Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu Ağustos 21, 2017-1:53:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde Ürdün'e hareketi öncesinde düzenlediği basın toplantısında konuştu. Erdoğan, iki ülke arasında 4 yıl aradan sonra devlet başkanı düzeyinde yapılacak bu ilk ziyarette, ilişkileri daha ileriye taşımak için atılabilecek adımları ele alacaklarını söyledi. Son olarak 2008 yılında Başbakanlık görevi sırasında Ürdün'ü ziyaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, "Ziyaretim Türkiye-Ürdün diplomatik ilişkilerinin 70. yılına denk gelmesi bakımından da ayrıca anlamlıdır. Ürdün ile ilişkilerimizde 2016 yılından itibaren büyük bir ivme yaşanıyor. Geçtiğimiz yıl ülkemizden Ürdün'e Başbakan düzeyinde gerçekleştirilen ziyaretin ardından bu sene mart ayında Ürdün Başbakanı ülkemizi ziyaret etmişti. Sonrasında gerek bakan düzeyinde ziyaretler gerek iş adamları heyetlerinin ziyaretleri de icra edildi. Ürdün, FETÖ iltisaklı tek okulu derhal kapatarak çalışanlarını da sınır dışı ederek ülkemize bu mücadelede güzel bir destek vermiştir. Ziyaretim vesilesiyle bu destekleri için başta kardeşim Ürdün Kralı Abdullah olmak üzere ilgili tüm Ürdün makamlarına bizzat teşekkür etme fırsatı bulacağım." diye konuştu. EKONOMİK İLİŞKİLERİMİZİN YATIRIMLARLA DERİNLEŞTİRİLMESİ ÜZERİNDE ISRARLA DURACAĞIZ Ürdün ile ikili ticari ve ekonomik ilişkilerin altyapısını son 5-6 yıllık dönemde imzaladıkları belgelerle güçlendirdiklerini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: "Aslında ticaret hacmimizin 1 milyar doları yakaladığı ama son dönemde 816 milyon dolar gibi bir seviyeye düştüğü Ürdün'de bunu tekrar inşallah geliştirmenin gayreti içerisinde olacağız. Bu zaman zarfında serbest ticaret anlaşması, yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşması ve karşılıklı
vize muafiyeti anlaşması gibi belgeleri de imzaladık. İnşallah bu ziyaretimde mevcut ticaret rakamını özellikle daha yukarılara çekmek için gerekli adımları atma fırsatını bulacağız. Tabii ekonomik ilişkilerimizin yatırımlarla derinleştirilmesi üzerinde ısrarla duracağız. Şahsen iki ülkenin potansiyelleri dikkate alındığında ticaret hacmimizin çok daha üst seviyelere taşınabileceğine yürekten inanıyorum." Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ürdün'ün çok sayıda mülteciye ev sahipliği yaptığına işaret ederek, Türkiye ve Ürdün'ün, bölgesel krizlerden doğrudan etkilenen iki ülke olduğunu söyledi. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz nasıl 3 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyorsak Ürdün de bu süreç içerisinde yaklaşık 1 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor. Dolayısıyla bu ülkenin yaşadığı sosyal, siyasal ve ekonomik zorlukları çok iyi anlıyoruz. Komşusu olduğumuz Suriye'nin ve Irak'ın toprak bütünlüğüne büyük önem veriyoruz. Ürdün'ün de bu bağlamda gelişmeleri yakından takip ettiğini, bizimle aynı endişeleri paylaştığını gayet iyi biliyorum. Bu ziyaret vesilesiyle her iki ülkedeki gelişmeleri, Kral Abdullah ile ele alma imkanı bulacağız. Ayrıca tüm İslam alemi bakımından büyük önem taşıyan Kudüs ve Harem-i Şerif'teki son durumu değerlendireceğiz. Orayla ilgili olarak bildiğiniz gibi birinci derecede Vakfın şu andaki sorumluluğunu Ürdün taşımakta olduğu için bu da ayrı bir anlam taşıyor. Ürdün'ün Kudüs'teki kutsal mekanların korunmasına ilişkin rolüne önem