Merkezi Ortak Sınavlar - 1 - TÜRKÇE
1/6. Aşağıdakilerin hangisinde mecaz anlamlı bir sözcük kullanılmamıştır? A) Aklına geldikçe kalbimi kıracak davranışlar sergilemekten kaçınmazdı. B) Ben bu kadar tatlı bir çocuk görmedim. C) Yıllardan beri senin yolunu gözlüyorum. D) Yaşadığım sıkıntıları hiç kimseye anlatmazdım. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 82 Soru 13) 1/10. Sevgili Fatih, (1) Birkaç haftadır Bursa dayım ve sizleri şimdiden özledim. (2) Bursa da yaşam sizsiz zormuş. (3) Burnumda tütüyorsunuz. (4) Siz de yanımda olsaydınız keşke. Bu mektupta numaralanmış cümlelerden hangisinde mecaz anlamlı bir söyleyiş vardır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 83 Soru 6) 1/7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük gerçek anlamının dışında kullanılmıştır? A) Sadece bu ânı ve bu aydınlığı Bursa ovası denen kadehten içmekle kalacağım. B) Suyu ısıtmak için ocağa koydu. C) Sabahları annem beni bebek gibi pencerenin kenarına oturturdu. D) Birkaç saat için yanardağın homurtuları diner gibi oluyordu. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 82 Soru 14) 1/8. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük gerçek anlamının dışında (mecaz) kullanılmıştır? 1/11. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi mecaz anlamda kullanılmıştır? A) Herkes kendi kapısının önünü süpürüyordu. B) Beni çekemeyenlerle de dost oldum. C) Bendeki bu değişimi merak ediyorlar. D) Bir dilim ekmeği bile paylaşırız. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 84 Soru 7) A) Şehrin zenginleri bu kasabada villa yaptırmışlar. B) Küçücük çocuk konuşmasıyla bana moral verdi. C) Ona göre, yüksek bir makama ulaşmak için her şey yapılabilir. D) Dişlerini temizletirken yaşadığı sıkıntıyı unutamıyordu. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 83 Soru 4) 1/9. Altı çizili sözcüklerin mecaz anlamda kullanıldığı cümleleri ifade eden harflerle aşağıdaki sözcüklerden hangisi oluşur? İ D A T L K Bu kitap beni açmadı. Sinirlendiğinde yanına yaklaşma. Ödülü kazanan Meral oldu. Derin yerlerde sakın yüzme. Görüşmüyoruz, koptuk artık. Yalanlarıyla beni uyutmuş. A) İLK B) DAL B) KAL D) DİL (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 83 Soru 5) 4 1/12. Batmak sözcüğü hangi cümlede mecaz anlamda kullanılmıştır? A) Yağmurdan üstüm başım battı. B) Güneşin batışını izlemek çok zevkli olur. C) Rahatlık adama batıyor. D) Koskoca gemi nasılda battı? (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 84 Soru 10) 1/13. Boş sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecaz anlamda kullanılmıştır? A) Boş bir koltuk bulup yerleştik. B) Yarın boşum, gidebiliriz. C) Yaşlı kadın boş gözlerle bakıyordu. D) Sabahtan beri boş mu durdun? (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 84 Soru 11)
2. İşini üstünkörü yaptığı için istediği sonucu elde edemedi. Bu cümledeki altı çizili kelimenin anlamını veren sözcük aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Dans etmeyi bir arkadaşından gelişigüzel öğrendiğini söyledi. B) Hafta sonu arkadaşlarıyla günübirlik bir gezi planladı. C) Tatilden önce giderayak bütün işlerini tamamladı. D) Dar sokaklarda başıboş dolaşır, eski Anadolu evlerini seyrederdi. (Merkezi Sistem Ortak Sınav - 1 2014-2015 A Kitapçığı Soru 2) 2/3. Ölüm yoktur bir şair için. Dizeleriyle her gün yüzlerce yürekle birlikte atar. Altı çizili sözle anlatılan aşağıdakilerden hangisidir? A) Şairler, dizeleriyle anlaşılırlar. B) Şairler, dizeleriyle yaşarlar. C) Şiirler, şairlerin iç sesidir. D) Şiirler, duyguların ortak sesidir. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 8 Soru 4) 2/1. Sait Faik, kendi kuşağını etkilediği gibi kendisinden sonraki kuşakları da etkilemiş biridir. Onunla aramızdaki özel bağ, yazdıklarıyla yoluma ışık tutmasıdır. Yazar, altı çizili sözle aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir? A) Okuyucuyu geçmişe götürmesi B) Okunduğunda insanı rahatlatması C) Yaşamı sorgulatması D) Yaşamda görülemeyenleri fark ettirmesi (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 13 Soru 2) 2/4. Öyle bir yer ki iğne atsan yere düşmez. cümlesinde altı çizili söz grubunun cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Bu kadar dar bir yerden nasıl geçebildin? B) Bu sıkıntılı günlerin sonu, aydınlık olacak. C) Böyle kalabalık bir caddede birbirimizi kaybederiz. D) Bizim için bu kadar zahmete girmene ne gerek vardı? (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 139 Soru 1) 2/2. Hoca ağaçtan düşmüş oflayıp pufluyor. Yanına gelenler Azıcık sabırlı ol Hoca! Sanki ne olmuş da bu kadar nazlanırsın? demişler. Hoca Siz hiç ağaçtan düştünüz mü? diye sormuş gelenlere. Hayır. deyince ahali Öyleyse siz gidin de ağaçtan düşen birisi gelsin benim yanıma. demiş Hoca. 2/5. İyi bir yazar kalemi elinde ölmeyi göze almalıdır. Altı çizili cümleyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Olumsuzluklara karşı her zaman tedbirli olmalıyız. B) Canımız acıdığı zaman çok nazlanmamalıyız. C) Acı çeken insanlara yardım etmeliyiz. D) Acı çekenin hâlinden ancak acı çeken anlar. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 13 Soru 3) Öğretmenin cümlesinde altı çizili sözcükle anlatılmak istenen nedir? A) Hayata bağlı olmak B) Ölümü hiçe saymak C) Yaşamdan kopmamak D) Yazmayı hiç bırakmamak (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 139 Soru 7) 5
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ciddi sözcüğü, karşısında verilen anlama uygun olarak kullanılmıştır? 3/3. 1. Parmağında her zaman şanslı yüzüğünü taşırdı. Üstünde bulundurmak Cümle A) Ciddi bir gazetede, genç bir yazarın sözleri beni etkilemişti. B) Araştırmacı, konu üzerinde ciddi bir inceleme yapacağını söyledi. C) Size bunu ciddi söyledim, yalan değil. D) Ben, onu çok ciddi bir genç olarak tanırım. Anlam Ağırbaşlı Titizlik gösterilen, önem verilen Tehkeli, endişe veren Şaka olmayan, gerçek 2. Üniformasını yıllarca gururla taşıdı. Giymek 3. Köprünün orta ayakları, ağırlığın yarısını taşıyormuş. Sahip olmak, özellik olarak bulundurmak 4. Yaptıklarından dolayı suçluluk duygusu taşıyor. Duymak, hissetmek (Merkezi Sistem Ortak Sınav - 1 2014-2015 A Kitapçığı Soru 3) 3/1. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde kullanılan atmak sözcüğünün taşıdığı anlam, yanlış verilmiştir? A) Bu konunun incelenmesini gelecek haftaya attılar. B) Hazır araba varken eşyayı yeni eve atalım. C) Güneşten perdelerin rengi attı. D) Attığım mektuplar sana ulaşmadı mı? ertelemek uzaklaştırmak solmak yollamak, göndermek (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 35 Soru 15) Numaralanmış cümlelerin hangisinde taşı sözcüğünün anlamı ile kullanımı birbirine uymamaktadır? A) 1. B) 2. C) 3. D) 4. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 10 Soru 4) 3/4. Nasrettin Hoca bir gün pazara çıkmış ve Alma alma! diye bağırıyormuş. Oradan geçen bir adam onun elma dediğini anlamış ve Bir kilo elma verir misin? demiş. Hoca, eline aldığı poşete elma doldurmuş. Adam evine gidince elmaları yemeye hazırlanmış, tam yiyecekmiş ki elmalar çürük çıkmış. Adam hocaya gidip sormuş: Hoca, bu elmalar neden çürük? Hoca cevabı söyleyivermiş: Ben sana boşuna mı alma, dedim ey saf! 3/2. Eleştirmen, eseri okurken ağladıysa güldüyse ya da kızdıysa bu bizi ilgilendirmez. Ondan hissettiklerini anlatmasını beklemiyoruz, var olanı göstermesi yeter. Parçaya göre eleştirmenden beklenen özellik hangisidir? A) Öznellik B) Duygusallık C) Güncellik D) Nesnellik (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 2 Soru 4) 6 Bu fıkrada çıkmak sözcüğü altı çizili cümlelerde sırasıyla hangi anlamda kullanılmıştır? A) bulunduğu yerden ayrılmak - niteliği sonradan anlaşılmak B) süresi dolduğunda ayrılmak - olmak, bulunmak, var olmak C) yayılmak, duyulmak - talihine ve payına düşmek D) yükselmek, artmak - yeni yetişip satışa sunulmak (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 6 Soru 3)
4. 1. Çocuklarıma onu örnek gösterdiğimi, ağzı kulaklarına vararak dinliyordu. 2. Bu çalışmada ağzı laf yapandan çok, eli işe yatkın kişilere ihtiyacımız var. 3. Havanın kararmasıyla tekneler körfezin ağzına sıra sıra dizildi. 4. Öyle kişiler var ki konuştuklarında ağızlarından bal damlıyor sanırsın. Numaralandırılmış cümlelerin hangisinde ağız sözcüğü, bir deyim içinde kullanılmamıştır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 (Merkezi Sistem Ortak Sınav - 1 2014-2015 A Kitapçığı Soru 4) 4/1. Ağız sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde yan anlamda kullanılmıştır? 5/1. Aşağıdakilerin hangisinde hem nesnel hem de öznel yargıya yer verilmiştir? A) Film, gişe hasılatının bütçesini zor karşılamasına rağmen ülkedeki tüm sinema salonlarında izlendi ve birçok ödüle aday gösterildi. B) Film, Stephen King in Rita Hayworth ve Shawshank in Kefareti adlı romanından sinemaya uyarlandı ve birçok ülkede gösterime girdi. C) Bu film, sessiz sinema oynarken anlatılması en zor olan filmlerden biridir ve her diyalog akıllara kazınacak cinstendir. D) Hapishaneden kaçış hikâyesini ve insanlık dramını ele almış bir film, perdeye ancak bu kadar iyi dökülebilirdi. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 13 Soru 5) A) Yolun ağzında bekle beni. B) Kardeşimin ağzında yaralar çıkmış. C) Ağzını musluğa dayayıp suyu öyle içti. D) Ağız ve diş sağlığımızı korumalıyız. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 83 Soru 3) 5/2. (1) 1954 yılında yayınlanan Gazoz Ağacı, Sait Faik Hikâye Ödülü nü almıştır. (2) Sabahattin Kudret Aksal ın hikâyeleri Sait Faik Abasıyanık ın hikâyelerini hatırlatır bence. (3) Avare insanların anlık yaşamları, aile içindeki sarsıntılar, yakınların ölümü, ihaneti, çocukluğunda ve ilerleyen yaşamında gözlemlediği olaylar hikâyelerinin konusunu oluşturur. (4) Gazoz Ağacı isimli hikâye kitabında yer alan hikâyelerinin en keyifle okunanlarının isimleri şunlardır: Bir Dostluk, Hayriye Hanım, Bizim Olan Sokaklar, Çekirdek, Gazoz Ağacı 5. (1) Yazarın esprili ve çocukça üslubu, hemen dikkati çekiyor. (2) Dünyayı çocukla aynı seviyeden gören bakış açısını pek az çocuk yazarı bu kadar iyi yansıtabiliyor. (3) Mavi bir kitap ayracıyla piyasaya sunulan kitap, yüz iki sayfadan oluşuyor. (4) Kahramanın başından geçen olayları onun ağzınan sade ve sıcak bir dille okuyorsunuz. Numaralandırılmış cümlelerden hangisi belirttiği öznel ve nesnel yargı yönüyle diğerlerinden farklıdır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 (Merkezi Sistem Ortak Sınav - 1 2014-2015 A Kitapçığı Soru 5) 7 Numaralandırılmış cümlelerin hangi ikisi parçadan çıkarılırsa parçada nesnel anlatımlı cümleler kalır? A) 1-2 B) 2-3 C) 2-4 D) 3-4 (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 12 Soru 6) 5/3. Aşağıdaki cümlelerin hangisi kanıtlanabilirlik açısından diğerlerinden farklıdır? A) Bu roman XIX. yüzyılda, Osmanlı toplumundaki kadının ve aydının yaşamını anlatmış. B) Nar ekşisiyle yapılmış salatanın tadına doyum olmaz. C) Soğukkanlı olmak karşılaşılan zorlukların çözümünde en etkili yöntemdir. D) Tatilin en keyiflisi deniz kenarında yapılır. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 1 Soru 4)
5/4. (1)Geçenlerde kitapçıları dolaşırken ünlü Hint sanatçısı Tagore ile ilgili bir kitap dikkatimi çekti. (2) Kitap iki bölümden oluşuyor. (3) Birinci bölümde Tagore nun şair, eğitimci, düşünür özellikleri üzerinde durulmuş. (4) İkinci bölümde ise Tagore un Ateş Böcekleri eserinin bir çevirisi bulunmakta. (5) Şiirleri okuyunca bu büyük düşünürün düşünsel derinliğinin ne boyutlarda olduğunu anlıyorsunuz. Bu cümlelerin hangisi kanıtlanabilirlik açısından diğerlerinden farklıdır? A) 2. B) 3. C) 4. D) 5. 5/6. Aşağıdakilerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından ötekilerden farklıdır? A) Taşınacağımız apartmanın dış cephesi de şimdiki gibi sarı. B) Sanatçının son albümünde sözleri kendisinin olan iki şarkı var. C) Onun gibi küçük düşünen insanlarla nereye kadar gidilebilir ki. D) Sınıfımıza yeni gelen arkadaşımız yaşça hepimizden büyük. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 146 Soru 1) (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 53 Soru 7) 5/7. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde aynı konuyla ilgili öznel ve nesnel yargı bir arada verilmiştir? 5/5. Aşağıdaki haber başlıklarının hangisi öznel bir yargı içermemektedir? A) B) 5/8. A) Günümüzde filmlerin senaryoları romanlardan uyarlanarak oluşturuluyor. B) Filmin çekiminde İstanbul un arka sokakları mekan olarak kullanılmıştır. C) Filmin baş rolünde oynayan sanatçı, bu rolüyle ödül aldı. D) Çekimleri bir yıl süren film izleyiciler tarafından merakla bekleniyor. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 217 Soru 9) C) Bu tablo, 19. yüzyılda modern hayatı konu alan resimler yapmaya başlamış ilk ressamlardan Edouard Manet e aittir. Aşağıdakilerden hangisi bu tabloyla ilgili kişisel bir görüş ifade etmektedir? D) (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 90 Soru 11) A) Sandalda biri kadın biri erkek iki kişi oturmaktadır. B) Tablonun arka fonunda bacalar gözükmektedir. C) Resmin sol tarafında yeşil bir alan bulunmaktadır. D) Sandaldaki adam tabloya hayallerini aktarmaktadır. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 217 Soru 10) 8
5/9. Aşağıdaki cümlelerden hangisi, kanıtlanabilirlik açısından diğerlerinden farklıdır? A) Masal anlatmasını değil dinlemesini severim. B) Bulutların şeklinden anlam çıkarmak, en sevdiğim oyun. C) Son yıllarda çevre gönüllülerinin sayısı artmıştır. D) Ne kadar tatlıdır içimdeki düğüm. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 219 Soru 4) 5/10. (1) Gezinin ikinci günü, kahvaltıdan sonra İğneada daki otelden ayrılarak civarı keşfe çıktık. (2) Sahil yolu boyunca ilerlerken hedefimizde, 5 km kadar ilerideki Limanköy vardı. (3) Karşı kıyı ise, az önce yola çıktığımız İğneada ve beyaz-büyük bina, kaldığımız o şirin otel (4) Balıkçı tekneleri, barınakları olan sahil yolunda ilerlerken birden yol bitti, deniz başladı. Numaralanmış cümlelerin hangisinde öznel anlatım vardır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 220 Soru 7) 6. Aşağıdaki metinlerden hangisi farklı bir kişi ağzıyla anlatılmıştır? 6/1. Yıllarca adını duyardım. Bir keresinde uzaktan sisler arkasına saklanmış silüetini de görmüştüm. Beyaz köpüklü dalgalar, sabırsız atlar gibi ona doğru koşup duruyordu. Arabamda oturup bir süre onu seyrettim. Uzak ve ıssız adalar hakkında gördüğüm filmler, dokümanlar ve kitapları anımsayıp o adayla ilgili düşler kurdum. Acaba oraya gitsem Robinson Crusoe gibi ilkelliğin içinden çetin ama mutlu bir yaşam çıkarabilir miydim? O adada tek başına yaşamanın nasıl bir şey olacağını düşünerek epey uzun bir süre adayı gözledim. Bir gün mutlaka giderim. diye kendi kendime söylendim ve yoluma devam ettim. Ancak o bir gün, yıllarca gelmedi. Bu metnin anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Betimleyici unsurlardan yararlanılmıştır. B) Benzetmeye başvurulmuştur. C) Anlatım birinci kişi ağzından yapılmıştır. D) Amaç - sonuç cümlelerine yer verilmiştir. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 8 Soru 4) A) Güneş denize yaklaşana kadar adada dolanıyorum. Artık benden başka kimse yaşamıyor bu adada. Başka bir canlı görme şansım yok mu diye düşünürken yanı başımda bir tavşan beliriyor. B) Uzun, kahverengi bir ağaç gibi duruyordu pencerenin ardında. Yüzünün genç çizgilerinde, dünyanın bütün gerçeklerini kabullendiğini ortaya koyan bir anlam vardı. C) Bahçenin kenarından geçerek Arnavutköy ün tepelerine doğru yürürken burnumuza hâlâ menekşe kokuları geliyordu. Zamanın nasıl geçtiğini fark etmedik. D) Caddede kısa bir gezinti yapmak üzere evden çıktım. Sokak kapısının az ilerisinde evden çıktım. Sokak kapısının az ilerisinde fenerin yanında birini gördüm. Bana tanıdık gelen bir yüzün kim olduğunu anlamak için yanına yaklaştım. (Merkezi Sistem Ortak Sınav - 1 2014-2015 A Kitapçığı Soru 6) 9 6/2. Aslında her insan duyar, düşünür ve etrafında olanları fark eder fakat bunlar bizim içimize karmakarışık olarak girer. Her insan bir duygu, düşünce ve izlenim deposudur. Konuşurken veya yazarken içinde bulunduğumuz duruma göre bu depodan bazı şeyleri seçer, cümle hâline getiririz. Eğer içinde bulunduğumuz durumla sözlerimiz arasında bir bağ kurup bunları aktaramazsak yazılan veya konuşulan şeyler, anlam bütünlüğüne kavuşamadığı için başkalarına saçma gelir. Bu parçanın dil ve anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Kişisel duygu ve düşüncelere yer verilmiştir. B) Üçüncü kişi ağzından anlatılmıştır. C) Devrik cümlelerden yararlanılmıştır. D) Olmuş ya da olabilecek olaylar anlatılmıştır. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 11 Soru 5)
6/3. A Bu gereksiz bilgi parçaları size çok leziz gelebilir; tıpkı kilolarınızın kaynağı olan o şekerli, yağlı, tuzlu ıvır zıvırlar gibi. Gel gelelim bu bilgi parçaları da en az onlar kadar zararlı. İşin en kötü tarafı hiç kimse sizi bu faydasız bilgi sağanağında ıslanmak için zorlamıyor. Bu kötülüğü kendinize yine kendiniz yapıyorsunuz. Ama artık yeter! Nasıl sağlıklı beslenmeyi öğreniyorsak zihnimizi de doğru bir şekilde geliştirmeyi öğrenebiliriz. B Fazla kilolardan kurtulmak için ne yapıyoruz? Diyet! Yani abur cubur yemeyi kesiyoruz, sağlıklı besinlere ağırlık veriyoruz, spor yapıyoruz Aksi taktirde hayat kalitemiz düşüyor, sağlığımız bozuluyor ve ömrümüz kısalıyor. Peki, zihnimiz acaba karnımızdan daha mı az şiş veya daha mı az değerli? C Her tarafımızı saran abur cubur bilgileri, tüm akşamlarımızı gasp eden televizyon programlarını, okunmasa da olur onlarca gazete haberini ve sizi gerçekte daha da yalnız kılan sosyal medya araçlarını aklınıza getirin. Tüm bunlar sadece zamanınızı çalmakla kalmıyor; sizi düşünmekten, harekete geçmekten, sosyalleşmekten ve üretmekten de alıkoyuyor. Bu parçanın dil ve anlatım özellikleri için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Benzetmelerle güçlendirilmiştir. B) Anlatım üçüncü kişi ağzından yapılmıştır. C) Deyimlerden yararlanılmıştır. D) Karşılaştırmaya başvurulmuştur. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 5 Soru 7) 6/4. ARABALAR BEŞ KURUŞA Akşam caddelerin kalabalık zamanında, köşe başına bir kadınla bir çocuk gelirdi. Siyah bir çarşafa bürünen kadın elleriyle çarşafını yüzüne kapatır, yalnız iki siyah göz, sokağın yarı aydınlığında, parıltısız önüne bakardı. Çocuk yanında ayakta dururken o çömelir, küçük bir çuvaldan birtakım oyuncaklar çıkarırdı: Bunlar bir değneğin ucuna takılmış bir çift tahta tekerlekti. Tekerleklerin üzerinde, iki yuvarlak tahtanın arasına çivilenmiş dört çubuktan ibaret kameriye gibi bir şey duruyor ve tekerlekler yerde yürütülünce bu kameriye fırıl fırıl dönüyordu. Oyuncaklar kadının önünde dizilince çocuk bir tanesini eline alıyor, kaldırımda ileri geri götürerek incecik sesiyle bağırmaya başlıyordu: Arabalar beş kuruşa Beş kuruşa Arabalar beş kuruşa!... Ve sokaklar tenhalaşıncaya kadar, belki üç dört saat burada bulunuyorlardı. Çocuk sekiz yaşında vardı fakat ilk görüşte altı yaşından fazla denilemezdi. Zayıf ve mini mini idi. Sonra, hiç durmadan bağıran sesi küçük bir kızın sesi gibi ince ve titrekti. Beş kuruşa! derken ş lere basıyor ve dudaklarının arasından onları ezerek çıkarıyordu. Kendisi de annesi gibi hep önüne bakar ve başını kaldırmazdı. Sabahattin ALİ Öykünün anlatıcısı, öykü kahramanlarından biri midir? Anlatımın kimin ağzından yapıldığını metinden kanıtlar göstererek yazınız. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Hafta Sonu Ödevi - 3 Soru 1/b) 10
