TMMOB:17 Ağustos 1999 depremini unutmadık, unutturmayacağız 17 Ağustos depremi 1999 Bodrum da düzenlenen yürüyüş ile anıldı. Bodrum Belediye meydanında toplanan sivil toplum örgütleri ve meslek odaları temsilcileri, üyeler ellerine aldıkları pankart ile Barış meydanına yürüdüler. Sessiz yürüyüş sonunda Barış meydanında bir basın açıklaması yapan Meslek odaları temsilcileri etkinliklerine son verdiler. daha sonra alkışlarla Bodrum Barış Meydanında düzenlenen basın toplantısında Bodrum İKK temsilcisi İlhan Özyiğit ve TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı yaptıkları konuşmalar ile 17 Ağustos 1999 depremini unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını açıkladılar. Basın açıklamasının ardından Pazartesi saat 14:00 Bodrum Ticaret Odası Konferans salonunda deprem konusunda bir toplantı düzenleneceği bildirildi. Deprem protesto etkinliğine,tmmob Genel Başkanı Mehmet Soğancı, TMMOB İKK, AKUT, Muğla 911, Mavi Yol, ÖDP ve meslek odaları temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. İnşaat Mühendisleri Odası Bodrum Temsilcisi İlhan Özyiği in konuşma metni şöyle İnşaat Mühendisleri Odası depremi unutmama, unutturmama ısrarını sürdürmektedir. İMO, güvenli ve sağlıklı yapı üretimi sağlanana kadar da depremi unutmamaya, unutturmamaya, siyasi iktidarın görev ve sorumluluğunu hatırlatmaya kararlıdır. Bu salt, yapı üretim sürecinin asli unsuru olan meslek mensuplarının örgütü olmaktan kaynaklanmaktadır; toplumsal, kamusal sorumluluğun bir gereğidir.
İnşaat Mühendisleri Odası insanın refahını ve mutluluğunu temel almakta, güvenli ve sağlıklı yapılarda yaşamayı taviz verilemez temel bir hak olarak görmekte, yapı üretim sürecinin kâr esasına göre düzenlenmesine karşı çıkmakta, barınma hakkı kavramını, güvenli, sağlıklı ve nitelikli barınma hakkı olarak genişletmekte, mesleki-politik hattını bu görüşüne uygun oluşturmaktadır. Bilindiği gibi, 15 yıl önce bugün Gölcük merkezli bir deprem meydan geldi. Başta Gölcük ve İzmit olmak üzere İstanbul dan Sakarya ya, Yalova dan Bolu ya oldukça geniş bir bölge depremin yıkıcılığına tanık oldu. Onbinlerce insan hayatını kaybetti, yüzbinlerce insan yaralandı; insanlar evsiz, hastanesiz, okulsuz kaldı; ülke ekonomisi telafi edilmesi mümkün olmayacak ölçüde ağır bir darbe aldı. Deprem bilinen ancak yok sayılan pek çok gerçeği gün yüzüne çıkarttı: Tarih boyunca Anadolu coğrafyası sayısız depremle sarsılmış olmasına rağmen 1999 yılında depreme hazırlıksız yakalanmak başlı başına tuhaflığa işaret ediyordu. Anlaşıldı ki ülkemizde yapı stoku güvenli ve sağlıklı olmaktan uzaktı. Pek çok yapı kaçaktı ve mühendislik hizmeti almadan inşa edilmişti. 20 milyon olarak tahmin edilen yapı stokunun büyük oranlarda yenilenmesi, güçlendirilmesi gerekiyordu. İlgili mevzuat yetersizdi, yapı üretim süreci denetlenmiyordu, yapı malzemeleri nitelikli değildi. Toplumda deprem bilinci yoktu, afet anına ve afet sonrasına ilişkin merkezi, bütünlüklü planlama mevcut değildi. Bu sorunlar aynı zamanda deprem sonrası süreçte tartışma başlıkları olarak gündeme dâhil oldu. Özellikle tartışmalar yapı denetimi sistemi üzerinde yoğunlaştı. Türkiye bir deprem ülkesidir, bir başka ifadeyle ülkemiz yer kürenin önemli deprem kuşaklarının üzerinde bulunmaktadır. Topraklarının ve nüfusunun büyük bir bölümü değişik derecelerde deprem tehlikesini yaşamaktadır. Büyük kentlerimiz ve sanayi tesislerimiz risk altındadır.
