Şubat 2013 Fiyat : 7. www.dergibursa.com.tr. Zeki. Müren. Özel



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz

Bin Yıllık Musiki Kültürümüze Katkı Sunuyoruz. 14 Ocak 2014 Kürdilihicazkâr Faslı Beraber ve Solo Şarkılar Konseri

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

1985 YILI EGE ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ MEZUNLARI ESKİŞEHİR BULUŞMASI TEMMUZ 2013

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:


Gençlerin Doğu Ekspresi keyfinde usulsüzlük iddiası

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Osmaniye Belediyesi Osmaniye Kent Konseyi Eğitim, Kültür ve Sağlık Meclisi Sayfa 44

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor

BiLECiK KIRSALDA TASARIM ETKiNLiĞi KURŞUNLU KÖYÜ

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

Başbakan Yıldırım, Ankara YHT Garı açılış töreninde konuştu

KASIM AYI VELİ BÜLTENİ

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

SOSYAL VE KÜLTÜREL HAYAT ANASINIFI FAALİYET TAKVİMİ

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında

SIRADIŞI FRANSIZ ŞATOLARI

Parlar saçların güneşin rengini bana taşıyarak diye yazıvermişim birden.

Sanat Güneşi Zeki Müren 20. ölüm yıldönümünde Bodrum da Anıldı

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

TSM ÇOCUK KOROSU KONSER PROGRAMI

KURUCULARIMIZDAN SAYIN CEMİL PARMAN ANISINA

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

Kumbahçe de otel inşaatında göçük meydana geldi

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Sanat Güneşi Zeki Müren 20. ölüm yıldönümünde Bodrum da Anıldı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

BARIŞ MANÇO NUN 7 DEN 77 YE DİZİSİ FOTOĞRAFLARLA BODRUM DA

''Hepimiz Atatürk'üz''

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

Pırıl pırıl güneşli bir günde, içini sımsıcak saran bir mutlulukla. Cadde de yürüyordu. Yüzü gülümseyen. insanların kullandığı yoldan;

4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda...

ŞUBAT AYI EĞİTİM PLANI

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

Kuzey Hendeği nden Türk Sanat Müziği ezgileri yükseldi

ikonu bir yeşilçam (ev dekorasyon)

PROF. DR. YUSUF VARDAR -MÖTBE- KÜLTÜR MERKEZİ

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir.

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

YAZ 2015 SAYI: 305. şehir tanıtımı

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

KURBAN BAYRAMINDA FRANSIZ ŞATOLARI Ağustos 2018 / 3 Gece 4 Gün

ÇARŞI ESNAFININ BODRUM YOLCU LİMANINA TEŞEKKÜR ZİYARETİ

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu.

Benimle Evlenir misin?

ÇEVREMİZ VE BİZ 1.park 2.büfe 3.okul 4.banka 5.otel 6.market 7.alışveriş merkezi 8.kafe 9.hastane 10.köprü 11.nehir 12.kafe 13.spor salonu 14.

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

2014 Seçim Beyannamemizde bu dönem ulaşım ve şehircilik dönemi olacak demiştik.

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

Şubat Komsu Köyün

BİN YILLAR BOYU AZİZ İSTANBUL

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

MARSEILLES GEZİ MASSALIA MARSİLYA HAZİRAN 2011

ANTALYA ALTIN PORTAKAL'DA JÜRİ HEYECANI!

EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1

Tur Programı. İlginç bir şekilde sakin ve mütevazi, fiyortlar, dağlar ve kuzey ışıkları ile masalsı bir diyar

GÜL-AY Basın-Meslek İlkelerine Uyar. Yazı ve ilanlar imza sahiplerine aittir. Köşe yazılarına ücret ödenmez. Makalelerinden kendileri sorumludur.

EĞİTİM TATİLİ TANIŞMA. Eğitim yolculuğu. Haus Kreisau. v a r d ı ğ ı m ğ z d a h e r k e s

APADOKYA. Güzel atlar ülkesi

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

SIRADIŞI LJUBLJANA Yıl boyunca HER PERŞEMBE / 3 Gece 4 Gün

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir.

ÇANKIRI-ILGAZ (19-20 Şubat 2011)

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT

SEDA ÜREN KURUMSAL

Ilgaz (14 Şubat 2010) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

SAFFET EMRE TONGUÇ İLE FRANSIZ ŞATOLARI 05 Nisan 2018 / 3 Gece 4 Gün

5. SINIF TÜRKÇE NOKTALAMA İŞARETLERİ TESTİ

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

İstanbul Aydınlı da konumu, manzarası ve benzersiz peyzajı ile lokum gibi bir proje hayata geçiriliyor.

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE


Batı Karadeniz Gezi Programı Safranbolu, Kastamonu, Amasya, Samsun Kasım 2013

Türk Hava Yolları ile. Japonya. Kurban Bayramı'nda Japonya. Tokyo - Kyoto - Osaka. 28 Ağustos - 04 Eylül 2017 (8 gün - 7 gece)

Patrimonito dünyayı gezmeyi, yeni yerler görmeyi, tarihten kalan izleri keşfetmeyi çok seviyor.

