ÜLKEMİZDE ve DÜNYADA ÜNİVERSİTELERİN ve BİLİMSEL BAŞARININ DEGERLENDİRİLMESİ SİSTEMLERİ ANKARA 3 OCAK İTÜ VAKFI Prof. Dr. Mehmet Doğan Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Emekli Öğretim Üyesi
Sunacağım konular bilim ve üniversitelerin değerlendirilmesi aslında iç içe olup önce bilimsel başarının sonra da üniversite başarılarını değerlendirme sistemlerini anlatacağım. 1- Üniversitelerin görevleri: üniversitelerin başlıca 3 görevi ya da işlevleri vardır.a) Bilimsel araştırma yapmak, b) Ülkenin veya hitap ettiği toplumun ihtiyaç duyduğu işgücünü, yani meslek alanlarda eğitim yapmak, c)toplumaveinsanlığa hizmet (bilimsel araştırma sonuçlarını ve ürettiği bilgileri yayın yoluyla o topluma sunarken bir yandan da mühendislik ve sağlık gibi bazı uygulamalı alanlarda doğrudan teknoloji, örnek ziraat, besicilik, tıbbi tedavi gibi hizmetler. Bilimin tanımı ve bilimin gelişim tarihini, bilimsel başarı değerlendirme kriterleri verdikten sonra ülkemizde ve dünyada üniversite başarı değerlendirme kriterleri ve bu 4 kritere göre üniversiteler sıraması ve yerli URAP ın hazırladığı kriterlere göre üniversitelerimiz sıralamasını vereceğim. Son olarak bazı İTÜ bölümlerinin başarılarından söz edeceğim ve sorularınızı cevaplandırmaya çalışacağım.
BİLİM NEDİR? İngilizlerin Science, Almanların Wissenschaft, Osmanlının İlim ve Fen olarak adlandırdığı bilim kısaca bilgi edinme, bilgi öğrenimi amaçlı araştırma olarak tanımlanabilir.bilim genelde doğa, insan ve toplum konularda bilimsel- nesnel yöntemlerle elde edilmiş düzenli ve örgütlü bilgidir. İnsan oğlu yaradılışından beri çevresinde gördüğünü, olup- biteni merak etmiş, öğrenmeye çalışmıştır. Bir kısmını dokunarak,gözlemleyerek, tadarak öğrenmeye çalışırken,bazı olay ve nesnelerden korkmuş, onlarla ilgili söylentiye inanmış veya onları kutsayarak tapmıştır.
BİLMİN GELİŞİM TARİHİ FELSEFE ve BİLİMSEL YÖNTEM Bilimin gelişim tarihini verecek değilim. Aynı şekilde felsefenin tarihini ve gelişimini de sosyal bilimciler karşısında sunmaya kendimi yetkin saymam. Essen bu konular ayrı bir konferans ve tartışma konusu. Yıllarca bilim felsefenin konusu ve bilimciler filozof, alim olarak görülmüş, bilgi düşünülerek üretilmiştir. Aydınlanma dönemini izleyen yıllarda Newton, Lauvasoir gibi bilim adamları bilimsel yöntem kullanarak, deneyerek öğrenmenin yolunu açmışlardır. Bilimdeki asıl gelişme 19.YY başında başlamış, 20.YY da zirveye tırmanmıştır.
BİLİMSEL BAŞARI DEĞERLENDİRME Aydınlanma dönemi ile devlet ve boy yöneticileri müneccim ve rahim yerine, bilge kişileri, kaşifleri himayelerine alarak onları ödüllendirmeleri belki de bilimdeki başarının ilk değerlendirilmesidir. Ara dönemde ve karanlık çağda ödül yerine canlarından olan bilim adamları da çoktur. İlk ödüllendirilenler zengin ülkeleri patronlarının hizmetine açan kaşifler olmuştur. Doğa bilimleri uygulama alanına aktarılınca sanayi devrimi doğmuş, bu çağla üretici bilim adamlarının da ödüllendirilmelerine başlanmıştır.
