(alicankirili@gmail.com)



Benzer belgeler
M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

Büyük anneler, Büyük babalar, Anneler, Babalar ve Arada Kalan Torunlar İçin

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

1. Baskı: Şubat, Yayın no: 171 KAFAYI ÇALIŞTIR - 1: MANTIKSAL DÜŞÜNME BECERİLERİ (KOLAY SEVİYE)

Küçüklerin Büyük Soruları-4

Küçüklerin Büyük Soruları-2

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

Mucizeleri. ÇOCUKLAR İÇİN Peygamberimizin. M. S i n a n A d a l ı. Resimleyen: Sevgi İçigen

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

Küçüklerin Büyük Soruları-3

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Sevgi Başman. Resimleyen: Sevgi İçigen

kural tanımayan cafer Adı-Soyadı:...

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Anlamı. Temel Bilgiler 1

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

OKULUMUZDA DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI. Sevgi Etkinlikleri Sunum Planı

M. Sinan Adalı. İllustrasyonlar: Sevgi İçigen. yayın no: 114 NASIL MÜSLÜMAN OLDULAR? / 2

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

Soyut Zekâsı Gelişmemiş Çocuklarda Allah Korkusu Perşembe, 13 Ocak :55

İŞİTME ENGELLİLERDE EVLİLİKTE DAHA AZ SORUN YAŞIYOR! - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Yayın no: 133 ÇANAKKALE SAVAŞI. Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze Dizi editörü: Prof. Dr. Salim Aydüz

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

ISBN :

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Kahraman Kit Misafirlikte

Benimle Evlenir misin?

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Samed Behrengi. Sevgi Masalı. Çeviren: Songül Bakar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Babamın Sihirli Küresi AYTÜL AKAL

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

Hayırların babası olarak anılan,

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

AİLEDE VE OKULDA DEĞERLER EĞİTİMİ

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

Anne Ben Nerden Geldim?

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

Yayın no: 110 ÇOCUKLAR İÇİN OSMANLI TARİHİ-2

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Üç nesil Anneler Günü

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

yayın no: 142 RAKAM OYUNLARI - SUDOKU Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze Tashih: Emine Aydın İç düzen/kapak: Zafer Yayınları

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

ÇOCUKLARA SÖZ GEÇİRME SANATISinirlenmeden

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

Mehmet Yaşar. Resimleyen: Gülşen Arslan. Yayın no: 167 BİR SORUM VAR NEDEN?

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Başarının Yöntem i İLKOKUL KOLEJİ.

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

SATILMAZ EĞİTİM AMAÇLI KULLANILMAK İÇİN ÇOĞALTILMIŞTIR

3. Genelde kendimi başarısız bir kişi olarak görme eğilimindeyim. 4. Ben de diğer insanların birçoğunun yapabildiği kadar bir şeyler yapabilirim.

Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

Yayın no: 193 Peygamberimizin Özellikleri ve Güzellikleri / TEMİZLİK

yayın no: 143 RAKAM OYUNLARI - KAKURO Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze Tashih: Emine Aydın İç düzen/kapak: Zafer Yayınları

ALBERT EİNSTEİN HAYATI

Özkan Öze. illustrasyonlar: Sevgi İçigen. Ö Z K A N Ö Z E 1974 yılında Adapazarı nda doğdu. Milli Eğitim. yayın no: 120 Elveda Ağustos Böceği / deneme

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI

1. Baskı: Ocak, Yayın no: 179 KAFAYI ÇALIŞTIR - 9: MANTIKSAL DÜŞÜNME BECERİLERİ (ZOR SEVİYE)

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

Turkiye' ye dönmeden önce üniversiteyi kazandığımı öğrenmistim. Hayatımın en mutlu haberini de orada almıştım.

CİN ALİ İLE BERBER FİL

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI

5 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, fiziksel özelliklerim nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar?

