ENERJİ SEKTÖRÜNDE KARAR VERMEDE BİLGİNİN YÖNETİMİ. Dr. Tanay Sıdkı Uyar Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Üyesi

Benzer belgeler
Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan

ENERJİ SEKTÖRÜNDE KARAR VERMEDE BİLGİNİN YÖNETİMİ. Dr. Tanay Sıdkı Uyar Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Üyesi

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

TEKSTĐL SEKTÖRÜ NÜN BÖLGESEL ANALĐZĐ: ÇEVRE YÖNETĐMĐ VE TEMĐZ ÜRETĐM. Tekstil Sektöründe Temiz Üretim Sempozyumu

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

Türkiye nin Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesine Destek için Teknik Yardım Projesi

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme

NÜKLEER ENERJİ. Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum

ISSAI UYGULAMA GİRİŞİMİ 3i Programı

Temiz Üretim Süreçlerine Geçişte Hibe Programlarının KOBİ lere Katkısı. Ertuğrul Ayrancı Doğu Marmara Kalkınma Ajansı

Dünyada Enerji Görünümü

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

CBS TABANLI-ÇOK KRİTERLİ ENERJİ VERİ ARŞİVİ & ANALİZ LABORATUARI PROJESİ ÖN ÇALIŞMASI

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu Çalışma Grupları

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi

Binaların Enerji Etkinliğinin Teşviki Erzurum İlinde Uygulama Projesi

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLERDE OTORİTE KAYNAK: SourceOECD

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve

SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015

Türkiye nin Tarım Vizyonu ve Geleceği

Yaz Puantı ve Talep Yönetimi

RIO+20 ışığında KOBİ ler için yenilikçi alternatifler. Tolga YAKAR UNDP Turkey

HAVACILIK VE UZAY TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ

UYGULAMALI TEKNOLOJİ TİCARİLEŞTİRME PROGRAMI NEDİR? PROGRAMA KİMLER KATILMALI? Uygulamalı Teknoloji Ticarileştirme Programı (UTTP)

Enerji ve İklim Haritası

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

e-bulten DOKÜMAN NO: PR/8.5/001 REVİZYON NO:00 YAYIN TARİHİ: 02/12/2015 SAYFA NO: Sayfa 1 / 5

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih Birol Baş Ekonomist, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İstanbul, 20 Aralık 2013

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

Bursa SYK Ozlem Unsal, BSI Group Eurasia Ülke Müdürü 14 Ekim 2015, Bursa. Copyright 2012 BSI. All rights reserved.

AB Ar-Ge Politikaları Çınar ADALI TÜBİTAK AB Çerçeve Programlar Müdürlüğü

Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış

İç Kontrol Uzmanı Pozisyonu İçin Doğru Kriterlere Sahip Olduğunuzdan Emin misiniz?

GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

BİNALARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÖN ETÜDÜ

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

AB AKADEMİK BİLİŞİM KONFERANSI. 4-6 Şubat 2015 ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ESKİŞEHİR

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

Teknolojide Sürdürülebilir Rekabet için Sanayi 4.0. Ayşegül Eroğlu

TEKLIF ÇAĞRILARI SIVIL TOPLUM DIYALOĞU (CSD-IV) AB VE TÜRKIYE ARASINDA KAPSAMINDA YAYIMLANAN. Fikirden Projeye. Hazırlayan: Öğr. Gör.

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

2001 yılında Marakeş te gerçekleştirilen 7.Taraflar Konferansında (COP.7),

Entegre Kirlilik Önlenmesi ve Kontrolü. İdari Özet Ekonomi ve Çapraz Medya Etkilerine İlişkin Referans Dokümanı Haziran 2005

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN

vizyon escarus hakkında misyon hakkında Escarus un misyonu, müşterilerine sürdürülebilirlik çözümleri sunan öncü bir şirket olmaktır.

Türkiye de Yenilenebilir Enerji Piyasası. Dünya Bankası Shinya Nishimura 28 Haziran 2012

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ

STRATEJİK PLAN

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

Yeniden Yapılanma Süreci Dönüşüm Süreci

Doğalgaz Kullanımı ve Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi

KARBON YÖNETĐMĐ STANDARTLARI

Sanayi Sektöründe Düşük/Sıfır Maliyetli Sera Gazı Azaltım Önlemleri

Etki Analizi: Genel Perspektif ve TEPAV Çalışmaları

TEMİZ ENERJİ GÜNLERİ. Binalarda Enerji Verimliliği

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ

Yazılım Mühendisliği 1

Türkiye Programından Kilit Sonuçlar

YÖNETİM SİSTEMLERİ. Alev ACAR Çevre Mühendisi Yönetim Sistemleri Uzmanı

İKLİM DOSTU ŞİRKET MÜMKÜN MÜ?