Bilinen ifadeyle; deprem bir doğa olayıdır. Doğa olayı olan depremin ülkemizde doğal afet gibi yaşanması ve bir türlü önlem alınmaması sorunun kaynağını oluşturmaktadır. Defalarca yineledik, Marmara Depremi nin 15. yıldönümünde bir kez daha tekrarlamak istiyoruz: İnşaat mühendisliği her zeminde ve her şart altında güvenli ve sağlıklı yapı üretebilen ve bunu örnek uygulamalarla kanıtlayan bir bilim dalıdır. Doğa olaylarının doğal afet durumuna geçmemesi ancak her yapının mühendislik hizmeti almasını sağlayacak bir sistem kurmaktan geçmektedir. Depremin bir doğa olayı olduğu kabul edilmeli ancak denetimsizliğin neden olduğu olumsuzlukları kader gibi değerlendiren yaklaşım terk edilmeli, yer hareketlerine ve zemine uygun yapı üretmenin depremi çıkartacağı gerçeği görülmelidir. tehlike olmaktan Ülkemizi, kentlerimizi, yapılarımızı depreme karşı hazırlamanın iki temel yolu bulunmaktadır. İlki mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi, güçlendirilmesidir. İkincisi ise yapı üretim sürecinin denetlenmesidir. İlki, mevcut olumsuzluğu azaltmayı amaçlamaktadır. İkincisi ise geleceği kazanmakla ilgilidir. Mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi, mevcut binaların güçlendirilmesi bağlamı beraberinde pek çok soru işareti taşımakta, özellikle kamu binalarının akıbeti hakkındaki bilinmezlik devam etmektedir. Ne yazık ki ülkemizde ayrıntılandırılmış yapı envanteri olmadığı için yapılarımızın olası bir depremde ne tür tepki vereceği bilinmemektedir. Ancak 1999 Marmara ve 2011 Van depremlerinde yapı stokumuzun iyi bir sınav vermediği açıktır. Bununla birlikte yapı stokumuzun yüzde 60 ının 20 yaş ve üzeri yapılardan oluştuğu, bunların büyük bölümünün ise ruhsatsız olduğu ve mühendislik hizmeti almadan üretildiği bilinmektedir. Bu gerçeklik, kentsel dönüşüm, riskli yapı, riskli alan
gibi kavramları, bunlarla ilgili yasal düzenleme ve uygulamaları gündeme taşımış, uzun yıllar deprem tehlikesine karşı önlem almayan, adeta insanları deprem tehlikesi ile karşı karşıya bırakan siyasi iktidar, tek çare olarak gördüğü kentsel dönüşüm projelerini başlatmıştır. Siyasi iktidar, son dönemde gerçekleştirdiği değişikliklerle Meslek Odalarını etkisizleştirmiş, devre dışı bırakmış, Meslek Odası-üye ilişkisini kesmiş, bunun yanı sıra yapı denetim sistemini başıboşluğa teslim etmiştir. Meslek Odalarının etkisizleştirilmesi ve devre dışı bırakılması, deprem tehlikesi ile karşı karşıya olduğumuz gerçeğinin anlaşılmadığının, işin ciddiyetinin kavranmadığının bir başka göstergesidir. Oysa Meslek Odaları; toplumsal sorumluluğu gereği mesleki uygulamaları denetlemekte, mesleki niteliği yükseltmek amacıyla çalışmalar gerçekleştirmekte, üyelerinin sicilini tutmakta, üyeler tarafından gerçekleştirilen mesleki faaliyetleri kayıt altında bulundurmakta, yapı üretim sürecinin kanayan yarası olarak kabul edilen imzacılığın önüne geçmeye, üyelerinin ayıplı, kusurlu iş yapmasını önlemeye, sahte mühendisliğin önünü alınmaya çalışmaktadır. Anlaşılan o ki siyasi erk, Türkiye nin bir deprem ülkesi olduğunu unutmakta, deprem önlemlerinin başında işlevsel, uygulanabilir bir denetim mekanizması geldiği gerçeğini yok saymaktadır. Üzülerek ifade ediyoruz ki siyasi iktidara yön veren Türkiye nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeği değildir. Siyasi iktidar, kamu adına denetim yapmakla sorumlu Meslek Odalarını devre dışı bırakıp, kamu yararı taşımayan projelerin denetlenmesinin önüne geçmek, yapı üretimi ve denetimini ticarileştirmek, kentsel değerleri sermaye gruplarına peşkeş çekmek istemektedir. 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 15 yıl geçmesine karşın
hâlâ bu sorunları yaşıyor olmamızın, depremin her yıl dönümünde aynı sorunlara temas ederek kamuoyunun karşısına çıkıyor olmamızın nedeni bu anlayıştır. Ancak unutulmamalıdır ki insanımızın canı, emek vererek sahip olduğu değerleri, sermaye gruplarının kâr hırsına kurban verilmeyecek önemdedir. Bu nedenle İnşaat Mühendisleri Odası; güvenli ve sağlıklı yapılaşma sağlanana, yapı denetimin kamusal özelliği belirleyici olana, mühendislik hizmeti almadan üretilmiş tek bir yapı kalmayana kadar susmayacaktır.