İnsan Okur. Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR

SAKA (SAtır KApama) Ağustos Umut & Yeşim Uludağ SAKA V. 1.0

TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

YAYIN NO: 90 Tel: (0 212) , Fax: (0 212)

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

D Kendiniz hakkındaki düşünceleriniz değişkenlik gösterir mi, yoksa her zaman aynı mıdır?


Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi?

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 238. HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος

TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ

Transkript:

ALİ ÇANKIRILI (PEDAGOG) (alicankirili@gmail.com) 1947 yılında Çankırı da doğdu. İlk ve ortaokulu Çankırı da, Liseyi Üsküdar Fen Lisesinde bitirdi. Gazi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra bir hocasının tavsiyesi üzerine Ankara Üniversitesi Psikoloji bölümüne devam etti ve mezun olduktan sonra Amerika da Alabama Üniversitesi nde Çocuk Psikolojisi ve Davranışları konusunda master ve araştırmalar yaptı. Başarılı çalışmalarından dolayı kendisine Onursal Amerikan Vatandaşlığı belgesi verildi. Yurda döndükten sonra değişik kamu ve özel eğitim kurumlarında görev aldı, 1990 yılında kendi isteği ile emekli oldu. Gazete ve dergilere çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında makaleler yazan, Anne baba okullarında sunumlar yapan, yurt içinde ve yurt dışında konferanslar veren Pedagog Ali Çankırılı nın çeviri ve telif eserleri bulunmaktadır. Zafer Yayınları tarafından yayınlanan eserleri: Çocuklarımız Mutsuz ve Başarısız Olmasın, Benimle Oynar mısın Anne, Benim Sağlıklı Bebeğim, Sanal Anne Baba Okulu, Gençler Soruyor, Eşler Soruyor, Kötü Çocuk Yoktur, Çocuğun Manevi Eğitimi, Oynuyorum Öğreniyorum, Okul Ailede Başlar, Anne Ben Nerden Geldim, Çocuklara Söz Geçirme Sanatı, Eve Kardeş Geldi, Çocuk Resimlerinin Dili, Evlilik Okulu, Ana Baba Okulu Zafer Yayınları tarafından yayınlanan çeviri eserleri: Genç Anneye Mektuplar, Gencin Annesine Mektuplar, Çocuğu Kötü Eğitmenin Yolları

Çocukları Kötü Yetiştirmenin Yolları yayın no: 94 YENGEÇ KİTAP C. G. Salzmann Çeviri ve Uyarlama: Ali Çankırılı Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze İç düzen/kapak: Zafer Yayınları isbn: 978 975 261 195 5 Sertifika no: 14452 Zafer Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey Mh. Deve Kald r mı Cd. Gelincik Sk. No:6, Ba c lar - stanbul, Türkiye Tel: (0 212) 446 21 00 - Faks: (0 212) 446 01 39 www.zafer.com - zafer@zafer.com www.facebook.com/zaferyayinlari - www.twitter.com/zaferyayinlari Copyright 2000 8. Baskı: Ocak, 2014 Bas kı-cilt: Altınoluk Matbaacılık, 0 212 671 07 07

İçindekiler Yengeç Kitap ve Salzmann... 9 Önsöz... 15 Çocukları Kendinizden Soğutmanın Yolları... 21 Çocukları Kendinize Karşı Güvensiz Yapmanın Yolları... 26 Çocukları Kardeşlerine Karşı Kıskanç ve Kinli Yapmanın Yolları... 32 Çocukları İnsanlardan Soğutmanın Yolları... 39 Çocukları Zalim ve Duygusuz Yetiştirmenin Yolları... 44