7. Edebi eserler yazıldıkları dilin havasını taşır. Yazmanın sırrı da yazarın soluduğu bu havayı okurlara solutmaktır. Ben de eserlerimde Türkçenin havasını okurlarıma solutmaya çabalarım. Mesela, dilimizdeki renk adlarının pek çoğunu eserlerimde bulabilirsiniz. Dil, yazının da yazarın da onurudur. Türkçenin havasını okuyucusuna solutan yazarlar, bu gerçeğe inananlardır. Yazar, bu metindeki altı çizili ifadeyle aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir? A) Dil bilgisi kurallarına sıkı sıkıya uyduğunu B) Türkçenin gelişmiş bir bilim dili olduğunu C) Eserlerini yazabilmek için çok emek harcadığını D) Dilin güzellik ve inceliklerini hissettirmeye çalıştığını (Merkezi Sistem Ortak Sınav - 1 2014-2015 A Kitapçığı Soru 7) 7/1. Ölüm yoktur bir şair için. Dizeleriyle her gün yüzlerce yürekle birlikte atar. Altı çizili sözle anlatılan aşağıdakilerden hangisidir? A) Şairler, dizeleriyle anlaşılırlar. B) Şairler, dizeleriyle yaşarlar. C) Şiirler, şairlerin iç sesidir. D) Şiirler, duyguların ortak sesidir. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 8 Soru 4) 7/3. Ah o kadrini bilmediğim günler Koklamadan attığım gül demeti Suyunu sebil ettiğim o çeşme Eserken yelken açmadığım rüzgâr Altı çizili dizeyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Duyulan üzüntüler B) Kaçırılan fırsatlar C) Yaşanan korkular D) Gerçekleşen hayaller (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 13 Soru 1) 7/4. Sait Faik, kendi kuşağını etkilediği gibi kendisinden sonraki kuşakları da etkilemiş biridir. Onunla aramızdaki özel bağ, yazdıklarıyla yoluma ışık tutmasıdır. Yazar, altı çizili sözle aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir? A) Okuyucuyu geçmişe götürmesi B) Okunduğunda insanı rahatlatması C) Yaşamı sorgulatması D) Yaşamda görülemeyenleri fark ettirmesi (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 13 Soru 2) 7/2. Aslolan hayattır Bir akvaryumu yazmak, Akvaryumda yaşamaktan kolaydır Bu yüzden her dize biraz eksik Her şiir biraz yalandır Yılmaz Odabaşı Bu dörtlükte altı çizili ifadeyle anlatılmak istenen nedir? A) Hayatın sözcüklere sığmayacak kadar yoğun olduğu B) Hayata dair algının insandan insana değişebileceği C) Hayata dair beklentilerle bu beklentiler karşısında yaşananların birbirinden farklı olduğu D) Hayatı anlatmanın onu yaşamaktan zor olduğu (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 10 Soru 7) 11 7/5. Hoca ağaçtan düşmüş oflayıp pufluyor. Yanına gelenler Azıcık sabırlı ol Hoca! Sanki ne olmuş da bu kadar nazlanırsın? demişler. Hoca Siz hiç ağaçtan düştünüz mü? diye sormuş gelenlere. Hayır. deyince ahali Öyleyse siz gidin de ağaçtan düşen birisi gelsin benim yanıma. demiş Hoca. Altı çizili cümleyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Olumsuzluklara karşı her zaman tedbirli olmalıyız. B) Canımız acıdığı zaman çok nazlanmamalıyız. C) Acı çeken insanlara yardım etmeliyiz. D) Acı çekenin hâlinden ancak acı çeken anlar. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 13 Soru 3)
7/6. Yaşam, mutlak tutkularla dolu. Yaşamı sevmekle birlikte ölüme alışmak da büyüyor, gelişiyor. Güzellikler kazanıyor. Bir sevgiyi nasıl rahatlıkla uğurluyorsam yaşamı da o denli rahat, o denli güzel uğurlamalı. Sevgilerimi doyumla devretmeliyim. Yazar bu parçadaki altı çizili sözle aşağıdakilerden hangisini kastetmiştir? A) Hayatı hakkıyla yaşayıp öyle ölmek gerektiğini B) Yaşamdan çok fazla bir şey beklememeyi öğrenmeyi C) Zamanı geldiğinde herkesin ölümü tadacağını D) Acıların da sevinçler kadar bu yaşama renk kattığını (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 48 Soru 2) 7/7. Herkes beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor. Şimdi hayvanlarla ilgili bunca şey yazılmasının nedeni de bu. Özgür ve doğal bir yaşama duyulan özlemin ifadesi. Oysa insanlar için doğal yaşam, insanca bir yaşamdır. Ama bunu anlamıyorlar. İnsan gibi yaşamak çok güç, o nedenle hiç olmazsa kurgusal düzeyde bundan kurtulma isteği var. Hayvana geri dönülüyor. Böylesi insanca yaşamaktan daha kolay. Herkes sürüye katıldığından güven içerisinde kentlerin yollarından geçip işe ve eğlenceye gidiyor. Tıpkı büroda olduğu gibi sınırları iyice çizilmiş bir yaşam. Böylesi bir yaşamda mucizeler değil yalnızca kullanma talimatları, doldurulacak başvuru formları ve kurallar var. Özgürlükten ve sorumluluktan korkuyorlar. O nedenle insanlar kendi yaptıkları parmaklıkların ardında boğulmayı yeğliyorlar. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? 7/8. Orhan Kemal in yazmaya yeni başladığı zamanlar... O dönemde Nazım Hikmet le aynı koğuşta kalmaktadırlar. Orhan Kemal yazdığı şiirleri heyecanla Nazım Hikmet e gösterir fakat Nazım Hikmet her seferinde, Olmuyor! diye karşılık verir ve bu durum ikisini de çok üzer. Birgün Orhan Kemal koğuşta yokken Nazım Hikmet, tesadüfen Orhan Kemal in ailesine yazdığı mektubu bulur ve okur. Sonra bağıra bağıra Orhan Kemal in yanına koşar: Bulduk Orhan! Bulduk! der. Orhan Kemal, şaşkın, Neyi bulduk Nazım Ağabey? diye sorar. Nazım Hikmet sevinçle Sen serbest yazacaksın! der. Hikâyeye göre, Nazım Hikmet in altı çizili sözle anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Orhan Kemal in şiir yazmaya devam etmesi gerektiği B) Orhan Kemal in şiirlerini ölçüsüz yazması gerektiği C) Şiirlerini yazarken kimseden etkilenmemesi gerektiği D) Sanat kaygısı taşımayan yazılar yazması gerektiği (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 155 Soru 14) 7/9. Kitap okumak oldukça zor bir sanattır. Bunun neresi zor, diyenleri duyar gibi oluyorum. Okuma yazma bilen herkes elbette ki eline aldığı her kitabı okuyabilir. Ama okuma eylemini gerçekleştiren asıl durum, okunanın bilinçte yarattığı sarsıntıları yaşamaktır. Bu da okumanın bir sanat gibi ince bir iş olduğunu gösterir. Aşağıdakilerin hangisi, altı çizili cümleye anlam bakımından en yakındır? A) Yaşananların sorumluluğunu bir başkasına yükleyerek durumu kabullenme B) Yaşanan olumsuzluklara temel oluşturma ve sonucunda çaresiz kalma C) Olumsuzlukları görmezden gelerek sorumluluk almama D) Yaşamın kötü taraflarını görerek bu durumu kanıksama (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 148 Soru 4) 12 A) Okumak, insanı mutlu eden hayati bir davranıştır. B) Okuma, herkesin yapabileceği bir davranış değildir. C) Gerçek okuma, okumanın yarattığı bilgiyle heyecanlanmaktır. D) Okumak bir zevk ve eğlence olarak bizi heyecanlandırır. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 216 Soru 4)
7/10. Yeni doğan her roman beraberinde yeni anlayışlar, yeni tartışmalar getirir. Her eleştirmen kendine göre bir roman, tanımı yapmaya başlar. Kimisi Gerçek romancı, dili ekonomik kullanandır. der. Kimisi Gerçek romancı, işte bu onun cümlesidir; diye ayırt edilebilir özelliği kullanandır. der. Kimi eleştirmen ise İster tepeden ister yerin dibinden bakın, baktığınız yerden gözünüze farklı bir şey çarpmıyorsa romancı işi başarmıştır. der. Bu parçada geçen altı çizili sözle anlatılmak isetenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Anlatımda kullanılan üslup süslemeli, özentili olmamalıdır. B) Anlatım kesik kesik ve tutuk olmamalıdır. C) Anlatımda az sözle çok şey anlatılmalıdır. D) Anlatım gereksiz yere uzatılmamalıdır. 8/1. Aşağıda verilen atasözü ve anlam eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır? A) Er olan ekmeğini taştan çıkarır. Azimli kimse, geçim yolunu bulmak için en güç işlerle bile uğraşmaktan yılmaz. B) Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz. Kötü gereçle iyi iş görülemez. C) Bostan gök iken pazarlık yapılmaz. Ayrıntıları belli olmayan bir iş için anlaşma yapılmamalı D) Ağaç, meyvesi olunca başını aşağı salar. Bir kimseye en büyük kötülük yakınlarından gelir. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 9 Soru 5) (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 226 Soru 1) 8. Bilgi ve görgüyü özümseyen, gerçekleri araştırıp kültür ve erdem sahibi olan insanlar, en güzel davranışın insanı saymak olduğunu bilirler. İnsanlara hoşgörü ve sevgiyle yaklaşmayı ilke edinirler. Bilgi, görgü ve erdemleri ne kadar yoğunsa o kadar olgunluğa ulaşırlar. Bu olgunlukla ölçülü ve alçak gönüllü davranırlar. 8/2. Masallar, insanlardaki arzuları sembolleştirir; hayatta mümkün olmayan ve çok istenen her şey, masallarda gerçekleşebilir. İnsanın adalet, eşitlik, mutluluk arayışı masal dünyasında gerçek olur. Örneğin hor görülen Keloğlan, kurnazlığı sayesinde şehzadeleri küçük düşürür. Fakir, öksüz bir kızcağız sultan oluverir. Yoksul birinin başına devlet kuşu konar. Masal dünyasında ikiyüzlülük, sahtekârlık, kötülük cezalandırılır. İyiler ise daima kazanır. Bu paragrafın ana düşüncesi aşağıdakilerin hangisidir? Bu metnin ana fikrini ifade eden atasözü aşağıdakilerden hangisidir? A) Ağaç yaprağıyla gürler. B) Yemişsiz ağaca taş atmazlar. C) Ağaç ne kadar uzasa göğe ermez. D) Ağacın meyvesi olunca başını aşağı salar. (Merkezi Sistem Ortak Sınav - 1 2014-2015 A Kitapçığı Soru 8) 13 A) Masalların çocuklar üzerindeki etkisi oldukçafazladır. B) Masallarda yaşananlar her zaman gerçek değildir. C) Masallar, insanların gerçekleşmiş hayalleridir. D) Masallarda iyilik ve kötülük, zıtlıklardan yola çıkılarak öğretilir. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 5 Soru 9)
8/3. 8/4. Kişilerin tek başlarına bir güçleri yoktur; bireysel çabalar, dünyanın genel tablosu içinde pek fark edilmez çünkü hayatta işler, genel bir iş bölümüne göre yürütülür. Bu iş bölümünde tek adamın payı bir yağmur damlası kadardır. Gene de her damla, taşkını artırır; her el insanlığın mutluluğuna ya da sefaletine bir şeyler katar. Bir gün bir psikiyatriste 30 yaşlarında bir adam geldi. Adam o yaştaki insanlarda nadir görülebilecek bir hâlden dertliydi. Baş parmağımı emmeden duramıyorum, çocuk gibiyim. diye şikâyet ediyordu. Psikiyatrist, hastasını dinledikten sonra: Fazla kaygılanmana gerek yok ama her gün başka bir parmağını em. dedi. Adam bu tavsiyeye fazlasıyla şaşırsa da denileni yaptı fakat elini ağzına her götürdüğünde bilinçli bir karar vermesi gerekti. Daha hafta dolmadan psikiyatristin kapısını çaldı. Alışkanlığını terk edebilmişti. Hastasının anlattıklarını gülümseyerek dinleyen psikiyatrist, daha sonra şöyle dedi: Bir kötü yanımız alışkanlık hâline geldiğinde onunla başa çıkmak zorlaşır ama bu alışkanlık; yeni tutumlar edinmemizi, yeni kararlarda ve tercihlerde bulunmamızı gerektirdiğinde onun bu çabaya değmediğini anlayıveririz ve ondan kurtuluruz. Hayatta yaptığımız hataların çoğu; düşünmek gerektiği yerde hislerimizle, hissetmek gerektiği yerde düşüncelerimizle karar vermemizden kaynaklanır. Bu parçadan ulaşılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Kötü nitelendirilebilecek alışkanlıklarımızdan vazgeçmenin yolu, yeni tutumlar edinip davranışlarımızı değiştirmekten geçer. B) Başedemediğimiz kişisel sorunlarımız için psikiyatristen destek almalıyız. C) Doğru kararlar almamız aklımızı ve duygularımızı uygun yerde kullanmamıza bağlıdır. D) Olumsuz alışkanlıklarından kurtulması için destelenen kişinin bireysel farklarının da göz önünde bulundurulması gerekir. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 7 Soru 5) Parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Küçük olaylar hiç beklenmedik sonuçlar doğurabilir. B) Dünyanın gidişatında her ferdin az ya da çok payı vardır. C) İnsanlar tek başlarına hiçbir işi başaramazlar. D) Yalnızlaşan insan, mutsuz insan demektir. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 2 Soru 10) 8/5. Kaf Dağı nın ardında uzak bir ülkenin padişahı, rüyasında beş dişinin birden döküldüğünü görür. Ertesi gün hemen rüya yorumcusunu çağırtır. Yorumcu: Sultanım, bu rüyaya göre sizin beş çocuğunuz olacak fakat hepsi sizden önce ölecek. Siz hepsinin ölümünü göreceksiniz. der. Padişah bu yoruma çok kızar. Bir baba beş çocuğunun ölümünü görmeye nasıl tahammül eder? der ve yorumcuyu huzurundan kovar. Sonra başka bir yorumcu çağırtır. O da aynı yorumda bulunur. Sonuçta o da aynı muameleye maruz kalır. Üçüncü yorumcu çağrılır. Yorumcu: Sevinin Sultanım, sevinin. Ne mutlu ki Allah size beş çocuk verecek; uzun uzun, doya doya yaşayacaklar! Fakat siz halkın ve ülkenin esenliği, dirlik ve düzeni için onlardan daha uzun yaşayacaksınız. der. Bu durum sultanın hoşuna gider ve emreder: Verin bu adama bir kese altın. Bu parçanın ana düşüncesi, aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir? A) Doğruyu söyleyenlerin başı dertten kurtulmaz. B) Ne söylediğimizden çok nasıl söylediğimiz önemlidir. C) Sözlerinizi iyice düşünüp ağır ağır söylemelisiniz. D) Aynı sözler farklı durumlarda, farklı tepkiler alabilir. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 12 Soru 8) 14
8/6. Toplum hayatında kişiler birbirinden samimiyet beklemezler; terbiye beklerler, nezaket beklerler, birtakım kurallara uyulmasını isterler. Düşünmediğinizi, inanmadığınızı söyleyeceksiniz. demiyorum ama aklınıza geleni şöyle iyice bir tartmadan söylemeye hakkınız yoktur. Yeryüzünde bir başınıza değilsiniz başkalarının zevkini, isteklerini de gözetmeniz gerekir. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplum hayatı insana çok şey öğretir. B) Toplumda samimi olmaya yeteri kadar yer verilmez. C) Toplum hayatında kişilerin beklentileri göz önünde bulundurulmalıdır. D) Toplumun değer yargıları, kişilerin düşünme sistemini etkiler. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 51 Soru 14) 8/8. İnsandaki yaratıcı gücü besleyen, insanı yararlı ve verimli kılan tek şey, sevgidir. İnsanın dışına taşan sevgiye tutku denir: şöhret tutkusu, para tutkusu gibi. Bunların ilgisi yok sevgiyle. Sevgi, insanın bütün insanları kucaklamasını sağlayan derin bir güçtür. O, yalnız geniş yüreklere, derin gönüllere sığar. Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanı yaratıcı ve yararlı kılan sevgi, tutkuya dönüşmüş demektir. B) Gerçekçi olmak sevgi duygusunu yok eder. C) Tutku insana zarar verir, sevgi insanı yüceltir. D) Sevgi, tutkudan öte insanın yaratıcılığını geliştiren güçlü bir duygudur. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 54 Soru 9) 8/7. Kimi şair ve yazarlar, yazdıklarını anlamaları için okurların çaba harcamasını, zorlanmasını ister. Bence bu, kendini beğenmişlik ve kendini üstün görmektir. Yazdıklarımı anlayabilmek için okur zorlanacağına, okur çaba harcayacağına, ben yazdıklarımı okura anlatabilmek için zorlanmalıyım, çaba harcamalıyım. Bence okur; bir kitabı, bir yazıyı okurken değil okuyup anladıktan sonra yorumlamak, üzerinde düşünmek için çaba harcamalı, zorlanmalıdır. Bu parçaya göre yazarın vurgulamak istediği düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazarlar, yazdıklarını okurun keşfetmesini isterler. B) Okurken değil okunduktan sonra çaba gerektiren eserler verilmelidir. C) Yazar eserini okurun anlayabileceği şekilde ortaya koymaktan sorumlu olan tek kişidir. D) Okuru düşünmeye sevk eden yazarlar her dönem okunmayı başarmışlardır. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 52 Soru 4) 15