SAĞLIKTA İLETİŞİM DR. İLKER TELLİ SAĞLIK-DER GENEL MERKEZ

Okullardaki Elektrik Sistemlerinde Enerji Verimliliği Sağlamanın Yolları

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı

RETScreen International ve ALWIN Yazılımları Kullanılarak Rüzgar Enerji Santrali Proje Analizi

İzmir İli Enerji Tesislerinin Çevresel Etkileri - RES

GT Türkiye İşletme Risk Yönetimi Hizmetleri. Sezer Bozkuş Kahyaoğlu İşletme Risk Yönetimi, Ortak CIA, CFE, CFSA, CRMA, CPA

EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI. Faaliyet Programı

Yerli ve / veya yabancı şirket evlilikleri ve beraberinde farklı kültürlere uyum süreci,

SERA GAZI SALIMLARININ DEĞERLEND

MerSis. Bilgi Teknolojileri Yönetimi Danışmanlık Hizmetleri

2008, ''ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ'' YILI OLARAK ĠLAN EDĠLDĠ.

RİSK DEĞERLENDİRMESİ EL KİTABI

EK-3.7 TOPRAK VE SU KAYNAKLARI ARAŞTIRMALARI DAİRE BAŞKANLIĞI

oda yayınları LPS ve CNG UYGULAMALARI SEMPOZYUMU BİLDİRİLER KİTABI

ÇORLU MESLEK YÜKSEKOKULU GELENEKSEL EL SANATLARI PROGRAMI FAALİYET RAPORU

Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi

Transkript:

ENERJİ SEKTÖRÜNDE KARAR VERMEDE BİLGİNİN YÖNETİMİ Dr. Tanay Sıdkı Uyar Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Üyesi GİRİŞ İnsan nüfusunun giderek çoğaldığı ve kişi başına düşen yaşam hacminin her yeni doğan bebek ile azaldığı dünyamızda, bireyler ve toplumlar arası ilişkilerin insanca düzenlenmesi amacıyla, sistemli karar verme mekanizmalarının oluşturulması önem kazanmaktadır. Sürdürülebilir ekonomik gelişmenin sağlanması ve toplumların ortak geleceğinin garanti altına alınması, teknoloji seçiminde toplum, enerji, ekonomi ve çevre arasındaki ilişkilerin dikkate alınmasını gerektirmektedir. Dünyanın tüm ülkelerinde kendi doğal gelişimleri ve bugüne kadar tanımlayıp çözdükleri sorunların karmaşıklığı ve ülkede yaşayanların demokratik geleneklerine bağlı olarak geliştirilmiş ve halen kullanımda olan karar verme mekanizmaları bulunmaktadır. İnsanlar dünyanın kendilerine dar gelmediği dönemlerde yeryüzündeki yaşamlarını, çoğu kez, birbirlerinin farkında olmadan sürdürmüşlerdir. Karar verme mekanizmalarının uğraş alanı, insanların yaşam hacimlerini kuşatan doğal çevrenin kısıt ve olanaklarının farkına vararak, insandoğa ilişki ve etkileşimlerinin düzenlenmesi ile sınırlı kalmıştır. Günümüzde ise, yeryüzünde insanlarca oluşturulan ulaşım ve haberleşme ağlan yardımıyla, doğal dengeleri altüst edecek insan etkinlikleri planlanıp yürütülmektedir. Atmosfer hacminin insan nüfusuna bağlı olarak büyüyüp küçülmediği dünyamızda, belki de insan neslinin yeryüzünde yaşamasına olanak sağlayan koşulların ortadan kalkması için önemli adımlar atılmaktadır. İnsan etkinliklerinin gerek duyduğu enerjinin temini için oluşturulan enerji sektörü de doğal çevrenin yaşanılır olmaktan çıkarılmasına yönelik katkılarda bulunmaktadır. Enerji sektörü denildiğinde enerji kaynakları, enerji gereksinimleri ve enerji teknolojileri bir bütün olarak anlaşılmaktadır. Ülkelere bölünmüş dünyada her ülke enerji sektörüne ilişkin kararların alınmasında farklı kriterlere sahiptir. Bu kriterlere baktığımızda her ülkenin Jcendi insanı için en iyi olanı gerçekleştirme çabası içinde olduğunu görmekteyiz. Ülkelerin enerji sektöründe karar verme süreçlerinin etkinliği o ülkenin kamu kuruluşlarında çalışan bürokratların bilgi birikimi ve yeteneklerine ve toplumda var olan aktörlerden hangi ölçüde etkilendiklerine bağlı olarak değişmektedir. Görevlendirildikleri alanda yetkin olmayan bireylerin iç ve dış etkilenmelere daha açık olacakları bilinmektedir. Modern rüzgar türbinlerinin 1.5 MW kapasitede piyasada satılmakta olduğu bilgisinin erişmediği bürokrat, karar vericiye ülkesinde doğal gaz veya nükleer santral kurmayı en temiz çözüm olarak önerebilmektedir. Diğer ülkelerin kendi verileriyle kendileri için en elverişli bularak aldığı kararların Türkiye'ye uygulanması çabalarının ekonomimize gelecek yıllarda getireceği mali yük nedeniyle durdurulması 16