Transkript:

Şubat 2013 Fiyat : 7 13 www.dergibursa.com.tr K E N T R E H B E R İ V E Y A Ş A M D E R G İ S İ Zeki Müren Özel DOĞU EKSPRESİ - GRANADA - MUDANYA TRENİ - FACİT - TRAMVAY - ESKİ BURSA MUTFAĞI ESKİ BURSA FOTOĞRAFLARI - KLASİK ARABALAR - EN İYİ SERİ FİLMLER - NOSTALJİ

1

arka plan Yıl: 3 Sayı: 13 / Şubat 2013 ISSN: 2146-1457 Yerel Süreli Yayın (2 Aylık) www.dergibursa.com.tr İmtiyaz Sahibi ve Yayın Yönetmeni Engin Çakır (Sorumlu) engincakir@photographica.com.tr Yazarlar Ayşegül Alkış, Dilek Şen, Emine Civanoğlu, Gökay Öngör, M.Ömür Akkor, Özgür Çakır, Özgür Taşkıran, Serkan Duru, Sezai Evans Yayın ve Reklam Koordinatörü Emine Korku eminekorku@photographica.com.tr www.dergibursa.com.tr Yayıncı / Yapımcı / Yönetim Grafik Tasarım Photo Graphica Creative grafik@dergibursa.com.tr Enise Güleryüz Fotoğraf Demet Argun Güngör, Engin Çakır, Özgür Çakır, Sezai Evans Çekirge Mah. Selvili Cad. No:12 Çelebi 2 Apt. D.1 Osmangazi / BURSA T. (0224) 233 87 11 www.photographica.com.tr info@photographica.com.tr Çorbada Tuzu Olanlar Ahmet Erdönmez, Aziz Elbas, Burçin Dermenci, Emir Kurtaran, Dilek Yıldız Karakaş, İrem İlyas, Uzm.Dr. Ferda Firdin, Dr. Mine Akkuş, Serpil Tekin, Op.Dr. Sena Kutucu, Sevtuğ Olgaç, Op.Dr. Yavuz Selim Dayıoğlu Reklam İletişim / Abonelik reklam@dergibursa.com.tr abone@dergibursa.com.tr T. (0224) 233 87 11 Baskı www.furkanofset.com.tr Dağıtım www.seckurye.com.tr Dergi Bursa, Photo Graphica tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Dergi Bursa nın isim ve yayın hakkı Photo Graphica ya aittir. Yayımlanan yazı, fotoğraf ve konuların her hakkı saklıdır ve tüm sorumluluğu eser sahiplerine aittir. İzin alınarak ya da kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir. Dergi Bursa, Basın Meslek İlkeleri ne uymaya söz vermiştir. Dijital Yayıncılık 2

3

plan plan tek karede Bursa Bursa dan nostaljik kareler odak noktası Eski Bursa nın nostaljik izleri dosya Sesiniz ne kadar güzel! - Zeki Müren manevi Eski Bursa nın manevi izleri... bursa dokusu Bursa raylarının hikayesi detaylı bakış Biraz ağır, biraz aksak Mudanya treni yakın plan Bursa nın tramvay rüyası - Aziz Elbas gezi-yorum Doğu dan Batı ya 1928 km, 36 saat Doğu Ekspresi Bursa mutfağı Bursa dan yemek nostaljisi - M. Ömür Akkor çizgi üstü Geleceğe mektup - Gökay Öngör sağlık Uzman yazıları ile sağlık konuları uzaktaki yakın Zil, Şal ve Gül Granada - Özgür Çakır foto öykü Kamondo merdivenlerinde - Emine Civanoğlu efsane kareler Müziğin yaşayan kralları ve kraliçeleri dosya Geçmişin efsane makinaları g.zaman kipinde Artık hesaba katılmayan hatıra Facit film şeridi Klasikleşmiş seriler eğitimin psikolojisi Çocukların nostaljiden anladıkları - Ayşegül Alkış d. armağansın İkna etmek ve yorumları etkilemek - Sekan Duru köşe Vazgeçme - Dilek Şen hobi kulübü Kaldığımız yerden - Özgür Taşkıran rehber bursa Bursa nın yaşam rehberi 8 20 30 46 50 54 58 66 80 86 88 94 108 112 116 126 128 142 144 146 148 150 www.dergibursa.com.tr 4

5

editör notu Geçmişi doğru kullanma kılavuzu Söze ilk olarak bu ayki temamız olan nostaljiyi yakın plan açıklayarak başlamak istiyorum. Kelime kökleri kimi zaman çok resmi kalsa da, kelimenin anlamını çözmenin en kısa yolu olabiliyor: Nostalgie (Fr) ya da Nostalgia (Ing) sözcüğü bu dillerden bizim dilimize geçerek nostalji biçiminde yazılmaya başlanmış. Sözcüğün geldiği Latince ve eski Grekçe kelimelerin kökleri ise şöyle; Grekçe nostos = yuvaya dönüş ile yeni Latincedeki algia = hastalık... Nostos+algia = nostalgia olarak birleşiyor. Bunun da eski Türkçemizdeki (Osmanlıcadaki) anlamı nostalgia = daussıla... Bunu günümüz Türkçesine aktarırsak sıla hastalığı olarak aktarabiliriz. Demek ki bu kelime yurdundan uzak kalan birinin yuvasına duyduğu hasreti açıklıyor. Diğer bir deyişle yurt özlemini, yurtsamayı betimliyor. Ne var ki, 1920 li yıllarda eski semtlere, eski moda anlayışına, eski şarkılara, eski yaşam biçimlerine de özlem duyularak bunları anlatacak bir sözcük aranmış, karşılık olarak da nostalji sözcüğü üzerinde karar kılınmış... Bu etimoloji kurallarına aykırı olsa da yerleşmiş ve toplum algısında yer etmiş bir kullanım. Biz de çekinmedik bu algının üzerinden gittik, sürç-i lisan varsa affola... Kelime kökü bir yana esas söylemek istediklerimize gelelim: Dergi Bursa iki yılı geride bıraktı ve yıldönümü saydığımız bu sayı ile 3.yılına merhaba dedi. Demem o ki, temamızın nostalji olmasına şaşırmamanız gerek. Yıldönümüne yaraşır bir sayı olmalıydı ve buna en uygun tema nostalji oldu. Önce aklımıza gelenleri sıraladık, uzun da bir liste çıktı. Fakat fazla söze ne hacet diyerek içinden bazılarını seçmeye karar kıldık. Bunların başlıcası Zeki Müren oldu. Sanat müziğinin eşliğinde keyif dolu sayfalar meşk ettik. Fakat bu şehirde hala neden bir Zeki Müren Müzesi yapılamadı anlayamadık, üzüldük.. Eski Bursa fotoğrafları ile sizlere nostaljik anlar yaşatalım istedik. Çok değerli yazarımız Ömür Akkor ise Bursa Mutfağı ndan nostaljik yemekler seçti. Yine Bursalıların içerisinde uhde kalmış bir konuya parmak bastık; Mudanya-Bursa treni... Malum bugünlerde şehiriçinde tramvay yolu çalışmaları da var. Yıllar evvel düşünülmüş fakat hayata geçememiş bir uhde daha tramvay Bursa için. Aynı şekilde yıllar evvel bizi terk etmiş olan kara trenin hikayesi... Umarım o günleri yad ettiğimiz sayfalara misafir olurken, nostaljinin sonradan kazandığı kelime anlamı gibi geçmiş zamana karşı özlem duyar ve sabırsızlıkla rayların Bursa ya tekrar kimlik kazandırmasını istersiniz... Çünkü şahsen ben demiryollarının eksikliğini yıllarca hissettim. Umarım özlemimiz son bulur ve bir an önce raylarımıza kavuşuruz. Elbette yıllar evvel gelen hafif raylı sistem Bursaray ve Cumhuriyet Caddesi ndeki nostaljik tramvay ile buluştuk ancak birer birer kavuşacağımız tramvay, tren, ve hızlı tren ile tüm Bursalıların özlemi son bulacak. Bu arada Bursa nın gururu olan ipekböceği de konuklarımız arasında. Bu konuya ek olarak size sunduğumuz bir mihenk taşı daha var: Doğu Ekspresi. Umarız Doğu Ekspresi nin raylarından tüten nostalji hoşunuza gider. Dergide Bursa temelli konular kadar nostalji temasına uygun birçok konu da var: buna en güzel örnek ise efsaneleşmiş klasik arabalar... Ayrıca sinemada da bir nostalji turuna çıktık. Gelmiş geçmiş en iyi seri filmleri sıraladık. Geçmiş zaman kipi köşesinde ise Facit in kayıp giden hikayesini yazdık... Değerli yazarlarımız ve uzmanlarımız da içeriğimizi güçlü kıldı. Uzun lafın kısası derin ve geçmişe tebessüm ettiren bir sayı oldu diyebilirim. Dilerim ki geçmişi doğru okuyup size doğru cümleler ve konularla aktarmışızdır. Dilekolay geçmişe kılavuz olmak kimin haddine. Geçmiş hakkında söz ettik diyelim. Geçmişin ışığında, geleceğimiz aydın olsun. Keyifli okumalar. https://twitter.com/#!/editornotu engincakir@photographica.com.tr Engin Çakır 6

