SABİHA GÖKÇEN. Topuz - Siz o zamanlar 12 yaşmdaydınız galiba?

Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

15 günlük kısa dönem Avrupa gönüllü hizmeti projemi bitirdikten sonra Türkiye ye döndüm ve sizinle oradaki anılarımı bir raporda paylaşmak istedim.

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

20 Derste Eski Türkçe

MERAKLI KİTAPLAR. Alfabe

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi?

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır?

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

Yaz l Bas n n Gelece i

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

SATILMAZ EĞİTİM AMAÇLI KULLANILMAK İÇİN ÇOĞALTILMIŞTIR

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

ama yüreğe dokunanlar

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

KURUCULARIMIZDAN SAYIN CEMİL PARMAN ANISINA

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Bu kitabın sahibi:...

Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

Yazan : Osman Batuhan Pekcan. Ülke : FRANSA. Şehir: Paris. Kuruluş : Vir volt. Başlama Tarihi : Bitiş Tarihi :

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz? Nerelerde çalıştınız?

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

Söyle, üzmesinler onu. Ele güne muhtaç olmasın. Hâlâ sigara. Çünkü gücüm var biraz daha.

İslâmî Türk Edebiyatı Sempozyumu

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

Derleyen: Halide Karaarslan / Uzman Pedagog Görsel Tasarım: Semra Bolat / Sanat Dersleri Zümre Başkanı

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

Ekmek sözcüğü, sözlüklerde yukarıdaki gibi tanımlanıyor. Aşağıdaki görselin yanında yer alan tanımlar ise birbirinden farklı. Tanımları incele. 1.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır.


Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

dündündür 70. SANAT YILINDA B E D I A MUVAHHIT Büyükada'da unutulmaz çocukluk günleri Türk kadınının çalışma yaşamında yer alışının ilk adımları

Menümüzü incelediniz mi?

Gülmekten Öldüren Fıkralar - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

CİN ALİ İLE BERBER FİL

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

kanaryamın öyküsü Ayla Çınaroğlu Resimler: Yaprak Berkkan

PoloStart2 Istituto Comprensivo Marcello Candia Milano. ESEMPI DI PROVE DI INGRESSO IN LINGUA MADRE a cura di Emanuela Crisà

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3


HAYAT BİLGİSİ. Bulutların her birinde özellikler yazmaktadır. İyi bir arkadaşta bulunması gereken özelliklerin olduğu bulutları boyayın.

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ 6 (ΕΞΙ) ΣΕΛΙΔΕΣ

SUNUM KONUSU VERİMLİ DERS ÇALIŞMA

MAYIS SONUNDA, OKULDA...

ISBN :

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

TEST. 7. Dişer ne zaman fırçalanmalıdır? A. Yemeklerden sonra B. Okuldan gelince C. Evden çıkmadan önce

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Îţi dorim mult succes!

Ekteki yaziyi okudugunuzda "ne yapalim onlar da o kadar dogurmasalardi" mi? diyeceksiniz... yoksa, yoksa...

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder..

Bir Prens Çoban Oluyor

Transkript:

SABİHA GÖKÇEN Topuz - Sayın seyirciler, bu akşamki konuğumuz Sabiha Gökçen. Biliyorsunuz Sabiha Gökçen ilk Türk havacımızdır. 1913 de Bursa da doğdu Sabiha Gökçen. 1925 de Atatürk le karşılaştı ve Atatürk kendisini manevî evlât edindi. Sayın Sabiha Gökçen, Atatürk le karşılaşmanıza ilişkin bazı anılarınız var mı? Gökçen - Tabii efendim, İstiklâl Savaşı sonunda 1924 te Atatürk Bursa ya gelmişlerdi. O defa kendisini yakından görmek çok istedim, ama bu nasip olmadı göremedim. Ertesi sene 1925 te tekrar geldi Atatürk Bursa ya. Atatürk ün misafir edildiği köşk, bizim evimize çok yakındı. Yani, bahçeler hemen hemen birbiri içerisine girmiş durumdaydı. Ben azmettim mutlaka Atatürk ü yakından görmeye. Onun elini öpmeyi çok istedim. Topuz - Siz o zamanlar 12 yaşmdaydınız galiba? Gökçen Ben o zamanlar 12 yaşındaydım, ilk okula başlamıştım. Ama Bursa biliyorsunuz işgal edilmişti, ben İlkokulu sonra burada, Ankara da bitirdim. 12 yaşımda ilkokulu bitirmiş olmam lâzım ama, şu sebeplerle geç kaldım: Yunanlılar tarafından Bursa işgal edilmiş ve bu sırada okullar tamamiyle kapatılmıştı. Her aile gibi beni de ailem okuldan aldı. Ben 3 üncü sınıfa kadar oku 69