BODRUM DA, DSİ NİN YAPTIRDIĞI BORU YİNE PATLADI Bodrum Milas Karayolu Kaynar Mevkiinde DSİ ne ait içme suyu isale hattının patlaması sonucu yol birsüre trafiğe kapandı, uzun araç kuyruğu oluştu. Bodrum a Geyik Barajından içme suyu taşıyan ve daha önce değişik noktalardan defalarca patlayan hat bu sefer BodrumMilas Karayolunun 11. Kilometresinde, Kaynar Mevkinde trafiği felç etti. Patlamanın etkisiyle yol kenarından kopan kaya ve toprak parçaları ile tonlarca metreküp su yola aktı. Patlama esnasında yoldan herhangi bir aracın geçmemesi ise büyük facia atlatıldı. Patlama noktasında trafiğe kapanan yolun bir kısmı trafik polisleri ve vatandaşların çabasıyla açıldı. Yol açma ve temizlik çalışmalarına Orman Bölge şefliği araçları da takviye olarak katıldı. Tıkanan yoldan dolayı 4 km yi bulan araç kuyruğu ekiplerin bölgeye ulaşmasını engelledi. Bazı vatandaşlar ise Çamköy yol ayrımını ve Mumcular Mahallesi yolunu kullandılar. Daha önceden defalarca patlayan şebekeden dolayı güzergahı kullanan minibüs şoförleri ve Bodrum dan dönüşe geçen tatilciler isyan ettiler. Havalimanına yetişmeye çalışan bir vatandaş, suyu kesmişler ama aşağıdan her halde yolu açmaya çalışacaklar. Hepimiz uçağa yetişeceğiz acelemiz var dedi. Yolun açılmasını bekleyen Bodrumlu şoförlerden Mustafa Turgut, Boru çok denetimsiz, devamlı patlama Bodrum un şoförleri burada rezil oluyor. Bu geçen sene de oldu evvelki senede olmuştu. Burada denetim olması lazım dedi.
Yaklaşık 1 saat trafiğe kapalı kalan Bodrum-Milas istikameti tek şeritten verilirken yoldaki çamur ve suyu birikintisini temizlemek için ekipler çalışma başlattı. Bu arada DSİ nin içme suyu isale hattının sadece bir bölümünü değiştirmek için alternatif bir hat için çalışmalara devam ediyor. BODRUM DAN COĞRAFYAYA TÜRKÜLERLE HER Bodrum Kalesi Kuzey Hendeği ndeki, Kral Grubunun 20. Yıl Kutlamaları çerçevesinde düzenlenen konserler kapsamında Halk müziği grubu Kardeş Türküler sahneye çıktı. Farklı dil ve lehçelerden söyledikleri türkülerle adını dünyaya duyuran Kardeş Türküler 2 yıl aradan sonra ikinci kez Bodrum da unutulmaz bir konser verdi
Bodrum Kalesi Kuzey Hendeği ndeki konserde Kardeş Türküler, 5 kişisi bayan sanatçılardan oluşan toplam 12 kişilik ekiple sahneye çıkarak Aşık Mahzuni Şerif in Çeşmi Siyahım isimli eseri ile türkülere hep bir dilden seslendiler. İlk türkünün ardından grubun solisti Feryal Öney, iki yıl önce Bodrum da yine konser verdiklerini dile getirerek; 2012 yılında biz 20. Yılımızı kutluyorduk, şimdi ise Kral ın 20. Yılında kutlama yapıyoruz. Yeniden Bodrumdayız ve şimdi de bizim yirmi ikinci sanat yılımızı kutlamaktayız. Biz bu ülkede yılardır, türkülerimizi ve şarkılarımızı her bölge için söyledik ve söylemeye de devam edeceğiz. dedi. Kardeş türkülerin diğer solisti Vedat Yıldırım ise Kürtçe olarak yaptığı hoş geldiniz konuşmasında, Bodrum da olmaktan çok mutlu olduğunu dile getirerek, bu gece sizleri şarkılarımızla coğrafyadan coğrafya ya taşıyacağız dedi. Türkçe, Kürtçe, Arapça, Ermenice, Yunanca ve Azerice ve Balkan ezgilerinin parçalarına yer veren grup, izleyicileri adeta coşturdu. Zaman zaman türkülere eşlik eden izleyiciler