Cehennemin dibine düşen taş

Benzer belgeler
Asr-ı Saadette İçtihat

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

"Deki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana tabi olun. Ki Allah'da sizi sevsin." (Âli İmran, 31)

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

SORULARLA CEVŞENÜ'L-KEBÎR

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :27

Birinci İtiraz: Cevap:

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir.

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Istılah olarak;peygamber Efebdimiz zamanında yaşamış ve de Peygamber Efendimizi görerek ona inanmış olan kişilere denir.

Muhammed Salih el-muneccid

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

Adeta Rabbimiz Efendimizi taltif ve teskin etmek,şevk ve gayretini arttırmak amacıyla huzuruna almıştır.

SORU:Ahir zaman alametleri, Ahirzaman alametlerinden abbasi meliki horasana vardığı zaman doğu tarafından iki dişli parlak bir yıldız çıkar.

İlmin Öldürücü Bir Silaha Dönüştürülmesi Çarşamba, 13 Mayıs :30

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Başta bu hadis-i kudsinin kaynağını vereceğiz. Ayrıca bu hadis-i kudsinin manası ve hakikatını vereceğiz. "Levlâke" hadîsinin kaynakları şudur:

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

BEDÎÜZZAMAN HAZRETLERİNİN İSİM VE ÜNVANLARI

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE SADAKA-I FITR İbni Abbas (r.a) şöyle buyurmuştur:

Risale-i Nur Külliyat'ının telif tarihleri hakkında kronolojik bilgi verir misiniz?

Hz. Mehdinin (A.S.) geleceği ile ilgili olarak üzerinde durmamız gereken bir konu daha vardır.

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

RABBİNİ TANI Allah her ne sarfederseniz bilendir.

Sunabihi (Rah Aly.) anlatıyor: Ölüm döşeğinde yatmakta olan Ubade b. Samit'i (R.A.) ziyarete gittim. Onu gürünce ağladım. Ubade, "Dur biraz!

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

Said Nursî, Hz. Ali (r.a.) ye isnat ettiği bu kasidenin ne isnadını ne de kaynağını vermiştir.

a. Daire-i meşruada kalmayan gençliğin; dünyada, kabirde ve ahirette başlarına gelecek belalar ve elemler neler olabilir?

Soru : Ebced hesabının, hurufçuluk (hürûfîlik) ile bir irtibatı yok mudur?

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-4 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER NADİROĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Question. Muhammed b. el-hasan el-saffar, müfevvizenin temsilcilerinden miydi?

Sahabe Devrinde İçtihat

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

+ Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.(4.

2. Haramı ve helali tayin etmek Allah ın hakkıdır. Bir harama helal demek vebal olduğu gibi helale haram demek de vebaldir.

Muhammed içinizden herhangi bir adamın babası değil, o, Allah ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi bilendir.

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

Ashab'ul Uhdud kıssası - Sihirbaz, Rahip Ve Oğlan Çocuğu

Hasen Ve Sahih Hadislerden Seçmeler (31) Perşembe, 11 Ağustos :33

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

Allah yolunda sarf ettiğiniz her şey(in karşılığı) size eksiksiz ödenir, asla haksızlığa uğratılmazsınız. (Enfal; 60)

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Kıble, henüz Kabe tarafına çevrilmeden önce idi.

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

"Vesvese" ile "korku" aynı mıdır? Risalelerde vesveye önem vermemek, modern bilimde ise korkunun üzerine gitmekten bahsediliyor?..

İslam'da özel bir hayvan: Kedi

Sünnet inkarcılarının dayandıkları en bariz şüphelerinden birisi, hadis yazılması ve buna has sahifelerde toplanılmasını nehyeden nebevi yasaklamadır.

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

Ey iman edenler! Allah a karşı gelmekten sakının, O na yaklaşmaya vesile arayın ve O nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.

"Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde" diyen Ziya Paşa nın sözleri ne kadar da manidardır.

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

Teheccüd namazını lazım tutun!

RABBİNİ TANI Allah yardımcıların en hayırlısıdır.

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Hadis Istılahları. ADL: Râvînin hadîsi bozmadan rivâyet eden dürüst bir müslüman olması. AHZ: Bir şeyhden hadîs almak.

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Bilge kişi, olayların düzenini bilen kişidir. İbn-i Arâbî. Bilgelik, erdemin annesidir. İbn-i Sînâ

O/Allah bütün gaybı bilir. Fakat gaybını kimseye açmaz. Ancak bildirmeyi dilediği bir resul /elçi bunun dışındadır.

Tahta kılıcın sırrı. İSLÂM TARİHİNDE CEMEL VE SIFFÎN savaşlarına yol açmış hadisatın

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Fıkıh Dünyadaki İmtihan Ahlak Güzel Huylar ve Güzel Ahlak Kötü Huylar ve Kötü Ahlak Sosyal Meseleler

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

NOT : ÎMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu Seyyid Nakib Şeyh Ferid Buhari'ye yazmıştır.

