet-i berât mûcebince kayd olundu" 12 ifadelerine yer verilmiştir. 1642 tarihli tahrirde Kızılkaya köyündeki Şeyh Kerameddin Camii hakkında önemli bilgiler verilmiştir. Bu tarihte caminin imam-hatibinin kim olduğu açıkça belirtilmemiştir. Ancak bu görevin zaviye postnişini Seyyid Şeyh Ömer Efendi ile aynı köyde mukim Molla Ali tarafından yürütüldüğü kuvvetle muhtemeldir. Ayrıca Ali oğlu Ahmed ile Mehmed oğlu Mustafa adlı kişiler müezzin; Ali oğlu Mahmud ise ferraş-ı cami kaydedilmiştir. 13 Bu tarihten sonra Şeyh Kerameddin zaviyesi hakkında, galle nizasına dair kayıtlar haricinde fazla bilgiye rastlanabilmiş değildir. Örneğin 1695 yılında Sayca köyünden Çavuşoğlu Osman adlı bir şahıs, düzmece bir belge ile mahkemeye müracaat ederek Şeyh Keramedddin vakfı üzerinde hak talep 11 Emecen, a.g.e., s. 340. 12 Emecen, a.g.e., s. 337. 13 Emecen, a.g.e., s. 339-340.

52 Journal of Black Sea Studies etmiştir. Ancak mahkeme gerekli tahkikatı yaptıktan sonra konuyu görüşmüş ve adı geçen şahsı haksız bularak talebini geri çevirmiştir. Bu tarihte Sayaca ve Kızılkaya köylerinde bulunan vakıf yerlerden, zaviyeye yıllık 1000 akçe akar temin edildiği beyan edilmiştir. 14 Resim 2: Şeyh Kerameddin Camii ve Türbesi (Merkez / Boztekke Köyü) Şeyh Kerameddin zaviyesinin 18.yüzyıldaki durumunu, belge ve bilgi azlığı nedeniyle izleme imkanına sahip değiliz. 19.yüzyılın ilk yarısında hazırlanan nüfus defterlerinde de bilgi yoktur. Bu tarihlerde (1837) Boztekke köyünün imamı orta boylu ak sakallı 60 yaşlarında Keloğlu Halil bin Mustafa adlı şahıstır. 15 Köyde mukim şahıslardan hiçbirinin Şeyh Kerameddin ile nesep ilişkisine atıf yapılmamıştır. 1850'li yıllarda Akpınar, Boz(tekke), Kızılkaya, Sayaca ve Ayvasıl köylerinden elde edilen vakıf gelirlerinden ve bu gelirleri tasarruf edecek olan Mehmet Halife, Mustafa Halife ve Hafız Ali Halife adlı mütevelliden bahsedilmiştir. 16 1871 yılında Şeyh Kerameddin vakfının işlerine mütevelli Mahmut Ağa adlı bir şahsın baktığı ve vâridât miktarının 8.919 kuruş, masârıf miktarının ise 2.919 kuruş olduğu haber verilmektedir. Ayrıca ziyarete açık olan türbe 14 BOA, Ali Emiri (=A.E.II.Mustafa), nr. 15391/1. 15 BOA, D.CRD, nr. 40680/804. 16 VGM, VD, nr. 2156, v. 18/19.

Karadeniz İncelemeleri Dergisi 53 ile tekke misafirhanesinin vakıf gelirleriyle ihtiyaçlarının karşı-landığı ifade edilmiştir. 17 Bu durum tapu ve mahkeme kayıtlarına da intikal etmiş, 19. yüzyılın ikinci yarısında da zaviyenin faal olduğu belirtilmiştir. 18 Yine aynı tarihli salnamede kısa da olsa bu konu "Giresun kazasına mülhak Akköy nahiyesinde Boztekke nâm mahalde Şeyh Kerameddin hazretlerinin metfun 19 olduğu belirtilmiştir. Resim 3: Şeyh Kerameddin Vakfına Ait Bir Buyruldu (BOA, A.E.II.Mustafa, nr. 15391/1) Bütün bu bilgiler, türbenin bulunduğu Boztekke köyünün 1640'lı yıllardan itibaren, Cuma namazı için çevre köylerden gelenlerin buluştuğu ve hatta günübirlik ihtiyaçlarını karşılayabildikleri merkezî niteliğe büründüğünü göstermektedir. Devrin şartlarında, bu gibi Cuma camileri etrafında oluşan merkezlerde ortak amaca hizmet eden medrese, değirmen, zaviye, imarethane, çeşme veya su kuyusu gibi yapıların kendiliğinden ortaya çıktığını biliyoruz. Kuşkusuz bu durum Şeyh Kerameddin zaviyesi için de geçerlidir. Ancak söz konusu tarihi şahsiyetten bugüne fazla eser kalmamış, kalabilen eselerin de orijinalliği yok olmuştur. Zaviye Yapıları Şeyh Kerameddin vakfına ait bir tekke binası, iki cami, bir değirmen ve bir de medrese olduğu biliniyor. Rivayete göre tekke iki katlı, kırma hartama çatılı; mutfağı ve misafir odaları bulunan ahşap bir yapıymış. Tekke ve zavi- 17 BOA, Evkaf (=EV), nr. 38866/3. 18 Kemal Eren, Dünü ve Bugünüyle Giresun, Giresun 1961, s.58. 19 Trabzon Vilayeti Salnamesi (=TVS), III, s.182.