bazen doyasıya eğlenirken bazı şarkılarda duygulandılar. Yaklaşık iki saat süren konserde, izleyiciler de bazı türkülere eşlik ettiler. Geniş kadrosu ve zengin enstrümanları ile çok sesli müziğin öncülerinden olan Kardeş Türküler konserine turistlerin de ilgi gösterdiği görüldü. Konsere çıkan grup, yaklaşık türkülerini söyledi. bin kişilik kalabalık bir gruba 2 saat süren konseri yaklaşık bin kişi izledi. Erçetin ile başlayan Kral Grubu 20. Yıl Kutlamaları, Leman Sam & Yaşar, Fatih Erkoç & Kerem Görsev, Yeni Türkü,Kardeş Türküler konserinden sonra, Teoman, Erol Evgin, Aynur, Hüsnü Şenlendirici & Taksim Trio, Nilüfer, Levent Yüksel, Sevval Sam & Kurtalan Ekspres ve Emre Aydın ın konserleriyle devam edecek.
ESKİCİ DE ÇELİK RÜZGARI ESTİ Bodrum da hayranlarıyla buluşan Türk Pop Müziği Sanatçısı Çelik Erişçi söylediği şarkılarla kendisini izlemeye gelenlere unutulmaz bir gece yaşattı.
Azmakbaşı Mevkiinde hizmet veren Eskici Bar da, çaldığı eski 45 likler 70 ler 80 ler 90 lar parçalarıyla tanıdığımız DJ Hakan Küfündür ün eşliğinde sahne alan ve yaklaşık bir saat kaldığı sahnede hayranlarına muhteşem bir nostalji gecesi yaşatan Türk Pop Müziği Sanatçısı Çelik sevenlerinden büyük ilgi gördü. 1994 ten buyana 14 albüm çıkaran ve sahnesine yeni albümü Sil Baştan dan parçayla başlayan Çelik hayranlarına Sen Yoluna Ben yoluma, Öldür Beni, Gitme kal ve Meyhaneci adlı parçaların yanı sıra albümlerinden birer eser seslendirdi. Hayranları sık sık Sanatçı Çelik Erişçi ye şarkılarında eşlik ederek birlikte söylediler. Sahne performansıyla da büyük beğeni toplayan Çelik, kendisini izlemeye gelen müzik severleri adeta müziğe doyurdu. İstanbul ve İzmir den sonra Bodrum da mekan açan Eskici Bar İşletmecisi Asya Zeybek kendilerine gösterilen ilgiden dolayı müşterilerine teşekkür ederek, Yaz kış devam edecek olan programlarımıza sanatçımız Çelik ile başladık. Bizleri tercih ederek gecelerimizde bizleri yalnız bırakmayan misafirlerimize bu tür konserlerimizin devam edeceği müjdesini verebilirim. Önümüzdeki günlerde çok sürpriz sanatçılarımız olacak. Herkesi eğlencenin adresi Eskici Bar a davet ediyorum dedi. Haber : Uğur Yurtsev
QUEEN ELİZABETH İN BODRUM DA ROTASI Dünyanın en büyük yolcu gemilerinden olan Queen Elizabeth pazar sabahı Bodrum Gemi Yanaşmasına limanına demirledi. Pazar sabahı erken saatlerde Yunanistan ın Pire Limanından Bodrum a
demirleyen görkemli gemi gece saatlerinde ayrılması ve San Torinoya dümen kırması bekleniyor. Pazar günü Bodrum a gelen gemi yolcuları Bodrum Çarşı esnafını az da olsa sevindirdi. Dünyanın sayılı deniz taşımacılığı şirketlerinden olan İngiliz Cunard şirketine bağlı olarak çalışan Queen Elizabeth Bermuda bayrağı ile tur düzenliyor. 295 metre uzunluğunda olan geminin bu seferinde 2107 yolcu ve 1010 personel olmak üzere toplam 3117 kişi Bodrum Limanına geldi. Bodrum a ikinci kez gelen Queen Elizabeth in 2014 sezonunda düzenlemesi planlanan 3 seferi daha bulunuyor. Bodrum acentası olan Merhaba Turizm direktörü Süleyman Uysal, gemi acentesinin Bodrum seferlerinden memnun kaldığını 2015 sezonu için daha büyük gemi ile Bodrum a turist getirmeyi planladıklarını söyledi.