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

+ Eğer size yasaklanan günah ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.(4.

Abdestli iken abdestim kaçıyor gibi vesvese geliyor ne yapmalıyım? Gusül / boy abdestinde de vesvese oluyor

HADİS TARİHİ VE USULÜ

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s)

KIZ ÇOCUKLARI ÜVEY EVLAT MI? Çarşamba, 01 Ağustos :45

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

İslam Peygamber'i Barış ve Sulh Taraftarı İdi

Asiye Türkan MÜ MİNLERİN ANNESİ HZ. AİŞE

rahata ereceğini zannettiği yemeğe karşı arzusu katmerleşir. Böylelikle, yiyecek ve içeceklere ulaşma kapısının kapanmasıyla arzusu güçlenir.

Acaba hali hazırda elimizdeki Kur an Peygamber (s.a.a) e nazil edildiği suretteki Kur an mıdır?

*GALIBIYET VE MAGLUBIYET

Bu sayfa şu linkten yazdırılmıştır: [

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

Toplumsal hayatta huzurun temelleri

"Ey insanoğlu, sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan eşini yaratıp ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinizden korkun" (Nisa Süresi :1)

Üstad Bediüzzaman Said Nursî nin gözüyle Hz. Muhammed (s.a.v) efendimiz

Şüphesiz ki Allah a, ahiret gününe iman edenlerle Allah ı çok anan kimseler için Allah ın elçisinde güzel bir örnek vardır.

Transkript:

Sorularlarisale.com Cehennemin dibine düşen taş konusundaki rivayet Nur risalelerinde hadis olarak yer almaktadır. Ancak aşağıda yer alan iddialarla bu rivayetin mesnetsiz olduğu ve hatta uydurma olduğu savunulmaktadır. Bu konuda bizleri aydınlatır mısınız? İtiraz Edilen Kısım: "Bir vakit huzur-u Nebevîde derin bir ses işitildi. Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etti ki: 'Bu gürültü, yetmiş senedir yuvarlanıp da ancak bu dakika cehennemin dibine düşen bir taşın gürültüsüdür.' İşte bu Hadîsi işiten, hakikata vâsıl olmıyan inkâra sapar. Halbuki, yirmi dakika o Hadîsten sonra kat'iyyen sabittir ki: Biri geldi, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm a dedi ki: 'Meşhur münafık, yirmi dakika evvel öldü.' Yetmiş yaşına giren o münafık cehennemin bir taşı olarak bütün müddet-i ömrü tedennîde esfel-i sâfilîne küfre sükuttan ibaret olduğunu gayet belîğane bir surette Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm beyan etmiştir. Cenâb-ı Hak, o vefat dakikasında o sesi işittirip ona alâmet etmiştir."(1) "Bazı hakikatlar var ki, temsil ile fehme takrib edilir. Nasıl ki bir vakit huzur-u Nebevîde derince bir gürültü işitildi. Ferman etti ki: 'Şu gürültü, yetmiş senedir yuvarlanıp, şimdi Cehennem in dibine düşmüş bir taşın gürültüsüdür.' Bir saat sonra cevap geldi ki: 'Yetmiş yaşına giren meşhur münâfık ölüp, Cehenneme gitti.' Zât-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâmın beliğ bir temsil ile beyan ettiği hâdisenin te'vilini gösterdi."(2) "Bir iki risalede beyan ettiğimiz gibi: Bir vakit huzur-u Nebevîde gayet derin bir gürültü işitildi. Ferman etti ki: 'Yetmiş senedir yuvarlanıp, bu dakikada Cehennemin dibine düşen bir taşın gürültüsüdür.' Birkaç dakika sonra birisi geldi, dedi: 'Yetmiş yaşındaki meşhur münafık öldü.' Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın gayet beliğ temsîlinin hakikatını ilân etti."(3) "Bir sohbette derin bir gürültü işitildi. Ferman etti ki: 'Bu gürültü, yetmiş seneden beri cehennem tarafına yuvarlanan bir taşın bu dakikada cehennemin dibine yetişip düşmesinin gürültüsüdür.' Bu garip haberden beş-altı dakika sonra birisi geldi dedi: 'Ya Rasûlallah! Yetmiş yaşında bulunan filân münafık vefat etti, cehenneme gitti.' Peygamberin yüksek beliğane kelâmının te'vilini page 1 / 5

