DÜNYADA VE TÜRKİYE DEKİ İKTİSAT DOKTORA PROGRAMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI. Ercan EREN * Yıldız Teknik Üniversitesi, İktisat Bölümü.



Benzer belgeler
2014 YILINDA ÜNİVERSİTELERİMİZİN DÜNYA SIRALAMALARINDA GENEL VE ALAN BAZINDAKİ DURUMU 2 TEMMUZ 2014

ÜNİVERSİTE SIRALAMALARINDA TÜRK ÜNİVERSİTELERİNİN 2011 YILI DURUM RAPORU

Uluslararası Sıralamalarda Sağlık Üniversitelerinin Yeri ve Önemi

URAP ALAN SIRALAMASI 9 EYLÜL 2016 URAP (University Ranking by Academic Performance)

URAP ALAN SIRALAMASI 28 MAYIS 2015 URAP (University Ranking by Academic Performance)

Webometrics (İspanya, Cybermetrics Laboratuvarı) NTU (HEEACT) (Tayvan, National Taiwan Üniversitesi)

Webometrics Sıralaması Türk Üniversiteleri

URAP DÜNYA SIRALAMASI BASIN BİLDİRİSİ (30 EKİM 2017)

SCIMAGO VE ARWU 2012 DÜNYA SIRALAMALARINDA TÜRK ÜNİVERSİTELERİNİN DURUM RAPORU

TÜRKİYE EKONOMİ KURUMU. TARTIŞMA METNİ 2008/6 http :// org.tr İKTİSAT PROGRAMLARI HOMOJEN MAL DEMETİ VE HOMOJEN MAL MI OLUYOR?

TÜRKİYE ÜNİVERSİTELERİNİN AKADEMİK PERFORMANS SIRALAMASI ve ERCİYES ÜNİVERSİTESİ NİN DURUMU

DÜNYA ÜNİVERSİTE SIRALAMALARI

SCIMAGO VE ARWU 2012 DÜNYA SIRALAMALARINDA TÜRK ÜNİVERSİTELERİNİN DURUM RAPORU

ALAN SIRALAMASI BASIN BİLDİRİSİ 15 Mayıs 2017 URAP (Üniversitesi Ranking by Academic Performance)

URAP TÜRKİYE SIRALAMASI BASIN BİLDİRİSİ 26 EKİM 2015

QS in DÜNYA ÜNİVERSİTE SIRALAMASI VE ÜNİVERSİTELERİMİZİN YERİ 14 EYLÜL 2013

URAP TÜRKİYE SIRALAMASI BASIN BİLDİRİSİ 15 HAZİRAN 2016

URAP DÜNYA SIRALAMASI BASIN AÇIKLAMASI 20 ARALIK 2015

Working Paper Iktisat Programları Homojen Mal Demeti ve Homojen Mal mı oluyor?

ÜNİVERSİTELERİMİZİN 23 BİLİM ALANINA VE DÜNYA GENEL SIRALAMALARINA GÖRE DURUMLARI 20 TEMMUZ 2016 URAP (University Ranking by Academic Performance)

URAP Dünya Sıralaması Basın Açıklaması

Milliyet Gazetesi (ODTÜ) üniversiteler sıralaması üzerine bilgilendirme notu

2011-ÖSYS YERLEŞTİRME PUANI EN YÜKSEK 100 ADAYIN YERLEŞTİRİLDİKLERİ YÜKSEKÖĞRETİM ROGRAMLARI

MÜHENDİSLİK EĞİTİMLERİNDE ÖLÇÜMBİLİM VE KALİBRASYON KONULARINDAKİ MEVCUT DURUMUN DEĞERLENDİRİLMESİ

URAP TÜRKİYE SIRALAMASI BASIN BİLDİRİSİ (27 EYLÜL 2018)

ÜNİVERSİTE SIRALAMA SİSTEMLERİ, KRİTERLERİ VE YAPILAN ELEŞTİRİLER. Yavuz SAKA Süleyman YAMAN, ZKÜ Ereğli Eğitim Fakültesi

ÜNİVERSİTELERİMİZİN DÖNEMİNDEKİ 5 YILLIK PERFORMANS RAPORU 9 MAYIS 2014

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNDE LİSANS SONRASI AKADEMİK EĞİTİM: SAYILARLA TÜRKİYE DEKİ MEVCUT DURUM

ORTAÖĞRETİME ÖĞRETMEN YETİŞTİRMEDE "MESLEK BİLGİSİ" BAKIMINDAN FEN-EDEBİYAT VE EĞİTİM FAKÜLTELERİNİN ETKİLİLİĞİ

KASIM 2009 DA YÖK ÜN 2008 YAYIN SAYILARI VE LİSTEYE YENİ EKLEDİĞİ ÜNİVERSİTELERLE İLGİLİ VERİLER DE KULLANILARAK YENİ SIRALAMA İLAN EDİLECEKTİR

DÜNYA ÜNİVERSİTELERİ BAŞARI SIRALAMALARI YÖNTEMLER ve ELEŞTİRİLER

2015 Tercih Dönemi Üniversite Kontenjanları Analizi

Üniversite Sıralama (Ranking) Sistemleri

LEIDEN 2013 TURKIYE SIRALAMA TABLOLARI

TÜRKİYE DE FEN BİLİMLERİ EĞİTİMİ TEZLERİ

Aday Öğrenci Bilgilendirme Kitapçığı

Turkiye Cumhuriyeti Akademik Performans Analizi ( ) 21 Subat 2017

2015 Üniversite Tercih Dönemi İlk 100 e Giren Adayların Tercihlerinin Analizi

ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ Yabancı Diller Yüksek Okulu 2011 YILI PERFORMANS GÖSTERGELERİ. No Gösterge Ölçme Yöntemi Birimi Değeri 1

T.C. GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

KISA ARAŞTIRMA KAĞITLARI DİZİSİ

YÖK tarafından ülkemizdeki yükseköğretim kurumlarının akademik ve idari hizmetlerinin kalite düzeylerinin iyileştirilmesine yönelik olarak

14. BURA (Bogazici University Reunion Association) Boğaziçi Üniversiteliler Derneği Olağan Genel Kurulu Prof. Dr.

ÖĞRETİM YILI BAHAR YARIYILINDA FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜNÜN AŞAĞIDA BELİRTİLEN LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARINA ÖĞRENCİ ALINACAKTIR.

Dünya Üniversiteleri ve Türkiye [2]

İLAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ NDEN

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ MATEMATİK BÖLÜMÜ 2017

YILLARI YERLEŞTI RME I STATI STI KLERI

Uluslararası Sıralamalarda Türk Üniversiteleri. Atılım Üniversitesi Deneyimleri M. Hasan Atasoy

IŞIK ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK YÜKSELTME VE ATAMA ESASLARI

Akademik Personel Memnuniyet Anketi Analiz ve Bulguları Nisan 2015

YÜKSEKÖĞRETİM TEMEL GÖSTERGELERİ

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ LİSANSÜSTÜ İLAN METNİ ve ABD GÖRE KONTENJAN DAĞILIMLARI Fen Bilimleri Enstitüsü Lisansüstü

YILLARA GÖRE KARŞILAŞTIRMALI YÖDEK ANALİZİ ( )

İLAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ NDEN

BAŞVURU ŞARTLARI YÜKSEK LİSANS İÇİN; DOKTORA İÇİN;

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN

HAVACILIK VE UZAY / UÇAK MÜHENDİSİ

Aday Öğrenci Bilgilendirme Kitapçığı

İKTİSAT LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ

BARTIN ORMAN FAKÜLTESİ NİN DİĞER ORMAN FAKÜLTELERİ İLE BAZI KRİTERLERE GÖRE KARŞILAŞTIRILMASI

TÜBİTAK TÜRKİYE ADRESLİ ULUSLARARASI BİLİMSEL YAYINLARI TEŞVİK (UBYT) PROGRAMI UYGULAMA USUL VE ESASLARI

Üniversite ve Bilim. Adil Denizli Hacettepe Üniversitesi Kimya Bölümü. 23 Şubat 2018 Antalya

TOBB ETÜ AKADEMİK YÜKSELTİLME VE ATANMA ŞARTLARI:

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN

ALTIN TERAZI LERIN SAHIPLERI BELLI OLDU

ÖSYS TERCİH DANIŞMANLIĞI SEMİNERİ. Gaziantep Şehitkamil Hacı Lütfiye Şireci Rehberlik ve Araştırma Merkezi

Prof.Dr. Ayten Ayşen Kaya

Prof. Dr. İsmail Akdeniz Üniversitesi ANTALYA

YÜKSEKÖĞRETİM KURULU YÜKSEKÖĞRETİM BİLGİ YÖNETİM SİSTEMİ. 17 Mart 2014 Afyon

Tablo1: Eğitim-Öğretim Güz Yarıyılı, Sağlık Bilimleri Enstitüsü lisansüstü programları öğrenci kontenjanları. T.C. vatandaşı.