9. Tekerlemelerin ardından bu dünyaya çeviririz gözlerimizi; alabildiğine dal budak salan hayallerimiz bu dünyanın renkli ve esrarlı sonsuzluğu içinde doyum kazanır. Yine bu dünyanın mucizeleri ile küçük dünyamızı kendimizce oluşturur, sihirli bir değnekle dar sınırları istediğimiz gibi genişletiriz. Gönlümüzce Kaf Dağı nın sultanı, gönlümüzce periler ülkesinin devi oluruz. Metne göre yazarın bu dünya ifadesiyle kasttettiği tür aşağıdakilerden hangisidir? A) Masal B) Hikâye C) Roman D) Anı (Merkezi Sistem Ortak Sınav - 1 2014-2015 A Kitapçığı Soru 9) 10. Oyuncular yan yana oturur. İçlerinden biri oyunu başlatmak üzere seçilir. Tüm oyuncular önce ellerini iki kez bacaklarına vurur, sonra iki kez el çırpar, sonra da iki kez parmaklarını şıklatır. İlk oyuncu parmaklarını şıklatırken önce kendi adını sonra da başka bir oyuncunun adını söyler. Sıra, adı söylenen oyuncuya geçer. El hareketlerinde ya da adlarını söylemede hata yapan oyundan çıkar. Oyuncu sayısı azaldıkça hareketler daha hızlı yapılır. En sona kalan oyunu kazanır. Bu oyunla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Nasıl oynandığına B) Kaç kişiyle oynandığına C) Nasıl tamamlandığına D) Kazananın belirlenmesine (Merkezi Sistem Ortak Sınav - 1 2014-2015 A Kitapçığı Soru 10) 9/1. Çıraklık zamanımda bir gün ustam, o zamana kadar yaptığı en iyi çömleği getirmişti. Kuzeydoğu Amerika yerlileri arasındaki gelenek böyleymiş. Giden sanatçı ustalık eserini, çırağına verirmiş. Genç çömlekçinin bu mükemmel küpü izlemesi ya da örnek alması için değil. Onu kırıp parçalarını kendi kiline katması için. Elim titreye titreye o güzelim küpü kırdığımı hatırlıyorum. Bu parçanın türü aşağıdakilerden hangisi olur? A) Makale B) Günlük C) Anı D) Deneme (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 13 Soru 8) 10/1. Okuduğunuz kitaplarla başka dünyalara gittiğiniz olmuştur ya da müzik dinleyerek bambaşka yolculuklara çıkmışsınızdır. Peki, hiç okuduğunuz kitaplarla dinlediğiniz müziklerin sizde aynı duyguları yarattığı oldu mu? TransProse programının yaratıcılarına göre bu sorunun cevabı Evet!. Geliştirilen bu program, okunan kitapların en belirleyici özelliklerinden yola çıkarak aynı duyguları yansıtan bir müzik yaratabiliyor, romanlardaki metinleri okuyarak yazının ana duygusunu buluyor ve analiz ediyor. Duyguların tespitinde ise pozitif ve negatif kelimeler değerlendirilerek ortaya çıkarılan sekiz adet temel duygu baz alınıyor: öfke, korku, sezgi, güven, şaşkınlık, mutsuzluk, sevinç ve iğrenme. Bu sekiz duygunun belirli frekanslarının kullanımıyla da yaratılan müziğin tempo, oktav ve notaları ortaya çıkarılmış oluyor. Bu metinde TransProse adlı programla ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisine değinilmemiştir? A) Kitap okuma oranını artırmak için geliştirildiğine B) Programın nasıl çalıştığına C) Duyguların tespitinde neyin esas alındığına D) Okuma ve dinleme eylemleri üzerine geliştirildiğine (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 2 Soru 7) 16
10/2. Karikatür; özlü bir fikir vermek veya güldürmek amacıyla bir insanın veya bir olayın özelliklerinin göze çarpan bir şekilde resimlendirilmesidir. Karikatür; tanınan, bilinen orijinalinden farklıdır. Karikatür, konu olan bir kişinin veya bir olayın dikkat çeken özelliklerini ortaya koyar. Çoğu zaman kişinin bazı özelliklerinin abartılmasını konu eden karikatür; o kişiyi hicvetmek, küçültmek ve onunla alay etmek vasıtası olarak da kullanılmaktadır. Bu parçada aşağıdaki yargılardan hangisine değinilmemiştir? A) Karikatür mizahi (güldürücü) görsel ögeleri bir arada barındıran bir sanat türüdür. B) Karikatür evrensel olabileceği gibi ulusal özelliğe de sahip olabilir. C) Karikatür genellikle konu alınan kişi veya durumun abartılmasıyla ortaya çıkar. D) Karikatür sanatçısı bir olayı ince hatlarıyla değil göze çarpan noktalarıyla okuyucuya sunar. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 2 Soru 11) 10/3. Anadolu da yaygın bir inanışa göre turnalar; uğur, bereket, mutluluk, saflık, dürüstlük, sevgi, onur, refah ve özgürlük gibi birçok simgesel değer taşır. Bu nedenle insanlar, bu kuşları kutsal sayarak onların yuvalarını bozmaz ve kanını dökmez. Turnanın avlandığı takdirde avcısına felaketler getireceği inancı yaygındır. Turnaların kondukları tarlaya bereket getirdiklerine de inanılmaktadır. Turnalar güzellikleriyle binlerce yıldır baş tacı edilmiş. Turnalar; Mısır mezarlarında, Rus şarkılarında, Amerikan yerlilerinin totemlerinde, Avustralya yerli danslarında, Yunan ve Roma mitlerinden tutun da hemen hemen her kültürde karşımıza çıkar. Parçaya göre turnalarla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Günümüzde turnalar, nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır. B) Turnalar güzellikleriyle insanlar tarafından yıllarca beğenilmiştir. C) Anadolu da turnalarla ilgili çeşitli inanışlar bulunmaktadır. D) Turnalara birçok kültürde yer verilmiştir. (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 6 Soru 20) 10/4. Eskiden şairler kitapları satılmadığı ya da az satıldığında bugün olduğu kadar alınmıyor, yayınevleri de bunu bugün olduğu kadar şairin başına kakmıyordu. Şiir; doğası gereği küçük yayınevlerinde ve daha az renkli olduğu için az satılan dergilerde hayat buluyordu.şairler daha mutluydu eskiden, hatta birdenbire çok satılmaya başlayanlar kendilerine kuşkuyla bakıyorlardı. Has şiirden, iyi şiirden uzak düştükleri, popüler şeyler yazmaya başladıkları kaygısına kapılıyorlardı. Bugün öyle değil; ne kadar satarsan o kadar değerlisin. Şiirin doğasına aykırı olsa da bu böyle. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Kitap satış rakamlarının günümüzde bir başarı ölçütü sayıldığına B) Şiirin küçük yayınevlerinde ve az satılan dergilerde yer almasının şiirin yapısıyla ilgili olduğuna C) Yayınevlerinin şiir kitaplarının az ya da çok satılmasını eskisinden farklı değerlendirdiğine D) Eski şairlerin daha başarılı ve kalıcı şiirler yazdığına (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 10 Soru 6) 10/5. Kitap okuma alışkanlığı her geçen gün yok oluyor. Ben kendi öğrencilerimden biliyorum. Kitap sözcüğü ağzımdan çıktığı anda suratlar asılıyor, sızlanmalar başlıyor. Her kitap onlar için sıkıcı ve saçma oluyor çünkü kitap okumayı bilmiyorlar.kitabın içine girip hayallerin arasında kendilerini kaybetmiyorlar. Sanırım bunda bilgisayarların da büyük etkisi var. Hareketli, vurdulu kırdılı oyunlar onlara daha cazip geliyor. Ama bizler de bir an önce dikkat çekici önlemler alarak kitap okuma alışkanlığını tüm çocuklara ve gençlere kazandırmalıyız. Bu paragrafta aşağıdaki soruların hangisinin cevabı yoktur? A) Kitap okuma alışkanlığı açısından günümüzü nasıl değerlendiriyorsunuz? B) Bilgisayar oyunlarının kitap okumamakta etkisi var mıdır? C) Okuma alışkanlığı kazandırmak için anne, baba ve eğitimciler olarak neler yapılmalı? D) Yeni neslin kitap okumamasının nedenleri nelerdir? (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 12 Soru 11) 17