7

tek karede bursa Bursa köşklerinin ata sı Çekirge, Bursa - 03.11.2009 Cumhuriyet in 50. yılında, Kültür Bakanlığı tarafından Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılan bu tarihi köşk; Bursa daki sivil mimarinin en özel örneklerinden birisi olmasıyla buram buram nostalji kokuyor... 8

9

tek karede bursa Mudanya köşkleri Mudanya da Osmanlı döneminden kalan pek çok cami ve sivil mimarlık örneği bulunuyor. Tahir Paşa Konağı ve Mudanya Mütareke Evi bunların en bilinenleri. Zamanın izleri hepsinin üzerinde... Ahşap evlerin bulunduğu Rum Mahallesi (şimdiki Halitpaşa Mahallesi) Piçiretu adlı bir İtalyan mühendis tarafından planlanmış. 196 tarihi bina bulunuyor. Ancak birçoğu ilgisizlikten zor durumda. Aslında Türkiye de bu kadar çok tarihi konağın bir arada bulunduğu çok az yer var. Bu anlamda turizm açısından iyi değerlendirilemediği de bir gerçek. Mahallede evler o kadar iyi planlanmış ki, nereden bakarsanız bakın denizi görebiliyorsunuz. Eski caminin kuzeyinde gayrimüslimler, güneyinde Türkler otururmuş. Mütarekeden sonra Rumlar Yunanistan a gidince, Girit ten gelen Türkler buraya yerleşmiş. Aslında Mudanya nın yerlisi yok denecek kadar az artık. Mütarekenin imzalandığı 1922 yılına kadar burada 45 hane Türk nüfus varmış. O nedenle bugün Mudanya da Mudanya nın yerlisinden çok Girit göçmeni, Bursa ve başka şehirlerden gelip yerleşenler bulunuyor. 18 yy konaklarından oluşan bu mahallede; vitrayları, bitki ve geometrik tavan süslemeleri, kalem işleri ve ahşap dokuları ile dikkat çeken bu köşklerin birçoğu türünün ender örneklerinden... Mudanya / Bursa - 25.04.2010 10

11

tek karede bursa Eski bir Bursalı Bursa ya sağladığı istihdam ve katma değerler ile tarihte nostaljik bir başarı hikayesi olarak yaşayan Merinos tan arda kalanlar Bursalıların zihninde yer etmeye devam ediyor. Bu fotoğraf ise Merinos çalışanlarından geriye kalan saat ücreti 5 kuruşluk bir iz. Sümerbank Merinos Yünlü Sanayi Dokuma Fabrikası, Türkiye nin ilk sanayileşme atılımları çerçevesinde yünlü tekstil girdileri fabrikası olarak kurulmuştu. Temeli 28 Kasım 1935 te dönemin Başbakanı İsmet İnönü ve İktisat Vekili Celal Bayar tarafından atıldı. Fabrikanın yapımını ünlü işadamı ve girişimci Nuri Demirağ üstlenmişti. İki yıla yakın bir sürede tamamlandı. Açılışı, 2 Şubat 1938 tarihinde, Bursa ya yaptığı 17. ziyaretinde Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından yapılmıştı. Bursa da 16 bin 140 eğirme ve 7 bin katlama iğlik bir iplik fabrikası olarak üretimine başlayan Merinos Fabrikası, 1963 yılından sonra hızlanan sanayileşme sürecinin başlamasından gelişimine dek Bursa ekonomisine en önemli katkıyı sağlayan kurum haline geldi. Faaliyet gösterdiği 66 yıllık süreçte Türk sanayisine hizmet veren Merinos Fabrikası, 2010 yılından bu yana Atatürk Kongre Kültür Merkezi olarak Bursa ya hizmet vermeye devam ediyor. Merinos Fabrikası, Bursa - 02.11.2005 12