T.C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN

İLAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ NDEN

ÖĞRETİM YILI BAHAR YARIYILINDA FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜNÜN AŞAĞIDA BELİRTİLEN LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARINA ÖĞRENCİ ALINACAKTIR.

Programın koşullarını başarı ile tamamlayan mezunlar, bilim uzmanı sıfatıyla Yüksek Lisans Derecesi alırlar.

2014-LİSANS YERLEŞTİRME SINAVLARI (2014-LYS) SONUÇLARI. 27 Haziran 2014

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Evrak Tarih ve Sayısı : E Yazının Ekidir

AVRUPA BİRLİĞİ BİRİMİ SAYILARLA ERASMUS RAPORU

c) Yabancı Uyruklu Adaylar İçin:

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(5 OCAK 2009) TÜRK ÜNİVERSİTELERİNİN SIRALAMASI

AHMET SELAMOĞLU Kocaeli Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü,

İLAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ NDEN

EK 4 CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ 2011 YILI PERFORMANS GÖSTERGELERİ

T.C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN

Tablo 11. Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Temel Alanı Not: Kod

MARMARA ÜNİVERSİTESİ İNGİLİZCE İKTİSAT BÖLÜMÜ

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN

İLAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN

T.C. KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS / DOKTORA ÖĞRENCİ ALIM İLANI

ÖSYS de İlk 100 e Yerleşen Adayların Analizi

YAZ OKULU. Yaz Okulu Takvimi. Fakültemiz Öğrencilerinin Yaz Okulundan Ders Alma Şartları. 13 Haziran 2014

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAHAR YARIYILI TEZLİ YÜKSEK LİSANS KONTENJANLARI

T.C. GÜMÜġHANE ÜNĠVERSĠTESĠ REKTÖRLÜĞÜ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

2011 ÖSYS LİSANS PROGRAMLARININ TABAN PUAN VE BAŞARI SIRALARI YGS-1.

Bir Araştırma Alanı Olarak Bibliyometri

T.C KÜTAHYA DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ

Transkript:

DÜNYADA VE TÜRKİYE DEKİ İKTİSAT DOKTORA PROGRAMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI Ercan EREN * Yıldız Teknik Üniversitesi, İktisat Bölümü Serçin ŞAHİN Yıldız Teknik Üniversitesi, İktisat Bölümü Murat DONDURAN Yıldız Teknik Üniversitesi, İktisat Bölümü ÖZET Son yıllarda yaşanan küreselleşme süreci ile birlikte, tüm mal ve hizmetler dünya çapında homojen hale gelmektedir. Üniversiteler ve sunmuş oldukları gerek lisans, gerekse lisansüstü programları da bu süreçten etkilenmiş, bir giderek artan bir şekilde standartlaşmaya başlamıştır. Bu çalışmada, daha önce (Eren ve Sahin, 2008) iktisat lisans programları için yapılan analiz, iktisat doktora programlarına da uygulanmakta; dünya önde gelen doktora programları ile Türkiye deki doktora programlarının standardize olup olmadığı incelenmektedir. Doktora programları, araştırmacı yetiştirmeye dönük olmaları nedeniyle, bir bilim dalındaki en son gelişmelerin eğitime ilk olarak yansıdıkları yerdir. Bu gerçekten hareketle, dünyada önde gelen iktisat doktora programları incelenerek, içerikleri sunulmakta; izleyen bölümde ise Türkiye deki en iyi iktisat doktora programları ele alınarak, içeriklerinin dünyadakilerle ne ölçüde benzer olduğu ortaya konulmaktadır. Bu çalışmada ayrıca, son yıllarda iktisat biliminin diğer bilim dallarıyla etkileşimi sonucunda geçirmekte olduğu dönüşümün, ne ölçüde doktora programlarının içeriğine yansıdığı da ortaya konulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Küreselleşme, Homojenleşme, İktisat Doktora Eğitimi JEL Kodları: A10, A12, A23 * Prof.Dr., Yıldız Teknik Üni. İktisat Bölümü, Yildiz Kampusu, Besiktas, Istanbul. Email: eren@yildiz.edu.tr Ar.Gör.Dr.,Yıldız Teknik Üni. İktisat Bölümü, Yildiz Kampusu, Besiktas, Istanbul.Email:sercinsahin@hotmail.com Doç.Dr., Yıldız Teknik Üni. İktisat Bölümü, Yildiz Kampusu, Besiktas, Istanbul. Email: donduran@yildiz.edu.tr 1

1.Giriş Son yirmi- otuz yılın gerçeği küreselleşme sürecidir. Küreselleşme ülkelerin dışa açıklığını yalnız dış ticaret, finans hareketleri anlamında gerçekleştirmemiştir. Üniversiteler de küreselleşme sürecinden yoğun bir şekilde etkilenmektedirler. Küreselleşmenin ana sonuçlarından bir tanesi, malların dünya çapında standart haline gelmesi, homojenleşmesi dir. Standart ürün, dünyanın her tarafında aynı fiyattan satılır. Bu, o ürünün değişmeyeceği, kalitesinin artmayacağı anlamına gelmemektedir. Bu çalışmada, küreselleşme sürecinin üniversitelerin doktora programlarını homojen mal demeti (bundle) ve homojen mala benzer bir şekilde etkileyip etkilemediği iktisat doktora programları özelinde incelenecektir. Yani, farklı üniversitelerinin iktisat ders planları birbirine benzemekte midir? Ders planlarında yer alan derslerin içerikleri hatta önerilen kitaplar aynı mıdır? Bu soruya kısmen evet yanıtı verilecektir. 2.Küreselleşme ve İktisat Eğitimi Küreselleşme mal farklılaştırmasını, heterojenligi azaltmakta ve mal fiyatları arasında yakınsama gerçekleşmektedir. Serbesti nedeniyle aynı kalitede mal, aynı fiyattan satılmaktadır. Standart ürünlerde kalite ve fiyat yakınsaması gerçekleşmektedir. Özellikle ticarete konu olan mallarda yakınsama gerçekleşmektedir. Küreselleşme süreci üniversiteleri, eğitimi çok yakından etkilemiştir. Örneğin, birçok ülkede olduğu gibi, yakın gelecekte Türkiye de yabancı üniversitelerin kurulması veya şube açması beklenmektedir. Türkiye nin üyesi bulunduğu Dünya Ticaret Örgütü çerçevesinde yürürlükte olan Hizmet Ticaret Anlaşması(GATS) bağlamında eğitim hizmetlerinin ticareti serbestleşmiş durumdadır. (Şenses, 2007, s.6) Küreselleşmenin önemli bir yansıması ABD deki iktisat doktora programlarındaki yabancı öğrencilerdir. Özellikle, önde gelen üniversitelerin iktisat programlarında yabancı öğrenciler oldukça çok sayıdadır. Bunların çoğu da ABD ye yerleşmektedir. (Colander, 2002, s.15) ABD de 1970 yılından bu yana her yıl 850 1150 arasında kişi iktisat doktoru olmaktadır. Bunlar içinde ABD vatandaşları veya ABD de lisans eğitimini tamamlayanların sayısı ve oranı hızla azalmaktadır. 1972 yılında 852 iktisat doktorundan 800 tanesi ABD vatandaşı iken, bu sayı 2003 yılında 400 den daha azdır. 396 kişi ABD kökenlidir. 2002 yılı itibarıyla iktisat doktora öğrencilerinin %38.2 si ABD de üniversiteyi bitirenler, %5 i İngiltere, Yeni Zelanda, Kanada, Avustralya gibi İngilizce konuşan ülke vatandaşları, %57 si diğer yabancı ülke vatandaşlarıdır. (Siegfried ve A.Stock, 2006, s.1-34; Siegfried ve Stock, 2004, s.272-285). Guo ve Lee (2011) çalışmasında da, 1970 te doktora yapan öğrencilerden yalnız %19,3 ü yabancıyken, 2006 da bu oran %65.1 e yükseldiği ifade edilmektedir. Yakın gelecekte ABD kökenli öğrenci sayısının %30 lara düşmesi beklenmektedir. Dikkat çekici bir nokta ABD de doktora yapanların %50 si iş yaşamlarına ABD de başlamaktadırlar. Bir diğer önemli nokta ise yabancı öğrencilerin sayısal GRE lerinin, ABD lilere göre oldukça yüksek olmasıdır. (Siegfried ve A.Stock, 2006, s.1-34; Siegfried ve Stock, 2004, s.272-285) 2