YENGEÇ KİTAP YENGEÇ KİTAP Çocukların Başkalarını Kıskanmalarını Sağlamanın Yolları... 54 Çocukları Tabiatın Güzelliklerine Karşı Duyarsız Yapmanın Yolları... 62 Çocukları Okuldan Soğutmanın Yolları... 66 Çocukların Kâbus Görmelerini Sağlamanın Yolları... 71 Çocukları Dinden Soğutmanın Yolları... 75 Çocukları İnatçı Yapmanın Yolları... 79 Çocukları Yalancı Yapmanın Yolları... 92 Çocukları Dedikoducu ve İftiracı Yapmanın Yolları... 102 Çocukları Asık Suratlı, Kötümser ve Nankör Yapmanın Yolları... 105 Çocukları Beceriksiz, Pısırık ve Korkak Yapmanın Yolları... 125 Çocukları Düzensiz, Dağınık ve Pasaklı Yapmanın Yolları... 128 Çocukları Gösteriş Meraklısı, Marka Düşkünü ve Züppe Yapmanın Yolları... 132 Çocuklara Aşağılık Duygusu Aşılamanın Yolları... 135 Çocukları Tembel, Sorumsuz ve Haylaz Yapmanın Yolları... 140 Çocukları Cimri ve Bencil Yetiştirmenin Yolları... 143 Çocukları Ahlaksız ve Küfürbaz Yapmanın Yolları... 147 Çocukları Soluk Benizli, Çabuk Hastalanan, Sağlıksız Tipler Yapmanın Yolları... 150 Çocukları Hayatlarından ve Mesleklerinden Zevk Almayan İnsanlar Olarak Yetiştirmenin Yolları... 110 Çocukları Obur ve Pisboğaz Yapmanın Yolları... 117 Çocukları Sevgisiz ve Kendilerine Güvensiz Yapmanın Yolları... 122

Yengeç Kitap ve Salzmann BU KİTABIN YAZARI yazarı Christian Gotthilf Salzmann, Martin Luther in başını çektiği dinde reform hareketlerinin hızla yayıldığı bir dönemde, 1 Haziran 1744 yılında, Almanya da, Erfurt a bağlı Sommer kasabasında dünyaya geldi. Daha küçük yaşlarda dindar bir ailenin kızı olan annesinden ve Bonifastius Kilisesi de vaizlik yapan babasından sağlam bir din bilgisi almıştı. Babası, sık sık tefekkür için kırlara çıkar, Salzmann ı da beraberinde götürür, Allah ın bir sanatı olan tabiattan hikmet dersleri verirdi. C.G. Salzmann, ilk ve orta tahsilini Sommer de tamamladıktan sonra Jena Üniversitesi ne bağlı Eğitim Bilimleri Fakültesi ne kaydını yaptırır. Üniversiteli gençler, dinden uzak bir hayat sürüyor, kızlı erkekli eğlence yerlerini dolduruyorlardı. Bu yüzden üniversite yıllarında hiç arkadaşı olmadı. Salzmann der ki: Eğer annemden ve babamdan aldığım iman dersleri olmasaydı, ben de o gençler gibi modaya uyup eğlenceye dalabilirdim. Babamdan 9