gerektiği kanısındayım. Bunun en yakın örneklerini nükleer santral kurma ve ülkemizi uzun vadeli olarak doğal gaza bağımlı hale getirme kararlarında görmekteyiz ENERJİ SEKTÖRÜNÜ ALGILAMA VE YENİLEME KOŞULLARI Enerji sektörüne ilişkin kararlar verilirken öncelikle mevcut enerji sisteminin dinamizminin kavranması yaşamsal önemdedir. Enerji sistemi ve enerji sağladığı ekonomik yapı tam anlamıyla tanınmadan alınan kararlar ülkeleri uzun vadeli zarar ve sıkıntılara sokmaktadır. Karar verme süreçlerinin iyileştirilmesinin ön koşulu karar vericilerin geleneksel karar verme biçimlerinin hatalı kararlara yolaçtığım kabul etme olgunluğunu göstermeleridir. Ancak genel olarak egemen olan yaklaşım yanlışların gözardı edilmesidir. Yanlışlarını gözardı eden ve üzerine alınmayan bireylerin de kendilerini ve etkinliklerini geliştirmeleri mümkün olamamaktadır. Giderek karmaşıklaşan enerji sektörünün dinamizminin doğru olarak algılanılabilmesi ise enerji sektörünün sistemli olarak izlenmesini ve konu ile ilgili tüm bilgilere anında ulaşılmasını ve tüm bu bilgileri sistemli olarak değerlendirebilecek bir bilgisayar altyapısının kullanılmasını gerektirmektedir. Kendilerini geliştirmede ne denli uzman olsalar da tek tek uzmanların sistemli değerlendirme araçlarına sahip olmadan, enerji sistemininin dinamizmini kavrayıp, geleceği sağlıklı bir biçimde planlayabılmeleri mümkün olamamaktadır. ENERJİ SEKTÖRÜNÜN YÖNETİMİNDE KAMU SEKTÖRÜNÜN İŞLEVLERİ Diğer tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de enerji sektöründen sorumlu kamu görevlileri bulunmaktadır. TBMM tarafindan güvenoyu alarak görevlendirilen hükümetler ve ilgili Bakan değişse de ülkemizin bütçesinden maaş alan bürokratlar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nda görev yapmaktadırlar. ABD dahil tüm ülkelerde kamu görevlilerinin işlevi o ülkenin çıkarlarını iç ve dış etkilemelere karşı korumaktır. Dış etkiler dediğimizde, aklımıza ilk olarak, diğer ülkelerin çıkarlarına uygun ancak bizim ülkemizin çıkarlarına aykırı olan uygulamalar gelmektedir. Örneğin Çin'de 1.2 milyar insanın kömür yakarak enerjisini sağlaması, yol açtığı küresel ısınma nedeniyle, tüm dünyayı tehdit etmektedir. Çernobü'de yaşanan nükleer santral kazası, Ukrayna'da elektrik üretip fayda sağlarken, Türkiye ve Ukrayna'daki tarım ürünlerine ve insanlara zarar vermiştir. Almanya'da fazla elektrik tükettiği için kullanım dışı bırakılan tekstil makinalarımn Türkiye'ye satılması Alman tekstil sanayiine kaynak aktarırken, ülkemiz tekstil sektörü için, enerji maliyetleri gözönüne alındığında yeni makına almaktan daha pahalıya malolmuştur. Tüm OECD ülkelerinde uzun dönemli enerji planlama çalışmaları kamu eliyle yapılmakta ve tüm öze! sektör etkinlikleri o ülke için en yararlı bulunan çerçevede kamu eliyle denetlenmektedir. 17