gösterdi."(4) İddia: Said Nursî, hadisi bazı ilâveler yaparak rivayet etmiştir. Bu ilâveler, hadise bambaşka anlamlar yüklemiştir. Hadisin aslı ise şöyledir: Ebu Hureyre (r.a.) şöyle dedi: Bir gün Resulullah ile birlikte idik. Ansızın bir düşme sesi işitildi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): - Bu nedir, biliyor musunuz, diye sordu. Biz: - Allah ve Resulü en iyi bilendir, dedik. - Bu, cehenneme atılmış bir taştır ki, yetmiş sonbahardan (seneden) beri yol almaktadır. O, nihayet şimdi dibine varıp dayandı, buyurdu. İşte, sahih kaynaklarda hadis bu kadardır. Said Nursî nin ilâvelerini bulmak imkânsızdır. Bu hadisle aynı mealde birkaç hadis daha vardır ki, hiçbirinde mezkur ziyadeler yoktur. "Kocaman bir kaya, cehennemin kenarından bırakılır, cehennem çukuruna yetmiş sene iner de yine dibine varamaz." "Cehenneme bir taş atılsa, dibine ancak yetmiş senede ulaşır." Peki, Said Nursî nin yaptığı ekler nerededir? Neredeymiş bu "kat'iyyen sabit" olan şey? İmam Süfyan es-sevrî, ne güzel ifade etmiş: "Hadis fitnesi, altın ve gümüş fitnesinden daha şiddetlidir." Sonra, hadis niçin inkâr edilsin? Hadisi inkâr edeceklerin itirazı sese olacaktır. "Durup dururken bu ses nereden çıkmış? Nasıl işitilmiş?" diyeceklerdir. Yani, 70 yaşındaki münafığın ölüm haberinin gelmesi, onların itirazlarına mâni olmayacaktır. Yok, itirazları derinliğe ise; cehennemin varlığına inanan kişi, derinliğinin hadiste belirtilen gibi olduğuna da inanır. İnanmayana ise "cehennemin derinliği 70 metredir" de deseniz, yine iman etmeyecektir. Nitekim, hadis imamlarının bu hadisi, cehennem hakkında varit olan hadisleri toplayan bölümlere almış olmaları, bunun açık delilidir. Bu hadisi, Tirmizî "Sıfati Cehennem"; Münzirî "Cennet ve Cehennem" bölümüne almışlardır. Sahih-i Müslim in kitap (bölüm) ve baplarını isimlendiren İmam Nevevî, bu hadisin yer aldığı bölümü page 2 / 5

"Kitabu l-cenne" olarak isimlendirmişse de, bab a "Cehennem Ateşinin Hararetinin Şiddeti, Dibinin Uzaklığı ve Azap Görenlerden Neler Alacağı Hakkında Bap" adını vermiştir. Said Nursî, bu rivayeti naklettiği dört yerde, münafığın ölüm haberinin gelmesi hakkında dört ayrı süre vermiştir: Yirmi dakika, bir saat, birkaç dakika ve beş-altı dakika... birbirini tutmayan uydurmalar. Utbe b. Gazvan (r.a.), bir hutbe vermiş, Allah a hamdü sena ettikten sonra şöyle demiştir: "İmdi, dünya geçici olduğunu bildirmiştir, hızla geçip gitmektedir. Ondan kabın dibinde sahibinin içmeye çalıştığı son damlalar kadar bir şey kalmıştır. Siz bu dünyadan zevali olmayan bir diyara gideceksiniz. O hâlde, elinizde olanın en hayırlısı ile gidin! Bize zikredildi ki, cehennemin kenarından bir taş atılacak; taş yetmiş yıl cehenneme düşecek de dibine erişemeyecektir. Vallahi, cehenneme doldurulacaksınız! Buna şaştınız mı? Yine bize söylendi ki, cennetin kapı kanatlarından her ikisinin arası kırk yıllık bir yol tutmaktadır. (...)" Sahabînin, cehennemin derinliği ve cennet kapılarının genişliğini bir arada zikretmesi; cehennemin derinliği hakkındaki incelediğimiz hadisin Said Nursî nin rivayeti gibi olmadığını açıkça göstermektedir. Said Nursî nin mantığına göre, cennet kapısının mesafesi anlatıldığı anda da 40 yaşındaki salih bir Müslüman ölmüş olmalıdır! Âlimler; hadislerin harfi harfine orijinal lâfızlarını korumanın İslâm teşriatında son derece önemli bir yeri olup, İslâm ahkâmının yüce bir hükmü olduğunda ittifak etmişlerdir. Mümkün olduğu kadar orijinal lâfızları muhafaza etmek gerekir. Hadis nakli ve rivayeti ile iştigal edenlere bu düşer. İddiaya Cevap: - Bediüzzaman Hazretlerinin "kat'iyyen sabit" dediği şey, aşağıdaki kaynakta vardır. İlgili hadisin diğer kısmı sahih kaynaklarda olmasına rağmen, "kat'iyyen sabit" ifadesinin kullanılması, itirazcının ( bir "hadis tahrifi"dir ve resmen bir hadis vaz'ıdır,) dediği hadisin son kısmının sırlı bir hakikat olduğuna, zahirî rivayetlerde olmamasına rağmen gerçekte bizzat Efendimiz (sav) den öğrenildiğine işarettir. İşte bu hakikatin belgesi: - Alem-i manada Hz. Peygamber (a.s.m) den hadis rivayet etmekle de bilinen ve Şeyh-i Ekber olarak şöhret bulan Muhyiddin İbn Arabî bu konuda şunları yazmıştır: Resulullah (a.s.m) dan yaptığım rivayetlerin en acaibi şudur ki; Resulullah (a.s.m) sahabeleriyle birlikte mescitte oturduğu bir sırada derin bir gürültü işittiler ve (sahabeler) irkildiler. Bunun üzerine Resulullah (a.s.m) Bu page 3 / 5