ATIKLAR YAPTI! İLE UZAY GEMİSİ Bodrum da çevre kirliliğine dikkati çekmek isteyen heykeltraş, kopmuş zincir, bitmiş zımpara ve demir parçalarından uzay gemisi yaptı. Heykeltıraş Rıfat Koçak, Yakaköy Mahallesi Dibeklihan Sanat Merkezi nde 4 kare tahtayla kapattığı bir alanı led ışıkları, aynalar ve balık maketleriye süsledi. Dışına kopmuş zincir, bitmiş zımpara ve kullanılmayan demir parçalarıyla gemi maketi yapan Koçak, vatandaşlar tarafından uzay gemisi olarak adlandırılan eserine Big blue adını verdi. Heykeltıraş Koçak, gazetecilere yaptığı açıklamada, yaklaşık 10 yıldır atık malzemeleri bir araya getirerek heykel sergileri açtığını ve her sergide yaklaşık 100 eseri sanat severlerin beğenisine sunduğunu söyledi. Atıklardan yaptığı son eserinin vatandaşlar tarafından uzay gemisi olarak adlandırıldığını ifade eden Koçak, şunları kaydetti: Çevre kirliliğine dikkati çekmek için atıklardan bir gemi maketi yaptım. İçini de balık figürleri, aynalar ve led ışıklarıyla süsledim. Kullandığımız malzemeler bir süre sonra atık malzeme haline dönüşüyor. Atık malzemeleri atmak yerine değerlendirmeliyiz. Atık malzemeyi attıktan sonra temizlememiz çok zor. Atmayalım. Üç gün sonra atıkları attığımız yerlere çocuklarımız, torunlarımız gidecek. Ülke temiz kalsın ki yolumuza devam edebilelim dedi. Gecede aynı zamanda vurmalı çalgılardan oluşan bir konser verildi. Konseri meydanı dolduran sanatseverler ilgiyle izledi.
Bodrum da squash turnuvası Bodrum Belediyesi ve The Marmara Bodrum Otel in ana sponsorluğunda gerçekleştirilen Squash Turnuvası, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon un yaptığı açılış maçı ile başladı. Bodrum Squash Turnuvası, The Marmara Bodrum Otel ve Bodrum Belediyesi nin ana sponsorluğunda düzenlendi. The Marmara Bodrum Otel in squash salonunda düzenlenen turnuvanın açılış maçını ise Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon yaptı. Toplam 2 gün süren turnuvada Başkan Kocadon, rakibi Uzi Duenyas ile yaptığı maçı 2-0 kazandı. Kocadon: Dünya Şampiyonalarını Bodrum da istiyoruz Spor severlerin turnuvaya gösterdikleri ilgi nedeniyle mutlu olduğunu belirten Başkan Kocadon, Squash eforlu bir spor ve ben efor harcanan sporları çok seviyorum. Tabi biz bunu kendimiz öğrendik. Takımda çok güzel öğretmen arkadaşlarımız var, Bodrum da çok güzel oynayan arkadaşlarımız var. Bu da bizi çok mutlu ediyor. Yani ileride bu squashı yayabildiğimiz kadar yaymak istiyoruz. Aslında bizim şöyle bir projemiz var; Bodrum daki otelci arkadaşlarımızla toplantı yapıp hepsine bir ya da iki tane squash kortu yaptırmak istiyoruz. Dünyada yirmi