verdiğimizi özellikle de belirtmek isterim. Ürdün ile Harem-i Şerif'teki yaşanan kriz çerçevesinde önemli bir diyalog ve eş güdüm sağladık. Bir daha benzer tacizlerin, saldırı ve hak ihlallerinin yaşanmasını asla istemiyoruz. Bunun için de Müslümanların Kudüs konusunda tam bir dayanışma içinde olması gerekiyor. Her zaman ifade ettiğimiz gibi birlikten rahmet, ayrılıktan azap doğduğunu bilenlerdeniz. Bölgemizdeki kan ve gözyaşından beslenen çevrelerin en büyük imkanı, Müslümanlar arasındaki ayrışma ve çatışmadır. Kardeşim Kral Abdullah ile bu ziyaretim sırasında Filistin'e önümüzdeki dönemde vereceğimiz desteğe ilişkin hususları da ele alacağız. Bölgemizin içinden geçtiği hassas bir dönemde gerçekleşecek bu ziyaretin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Günübirlik cereyan edecek bu ziyaret sebebiyle akşam tekrar ülkemize döneceğiz." Erdoğan, konuşmasının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Korgeneral Zekai Aksakallı'nın Özel Kuvvetler Komutanlığı görevinden Çanakkale'deki 2. Kolordu Komutanlığı görevine atandığı hatırlatılarak, "Bir kırgınlığının olduğu söyleniyor. Bu görev değişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi: "Askerlikte kırgınlık kavramı gibi bir kavram olmaz. Nerede görev verilirse asker gider görevini orada yapar. Şu anda zaten Zekai Aksakallı'nın Özel Kuvvetlerdeki görev süresi de doldu. Kaldı ki bu da aslında böyle bir süreyle de bağımlı olan bir şey de değildir. Bu yaklaşan YAŞ toplantılarında da değerlendirmeler neticesinde 2. Kolordu'ya atamasıyla alakalı ilgili birimler bu teklifi getirmiş vaziyetteler. Bundan sonraki süreçte de orada bu görevini devam ettirecek." Erdoğan, "Geçtiğimiz hafta İran Genelkurmay Başkanı Türkiye'deydi. Türkiye'nin de son zamanlarda özellikle Kandil'e ve Sincar'a harekat yapma planı olduğu biliniyor. Bu ziyarette buna yönelik bir karar aldığı belirtiliyor. Sizin bu konudaki görüşleriniz nelerdir?" sorusu üzerine, sınırdaş ve özellikle de aynı inancın mensupları olarak, tehdit unsuru haline gelmiş olan terör örgütlerine karşı İran'la böyle bir müşterek hareketin yapılmasının her an gündemde olduğunu söyledi. Bu dayanışmanın, iki genelkurmay başkanı arasında görüşüldüğünü dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Nasıl bir çalışma yürütülür, bunun diplomatik boyutu ne olabilir? Bunların hepsini aramızda görüştük. Benim kabulümde de kendileriyle 'Bunun daha geniş anlamda nasıl olması gerekir?' Bunları aramızda
görüştük. Çalışmalar devam edecek. Çünkü PKK terör örgütünün İran'daki ayağı biliyorsunuz PJAK. Bunların sürekli İran'a da bizlere de verdikleri zararlar var. Bu tehditler her iki ülkenin dayanışması halinde çok daha farklı bir şekilde, çok daha kısa bir zamanda bir neticeye ulaşır düşüncesinden hareketle bu çalışmaları yapıyoruz, yapacağız. Temenni ederim ki buralardan başarılı neticeleri de alırız." Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun tutuklanabileceğine ilişkin açıklamalarına dair soru üzerine, "Bunları değerlendirmeye haiz bir ifade olarak görmüyorum. Kılıçdaroğlu, doğmamış çocuğa don biçiyor. Böyle bir şey duydunuz mu yargıdan filan falan, böyle bir şey geldi mi size? Kendini gündemde tutabilmek için buna benzer şeyler üretiyor. Benim gündemimde böyle bir şey yok." değerlendirmesinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu Ağustos 21, 2017-1:53:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde Ürdün'e hareketi öncesinde düzenlediği basın toplantısında konuştu. Erdoğan, iki ülke arasında 4 yıl aradan sonra devlet başkanı düzeyinde yapılacak bu ilk ziyarette, ilişkileri daha ileriye taşımak için atılabilecek adımları ele alacaklarını söyledi. Son olarak 2008 yılında Başbakanlık görevi sırasında Ürdün'ü ziyaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, "Ziyaretim Türkiye-Ürdün diplomatik ilişkilerinin 70. yılına denk gelmesi bakımından da ayrıca anlamlıdır. Ürdün ile ilişkilerimizde 2016 yılından itibaren büyük bir ivme yaşanıyor. Geçtiğimiz yıl ülkemizden Ürdün'e Başbakan düzeyinde gerçekleştirilen ziyaretin ardından bu sene mart ayında Ürdün Başbakanı ülkemizi ziyaret etmişti. Sonrasında gerek bakan düzeyinde ziyaretler gerek iş adamları heyetlerinin ziyaretleri de icra edildi. Ürdün, FETÖ iltisaklı tek okulu derhal kapatarak çalışanlarını da sınır dışı ederek ülkemize bu mücadelede güzel bir destek vermiştir. Ziyaretim
vesilesiyle bu destekleri için başta kardeşim Ürdün Kralı Abdullah olmak üzere ilgili tüm Ürdün makamlarına bizzat teşekkür etme fırsatı bulacağım." diye konuştu. EKONOMİK İLİŞKİLERİMİZİN YATIRIMLARLA DERİNLEŞTİRİLMESİ ÜZERİNDE ISRARLA DURACAĞIZ Ürdün ile ikili ticari ve ekonomik ilişkilerin altyapısını son 5-6 yıllık dönemde imzaladıkları belgelerle güçlendirdiklerini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: "Aslında ticaret hacmimizin 1 milyar doları yakaladığı ama son dönemde 816 milyon dolar gibi bir seviyeye düştüğü Ürdün'de bunu tekrar inşallah geliştirmenin gayreti içerisinde olacağız. Bu zaman zarfında serbest ticaret anlaşması, yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşması ve karşılıklı vize muafiyeti anlaşması gibi belgeleri de imzaladık. İnşallah bu ziyaretimde mevcut ticaret rakamını özellikle daha yukarılara çekmek için gerekli adımları atma fırsatını bulacağız. Tabii ekonomik ilişkilerimizin yatırımlarla derinleştirilmesi üzerinde ısrarla duracağız. Şahsen iki ülkenin potansiyelleri dikkate alındığında ticaret hacmimizin çok daha üst seviyelere taşınabileceğine yürekten inanıyorum." Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ürdün'ün çok sayıda mülteciye ev sahipliği yaptığına işaret ederek, Türkiye ve Ürdün'ün, bölgesel krizlerden doğrudan etkilenen iki ülke olduğunu söyledi. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz nasıl 3 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyorsak Ürdün de bu süreç içerisinde yaklaşık 1 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor. Dolayısıyla bu ülkenin yaşadığı sosyal, siyasal ve ekonomik zorlukları çok iyi anlıyoruz. Komşusu olduğumuz Suriye'nin ve Irak'ın toprak bütünlüğüne büyük önem veriyoruz. Ürdün'ün de bu bağlamda gelişmeleri yakından takip ettiğini, bizimle aynı endişeleri paylaştığını gayet iyi biliyorum. Bu ziyaret vesilesiyle her iki ülkedeki gelişmeleri, Kral Abdullah ile ele alma imkanı bulacağız. Ayrıca tüm İslam alemi bakımından büyük önem taşıyan Kudüs ve Harem-i Şerif'teki son durumu değerlendireceğiz. Orayla ilgili olarak bildiğiniz gibi birinci derecede Vakfın şu andaki sorumluluğunu Ürdün taşımakta olduğu için bu da ayrı bir anlam taşıyor. Ürdün'ün Kudüs'teki kutsal mekanların korunmasına ilişkin rolüne önem verdiğimizi özellikle de belirtmek isterim. Ürdün ile Harem-i Şerif'teki yaşanan kriz çerçevesinde