gürültünün ne olduğunu bilir misiniz? diye sordu. Onlar Allah ve resulü bilir dediler. Bunun üzerine ferman etti ki: "Yetmiş senedir yuvarlanıp, bu dakikada Cehennemin dibine düşen bir taşın gürültüsüdür." Sözünü daha yeni bitirmişti ki, münafıklardan birinin evinden çığlık sesleri duyuldu. 'Yetmiş yaşındaki meşhur münafık ölmüştü.' (Bu haberi aldıklarında), Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Allahu ekber dedi. Böylece sahabelerden alim olanlar, söz konusu taşın o münafık olduğunu anladılar. Allah kendisini yarattığı günden beri cehennem ateşine (cehennem ateşinin çukuruna) doğru yuvarlanıyordu, nihayet yetmiş yıllık ömrü tamamlanınca cehennemin dibine ulaşmıştı. Nitekim, Kur an da Şüphesiz münafıklar cehennemin en aşağı derekesindedir buyurulmuştur. Allah o gürültüyü/düşme sesini onlara işittirdi ki ibret alsınlar." Şimdi bakın, nebevî sözler ne harikadır, tarifleri ne kadar da incedir, işaretleri ne kadar da güzeldir; Resulullah (a.s.m) ın sözleri ne kadar da tatlıdır! (5) Yirmi dakika, bir saat, birkaç dakika ve beş-altı dakika... şeklinde belirtilen bu ayrı süreler birer kesretten kinaye olarak kullanılmıştır. Yoksa, müthiş bir zekâ ve hafızaya sahip olan Bediüzzaman Hazretlerinin bir yerde dediğini unutup yanlışlıkla başka yerde başka bir şey dediğini düşünmek, insaflı olanların bakışı olamaz. Doksan (90) temel İslamî kaynağı hıfzına alan, sadece mucizeler konusunda üç yüzden fazla hadisi hafızasından yazan bir zat hakkında Kendini kitaplardan müstağni görenin başına da işte bunlar gelir. demek kadar körlük ve gabavet olamaz. Bu iddiacının, Cennet kapısının mesafesinin anlatıldığını varsaydığı kıyaslamanın da hiçbir mantığı yoktur. Bir şeyin zikredilmesi zıddının da mutlaka zikredilmesini gerektirdiğine" dair teori ne zamandan beridir yürürlüğe girmiştir. Dipnotta adı verilen Ebu Şehbe nin bu ifadeleri, başka bağlamda söylenmiş olsa gerektir. Çünkü, hadislerin harfi harfine orijinal lafızlarının korunması önemli olmakla beraber, bil mana hadisin rivayet edilmesinin caiz olduğu alimlerin büyük çoğunluğu tarafından kabul edilmiştir. Mevcut hadis literatüründeki aynı hadisin farklı rivayetlerde farklı lafızlarla zikredilmesi bunun en açık delilidir. Bu itibarla hadis otoriteleri Bediüzzaman Said Nursi yi değil, onun gibi yüzlerce hadisi hıfzına alan ve -bahs ettiğimiz hadis gibi- en müşkil bir kısım hadislerin manasını açıklığa kavuşturmakla sünnete hizmet eden bir zatın mecruh sayılmasını can-u gönülden -daha doğrusu hasetçi nefs-i emmaresinden- arzu eden kendini bilmezleri fasıklıkla damgalayıp şahitliklerini reddedeceklerdi. page 4 / 5

Powered by TCPDF (www.tcpdf.org) Dipnotlar: (1) bk. Sözler, Yirmi Dördüncü Söz, Üçüncü Dal. (2) bk. Mektubat, On Dokuzuncu Mektup, Dördüncü Nükteli İşaret. (3) bk. Lem'alar, On Dördüncü Lem'a. (4) bk. Şualar, Beşinci Şua. (5) bk. Futuhat,1/298. page 5 / 5