Benzer gelişmeler, Avrupa daki üniversiteler ve iktisat programları açısından da geçerlidir. Avrupa üniversitelerinde yabancı öğrenci sayısı hızla artmaktadır. Şekil 1.İktisat Doktorlarının Lisans Öğrenimini Yaptıkları Kurumlara Göre Dağılımı (Kaynak: Siegfried ve Stock, 2006) Aynı durum iktisat eğitimi açısından da geçerli midir? Türkiye de iktisat programları üzerine yaptığımız bir çalışmada özellikle vakıf üniversitelerinin programları beklentiler çerçevesinde gerçekleşmiştir.(eren ve Şahin, 2008) Türkiye de de iktisat programları, Amerikan üniversitelerindeki programlara yakınsamaktadır. İktisat lisansüstü eğitimi açısından da benzer trendin devam etmesi beklenmektedir. 3.Dünyadaki İktisat Bölümlerinin Sıralaması 3.1.Dünyadan Çeşitli Üniversite Sıralama Örnekleri Son yıllarda dünyada, üniversiteleri gerek genel olarak, gerekse iktisat alanında sıralamak üzere birçok çalışma yapılmıştır. İlk önemli ülke içi sıralama, 1983 te ABD de US News and World Report dergisinin America s Best Colleges başlığı altında yaptığı çalışmadır. (Akbulut, 2010a) 1984 yılı hariç, her yıl yapılmakta olan ve ABD de en güvenilir sıralamalardan biri olarak görülen bu sıralamanın amacı, adayların üniversiteleri seçerken kullanabilecekleri, güvenilir bir performans listesine duyulan ihtiyacı karşılamaktır. Dergi, sınıf büyüklüğü, öğrenci ve öğretim üyesi sayısı gibi verileri doğrudan üniversitelere yollamış olduğu formlarla veya web sayfalarından toplamakta; bunun dışında, kurumlarını değerlendirmeleri için öğretim üyeleri ve üniversite yöneticilerine, mezunlarla ilgili değerlendirmeler için de işverenlere anket uygulayarak görüşlerini toplamaktadır. 3

US News and World Report, üniversiteleri lisans ve lisansüstü eğitimi açısından ayrı değerlendirmektedir. Lisans eğitimini değerlendirmede 15 kriter kullanmaktadır. Bu kriterler ve etki yüzdeleri aşağıdaki gibidir: Uzman görüşleri (%25), Öğrencilerin kalitesi (%15), o Üniversiteye müracaat edenlerin kabul yüzdesi, o Üniversiteye kayıtlı öğrenciler arasında liseden ilk %10 içinde mezun olanların yüzdesi, o Üniversiteye kabul edilen öğrencilerin, üniversite genel giriş değerlendirme sınavlarındaki (SAT/ACT) başarı durumları, Öğretim üyelerinin performansı(%20), o Öğretim üyelerinin maaşları, o Öğretim üyeleri arasında profesörlerin yüzdesi, o Tam zamanlı öğretim üyelerinin yüzdesi, o Öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı, o 20 nin altında öğrencisi olan derslerin yüzdesi, o 50 nin üzerinde öğrencisi olan derslerin yüzdesi, Ortalama mezuniyet süresi (%20), Öğrenci başına yapılan harcama (%10), Mezunların bağış yapması (%5), Mezun olma ve terk etme oranları (%5), o Öğrencilerin mezuniyet yüzdesi, o Memnuniyetsizlik nedeniyle birinci sınıftan sonra okul terk eden öğrencilerin yüzdesi. Dergi ayrıca, farklı alanlarda farklı kriterler kullanarak, her alan için ayrı ayrı lisansüstü programları da sıralamaktadır. Sosyal bilimler alanındaki lisansüstü programlarını sıralamak için kullandığı ölçüt, uzman görüşleridir. Dekan, program yürütücüleri, deneyimli öğretim üyeleri gibi uzmanlardan, kendi alanlarındaki lisansüstü programlarını 1 ila 5 arasında bir puan ile değerlendirmeleri istenmekte ve hepsinin ortalaması sonucunda ortaya çıkan göstergeye göre o alandaki lisansüstü programları sıralanmaktadır. US News and World Report dergisinin yapmış olduğu sıralama, ABD de en güvenilir sıralamadır. Ancak sıralama yöntemi, sıralamanın oluşturulmasına kullanılan kriterlerden Uzman Görüşü nün %40 gibi oldukça yüksek bir oran oluşturmasıyla eleştirilmektedir. 4

Dünyadaki tüm üniversiteleri sıralamak için yapılan ilk çalışma, 2003 yılında yapılmaya başlanan Jiao Tong Sıralamasıdır. Bu sıralama ilk olarak, Çin deki Jiao Tong Üniversitesi nde bir grup bilim adamının, kendi üniversitelerinin dünyadaki yerini görmek üzere yaptıkları çalışmayla başlamıştır. Dünyadaki ilk 500 üniversiteyi, tamamen internet üzerinden ulaştıkları güvenilir verilerle sıralayan bu çalışma, başlangıçta ciddiye alınmamasına karşın; dünyanın tüm ülkelerinde böyle geniş kapsamlı bir çalışmaya duyulan ihtiyaç nedeniyle oldukça popüler olmuştur. İzleyen yıllarda geliştirilerek, her yıl güncellenmeye başlanmıştır. Günümüzde birçok üniversite, bu listede aldığı yeri bir başarı kriteri olarak kamuoyuna duyurmaktadır. Jiao Tong sıralamasının dayanmış olduğu kriterler ve ağırlıkları aşağıdaki gibidir: Eğitim kalitesi: o Nobel Ödülü (veya Field Madalyası) kazananların mezun olduğu üniversite (%10), Öğretim üyesi kalitesi: o Nobel Ödülü (veya Field Madalyası) kazananların çalıştığı üniversite (%20), o En fazla atıf alan bilim insanları listesine girenler (%20), Araştırma çıktısı: o Nature ve Science dergilerinde yayınlanan makaleler (%20), o SCI-Expanded ve SSCI indekslerine giren dergilerdeki makaleler (%20), Kişi başı performans (ilk beş göstergeden alınan puanların, ilgili üniversitenin tam zamanlı eşdeğer akademisyen sayısına bölünmesiyle elde edilmektedir.) o Akademisyen başına düşen akademik performans (%10). Bu sıralamanın geniş kabul görmesinin en önemli nedeni, internet üzerinden herkesin kolaylıkla ulaşabileceği verilere dayanması ve dünyadaki üniversiteleri sıralayan ilk çalışma olmasıdır. 2009 yılından itibaren, üniversitelerin genel sıralamalarının yanında; kimya, fizik, matematik, bilgisayar, mühendislik ve iktisat alanındaki sıralamaları da ilan edilmektedir. Bu sıralama sistemine getirilen en önemli eleştiri, yıllık toplam yayın sayısının belli bir limitin altında olması halinde, o üniversitenin hiçbir şekilde değerlendirmeye alınmamasıdır. Bu durumda, küçük ve tıp fakültesi olmayan üniversiteler, kişi başına üretkenlikleri çok yüksek olsa dahi sıralamaya girememektedir. İspanya da, Ulusal Araştırma Kurumu Sibernetik Laboratuarı tarafından 2004 yılından beri yapılan Webometrics sıralaması, önceleri web sayfalarının geliştirilerek internet üzerinden akademik dosyalara ulaşılabilmesi açısından üniversitelerin sıralanmasını amaçlıyordu. Daha sonra bu amaçla kullandıkları kriterlere toplam yayın ve atıf sayılarının da eklenmesiyle, dünya üniversitelerine ilişkin bir sıralama elde edilmiş oldu. Webometrics sıralamasında kullanılan kriterler aşağıdaki gibidir: 5