YENGEÇ KİTAP YENGEÇ KİTAP aldığım gerçek din bilgisi sayesinde Allah a olan inancım hiç sarsılmadı. Bugün dahi, tecrübeli bir eğitimci olmama rağmen, o iman derslerinin faydasını görüyorum. Salzmann, yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra baba ocağına geri döndü. Bir süre inziva hayatı yaşadıktan sonra İlahiyat Fakültesi ne kaydını yaptırdı. Babasından aldığı din eğitimi ve Latince dersleri sayesinde burayı da başarı ile bitirdi. Küçük bir kasaba kilisesinde baba mesleği olan vaizliğe başladı. Daha göreve başladığının ilk aylarında insanları eğitmenin ne kadar zor bir iş olduğunu anlamıştı. Babasına yazdığı bir mektupta şöyle diyordu: Cemaate ne anlatsam itiraz etmeden dinliyorlar, fakat kiliseden çıktıktan sonra yine bildikleri gibi hareket ediyorlar. Aman Allah ım, cehalet içinde yüzen bu insanları alışkanlıklarından vazgeçirmek ne kadar da zor! Sık sık kırlara çıkarak tefekkür etmeyi alışkanlık hâline getiren Salzmann, bir gün çakıl taşları arasında bir baba yengeç ile üç yavru yengeç görür. Baba yengeç, adımlarını geriye doğru atıp ters yürüyor, yavru yengeçler de onu taklit ediyordu. Yani baba ne yapsa yavrular da onu taklit ediyordu. Birden Salzmann ın beyninde şimşekler çaktı. Çocuklar, anne ve babalarından gördükleri yanlışları taklit ederek kötü bir kişilik kazanıyorlar. O hâlde eğitime babalardan ve annelerden başlamalıyım, dedi. Bu karar, hayatında yeni bir dönüm noktası oldu. Tekrar baba ocağına dönüp uygulayacağı yeni eğitimin üzerinde çalışmaya başladı. Babasının kütüphanesinde bulunan eğitimle ilgili bütün eserleri okudu ve notlar aldı. 1781 yılında vaizlik görevinden ve Erfurt tan ayrılarak Bessau daki bir ilkokulda öğretmenliğe başladı. Okul, Basedow adında katı Hristiyanlık eğitimini benimsemiş bir müdür tarafından idare ediliyordu. Sıkı disiplin taraftarı olan Basedow, sadece öğrenciler üzerinde değil, öğretmenler üzerinde de baskı kurmaya çalışan, sert mizaçlı, geçimsiz bir adamdı. Bu yüzden onunla çalışan öğretmenlerin çoğu düşük ücrete razı olmuş, yeteneksiz, köle ruhlu kimselerdi. Salzmann da geleneğe uyarak düşük bir maaşla işe başlamıştı. Onun gözü parada değil, uygulayacağı yeni metotlarda idi. Kısa zamanda öğrencileri tarafından sevilen ve saygı gören bir öğretmen olmuştu. Basedow, Salzmann ın yeni eğitim metotlarını çok yumuşak buluyor, onu uyarıyordu. Çocukları şımartıp işimizi zorlaştırıyorsun, bu okulda disiplin her şeyden önce gelir, diyordu. Aslında Basedow, Salzmann ın öğrenciler ve veliler tarafından çok sevilmesini kıskanıyor, işine son vermek için bahane arıyordu. Basedow un baskılarına dayanamayan Salzmann çok sevdiği işinden ve öğrencilerinden ayrılmak zorunda kaldı. 10 11

YENGEÇ KİTAP YENGEÇ KİTAP Salzmann ın eğitimdeki başarıları kısa zamanda çevre okullardan duyulmuştu. Zengin bir okul sahibinin iş teklifini kabul etmeyerek bir orman bölgesi olan Schnephetal e yerleşti. Kendi okulunu açmak istiyordu. Basedow tecrübesi ona başkasının emri altında rahat çalışamayacağını öğretmişti. Ancak, kendi okulunu açacak yeterli parası yoktu. Bölgenin yöneticisi konumunda olan dük, eğitime önem veren akıllı bir adamdı. Salzmann ın başarılı çalışmalarından haberdardı. Onu yanına çağırdı. Geldiği zaman ayakta karşıladı. Kendisiyle uzun süre sohbet etti ve fikirlerini yakından tanıma fırsatı buldu. Kendi okulunu açması için ne kadar paraya ihtiyacı olduğunu sordu. O günlerde nakit sıkıntısı çektiği halde gerekli parayı vermekte tereddüt etmedi. Bu zamanda sizin gibi imanlı ve bilgili bir eğitimci bulmak çok zor. Mutlaka okulunuzu açmalı ve çocuklarımızı eğitmelisiniz, dedi. Salzmann, aldığı para ile bir bina satın aldı ve hemen eğitime başladı. Bir sene içinde öğrenci sayısında büyük bir artış oldu. Birkaç sene içinde okula yeni binalar eklendi. Civar okullardan idealist öğretmenler gelip onun okulunda görev aldılar, büyük hizmetlerde bulundular. Salzmann, okulun açılışında öncülük eden iyi kalpli dükü hiç unutmadı. Her sabah, derse başlamadan önce, öğrencileriyle birlikte bu yardım seven insana dua etti. Okul işlerinden fırsat buldukça ormana kaçar, küçük kulübesinde eğitime dair yazılar yazar, akşamları okuldaki odasında bunları temize çekerdi. İlk eseri, Çocuk Terbiyesinin Temel İlkeleri adını taşıyordu. Bunu Terbiyecilere ve Anne Babalara Schnephental dan Haberler takip etti. Elinizdeki kitap, 1780 yılında Çocuklarınızı Yanlış Eğitiyorsunuz adıyla yayınlandığı hâlde kapağında bir baba yengeçle üç yavru yengecin resmi olduğu için Yengeç Kitap adıyla ün yapmıştır. Anne babaların ısrarlı isteği üzerine eğitime dair tuttuğu bütün notları Genç Kız ve Erkek Çocukların Kitaplığı adı altında bir seride topladı. 1811 yılında, 67 yaşında, geride kıymetli eserler bırakarak hayata gözlerini yumdu. Öğrencilerinin ve öğretmen arkadaşlarının gözyaşları arasında toprağa verildi. Okulu idealist arkadaşlarının gayretiyle uzun seneler hizmet vermeye devam etti. 12 13