13

tek karede bursa Özleyene Merinos tan kumaş paketleri Merinos Fabrikası, Bursa - 02.11.2005 14

15

tek karede bursa Aşkından deliren bir Bursa nostaljisi Kızyakup Mahallesi ndeki parkta, Osman Gazi, Orhan Gazi, Ahmet Hamdi Tanpınar, Zeki Müren gibi ünlülerin arasına konulmuş bu Deli Ayten heykeli, Bursalıların belleğinde artık nostaljik bir iz... Bursalılar Deli Ayten i iyi bilirler. Geçmişten gelen, tebessüm ettiren bir anıdır Ayten. Bu şehrin bir döneminin sembollerinden de denebilir onun için. Omzundaki davulu, elindeki cümbüşü, kolundaki rengarenk çantaları ile Bursa nın farklı bir rengiydi. En kırmızı rujuyla dudaklarını boyar, sabahtan akşama kadar o çarşı senin bu pazar benim dolaşıp dururdu. Esnaf onu çok severdi. Kapalı Çarşı nın girişinden bir davul sesi duyulurdu önce. Can sıkıntısı yerini neşeye bırakırdı ansızın. Bir uçtan diğerine geçerdi çarşıyı. Sonra da geldiği yoldan cümbüşünü inleterek geri dönerdi. Kızyakup Kent Parkı, Bursa - 27.01.2006 Tam adı Ayten Şenaşık tı. Çocukluğunda ateşli hastalıklarla boğuşmuştu. 16-17 yaşında genç bir adama aşık olmuştu. Kendisinden beş altı yaş büyük olan Cümbüş Hasan (Bayındıroğlu) da sevmişti Ayten i. Ama ailesi çok içki içiyor diye kavuşmalarına engel olunca, aşkından yanıp tutuşan Ayten, yemeden içmeden kesilmişti. Altı yılın sonunda rıza göstermişlerdi evlenmelerine. Ama iş işten geçmişti. Alkolizme kapılan Cümbüş Hasan da zeten evi terk edip gitmişti. Ayten de kocasından kalan cümbüşü eline alıp, davulu boynuna takmıştı. Sokak sokak dolaşıp Hasan ı arıyordu... Birkaç yıl sonra Hasan hastalanıp ölünce defter tamamen kapanmıştı. Ayten de kalan ömrünü sokaklarda tamamladı. Kızyakup taki kulübesinde 12 Mart 1992 günü ölü bulundu. Ertesi gün Pınarbaşı nda 3 binden fazla Bursalının katılımıyla defnedildi. Bursalılarla anıları ise hala dillerde. 16

17

tek karede bursa Bursa yolu Ulaşım ağlarının merkezinde kalan konumu sebebiyle gidip geleni çok bir şehirdir Bursa. İstanbul a gidip gelen herkes nostalji esintileri arasında Eskihisar-Topçular feribotlarında böyle bir sahneye tanık olmuştur. Marmara Denizi - 17.01.2011 18

19

odak noktası Bursa, 1870 Eski Bursa nın nostaljik izleri Odak noktası köşemizin bu ayki konuğu Eski Bursa... Nostalji temalı bu sayımıza çok yakışacağını düşündüğümüz bu fotoğraflarla, zaman tünelinde gezeceğiniz keyifli dakikalar dileklerimizle... Fotoğraflar: Bursa Büyükşehir Belediyesi arşivi 20

Yeşil Türbe, 1894 Abdal Köprüsü, 1890 21

odak noktası Çekirge Yolu, 1894 Çekirge den Kaleiçi ne giden yol, 1894 22

Emir Sultan ve Yıldırım Cami, 1894 Okçular Çarşısı, 1894 23

odak noktası Muradiye, 1870 Gemlik Yolu, 1894 24

Temenyeri nden Bursa, 1890 Hünkar Köşkü, 1890 25

odak noktası Orhan Gazi ve Osmangazi Türbeleri, 1890 Işıklar Askeri Lisesi, 1901 26

27

odak noktası Yeni Kaplıca / Kükürtlü, 1890 Eski Kaplıca, 1890 28

29

dosya Zeki Müren Fotoğraf ve dokümanlar: Bursa Kent Müzesi arşivi, Zeki Müren in yeğeni Sevtuğ Olgaç, Demet Argun Güngör, Engin Çakır, vikipedi, TRT Zeki Müren belgeseli, Batmayan Güneş belgeseli, Bir yudum insan belgeseli, zekimuren.net Sesiniz ne kadar güzel! Rast, Hüseyni, Muhayyer, Tahir, Yegah, Neva, Gerdaniye, Eviç, Ferahnak, Segah, Kürdi, Acemkürdi, Acemaşiran, Muhayyerkürdi, Ferahfeza, Sultaniyegah, Hicaz, Nikriz, Zavil, Nihavend, Şedaraban, Neveser, Suzinak, Hicazkar, Bestenigar, Zirgülelihicaz, Şefkefza, Hüzzam, Karcığar, Bayatiaraban, Çargah, Saba ve Muhayyer kelimeleri onun için hayat demekti. Her makamda yüreği daha farklı atıyordu. Hazırlayan: Engin Çakır (d. 6 Aralık 1931, Bursa ö. 24 Eylül 1996, İzmir) 30