54 Journal of Black Sea Studies yelerin kapatılması ile "üç yıllık ilk mektep" olarak kullanılan bu yapı, daha sonradan yıkılarak kerestesi caminin yakacak ihtiyacının karşılanmasında kullanılmıştır. 20 Camilerden biri Giresun merkezde, diğeri de Boztekke köyündedir. Şehir merkezinde bulunan caminin ilk olarak Şeyh Kerameddin tarafından yapıldığına dair rivayeti 21 doğrulayacak bir belgeye henüz ulaşabilmiş değiliz. Ancak bu yapının 19.yüzyılın ikinci yarısında mevcut olduğunu, Ömer Halife adlı şahsın imamlık atamasına ilişkin 1860 tarihli şer'iyye sicilinden öğreniyoruz. 22 1889 tarihli başka bir şer iyye kaydında Kayadibi köyünde bir miktar arazinin cami-i şerifin imâmet ve hitabet cihetine ait olduğu; Hacımustafazâde Musa Efendi ile Hafız Efendi adlı şahısların da burada imam-hatiplik yaptıkları belirtilmiştir. Yine Kapu Mahallesi'nden Emine Hatun ile Kale Mahallesi'nden Gülfem Hatun adlı hayırsever iki kadının 1894 yılında caminin onarımında ve hademe ücretlerinin ödenmesinde kullanılmak üzere bağışta bulundukları haber verilmiştir. 23 Cami bu günkü şeklini, Alemdarzâde İzzet Kaptan'ın mirasçıları tarafından 1900 yılında yeniden inşası ile kazanmıştır. 24 Boztekke köyünde bulunan caminin ilk inşasını, Şeyh Kerameddin'in buraya geldiği yıllara (1609-1613) tarihlemek mümkündür. Zira tahrir defterlerindeki "Kızılkaya'da vâki' Şeyh Kerameddin Efendi (nin) binâ eylediği câmi'-i şerîf" ifadesi, bunu doğrulamaktadır. Muhtemelen geleneğe uyularak ahşaptan inşa edilen söz konusu yapının, ne zaman ve kim tarafından yığma taşa çevrildiği ise kesin olarak belli değildir. 1850'lere tekabül eden eski kitabedeki ifadeler de konuyu açıklamaktan uzaktır. 25 Şer'iyye Sicillerinde az da olsa hakkında bilgi bulunan medresenin, 26 Cumhuriyet devrimlerine kadar aktif olduğu, 27 yıkılan binanın arsası üzerine ilkokul yapıldığı biliniyor. Eski belgelerde "Şeyh Kerâmeddin nâmıyla nâm olan ifadesine rağmen, burada görev yapan bazı müderrislerin adının, merde- 20 Yunus Atalay (Boztekke/ D. 1928). 21 Eren, a.g.e., s.58. 22 Giresun Şer'iyye Sicili (=GŞS), nr. 1404, s.14; nr. 1406, s.53; nr. 1407, s.163-164;nr. 1411, s. 24. 23 GŞS, nr. 1406, s.53; nr. 1407, s.163-164. 24 Oktay Karaman, Giresun Kazası (1850-1900),Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Basılmamış Doktora Tezi), Erzurum 1999, s.58. 25 Caminin giriş kapısı üzerinde bulunan (H. 272 tarihli) eski kitabe çok yıprandığı için okunamamaktadır. 26 Giresun Kazası na mülhak Akköy Nahiyesi nin Boztekye karyesinden sâhibü l hayrat ve l hasenât Feyzullah oğlu Yusuf bin Durmuş, bir kıta fındık bahçesinin isticarını hasbeten lillah vakf-ı sahih ile vakfeyledi. Boztekye karyesinde vâki Şeyh Kerameddin kuddise sırruhu l-aziz hazretlerinin türbesi civarında kâin Şeyh Kerameddin nâmıyla nâm olan medresede tedris-i ulum iden talebelerin ücret-i tedrisi içün ve müderrisi bulunan efendiye verilmek üzere" (GŞS, nr. 1439, s.66-67). 27 Bu medresede uzun yıllar görev yapan müderrislerden biri de merhum dedem Fatsalızade Durmuş Hoca Efendi'dir.