önemli bir diyalog ve eş güdüm sağladık. Bir daha benzer tacizlerin, saldırı ve hak ihlallerinin yaşanmasını asla istemiyoruz. Bunun için de Müslümanların Kudüs konusunda tam bir dayanışma içinde olması gerekiyor. Her zaman ifade ettiğimiz gibi birlikten rahmet, ayrılıktan azap doğduğunu bilenlerdeniz. Bölgemizdeki kan ve gözyaşından beslenen çevrelerin en büyük imkanı, Müslümanlar arasındaki ayrışma ve çatışmadır. Kardeşim Kral Abdullah ile bu ziyaretim sırasında Filistin'e önümüzdeki dönemde vereceğimiz desteğe ilişkin hususları da ele alacağız. Bölgemizin içinden geçtiği hassas bir dönemde gerçekleşecek bu ziyaretin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Günübirlik cereyan edecek bu ziyaret sebebiyle akşam tekrar ülkemize döneceğiz." Erdoğan, konuşmasının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Korgeneral Zekai Aksakallı'nın Özel Kuvvetler Komutanlığı görevinden Çanakkale'deki 2. Kolordu Komutanlığı görevine atandığı hatırlatılarak, "Bir kırgınlığının olduğu söyleniyor. Bu görev değişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi: "Askerlikte kırgınlık kavramı gibi bir kavram olmaz. Nerede görev verilirse asker gider görevini orada yapar. Şu anda zaten Zekai Aksakallı'nın Özel Kuvvetlerdeki görev süresi de doldu. Kaldı ki bu da aslında böyle bir süreyle de bağımlı olan bir şey de değildir. Bu yaklaşan YAŞ toplantılarında da değerlendirmeler neticesinde 2. Kolordu'ya atamasıyla alakalı ilgili birimler bu teklifi getirmiş vaziyetteler. Bundan sonraki süreçte de orada bu görevini devam ettirecek."
Erdoğan, "Geçtiğimiz hafta İran Genelkurmay Başkanı Türkiye'deydi. Türkiye'nin de son zamanlarda özellikle Kandil'e ve Sincar'a harekat yapma planı olduğu biliniyor. Bu ziyarette buna yönelik bir karar aldığı belirtiliyor. Sizin bu konudaki görüşleriniz nelerdir?" sorusu üzerine, sınırdaş ve özellikle de aynı inancın mensupları olarak, tehdit unsuru haline gelmiş olan terör örgütlerine karşı İran'la böyle bir müşterek hareketin yapılmasının her an gündemde olduğunu söyledi. Bu dayanışmanın, iki genelkurmay başkanı arasında görüşüldüğünü dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Nasıl bir çalışma yürütülür, bunun diplomatik boyutu ne olabilir? Bunların hepsini aramızda görüştük. Benim kabulümde de kendileriyle 'Bunun daha geniş anlamda nasıl olması gerekir?' Bunları aramızda görüştük. Çalışmalar devam edecek. Çünkü PKK terör örgütünün İran'daki ayağı biliyorsunuz PJAK. Bunların sürekli İran'a da bizlere de verdikleri zararlar var. Bu tehditler her iki ülkenin dayanışması halinde çok daha farklı bir şekilde, çok daha kısa bir zamanda bir neticeye ulaşır düşüncesinden hareketle bu çalışmaları yapıyoruz, yapacağız. Temenni ederim ki buralardan başarılı neticeleri de alırız." Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun tutuklanabileceğine ilişkin açıklamalarına dair soru üzerine, "Bunları değerlendirmeye haiz bir ifade olarak görmüyorum. Kılıçdaroğlu, doğmamış çocuğa don biçiyor. Böyle bir şey duydunuz mu yargıdan filan falan, böyle bir şey geldi mi size? Kendini gündemde tutabilmek için buna benzer şeyler üretiyor. Benim gündemimde böyle bir şey yok." değerlendirmesinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu Ağustos 21, 2017-1:53:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde Ürdün'e hareketi öncesinde düzenlediği basın toplantısında konuştu.