o Bilimsel üretkenlik: o Toplam Yayın ve atıf sayısı (Google Scholar an elde edilen toplam yayın ve atıf sayısı) (%15), o Web sayfasının etkinliği, o Web sayfasının boyutu (Google, Yahoo, Live search ve Exelead gibi 4 arama motorundan ulaşılan toplam veri sayısı) (%20), o Görünürlük (Yahoo Search te elde edilen, web sitesine dışarıdan verilen linklerin sayısı) (%50), o Akademik dosya zenginliği (web sayfalarında akademik olarak anlamlı olma olasılığı en yüksek dört dosya türünün sayısı; pdf, postscript-.ps, word ve powerpoint dosyaları) (%15), Bu sıralama sistemi de, bilimsel üretkenlikle ilgili kriterlerin %15 gibi çok düşük bir ağırlıkta oluşu ve kişi başına üretkenliğe yer verilmemesi ile eleştirilmekle birlikte; ilk kez dünya çapındaki 16000 kurumu taraması nedeniyle bir ilk olarak kabul edilmektedir. Bir diğer sıralama, Hollanda dan Lieden Üniversitesi nin yaptığı sıralamadır. Bu sıralama sisteminde üniversiteler dört ayrı kritere göre sıralanmaktadırlar. Bunlar; 1.Sarı-Boyuta göre: Toplam uluslararası yayın sayısına göre sıralama, 2.Mavi-Boyuttan bağımsız, basit yayın başına Atıf: Yayın başına düşen atıf sayısı göstergesine göre yapılan sıralama, 3.Yeşil-Boyuttan bağımsız, bilim dalına göre normalize edilmiş: Boyuttan bağımsız ve bilim alanlarına göre normalize edilmiş ortalama etki göstergesine göre yapılan sıralama. Bu gösterge, ikinci sıralamada bazı bilim dallarında yapılan ortalama atıf sayısının diğerlerinden daha yüksek olması nedeniyle ortaya çıkan adaletsizliği gidermek amacıyla, her bilim dalındaki atıf sayısının o alanın ortalama atıf sayısına göre normalize edilmesiyle elde edilen sıralamadır. 4.Portakal-Boyuta bağımlı brüt güç: 1. Ve 3. Kriterlerdeki sayıların çarpımıyla elde edilen, boyuta bağımlı brüt güç etki indikatörü göstergesine göre yapılan sıralama. Ülkemizde yapılan çalışmalara baktığımızda, öncelikle YÖK ün yapmış olduğu sıralama karşımıza çıkmaktadır. YÖK, Türkiye deki üniversitelerin Toplam yayın sayısı ve Öğretim üyesi başına düşen yayın sayısı na göre ayrı ayrı sıralamasını yapmakta ve yayınlamaktadır. Ancak bu sıralama tek bir kritere dayandığı ve tıp alanında daha fazla yayın yapma imkânı olmasından dolayı, tıp fakültesi olan üniversiteler lehine bir sapmanın mevcudiyeti nedeniyle eleştirilmektedir. (Akbulut, 2010a,b,c) Türkiye deki bu eksikliği gidermek adına, ODTÜ den Prof.Dr. Ural AKBULUT önderliğinde bir ekip, YÖK ün kullanmış olduğu iki kritere yeni yedi kriter ekleyerek, Türkiye deki üniversiteleri sıralamıştır. (Akbulut, 2010d) YÖK ve ÖSYM gibi ulusal kurumlar ile, Google Scholar ve ISI gibi açık kaynaklardan elde etkileri verilerle, Türkiye deki üniversitelerin durumlarını görmek için geliştirmiş oldukları bu sıralama sisteminde üniversiteleri eğitim ve araştırma açısından değerlendirmek için kullandıkları 9 kriter ve bu kriterlere ilişkin verilerin elde edildikleri kaynakları aşağıdaki gibidir: 6

1. Toplam yayın sayısı (YÖK), 2. Kişi başına düşen yayın sayısı (YÖK), 3. 2000-2008 arasında çıkan yayınlara 2008 de yapılmış toplam atıf sayısı (ISI), 4. 2000-2008 arasında yapılan toplam yayın, konferans ve atıf sayısı (Google Scholar), 5. 2000-2008 arasında öğretim üyesi başına düşen yayın, tebliğ ve atıf sayısı (Google Scholar ve YÖK), 6. Toplam doktora öğrenci sayısı (ÖSYM), 7. Doktora öğrencilerinin toplam öğrenciye oranı (ÖSYM), 8. Öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı (YÖK ve ÖSYM). Bu kriterlerden ilki olan toplam yayın sayısı, büyük üniversitelerin lehine olsa da, üniversitelerin bilime yapmış oldukları toplam katkıyı göstermesi açısından kullanılması gereken bir kriter olduğu öne sürülmüştür. Bu anlamda küçük üniversitelerin karşı karşıya oldukları dezavantaj, öğretim üyesi başına yayın sayısı ile dengelenmiştir. Uluslararası indekslere giren dergilerde yayını az olup, konferans ağırlıklı bilimsel çalışması olan üniversitelerin bu çabalarının da değerlendirmeye katılması amacıyla, 4.ve 5 kriterler kullanılmıştır. 3.2.Dünyada İktisat Bölümlerini Sıralamak İçin Yapılan Çalışmalardan Örnekler Kalatsidakis v.d.(2003) çalışmasında yazarlar, dünyadaki iktisat bölümlerini sıralamak amacıyla, iktisat alanındaki en iyi 30 bilimsel dergide çıkan makaleleri baz almışlardır. Bunun için öncelikle, Journal Citation Report taki dergi sıralamasını; yazarların kendi çalışmalarına yapmış oldukları atıfları çıkararak ve dergilerin yaş ve büyüklüklerini göz önünde bulundurarak, revize etmişler ve her dergi için bir ağırlık elde etmişlerdir. Daha sonra bu dergilerde 1995-1999 yılları arasında çıkan makalelerin yazarlarının mensubu olduğu üniversitelere göre, dünyadaki iktisat bölümlerini sıralamışlardır. 2003 teki çalışmalarını 2003-2008 arasındaki verileri kullanarak güncelledikleri Kalatsidakis v.d.(2010) çalışmasında da aynı yöntemi kullanan yazarlar, yalnızca göz önüne aldıkları dergileri sıralarken kullanmış oldukları yöntemde bir değişiklik yapmışlardır. Buna göre, yeni çıkan yayınların eskilere göre atıf alma konusundaki dezavantajlarını kısmen önlemek amacıyla, 2003 ten 2008 e kadar olan her bir yıl için, makalelerin son on yıllık atıflarını dikkate almış, daha öncekileri göz ardı etmişlerdir. Tombazos (2005), Kalatsidakis v.d.(2003) çalışmasında, dergiler sıralanırken etki faktörlerinin, büyüklüklerine göre uyumlandırılması için kullanılan metodolojinin yanlış olduğunu ileri sürmüştür. Buna göre, Tombazos bu metodoloji düzeltildiğinde, sıralamanın değiştiğini ortaya koymaktadır. Son olarak Coupe (2003) çalışmasında ise, dünyadaki iktisat bölümlerini sıralamak için, Econlit ve Web of Science da 1975-2000 arasında yer alan makalelere göre, atıf temelli üç sıralama ölçütü kullanılmıştır: 7

