GÜMRÜK İDARELERİNCE HANGİ DURMLARDA KDV PARA CEZASI UYGULANMALI? Nevzat BOZKURT * I-Giriş: Türkiye Cumhuriyetinin bütçesi toplanan vergilerden oluşmaktadır. Bu vergilerden önemli bir kısmını da dış ticaretten alınan vergiler oluşturmaktadır. Dış ticaretten alınan vergiler ise Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak Gümrük İdareleri aracılığı ile tahsil edilmektedir. Son istatistiklere göre tüm vergi gelirlerinin yaklaşık %15-20 si dış ticaretten alınan vergilerden oluşmaktadır. Gümrük İdareleri aracılığı ile tahsil edilen vergileri; başta gümrük vergisi olmak üzere, KDV, ÖTV, anti damping vergisi, telafi edici vergi, toplu konut fonu, tütün fonu, ek mali yükümlülük vb. oluşturmakta olup, Gümrük Kanunun 3/8. Maddesinde Gümrük vergileri deyimi; ilgili mevzuat uyarınca eşyaya uygulanan ithalat vergilerinin ya da ihracat vergilerinin tümünü; 3/9. Maddesinde İthalat vergileri deyimi; Eşyanın ithalinde ödenecek gümrük vergisi ile diğer eş etkili vergiler ve mali yükleri, tarım politikası veya tarım ürünlerinin işlenmesi sonucu elde edilen bazı ürünlere uygulanan özel düzenlemeler çerçevesinde ithalatta alınacak vergileri ve diğer mali yükleri; olarak ifade edilmiştir. Dolayısıyla, gümrük vergisi dar anlamda 474 sayılı Gümrük Giriş Tarife Cetveli Hakkında Kanun gereğince her yıl Bakanlar Kurulu Kararı olarak yayımlanan İthalat Rejim Kararının ekli listelerindeki gümrük vergisini ifade ederken, Gümrük Kanununda gümrük idareleri aracılığı ile tahsil edilen tüm vergilerin gümrük vergileri olacağı hüküm altına alınmıştır. Bu çerçevede, bütçede önemli bir yer tutan dış ticaret vergilerinin yükümlülerce doğru beyan edilmesini sağlamak ve yanlış beyanda bulunmayı caydırmak amacıyla yaptırım olarak ceza maddelerine de Kanunda yer verilmiştir. II-A) İthalatta KDV Beyanı Ve Matrahının Tespiti: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun İthalatta matrah başlıklı 21 inci maddesinde ithalatta matrahı oluşturan unsurlar sayılmıştır. * Gümrük Müfettişi 163
Buna göre, a) İthal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymeti, gümrük vergisinin kıymet esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf olması halinde sigorta ve navlun bedelleri dahil (CIF) değeri, bunun belli olmadığı hallerde malın gümrükçe tespit edilecek değeri, b) İthalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar, c) Gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve ödemelerden vergilendirilmeyenler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat farkı, kur farkı gibi ödemeler. Toplamından oluşacağı belirtilmiştir. Katma Değer Vergisi Kanununun 40/4 maddesi, İthalatta alınan Katma Değer Vergisi, gümrük giriş beyannamesindeki beyan üzerine tarh olunur. Bu fıkra hükmüne göre tarhiyata esas alınacak beyannamelerde, vergi matrahının unsurları ile vergi oranının açıkça gösterilmesi gereklidir. hükmünü amirdir. Bu madde uyarınca, yükümlüler BİLGE ve EDİ sisteminde tescil ettikleri beyannamelerde KDV matrahını oluşturan tüm unsurları veri olarak sisteme girilmekte ve sistem tarafından matrah unsurlarının her biri ayrı gösterilmekle birlikte otomatik olarak toplanarak KDV oranı uygulanmaktadır. Matrah unsurlarını eşyanın değeri ile navlun ve sigortaları toplamından oluşan CİF kıymet, yurt dışı masrafları (CİF kıymete eklenmesi gereken ithalatçı tarafından karşılanan taşıma, terminal, ordino, yükleme, boşaltma giderleri), yurt içinde ödenen vergi, resim, harç ve paylar(gümrük vergisi, KDV, ÖTV, anti-damping vergisi, telafi edici vergi, toplu konut fonu, tütün fonu, ek mali yükümlülük), yurt içi masraflar (eşyanın Türkiye gümrük bölgesine varışından sonra yapılan