Bir hoş sada ydı dinlediğimiz. Ama asıl olan onun bize duyduğu saygıydı; Her zaman olduğu gibi hepinize en engin sevgilerimi, en derin hürmetlerimi arz ediyorum, lütfen kabul buyurunuz efendim. Sağ olunuz..., Canımdan çok sevdiğim aziz ve muhterem dinleyicilerim ve de çok saygıdeğer seyircilerim; şu anda huzurlarınızda olmak ne kadar mutluluk veriyor bana, bir bilseniz... Kelimelerle tarif edemiyorum efendim. Her şey gönlünüzce olsun diyorum. Her zaman olduğu gibi en içten sevgilerimi ve en derin hürmetlerimi sunuyorum sizlere... Zarafetin Türkçedeki karşılığıydı Her adımı olay, her yaptığı sükseydi... Saz heyetine giydirdiği smokinler ile gazinolara "ciddiyet" getirmişti. Küpeyle, mini etekle sahne aldı. Çankaya davetine "apartman topuklu" ayakkabılarıyla katıldı; Türkiye'de gündem Zeki Müren'di... Yaşamı boyunca hep tartışılan, gündemde kalan kişi oldu. Fevkalade olan Türkçesi her zaman örnek oldu bize. Hele bir de "canlarım" deyişi vardı ki komedyenler Zeki Müren'i taklit ederken bu sözden yola çıkarlardı. TRT de yayınlanan ve Halit Kıvanç ın sunduğu Sarmaşık programına katılan Paşa nın Türkçedeki en uzun olan tekerlemeyi canlı yayında bir çırpıda söyleyebilmesi de buna en güzel kanıttı:(internette videosu var, mutlaka izlemelisiniz) "Bu tarlaya bir şini kekeremekere ekmişler. Bu tarlaya da bir şini kekeremekere ekmişler. Bu tarlaya ekilen bir şini kekeremekereye boz ala boz başlı pis porsuk dadanmış. Bu tarlaya ekilen bir şini kekeremekereye de boz ala boz başlı pis porsuk dadanmış. O tarlaya ekilen bir şini kekeremekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuk, diger tarlaya ekilen bir şini kekeremekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuğa demiş ki sen ne zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şini kekeremekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuksun? O da ona cevaben sen ne zamandan beri o tarlaya ekilen bir şini kekeremekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuksan ben de o zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şini kekeremekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsukum demiş." 31

dosya Sahnedeki Zeki Müren Dünya onun için ışıltılı, spotlar altında terlenen, bol alkışlı bir sahneydi. Bu yüzden hem sahnede hem gün ışığında sürekli rolünü oynuyordu. Gerçek Zeki Müren hangisiydi, bilinmiyordu. Ama o hep kendisi oldu, şarkı söylerken de film çevirirken de. Epilasyonlu, korseli, cımbızlı ve rujlu Zeki Müren dünyasını Altın Plak ile ve bitmek tükenmek bilmeyen alkışlarla dolu Zeki Müren dünyası ile birleştirebilmesi bile başlı başına bir olaydı. O kendisini seyredenler için bir Zeki Müren yaratmıştı. Seyirci de sadakat ile boyun eğmişti buna. O ünlendikçe dünya etrafında dönüyor ve değişiyordu. Zeki Müren çelişkili ruh hallerinin de karşılığıydı; yalnızdı, neşeli ve coşkulu, bazen de kederli... Hiç kimseye benzemiyordu. Spot ışıkların altında, neonlarla çevrili bir dünyada aykırılıklar da onda temsil ediliyordu, saygı da... Geçmişe de geleceğe de selam ediyordu. Zamana da ayak uyduruyordu. İlkleri ve ilkeleri, inişleri çıkışları, özel yaşamı ve ruhunda kopan fırtınalarıyla sahiden de müstesna bir kişilikti. Ülkenin her köşesinde cinselliği ile ilgili pek çok şey kulaklara fısıldansa da ortak bir sözbirliği edilmişçesine bu yanı gündeme getirilmiyordu. Kim bilir, bize sunduğu saygısını böyle ödüyorduk belki de. Hayatınıza erkekler girdi mi sorusuna evet, platonik olarak tabi ki. Ben bütün güzellikleri severim. Kuşun da, kadının da erkeğin de... diye yanıt verebilen Zeki Müren, milyonların sevgisini kazanmıştı. Zarifliği, zarafeti ve saygınlığı onu yücelttikçe yüceltiyordu ama o alçakgönüllü ile oracıktaydı. Her zaman yenilikler peşindeydi. Kendisini dinlemeye gelenlere daha yakın olmak ama hakim durumunu da koruyabilmek için, seyirciler arasına uzanan T şeklindeki sahne yapısını düşünüp yaratmıştı. Sahnedeyken kadınların sutyen ve külot, erkeklerin ise gül yağmuruna tuttuğu ilk ve tek sanatçıydı. Yalnız bir yaşam Nükteli konuşan, gerektiğinde argoyu da kullanan, lafını hiç esirgemeyen, tabir yerinde ise bülbül gibi şakıyan, arabeskten klasik musikiye kadar her tür müziği okuyan, bazen vefalı, bazen kıskanç, bazen nazik, bazen narin, çoğu zaman da baskın olan, hem papyon takıp hem etek giyen, hem tıraş olup hem ruj süren, hem salıncaktan hem podyumdan inen ama kalabalıkların arasında kendini yalnız hisseden bir Zeki Müren vardı. Kimsesizlerin kimsesiziyim, yalnızım diye boşuna dememişti ya... 32