Çalışmaların birden çok yazarlı olması ve yazarların birden çok kuruma bağlı olma durumlarına göre uyumlandırılmış atıf sayısı. Çalışmaların yayınlandığından beri almış olduğu atıf sayısının, yayınlanmasının üzerinden geçen yıla bölünmesiyle elde edilen sayı. Herhangi bir uyumlandırma yapılmaksızın, çalışmaların almış olduğu basit atıf sayısı. Lubrano v.d.(2003), iktisat doktora programına kaydolmak isteyen bir öğrencinin bakış açısıyla Avrupa daki iktisat bölümlerini sıralamıştır. Bunun için, iktisat alanındaki önemli dergilerde çıkan yayınlara göre yazarları ve bundan hareketle de bağlı oldukları kurumları değerlendirmişlerdir. Öncelikle JEL veritabanında taranan dergilere skorlar vererek, sıralamışlardır. Bunun için, derginin ham etki faktörünü, toplam atıf sayısıyla çarpmış, çıkan sayıyı belli bir skalaya göre 1 ila 10 arasındaki skorlara çevirmişlerdir. Daha sonra, bu etki faktörüne bağlı olarak, 10 yıllık süre içinde bu dergilerde yayın yapmış yazarların skorlarını hesaplamışlardır. Belli bir sayının altında yayın yapan öğretim üyelerinin doktora öğrencilerine danışmanlık yapamayacağı kabulüyle, yalnızca belli bir skorun üzerindeki öğretim üyelerini değerlendirmeye almışlardır. Buna göre, bir iktisat bölümünün skoru, kendisine bağlı, minimum skor düzeyinin üzerindeki öğretim üyelerinin skorlarının toplamına eşittir. Avrupa daki iktisat bölümlerini elde ettikleri bu skora göre sıralamışlardır. Amir ve Knauff (2005) ise, üniversitelerin iktisat doktora programlarını, mezunlarının hangi üniversitelerde iş bulduğunu göz önünde bulundurarak sıralamışlardır. Buradaki temel düşünce, bir iktisat bölümünün değerinin, doktora programından mezun olan öğrencilerinin çalışmakta oldukları bölümlerin değerlerinin bir yansıması olacağıdır. Buna göre, bölümlerin skorları, değerlerden oluşan lineer bir denklemler sisteminden elde edilebilir. Neticede, iktisat doktora eğitimi alanında yüksek bir konsantrasyonun olduğu; ABD nin en iyi okullarının bu alanda güçlü, ancak yavaş da olsa azalmakta olan bir üstünlüğe sahip olduğu sonucu teyit edilmiştir. Bu çalışmada Lisansüstü iktisat eğitimindeki trendleri incelemek amacıyla, dünyada iktisat alanında en iyi on üniversitenin lisansüstü programlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Bir iktisat lisansüstü programının mezunlarının ne ölçüde talep edildiğinin, o programın kalitesini en iyi biçimde yansıtacağı düşüncesinden hareketle, önceki bölümde bahsedilen çalışmalardan Amir ve Knauff (2005) teki dünyanın en iyi üniversiteleri sıralaması baz alınmış ve ilk on üniversitenin iktisat lisansüstü programları incelenmiştir. (Bkz.Ek 1) 4.Türkiye deki İktisat Bölümlerinin Sıralaması Türkiye deki iktisatçıları ve iktisat bölümlerini sıralamak için yapılan en önemli çalışma, Murat Çokgezen in (2005) yapmış olduğu çalışmadır. Bu çalışmada, 1999-2005 yılları arasında Econlit veri tabanında indekslenen dergilerde yapılan yayınlarda adresini Türkiye deki üniversitelerden herhangi biri olarak gösteren iktisatçılar sıralanmıştır. Üç farklı çalışmadaki Econlit veritabanındaki dergilere ilişkin etki faktörleri kullanılarak, üç değişik sıralama yapılmıştır. Birden çok yazarlı makalelerin puanları ise yazar sayısına bölünerek yazarlara dağıtılmıştır. Ayrıca iktisatçıların elde etmiş oldukları puanların, bağlı bulundukları üniversiteler bazında toplanması ile Türkiye deki üniversitelerin iktisat alanındaki sıralaması elde edilmiştir. 8

Bu çalışmada ise, Türkiye deki üniversitelerin araştırma yanında asıl önceliklerinin eğitim olduğu göz önünde bulundurarak, iktisat bölümlerini sıralamak için araştırma ve eğitim kriterlerinin eşit ağırlıkta olduğu bir yöntem geliştirilmesi planlanmıştır. Bu sıralamada kullanılacak veriler ve ağırlıklarının şu şekilde olması öngörülmüştür: Araştırma: Eğitim: o Toplam Araştırma Performansı: 2005 ve 2006 yılları için YÖK ün bölüm başına yayın sayıları (%25) o Ortalama Araştırma Performansı: 2005 ve 2006 yılları için YÖK ün bölümlerde öğretim üyesi başına düşen yayın sayısı (%25) o Öğrenci Kalitesi: 2005 ve 2006 lisans programlarının ÖSYS minimum ve maksimum puanlarının ortalaması (%25) o Eğitim Kalitesi: 2005 ve 2006 lisans programlarında öğretim üyesi başına düşen lisans öğrencisi sayısı (%25) Sıralamaya araştırma kalitesinin dâhil edilmesi amacıyla, bölüm bazında mevcut olan tek veri olan, YÖK ün web sayfasındaki 2005 ve 2006 yılları için bölüm bazındaki toplam yayın sayıları ve bölümlerdeki öğretim üyesi başına yayın sayıları verilerinin kullanılması planlanmıştır. Ancak bu verilerde de birçok üniversite için bölüm bazında öğretim üyesi sayısı ve yayın sayıları ya hiç verilmemiş, ya da fakülte bazında toplu olarak verilmiştir. Tüm bu problemlere karşın, eksik veriler ikame edilerek bir sıralama yöntemi denenmiştir. Verisi mevcut olmayan üniversiteler değerlendirmeye dâhil edilmemiş; 2005 veya 2006 yıllarından yalnızca biri için veri mevcut olan üniversitelerin verilerinin, diğer yıl için de geçerli olduğu varsayılmış; fakülte bazında verilen yayın veya öğretim üyesi sayısı verileri ise, fakültedeki bölüm sayısına bölünerek bölüm başına ortalama verilerle ikame edilmiştir. Ancak bu yöntemin kullanılması neticesinde ortaya çıkan sıralama, makul olmayan sonuçlar vermiştir. Veri eksikliklerinin sağlıklı sonuç almayı engelleyecek düzeyde olduğu sonucuna varılarak, sadece objektif verilere dayalı olarak bir sıralama yapılması amacıyla, bahsedilen yöntemdeki unsurlardan, verileri eksiksiz bir biçimde mevcut olan ÖSYM minimum ve maksimum puanlarının ortalaması baz alınarak sıralama yapılmıştır. Burada yalnızca minimum puanlara göre sıralama yapmak yerine, minimum ve maksimum puanların ortalamasının alınmasının nedeni (her ne kadar bölüme giren öğrencilerin tüm puanlarını bilmediğimiz için gerçek tablonun görülmesi imkânı olmasa da), bölümlere yerleştirilen tüm öğrencilerin kalitesine ilişkin gerçeğe daha yakın bir tablo sunmasıdır. Yalnızca bu kriter kullanılarak yapılan sıralama neticesinde Türkiye de İngilizce lisansüstü programı olan ilk beş üniversite ile Türkçe lisansüstü programı olan ilk beş üniversitenin lisansüstü programlarının içerikleri incelenmiştir. 5.Dünyadaki ve Türkiye deki İktisat Alanında En İyi Üniversitelerin Lisansüstü Programlarının Karşılaştırılması 9