ÇAĞDAŞ BAŞARI ÖDÜLLERİ Kimya, Fizik, Tıp, Edebiyat Barış ve İktisat alanlarında NOBEL ödülleri Kıtalar ve Ülkelerin belirli alanlarda verdiği ödüller, Kurumların ve kuruluşların belirli alanlarda, özellikle sanat dallarında kriterlerini kendileri belirleyerek verdiği ödüller, Patent ve lisans hakları, Ürün ve bilgi satarak (telif ücreti, bilirkişi raporu,gelişim planı, proje gibi) kazanımlar
BİLİMCİDE ARANAN ÖZELLİKLER Bu değerlendirmede etkili olan kriterler kurumsal, ulusal ve evrensel düzeyde belirlenebilir. Belirlenen kriterlere göre de seçme, atama ve ödüllendirmeler yapılır, başarı sıralamaları saptanır. Kurumlar ve ülkeler bilimcilerinin evrensel ölçütlerde başarılı olması yanında üretilen bilgilerin kendilerine de yararlı olmasını isterler. Bazı hallerde evrensel kriter yerine yerel kriterler saptayabilirler. İyi bir bilimcinin ürünlerinin de evrensel düzeyde başarılı olması istenir. Bilimsel sonucu yine bilimciler değerlendirir. Bilimci bilimini ve kendini evrensel düzeyde tanıtmak için çaba harcar, çalışır. Ayrıca bilimci dürüst olmalı, etiğine, diğer insanlara doğaya saygılı olmalıdır.
BİLİMDE BAŞARI ÖLÇÜTLERİ Bilimsel başarının değerlendirilmesi üretilen bilimin ürünleri ile yapılmaktadır. Bilimsel araştırma sonucu üretilen bilimler, bilim topluluğuna ve yaşanılan topluma bilimsel yayın olarak sunulur. Ulaşılan yenilik bir sorunun çözümüne yardımcı olur. Özel bir teknik geliştirilmişse patent alınır. Eğitimde, üretimde toplumun bilgi ve refah düzeyini yükseltmede kullanılır. Üretilen bilginin başarısını ölçmede ise yine bilimsel ölçütler kullanılır. Yayın bir bilimsel dergide makale, tez, kitap ve bilimsel rapor şeklinde yapılabilir. Genellikle bilimsel rapor araştırmayı destekleyen kuruma verilir. İşe yararsa kullanılır. Tez sınırlı sayıda basıldığından sadece jüri üyelerine ve ilgili kuruma verilir. Bilimsel dergide yayınlanan makale ise tüm bilim camiasına, topluma sunulur.
ETKİ FAKTÖRÜ ve DERGİ KALİTESİ Yayınların kalitesi yayınlandığı derginin evrensel kabul edilen kalitesi, yani etki faktörü (impact factor) ve yayına başka tanınmış yazarlar tarafından yapılan atıflar ve alıntılarla ölçülür. Bilimcinin başarısında ilk sırayı başarılı bilimsel yayın sayısı ve yayınlarına yapılan atıf sayıları alır. Bir yayına atıf yine başka bilimsel yayınlarda yapılacağından atıf yapılan yayının niteliği de önem kazanır. Yayına atıflar bir başka dergide yayınlanan makalede bilimsel kitap ve ansiklopedilerde, benzeri başka tezlerde, firma kataloglarında, broşürlerde yapılabilir. ISI gibi elektronik ulaşıma acık ticari firmalar sadece uluslar arası saygın ve sürekli yayınlanan dergilerdeki makale ve atıfları indexlerine alıp taradığından her bilimci en yüksek etki faktörlü dergide yayın yapmak ister. Bu tür dergilere yayınlanmak üzere dünyanın her yerinden çok sayıda makale gönderildiğinden ince eleyip, sık dokurlar. Kendilerine gelen makalelerin çok az bir kesrini yayınlarlar. Etki faktörleri hep yüksek kalır.
DİĞER ÖLÇÜTLER Kitaplar ve ansiklopedilerde yapılan atıflar daha önemli ve prestijli olmasına rağmen bunlar atıf indekslerinde taranmadığından ulaşılması kolay olmayabilir ve bazı değerlendirmelerde göz ardı edilir. Bilimsel kitap yazarlığı, bilimsel kitap ve ansiklopedilerde bolum yazarlığı, lisansı satın alınan patentler ( tüm patentler değil, sadece lisansı satılanlar), çağrılı tebliğ ve makaleler, üniversitesi dışı destekli bilimsel projeler, kazandığı ödüller, aldığı araştırma davetleri, dergilerde editörlük ve hakemlikler ve bu başarıların kazanıldığı süreler değerlendirilir. Kişi bir kurumun veya araştırma merkezinin başına getirilecekse ayrıca bir uzman grubu önünde tebliğ sunması ve ileriye dönük projelerini, seçileceği veya atanacağı görevle ilgili projeleri ve insani ilişkileri de değerlendirilir.