Özel firmaların kendi karlarını en üst düzeyde gerçekleştirmek için çaba sarfetmeleri doğaldır. Rakipleri ile yarışma durumunda olan bir şirketin gelecek nesilleri düşünmesi ve bunu üretiminde gözönüne alması şirketin iflası ile sonuçlanabilir. Bu gerçekler nedeniyle özel ve kamu sektöründe çalışanlar da dahil olmak üzere bir ülkede yaşayan tüm insanların ve gelecek nesillerin çıkarlarının korunması için bir kamu iradesi gerekmektedir. Gelecek nesiller kendisini korusun demek yeterli olamamaktadır. Bugün alacağımız yanlış kararlar gelecek nesillerin temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşama özgürlüğünü ellerinden almaktadır. Ekonomisi serbest rekabet esasları ile yönetilen ülkelerde de anti tekel yasalarının varlığı yanısıra, kullanılacak enerji teknolojilerinin seçimi yerel ve merkezi kamu kuruluşlarınca konulan kısıtlar ve yapılan yönlendirmeler altında gerçekleştirilmektedir. Enerji sektöründe karar verme süreçlerini örgütlemek, ilgili birey ve kuruluşların katkılarını özgürce sağlayabilecekleri birlikte değerlendirme platformlarını oluşturmak kamu kuruluşlarının en doğal işlevleri arasındadır. Kamu kuruluşlarında çalışan kamu görevlilerinin tanımlanmaya çalışılan işlevlerini yerine getirebilmeleri için konu ile ilgili tüm bilgilen kapsayan ve sürekli güncel tutulan bir veri tabanına ve bu bilgileri sistemli olarak değerlendirebilecek bir bilgisayar yazılım ve donanım altyapısına sahip olmaları gerekmektedir ENERJİ SEKTÖRÜNDE KARAR VERMEDE MODELLERİN KULLANIMI Enerji probleminin doğru olarak tanımlanması ve tanımlanan çerçevede uygulanabilir çözümler bulunması için bilginin serbest dolaşımı, sistemli değerlendirme ve ülkede yaşayanların doğrudan ve dolaylı katılımının sağlanması gerekmektedir. Bilginin serbest dolaşımından kastedilen enerji problemi ile bilgi ve verilerin değerlendirme platfbrmlannca erişilebilir olmasının sağlanmasıdır. Geleceğe yönelik bir planlama yapıldığında, geçmişin teknolojilerinin yanısıra, planlama döneminde ticari kullanıma sunulacak yeni teknolojiler de değerlendirme kapsamına alınmak zorundadır.. Ancak bu teknolojilerdeki gelişmeler izlenmeden kullanıma sunulacakları yılların öngörülmesi de mümkün değildir. Planlama dönemi içinde kullanıma girecek 50 elektrik ve 500'ün üzerindeki diğer enerji çevrim ve kullanım teknolojisinin varlığı bilinmeden ve bu teknolojiler aday oldukları yıldan itibaren karşılaştırılmalı olarak değerlendirilmeden enerji sektöründe doğru kararların alınması mümkün değildir. Sistemli değerlendirme araçları olarak, tüm karmaşık sorunların ele alınmasında olduğu gibi, bilgisayar modelleri kullanılmaktadır. Bu modeller de her geçen gün geliştirilmektedir. Enerji sektörüne ilişkin karar seçenekleri üretilirken yerel yöneticilerin, sivil toplum temsilcilerinin, meslek odalarının, sendikaların, sanayicilerin, üniversitelerin, esnaf örgütlerinin bilgi birikimi, beklenti ve talepleri değerlendirme kapsamına alınmalıdır İlgili tüm birey ve kuruluşların 18

temsilcilerinin değerlendirme ve karar verme süreçlerine katılımının sağlanması bir lütuf değil, sorunların doğru tanımlanabilmesi ve tanımlanan sorunlara uygulanabilir çözümler bulunabilmesi için bir zorunluluktur. OECD ÏEA ETSAP BÜNYESİNDE GELİŞTİRİLEN MODELLER Ülkemizin de üyesi olduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın Uluslararası Enerji Ajansı kapsamında çeşitli uygulama antlaşmaları bulunmaktadır. Üye ülkelerden uygulama antlaşmalarına taraf olan kuruluş temsilcisi araştırıcılar ortak enerji araştırma ve geliştirme projeleri yürütmektedir. Uygulama anlaşmalarından ETSAP (Enerji Teknoloji Sistem Analizi Programı) çalışmalarında ülkemiz Kocaeli Valiliği İl Çevre Koruma Vakfının sağladığı parasal destek ile Kocaeli Üniversitesi tarafından temsil edilmektedir. ETSAP bünyesinde, her yıl yenilenen proje amaçlarına ulaşmak üzere, enerji teknoloji ve politikası analizcileri enerji/çevre/ekonomı konularında işbirliği ve ortak çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmalarda her ülke temsilcisi standard bir model ve yöntem kullanarak, kendi ülke gereksinimleri doğrultusunda tutarlı bir ulusal veri tabanı geliştirerek, analizler yapmaktadır. Her altı ayda bir yapılan sempozyum ve çalışma grubu toplantılarında ise yapılan çalışmalar birlikte değerlendirilmekte ve bir sonraki yılın proje amaçları belirlenmektedir. ETSAP üyeleri bulundukları ülkelerde karar vericilere aşağıdaki konularda yardımcı olabilmektedir: Z Ülkenin enerji sisteminin MARKAL modelinin geliştirilmesi Z Yeni enerji teknolojileri ve emisyon denetim teknolojileri hakkında en güncel bilgilen içeren bir veri tabanı oluşturulması Z Geleceğin ekonomik ve enerji sistemi gelişimi içm alternatif senaryoların incelenmesi Z Seragazı kaynaklarından gelen emisyonların hesaplanması, ve gelecek yıllar için ulusal emisyon envanterinin çıkarılması Z İklim değişimi ve yerel çevresel kirlenme ile başedebılmek için en maliyet etkin politika ve önlemlerin belirlenmesi Z MARKAL-MACRO ile ülke enerji sistem modeline ekonomik parametrelerin entegrasyonu Z İşbirliği ve ortak uygulama için uluslararası imkanların belirlenip değerlendirilmesi ETSAP'ın sürmekte olan çok uluslu işbirliğine enerji teknoloji ve politika analizi için uygun metodolojiyi geliştirmek üzere katılınması ETSAP YAKLAŞIMININ YARARLARI Standard bir model kullanılarak: Z Z -İ- elde edilen sonuçlara uluslararası kredıbılite sağlanmaktadır çalışmalar değerlendirme için kolaylıkla erişilebilir olmaktadır. elde edilen sonuçlar diğer ülkeler ile doğrudan karşılaştırabilmektedir 19