Bu kısımda, dünyada iktisat alanında en iyi on üniversitenin lisansüstü programları ile Türkiye de en iyi İngilizce ve Türkçe lisansüstü programları karşılaştırılacaktır. Ancak bu karşılaştırmaya geçmeden önce, dünyadaki ve ülkemizdeki lisansüstü programların genel yapısı arasındaki farklılık üzerinde durulmalıdır. Dünyada (özellikle de ABD de) genel olarak doktora ve yüksek lisans adı altında ayrı programlar bulunmamakta, bir bütün olarak ele alınan lisansüstü eğitimde ders, doktora yeterlilik sınavı ve tez aşamaları bulunmaktadır. Lisansüstü eğitime başlayan bir öğrenci, tüm bu aşamaları tamamladığı takdirde doktor unvanı almaya hak kazanmaktadır. Ancak, dersleri tamamladığı halde, sonraki aşamadaki gereklilikleri yerine getiremeyen öğrenciler de, yüksek lisans diploması almaya hak kazanmaktadır. Ülkemizde ise, lisansüstü eğitim bilindiği gibi, yüksek lisans ve doktora olmak üzere iki ayrı parçaya ayrılmıştır. Mevzuat gereği bu iki kısım birbirinden bağımsız değerlendirilmekte, yüksek lisans ve doktora programlarına ayrı ayrı öğrenci kabul edilmektedir. Bu nedenle, dünyada ve Türkiye deki iktisat doktora programlarını karşılaştırırken bu faktör de göz önünde bulundurulmalı, ülkemizdeki üniversitelerin yüksek lisans ve doktora programları bir bütün olarak ele alınarak yurtdışındaki muadilleriyle karşılaştırılmalıdır. Aksi halde varılan sonuçlar yanıltıcı olacaktır. Dünyadaki en iyi on üniversitenin iktisat lisansüstü programları incelendiğinde ilk göze çarpan, tüm üniversitelerde temel derslerin yüksek sayıda zorunlu tutulmuş olmasıdır. Ortalama 4,70 ders-dönem temel ders, zorunlu olarak doktora adaylarına verilmektedir. Bunun dışında, iktisatta kullanılan kantitatif yöntemler ve ekonometri de tüm programlarda zorunlu dersler olarak bulunmaktadır. Ekonometri dersleri ortalama olarak, diğer kantitatif derslere göre daha yüksek oranda zorunlu tutulmaktadır. Ayrıca birçok üniversitede ekonometrik bir uygulamaya sahip bir makale yazmak, doktora programının temel gerekliliklerinden biri olarak yer almaktadır. Bu, dünyada ekonometriye bir yöntem olarak verilen önemin bir göstergesidir. Bunun yanında, UC Berkeley ve Yale gibi iki üniversitenin programlarında İktisat tarihi zorunlu ders olarak yer almakta, bazı üniversitelerin programlarında ise, seçimlik derslerden bir ya da birkaçının iktisat tarihi ile ilgili olması koşulu getirilmektedir. Seçmeli derslere bakıldığında, dünyadaki üniversitelerde ortalama 5,50 ders-dönem seçmeli dersin yer aldığı görülmektedir. Ayrıca, neredeyse her programda seminer/workshop ve bağımsız çalışma/makale zorunluluğunun olduğu görülmektedir. Son olarak, doktora mezunlarının genellikle akademik pozisyonlarda istihdam edileceği düşüncesinden hareketle, Stanford ve Princeton üniversitelerinin mezunların iktisat öğretimi alanında deneyim kazanmalarını sağlamak amacıyla Öğretim asistanlığı nı programlarının zorunlu bir parçası haline getirdiği görülmektedir. Ülkemizde İngilizce İktisat doktora programı olan ilk beş üniversite Boğaziçi Üniversitesi, ODTÜ, Marmara Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi olarak belirlenmiştir (Bkz.Ek 2) Her ne kadar temel dersler doktora seviyesinde ortalama 1 ders-dönem veriliyor gibi görünse de, bölümün başında bahsedilen nedenlerle yüksek lisans ve doktora birlikte ele alındığında, ortalama Türkiye de doğrudan yüksek lisans derecesi almadan doktoraya öğrenci almak olanaklı olmakla birlikte, ilgili bölümler ya istenen kriterleri çok yüksek tutarak, ya da doktora I programı açmayarak öğrenci almamayı tercih etmektedirler. 10

4,40 ders-dönem zorunlu temel ders bulunduğu görülmektedir. Bu rakam dünyadaki üniversitelerin ortalamasına oldukça yakındır. Benzer biçimde, kantitatif yöntemler toplam 1,6 ders-dönem zorunlu tutulmaktadır, ki bu da 1,20 olan dünya ortalamasının üzerinde, ancak buna yakındır. Zorunlu ekonometri derslerinde ise tam tersi durum geçerlidir. Ülkemizdeki İngilizce eğitim yapan lisansüstü programlarında toplam ortalama 1,2 ders-dönem zorunlu ekonometri dersi yer almakta, bu, dünyadaki üniversitelerin ortalamasına yakın, ancak onların altındadır. Buna göre, ülkemizdeki İngilizce lisansüstü programlarında her ikisi de dünya ortalamasına yakın olmakla birlikte, kantitatif yöntemlerin daha fazla ön plana çıktığı, ekonometrinin ise daha geri planda kaldığı görülmektedir. Seçmeli derslerin sayısına bakıldığında, ülkemizdeki İngilizce iktisat lisansüstü programlarında toplam ortalama 8,60 ders-dönem seçmeli ders bulunduğu görülmektedir. Bu, dünyada 5,50 olan ortalamanın üzerindedir. Ancak bu, ülkemizde toplam ders yükünün dünya ortalamasının üzerinde olması nedeniyle beklenen bir durumdur. Dünyadaki ortalama ders yükü 15,70 iken, ülkemizdeki İngilizce programlarda 19,8 dir. Bunun nedeni, ülkemizde lisansüstü programların yüksek lisans ve doktora olarak ayrılmış olması ve bunların her biri için alınması gereken ders sayısına ilişkin mevzuatta bir alt limit belirlenmiş olmasıdır. Son olarak, bağımsız çalışma/makale ve seminer/workshop toplamı ülkemizdeki doktora programlarında 2,8 ile dünya ortalaması olan 2 nin üzerindedir. Ancak dünyadaki üniversitelerde zorunlu olanların yanında çok sayıda seçmeli seminer ve bağımsız çalışma dersinin olduğu düşünülürse, yakınsamanın düşünülenden daha yüksek olduğu sonucuna varılabilir. Ülkemizde Türkçe iktisat doktora programı olan ilk beş üniversite, Ankara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi ** ve Yıldız Teknik Üniversitesi olarak belirlenmiştir. (Bkz.Ek 2) Yine yüksek lisans ve doktora programları birlikte düşünüldüğünde, temel derslerin ortalama 5,6 ders-dönem, kantitatif yöntemlerin 1 ders-dönem, ekonometrinin ise 1,4 ders dönem zorunlu olarak yer aldığı görülmektedir. Buna göre, tüm ders grupları dünyadaki ortalamalarına yakın olmakla birlikte, temel dersler dünyadaki ortalamadan daha yüksek; kantitatif yöntemler ve ekonometri ise daha düşük miktarda zorunlu tutulmaktadır. Buna göre, Türkçe eğitim yapan programlarda genel olarak sayısal derslerin ağırlığı düşük tutulurken, temel dersler aracılığıyla öğrencilere temel iktisat eğitiminin verilmesinin daha fazla önemsendiği gözlenmektedir. Seçmeli dersler yine 7,8 ortalama ile dünya ortalamasının üzerinde yer almaktadır. Yine toplam ders yükü, ortalama 19,2 ile dünya ortalamasının üzerinde olduğundan, bu durum İngilizce programlarda olduğu gibi yasal mevzuatla açıklanabilir. Ayrıca 2,6 ders-dönemlik Seminer/Workshop ve Bağımsız çalışma/makale ortalaması ile dünya ortalamasının üzerinde olmalarına karşın, yine dünya üniversitelerindeki seçmeli seminer ve bağımsız çalışma dersleri düşünüldüğünde bu düzey olağandır. Bir diğer göze çarpan unsur, dünyadaki üniversitelerin aksine, Türkiye de Yıldız Teknik Üniversitesi haricinde hiçbir üniversitenin lisansüstü programında İktisat tarihi dersinin zorunlu olarak yer almamasıdır. ** Anadolu Üniversitesi lisans düzeyinde İngilizce iktisat programı nedeniyle sıralamaya girmiştir. 11