Karadeniz İncelemeleri Dergisi 55 se için kullanıldığı da vakidir. 28 I. Dünya Savaşı yıllarında burada müderrislik yapan Kirazoğlu Hasan Efendi'nin keramet ehlinden olduğu ve Ruslara karşı halkı motive ettiği de rivayet edilir. 29 Resim 4: Şeyh Kerameddin Türbesi Onarım Kaydı (VGM, VD, nr. 2156, v. 18/19) Şeyh Kerameddin türbesi, cami, su kuyuları ve mezarlığın da içinde yer aldığı arazi, yaklaşık 25-30 dönüm civarındadır. Cami gibi türbenin de ilk kez kim tarafından nasıl inşa edildiği bilinmiyor. Muhtemelen ahşap olan yapı, Osmanlı'nın son devrinde yıkılarak yığma-kesme taştan inşa edilmiştir. Nitekim vakıf kayıtlarında 1850'li yıllarda türbenin onarımdan geçtiği bilgisine yer verilmiştir. 30 Resim 5: Şeyh Kerameddin Türbesi 28 1889 tarihli bir şer iyye kaydında Boztekke Köyünden olup Ragım Efendi Medresesi nde vefat eden Abdullah Nuri Efendi b. Hasan b. Abdullah ifadesine yer verilmiştir (GŞS, nr. 1411, s. 47). 29 Kara, a.g.t., s.116; Yunus Atalay (Boztekke/ D. 1928). 30 VGM, VD, nr. 2156, v. 18/19.

56 Journal of Black Sea Studies Türbenin dört cephesinde ikişerden toplam sekiz adet kemerli pencere yer almaktadır. Giriş kapısı doğu cephesinde bulunan türbe içindeki mezarların sarıklı şahideleri 1930'larda imha edilmiştir. Söz konusu mezarların, tekkenin sonradan gelen şeyhlerine ait olması muhtemeldir. 31 Eski belgelerde pek bahsi geçmeyen ve orijinalliği bulunmayan değirmen ise, Büyük Güre Deresi üzerindedir. 32 Sonuç 17. yüzyıl ortalarında Şebinkarahisar'da etkin olduğu bilinen Ruşenî tarikatının 33 muhtemelen önemli bir temsilcisi olan Şeyh Kerameddin, mutasarrıf Seyyid Mehmed Paşa tarafından, Hacı Şamlu isyanının meydana getirdiği tahribatı gidermek maksadıyla başka din bilginleriyle birlikte Giresun'a getirilmiştir. Şeyh Kerameddin şehirde fazla kalamamasına rağmen önemli bir etki bırakmıştır. Adına izafe edilen mahalle ve cami bunu teyit etmektedir. Seyyid Mehmed Paşa'nın idam edilmesinin şehirde meydana getirdiği gerginlikten emin olmak için, kendisine yeni yerleşim alanı olarak da Kızılkaya köyünü seçmiştir. Onun burada tesis ettiği zaviye, civar köylerden gelen insanlara yüzyıllarca ilim ve din hizmeti sunmuştur. 31 Düzgün, a.g.m., s.144; Yunus Atalay, türbenin 1930 lu yıllarda bir Cuma günü, köye gelen askerler tarafından yıkıldığını nakletmiştir. 32 Halk arasında dolaşan hikayelerin bazıları da bu değirmenle ilgilidir. Bkz. Düzgün, a.g.m., s.119. 33 Fatma Ucun-Mehmet Öz, Orta Karadeniz Tarihinin Kaynakları-VII, Ankara 2008, s. 32, 53, 69.