Bir enerji sistem modeli kullanılarak: (D seçenekler arasındaki bağımlılıkları ihmal eden yanıltıcı görüşlerden kaçmılmaktadır. Bir eniyiieme modeli kullanılarak: CD maliyet etkin seçenekleri belirleyen en az maliyetli çözümler elde edilmektedir, seçenekleri derecelendirme sezgiler yerine model sonuçlanna dayanmaktadır. 20

ENERJİ SEKTÖRÜNDE KARAR VERMEDE BİLGİNİN YÖNETİMİ: "MARKAL-MACRO" ENERJİ-EKONOMİ-ÇEVRE MODELİ Dr. Tanay Sıdkı Uyar OECD IEA ETSAP Türkiye Proje Yürütücüsü Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi ÖZET Ülkemizde enerji sektöründe karar verme süreçlerinin etkinliği kamuda çalışan bürokratların gelişkinliğine ve özel sektör kuruluşlarının çıkarlarına bağlı olarak değişmektedir. Enerji sektörüne ilişkin kararlar verilirken ülkemizin mevcut enerji sisteminin dinamizminin kavranması yaşamsal önemdedir. Ülkemizin enerji sistemi ve enerji sağladığı ekonomik yapı tam anlamıyla tanınmadan alman kararlar ülkemizi uzuun vadeli sıkıntılara sokacaktır. Diğer ülkelerin kendi verileriyle kendileri için en elverişli bularak aldığı kararların ülkemize uygulanması çabaları da ekonomimize büyük darbeler vuracaktır. Bunun en yakın örneklerini nükleer santral kurma ve ülkemizi uzun vadeli olarak doğal gaza bağımlı hale getirme kararlarında görmekteyiz. Tüm OECD ülkelerinde uzun dönemli enerji planlama çalışmaları kamu eliyle yapılmakta ve tüm özel sektör etkinlikleri o ülke için en yararlı bulunan çerçevede kamu eliyle denetlenmektedir. Özel firmaların kendi karlarım en üst düzeyde gerçekleştirmek için çaba sarfetmeleri doğaldır. Çevre Bakanlığının henüz farketmediği bir önlemi kendilerine maliyet getireceği düşüncesiyle bilseler de söylememeleri serbest piyasanın bir gereğidir. Rakipleri ile yarışma durumunda, olan bir şirketin gelecek nesilleri düşünmesi ve bunu üretiminde dikkate alması şirketin iflası ile sonuçlanabilir. Bu gerçekler nedeniyle özel Ve kamu sektöründe çalışanlar da dahil olmak üzere bir ülkede yaşayan tüm insanların ve gelecek nesillerin çıkarlarının korunması için bir kamu iradesi gerekmektedir. Gelecek nesiller kendisini korusun demek yeterli olamamaktadır. Bugün alacağımız yanlış kararlar gelecek nesillerin temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşama özgürlüğünü ellerinden almaktadır. Bugün ekonomisi serbest rekabet esasları ile yönetilen ülkelerde de anti tekel yasalarının varlığı yanısıra, kullanılacak enerji teknolojilerinin seçimi yerel ve merkezi kamu kuruluşlarınca konulan kısıtlar ve yapılan yönlendirmeler altında gerçekleştirilmektedir. Ülkede yaşayan tüm insanlar için varolan kamu görevlilerinin yukarıda tanımlanan işi yapabilmeleri için konu ile ilgili tüm bilgilere anında ulaşabilmeleri ve bu bilgileri sistemli olarak değerlendirebilecek bilgisayar altyapısına sahip olmaları gerekmektedir. 21