Zeki Müren TRT'de yayınlanan belgeselinde eskisi gibi şiir yazmadığını, beste yapamadığını söylüyordu. Nedenini de şöyle açıklıyordu: "Şiir yazmak, beste yapmak için aşık olmak gerek." Evet yalnızdı Paşa. O kadar yürekten yaşadığı sanat yaşamına rağmen yalnızdı. Filmlerdeki besteler Dünyada Elvis Presley ne ise Türkiye de Zeki Müren de oydu. Sanat Güneşi döneminin en yaratıcı, en farklı, en renkli, en şaşalı, en sıra dışı ve en yenilikçi sahne yıldızıydı. Çok yönlüydü. Tiyatro yapıyordu. Anena'da "Çay ve Sempati"yi oynadı. Resim yapıyordu aynı zamanda. Birkaç sergi açtı. 1965 yılında yayınlanan "Bıldırcın Yağmuru" isimli kitabında Pembe Yağmurlar, Bursa Sokağı, İkinci Sadık Dost, Çim Makası, Son Kavga, Bu Bestecikler Sana, Alınyazım, Kazancı Yokuşu, Kendimi Arıyorum gibi şiirleri yer alıyordu. Akademi deki tahsilinde desinatörlük de öğrenmişti. Kendi sahne kostümlerini tasarlardı. Çevirdiği filmler ilgiyle takip edildi. Çoğu filmlerine isim olmuş besteleri de vardı: "Hatıralar", "Kahır Mektubu", "Beklenen Şarkı", "Gurbet Yolu Hasret Dolu", "Manolya" gibi besteleri yıllarca dillerden düşmedi. Hepsi ayrı bir yer ediniyordu: "Zehretme Hayatı", "Beklenen Şarkı", "Gül ve Bülbül", "Bir Demet Yasemen", "Bir Tatlı Tebessüm", "Tekrar Bana Dönsen", "Bu Aşkın Istırabı", "Yaz Yağmuru", "Hayat Bazen Tatlıdır", "Yoksun Bu Gece", "Altın Kafes", "Deva Bulmayacak mı?", "Kalbimin Sahibi", "Aşktan da Üstün", "Kırk Plak", "Hep O Şarkı", "Gurbet", "Hindistancevizi", "Düğün Gecesi", "Rüya Gibi", "İstanbul Kaldırımları", "Katibim", "Bahçevan", "Son Beste..." Bazı şarkıları çok yoğun bir ilgi görüyordu. Bahçesine manolya ağacı ekip yıllar boyu açmasını bekleyenler dahi oldu! Müren'in son repertuvarı Öylesine keskin vurdu ki sesi meyhane ve gazino salonlarına; içen herkes ona saygı duydu. En güzel, en lezzetli ve en saygı duydukları mezeleriydi Zeki Müren... Onsuz dertler hakkını bulamıyor, feryatlar eksik kalıyordu. Özellikle fantezi müzik alanında icra ettiği eserler derinden etkiliyordu... Öyle ağlıyordu ki dizeler, ruhumuzla dertleştik çoğumuz. Zeki Müren 7 şarkılık kasetini tamamlayamadan aramızdan göçtü. Sahnelerde verdiği 3 yıl aradan sonra; Müren'in çıkarmayı düşündüğü son kasetinde okumayı düşündüğü ilk şarkı, Ajda Pekkan ve Muazzez Abacı ile birlikte, "Kimseye etmem şikayet", ikinci şarkı "Bir ihtimal daha var" olacaktı. Üçüncü sırada 33

dosya Zeki Müren in Emir Sultan Mezarlığı ndaki kabri "Gündüzüm seninle gecem seninle" şarkısıydı. Müren; daha sonra sırasıyla "Doymadım sana", "Dediler zamanla hep" ve "Beklenen Şarkı" parçalarını okumayı planlıyordu. Fakat bu arzusu gerçek olamadı. Yaşlanan Zeki Müren kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı yüzünden 1980'den sonra sahne hayatından ve musikiden uzaklaştı. Bodrum'daki evine kapandı, münzevi bir hayata başladı. 45 yıl önce Ankara Radyosu'nda ilk şarkısını okuduğu 12 numaralı mikrofon ile başlayan bu billur sesin yaşamı, TRT stüdyolarında yine o aynı mikrofonu ödül olarak alırken son buldu. 24 Eylül 1996 Salı günü, TRT İzmir Televizyonu'nda kendisi için düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti. Cenazesi görülmemiş bir halk kalabalığının katılmasıyla büyük bir törenle kaldırıldı. Bu çok sevdiği halkıyla son bütünleşmesi oldu. Zaten kendi deyimiyle TRT de doğmuştu, orada ölecekti... Dertli gönüllere girendi Zeki Müren. Öyle ki Emir Sultan mezarlığındaki kabrini 2000 yılında ziyaret ettiğimde karşılaştığım sahne şu olmuştu; hemen yanı başında bir rakı şişesi, altında da bir not vardı: şimdi uzaklardasın... Bugün ne vakit onu dinlesek gönül penceremizden ansızın bakıp geçiyor Zeki Müren. Onu kaybettiğimizde üzülmeyen yoktu. Tüm toplum onu seviyordu, şimdi ise özlüyor. Ruhu şad olsun. 34