YAYGIN BAŞARI DEĞERLENDİRME KRİTERLERİ Her ülke için geçerli evrensel nitelikli saptanmış başarı değerlendirme kriterleri yoktur. Her ülke, her başarı ödüllendiren kurum, hatta üniversite seçme, atama ve ödüllendirme kriterlerini evrensel kabul gören başarı göstergelerine ve kendilerinin düzey ve istedikleri niteliklerine göre belirlemektedir. Çoğu değerlendirme kriterlerinde sözünü ettiğimiz yayın sayıları ve nitelikleri en önemli yeri almaktadır. Örnek olarak eski doğu Avrupa ülkelerinde Bilimler Akademisine seçilmek için asgari koşullar: a) SCI de taranan dergilerde 25 yayın, b) 500 atıf, c) uluslararası destekli veya ortaklı bir proje, d) uluslar arası 5 i çağrılı 25 tebliğ, e) uluslar arası kitap ve kitapta bölüm yazarlığı, f) ulusal düzeyde proje ve tez yönetimi, tebliğ ve önerilenler arasında en yüksek değere ulaşanlar. Almanya da bilim alanına göre sınıflandırılan dergilerdeki toplam ve son 10 yılda yayın sayısı ve bunlara yapılan atıflarla lisansı satılan patentlerinin sayısını, bilimcinin yaşını, içeren karmaşık bir formülle hesaplanan başarı katsayısı esas alınıyor. Duruma göre adaylardan secici-değerlendirici kurul önünde tebliğ vermesi isteniyor.
YENİ ÖNERİLEN h-sayisi Son yıllarda(10 yıldır) bilimcinin başarısı h-sayısına göre yapılmaktadır. h- Değeri tüm yayınlarından kaçının bu değer üzerinde atıf aldığı şeklinde basitleştirilebilir. h-faktörü bir bilimcinin yaptığı yayınların aldıkları atıflarının değişik bir ifadesi olan bir değer olup tüm yayınlarından kaçının bu değerin üzerinde atıf aldığını göstermektedir. Örnek olarak A kişisinin 100 yayını olsa ve bunlardan 20 tanesi 20 nin üzerinde atıf almışsa h-değeri=20, B kişisinin de 21 yayını olsa ve bunların 20 si 20 nin üzerinde atıf alsa bu kişinin de h- değeri=20 dir. Bu ölçütün en çok tartışılabilecek yönü bize göre toplam atıf sayısı dikkate alınmadan salt h-faktörüne bakarak o kişiyi değerlendirmenin sakıncasıdır. Örnek olarak C kişisi 200 yayın yapsa bunun bir yayını 500, bir yayını 450, başka yayınları 250-150,25,30 vb şeklinde atıflar alarak sadece 20 yayını 20 ve üzeri atıf almışsa bu kişinin h- değeri de 20 olurken, D kişisinin aldığı en yüksek atıflar 35, 34,33...21,21,20 vb gibi çok az olsa bile 20 yayını 20 nin üzerinde atıf yapsa yine h değerinin 20 olmasıdır. Ancak yine de tarafsız ve iyi bir ölçüt görünmektedir. Örnek NKA 78 yayını var 3 makalesi sıra ile 119,116,96 atıf almış 20 üzeri 16 makale almış. h- değeri 17, X şahsı 165 makale yayınlamış 20 üzeri atıf 3 makalesi almış. h- sayısı 12, yani yayın sayısı birinciden çok yüksek olduğu halde h-faktörü daha düşük olmaktadır. Bu sonuç ise bizce normal görülebilmektedir.