Önsöz KÖTÜ BİR ÇOCUK, ya annesinin, ya babasının ya da her ikisinin ortak eseridir. Bu sebeple, çocuğunuzda gördüğünüz kötü bir huyun sebebini mutlaka kendinizde aramalısınız. Hiçbir anne baba, çocuğu kötü eğittiğini kabul etmek istemez. Onda gördüğü yanlış bir davranışın sebebini arkadaşa, okula, çevreye ya da çocuğun kendisine yükleme eğilimindedir. Her çocuk, anne ve babadan gördüklerini taklit ederek büyür. Eğer siz çocuğunuza iyi bir terbiye vermiş ve ona iyi örnek olmuş iseniz, arkadaş ve kötü çevre çocuğunuz üzerinde fazla etkili olamayacaktır. Kötü eğitimin ilk basamağı kötü örnektir. Her gün eve sarhoş gelen ve kazandığı parayı meyhaneci ile paylaşan bir baba, çocuğuna ahlak nutukları çektiğinde ne kadar etkili olabilir? Kötü eğitimin ikinci basamağı, çocuğunuza yeterli zaman ayırmamaktır. Anne ev işleriyle, baba geçim derdiyle meşgulken çocuk ya sokak arkadaşlarıyla, ya da evin hizmetçisi ile vakit geçirmektedir. Çocuğu- 15