milyon kişi squash oynuyor. Bu yirmi milyon kişinin bir kısmını Bodrum a çekmek istiyoruz. Çok güzel portatif cam sahalar yapıyorlar. Bir tane anfi tiyatroda, bir tane de Bodrum Meydanı nda camdan saha yapıp dünya şampiyonalarını burada yapmak istiyoruz ve Bodrum da squash turizmini de başlatmak istiyoruz. Devamlı bu tip şeylere katılıyoruz. Tenis ise tenis, futbol ise futbol, squash ise squash, yelken ise yelken. Amaç; her yaşta sporun yapılabileceğini göstermek Sporu kendilerinde bir yaşam tarzı olarak gören insanlar sağlıklı ve mutlu yaşarlar. dedi. 16 08 2014 www.bodrumguncel.com
Özgün müzikleri ile Türkü Bodrum Kalesinde Yeni Bodrum da, sahne alan Yeni Türkü, hayranlarını coşturdu. Bodrum Kalesi nde Kral Grubunun 20. Yıl Kutlamaları çerçevesinde düzenlenen konserlerin dördüncüsünde Yeni Türkü gurubu sahne aldı. Derya Köroğlu, Kral grubun 20. Yılını, Bodrum Kalesinde verdikleri konser sırasında kutladı. Yeni Türkü müzik topluluğu olarak 1977 yılında Derya Köroğlu, Zerrin Yaşar ve Selim Atakan ın Ankara da kurulmasının ardından yıllardır yaptıkları özgün müzikleri ve tarzları ile beğeni almaya devam ediyorlar. Yeni Türkü müzik grubu Bodrum kalesinde verdikleri konserinde aralarında, Eyvallah, Karanfil, Eyvallah, İmkansız, Sezenler Olmuş, Deliler, Çember adlı eserlerinde bulunduğu şarkılarını iki bölümde hayranlarına sundular. 2 saat süren konseri yaklaşık bin kişi izledi. Erçetin ile başlayan Kral Grubu 20. Yıl Kutlamaları, Leman Sam & Yaşar, Fatih Erkoç & Kerem Görsev ve Yeni Türkü konserlerinden sonra; Kardeş Türküler, Teoman, Erol Evgin, Aynur, Hüsnü Şenlendirici & Taksim Trio, Nilüfer, Levent Yüksel, Sevval Sam & Kurtalan Ekspres ve Emre Aydın ın konserleriyle devam edecek.
NAOMI CAMPBELL DEN MADONNA YA BÜYÜK JEST Dünyaca ünlü model Naomi Campbell Bodrum da eğlenmek için gittiği Halikarnas diskodan Bodrum Kalesine lazerle yazı yazdırarak Amerikalı şarkıcı Madonna nın doğum gününü kutladı. Türkiye nin ve Dünya nın en ünlü açık hava diskolarından biri olan Halikarnas a gelen Dünyaca ünlü model Naomı Campbell yakın arkadaşı olan Amerikalı ünlü şarkıcı Madonna nın doğum gününü diskodan tarihi Bodrum kalesine lazer sitemi ile yazdırdı. Dünyaca ünlü Halikarnas Disko nun kurucusu ve sahibi Süleyman Demir de gece boyunca Naomi ye eşlik etti.
Bodrum Kalesi duvarlarına lazer ile Happy Birthday Madonna Love Naomı yazısı ile doğum gününü kutladı. Gece yarısı diskoya gelen Campbeel elinden bir an olsun telefonunu düşürmedi. Dünya starlarına Bodrum u öneren ünlü model Bodrum aşığı olduğunu da bir kez daha kanıtlamış oldu. Diskodaki dans gösterilerini izleyen Campbell yaklaşık 2 saat boyunca eğlence kulübünde takıldı. Daha sonra diskoyu gezen Campbell tarihi Bodrum kalesine yazdırdığı yazının fotoğrafını telefonu ile Madonna ya göndererek ünlü sanatçıyı Bodrum da davet etti.