Dünyadaki ve Türkiye deki üniversitelerde açılan seçmeli dersler incelendiğinde, hem dünyada hem de ülkemizde büyük çeşitlilik olduğu gözlenmektedir. Üniversitelerin çoğunluğunda Oyun Teorisi dersinin açıldığı görülmektedir. Ayrıca, İktisadi düşünce tarihi ile ilgili hem dünyadaki üniversitelerde, hem de Türkiye deki İngilizce programlarda ders bulunmaması dikkat çekicidir. Dünyada finans, politik iktisat, davranışsal ve deneysel iktisat gibi alanlarda çok sayıda seçimlik ders varken, ülkemizde de bu alanlarda nispeten az da olsa dersler açılmaktadır. Son olarak, Türkiye deki hiçbir üniversitenin öğretici asistanlığı doktora programının zorunlu bir parçası olarak koymadığı görülmektedir. Görüldüğü üzere Türkiye de gerek İngilizce, gerekse Türkçe eğitim veren İktisat lisansüstü programları, yüksek oranda dünyadaki örneklerine yakınsamıştır. Ve beklendiği gibi, bu yakınsama, Eren ve Şahin (2008) çalışmasında ortaya konan iktisat lisans programlarındaki yakınsamadan daha yüksek bir düzeyde gerçekleşmiştir. 6.Küreselleşme ve İktisat Lisansüstü Eğitimi İktisat programlarında ve ders içeriklerinde homojenleşme yaşanırken, aynı zamanda özellikle son yirmi- yirmi beş yıldır iktisatta değişme çok hızlanmıştır. İktisat daha teknik bilim haline gelmiştir. Bilgisayar teknolojisi ve yazılımındaki gelişmeler iktisatta çok önemli gelişmelere neden olmuştur. Homojenleşme ve değişme birlikte gerçekleşmektedir. İktisattaki gelişmelerin ders kitaplarına ve program içeriklerine yansıması nasıldır? Bu konudaki gelişmeler kısaca şöyledir. Mikro iktisat ders kitaplarında değişmeler şu yönde gerçekleşmektedir(colander, 2005): a. Modeller bir jimnastiktir, gerçek değildir, b.etkinliğe daha az önem verilecektir. c.dengenin sunuluşunda değişme (çoklu denge, modelin dengesi, ekonominin değil, alternatif dengenin varlığı) d. Rasyonelliği akılcılık olarak değil, akla yatkınlık, makul olma anlamında kabul etme, e. Artan getiri, patika bağımlılığı ve sistem direnci yer alacaktır. Makro iktisattaki gelişmeler çok daha fazladır. Dikkat çekici bir nokta, temel çerçevede fikir birliğine doğru bir gidiş olmasıdır. Ayrılıklar ayrıntılar üzerinedir. Yine de, Mikro iktisat ile kıyaslandığında makro iktisat daha heterojen durumdadır. Makro iktisatta, Lucas ın 1970 li yıllarda var olan ekonometriye getirdiği eleştirilerinin de etkisiyle (yapısal) Vector autoregression (SVAR) (dinamik ekonometri) yöntemi öne çıkmıştır ve DSGD (Dinamik stokastik genel denge) analizi yapılmaktadır.(colander, 2004, Ayrıca bkz Screpanti ve Zamagni, 2005; Snowdon ve Vane, 2005) 12

Mikro ve makro iktisat, daha genel olarak modern iktisat hızlı gelişim içinde iken, aynı zamanda okutulan derslerin içerikleri ve önerilen kaynaklar açısından birbirine benzeme, aynılaşma gerçekleşmektedir. Bu durum çekirdek derslerde daha belirgindir. Mikro iktisatta doktora düzeyinde ders isleme planları ve okutulan kitaplar açısından neredeyse tam homojenlik gerçekleşmiş durumdadır. İktisat doktora programları üzerine yapılan bir araştırmada (Aysan, Hacıhasanoglu, Kara ve Suner, 2006, s.4, 12) ABD deki ilk 16 üniversite de doktora programının ilk sınıfında Mas-Colell, M.D. Wington ve J.R.Green in yazdıgı Microeconomic Theory okutulmaktadır. Dolayısıyla ders içerikleri aynıdır. Makro iktisatta durum biraz farklı olmakla birlikte, genel görünüm aynıdır. Doktora düzeyinde dinamik genel denge modelleri anlatılmaktadır. Onun gereği olan ileri düzeyde matematik bilgisi dersleri takip edebilmek açısından zorunludur. Homojenlik ve heterojenlik açısından makro iktisat için şunları söyleyebiliriz. Birinci tespit, makro iktisatta ideolojik ve metodolojik farlılıklar büyük ölçüde kalkmıştır. İkinci olarak, teorik matematiğe nazaran uygulamalı matematik önem kazanmaktadır. Üçüncü olarak, doktora düzeyinde ilk yıl aynı konular, aynı matematiksel araçlar verilmektedir. (Aysan, Hacıhasanoglu, Kara ve Suner, 2006, s.6, 12) ABD örneginde ilk yıl derslerde L.Liunggvist ve T.Sargent ın Recursive Macroeconomic Theory ve N.L.Stokey, R.E.Lucas ve E.C.Prescott un Recursive Methods in Economic Dynamics kitapları ilk 16 üniversitenin hepsinde kullanılmaktadır. Lisans düzeyi ve lisansüstü düzeyde dersler homojenleşirken, lisans ve lisansüstü düzey birbirinden kopmaktadır. Lisans düzeyinde basitleştirme, statik analiz geçerli iken, lisansüstü düzeyde dinamik iktisat, kompleks sistemler öne çıkmaktadır. İktisat programları yanında, programlarda yer alan derslerin içeriklerinde de yakınlaşma yüksektir. Özellikle çekirdek derslerinde, homojenlik yüksektir. Homojenlik, gelişme olmaması anlamına gelmemektedir. Bu arada iktisat daha teknik bilim haline gelmiştir. Teknik bilim, yalnız matematik kullanımının artması değildir. Aynı zamanda bilgisayar programlarının uygulanması, fizik ve biyolojideki gelişmelerin daha hızla iktisatta karşılık bulması anlamındadır. Yeni gelişmeleri iktisat bölümü öğrencilerin izleyebilmesi için müfredata ileri düzeyde kalkulüs, diferansiyel denklemler, kısmi diferansiyel denklemler (Gren fonksiyonları dâhil), klasik mekanik, modern doğrusal olmayan dinamiklik, istatiksel fizik, stokastik süreç, bilgisayar programlama, hücre biyolojisinin dâhil edilmesi gerekmektedir. (McCauley ve Cobera, 2006, s.20) 7.Sonuç Küreselleşme süreci birçok alanda olduğu gibi, iktisat programlarını ve derslerini de hızla etkilemiştir. Sorun etkilemenin homojen programlar ve homojen ders içeriği yaratıp yaratmadığıdır. İlk dikkat çeken nokta, ABD deki doktora programlarına devam eden öğrenciler arasında yabancı öğrencilerin oranının %60 ı aşması ve bu oranın artmaya devam etmesidir. Bu öğrencilerin %50 si ABD ye yerleşmektedir. Ülkesine dönenler ise, ABD deki üniversitelerdeki program ve gelişmeleri çalıştıkları kurumlara yansıtmaya çalışmaktadırlar. 13