35

dosya Ona yaraşır bir hayat hikayesi Bursa da başladığı orta öğrenimini İstanbul da Boğaziçi Lisesi nde tamamladı. İstanbul da Devlet Güzel Sanatlar Akademisi nin Yüksek Süsleme Bölümü Sabih Gözen Atölyesi nden mezun oldu. Desen çalışmalarını öğrencilik yıllarından başlayarak pek çok kez sergiledi. Zeki Müren, Bursa da tamburi İzzet Gerçeker den aldığı solfej ve usul dersleriyle musiki bilgileri öğrenmeye başladı. 1949 da, Boğaziçi Lisesi nde okurken Agopos Efendi (sinema yönetmeni ve senaryo yazan Arşavir Alyanak ın babası) ile udi Kirkor dan aldığı derslerle de musiki eğitimini sürdü. Daha sonra fasıl musikisini iyi bilen ve geniş bir repertuvarı olan Şerif İçli den çeşitli eserler meşk etti; Refik Fersan dan, Sadi Işılay dan, Kadri Şençalar dan yararlandı. 1950 de sınavla İstanbul Radyosu na girdi. İstanbul Radyosu nda 1951 de, canlı olarak yayımlanan bir programda ilk radyo konserini verdi ve bu konseri çok beğenildi. Bundan sonra Türkiye radyolarında düzenli olarak okumaya başladı. Radyo programları on beş yıl sürdü, bunların çoğu canlı yayın programlarıydı. Müren bundan sonra kendini daha çok sahne ve plak çalışmalarına verdi. Alışılmış kalıpları zorlayan elbiseleri ve sahne davranışı ile halkın ilgisini sürekli olarak üstünde tutmayı başardı. Zeki Müren 600 ü aşkın plak ve kaset doldurdu. Plağa okuduğu ilk şarkı Şükrü Tunar ın Bir muhabbet kuşu güfteli şarkısıdır. Müren 1955 te Manolyam adlı şarkısıyla Türkiye de ilk kez verilen Altın Plak Ödülü nü kazandı. Zeki Müren Türkiye de en çok konser veren ses sanatçısıdır. Bir yılda yüz konser verdiği dönemler olmuştur. Kendisine sanat güneşi ünvanı verilmiştir. Yabancı ülkelerde de birçok konser vermiştir. İki yüz dolayında şarkı besteledi. On yedi yaşındayken bestelediği Zehretme hayatı bana cânânım mısraıyla başlayan acemkürdi şarkı bestelediği ilk şarkıdır. Şimdi uzaklardasın gönül hicranla doldu (suzinâk), Manolyam (kürdilihicazkâr), Bir demet yasemen (nihavend), Gözlerinin içine başka hayal girmesin (nihavend) güfteli şarkıları sık sık okunan, en sevilen şarkılarıdır. Müren bu şarkıları plaklara da okumuştur. Unutulmaz Maksim Gazinosu sahnelerinde aralıksız 11 yıl Behiye Aksoy ile dönüşümlü olarak sahne almıştır. Zeki Müren 1954 te Beklenen Şarkı adlı filmde sinema oyunculuğuna başladı. Büyük bir ticari başarı kazanan bu filmden sonra şarkılarının çoğunu kendisinin bestelediği on sekiz filmde daha oynadı. 1955 te de Arena Tiyatrosu nca sahneye koyulan Çay ve Sempati adlı oyunda da baş roldeki oyuncuydu. Ayrıca Bıldırcın Yağmuru isimli bir şiir kitabı da vardır. Zeki Müren kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı yüzünden 1980 den sonra sahne hayatından ve musikiden uzaklaştı. Bodrum daki evine kapandı, münzevi bir hayat yaşadı. 24 Eylül 1996 Çarşamba günü, TRT İzmir Televizyonu nda kendisi için düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. Cenazesi görülmemiş bir halk kalabalığının katılmasıyla büyük bir törenle kaldırıldı. Kabri, doğum yeri olan Bursa da Emir Sultan Mezarlığı ndadır. Vasiyetinde mirasının en büyük bölümünü Mehmetçik Vakfı na bıraktı. Zeki Müren ile ilgili, onu daha yakından tanımayı sağlayacak birçok ipucu saymak da mümkün. Genellikle günde dört saat uyurdu ve sabah kahvaltısı yapmazdı. Her akşam saunaya girerdi. Göz bozukluğunun derecesi 1,5 tu ancak hayatı boyunca hiç lens kullanmadı. Müziğin Paşası lakabını 1969 daki Aspendos konserinden sonra Antalya halkı kendisine taktı. Kendisi, bu lakaptan memnun olmakla birlikte neden uygun görüldüğünü bilmediğini açıkladı. 36

37

dosya Filmografi Beklenen Şarkı (1953), Son Beste (1955), Berduş (1957), Altın Kafes (1958), Kırık Kalp (1959), Gurbet (1959), Aşk hırsızı (1961), Hayat bazen tatlıdır (1962), Bahçevan (1963), İstanbul Kaldırımları (1964), Hep o şarkı (1965), Düğün gecesi (1966), Hindistan Cevizi (1967), Katip (1968), İnleyen nağmeler (1969), Kalbimin sahibi (1969), Aşktan da üstün (1970), Rüya gibi (1971) -Bunların dışında, 1968-1974 yılları arasında Grafson Plak tan kendi adıyla anılan 12 farklı albüm daha yayınlamıştır. Albümleri Senede Bir Gün (1970), Pırlanta 1 (1973), Pırlanta 2 (1973), Pırlanta 3 (1973), Pırlanta 4 (1973), Hatıra (1973), Anılarım (1974), Mücevher (1975), Güneşin Oğlu (1976), Nazar Boncuğu (1977), Sükse (1978), Kahır Mektubu (1981), Eskimeyen Dost (1982), Hayat Öpücüğü (1984), Masal (1985), HELAL OLSUN (1986), Aşk Kurbanı (1987), Gözlerin Doğuyor Gecelerime (1988), Ayrıldık İşte (1989), Karanlıklar Güneşi (1989), Zirvedeki Şarkılar (1989), Dilek Çeşmesi (1989), Bir Tatlı Tebessüm (1990), Doruktaki Nağmeler (1991), Sorma (1992) Ölümünden Sonra Yayınlanan Albümler; Muazzez Abacı & Zeki Müren Düet (2000), Selahattin Pınar Şarkıları (2005), Sadettin Kaynak Şarkıları (2005), Zeki Müren: 1955-1963 Kayıtları (2005), Batmayan Güneş (2006), Baş başa Radyo günleri 1-2-3 (2008), Lunapark Konseri (2009), Saklı Kayıtlar 1952 1984 (2009) Ses Dergisi nin kapağında Zeki Müren ve Belgin Doruk Bir Zeki Müren takdimi Gülgün Feyman ın sunduğu Zeki Müren belgeselinin takdimi şöyleydi: İyi akşamlar sevgili seyirciler. Müziğimizin dününü ve bugününü örneklemek amacıyla oluşturduğumuz programlarımızdan biriyle daha sizlerleyiz. Bu düşünceyle dün ve bugün arasında bir köprü kuran, geçmişten aldığı değerleri sanatçı kişiliğiyle özümleyerek ortaya yepyeni ürünler koymayı başarabilen bir konuğu var programımızın. Gerek ses icracısı ve gerekse bestekar olarak yıllardır kendisini dinlemeye alıştığımız Sayın Zeki Müren... Ses icracısı olan Zeki Müren in gerek eski gerekse söz dokusuna olan hakimiyeti tamdır. Kendine özgü bir üslubu vardır ve bu üslup içtendir. Bestekar olan Zeki Müren ise daha çok fantezi müzikte başarılıdır. İlk yıllarda şarkı formunda eserler bestelemişse de daha sonraki yıllarda fantezi türde eserler yapmayı tercih etmiştir. Kendi besteleri konusunda son derece mütevazı bir görüşe sahipken, diğer Türk bestekarların hepsine hayrandır. İlk şarkısı Zehretme Bana Hayatı Cananım Acemkürdi makamındaki şarkıdır. Yoksun Bu Gece, Tekrar Bana Dönsen, Bir Demet Yasemen ve Bu Aşkın Izdırabı onun şarkı formunda bestelediği eserlerinden bazılarıdır. Beklenen Şarkı, Manolyam, Rüzgarlara Kapılmış Kuru Yaprak Misali ve Bülbül Aşıkmış Güle gibi şarkıları ise fantezi türde bestelediği bazı şarkılarıdır. Evet sevgili dinleyiciler, Repertuvarında 4000 dolayında eser bulunan, bugüne kadar yapmış olduğu bestelerin sayısı 200 ü bulan Zeki Müren kimdir? 38