10/6. Karadeniz kıyılarını Batı, Kuzey ve Orta Anadolu ya bağlayan yol üzerinde yer alan tarihî Safranbolu ilçesi, coğrafi konumu nedeniyle çok eski devirlerden beri yerleşim merkezidir. 14. yy.ın başlarından bu yana Türklerin hakimiyetinde olan Safranbolu, özellikle 18. yüzyılda Asya ve Avrupa arasındaki ticaretin merkezi olmuştur. Türk kentsel tarihinin bozulmamış bir örneği olan bu ilçe; geleneksel şehir dokusu, ahşap yığma evleri ve anıtsal yapılarıyla bütünü sit ilan edilmiş ender yerlerden biri olarak UNES- CO Dünya Miras Listesi nde yer almaktadır. Bu paragrafı okuyan kişi aşağıdakilerden hangisiyle ilgili bilgi edinemez? A) Safranbolu nun coğrafi konumu B) Safranbolu nun UNESCO açısından önemi C) Safranbolu halkının geçim kaynakları D) Safranbolu nun tarihi (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 43 Soru 3) 10/8. Bin Muhteşem Güneş, ilk romanı Uçurtma Avcısı ile tüm dünyada inanılmaz bir başarı yakalayan Hosseini nin ikinci romanı. Yazar bu romanında da yine doğduğu toprakları anlatıyor. Bu kez, iki kadının kesişen yaşamları ve dostlukları üzerinden Khaled Hosseini; hasreti, dostluğu, aşkı ve insanlığı en iyi anlatan yazarlardan. Başarıyla kurduğu olay örgüsüyle çıkmaz yolların nasıl düzlüklere açılabileceğini gösteren yaratıcı bir kalem. Bu metinde, aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Khaled Hosseini nin yazarlık başarısına B) Hosseini nin ikinci romanının konusuna C) Hosseini nin romanı için esinlendiği kişilere D) Kitabın olay örgüsünün yarattığı etkiye (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 96 Soru 10) 10/7. Bazen moda kendisini yaratır veya yarattırır. Toplumsal koşullar, salgınlar, hastalıklar, rastlantılar, kazalar, savaşlar vs. gibi olaylar giyimde yenilikler doğurmuş; bir bakıma modanın kendini tasarlamasını sağlamıştır. Bu konuya çeşitli örnekler verilebilir. Erkek ceketlerinin sol yakasında bulunan iliğin değişik bir öyküsü vardır. Prens De Gall e seyahat sırasında güzel bir kadın çiçek armağan eder. Prens, kadına ve yaptığı bu davranışa değer verdiğini göstermek için çakısıyla ceketinin sol yakasına bir delik açar ve çiçeği oraya takar. İngiliz centilmenliğinin sonucunda ortaya çıkan bu moda, günümüze dek ulaşmıştır. Mayo adını verdiğimiz deniz giysilerinin ortaya çıkışında ise kuduz hastalığı sebep olmuştur. 1820 lerde Kuzey Fransa da deniz banyosu kuduz köpeğin ısırdığı bir kimsenin iyileştiği yer olarak tanımlanmıştır. Bu iyileştirme yöntemi, özel bir giysi gerektirir. O yıllarda bu nedenle yapılan özel deniz giysisi, yerini günümüz bikini ve mayolarına bırakmıştır. Bu metinde aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Çeşitli giysilerin ortaya çıkış nedenlerine B) Bazı ürünlerin ortaya çıkış hikâyelerine C) Modanın tanımının ne olduğuna D) Ürünlerin zamanla farklı amaçlarda kullanıldığına (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 45 Soru 9) 10/9. Hititçe, Hint - Avrupa Dil Ailesi nin yazılı belge bırakmış en eski üyesidir. Bu dil ailesi adından da anlaşıldığı gibi Hint Okyanusu ndan Atlas Okyanusu kıyılarına kadar uzanan bir coğrafyada Türkçe, Macarca ve Fince dışında konuşulan tüm dilleri içinde barındıran büyük bir aile. Hititçe, sözü edilen bu ailenin ölü fertlerinden oluşan Anadolu Dil Grubu içinde yer alıyordu. İÖ 2. bin yılda Hititçe ile birlikte konuşulmuş Luvice ve Palaca da bu grubun diğer üyeleriydi. Hititler, Hint-Avrupalıların anayurdu varsayılan Güney Rusya steplerinden Anadolu ya göç etmelerinden sonra Mezopotamya kökenli çivi yazısı ile tanışmışlardı. Bu yazı sisteminin daha ilk krallarının egemenliği sırasında dillerine uygulanması sonucu doğan Hititçe, doğulu çivi yazısı kültürünün bir parçası olmuştu. Ayrıca Hititler bu yazı ile tarihten edebiyata çok çeşitli türlerden oluşan zengin bir belgeler topluluğu yarattı. Doğuya olduğu kadar Batı ya da açık Anadolu coğrafyası sayesinde Ege dünyası ile de ilişkide olan Hititler, orada kullanılmakta olan resim karakterli hiyeroglif yazıdan etkilendiler ve kendilerine özgü bir hiyeroglif sistemi yarattılar. Bu parçaya göre Hititçe ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine değinilmemiştir? A) Çivi yazısının kökenini oluşturduğu B) Hititler tarafından geliştirildiğine C) Hititçenin içinde bulunan dillerin neler olduğu D) Hititçenin hangi coğrafyada konuşulduğu (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 49 Soru 7) 18
10/10. Ada kültürü demek ne kadar doğru olur bilinmez fakat İstanbul daki adaların hepsinde ortak bir hayat tarzı bulunur. Motorlu taşıt yok! Doğal bir şekilde trafik, karmaşa, korna sesleri yok! Onun yerine iki atın çektiği fayton turları var. Çarpık bir yapılaşma, düzensiz yüksek apartmanlar yok! Onun yerine renkleri birbiri ile uyumlu villalar, köşkler, bahçelerinde akasya çiçeklerinin olduğu şirin konutlar var. Ada kültürünün bir diğer parçası ise en yüksek tepelerine kurulan kiliseler, camiler, manastırlardır. Kır lokantalarında mangal sefaları eşliğinde yapılan hoş söyleşiler, iskelenin yakınlarında bir bardak çay keyfiyle Ada Kültürü bütün vakit güzel, bütün vakit özeldir. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? A) Adaların sevilmesini sağlayan özellikler nelerdir? B) Adaya hakim olan yaşantı nasıldır? C) İstanbul da kaç ada bulunmaktadır? D) Adalardaki yapılaşma genel olarak nasıldır? (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Başarı-Yorum 1 s. 47 Soru 15) 10/12. İstanbul'un nüfusunu, şehrin ilk kuruluşundan beri uzaklardan gelmiş yabancılar oluşturur. Şehir onu kendi potasında eritir, birkaç kuşak sonra da kendi aynasında yansıtır. Binlerce yıl boyunca her kuşak yeni gelenlere bakıp "İstanbul'da İstanbullu kalmadı." diye şikâyet eder kendi yabancılığını unutup. Çünkü hepsi İstanbulludur artık. Tıpkı ebrunun renklerinin suda sürekli devinim hâlinde değişmesi, her devinimde yeni bir ahenk yaratması gibidir İstanbul'da değişim; öz hep aynı kalır. İstanbul mucizesi de budur zaten. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) İstanbul'a gelen herkes yabancısı olduğu bu şehre kolay alışır. B) İstanbul'daki yeni kuşaklar bir önceki kuşağı yabancı bulmaktadır. C) İstanbul, her değişimde yeni bir biçim oluşturur. D) İstanbul, aslını koruyarak değişmeyi başaran bir şehirdir. (Bahçeşehir Koleji 8. Hazırlık Çalışması - 6 Soru 3) 10/11. Doğanın sertliği, acımasızlığı yoktur. Doğayı sert ve acımasız diye nitelendiren, insanlardır. Doğada gerçek anlamda ne acıma ne de koruma duygusu vardır O, ancak akışını sürdürür. Biz insanlar, bütün canlılar gibi bu akışın çarklarına ister istemez gireriz. Doğanın özü budur çünkü. 