Gümüşlük Trio dan bir veda konseri muhteşem Bodrum un doğal ve tarihi güzellikleriyle öne çıkan kasabası Gümüşlük te gerçekleştirilen ve Festivali, her yıl ortalama 15 bin klasik müzikseveri konuk eden 11. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, Piyanist Gülsin Onay, Kemancı Cihat Aşkın ve Viyolonselci Dorukhan Doruk tan oluşan Gümüşlük Trio konseri ile sezona harika bir kapanış yaptı. Önümüzdeki yıla kadar festivale veda edilirken, sahnede üstün bir performans sergileyen trio, klasik müzikseverlere unutulmaz bir konser yaşattı. J.S. Bach, J. Brahms ve A.A. Saygun un eserlerini seslendiren Gümüşlük Trio, iki saati aşkın bir süre sahnede kaldı. Çok yoğun bir izleyici kitlesi tarafından izlenen ve Bosch un destekleriyle gerçekleşen konser büyük beğeni topladı. Bu ışıltı hep sürsün Konser öncesi bir konuşma yapan Festival Direktörü Lon Briet, tüm sponsorlara ve festivalde emeği geçenlere teşekkür ederek, Sanat, doğasındaki maneviyat, üstün şuur ve bilgiyle, medeniyetlerin çağdaşlaşma sürecine ışık tutmuş; üretilen eserler ise icra edildikçe ya da sergilendikçe toplumların aydınlığını sürekli kılmıştır. Bu bakımdan yaptığımız işin doğruluğuna inanarak, sanata ve toplumsal aydınlanmaya inanmış destekçilerimizle, daha nice yıllar boyu sahnemizde bu ışıltının sürmesini ve siz değerli sanatseverleri aramızda görmeyi diliyoruz dedi.
Bach, Saygun ve Brahms lı gece Bosch un sponsorluğunda gerçekleşen konserin ilk yarısında trio, Edward Elgar ın Salut d amour adlı eserini basın için seslendirdi. Ardından sanatçılar sırayla sahneye geldi. İlk olarak sahneye gelen, adı dünya çapında isim yapmış keman virtüözleriyle birlikte anılan Cihat Aşkın, J.S. Bach ın Partita no 2 in d minor, -Chaconne adlı eserini seslendirdi. Ardından sahnede yerini alan, Donizetti 2011 Klasik Müzik Ödülleri nde Yılın Çıkış Yapan Genç Müzisyeni seçilen ve uluslararası birçok ödülün sahibi genç çellist Dorukhan Doruk, yine J.S. Bach tan Suite for solo cello no 4 in E flat major; Prelude Courante Sarabande adlı eseri ve A.A. Saygun un Partita for Solo Cello Op.31; Allegretto isimli eserini icra etti. Gecenin ilk yarısında son olarak sahneye Gülsin Onay geldi. Bugüne kadar 5 kıta ve 68 ülkede dünyanın belli başlı tüm müzik merkezlerinde dinleyiciyle buluşan Devlet Sanatçısı Piyanist Gülsin Onay ın da ilk seslendirdiği eser yine J.S. Bach tan, Partita no1 in B flat major adlı eser oldu. Bu eser Praeludium Allemande Corrente Sarabande Menuet I Menuet II Gigue bölümlerinden meydana geliyordu. Piyanist Gülsin Onay daha sonra A.A. Saygun dan 12 Preludes on Aksak Rhythms, Op. 45; Prelude No. 2 adlı eserle gecenin ilk bölümünü sonlandırdı. Gecenin ikinci yarısında sahneye birlikte çıkan üçlü, Johannes Brahms ın, Piano Trio no.1 in B major, op.8 adlı eserini seslendirdi; eser, Allegro con brio, Scherzo: allegro molto, Adagio ve Allegro bölümleriyle, klasik müzikseverlerle buluştu. İzleyicinin yoğun isteği üzerine sahneye geri gelen trio, bis yaparak bu defa Sezar Cui nin Orientale adlı eserini seslendirdi. Gecenin sonunda duygularını ifade eden festivalin sanat danışmanı Piyanist Gülsin Onay kısa bir konuşma yaparak şunları söyledi, Sürprizlerle dolu bir 12. Yıl olacak, dopdolu bir program hazırlıyoruz, hepinize desteklerinizden dolayı teşekkür ederiz. Konserin ardından sanatçılar CD lerini imzaladı. Dünyanın en uzun ve yoğun programa sahip festivali
Bu yıl festivalin resmi sponsorluğunu, T.C. Başbakanlık Tanıtma Fonu, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, BODTO, Bodrum Belediyesi; kurumsal sponsorlukları ise Bosch, Devecioğlu ve Neoyapı üstleniyordu. Bu yıl da ülkemizden ve dünyanın çeşitli ülkelerinden davet edilen birbirinden değerli sanatçıları konuk eden festival, bir ayı aşkın süre boyunca klasik müzikseverlere unutulmaz konserler yaşattı. Ülkemizin ve dünyanın en uzun soluklu ve yoğun programa sahip festivali olan ayrıca bünyesinde uluslararası bir müzik akademisi ve uluslararası bir piyano yarışması barındırıyor.