39

dosya Zeki Müren Ağladım adlı şiirinde döktüğü gözyaşlarını şöyle dile getiriyordu: Uludağ ı, karsız gördüm, ağladım Ocağımı korsuz gördüm, ağladım Pabucumu bağsız gördüm, ağladım Gönlümü de yarsız gördüm Bana kimler ağlasın? Bodrum daki evinin girişindeki Zeki Müren heykeli Zeki Müren in son şiirine Suat Sancar bestesi Zeki Müren in annesine yazdığı vasiyet sayılabilecek mektup. Paris, 14 Mart 1980 40

41

dosya Paşa nın ölümünün ardından çıkan bazı gazete haberleri 42

Zeki Müren den kalan bazı hatıralar Sanatçının mini etekli kostümle sahneye çıktığı ilk gece Milliyet yazarı Halit Çapın, Türkiye nin kafasındaki soruyu ona yöneltiyordu: Zeki Bey, bir erkek kadın giysileri içinde sahneye çıkarsa erkekliğinden bir şey yitirir mi? Zeki Müren, ancak ondan beklenebilecek bir zeka kıvraklığıyla yanıtlıyordu: Benim giydiklerim kadın elbiseleri değildir. Bu elbiseler, Sezar ın, Baytekin in, Brütüs ün giysileridir. Peki ya kulaktaki küpeler ne olacak? Zeki Müren o meseleye de tarihi açıdan yaklaşıyordu: Yavuz Sultan Selim küpe taktığı için erkek değil miydi Halitciğim? Halit Çapın, Yaptığınız bazı çevrelerde büyük cüret hatta saygısızlık olarak kabul ediliyor, ne dersiniz? diye sorunca Müren şöyle dedi: Gerekirse sahneye çırılçıplak çıkabilirim! ----------------- Bir gün lisenin kantininde otururken, güzel, alımlı bir hanım ziyaretine geldi. Elini uzattı: Merhaba, ben Suzan Güven Hani senin ilk besteni okuyan şarkıcı.. Sonra devam edip hayatını değiştirecek haberi verdi: Zeki ciğim, radyo sınav açtı. Sanatçı alınacak. Bu sınava mutlaka gir. Kazanacaksın... Yağmurlu bir günde, ıslandığının bile farkına varmayan genç Zeki sınava girdi. Sınavda 186 kişi vardı. İlk sırada ise Zeki bulunuyordu. Jüride kimler yoktu ki: Rahmetli Orhan Veli nin babası Veli Kanık, toprağı bol olsun rahmetli Yorgo Bacanos, Refik Fersan, Fahire Sultan diye anılan Fahire Fersan, Cevdet Çağla ve Baki Süha Ediboğlu... Afife Ediboğlu jüride görevli değildi ama, eşinin yanında oturuyordu. İçlerinde Zeki yi tanıyan tek kişi, Şerif İçli idi. Zeki birkaç şarkı okudu, şaşırdılar. Derken sordular: Repertuarın ne kadar? Kaç şarkı biliyorsun? Bir genç için inanılmaz olan yanıtı verdi: Üç bin civarında efendim! İnanamayarak sordular: Hepsi aklında mı? Yanıt Bursa Kent Müzesi ndeki Zeki Müren köşesi duraklamadan geldi: Evet efendim, aklımda! Belli ki, üç bin şarkıya, Şerif İçli dışında kimse inanmamıştı. Elindeki dosyayı jüri üyelerine uzattı ve: Bildiğim şarkların hepsinin giriş bölümleri notalarıyla burada yazılıdır, efendim! dedi. İçeriye gireli iki saat olmuştu. Diğer 185 aday kapıda sabırsızlıkla onun çıkmasını bekliyordu. Ama çıkmak ne mümkün? Dosyayı açtılar. Rastgele sormaya başladılar: Bu şarkıyı oku. Bu parçanın meyanını oku. Bu şarkının sonunu oku. Hepsi iyi hoş da, şarkının sonunu okumak pek kolay değil ki! Şarkıya baştan girilirse hatırlanır. Neyse, istedikleri bütün şarkıları okudu. Jüri üyelerinin hepsi koro halinde fevkalade diye söylendiler, fevkalade, fevkalade... Bir hafta sonra okula beklediği telefon geldi. Zeki yi arıyorlardı Radyoevi nden. Hattın öbür ucunda büyük üstat Refik Fersan Bey vardı: Zeki Bey evladım, Perihan Altındağ (Sözeri) Hanım programına gelemiyor. Rahatsızlanmış. Saat 20.30 a kadar nota dosyanı al, Radyoevi ne gel. En çok Hicaz makamını sevdiği için Hicaz dosyasını aldı gitti. Büyük olay oldu, yeni sanatçı olarak tanıtılan Zeki, mükemmel bir program çıkarmıştı. Hem de birkaç dakikalık bir prova ile, 45 dakika devamlı şarkı söylemişti... O dönemde tüm şarkılar, müzik eserleri, mikrofonlara canlı yayınlarda çalınıyor ve söyleniyordu. Önceden banda 43