Erdoğan, iki ülke arasında 4 yıl aradan sonra devlet başkanı düzeyinde yapılacak bu ilk ziyarette, ilişkileri daha ileriye taşımak için atılabilecek adımları ele alacaklarını söyledi. Son olarak 2008 yılında Başbakanlık görevi sırasında Ürdün'ü ziyaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, "Ziyaretim Türkiye-Ürdün diplomatik ilişkilerinin 70. yılına denk gelmesi bakımından da ayrıca anlamlıdır. Ürdün ile ilişkilerimizde 2016 yılından itibaren büyük bir ivme yaşanıyor. Geçtiğimiz yıl ülkemizden Ürdün'e Başbakan düzeyinde gerçekleştirilen ziyaretin ardından bu sene mart ayında Ürdün Başbakanı ülkemizi ziyaret etmişti. Sonrasında gerek bakan düzeyinde ziyaretler gerek iş adamları heyetlerinin ziyaretleri de icra edildi. Ürdün, FETÖ iltisaklı tek okulu derhal kapatarak çalışanlarını da sınır dışı ederek ülkemize bu mücadelede güzel bir destek vermiştir. Ziyaretim vesilesiyle bu destekleri için başta kardeşim Ürdün Kralı Abdullah olmak üzere ilgili tüm Ürdün makamlarına bizzat teşekkür etme fırsatı bulacağım." diye konuştu. EKONOMİK İLİŞKİLERİMİZİN YATIRIMLARLA DERİNLEŞTİRİLMESİ ÜZERİNDE ISRARLA DURACAĞIZ Ürdün ile ikili ticari ve ekonomik ilişkilerin altyapısını son 5-6 yıllık dönemde imzaladıkları belgelerle güçlendirdiklerini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: "Aslında ticaret hacmimizin 1 milyar doları yakaladığı ama son dönemde 816 milyon dolar gibi bir seviyeye düştüğü Ürdün'de bunu tekrar inşallah geliştirmenin gayreti içerisinde olacağız. Bu zaman zarfında serbest ticaret anlaşması, yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşması ve karşılıklı vize muafiyeti anlaşması gibi belgeleri de imzaladık. İnşallah bu ziyaretimde mevcut ticaret rakamını özellikle daha yukarılara çekmek için gerekli adımları atma fırsatını bulacağız. Tabii ekonomik ilişkilerimizin yatırımlarla derinleştirilmesi üzerinde ısrarla duracağız. Şahsen iki ülkenin potansiyelleri dikkate alındığında ticaret hacmimizin çok daha üst seviyelere taşınabileceğine yürekten inanıyorum." Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ürdün'ün çok sayıda mülteciye ev sahipliği yaptığına işaret ederek, Türkiye ve Ürdün'ün, bölgesel krizlerden doğrudan etkilenen iki ülke olduğunu söyledi. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz nasıl 3 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyorsak Ürdün de bu süreç içerisinde yaklaşık 1 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor. Dolayısıyla bu ülkenin yaşadığı sosyal, siyasal ve ekonomik zorlukları çok iyi anlıyoruz. Komşusu olduğumuz Suriye'nin ve Irak'ın toprak bütünlüğüne büyük önem veriyoruz. Ürdün'ün de bu bağlamda gelişmeleri yakından takip ettiğini, bizimle aynı endişeleri paylaştığını gayet iyi biliyorum. Bu ziyaret vesilesiyle her iki ülkedeki gelişmeleri, Kral Abdullah ile ele alma imkanı bulacağız. Ayrıca tüm İslam alemi bakımından büyük önem taşıyan Kudüs ve Harem-i Şerif'teki son durumu değerlendireceğiz. Orayla ilgili olarak bildiğiniz gibi birinci derecede Vakfın şu andaki sorumluluğunu Ürdün taşımakta olduğu için bu da ayrı bir anlam taşıyor. Ürdün'ün Kudüs'teki kutsal mekanların korunmasına ilişkin rolüne önem verdiğimizi özellikle de belirtmek isterim. Ürdün ile