antrepo, tahmiltahliye, demuraj, taşıma gideri) kalemlerinden oluşmaktadır. Hesaplanan KDV miktarı tahakkukundan hemen sonra beyanname veya beyanname yerine geçen belge üzerinde yükümlüye tebliğ edilir. Vergilerin ödenmesi sonrasında ise eşya sahibine teslim edilmektedir. Yukarıda sayılan matrah unsurlarının doğru beyan edilmemesi halinde ise cezai yaptırım gündeme gelecektir. KDV Kanunun 48 ve 51. maddeleri uyarınca; vergisi ödenmeden veya eksik ödenerek yurda sokulan eşyaların hiç alınmamış veya eksik alınmış Katma Değer Vergileri hakkında Gümrük Kanunundaki esaslara göre ek tahakkuk ve tahsilat yapılırken, ithalde 164
beyan edilen matrahla tahakkuk veya inceleme yapanların veyahut teftişe yetkili kılınanların buldukları matrahlar üzerinden hesaplanan vergi farkları hakkında Gümrük Kanunu uyarınca Gümrük Vergisindeki esaslar dairesinde ceza uygulanacaktır. B) Gümrük Kanunundaki Ceza Esasları: KDV Kanununda atıf yapılan esaslardan Gümrük Kanununun Vergi Kaybına Neden Olan İşlemlere Uygulanacak Cezalar başlıklı 234. Maddesi anlaşılmaktadır. Söz konusu maddede; Yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden sonra kontrol sonucunda; a) 15 inci maddede belirtilen Gümrük Tarifesini oluşturan unsurlarda veya vergilendirmeye esas olan sayı, baş, ağırlık gibi ölçülerinde aykırılık görüldüğü ve beyana göre hesaplanan gümrük vergisi ile muayene sonuçlarına göre alınması gereken gümrük vergisi arasındaki fark % 5 i aştığı takdirde, gümrük vergisinden ayrı olarak bu farkın üç katı para cezası alınır. b) Kıymeti üzerinden gümrük vergisine tabi eşyanın beyan edilen kıymeti, 23 ila 31 inci maddelerde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenen kıymete göre noksan bulunduğu takdirde, bu noksanlığa ait gümrük vergisinden başka vergi farkının üç katı para cezası alınır. c) Satış birimine göre miktar itibarıyla % 5 i geçmeyen bir fark ile maddi hesap hatasından doğan noksan kıymet beyanlarında, bu farklara ait gümrük vergisinden başka vergi farkının yarısı tutarında para cezası alınır. Hükümleri bulunmaktadır. Madde metninde anlaşılacağı üzere, yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden sonra kontrol sonucunda; vergi kaybına neden olan işlemlere ceza uygulanabilmesi için, eşaynın gümrük tarifesi veya vergilendirmeye esas olan sayı, baş, ağırlık gibi ölçülerinde aykırılık görülmesi ve gümrük vergisi farkının %5 i aşmış olması, gümrük kıymetinde yani CİF kıymetin eksik beyan edilmesi, satış birimine göre miktar itibarıyla % 5 i geçmeyen bir fark ile maddi hesap hatasından doğan noksan kıymet beyanlarının tespit edilmiş olması gerekmektedir. Görüleceği üzere Gümrük 165
Kanunu uyarınca ceza uygulamanın esası sadece gümrük kıymetinin eksik beyan edilmesi ve gümrük vergisinin eksik ödenmesi halinde mümkündür. Zaten gümrük vergisinin matrahını da CİF kıymet ve Gümrük Kanununun 27. Maddesi uyarınca yapılan ilavelerden oluşmaktadır. Diğer yandan, KDV nin matrahı gümrük vergisi matrahını da kapsayan ilave unsurlar içermektedir. KDV Kanunun 21 maddesi uyarınca gümrük vergisi matrahına ilave olarak, ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar ile Gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve ödemelerden vergilendirilmeyenler KDV matrahının unsurları olmaktadır. Bu durumda; KDV Kanunun 51. maddesi uyarınca tahakkuk veya inceleme yapanların veyahut teftişe yetkili kılınanların buldukları matrahlar üzerinden hesaplanan vergi farkları hakkında nasıl bir ceza uygulanabilecektir. Kanaatimizce kanunun lafzında, eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesi varış limanına kadar yurt dışında yapılan giderlere ilişkin bir eksik beyan