h-faktörlü BAŞARI KRİTERİ NEDİR? Nasıl kullanılır? Nasıl hesaplanır Yayınlarımda h- sayısının önerilmesinden hemen sonra cbt dergisinde çok tartistim. Ozellikle ilk yazimda "h-faktoru"nun yetersizligini vurgulamistim ve h- sayisini o yazida tanimlamistim. Henuz yeni bir kavram. Ama ödüllendirme ve secmede bu kritere bile uymuyorlar. h- sayisini one cıkaranlar "bir bilimcinin basarılı sayılması icin tüm yazdıkları makalelere atıf yapılmalı, bunlar degerlendirilmeli" mantığından hareket etmisler. "Tek basina yayın sayısı yeterli olmadigi gibi toplam atif sayısı da yeterli degildir, kisi basarili bir grupta yer alarak yüksek atif alan 1-2 makale yayinlarsa basarılı sayılamaz" h-sayisi sonucta bir kimsenin kac yayını olursa olsun yayınlarından kaci kac sayısının üzeri atıf almis, onu gösteren sayi. Örnek toplam 100 yayini var ama sadece 10'u 10 ve üzeri atıf almışsa h=10, veya 30 yayını 30 ve uzeri atif almışsa h=30, Bir baska kisinin toplam 31 yayini olsa bunun 30'u 30 ve uzeri atif almissa h=30. Bir bilimcinin basarili sayilmasi icin 20 yilda h=20, yeterlice (kafi- iyi) sayilmas icin en az 12 olmali. Cok yuksek basari ise h= 80-100 (Nobel alabilir). Ama baska kriterlr de var. Sadece bu degil. Avrupa ve özellikle Almanya da kullanilan "Bilimsel basarı değerlendirme" sistemlerini ve üst akademik göreve seçmede kullanılan ölçütleri de verebilirim.
Bazı Ülkelerin Patent Başvuruları İle İlgili Birkaç Karşılaştırma Yıllar Türkiye Yunanistan İngiltere ABD Japonya 1955 466 907 37871 77502-1965 739 964 55507 94629-1985 593 3158 70182 117006 305395 1990 1228 5680 57116 176100 366792 1995 1698 4549 115754 235440 385957
Size 2004 faaliyet raporundan sayilar gonderiyorum. 2005 raporu da yakinda cikar. Ulke adi aldigi patent basvuru sayisi Avusturya 637 1000 belçika 576 1493 isvicre 2111 4663 cek cum. 25 84 almanya 13621 23044 danimarka 483 984 ispanya 373 846 finlandiya 858 1608 fransa 4366 8079 ingiltere 2500 4791 yunanistan 28 69 macaristan 38 94 hollanda 1695 6974 isvec 1497 2429 türkiye 20 66 polonya 14 93 luxemburg 106 183 japonya 10441 20584 USA 14202 32625 2004 yilinda verilen patentler tabiiki daha onceki yillarda basvurusu yapilmis patentlerdir. basvuru sayisi ise 2004 yi linda yapilan basvuru miktarini gosterir
Çizelge 1. 1973-2004 Döneminde Türkiye de Yapılan ve Uluslararası Dergilerde Yayınlanan Yayın ve Atıf Sayıları (*). (*) 1973-2003 Dönemine ait veriler, 28 Ağustos 2004 tarihinde güncellenen ULAKBİM veri tabanından alınmıştır. (**) 11 Ocak 2004 tarihinde Web of Science veri tabanından yaptığımız taramada 2004 yılında Türkiye adresli tüm yayın sayısı 14.107 olarak belirlenmiştir. Ancak ilgili veri tabanından atıf sayısına doğrudan ulaşmak mümkün olmamıştır. 2013 yılında Türkiye kaynaklı yayın sayısı 34000 i geçmiş ve 18. sıraya yükselmiştir.
Dünyada ve Türkiye de üniversite başarı değerlendirme kriterleri ve sıralamaları (University ranking systems) Dünya nın değişik ülkelerinde özellikle ABD de üniversite başarı sıralamaları çok önemsenmekte olup, konunun bir de ticari yönü vardır. Sırada ilk sırada olmak en iyi ve en paralı öğrenciyi çekmekte çok önemlidir. Çin gibi sonradan liberalleşen ve hızla kalkınan ülkelerde de bu sıralama önemsenir ve çok üniversitesinin ön sıralarda yer alması istenir. Başlıca önemli kriterler başarılı, öğretim vermek, başarılı öğretim üyesi, başarılı öğrenci ve başarılı mezun demektir.mesela Nobel ödüllü öğretim üyesi ve mezuna sahip olmak, en çok yayın ve citation (atıf) almak en önemli kriterlerdir. Uluslar arası başarılı öğretim üyesi, öğrenci, yabancı öğrenci oranı,yabancı ortaklı eğitim, işbirliği, yaptırılan doktora sayısı, öğretim üyesi başına öğrenci sayısı da önemli kriterlerdir. Bunlara değişik ağırlık vererek yeni sistem öneren ve sıralama yapan kuruluşlar vardır. Bizde de eski rektörlerden oluşan bir komite yerli URAP belirlemiştir. Bunlar sonra vereceğimiz gibi tıop fakültesi olan ve olmayan üniversitelerimizi iki farklı sıralamayla karşılaştırmışlardır.
