14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

Ebat: px

Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ"

Aygül Öcalan
7 yıl önce
İzleme sayısı:

1 TÜRK-İŞ Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi 14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ Mayıs 2012 Nova, İbis Hotel - İstanbul

2 Oturumlar Panel Başkanı: Prof. Dr. Toker DERELİ - Işık Üniversitesi Sevgili arkadaşlar hepiniz hoş geldiniz. Aslında birkaç yıl önce; yıllar önce, yılları ben tam hatırlamıyorum. İzmir de sonra Çanakkale de üst üste yaptığımız sonra Muğla da devam ettiğimiz bu gelenek sürdü devam etti. Çok ta hayırlı bir iş oldu. Bir tafta Dünya da ve Türkiye de bizim olan sendikalar durgunluğa girerken arkadaş rahmetli bu konuya el atanlardan biriydi. Aslında ortada karamsar bir tablo varken, bölüm sayımız arttı, geleneklerimiz çoğaldı. Bu bir anlamda bir çelişki ama arkasında güzel bir dinamik var. Geçen gün Doğuş Üniversitesi Nuri Çelik Hoca için tören düzenledi. Oraya davet edildik. Daha çok anılar konuşuldu. İlk sözü bana verdiler. Herhalde eskiliğimden dolayı, şöyle başladım ben konuşmama: Rahmetli Nusret Ekin üzerine konuşmaya başladım. Nuri Çelik karşımda oturuyor. Bir gün Nusret Ekin le otururken Nuri Çelik için çıkan Armağanlar geldi, bizim Armağan kitap çıkarma geleneğimiz var. Nusret in çıkmış benim çıkmış kalınca Armağanlarımız var. Nuri Çelik in Armağanı ikicilt çıkmış. Yazılanlar bir cilde sığmamış. Nusret baktı Vay adama bak böyle yapabiliyor musun? dedi bana. Karşımda aynı gün Sarper Süzek oturuyor sene sonra onunki çıktı 3 cilt ve bunu naklettikten sonra demek ki bu armağan sayısı da oldukça artacak. O yüzden sizden de aynı şeyi bekliyoruz. Armağanlarımız inşallah 5-6 cilt çıkacak. Sevgili kardeşim Ahmet Makal bize Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümlerinin geçirdiği merhaleleri sorunları, onlar hakkında tahlil verecek. Bu işi mutlaka Osmanlı zamanında Yüksek 1076

3 14. Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Kongresi Ticaret Mektebi zamanından, İktisat derslerine değindiği gerçektir. Herhalde çok cüzi bir oranda işçi meselesi var, sanayi devrimine bağlı olarak ilk kez benim bildiğim kadarıyla 1933 üniversite Devrimi sırasında gelen Alman Hocalar ve onların Türk Asistanları Hukuk Fakültesi içinde, henüz İktisat Fakültesi yok, İktisat ve İçtimaiyat Enstitüsünü kuruyor.1936 yılında İktisat Fakültesi içinde; İktisat ve İçtimaiyat Enstitüsüne bağlılığını devam ettiriyor aynı isim altında. Ben asistan olarak girdiğimde 1960 ve sonrasında bu enstitü hala vardı. Ama bizim hatta benim çok uğraşmam sonucunda bu enstitü içinde okutulan dersler ikiye ayrıldı. İçtimaiyatı ayırdık. Prof. Dr. Fındıkoğlu yönetiminde dersler ve program ve İktisatta Sosyal Siyaset oldu. Sosyal Siyaset ve sosyoloji iki ayrı program olarak devam etti. Sonradan bu Sosyal Siyaset, Endüstri İlişkileri oldu. Orhan Tuna zamanında mevzu oldu. Aynı yıllarda Orhan Bey in Alman Hocalarla Kessler le falan çalışmasına paralel yıllarda aynı dersler Ankara da bu ders ve kürsü Rahmetli Cahit Talas Hoca yönetiminde sürüyordu, gelişiyordu. Her iki üniversitenin bu iki hocası; 50 li yıllarda başlayan bu işi biz onların yanında 60 lı 70 li yıllarda sürdürdük. 70 lerin sonlarına gelindiğinde herkes Amerika ya sağa sola bir yerlere gitmiş; oradaki gelişmelere bakıyoruz. Şu dikkatimizi çekti Nusret le bu sosyal siyaset muhtemelen Ankara da İçtimai İktisat adı altında başlayan şey bizim yaklaşımımızda devlet müdahalesi artı kendi kendine yardım mekanizması adı altında sendikacılık; kooperatifçilik içeren kapsamda devam ediyor.ama Batı da Anglo-Sakson dünyada ikincil boyut sendikacılık, toplu pazarlık, grev, vs. sosyal politika anlayışından ayrı, hele Amerika da devlet müdahalesi, Refah devleti anlamında bir sosyal politika kavramı yok o yıllarda ve de Nusret le dedik biz de modernleşelim, çağdaşlaşalım sene 1979 falan olabilir, ismi değiştirelim, içeriğini de değiştirelim. Tartışmalar sonucunda Çalıma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bu isimde 1077