Enerji sektörüne ilişkin karar seçenekleri üretilirken yerel yöneticilerin, sivil toplum temsilcilerinin, meslek odalarının, sendikaların, sanayicilerin, üniversitelerin, esnaf örgütlerinin bilgi birikimi, beklenti ve talepleri değerlendirme kapsamına alınmalıdır. İlgili tüm birey ve kuruluşların temsilcilerinin değerlendirme ve karar verme süreçlerine katılımının sağlanması bir lütuf değil, sorunların doğru tanımlanabilmesi ve tanımlanan sorunlara uygulanabilir çözümler bulunması için bir zorunluluktur. Bu tebliğde dünya ülkelerinde ulusal ve yerel ölçekte geliştirilmekte ve uygulanmakta olan bilgisayar modelleri tanıtılacak ve bu modellerin enerji sektöründe karar vermede bilginin yönetimini sağlamak amacıyla kullanılmasının olanakları tartışılacaktır. Sözkonusu modeller evrensel bir sorun olan doğal çevrenin korunmasında işbirliği yapılmasını mümkün kılacak bir ortak dil ve metodoloji oluşturmak amacıyla diğer dünya ülkeleri ile birlikte geliştirilmektedir. TARİHÇE Enerji sistem analizcileri, 19701i yılların ortalarından başlayarak enerji politikalarının oluşturulmasına katkıda bulunmak amacıyla, enerji sistemlerindeki etkileşimlerin karmaşıklığını temsil etmek üzere modeller kullanmışlardır. 19801i yılların ortalarından itibaren yükselen bilinç, enerji politikalarının çevresel etkilerinin değerlendirilmesini gerekli hale getirmiştir. Günümüzde içice giren enerji-çevre politikalarının ekonomik etkilerine, karar vericiler tarafindan, 19901ı yıllarda daha yoğun ilgi duyulmaya başlanmıştır. MARKAL modeli bu giderek büyüyen gereksinimleri karşılamak üzere geliştirilmektedir. MARKAL (Fishbone, ve ça., 1983) farklı teknolojik seçeneklere, emisyon kısıtlamalarına ve politika senaryolarına orta ve uzun dönemli tepkileri irdelemek için kullanılan ve en düşük maliyetli çözümleri arayan bir enerji-çevre sistem planlama modelidir. ' MARKAL-MACRO (Manne ve Wene, ve ça., 1992) MARKAL'ın bir uzantısı olup yukarıda belirtilen becerileri doğrudan bir neoklasik makroekonomik büyüme modeli ile entegre etmekte, böylece "bottom-up" mühendislik ve "top-down makroekonomik yaklaşımları tek bir model çerçevesinde biraraya getirmektedir. MARKAL 19701i yılların sonunda Uluslararası Enerji Ajansı işbirliği çalışmalarının bir parçası olarak ABD'de Brookhaven Ulusal Laboratuvan ve Almanya'da KFA Julich'de geliştirilmiştir. MARKAL bugüne kadar dünyanın çeşitli ülkelerinde ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde uygulanmıştır. 22