10/13. Bir kitap; bütün ışıkları, gölgeleri, derinlikleri, kımıldanışı, akışı ve zıtlıklarıyla doğayı, insan aynasında yansıtmalıdır. Üstelik bunu bir doğa parçası gibi, bir orkestra gibi yapmalıdır. Gerçek bir kitap; görmeyi, işitmeyi, duymayı, düşünmeyi birleştiren bir nesnedir. Bu nesne, insanlara hayatı anlaşılır bir dille sunmalıdır. Bu öğrenci, konuşmasında aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir? A) Doğada acımanın da korumanın da olmadığına B) Canlılann, doğanın işleyişine uymak zorunda olduklarına C) İnsanların doğayı doğru değerlendiremediğine D) Bilim ve teknikle doğanın tehlikelerine karşı koyulamayacağına (Bahçeşehir Koleji 8. Hazırlık Çalışması - 6 Soru 1) Bu parçada gerçek kitapla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Ele aldığı konuyu tüm gerçekçi ve doğallığıyla sunulması gerektiğine. B) Hayatı anlaşılır bir dille aktarması gerektiğine C) İnsanın duyu ve düşüncelerini birleştirmesi gerektiğine D) Sanatçının yaşamını yansıtması gerektiğine (Bahçeşehir Koleji 8. Hazırlık Çalışması - 6 Soru 6) 19
10/14. Çoğumuz mimar dendiğinde omuz silkip geçeriz. "O da mesleklerden biri." diye geçiririz içimizden. Oysa mimar, içinde yaşadığımız mekânları tasarlayan, yaratan kişidir. Mimar, modern insanın içinde yaşadığı ve sistemin içinden çıkılmaz hâle getirdiği dev mega kentte insanların toplu ve bireysel serüveninin bir bakıma şekillendiricisidir. Tasarımı bizi mutlu edebilir, ferahlatabilir ya da tersi olabilir; yaratılan basık, kasvetli mekânlar da yaşama sevincimizi etkileyebilir. Parçada aşağıdakilerden hangisine doğrudan değinilmemiştir? A) Mimarların insan doğasına uygun mekânlar yaptığına B) Mimarlığın kentlerin oluşumunda önemli rol oynadığı C) Mimari yapıların insanın ruh dünyasını etkilediğine D) İnsanlığın varoluş macerasına yön verdiğine (Bahçeşehir Koleji 8. Hazırlık Çalışması - 6 Soru 10) 10/15.Başkalarının rüyalarını dinlemekten daha zor bir şey olamaz. Bu yüzden biz psikologlar çok para alırız ya. Oysa bizim açımızdan rüyalar son derece önemlidir. Çünkü gerçekleri anlamamıza ve ruhun karanlık mağaralarında gömülü olan şeyleri gün ışığına çıkarmamıza yardımcı olur. 10/16. Çocuğu sokağa iten sosyal etkenler nelerdir? Çocuğu sokağa iten pek çok sosyal etken bulunmaktadır. Bunlardan biri göç ve kentleşmedir. Kırsal kesimdeki yaşam zorlukları aileleri büyük şehirlere doğru göçe zorlamış ve aileler kentte benzer zorluklarla karşı karşıya gelmişlerdir. Göçle birlikte ortaya çıkan yapısal değişiklikler; fiziksel yapıyı etkilediği gibi kişilerin davranışlarının, düşüncelerinin hatta heyecanlarının değişmesine de yol açabilmektedir. Kentteki yaşamın zorlukları ve yaşanan yoksulluk aile içindeki ilişkileri olumsuz yönde etkilemekte ve ailede çatışmalara yol açmaktadır. Aile içinde yaşanan bu tip çatışmalar da çocukları olumsuz etkileyerek evden kaçma olaylarını hızlandırmaktadır. Bir diğer etken ise yoksulluktur. Aile içinde yaşanan ekonomik sorunlar da çocuğun evden uzaklaşmasına yol açar. Bu parçada aşağıdaki yargılardan hangisine değinilmemiştir? A) Göç ve kentleşmenin çocukta olumsuz tepkilerin oluşmasına neden olduğuna B) Göçün yaşattığı zorluklar nedeniyle ailevi ilişkileri bozduğuna C) Kırsal kesimden kentlere yapılan göçler sonucunda çocukların sosyal çevrelerinin daraldığına D) Kırsal kesimdeki yaşam zorluklarının göç nedenlerinden biri olduğuna (Bahçeşehir Koleji 8. Hazırlık Çalışması - 7 Soru 9) Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Psikologlar için rüyalar önem taşır. B) Rüyalar psikologların kişiyi tanımasında etkili bir araçtır. C) Rüyalar insanların bilinmeyen yönlerini açığa çıkarır. D) İnsanlar her gün birbirinden değişik rüyalar görürler. (Bahçeşehir Koleji 8. Hazırlık Çalışması - 7 Soru 8) 20
11. 1. Zemin katta küçük bir lokanta vardı. 2. Ondan yukarıda ise terzilerin, müzisyenlerin, doktorların tabelaları bulunuyordu. 3. Delikanlı, kalabalığın uzağında durarak iş merkezine aşağıdan yukarıya doğru şöyle bir göz gezdirdi. 4. Elektrikli tabelanın bulunduğu ikinci kat diş polikliniğiydi. 5. Geniş pencereleri olan birinci katta çanta ve ayakkabı satan dükkânlar sıralıydı. 6. Bina dört katlıydı. Numaralandırılmış cümleler, mantık akışına göre nasıl sıralanmalıdır? A) 6, 5, 4, 3, 1, 2 B) 3, 4, 2, 6, 1, 5 C) 3, 6, 1, 5, 4, 2 D) 6, 1, 2, 4, 3, 5 (Merkezi Sistem Ortak Sınav - 1 2014-2015 A Kitapçığı Soru 11) 11/2. 1. Bu enerji önlenemez bir şekilde yağ olarak depo ediliyor. 2. Böylelikle kilo almamak imkânsız hâle geliyor. 3. Tabii ki vücudumuzun da bu besini sindirmesi ve enerjiye dönüştürmesi çok hızlı oluyor. 4. Doymak için porsiyonu artırıyor ve ihtiyacımızın üzerinde yemiş oluyoruz. 5. Harcayabilme hızımızın çok üzerinde bir hızla aldığımız enerji, sistemimize geçiyor. 6. Ayaküstü yeme tarzı beslenmelerde aldığımız enerji oranında doymuyoruz. Bu cümleler, anlamlı bir bütün hâline getirildiğinde doğru sıralama aşağıdakilerden hangisi olur? A) 6-4 - 1-2 - 3-5 B) 4-3 - 5-1 - 2-5 C) 4-3 - 5-6 - 1-2 D) 6-4 - 3-5 - 1 2 (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 12 Soru 9) 11/1.1. İnternet icat edilmeden önce bu tip derlemeler önemliydi ve ilgi çekiyordu. 2. Gazeteci yazarların kitapları genellikle daha önce yayımlanmış yazılardan oluşur. 3. Ama internetteki gazete arşivlerine ulaşılabildiğinden bu tip kitapların önemi kalmadı. 4. Yıl boyunca hemen her gün yazdıkları köşe yazılarından bazen belli bir mantıkla, bazen de kronolojik sırayla seçmeler yaparlar. 5. Yazarlar da daha çok okura ulaşıyor, yazarına da yayıncısına da para kazandırıyordu. Bu cümlelerden bir paragraf oluşturmak için sıralama nasıl olmalıdır? 11/3. 1. Bestelediği üçüncü senfoniyi ona ithaf etmeyi kararlaştırmıştı. 2. Tam, eserinin taslaklarını Paris e göndermeye hazırlandığı sırada Napolyon un fedakâr kahraman kişiliğinden sıyrılıp kendini imparator ilan ettiğini duyunca çok sinirlendi. 3. Beethoven; insanlığın kurtarıcısı, saltanatın düşmanı olarak gördüğü Fransız komutan Napolyon Bonaparte a hayrandı. 4. Eserine Kahraman adını koydu ve Vücudu hâlâ yaşadığı hâlde ruhu çoktan ölmüş büyük bir adamın hatırasına, saygıyla sözlerini ekledi. 5. Öfkeyle, senfonisinin ithaf sayfasını yırttı ve eserini Napolyon a ithaf etmekten vazgeçti. Karışık olarak verilmiş cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulmak istenirse sıralama nasıl olmalıdır? A) 1-5-3-2-4 B) 2-4-1-5-3 C) 2-1-5-3-4 D) 5-3-2-1-4 (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf TEOG - 9 Soru 10) 21 A) 1-5 - 2-4 - 3 B) 2-4 - 5-3 - 1 C) 3-1 - 2-5 - 4 D) 4-3 - 5-2 - 1 (Bahçeşehir Koleji 8. Sınıf Değerlendirme Sınavı Soru 7)