YENGEÇ KİTAP YENGEÇ KİTAP na ayırması gereken zamanını komşu gezmelerinde, çay partilerinde dedikodu yaparak geçiren bir kadın annelik görevini yerine getirdiğini iddia edebilir mi? İşinden başka bir şey düşünmeyen, para kazanmak için var gücüyle çalışan, akşamlarını ya hesap yaparak veya kulüpte arkadaşlarıyla birlikte geçiren bir adam, iyi bir baba olduğunu söyleyebilir mi? Kötü eğitimin üçüncü ve en önemli basamağı yanlış eğitimdir. Yanlış eğitim konusunda ciltler dolusu kitap yazılsa yeridir. Elinizdeki kitap, yapılan eğitim yanlışlarını kısa hikâyeler şeklinde ele almakta, size bu konuda ipuçları vermektedir. Anne babaların yaptığı temel yanlışlardan birkaç örnek vererek sizi kitapla baş başa bırakmak istiyorum. Eğer neşeniz yerinde ve işleriniz yolunda iken çocuğunuzun bir yaramazlığını gülerek karşıladığınız hâlde, işleriniz kötü gittiği ve canınız sıkıldığı bir sırada aynı yaramazlığı kızarak veya ceza vererek karşılıyor iseniz. Çocuk, dürüstlükle suçunu itiraf ettiği zaman ceza görüyor, ancak yalan söylediği zaman cezadan kurtuluyor ise. Rica ve yalvarma ile elde edemediği bir isteğini ağlayarak ve tepinerek elde ediyor ise. Normal zamanda elde edemediği sevginizi ve ilginizi hastalandığı zaman elde ediyor ise. Kötü bir eğitimci olmakla övünebilirsiniz. Eğer benden bu kitabın bir özetini yapmam istenseydi, şöyle derdim: Kötü çocuk yoktur, kötü eğitilmiş çocuk vardır. Her anne babanın arzusu ve ideali aile şerefini koruyacak, ihtiyarlık zamanında kendilerine bakacak, onlardan saygısını esirgemeyecek, iyi terbiye almış çocuklar yetiştirmektir. Ancak bu iş sanıldığı kadar kolay değildir. Kötü eğitimin temelinde bilgisizlik ve sevgisizlik yatmaktadır. Çocukların neşeli cıvıltısını rahatsız edici bulan, onları baskı ve dayakla terbiye edeceklerini sanan anne babalar ne bahtsız insanlardır. Böyle mutsuz ve bahtsız insanların çocuk yapmaya hakkı yoktur. Her anne ve babanın birinci görevi çocuğunu iyi eğitmektir. Ancak çok azı bunda başarılı olabiliyor. Okuyacağınız hikâyeler, hayali olmayıp, çocuklarını kötü eğiten anne balardan alınmış gerçek vakalardır. Allah, terbiye işinde size ve çocuklarınıza yardımcı olsun. Eğer gösterdiğim yanlışlardan kaçınır, çocuklarınızı sevgi ve şefkatle eğitirseniz; onların sağlıklı ve neşeli yetişeceklerine, yanaklarında gülücükler açacağına, sizlere ve topluma faydalı birer insan olacaklarına söz verebilirim. Bu kitabı okuyan ailelerden sadece on tanesi bile hatalarını anlayıp düzeltecek olsa çalışmamı amacına ulaşmış sayacak ve bundan mutluluk duyacağım. C.G. Salzmann 16 17

AMAN DİKKAT! Sayın anne babalar, Bu kitap sizin için yazılmıştır. Çocuklarınızın eline geçmemesi için, onu köşe bucak saklamanızı tavsiye ederim. Eğer kazara çocuklarınızın eline geçecek olursa bütün sihir bozulur, foyanız meydana çıkar, verdiğim öğütler bir işe yaramaz ve artık onları kötü eğitemezsiniz. C.G. Salzmann

Çocukları Kendinizden Soğutmanın Yolları Onlara karşı daima ciddi ve asık suratlı olun. Kendilerini savunmalarına izin vermeden en küçük yaramazlıklarını cezalandırın. Sevinçlerini paylaşmayın, acılarıyla alay edin. İyi davranışlarını görmezden gelin. Hatalarını yüzlerine vurun, davranışlarını eleştirin. KÜÇÜK LEMAN, evlerinin önündeki renkli çiçeklerle dolu bahçeye girdi. Yüreği sevinçle çarpıyordu. Annem menekşeleri sever, diye geçirdi içinden. Bir demet yapıp anneme götürsem, kim bilir ne kadar sevinir. Kızım beni hatırlamış diye yanağıma bir de teşekkür öpücüğü kondurur. Bu mutlu hayaller içinde kopardığı çiçekleri eteğine doldurdu. Kapının eşiğine oturdu. Minik elleriyle onları tek tek bir araya toplayıp demet yaptı. Annesini daha çok sevindirmek için çiçekleri bir vazoya yerleştirmeyi düşündü. Ancak evlerinde vazo yoktu. Mutfağa koştu. Raftan 21