T3u modelin tüm dünyada yaygın kullanıma girmesinin en önemli nedenleri : 1. Model sisteminin kurulması ve çalıştırılmasının maliyetinin düşüklüğü, 2. MARKAL-MACRO'nun enerji, çevre ve ekonomik konulan entegre eden benzerlerine göre en geniş kapsamlı model oluşu ve 3. Model'in kullanıcı dostu MUSS (MARKAL Kullanıcısı Destek Sistemi) analiz kabuğunun getirdiği kullanım kolaylıklarıdır. Uluslararası Enerji Ajansı ETSAP katılımcıları tarafından MARKAL ve MARKAL-MACRO halen çok uluslu karşılaştırmalı değerlendirmeleri gerçekleştirmek amacıyla kullanılmaktadır (Kram, 1993). ETSAP üyeleri ve diğer ilgilenen taraflar yılda iki kez bilgi alışverişi, sürdürülen model geliştirmesinde önceliklerin belirlenmesi ve ortak değerlendirmeler için senaryoları tanımlamak üzere çalışma grup toplantıları düzenlemektedir. ETSAP ayrıca modelin en son gelişme ve uygulamaları hakkında dünya çapında sayılan giderek artan kullanıcı ve karar vericileri bilgilendirmek üzere periyodik bir bülten yayınlamaktadır. MARKAL MODELİNİN YAPISI MARKAL ağ şeklinde tanımlanan bir enerji sistemini eniyileyen dinamik bir doğrusal programlama modelidir. ( Şekil 1). Ağ içine enerji sisteminin tamamı (kaynak çıkarmadan yararlı enerji hizmetlerine kadar) dahil edilmektedir. Ağdaki her bağlantı modelde mevcut bir veya daha fazla teknoloji ile karakterize edilmektedir. Benzeri pek çok enerji ağı, veya Referans Enerji Sistemi (RES), her zaman dönemi için oluşturulabilmektedir. MARKAL kısıtlara bağlı olarak tüm model süresi için maliyetleri en aza indiren seçenekler grubunu belirleyerek her zaman dönemi için en iyi enerji sistem ağmı yaratmaktadır. MARKAL'ın her uygulaması için, modelde temsil edilen detay seviyesi öncelikle enerji sisteminin karmaşıklığına, verilerin mevcudiyetine ve değerlendirilen politika hususlarına bağlı olmaktadır. Modelde oluşturulan RES yapısına ilişkin tam bir esneklik bulunmaktadır. Dünyada geliştirilmiş bulunan pek çok MARKAL veri tabanı yeni modellerin geliştirilmesi için önemli bir referans oluşturmaktadır.. MARKAL arz ve talep tarafi seçeneklerini ele alan teknoloji esaslı bir modeldir. Kaynak arzları, verili fiyatlarda mevcut olan kaynaklan gösteren, bir dizi arz eğrisi ile temsil edilmektedir. Teknolojiler için gerekli olan temel veri girdileri: 1. kullanılan ve/veya üretilen yakıt (lar) 2. yatınm, sabit ve değişken işletme maliyetleri 3. verimlilik ve emre amade olma benzeri teknik karakteristikler 4. pazara girme kısıtlan 5 emisyon katsayılan ve arazi kullanımı gibi çevresel göstergeler 23

Şekil 1 Basitleştirilmiş Referans Enerji Sistemi Verilerin çoğu sistem karakteristiklerindeki değişiklikleri temsil decek şekilde zaman içinde değiştirilebilmektedir. MARKAL her zaman dönemi için son kullanım kategorisi tarafından dışardan belirlenen faydalı enerji hizmetlerine olan bir dizi talep tarafından yönlendirilmektedir. Talep seviyeleri ısıtılan konut metrekaresi ve taşıt seyahat km si benzeri bilgilerden yararlanılarak belirlenmektedir. Bina izolasyonu ve daha hafif otomobiller gibi son-kullanım enerji tasarruf önlemleri tasarruf teknolojileri olarak değerlendirilmektedir. Kompakt florasan lambalar benzeri yeni teknolojilerin kullanımını gerektiren karbon dioksit emisyonlarını azaltma seçenekleri, modelde mevcut diğer seçenekler gibi değerlendirilmektedir. Bunlar model tarafından maliyetleri, verimleri ve çevresel yararlarına göre değerlendirilmekte ve derecelendirilmektedir. ABD MARKAL modeli yaklaşık 40 talep kategorisi, 100 kaynak arz seçeneği, 210 arz-tarafi teknolojisi, ve 330 talep-tarafi teknolojisinden oluşmaktadır. Oluşturulan,model yaklaşık 7000 doğrusal kısıt içermektedir. MARKAL çözümleri eniyilenmiş bir referans enerji sistemi düzeninin tüm detaylarını içermektedir. Bunlar birincil enerji karışımı, yakıt karışımı, ve teknoloji karışımı (her teknolojinin kapasite ve aktivitesi), ayrıca doğrudan yatırım, işletme ve yakıt maliyetleridir. Bir eniyileme çerçevesinin kullanılmasının bir diğer yaran ise her teknoloji, yakıt ve çevresel kısıtın marjinal maliyetlerinin elde edilebilmesidir. Marjinal maliyet, arzu edilen bir model elemanının (örneğin ucuz gaz arzı) bir birim daha kullanılması duurumunda toplam enerji sistem maliyetinin ne kadar daha az olduğunun göstergesidir. Böylece, diğer metodolojilerden farklı olarak, her arz seçeneği ve teknolojisinin göreceli cazibesi model tarafından doğrudan belirlenmekte ve girdi olarak verilmesine gerek kalmamaktadır. Üst düzeyde etkileşimli ilişkisel veri tabanı ve eniyileme sonrası analiz destek sistemi olarak MUSS'ın kullanılmasıyla MARKAL ile çalışma kolaylaşmıştır. MUSS bir modeli formüle etmek 24