Harem-i Şerif'teki yaşanan kriz çerçevesinde önemli bir diyalog ve eş güdüm sağladık. Bir daha benzer tacizlerin, saldırı ve hak ihlallerinin yaşanmasını asla istemiyoruz. Bunun için de Müslümanların Kudüs konusunda tam bir dayanışma içinde olması gerekiyor. Her zaman ifade ettiğimiz gibi birlikten rahmet, ayrılıktan azap doğduğunu bilenlerdeniz. Bölgemizdeki kan ve gözyaşından beslenen çevrelerin en büyük imkanı, Müslümanlar arasındaki ayrışma ve çatışmadır. Kardeşim Kral Abdullah ile bu ziyaretim sırasında Filistin'e önümüzdeki dönemde vereceğimiz desteğe ilişkin hususları da ele alacağız. Bölgemizin içinden geçtiği hassas bir dönemde gerçekleşecek bu ziyaretin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Günübirlik cereyan edecek bu ziyaret sebebiyle akşam tekrar ülkemize döneceğiz." Erdoğan, konuşmasının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Korgeneral Zekai Aksakallı'nın Özel Kuvvetler Komutanlığı görevinden Çanakkale'deki 2. Kolordu Komutanlığı görevine atandığı hatırlatılarak, "Bir kırgınlığının olduğu söyleniyor. Bu görev değişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi: "Askerlikte kırgınlık kavramı gibi bir kavram olmaz. Nerede görev verilirse asker gider görevini orada yapar. Şu anda zaten Zekai Aksakallı'nın Özel Kuvvetlerdeki görev süresi de doldu. Kaldı ki bu da aslında böyle bir süreyle de bağımlı olan bir şey de değildir. Bu yaklaşan YAŞ toplantılarında da değerlendirmeler neticesinde 2. Kolordu'ya atamasıyla alakalı ilgili birimler bu teklifi getirmiş vaziyetteler. Bundan sonraki süreçte de orada bu görevini devam ettirecek." Erdoğan, "Geçtiğimiz hafta İran Genelkurmay Başkanı Türkiye'deydi. Türkiye'nin de son zamanlarda özellikle Kandil'e ve Sincar'a harekat yapma planı olduğu biliniyor. Bu ziyarette buna yönelik bir karar aldığı belirtiliyor. Sizin bu konudaki görüşleriniz nelerdir?" sorusu üzerine, sınırdaş ve özellikle de aynı inancın mensupları olarak, tehdit unsuru haline gelmiş olan terör örgütlerine karşı İran'la böyle bir müşterek hareketin yapılmasının her an gündemde olduğunu söyledi. Bu dayanışmanın, iki genelkurmay başkanı arasında görüşüldüğünü dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Nasıl bir çalışma yürütülür, bunun diplomatik boyutu ne olabilir? Bunların hepsini aramızda görüştük. Benim kabulümde de kendileriyle 'Bunun daha geniş anlamda nasıl olması gerekir?' Bunları aramızda görüştük. Çalışmalar devam edecek. Çünkü PKK terör örgütünün İran'daki ayağı biliyorsunuz PJAK. Bunların sürekli İran'a da bizlere de verdikleri zararlar var. Bu tehditler her iki ülkenin dayanışması halinde çok daha farklı bir şekilde, çok daha kısa bir zamanda bir neticeye ulaşır düşüncesinden hareketle bu çalışmaları yapıyoruz, yapacağız. Temenni ederim ki buralardan başarılı neticeleri de alırız." Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun tutuklanabileceğine ilişkin açıklamalarına dair soru üzerine, "Bunları değerlendirmeye haiz bir ifade olarak görmüyorum. Kılıçdaroğlu, doğmamış çocuğa don biçiyor. Böyle bir şey duydunuz mu yargıdan filan falan, böyle bir şey geldi mi size? Kendini gündemde tutabilmek için buna benzer şeyler üretiyor. Benim gündemimde böyle bir şey yok." değerlendirmesinde bulundu.