YENGEÇ KİTAP YENGEÇ KİTAP bir su bardağı aldı. Çiçekleri bardağın içine yerleştirdikten sonra su ilave etti. Yüreği sevinç dolu zıplayarak mutfaktan çıkarken ayağı kapı eşiğine takıldı. Elindeki bardak kayıp yere düştü ve param parça oldu. Çiçekler etrafa yayıldı. Annesi yan odada kırılan bardak sesini duyup dışarı fırladı. Küçük Leman, korkudan ne diyeceğini bilemedi. Kadın yerdeki cam kırıklarını görünce çok kızdı. Sen şimdi görürsün! diyerek mutfağa girdi. Elinde oklava ile dışarı çıktı. Küçük kıza niyetinin ne olduğunu, bardağın niçin kırıldığını sormadan oklavayı sırtına indirmeye başladı. Yavrucağız neye uğradığını şaşarmış, can acısıyla, ne olur anneciğim vurma diye yalvarıyordu. Kızgınlığı bir türlü geçmeyen insafsız kadın hem vuruyor hem de bağırıyordu: Seni hayvan seni, o güzelim bardağı kararsın ha! Dayağı ye de aklın başına gelsin! Teşekkür ve öpücük beklerken haksız yere dayak yiyen ve hakaret gören Leman, annesine kin duydu ve içine kapanık bir çocuk oldu. Annesine bir daha çiçek verdiğini hiç gören olmadı. Çocuklarına söz geçiremeyen aciz bir anne tanımıştım. Bu kadın, zorda kalınca, çocuklarını üç şeyle korkuturdu: Baba, öcü ve Allah. Çocuklar oynarken gürültü yapıp söz dinlemediği zaman hemen birinci silahını kullanırdı: Akşam babanız gelsin, siz görürsünüz! Temiz bir dayak yiyin de aklınız başınıza gelsin. Küçük çocuk yatağa gitmekte zorluk mu gösteriyor? Hemen ikinci silah devreye girerdi: Çabuk yatağına, yoksa öcüler gelir seni yer! Kazara ağızlarından kötü bir söz mü çıktı veya küfür mü ettiler? Üçüncü silahı hazırdı: Allah, kötü söz söyleyen ve küfreden çocukları cehenneminde yakar! Sonunda ne oldu biliyor musunuz? Çocuklar Allah tan, babadan ve öcüden aynı derecede nefret eder oldular. Küçük Selma, yanlış bir davranışından dolayı babası tarafından azarlandığı veya ceza göreceği zaman annesi hemen ileri atılır, onu cezadan kurtarırdı. Sen ne hain bir babasın! Küçücük çocuğa ceza vermeye utanmıyor musun? Bana yaptıkların yetmiyor mu? Bırak bari çocuğumuz rahat büyüsün der, arkasından kızını yanına çağırır, ona harçlık verir, git bununla bakkaldan kendine şeker al derdi. 22 23

YENGEÇ KİTAP YENGEÇ KİTAP Annesi tarafından korunan ve şımartılan Selma babasının kendisini sevmediğini düşünüyor, andan nefret ediyordu. Dünya işlerine dalmış, çocuklarına karşı ilgisiz, anne ve baba olmayı hak etmemiş bir karı koca tanımıştım. Baba bütün gün ticaretle uğraşır, oradan oraya koşturur, işlerini nasıl büyüteceğini düşünür, akşamları alacak verecek hesapları yapardı. Anne, ayna karşısında saatlerce süslenir, takıp takıştırır, giyinip kuşanır, yeni aldığı elbiseyi komşu kadınlarına göstermek için çay partileri düzenlerdi. En büyük zevki kendisi gibi sonradan görme kadınlarla buluşup alış verişe çıkmak ve kocasının kazandığı paraları harcamaktı. Bir akşam ailenin küçük oğlu Nihat elinde tuttuğu resimli kitapla babasının odasına girdi. Babacığım muz yiyen şu maymuna bakar mısın, dedi. Ne kadar komik görünüyor değil mi? Önündeki hesap defterinden gözünü ayırmayan baba kızgın bir sesle cevap verdi: Bana ne muz yiyen maymundan! Görmüyor musun işim var, git başımdan, beni rahat bırak. Babasından yüz bulamayan Nihat annesine gitti. Anne, dedi, sana bir şey göstermek istiyorum. Ayna karşısında saçlarına şekil vermeye çalışan anne, ilgisiz bir ses tonuyla, şu anda seninle uğraşacak durumda değilim, git ne göstereceksen hizmetçi kıza göster, dedi. Küçük Nihat başını önüne eğdi, üzüntü içinde hizmetçi kıza gitti. Hizmetçi kız, çocuk dilinden anlayan, iyi kalpli biriydi. Nihat, elinde açık duran kitapla hizmetçinin önünde duruyor, ancak üzüntüden ne diyeceğini bilemiyordu. Hizmetçi kız resme baktı. Heyecanlı bir sesle: Aman Allah ım, şuna bak! Ne kadar komik bir duruşu var? dedi ve gülmeye başladı. Sonra çocuğu kucağına aldı, saçlarını okşadı ve ona kurtla kuzu masalını anlatmaya başladı. Nihat, başını hizmetçi kızın göğsüne yaslamış, merakla anlattıklarını dinliyordu. Nihat o günden sonra duygularını, sevincini ve acısını hizmetçi kızla paylaştı. Onu anne ve babasından daha çok seviyordu. Karı koca iki ay seyahate çıktıklarında bile onları hiç aramadı. Ancak hizmetçi kız bir gün dahi izinli olsa onu özlüyor, döndüğü zaman koşarak ona sarılıyor, hasret gideriyordu. 24 25