BİRAZ DA İTÜ MÜHENDİSLİK DENİNCE EN ESKİ ve BAŞARILI üniversitemiz olan İstanbul Teknik Üniversitesi nin asıl başarısını 17 Ocak vereceğiz. Ancak bugün ön bilgi olarak bazı mühendislik alanlarında İTÜ nün ilk sırada olduğu 12 Bilim alanı ve arka sıralarda yer aldığı bazı alanlarda sıralama örneklerini son 2 yansıda vereceğim.
1981-2007 Yılları arası WOS -ULAKBİM Kaynaklı Bazı Bilim Alanlarında Üniversite Sıralamaları ve İTÜ nin sıralamada Yeri (12 Alanda ilk) 1- Elektrik-Elektronik Mühendisliği: 1-İTÜ, 2-bilk Ü,3-İÜ, 4-ODTÜ,5-Bgz.Ü, 6- Yıld Ü- 7-DEÜ,8- Ata Ü, 2- İnşaat Müh.: 1-İTÜ,2-ODTÜ, 3-İÜ, 4-KTÜ, 5- Çuk. Ü., 6- Yıld. Ü., 7-DEÜ, 8- Ata Ü. 3- Enerji ve Yakıt Müh.:1-İTÜ, 2-ODTÜ,3-İÜ, 4-KTÜ, 5-Ege Ü, 4- Çevre Müh. : 1- İTÜ, 2-İÜ, 3-ODTÜ, 4- Bgzc Ü,5- DEÜ, 6- HÜ, 5- Jeokimya ve jeofizik Müh.: 1-İTÜ,2-İÜ,3-Bgzc Ü,4- A.Ü, 5-DEÜ, 6- Malzeme Bilimleri Kaplama Müh.: 6-1-İTÜ, 2-İÜ, 3-Sak.Ü, 4-Çuk Ü, 5-Ata Ü,6- ODTÜ, 7- Metalurji Müh.: 1-İTÜ,2-İÜ,3-ODTÜ, 4-A.Ü, 5- GebzeTÜ, 6-Ata Ü, 7-HÜ, 8-KTÜ 8-Meteoroloji Müh.: İTÜ,2-ODTÜ, 3- DEÜ, 4-Bgz Ü, 5-Bilk Ü, 5- HÜ, 9- Mekanik Müh, 10- Müh. Ortak Alanlar, 11- Okyanus Müh. 12- Deniz Müh.
İTÜ nün daha arka sıralarda olduğu müh. alanları Petrol Müh, Ergonomi, Endüstri, Malzeme Plastik, Biyotıp Müh.,Havacılık,Gıda Müh., Genetik Müh, Nanomalzemeler,Yer Bilimleri ortak alanlar,malzeme Seramik,Madencilik, Cevher Haz.,Nükleer, Malzeme Kompozit, Malzeme Bilimleri Kağıt, tekstil, diğer bazı yeni alanlar
Görüldüğü gibi iki yıldır 201-225 arasında olan Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) bu yıl ciddi bir çıkış ile ilk 100 e giren ilk Türk üniversitesi oldu. Boğaziçi Üniversitesi nin üç, İstabul Teknik Üniversitesi nin (İTÜ) ise iki yıldır gösterdikleri sürekli yükselmeler de dikkat çekici. Sabancı Üniversitesi nin ise geçtiğimiz yıllarda ilk 400 de olmadığı halde bu yıl ilk 200 e girebilmiş olması da
büyük bir başarı. THE bu çıkışların nedenlerini şöyle sıralıyor: Ülkemizden çıkan yayınların doğru kuruluşlara atfedilmesi (geçmişte üniversitelerimizin bazı yayınları çeşitli nedenlerle sayılmamış olmalı), dünyada bilinirliklerinin artması, uluslararası yönlerinin güçlenmesi, ve araştırma etkilerinin artması. Sıralamada yer alan tüm üniversitelerimizi kutluyor, THE deki bu yükselmelerin kalıcı olmasını ve yakında diğer sıralamalarda da görülmesini ümit ediyoruz.
İTÜ Bölümler Bazında Ülke içinde başarı sırası 17 Ocakta bu konu üzerinde duracağım İlginiz için çok teşekkür ederim. Ülkemiz Üniversiteleri ve Dünya ile Karşılaştırılmasında sorularınızı bekliyorum.