için gerek duyulan tüm bilgileri yönetmekte ve duyarlılık analizlerini yapmaktadır. MUSS kullanıcılarına bir dizi Standard grafik sağlamaktadır. MARKAL-MACRO MODEL TANIMI Mühendislik modelleri (bottom-up) ile makroekonomik modellerin (top-down) özellikleri uzun yıllardır tartışılmaktadır. Teknolojik detaylara sahip "bottom-up" modelleri, ulusal veya elektrik şirketi seviyesindeki yatırım ve ARGE planlamasında, özellikle arz tarafı teknolojileri için, alternatif teknolojiler arasında karar vermede yararlı olduğunu kanıtlamıştır. Tüketici davranışının değerlendirilmesinin önemli olduğu son kullanım teknolojileri ele alındığında ise uygulanmaları daha da kaçınılmaz olmaktadır. "Top-down" modeller enerji sistemi ile ekonominin geri kalan kısmının etkileşimi üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu modeller genelde elektrik ve diğer yakıtlar için gelecek yıllardaki talebi öngörür ve petrol, kömür çıkarma veya elektrik şirketleri benzeri enerji endüstrilerinin istiham ve ekonomik sağlığı üzerindeki etkileri değerlendirebilir. Bu modeller gelecek on yıllar içinde rüzgar, güneş ısıl veya doğal gaz santralların hangisine yatırım yapma gibi teknolojik kararlar için çok az veya hiç bilgi sağlamaktadır. Son olarak varılan mutabakata göre ve Birleşmiş Miletler Çevre Programının tavsiyesiyle (UNEP,1994) emisyon azaltma seçeneklerinin değerlendirilmesi için en uygun olan birleştirilmiş veya hibrid bir yaklaşımdır. MARKAL-MACRO böylesi bir hibrid modeldir. Şekil 2'de görüldüğü gibi Prof. Alan Manne tarafından ilk kez kendisinin ETA-MACRO modelinde geliştirilen tek bir üretici/tüketici makroekonomik model MARKAL ile birleştirilmektedir. "Türkiye MARKAL-MAKRO Modeli Oluşturularak Seragazı Emisyon Envanterinin Çıkartılması ve Emisyonların Azaltılması için Teknolojik Seçeneklerin ve Önlemlerin Belirlenmesi" isimli bir proje çalışması Kocaeli Üniversitesi tarafından Türkiye'nin gündemine getirilmiştir. Proje teklifi değerlendirilmek ve desteklenmek üzere TBMM Çevre Komisyonu, Devlet Planlama Teşkilatı, Enerji Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, İstanbuul Valiliği, İstanbul Sanayi Odası, Türkiye Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanlığı, TÜBİTAK Başkanlığı ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı ilgililerine sunulmuş olarak yıllardır beklemektedir. Kocaeli Valiliği İl Çevre Koruma Vakfı Eski Başkanı Sn. Kemal Nehçozoğlu ve çalışma arkadaşlarının desteği sayesinde projenin uluslararası bağı kurulabilmiş ve IBM firmasından projeye sağlanan bir bilgisayar sayesinde bu bağ gevşekte olsa sürdürülebilmiştir. Eğer konu ile ilgili kuruluşlar dirençlerini sürdürür, ülkenin bu amaçla varolan kaynaklarından projeye katkıda bulunmazlar ve bu proje yürütülemez ise, enerji ve çevre sorunlarını daha sistemli olarak değerlendiren ve kendi istek ve beklentilerinin farkında olan ülkelerin, kişi ve kuruluşların, çıkarımıza uygun olmayan bir biçimde, ülkemiz karar verme mekanizmasını yönlendirme tehlikesi ortaya çıkabilir.. 25

YARARLANILAN KAYNAKLAR Manne. A.S., 1977, ETA-MACRO: A Model of Energy-Economy Interactions (EPRİ EA-592), Electric Power Research Institute, Palo Alto, California. Fishbone, L.G., G. Giesen, G. Goldstein, H.A. Hymmen, K.J. Stocky H. Vos, D. Wilde, R. Zölcher, C. Balzer ve H. Abilock. 1983. Uuser's Guide for MARKAL (BNL 51701), Brookhaven National Laboratory, Upton, NY 11973. Manne, A.S., Wene, C-O, L.D. Hamilton, G.A. Goldstein, J. Lee, W. Marcuse, ve S.C. Morris 1992. MARKAL-MACRO: an overview (BNL 48377), Brookhaven National Laboratory, Upton, NY 11973. Kram, T. 1993. National Energy Options for Reducting CO2, Volume 1: The International Connection (ECN-C-92-04), the Netherlands Energy Research Foundation, Petten, The Netherlands. UNEP, Mayıs 1994. UNEP Greenhouse Gas Abatement Costing Studies: Phase Two, Part l:main Report, UNEP Collaborating Centre on Energy and Environment, Riso National Laboratory, Denmark. 26