ABD deki üniversitelerin programları oldukça standartlaşmıştır (homojenleşmiştir). Bolonya sürecinin de etkisiyle Avrupa daki programlar hızla ABD deki üniversite sistemine yaklaşmaktadırlar. Türkiye, bu sürecin dışında değildir. İktisat programları yanında, programlarda yer alan derslerin içeriklerinde de yakınlaşma yüksektir. Özellikle çekirdek derslerinde, homojenlik yüksektir. Homojenlik, gelişme olmaması anlamına gelmemektedir. Özellikle matematik, oyun kuramı, kaos kuramı, fizik, biyoloji, davranış bilimleri, psikoloji, hatta nöro bilimdeki gelişmeler iktisadı hızla etkilemektedir. 14

KAYNAKÇA Akbulut,U., Üniversite Sıralamaları-Türkiye ve Dünya, 2010a http://www.uralakbulut.com.tr/wp-content/uploads/2009/11/1.pdf Akbulut,U., Üniversite Sıralamaları-Üniversite Sıralama Sistemlerinden Örnekler 2010b http://www.uralakbulut.com.tr/wp-content/uploads/2009/11/2.pdf Akbulut,U., Üniversite Sıralamaları-Üniversite Sıralama Sistemleri, Eleştiriler ve Yeni Arayışlar 2010c http://www.uralakbulut.com.tr/wp-content/uploads/2009/11/3.pdf Akbulut,U., Üniversite Sıralamaları-Ekim 2010 Sıralama 2010d http://www.uralakbulut.com.tr/wp-content/uploads/2009/11/ekim20101.pdf Amir,R., Knauff, M., Ranking Economics Departments Worldwide on the Basis of Ph.D. Placement, Discussion Paper 2005-41, Department des Sciences Economiques de l Universite Catholique de Louvain. Aysan,Ö.F., Hacıhasanoğlu, Y.S., Kara, G.İ. ve Suner, A., Önde Gelen İktisat Doktora programlarında Makro İktisat Eğitimi, TEK, 2006. Colander,D., A Brief History of Post Walrasian Macroeconomics, Middlebury College Discussion Paper, 2004. Çokgezen, M., Türkiye İktisatçılar Sıralaması, E-konomist.net, 2005. http://www.e-konomist.net/turkiye-iktisatcilar-siralamasi/ Colander,D., Globalization and Economics, Middlebury College Discussion Paper, 02-35, 2002. Colander,D., What Economists Teach What Economists Do?, Journal of Economic Education, Summer, 2005, s.249 260. Coupe,T., Revealed Performances: Worldwide Rankings of Economists and Economics Departments, 1969-2000, Journal of the European Economic Association, 1(6),2003, 1309-1345. Eren,E. Şahin,S., İktisat Programları Homojen Mal Demeti ve Homojen Mal mı Oluyor?, Türkiye Ekonomi Kurumu Tartışma Metinleri-2008/6, Mart 2008 http://www.tek.org.tr/dosyalar/eeren_makale1_2.pdf Guo,S. Lee,J., Keeping Up With Fashion: Recent Trends in the Subfields of Study of Doctoral Students in Economics, Florida International University Working Papers No.1101, 2011. Kalaitzidakis,P. Mamuneas, T.P. ve Stengos,T., Rankings of Academic Journals and Institutions in Economics, Journal of the European Economic Association, 1, 2003, s. 1346-1366. Kalatsidakis,P. Mamuneas,T.P ve Stengos,T., An Updated Ranking of Academic Journals in Economics, WP 10-15, The Rimini Centre For Economic Analysis, 2010. 15

Lubrano,M. Bauwens,L. Kirman,A. ve Protopopescu,C., Ranking Economics Departments in Europe: A Statistical Approach, Core Discussion Paper 2003/50. McCauley, J.L. ve Cobera, S.F., Response to Worrying in Econophysics, Physica A, 369, 343, 2006. Screpanti,E. ve Zamagni,S., An Outline of the History of Economic Thought, Second Edition, EE, 2005. Seigfried,J.F. ve A.Stock,W.A., The Market for New Ph. D. Economists in 2002, American Economic Review, 94(4), 2004, s.272-285. Sieigfried,J.F. ve Stock,W.A., The Undergraduate Origins of P.H.D. Economists, Vanderbilt University, Working Paper, 06-W11, Mayıs 2006. Snowdon,B. ve R.Vane, H.R., Modern Macroeconomics, Edward Elgar, 2005. Şenses,F., Uluslararası Gelişmeler Işığında Türkiye de Yükseköğretim Sistemi: Temel Eğilimler, Sorunlar, Çelişkiler ve Öneriler, ERC Working Papers in Economics 07/05, Eylül 2007. Tombazos,C.G., A Revisionist Perspective of European Research in Economics, European Economic Review, s.49, 2005, s.251-277. www.osym.gov.tr www.usnews.com/education www.webometrics.com www.yok.gov.tr 16

EK 1. DÜNYADA İKTİSAT ALANINDA EN İYİ ÜNİVERSİTELERİN SIRALAMASI KALATSIDAKIS v.d.(2003) AMIR VE KNAUFF (2005) 1 Harvard U USA 1 Harvard U 2 U Chicago USA 2 MIT 3 MIT USA 3 Stanford U 4 Northwestern U USA 4 Princeton U 5 University of Pennsilvania USA 5 U Chicago 6 Yale U USA 6 UC - Berkeley 7 Princeton U USA 7 Yale U 8 Stanford U USA 8 Northwestern U 9 U CA, Berkeley USA 9 Oxford U 10 NY U USA 10 LSE 11 Columbia U USA 11 U Minnesota 12 U CA, San Diego USA 12 U Pennsylvania 13 U MI USA 13 U Michigan 14 UCLA USA 14 U Rochester 15 Cornell U USA 15 Penn State 16 U TX, Austin USA 16 Cambridge U 17 U Rochester USA 17 Columbia U 18 Tilburg U Netherlands 18 UC - Los Angeles 19 U WI-Madison USA 19 U Wisconsin 20 London School of Econ UK 20 Johns Hopkins U 17

EK 2. TÜRKİYE DE İKTİSAT ALANINDA EN İYİ ÜNİVERSİTELERİN SIRALAMASI SIRA ÜNİVERSİTE 1 BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ 2 GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ 3 ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 4 ANKARA ÜNİVERSİTESİ 5 MARMARA ÜNİVERSİTESİ (İngilizce) 6 HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ (İngilizce) 7 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ(İngilizce) 8 HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ 9 BİLKENT ÜNİVERSİTESİ 10 ANADOLU ÜNİVERSİTESİ (İngilizce) 11 KOÇ ÜNİVERSİTESİ 12 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ 13 YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 14 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ (İngilizce) 15 GAZİ ÜNİVERSİTESİ 16 EGE ÜNİVERSİTESİ 17 MARMARA ÜNİVERSİTESİ 18 SABANCI ÜNİVERSİTESİ 19 İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 20 DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ 21 ANADOLU ÜNİVERSİTESİ 22 ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ 23 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ 24 ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ 25 ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ 26 KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ 27 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ 28 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ 29 SELÇUK ÜNİVERSİTESİ 30 ERCİYES ÜNİVERSİTESİ 18