yabildim. Bursa da 1925 de bir sabah Atatürk ü misafir edildiği köşkün bahçesinde gezerken gördüm. Bizim evimiz de biraz evvel söylediğim gibi bitişikti. Hızla atıldım o tarafa. Fakat beni geçirmek istemediler tabii. Atatürk bunu görüyor ve hemen işaret ediyor, «bırakın gelsin» diyor. Ben Atatürk ün yanına koşa koşa gittim. Tabii büyük bir heyecan içerisinde idim. Atatürk büyük bir insandı biliyorsunuz, küçüklerle konuşurken de hemen onların heyecanını gidermesini, onların seviyesine inmesini, bilen bir kimseydi. Benim heyecanımı çarçabuk Atatürk yok etti ve bana sordu: «Kimsin, kimin kızısın, beni neden görmek istiyorsun?» Ben de Atatürk ü candan görmek istiyordum. Bir taraftan da içimde ayrı bir arzu vardı, okumak istiyordum, yatılı okula gitmek istiyordum. Çünkü o tarihlerde anne ve babamı kaybetmiştim. Abim İstiklâl Savaşı na karışmış, dönüp gelmişti, fakat onun da çocukları vardı. Ben istiyordum ki ayrı bir okula gideyim ve orada yetişeyim. Bunları söyledim kendisine. «Peki, dedi; ben seni evlât olarak alırsam gelir misin benimle beraber?» Ben düşündüm «Aileme sorayım efendim» dedim. Atatürk, «Peki o halde, dedi, abinin adresini ver. Kendisini ben buraya çağırtıp görüşeyim. Abin de müsaade ederse beraber benimle Ankara ya gelirsin» dedi. Topuz Ahiniz ailenin büyüğü müydü? Gökçen Abim ailenin büyüğüydü efendim, benden bir hayli büyüktü. Subay olarak İstiklâl Harbi ne iştirak etmiş terhis olmuş ve o sene dönmüştü. Abimi çağırtıyor Atatürk. Yaver beyle haber gönderiyorlar. Abim geliyor, abimle görüşüyor. Tabii abim ne diyebilir, ayrıca da memnun olmuştur elbette. Sonra eve dönüp geldiği zaman bana «Gazi Paşa seni evlât olarak alıyor, onunla beraber gideceksin» dedi. 70

Topuz Çok sevindiniz o zaman her halde değil mi? Gökçen Ben sevindim efendim, çok sevindim tabii. Ailemden ayrılmam da ayrıca bir üzüntü olmuştu, elbette çocuktum nihayet. Ama Atatürk ü çok sevdim ve onun yanına gideceğim, onun yanında yetişeceğim diye içimde büyük bir arzu da vardı. Çok memnundum elbette. Bu suretle işte ben Atatürk ün yanma 1925 yılında gelmiş oldum. Topuz Ankara da yatılı okula mı gittiniz? Gökçen Hayır efendim, doğrudan doğruya Atatürk ün yanma, Köşk e gittim. Ankara ya gelince Çankaya İlkokuluna yazıldım. Ama okul şimdiki binada değil, Köşk ün bahçesi içerisinde böyle tek katlı eski bir binada idi o zaman. Topuz Sık sık görüyor muydunuz Atatürk ü o zaman? Gökçen Atatürk ü hergün görüyordum. Onunla beraber, aynı evde kalıyordum. Sık sık ne demek, hergün beraberdik. Atatürk le. Topuz Nasıldı size karşı davranışı? Gökçen Daima müşfikdi, daima iyi idi. Ben Atatürk den gördüğüm şefkati hiçbir zaman kendi ailemden görmedim, Atatürk hergün herşeyimle meşgul olurdu. Üç manevî kızı vardı Atatürk ün. Ben, Zehra, bir de Ru- kiye. Biz üçümüz bu okula gidiyorduk. O tarihlerde o okul zaten kalabalık değildi. Yaver beylerin çocukları, Salih Bozok beyin ve Kılıç Ali beyin çocukları vardı. Fuat Bulca beyin kızı, oğlu, hep beraber okurduk. Bir tek öğretmen vardı, bütün sınıflara o bakıyordu. 71

Topuz Yani, siz de aynntısız Atatürk ün kızı durumundaydınız değil mi? Gökçen Tabii, tabii. Her akşam geldiğimiz zaman Atatürk derslerimizle meşgul oluyordu, soruyordu filân. Hatta buna ait bir hatıram var, bilmem anlatmama müsaade eder misiniz? Topuz Buyurun efendim, rica ederim. Gökçen İlk gittiğimiz zaman bu Çankaya İlkokuluna, genç bir öğretmenimiz vardı. Biz onu çok sevmiştik. Bu öğretmen de bizi seviyordu. Çocuk olmamız habesiyle tabii derslerimizi de ihmal ediyorduk ilk zamanlar. Daha çok oyuna filân veriyorduk biz zamanımızı. Birgün Atatürk bizi imtihan etti. Bizim üçümüzü yani. Her üçümüzde de aradığını bulamadı Atatürk. Bir müddet daha biz böyle devam ettik. Atatürk tetkik etmiş bakmış ki biz hocayla hemen hemen akran gibi bir durum hasıl etmişiz. Birgüri okula gittik, baktık ki hocamız değişmiş. O zaman «hoca» diyorduk biz, tabii şimdi «öğretmen» deniyor. Hocamız değişmiş, daha yaşlı, başlı bir hanımefendi gelmiş. Biz bunu sevmedik hiç. Hocaya karşı isyan eder bir vaziyet takındık. Birkaç gün bu durum devam etti. Bir gün Zehra ile ben, ikimiz bayağı isyan ettik. Yani, hocaya karşı geldik. Hoca bizi tuttu, kolumuzdan attı. «Hadi dedi, gidin bakayım». Biz ağlayarak doğru eve, köşk e koştuk ve doğru Atatürkün odasına. Öyle gidiyoruz ki, yani, Atatürk bize acıyacak belki de. Çünkü çok müşfikti Atatürk, biraz evvel söylediğim gibi. O halimizi görünce Atatürk «Ne oluyor?» dedi. Biz anlattık. Yalanı hiç sevmezdi Atatürk. Katiyen, onun için hiç bir yalan söylememişizdir Atatürk e. Olduğu gibi anlattık hadiseyi. Bize dedi ki «Şimdi siz çıkın, odanıza gidin.» Baş yaver beyi çağırtırıyor Atatürk. Doğ 72

ru okula gönderiyor kendisini ve durumu öğreniyor. Tabii durum aynen çıkıyor. Sonra tekrar Atatürk odasına çağırdı bizi, dedi ki: «Siz büyük hata işlemişsiniz. Hocalara karşı böyle yapılmaz. Daima onları sevmek lâzım, Daima onlara saygı duymak lâzım. Onlar sizi yetiştirecekler. Onun için şimdi gideceksiniz, hocanızdan özür dileyeceksiniz, elini öpeceksiniz ve devam edeceksiniz» dedi. Böyle bir hatıram olmuştu efendim. Topuz Ben sizin her zaman soyadınızı merak ederim, Gökçen soyadını size Atatürk mü verdi, yoksa hu soyadını havacı olduktan sonra mı aldınız, nasıl oldu? Gökçen Atatürk verdi tabiî bu Gökçen soyadını. 1934 de, soyadların kabul edildiği sene, Atatürk herkese birer soyadı veriyordu. Her gece Atatürk ün sofrasında beraberdik. Bir gece bana sofrada, «Sabiha, sana da bir soyadı vereceğim» dedi ve Gökçen soyadını verdi bana. Atatürk ün elyazısı ile bir hatıra var bende, 1934 den kalma. Ben o zaman havacı değildim. Benim havacılığa girişim 1935 dedir efendim. Topuz Bu Gökçen soyadı sizi etkiledi mi? Gökçen O zamanlar etkilemedi. Sevindim, bir soyadım oldu diye. «Gökçen» güzel geldi bana, ahenkli bir kelime, ama havaöılık bakımından hiçbir zaman etkilenmedim. Çünkü o tarihlerde havacı olmak hiç aklımdan geçmiyordu. Topuz Sonra nasıl havacı oldunuz? Nasıl karar verdiniz? Gökçen Sonra şu şekilde efendim: O tarihlerde bizde Sivil Havacılık Okulu yoktu, yalnız Askeri Havacılık Okulu vardı. Atatürk bir sivil Havacılık Okulu olmasını da düşünmüş. Türk Hava Kurumu ndan Türk Kıışn 73

ismi ile bir Sivil Havacılık Okulu açılmasına karar veriyor. Bunun açılış törenine Atatürk beni de beraber aldı, götürdü. O törende çok yakından tayyarelerin uçuşunu gördüm. Uçmuştum ama, yolcu olarak uçmuştum. O zamanlar bu kadar sık uçuşlar da yoktu zaten. Paraşüt atlayışı yapıldı bu törende. Bir gösteriydi bu. Ben bununla çok ilgilendim. Çünkü lıiç paraşüt atlayışını görmemiştim bu kadar yakından. Atatürk beni tetkik ediyor olmalı ki, bana hemen döndü, yanında oturuyordum Atatürk ün. «Çok dedi, bakıyorum ilgileniyorsun,»asıl sen de yapabliir misin bunu!» dedi. Aynen bu şekilde sodu. Benim bu o kadar hoşuma gitmişti ki, «Sevdim paraşütle atlayışı, yaparım. Ben de atlamak isterim» dedim. Atatürk ün yanında Fuat Bulca oturuyordu, o zaman Hava Kurumu Başkanıydı efendim. Atatürk ona «Bak, dedi, Gökçen de atlamak istiyor. Fuat Bulca, «Peki o halde, dedi hemen kaydedelim kendisini. Gelsin burada çalışsın». Öğretmenleri çağırdılar, paraşütle atlayan öğretmenleri. Onlar geldi, onlara da söylediler. Ben öyle zannettim ki, o anda hemen çıkar atlayabilirim. Halbuki bunun öğrenilmesi icap eden bir takım tarafları varmış elbette. Onlar da «Peki, o halde gelsin bizim okulumuza girsin, kendisini biz yetiştirelim, atlatalım» dediler. Bu suretle ben havacılığa girdim. Ertesi gün hemen Türk Kuşu meydanına gittim. Orada planör uçuşları vardı. Uçuşları yakından görmek beni daha çok etkiledi bu defa. «Ben dedim uçacağım aynı zamanda» Hemen başlattılar uçuşa beni. îşte bu suretle uçuşa başlamış oldum. Topuz Sizin havacı olmanıza o zaman karşı koyanlar oldu mu? Bir kadının havacı olması, orduya girmesi çok devrimci bir şey, bu olay nasıl karşılandı o zaman? Gökçen Hiç karşı koyan olmadı. Asla, katiyen. 74