söz konusu ise Gümrük Kanununun 234. maddesi uyarınca KDV para cezası uygulanabilecek iken, varıştan sonra beyannamenin tescil tarihine kadar yapılan ve KDV matrahına ilave edilmesi gereken yurtiçi masraflarda eksik beyan söz konusu olduğunda, eksik alına KDV tahsil edilmekle birlikte KDV para cezası uygulanamayacaktır. III-Sonuç: Gümrük İdarelerince ithalde tahsil edilen KDV nin, yükümlülerce doğru beyan edilmesi esas olup, matrahın eksik beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde idari para cezası gündeme gelecektir. Gümrük İdarelerince uygulanan KDV para cezalarının dayanağını KDV Kanunun 48 ve 51. maddeleri oluşturmaktadır. Buna göre, ithalat konusu eşyanın hiç alınmamış veya eksik alınmış KDV si hakkında Gümrük Kanunundaki esaslara göre ek tahakkuk ve tahsilat yapılırken, beyan edilen matrahla tespit edilen matrahlar üzerinden hesaplanan vergi farkları hakkında Gümrük Kanunu uyarınca Gümrük Vergisindeki esaslar dairesinde ceza uygulanacaktır. Ancak, Gümrük Kanununda 234. maddesine karşılık gelen ceza maddesine göre ceza uygulanabilmesi için, eşaynın gümrük tarifesi veya vergilendirmeye esas olan sayı, baş, ağırlık gibi ölçülerinde aykırılık görülmesi ve gümrük vergisi farkının %5 i aşmış olması, gümrük kıymetinde yani CİF kıymetin eksik beyan edilmesi, satış birimine göre miktar itibarıyla % 5 i geçmeyen bir fark ile maddi hesap hatasından doğan noksan 166
kıymet beyanlarının tespit edilmiş olması gerekmektedir. Görüleceği üzere Gümrük Kanunu uyarınca ceza uygulamanın esası sadece gümrük kıymetinin eksik beyan edilmesi ve gümrük vergisinin eksik ödenmesi halinde mümkündür. Oysa, KDV Kanunun 21. maddesi uyarınca gümrük vergisi matrahına ilave olarak ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar ile gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve ödemelerden vergilendirilmeyenler KDV matrahının unsurlarını oluşturmaktadır. Kanaatimizce kanunun lafzında, eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesi varış limanına kadar yurt dışında yapılan giderlere (CİF kıymete eklenmesi gereken ithalatçı tarafından karşılanan taşıma, terminal, ordino, yükleme, boşaltma giderleri) ilişkin bir eksik beyan söz konusu ise Gümrük Kanununun 234. maddesi uyarınca KDV para cezası uygulanabilecek iken, eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesine varışından sonra beyannamenin tescil tarihine kadar yapılan ve KDV matrahına ilave edilmesi gereken yurtiçi masraflarda (antrepo, tahmil-tahliye, demuraj, taşıma gideri) eksik beyan söz konusu olduğunda, eksik alına KDV tahsil edilmekle birlikte KDV para cezası uygulanamayacağı düşünülmektedir. Bu çerçevede, KDV Kanunda her ne kadar ithalatta matrahın eksik beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde bir yaptırım olarak ceza uygulanması öngörülmüş olsa da, KDV Kanununda cezaya ilişkin Gümrük Kanununa atıf yapılması, Gümrük Kanunundaki ceza maddelerinin eşyanın gümrük vergisini oluşturan matrahları esas almış olmasına karşın, KDV matrahının gümrük vergisi matrahını da kapsayan ilave unsurlar içermesi nedeniyle Kanunların lafzının amaçlanan hususu tam olarak karşılamadığı düşünülmektedir. Dolayısıyla, Kanundan kaynaklanan bu eksikliğin giderilmesi için iki seçenek gündeme gelmektedir. Birincisi, Gümrük Kanununun 234. Maddesinde değişiklik yapılarak gümrük vergisi ifadesi çıkartılarak gümrük vergileri ifadesinin kullanılması, ikinci olarak KDV Kanununun 51. maddesinde Gümrük Kanununa atıf yapılmadan ceza maddesinin açıkça yazılması gerektiği düşünülmektedir. KAYNAKÇA T.C. Yasalar (02.11.1984). 3065 sayılı Katma değer vergisi kanunu. Ankara : Resmi Gazete (18563 sayılı) 167