YENGEÇ KİTAP Çocukları Kendinize Karşı Güvensiz Yapmanın Yolları Çocuklarınıza yerine getiremeyeceğiniz sözler verin. Yalan söyleyerek onları aldatın. Karı koca olarak birbirinize saygı göstermeyin. Çocuklarınızın önünde yüksek sesle tartışın, kavga etmekten çekinmeyin. Onlardan yerine getiremeyeceği şeyler isteyin. AHMAK BİR ANNE, küçük kızına nisan bir şakası yapmak için hizmetçi kadınla anlaştı. Sabahın erken saatlerinde çocuğun eline para ve boş bir şişe verip git bununla eczaneden zeytinyağı al, dediler. Saf ve iyi kalpli küçük kız, bir işe yaramanın verdiği sevinçle, peki anneciğim, hemen gidip alırım dedi ve eczanenin yolunu tuttu. Küçük kız, sokak kapısından çıkarken, annesi ve hizmetçi kadın arkasından güldüler. Kızcağız kendisi için hazırlanan oyundan habersiz eczaneye girdi. Tezgâhtar kadına elindeki parayı uzattı ve bir şişe zeytinyağı istediğini söyledi. Bu kadın da başkalarıyla alay etmekten hoşlanan hafif akıllı biriydi. Küçük kızın zeytinyağı istediğini duyunca gülmeye başladı. Bir yandan gülüyor, bir yandan da sen aptal mısın be çocuk, eczanede zeytinyağı ne gezer, burada ilaç satılır diyordu. Aslında aptal olan kendisiydi. Küçük kız büyük bir üzüntüyle eczaneden ayrıldı, ağlayarak evin yolunu tuttu. Annesine eczanedeki kadının kendisiyle alay ettiğini söyledi. Hizmetçi kadınla annesi gülmeye başladılar. Kahkaha sesleri sokaktan duyuluyordu. Küçük kız annesinin kendisini aldatacağını hiç düşünmediği için olanlara bir anlam veremiyordu. Anneciğim, dedi, neden güldüğünü söyler misin? Kadın gülmeye devam ederken, A benim saf kızım, bugün bir nisan, sana bir nisan şakası yaptık, dedi. Küçük kız, bir annesine bir de hizmetçi kadına baktı. Kızgın bir sesle: Bana yalan söyledin, eczanedeki kadın benimle alay etti, dedi ve ağlayarak odadan çıktı. Annesi, şuna bak, dedi, hiç şakadan anlamıyor. Bu olaydan sonra küçük kız annesine olan güvenini kaybetti. Hizmetçi kadın veya annesi kendisinden bir şey istediği zaman onlara inanmıyor, acaba yine benimle alay mı edecekler diye şüphe duyuyordu. 26 27