Bilâkis o tarihlerde herkes çok çok memnundu ve çok takip ederlerdi beni. Genç kızlarımızın hepsi Türkkuşuna girmek istediler. Ondan sonra genç kızlarımız havacı olmuştur. Erkek arkadaşlarda da karşı bir durum görmedim. Topuz Peki, Atatürk ün ölümünden sonra sizin Orduda kalmanıza karşı gelenler oldu mu? Gökçen Ordu da kalmama mukavemet olamazdı mutlaka. Yalnız daha Atatürk hayatta iken ben izinli olarak sivil Havacılık Okuluna baş öğretmen tayin edilmiştim. Yani, vazifeleııdirilmiştim. Onun için oraya gidip geliyordum. Atatürk hasta iken Dolmabahçe de, ben haftada bir okula gidip geliyordum. Devamlı kakmıyordum tabii vazifede. Çünkü Atatürk hasta idi. Onu böyle bırakmaya gönlüm razı gelmiyordu. Topuz Siz havacılığa 1935 de başladınız. O zaman Ordunun başında Mareşal Çakmak vardı. Acaba ordu bunu nasıl karşıladı? Gökçen Ben Sivil Havacılık Okulunu bitirdikten sonra Askeri havacılık okuluna girmek istedim. Atatürk esasen bunu böyle istedi. Oraya özel şekilde girmiş ol dum, ama bütün diğer subay arkadaşlarla beraber aynı sınıfta okuduk. Yani özellik oraya girişimdedir. Atatürk askeri havacı olmamı çok istiyordu. Ama o tarihlerde kadınların asker olması için bir kanun çıkmamıştı. Buna daha çok Mareşal mani oluyordu, istemiyordu kadınların Ordu ya girmesini. Atatürk de Mareşal i sever, onu kırmak istemezdi. Onun için bir emir verip de «Kadınlar asker olsun» diye bir kanun çıkartmadı. Atatüık Maıeşal ın gönül rızası ile bu işe inanması ve teklifin kendisinden gelmesini istiyordu. Ben Askerî Hava Harp Okulunu bitirdim ve I. Tayyare Alayı nda askeri stajlarımı 75

yaptım. Ama hep bunlar özel olarak oldu, resmî olarak değil. Askeri elbise de giydim, fakat rütbesiz giydim onu. Topuz Siz 1938 de, Atatürk ün ölümünden sonra Ordu dan ayrıldınız, 1954 de de Türk Kuşu ndan. O dönemden bu yana Türk Havacılığında sizce ne gibi gelişmeler oldu? Nasıl buluyorsunuz bu gelişmeleri? Gökçen Ordumuzda çok mükemmel gelişmeler oldu, çok ama. Siz de görüyorsunuz, zaman zaman şahit oluyorsunuz, meselâ atışlarımızda, uçuşlarda. Yani ordumuzda pilotlarımızın bütün diğer devletlerin pilotlarından çok çok daha üstün olduğuna ben kaniyim. Sivil havacılığımıza gelince; Orada fazla bir ilerleme görmüyorum. Atatürk zamanında sivil havacılığın ilk kuruluşunda 20 tane genç kızımız vardı. Benden sonra girmişlerdi. Kamplarda da yüzlerce kişi uçardı. Şimdi bu biraz azalmış. Belki bir ekonomik sebep olsa gerek. Bilmiyorum tabiî. Topuz Siz yakınlarınıza, Türk kızlarına havacılığı önerir misiniz? Gökçen Her zaman tabii. Çok mektup alıyorum. Kızlarımızın çoğu böyle havacı olmak isterler. Nasıl havacılığa geçtiğimi ve nasıl geçebileceklerini çok zaman benden sorarlar. Kendilerine ben de yazarım, cevap veririm. Topuz Çok teşekkür ederim. Sayın seyirciler, bu akşamki konuğumuz Gökçen di. İyi akşamlar... Sabiha 76 Taha Toros Arşivi