4 Oturumlar karar verdik. Niye Çalışma Ekonomisi çünkü Endüstri İlişkileri ve onun yan dalları personel yönetimi falan gibi derslerle İşletme Fakültesi bize el atar. Bizi yok eder. Dolayısıyla bu işin bir iktisat tarafı olduğunu Çalışma Ekonomisi kelimesini koyarak hem yapıya hem de isme göre bu ismi koyduk. Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri adı bir bölüm olarak YÖK ten sonra tam yerleşti. YÖK kabul etti bunu. Benim buraya bugün gelmemden önce bildiğim 11 kadar bölüm vardı. Sabah öğreniyorum ki 36 tane bölüm olmuş. Bir taraftan sendikalar üye kaybediyor. Kanunun önemi genel işletme, iktisat konuları arasında geriliyor. Öğrenci sayımızda azalıyor. Ama bölüm sayımız artıyor. Maşallah hoca ve asistan eleman açısından zenginleşiyoruz; öyleyse ters orantılı bir şey var. Sabah dikkatimi çekti, çok hoş bir şey ama bunlar hep Ahmet Hoca nın tebliğiyle nereye gidiyoruz. Bunları tartışacağız. Bu arada 90 lı yıllarda Ankara dan bir haber geldi. Kemal Gürüz Çalışma Ekonomisi diye ayrı bir bölüm olamaz dolayısıyla kendinize gelin gibilerinden uyarıda bulunmuş. Çalışma Ekonomisi konu olarak, ders olarak İktisat bölümlerinin konusu içeriğindedir. Muhtemelen haklı çünkü bugün örneğin Işık ta, vakıf üniversitelerinde bizim bölümümüz adında bir bölüm yok. Anglo- Sakson modeli izliyorlar onlar biliyorsunuz. Mesela Işık ta ben bu dersleri verdim ama eleman olmadığı için geçmişimi bildikleri için verdirdiler. Şu anda aldılar benden bu dersi İşletme bölümü içinde Endüstri İlişkileri, İş Hukuku, Çalışma İlişkileri gibi isimler altında bizim konuları okuttuğumuz sanırım yine vakıf üniversiteleri öyle; yani bu da daha çok Batı da Amerika daki Endüstri İlişkileri ön plana çıktı. Devlet müdahaleciliği başka derslerin konusu sosyal güvenlik ne güne duruyor dediğimiz dönemin tersi, son yıllarda sosyal politika İngiltere de Amerika da belki kavram olarak, içerik olarak belki ufak tefek farklarla yeniden canlandı. Dolayısıyla Endüstri İlişkileri 1078

5 14. Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Kongresi olsun, sosyal politika olsun, canlılığını koruyor. Örneğin; artık bu işin sonu geliyor diye konuşulduğu bir ortamda Amerikalı Hocalar hemen atıldılar asla bizim bölümümüz ve uzmanlarımız yok olmaz. Devamlı canlı kalacaktır. Benzer bir yaklaşımı da Almanya dan biz Sosyal Politikadan uzaklaşıyoruz çünkü işte anlattığım gerekçeler, Endüstri İlişkilerine eğiliyoruz deyince Alman Hocalar kendi gelenekleri açısından buna karşı çıktılar. Asla Sosyal Politikayı bırakmayın, nedir bu Endüstri İlişkileri falan dediler. Bizim benimsediğimiz bu isimden, o gelenekten gelen hocalar hem Cahit Talas vasıtasıyla hem de Orhan Tuna hoca memnun olmamışlardır. Devamlı ben Orhan Bey den nedir bulduğunuz bu isim gibi şeyler duyardım. Geleceğin ne olacağını bilmiyordum, şüpheyle bakıyordum ben de ama şimdi geldiğimiz nokta en azından sayı olarak yapı olarak işte ortadayız. Evet, tabi kısa bir şey, tarihte bu işin çok daha ayrıntıları var. Ama ben burada keseyim isterseniz. Ahmet Makal Hoca ya. Çok güzel tarihi yaklaşımı ile Türkiye de Çalışma İlişkileri Tarihinden bilimsel yaklaşımıyla konuya değinmesini bekliyoruz. Teşekkür ediyorum. 1079

Benzer belgeler

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI