2. Bölgesel gelişmişlik farkları ve kalkınma politikaları



Benzer belgeler
EKONOMİ BAKANLIĞI DIŞ TİCARET DESTEKLERİ NEVŞEHİR YATIRIM DESTEK OFİSİ. [Metni yazın] Sayfa 0

08 Kasım Ankara

İHRACATTA DEVLET YARDIMLARI

MAL İHRACATINA YÖNELİK DEVLET DESTEKLERİ EKİM 2017

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

İhracatta Devlet Yardımları

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR YATIRIM DESTEK OFİSİ

İHRACATA YÖNELİK DEVLET YARDIMLARI

YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi

T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Mehmet TEZYETİŞ OSTİM Hizmet Merkezi Müdürü

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

KOBİ LERE YÖNELİK KOSGEB DESTEKLERİ

İHRACATA YÖNELİK DEVLET YARDIMLARI

EKONOMİ BAKANLIĞI YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI PROJE BAZLI DESTEK SİSTEMİ YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI TURQUALITY DESTEKLERİ

KOOPERATİFLERE YÖNELİK HİBE DESTEĞİ

ANKARA KALKINMA AJANSI.

MAL İHRACATINA YÖNELİK DEVLET DESTEKLERİ MAYIS 2017

SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI ARAŞTIRMA, TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YENİLİK DESTEK PROGRAMLARI

TUBİTAK DESTEKLER NEVŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI

T.C. Kalkınma Bakanlığı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

KOSGEB DESTEKLERİ (2010/YENİ DESTEKLER)

İHRACAT TEŞVİKLERİ VEYSEL PARLAK İHRACAT GENEL MÜDÜRÜ

Hibe. Destek Kalemleri a) İhtiyaç analizi, eğitim ve/veya danışmanlık (400 bin Dolar) b) İstihdam desteği, (2 uzman personel)

GENEL BİLGİ. KOBİ ler ve KOSGEB

HÜSEYİN AYDN Markalaşma ve Ar-Ge Destekleri Dairesi Dış Ticaret Uzmanı

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

MAL İHRACATINA YÖNELİK DEVLET DESTEKLERİ. 15 Kasım 2017

İHRACATA YÖNELİK DESTEKLER. T.C. Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü

İHRACATA YÖNELİK DESTEKLER. T.C. Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü

1. Stratejik Yol Haritası Hazırlanarak Yararlanılabilecek Destekler

T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI BİLİM VE TEKNOLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BAKANLIĞIMIZCA YÜRÜTÜLEN AR-GE VE YENİLİK DESTEK PROGRAMLARI

VE BİLGİ DENEYİMİ TÜRKİYE DE SANAYİLEŞME SORUNLARI VE KOBİ LERE YÖNELİK ÇÖZÜMLER. Hüseyin TÜYSÜZ KOSGEB Başkan Yardımcısı.

Yeni üretim hattı ile kapasite artısı aylık ve yıllık ciromuzda en az %20'lik artış sağlanmıştır.

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

İÇİNDEKİLER SAYFA NO ÖNSÖZ IX GİRİŞ.. XI

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

İHRACATA YÖNELİK DEVLET YARDIMLARI

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

TEBLİĞ. b) İşbirliği kuruluşu: Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ihracatçı birlikleri, tasarım konusunda iştigal eden dernek, birlik ve vakıfları,

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii İçindekiler... v Giriş... 1 BİRİNCİ BÖLÜM DIŞ TİCARET TEORİLERİ

2. Uluslararası Nitelikteki Yurtiçi İhtisas Fuarlarının Desteklenmesi

Tarımın Anayasası Çıktı

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI ŞUBAT 2015

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

KOSGEB Dernekler. Buluşması. 5 Ekim 2011 Yapı Endüstri Merkezi / İstanbul

AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM DANIŞMA VE YÖNLENDİRME KURULU 2015 YILI 1. TOPLANTISI 11 MART 2015

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YENİ TEŞVİK SİSTEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI. 15 Kasım 2012 İSTANBUL. Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

Toplam Erkek Kadin Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

Bağımsız nitelikteki veya sermayesinin en fazla % 25 i büyük işletmelere ait olan,

İHRACATA YÖNELİK DEVLET YARDIMLARI

mali açıklamalar 2008/ Konu: Tasarımcılara Devlet Desteği!

2023 HEDEFİ YOLUNDA İHRACATA YÖNELİK DEVLET YARDIMLARI. Dr. Yasemin GÖRÜM T.C. Ekonomi Bakanlığı Marmara Bölge Müdür Yrd.

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

Yeminli Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim ve Danışmanlık. Sayı:

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Julide ÇERMİKLİ Şube Müdürü V.

II. KKTC KOBİ ZİRVESİ GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI

EKONOMİ BAKANLIĞI SERBEST BÖLGELER, DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMETLER VE TEKNİK MÜŞAVİRLİK TEŞVİKLERİ

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

KOBİ Proje Destek Programı

EKONOMİ BAKANLIĞI TASARIM DESTEĞİ

DESTEKLENECEK FAALİYET

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI

YATIRIMLARA PROJE BAZLI DEVLET YARDIMI VERİLMESİNE İLİŞKİN KARAR (2016/9495 SAYILI BAKANLAR KURULU KARARI)

SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI

İhracata Yönelik Devlet Yardımları. İhracat Genel Müdürlüğü Markalaşma ve Ar-Ge Destekleri Dairesi Başkanlığı

KOSGEB DESTEK MODELLERİ. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı

8.0 PLANLAMA UYGULAMA ARAÇLARI

ĐHRACATA YÖNELĐK DEVLET YARDIMLARI

Tebliğ. Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulundan: Yurt Dışında Ofis-Mağaza Açma, İşletme ve Marka Tanıtım. Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ

Dış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı 2016 Mali Destek Programları. Antalya

ARGE DESTEKLERİ Betül ASAN Pamukkale Üniversitesi Üniversite Sanayi İşbirliği Koordinatörlüğü

TEKNİK MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİNE SAĞLANACAK DEVLET YARDIMLARI

DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMET SEKTÖRÜNDE T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI TARAFINDAN SAĞLANAN DESTEKLER

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİNİN DESTEKLENMESİ (UR-GE)

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2

5 Ekim 2017 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : GENELGE

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

YENİ TEŞVİK YASASININ AVANTAJLARINDAN DAHA YÜKSEK ORANLARDA YARARLANMAK İÇİN SON GÜN

BİZ KİMİZ? ANADOLU PATENT

Teknik Müşavirlik Hizmetlerine Sağlanacak Devlet Yardımları

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: YEŞİL BİNALAR & NANOTEKNOLOJİ STRATEJİLERİ. Muhammed Maraşlı İMSAD-UNG Çalışma Grubu Üyesi

TASARIM DESTEĞİ HAKKINDA TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2008/2)

İHRACATA YÖNELİK DEVLET YARDIM VE TEŞVİKLERİ 1. Murat Tokmakkaya Yeminli Mali Müşavir

x x x X

Transkript:

TÜRK DIŞ TİCARETİNDE VE BÖLGESEL KALKINMA POLİTİKALARI ÇERÇEVESİNDE SEKTÖREL DIŞ TİCARET ŞİRKETLERİNİN (SDŞ) YERİ Dr. Mehmet ALAGÖZ*-Arş. Gör. Nadide Sevil HALICI* 1. Giriş Bölgeselleşen ve küreselleşen Dünya ekonomisi 2000'li yıllara hazırlanırken ekonomi içerisinde KOBİ'lerin ülkeler için vazgeçilemez bir yere sahip olduğunu gerçeği herkes tarafından kabul edilmiştir. KOBİ'lerin ekonomi üzerindeki değişik bakımlardan sahip olduğu rol, bu işletmelerin ciddi şekilde desteklenmesini zorunlu hale getirmiştir. Ayrıca küreselleşme sürecinde yaratıcılığını ve esnekliğini kaybetmiş büyük ölçekli işletmeler yerine esnek üretime dayalı faaliyetlerini sürdüren KOBİ'lerin göz ardı edileyemeyeceğini de göstermiştir. Çünkü bu küçük işletmeler daha az yatırımla daha çok insana istihdam imkanı sağlamakta, piyasada varolan değişimlere daha çabuk uyum göstermektedir. Ayrıca ülkedeki bölgelerarası dengesizliği azaltıcı ve gelir dağılımındaki bozukluğu durdurucu etkisi de bulunmaktadır. Türkiye sanayileşen, kent nüfusu sanayileşmeden daha hızlı olarak artan, ülke içi ve dışı ile çeşitli biçimlerde haberleşen, akışkan ve artış hızı azalarak artan nüfusa sahip bir ülke konumundadır. Bu durumda. Türkiye'de devlet, genişleyen ve çeşitlenen kamu hizmetleri talebi ile karşı karşıya kalmaktadır. Ülkemizde varolan sorunların temelinde eğitim eksikliği ve büyük eşitsizlikler bulunmaktadır. Özellikle yerleşim merkezleri arasında varolan yoksulluk bu büyük eşitsizliğin en önemli somut örneğidir. Sanayileşme ve kırdan kente göç, kır yoksulluğunu tedricen azaltmış olmakla birlikte, göç; yoksulluğa karşı uygulanan bilinçli bir hükümet politikası olmayıp, kişilerin geliştirdiği en önemli fakat bireysel bir çözümdür. Ancak, yeni kent yoksulları arasındaki sürekli işsizlerin oranının yüksekliği, eğitim düzeyinin düşüklüğü ve ekonomik konjonktürdeki iyileşmelerden etkilenmeyişi, artan gelir eşitsizliği sorunun vahametini gözler önüne sermektedir(ctesev, 2004;1). 2. Bölgesel gelişmişlik farkları ve kalkınma politikaları Küreselleşme süreci ile birlikte son yıllarda bölgesel gelişme ve ekonomik coğrafyaya ilişkin olarak, dünya ekonomisinde artan yerelleşme eğilimleri ile kentsel ekonomiler olgusu gözlenen en önemli gelişmelerden biridir. Bu süreç içinde, iletişim, ulaştırma, ve teknolojideki hızlı değişimler, yerleşim teorisinin hammadde ve pazara yakınlığı gibi geleneksel değişkenlerinin önemini azaltırken, dünyanın herhangi bir yöresinde üretilen bir ürünün, herhangi bir bölgesinde satılmasını da daha kolay hale getirmiştir(sarıca, 2001; 154). Küreselleşme sürecinde değişen koşullara uyum, rekabet, insan kaynaklarının geliştirilmesi, küresel piyasanın dinamik olarak izlenmesi, örgüt yapılarında esneklik ve maliyet kontrolü gibi önemli olgular, geleneksel bölge anlayışını değiştirerek yeni bir bölge yaklaşımı oluşturmuştur. Küreselleşme süreci, kentsel ve yerel ekonomilerin de küresel ekonomide birer aktör olarak yer almasını sağlamıştır. Dünyada gözlenen yerel ekonomiler arasındaki rekabet, yerel ekonomilerin gelişme performansını da belirlemektedir. Bu sebeble, yerel ekonomilerin küresel rekabet içerisinde geliştirdiği strateji ve politikalar, bölgesel gelişme politikalarının temelini oluşturmaktadır. Bu süreçte; ülkeler arasındaki, ülke içinde bölgeler ve alt bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarını azaltmak amacıyla, ekonomik ve sosyal farklılıkları giderici politikalar uygulanmaya konu!muştur(dpt, 2004; 1). * Selçuk Üniversitesi Karaman İİBF İktisat Bölümü * Selçuk Üniversitesi Karaman İİBF İktisat Bölümü

1186 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU Özellikle gelişmiş ülkelerde yaşanan ekonomik, teknolojik, değişme ve gelişmelerle birlikte, bilgi teknolojisindeki gelişme ve bilginin stratejik kaynak haline gelmesi, toplumda yerelliğin ve katılımcılık ilkesinin öne çıkması biçiminde gözlenen toplumsal değişmeler, bölgesel gelişme politikalarında önemli değişmelere yol açmaktadır. Bu çerçevede bölgesel planlama ve bölgesel gelişme sürecinde; Sektörel etkinliklerin karşılıklı bağımlılığının vurgulanması ve kapsamlı olması, Bölge için stratejik vizyonlar geliştirilmesi, Ulusal ölçekleri ve yerel talepleri yansıtması, Değişen koşullara uyum sağlayabilmesi, Bölge planı yapımı ve uygulanmasında yerel katılımın sağlanması, Düzenli olarak yeniden gözden geçirmeyi olanak tanıyacak mekanizmaların oluşturulması gibi bölgenin dinamikleri harekete geçirecek kıstasları dikkate alınmak zorundadır. Bunlara ilaveten yeni bölgesel gelişme politikalarında öncelikli olarak; Bilgi ve üretime yönelik kaynaklar yaratılması, Öncelikle yerel ve bölgesel kaynakların harekete geçirilmesi, Kalitenin öncelikli olması, Hizmetler sektörünün geliştirilmesi ve sektörlerarası bağların kurulması, Merkezi değil, bölgesel topluluğun ön planda olması, Çok sayıda küçük ve orta ölçekli firma ve projeler yaratılması gibi politikalar da önem kazanmıştır. Bahsettiğimiz bölgesel planlama ve bölgesel gelişme politikalarının temelde sürdürülebilir bir kalkınma anlayışına da uygun olması gerekmektedir. Başka bir ifade ile sürdürülebilir bir kalkınmanın; yaşam kalitesinin iyileştirilmesini dikkate alan, sosyal ve ekonomik dengelerin sağlanmasına yardımcı olan, kültürel çeşitlilik ve fırsat eşitliğini göz ardı etmeyen, sosyal, ekonomik ve siyasi katılımcılık sağlayan, doğaya önem veren ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmayı amaçlayan bir strateji olması gerekmektedir(sarıca, 2001; 155) Bu bağlamda ülkemizde de bölgesel gelişmişlik farklarını azaltmaya yönelik tedbirler ve uygulamalarda bulunulmuş, ancak dengesizlik nedenleri net bir şekilde ortaya konulmadığı için farklı politikalar üretilmesine neden olmuştur. Bu da var olan bölgesel eşitsizlik sorununun sağlıklı bir biçimde çözmekte yeterince etkin olamamıştır. Ülkemiz 1923 yılından bu yana varolan bölgesel farklılıkları ortadan kaldırmak için bir çok politikayı uygulamaya geçirmiştir. 1923-1950 yılları arasında dünyada yaşanan büyük bunalım, ülkedeki sermaye ve emek yetersizliği bu dönemde bölgesel farklılıkların ortadan kaldırılması için hiçbir çalışmanın yapılamamasına neden olmuştur. Bundan sonraki dönemlerde, özellikle Türkiye'nin 1960 sonrası planlama deneyimleri bir çok siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlar altında gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Yapılan planlamalarda temelde iki işlev yerine getirilmeye çalışılmıştır. Birinci olarak; hem yerleşim merkezlerinin oluşmasında hem de altyapı kararlarının verilmesinde ekonominin darboğazlara düşmesini önleyecek ve bu kararların her birinin iktisadi etkinliğe katkısı olacak şekilde bölgesel planlamalar yapılmıştır. İkinci işlev yerine getirilirken ülkemizdeki geri kalmış yerleşim merkezlerine dönük politikalar, Kalkınmada Öncelikli Yöreler (KÖY) başlığı altında planlanmaya çalışılmıştır. Bu ayırım ile gelişmişlik seviyesi çok düşük olan yörelerin geliştirilmesi için planlı dönem boyunca uygulanan politikaların başlıcaları üç ana grup altında toplanabilir(şahinkaya, 2004; 1). Bunlardan birincisi ve belki de en önemlisi kamu otoritesinin özellikle altyapı alanında direkt yatırım faaliyetleriyle, mali kaynakların gelişmiş yörelerden nispi olarak az gelişmiş yörelere aktarılmasını gerçekleştirmektir. İkincisi, özel kesim yatırımlarının kalkınma planlarında belirlenen önceliklere uygun sektörlere ve bölgelere

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1187 yönlendirilmesi ve desteklenmesi amacıyla uygulanan teşvik ve hibe önlemleridir. Üçüncü araç da, her yıl genel bütçeden geri kalmış yörelerdeki harcamalar için ayrılan ödeneklerin yanısıra, bütçe dışında oluşturulan fonlardan aynı amaçla yapılan kaynak aktarmaları ve kamusal nitelikli ihtisas bankalarından elverişli koşullarda sağlanan kredi finansman olanaklarıdır. 2.1.1960'dan günümüze kadar uzanan planlı dönemde, bölgelerarası gelişmişlik farklarını azaltmaya yönelik politikalar Kalkınma planlarında, geri kalmış bölgelerin geliştirilmesi ve dolayısıyla bölgelerarası gelişmişlik farklarını azaltmaya ilişkin politikalar farklı ağırlıkta yer almıştır. Bundan dolayı her kalkınma planını ayrı ayrı, bölgesel planlama yaklaşımı yönünden ele alıp inceleyerek, en sonunda genel bir değerlendirme yapmak daha yerinde olacaktır. Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planında kalkınmada öncelikli yöreler politikalarının önemi vurgulanarak, konu teorik çerçevede kapsamlı bir şekilde anlatıldıktan sonra Potansiyel Gelişme Bölgeleri, Geri Kalmış Bölgeler ve Büyükşehir Bölgeleri (Metropoliten Bölge) şeklinde bir ayırıma gidilmiştir. İkinci Planda ise bölge planlamasının önemi vurgulanmış ve konu yine teorik çerçeveden kurtarılamamıştır. Birinci ve İkinci Planda kapsamlı bir şekilde ele alınmış olan bölgesel kalkınma politikaları, Üçüncü Planda sadece Kalkınmada Öncelikli Yörelere ilişkin çalışmalar çerçevesinde ele alınmıştır. Bu bağlamda, Kalkınmada Öncelikli Yörelerin belirlenmesi için, bölgelerin gelişme potansiyeli bulunan doğal ve beşeri kaynaklarını saptamak suretiyle, bu yörelerin gelişmişlik düzeylerini belirleyen sosyo-ekonomik göstergelere dayalı endeksler yardımıyla gelişmişlik sıralamasının yapılması dile getirilmiştir. Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planında ekonominin bütünleşmesi; sektörler ve bölgelerarası bağların güçlenmesine, mal ve hizmet akımlarının yoğunlaşmasına bağlı olduğundan, birbirlerine bağlı ve aralarında belli toplumsal ve ekonomik iş bölümü olan yerleşme merkezleri sistemiyle pazarlama düzeninin gerçekleşmesini içeren bir mekan örgütlenmesi gereği belirtilmiştir. Anılan mekansal planlamanın gerçekleştirilmesini sağlamak üzere, gerekli kurumsal yapının oluşturulması kararlaştırılmıştır. Teşvik tedbirlerinin, sanayinin bölgeler arası dengesiz dağılımını giderecek yönde kullanılmasına işaret edilen Planda, teşvik sisteminin mal ve mekan bazında kademelendirilmesi ve alınacak önlemlerin bölgeler için farklılaştırılması gereğine işaret edilmiştir. Ayrıca, geri kalmış bölgelerdeki yerel sermayenin bu bölgelerdeki kaynak ve olanaklar değerlendirilerek, bölge kalkınmasında aktif rol oynayabilmesini sağlayacak önlemlerin alınması istenmiştir. Gelişmenin hızlandırılması ve kaynakların etkili kullanımını teminen bölgesel gelişme planları yapılması, bölgelerin potansiyel kaynaklarını ve sorun alanlarını belirleyici envanter çalışmaları yardımıyla çeşitli sektörler için uygun gelişme alanlarının belirlenmesi ve bu alanların oluşturularak Bölge Gelişme Şemalarında belirtilmesi, idari sınırlamalara tabi olmayan bölge tanımlamalarının yapılması Beşinci Planın önemli öngörüleri arasında yer almaktadır. Beşinci Planda ayrıca, bölgesel gelişme farklılıkları dikkate alınarak, sınai gelişme potansiyeli olan bölgeler için farklı teşvik tedbirlerinin geliştirilmesi, şehirleşme odaklarının belirlenmesinde, tarıma uygun alanlarda sanayi tesislerinin kurulmamasına özen gösterilmesi, az gelişmiş bölgelerde kurulacak sanayi işletmelerine ucuz işletme kredisi sağlanması ve bu kredilere vergiresim, harç istisnası getirilmesi gibi hususlara yer verilmektedir. Altıncı Planda bölgesel gelişmeyle birlikte şehirleşme, metropolleşme ve sanayileşmeye ilişkin sorunların giderilmesi amacıyla yatırımların nüfus çekici değil, mevcut nüfusun ihtiyaçlarını karşılayıcı mahiyette planlaması amaçlanmıştır. Bölgesel gelişmeye ilişkin politika ve tedbirler en geniş şekliyle Yedinci Plana yansımıştır. Bölgesel gelişme politikalarının ulusal bütünlük içerisinde oluşturulmasının önemi vurgulanarak,

1188 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU daha önceki planlarda yer alan hususların yanısıra; Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri için bir onarım projesi hazırlanması ve bu kapsamda istihdam sorununun çözümünde başta gelen konut ve hayvancılık sektörlerinde hızla gerçekleştirilebilir projeler hazırlanması, Sürdürülebilir bir bölgesel kalkınma anlayışı içinde kalkınma planlarıyla uyumlu bölgesel gelişme projelerinin yapılması, Nüfusun hızlı arttığı bölgelerde, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde işsizlik sorunlarının giderilmesi için tarımsal gelişme projeleri hazırlanması, Hayvancılık ve sulu tarıma dayalı alanlarda meyve-sebze ve katma değeri yüksek sınai bitkilerin yetiştirilmesi ve bunları işleyecek tarım ve hayvancılığa dayalı sanayilerin kurulması, Emek-yoğun projelerin hayata geçirilmesi, endüstriyel faaliyetlere uygun olmayan bölgelerin geliştirilmesinde bölgenin karakteristiklerine göre hayvancılık, tarım, el sanatları gibi faaliyetlerin desteklenmesi, Bu bölgelerde gelişmeyi başlatacak nitelikteki yeni iş alanı yaratıcı yatırımların zorunlu hallerde devlet tarafından gerçekleştirilmesi, Bölgesel gelişmeyi hızlandırmak için daha önce işlenmeden bölge dışına gönderilen tarımsal ürünleri bölgede işleyerek katma değer yaratacak tesislerin kurulmasına önem verilmesi, GAP bölgesinde kentsel altyapı sorunlarının (özellikle içmesuyu ve kanalizasyon) çözüme kavuşturulması, Normal ve ihtisaslaşmış organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi siteleri yapımına önem verilmesi, Ülke genelinde arazi kullanım ve deprem haritaları çıkarılarak bunlardan bölgesel ve fiziki planlama çalışmalarında yararlanılması, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri için hazırlanan Aksiyon Planı kapsamındaki yatırımların sürdürülmesi ve yörenin ivedilik arz eden sorunlarının çözümü için gerektiğinde Acil Destek Programları hazırlanması ve ilin temel yönetim birimi olduğu dikkate alınarak bölge planlama kararları doğrultusunda II Gelişme Planları hazırlanması hususları, bu Planda vurgulanan konular olmuştur. Sekizinci ve uygulanmakta olan son kalkınma planında ise, yedinci planda başlatılan bölge planlarının uygulanmasının devam edileceği belirtilmiş ve ek olarak yeni bölge planlarının hazırlanması sağlanmıştır. Ayrıca bölge planlamalarında ulaşılan nokta ve bu politikaların ilke ve amaçları net bir şekilde ortaya konmuştur. Kalkınma planlarındaki politikaların bazılarının uygulanmasına rağmen 1980'ler boyunca ülkemizde; üretim faaliyetlerinin mekânsal dağılımı, ülkeyi nerede ise sanayisizleşmeye götüren kaynak tahsisi politikaları doğrultusunda çarpık bir görünüm bulunmaktaydı. Ülkemizdeki üretim faktörlerinin çok büyük kısmı, cazibe merkezi haline gelmiş büyük kentlerde önemli yığılmalar oluşmasına neden olmuştu. Bu durum zaten çok zayıf olan arazi kullanım ve imar disiplinini tümüyle ortadan kaldırmış ve bu çarpık ve yetersiz sanayileşmeyle birlikte, oldukça derin çevre yozlaşmaları ile karşı karşıya kalınması sonucunu doğurmuştu. Anlamlı bir bölgesel gelişme programının uygulanabilmesi için, çok daha basit ancak köklü başlangıç şartlarının oluşması yani arazi kullanımı, kentleşme ve imar disiplinini sağlayacak mevzuatın elden geçirilmesi ve tavizsiz uygulanması gerekmektedir. Diğer taraftan özel sektörün; bölgesel planlar çerçevesinde çeşitli teşvikler ve sübvansiyonlarla, KÖY'lere, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine gitmekte zorlandığı ve hatta o bölgeler için kullandırılan kaynakların üretime dönüştürülmediği gerçeği yüzünden, bu tür programların genellikle büyük kaynak israflarına yol açtığı da bilinmektedir. Durum ne olursa olsun, öncelikle yatırımları

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1189 olumsuz yönde etkileyen, girişimcilerin önündeki belirsizliklerin azaltılması veya kaldırılması gerekmektedir. Ayrıca üretime yönelik projelerdeki kârlılığın ve gereken hallerde belli bir korumanın görünür bir gelecekte sürdürüleceğine dair güvenceler ve mekanizmalar zinciri oluşturulmak zorundadır(şahinkaya, 2004; 1). Kısaca, ülkemizde bölgesel kalkınma politikaları; sosyal, ekonomik ve mekansal bütünleşmeyi, çevrenin korunmasını, yerel yönetimlerin güçlendirilmesini, taşımacılık, telekomünikasyon ve enerjide ulusal ağ kurulmasını, çevre bölgelerinin merkez bölgelerine bağlanmasını, orta büyüklükteki kentlerin birbiriyle işlevsel bağını güçlendirecek gelişme aksları yaratılmasını ve alt bölgelerin sorun ve potansiyellerine ağırlık verilerek çözümlenmesini sağlamalıdır. 3. Bölgesel gelişmişlik farklılıkları ve rekabet Bölgesel dengesizliği, bir ülkenin çeşitli bölgelerinde görülen her türden eşitsizlik olarak nitelendirmek mümkündür. Günümüzde her ülkede az yada çok ama mutlaka bölgesel dengesizlikler görülmektedir. Analitik çalışmalar, ekonomik ve sosyal kalkınmanın çeşitli ülkeler arasında olduğu gibi aynı ülke içinde de farklı hızlarla gerçekleştiğini göstermektedir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bölgelerarası sosyal ve ekonomik gelişmişlik farkları coğrafi, tarihi ve siyasi nedenlere dayanmaktadır. Örneğin Ankara'nın başkent olması göreli olarak sosyal ve ekonomik anlamda daha ileri olmasını sağlamış veya yükseklik, iklim, bitki örtüsü, yüzey şekilleri Doğu Anadolu'nun diğer yörelere göre daha dezavantajlı olmasına neden olmuş veya İstanbul'un tarihte birçok imparatorluğa başkentlik yapmış olması ve coğrafi özellikleri dolayısıyla aşırı gelişmesine neden olmuştur. Dengesizliğin tarihsel kökenlerine baktığımız zaman Sanayi Devrimiyle birlikte halkların ve devletlerin hızlı bir değişim ve gelişim gösterdikleri görülmektedir. Sanayi Devrimini gerçekleştiren ülkelerin kısa dönemde büyük gelişmeler gösterdikleri saptanmaktadır. Örneğin, 1750'lerden itibaren milli gelirdeki önemli artışlar sonucunda, Batı Avrupa Devletleri'nin milli gelirleri bir yüzyılda otuz ile kırk kat arası artmıştır. İkiyüz yıl sonunda, devrimi gerçekleştiren ülkeler hızla gelişirken, devrimi gerçekleştiremeyen ülkelerin, bu ülkelerle olan ticari ilişkileri sonucu sömürülmekten kurtulamamaları, dünya ülkelerinin bariz bir şekilde, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler diye iki gruba ayrılması sonucunu doğurmuştur(dinler,2001;100). Aynı zamanda sanayi devrimi, bölgelerarası gelişmişlik farklarının artmasını sağlayan önemli bir unsurdur. Bölgesel sosyo-ekonomik farklılıkların ortaya çıkış sürecinde ekonomik gelişmenin belli bir noktada yoğunlaşması iki nedene bağlanabilir: Bunlardan birincisi; ölçek ekonomisinden maksimum derecede yararlanmak isteyen işletmelerin, üretim tesis ölçeklerini optimal düzeye ulaştırmak için, yeni yatırımlara girmeleri, yani işletmelerini genişletmeleridir. Bu anlamda bir işletme 'pozitif içsel ekonomiler' şeklinde sağlamak istediği avantajlarını maksimize etmek isterken, faaliyette bulunduğu yörede de ekonomik faaliyetler artmış olacaktır. İkincisi ise, birlikte bulunmaktan kaynaklanan avantajlardan yani pozitif dışsal ekonomilerden yararlanabilmek için işletmeler aynı bölgeye toplanmak eğilimini gösterirler (Dinler,2001;113). Bundan dolayı bazı merkezlerde yaratılan içsel ve dışsal ekonomiler sonucu, yığılma hareketi sürekli artarak bu merkezleri daha da geliştirmektedir. Gelişme noktasından yoksun olan diğer bölgelerin ise sosyo-ekonomik açıdan duraklaması ve hatta gerilemesi kaçınılmaz bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. O zaman, bir ülkede bölgelerarası gelişmişlik farkları ekonomik gelişme için mutlaka karşılaşılacak bir süreç olduğuna göre, dengesizliğin yararının olup olmayacağını da tartışmak önemini kaybetmektedir. Ancak geri kalmış bu bölgelerin sorunlarının en iyi şekilde tespit edilip, zaman içerisinde bu sorunları azaltacak veya ortadan kaldıracak politikaların uygulanması da kaçınılmaz bir sonuçtur. Çünkü, bir ülkenin bölgeleri arasında ekonomik gelişmişlik farklarının olması ve bu farklılığın giderek artması ya da en azından azaltılamaması önemli ekonomik sakıncaların yanısıra bazı sosyal sakıncalarda doğurmaktadır. Geri kalmış

1190 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU bölgelerde ise istihdam olanakları çok sınırlı olduğundan, açık ve gizli işsizlik oranı önemli boyutlara varmakta, gelirlerin düşük olması yaşam koşullarını son derece zorlaştırmaktadır. Bu durum göç olgusunun hızlanmasına neden olmaktadır. Ayrıca geri kalmış bölgelerin yetersizlikleri bu bölgelerdeki sosyal hizmetlerin de gelişememesine neden olmaktadır. Bahsettiğimiz nedenlerden dolayı, özellikle geri kalmış bölgelerdeki illerin, mevcut kaynaklarının ne olduğunu ve bunları ne derece verimli kullandıklarını, üretken olma konusunda nelerin yapılabileceğini, gelişme ve büyüme için neler yapılması gerektiğini ve ilin rekabet edebilirlik yeteneklerinin arttırılmasının nasıl mümkün olacağını çok açık ve net bir şekilde ortaya koyması gerekmektedir. Böylece geri kalmış bölge, ulaştığı ve elde ettiği performans sonuçları ile başka illerle kendini kıyaslayabilir ve daha neler yapması gerektiği hakkında net bilgilere sahip olabilir. Bu bilgiler, bölgenin ülke içindeki konumunu ve dinamiklerini belirleme açısından önem arz etmektedir. Elbette böyle bir yaklaşım, bölgenin durumunu iyileştirmesinin ancak diğer bölgelerin durumlarının kötüleşmesi pahasına gerçekleşebileceği bir "kazan/kaybet" sürecinin başlamasıyla mümkün olacaktır. Bu süreç içerisinde bazı bölgelerin kişi başı GSYİH değerleri yükselirken, bazılarında ise bir düşüş eğiliminin başlamasına neden olacaktır. Başka bir ifade ile bölgelerin kişi başı GSYİH değerlerinin yükselme veya düşme eğilimi göstermesine neden olan dinamik faktörleri şöyle sıralayabiliriz(aydemir, 2004; 1): Bölgenin İş Ekonomik Faaliyetin Yapısı; bölgenin rekabet edebilirliğini doğrudan etkileyen unsurlar; bölgede gözlemlenen ekonomik faaliyetlerdeki yoğunluk, yığılma, sektörel dağılımın yanısıra, piyasanın rekabetçi bir yapıda olup olmaması ve piyasada faaliyet gösteren şirketlerin birbirlerinin yarattıkları pozitif dışsallıklardan yararlanabilmesidir. Bölgenin Yenilikçi Kapasitesi; patent başvuru sayısıyla temsil edilmektedir. En iyi performans gösteren bölgelerin, en yüksek yenilikçi kapasiteye sahip bölgeler olduğu tespit edilmiştir. Yenilikçi kapasite, bir bölgede, ya bölge dışından teknoloji ve knowhow transferi ile, yada bölgedeki şirketlerin kendi teknolojik araştırma faaliyetlerini kendileri yürütmeleri sonucu yaratılmaktadır. Bölgenin Ulaşılabilirliği; kişi başı GSYİH'nın bölgeler arasında gösterdiği varyansla ulaştırma altyapısının bölgelerarası gösterdiği varyansın yüksek bir korelasyonla ilişkilendiği ve kişi başı GSYİH'nın yüksek olduğu bölgelerin ulaştırma altyapısından dolayı daha ulaşılabilir bölgeler olduğunu ortaya koymaktadır. Ulaştırma altyapısı kendi içinde ekonomik kalkınmaya katkılar sağlamasının yanısıra, değişik biçimlerinin kullanım etkinliğini arttırmasıyla da ekonomik faydayı arttırmaktadır. Örneğin, bir bölgedeki iyi bir karayolu sistemi, kendi içerisinde çok önemli olmanın yanısıra, o bölgenin civarındaki havayolu ve denizyolu gibi diğer ulaştırma biçimlerinin etkin kullanımını da destekleyerek bölgesel gelişmişliğe katkı sağlamaktadır. Elbette ulaştırma alanında yapılan yatırımlar, büyük öneme sahip olmakla birlikte, tek başlarına bölgelerarası farklılıklarının azaltılmasında ve ekonomik gelişmişlik seviyesinin yükseltilmesinde önemli katkılar sağlayamamaktadır. Bölgenin İş gücünün bilgi ve beceri birikimi; bir bölgedeki çalışma yaşında olan nüfusun eğitim seviyesi, o bölgedeki kalifiye işgücü varlığının bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. İyi performans gösteren bölgelerdeki işgücü profili diğer bölgelerdeki işgücü profiliyle karşılaştırıldığında bu bölgelerdeki işgücünün göreli olarak daha yüksek eğitim seviyesine sahip insanlardan oluştuğu gözlemlenmektedir. Bu sebepten etkili eğitim altyapısı, bir bölgenin görece avantajını güçlendirmek için dikkate alınması gereken önemli unsurlardan biridir. Etkin bir eğitim sisteminin, bir bölgenin göreli avantajına katkı sağlayabilmesi için, temel eğitim gereksiniminin yanısıra, teknolojik gelişmelere ve bu gelişmelerin yarattığı yeni iş gücü profili ihtiyacına da cevap verebilmesi gerekmektedir. Çünkü artan küreselleşme eğilimleri sonucu bilgi toplumuna geçişle birlikte, büyük sanayi merkezleri dışında kalan küçük yerleşme merkezlerinde faaliyet gösteren küçük ve orta işletmeler, gelişmiş sanayi bölgelerinde bulunan büyük işletmelerle üretim kalitesi, maliyet ve pazarlama olanakları yönünden rekabet edebilme gücünü yakalamışlardır. Bu gelişmeler sonucunda birçok ülkede, yeni sanayi merkezleri (yeni sanayi odakları) doğmaya başladı. Ülkemizde de Anadolu kentlerinde özellikle Denizli, Gaziantep ve Kahramanmaraş başta

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1191 olmak üzere 12 ilde, son yıllarda görülen sanayileşme hamlelerinin nedenleri, bilgi ekonomisinin küçük ve orta boy işletmelere sağladığı avantajlarla açıklanmaktadır. Bölgedeki Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları (DYSY); bir bölgenin ekonomik gelişimi, o bölgenin üretim aktivitelerini çekme ve mevcut üretim kapasitesini koruyabilme becerisiyle doğrudan orantılı olduğu herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir. DYSY, bir bölgenin rekabet edebilirliğine, o bölgedeki sermaye stokunun ve üretim kapasitesinin artmasını sağlayarak katkıda bulunmakta ve artan rekabetle bölgedeki diğer şirketlerin verimlilik ve ürün kalitelerini yükseltilmesinde ve dolayısıyla bölgenin görece rekabet edebilirlik gücünün artmasında tetikleyici rol oynamaktadır. Buna ilave olarak, bölgenin teknoloji ve know-how'a ulaşımını kolaylaştırmaktadır. Bu durum, teknolojik açıdan geride kalmış bölgeler için büyük önem taşımaktadır. Bölgenin Enerji, İşgücü ve Hammadde Maliyetleri; bir bölgede ekonomik büyüme ve gelişme, güvenilir ve uygun maliyette enerji kaynaklarının bulunabilirliği ile yakından ilişkilidir. Mevcut özel sektörün üretimindeki temel girdilerden birisi olan enerji maliyetlerinde bir azalmanın doğrudan ürün maliyetinde ve dolayısıyla da ürün fiyatında bir azalmayı beraberinde getireceği, bunun da özel sektörün rekabetçi gücünü arttıracağı gerçeğinden hareketle, enerji maliyetinin, özellikle geride kalmış bölgeler için çok büyük öneme sahip olduğu söylenebilir. Bölgenin Telekomünikasyon Altyapısı; telekomünikasyon altyapısı, hem bölgesel gelişmeye olan doğrudan etkisi ile, hem de teknolojinin giderek artan bir öneme sahip olduğu günümüz şartlarında ulaştırma altyapısının tamamlayıcı nitelikteki göreviyle, bölgesel rekabet edebilirliğin önemli yapıtaşlarından birisi haline gelmiştir. Ancak telekomünikasyonun tamamen fiziksel kontağın yerini tutamayacağı unutulmamalı ve ulaştırma altyapısı ile birbirlerinin ikamesi olarak değil de tamamlayıcıları olarak ele alınıp paralel bir şekilde gelişimlerine önem verilmelidir. Bölgedeki KOBİ'ler; KOBİ'ler, yarattıkları istihdamla ekonomiler için büyük öneme sahiptirler. Büyük şirketlerle karşılaştırıldıklarında, KOBİ'lerin daha esnek bir yapıya sahip oldukları ve değişen ekonomik koşullara daha kolay adapte olabildikleri gözlemlenmiştir. Diğer yandan, sektörler arası kaynak akışını sağlamaları, yenilikçi ve dinamik yapıları ile ekonomilerin büyüme potansiyellerine büyük ölçüde katkı sağlamaktadırlar. Bugün büyük şirketlerin giderek artan bir biçimde kendi öz faaliyet alanlarına dönme ve işlerinin kalan kısımlarını (teknolojik araştırma ve yenilikçi buluşlar dahil) KOBİ'lere ihale etme eğilimi içerisinde olduğu bilinmektedir. Bu açıdan bakıldığında, KOBİ'lerin büyük şirketlerin faaliyetlerini tamamlayıcı şekilde çalıştıkları söylenebilir. Esneklikleri ve istihdam yaratma potansiyelleriyle KOBİ'ler, bölgesel gelişmede önemli role sahiptirler. Bundan dolayı bölgelerarası dengesizliğin giderilmesinde devletin KOBİ'lere ve onların biraya gelerek oluşturdukları entegrasyon modellerine destek ve teşvikleri her geçen gün daha da artmaktadır. 4. Kalkınma politikaları çerçevesinde sdş'ler Dünya ekonomisinde gözlemlenen son gelişmeler, özellikle ekonomik ilişkilerde çok yoğun bir işbirliğine ve bütünleşmeye gidildiğini göstermektedir. Kısaca Dünya ekonomisi AB, NAFTA APEC, KEİB gibi bloklarda gruplaşmakta ve toplanmaktadır. Türkiye'nin böyle bir bloklaşma ve bütünleşme sürecinin dışında kalması düşünülemez. Bu süreçte en önemli görev veya işlev, bir anlamda ülke ekonomisinin temel hücre yapısını ve kılcal damarlarını temsil eden KOBİ'lere düşmektedir. Bu nedenle özellikle KOBİ'lerin kaynaklarını birleştirerek uluslararası ticarette daha aktif rol almalarını sağlayıcı tedbirler alınması ve buna göre uygun düzenlemelerin yapılması zorunlu olmaktadır. Çünkü pek çok makro ekonomik sorunun çözümünde büyük ölçüde KOBİ'lerin, KOBİ girişimciliğinin desteklenmesi ve güçlendirilmesi gerekliliğine olan inanç artmaktadır.

1192 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 4.1. Küçük ve orta boy işletmelerin sektörel dış ticaret şirketleri çatısı altında örgütlenmesinin sağlayacağı faydalar Bu faydalan şu başlıklar altında toplayabiliriz. -Bürokrasi ve ihracat işlemleri; Sektörel Dış Ticaret Şirketleri modelinde KOBİ'lerin ihracat işlemleri tek elden yürütülmekte ve böylece ihracatla ilgili her türlü mevzuatın takibi de kolaylaşmaktadır. Sektörel Dış Ticaret Şirketleri sayesinde KOBÎTer; gümrükleme, nakliye, sigortacılık vb. işlemlerini hem kolaylaştırmakta, hem de maliyetlerini düşürmektedirler. -Eğitimle İlgili Destekler; Sektörel Dış Ticaret Şirketleri, ortaklarının ve sektörünün ihtiyaç duyduğu üretim, pazarlama, ihracat, Ar-Ge vb. alanlardaki eğitim faaliyetlerine ve nitelikli eleman yetiştirilmesine katkıda bulunmaktadırlar. -Finansman ve Kredi Desteği; Sektörel Dış Ticaret Şirketleri, ortaklarına yurtiçi ve yurtdışı finansman ve kredi alanlarında kaynaklar bulmada yardımcı olmakta ve böylece ortakların daha güçlü bir sermaye yapısına sahip olmasını sağlamaktadır. -Devlet Yardımları; Sektörel Dış Ticaret Şirketleri hem KOBÎTere hem de bu şirketlere özel çıkarılan devlet destekleri ve yardımlarından faydalanma imkanlarına sahip olabilecektir. -Üretim, Tedarik ve Pazarlama Konularında Destekler; Sektörel Dış Ticaret Şirketleri, ortaklarına güçlü bir pazarlama ağı oluşturabilmektedir. Ayrıca ortaklarının dış rekabetin etkisiyle ürün kalitesinin geliştirilmesi ve standartlara uygun mal üretilmesi yönünde bilinçlendirme faaliyetlerine de destek vermektedir. Sektörel Dış Ticaret Şirketleri modeliyle KOBİ'ler gerek yurtiçinden gerekse yurtdışından hammadde ve ara malları alımını toptan yapabilmektedirler. Bu da KOBİ'lerin hem satıcılar karşısındaki pazarlık gücünü artırırken hem de ürün maliyetlerinin düşmesine imkan sağlamaktadır. -Ölçek Avantajı; Sektörel Dış Ticaret Şirketleri çatısı altında bir araya gelen KOBİ'ler yurtdışından gelecek büyük siparişlere cevap verebilme imkanını elde edebilmektedirler. -Reklam ve Tanıtım Destekleri; Sektörel Dış Ticaret Şirketleri yetişkin yöneticiler istihdam ederek, ortağı olan KOBİ'lerin bireysel olarak gerçekleştirmede zorlandıkları tanıtım ve reklam gibi faaliyetlerini daha güçlü bir şekilde yapılabilmelerine destek olmaktadır. -Yurtdışında Dağıtım Kanallarına İlişkin Destekler; Sektörel Dış Ticaret Şirketleri yurtdışında açacakları ofis/mağazalar kanalıyla perakende satış ile ithalatçılarla doğrudan ilişki kurma imkanına sahip olabileceklerdir. Bu da ihracatın artmasına somut olarak katkıda bulunacaktır. -Ortak Ar-Ge Çalışmaları; Başta Ar-Ge olmak üzere çevre, ürün geliştirme, kalite gibi pek çok konuda ihtiyaç duyulan laboratuar hizmetlerinden ortak faydalanabilmektedir. Ortak bir ürün markası oluşturarak, bu üründe maliyet ve pazarlama avantajlarına sahip olacaklardır. Diğer taraftan dış pazarlardaki ithalatçılara sağladığı avantajlar yer almaktadır. Sektörel Dış Ticaret Şirketleri ile ticari ilişkiye girecek ithalatçılar, münferit küçük işletmeler yerine Sektörel Dış Ticaret Şirketleriyle çalışacaklarından, ithalat yapmaları daha kolaylaşabilecektir. Ayrıca ithalatçı firmalara daha geniş bir ürün yelpazesi sunmuş olacaktır. 4.2. Sektörel dış ticaret şirketlerine sağlanan devlet yardımları ve destekleri Büyüme ve gelişmenin istikrarını ve sürekliliğini temini için ülke ekonomisinin rekabet gücünün uluslararası piyasaların rekabet ortamına uygun olması gerekmektedir. Çünkü, ihracatçılarımızın dış pazarlarda eşit şartlarda rekabet edebilmesi, büyümenin lokomotif gücü olarak kabul edilen ihracatımız açısından çok önem arz etmektedir. Bundan dolayı, ihracatçılarımız Dünya pazarlarında geri kalmamaları ve rekabet edebilmelerini teminen devlet tarafından 1980 yılından sonra ihracatın teşviki amacıyla; ihracatta vergi iadesi, DFİF primi ödemesi, KKDF ödemesi, ihracatta kurumlar vergisi istisnası, enerji desteği, navlun ödemesi ve

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1193 kamu kaynaklı giderlerin mahsup yoluyla karşılanması gibi ana teması doğrudan parasal ödemeler, istisnalar ve düşük faizli krediler teşvik enstrümanı olarak kullanılmıştır( DTM, 1999; 3). Ancak bu durum bazı destek ve yardımların uluslararası anlaşma (AB, GB, Dünya Ticaret Örgütü) normlarına uygun hale getirilmesinin zorunlu hale kılmıştır. Bundan dolayı 1994 yılı sonundan itibaren ihracata yönelik doğrudan nakit teşvikleri bir daha gündeme gelmemek üzere kaldırılmıştır. Bu anlayışla devlet, 24 Aralık 1994 tarihindeki Bakanlar Kurulu Kararı ile KOBİ ve SDŞ gibi ihracatta örgütlenen şirketlere AB ve GATT normlarına uygun bir takım yardım ve destekleri uygulamaya başlamıştır. Bu yardım ve destekler, ülke ekonomisinin durumuna göre sürekli güncelleştirilmektedir. Bu karar, bölgeler arası farklılıklardan kaynaklanan ekonomik ve sosyal dezavantajların ortadan kaldırılmasına, yeni eğitim olanakları sağlanarak istihdamın güçlendirilmesine, özellikle yeni ürün, üretim sistemi ve teknoloji kullanan sektörlerde araştırma ve geliştirme programlarının uygulanmasına, aynı üretim alanında faaliyet gösteren küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin örgütlenmelerine, çevre sorunlarının önlenmesi için sanayinin yeniden yapılanmasına, GATT taahhütlerimiz çerçevesinde tarım ürünlerinin desteklenmesine, ürünlerimizin uluslararası alanlarda tanıtımına ve pazarlanmasına ilişkin devlet yardımlarını kapsamaktadır(sandalli, 1997; 6). Kısaca ihracatta, devlet yardımları şu şekillerde gerçekleştirmektedir. - Parasal Teşvikler - Parasal Olmayan Teşvikler - Eximbank Kredileri 4.2.1. Sektörel dış ticaret şirketlerine sağlanan parasal teşvikler Uluslararası taahhütlerimize uygun bir şekilde, üreticiye yardımcı olmak, ihracatçının her açıdan gelişmesini desteklemek ve özellikle KOBİ ve SDŞ gibi ihracatta örgütlenen şirketlerin dış ticaretimizdeki hak ettikleri yere getirmek için parasal teşvikler uygulanmaktadır. Bu parasal teşvik kapsamından faydalanan işletmeler ve teşvikler şöyledir: a- 1-200 işçi istihdam ettiği bağlı olduğu meslek kuruluşunca tevsik edilen, b- Gerçek usulde defter tutan, c- İmalat sanayi alanında faaliyette bulunan, d- Arsa ve bina hariç, mevcut sabit sermaye tutarı, bilanço net değeri itibariyle iki milyon ABD doları karşılığı TL'yi aşmayan işletmelerdir. SDŞ'lere ve KOBİ'Iere yönelik uygulanan parasal teşvikler şöyle sıralanabilir. i.araştırma Geliştirme (AR-GE) Faaliyetlerinin Desteklenmesi (SDŞ- KOBİ) İşletmelere, yeni ürün geliştirmesi veya mevcut ürünlerin rekabet gücünün yükseltilmesine veya bu amaçla üretim yönetimi, sistemi ve teknolojilerin araştırılmasına ve geliştirilmesine yönelik projeleri sermaye desteği verilmektedir. Bu tebliğde yer alan başlıca destekler şunlardır(dtm, 1998; 3). -AR-GE faaliyetlerinin Proje Bazında Desteklenmesi. Kuruluşların kendi bünyelerinde veya Türkiye'de olmak kaydıyla bünyeleri dışında gerçekleştirdikleri Ar-Ge faaliyetleriyle ilişkin harcamaların belli bir kısmının karşılanmasıdır. Bir önceki dönemle ilgili ve ölçülebilir olmak kaydıyla bu faaliyetlerin kapsamı: -Personel giderleri(araştırmacı ve araştırmada kullanılan teknisyen), -Araştırma faaliyetlerinde kullanılan alet, teçhizat, yazılım giderleri, -Araştırmada kullanılan danışmanlık hizmeti, eşdeğer hizmet alım gideri,

1194 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU -Ülke içindeki Ar-Ge kurum ve kuruluşlara ödenen Ar-Ge hizmet giderleri, -Doğrudan Ar-Ge faaliyetleri ile ilgili malzeme alımı vb. giderler, -Patent başvuru giderlerinden oluşmaktadır. Bu bağlamda Ar-Ge faaliyetlerinin proje bazında desteklenmesi için üç yıl vadeli, temel destek oranı %50 (azami destek oranı ise %60) olan bir teşvik uygulanmaktadır. Bu destekte Dış Ticaret Müsteşarlığı yetkili olmasına rağmen uygulamacı kuruluş TÜBİTAK'tır. -Projelere Sermaye Desteği Sağlanması. Bu destek kapsamında TTGV ile proje sahibi kuruluş arasında bir sözleşme imzalanır. Destek oranı %50 olan Proje sermaye desteği; ürün geliştirme projelerine ve Stratejik odak konuları projelerine sermaye desteği şekilde ikiye ayrılmıştır. Ürün geliştirme projelerine sağlanan sermaye desteğinin süresi iki yıl, azami destek oranı ise bir milyon ABD dolarıdır. Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonundan projeyi yürüten sanayi kuruluşlarının; ticari değeri olan yeni ürün oluşturmasına veya mevcut ürünlerinin rekabet gücünün yükseltilmesine yada bu amaçla üretim yönetimi, üretim sistemi ve tekniklerinin araştırılmasına ve geliştirilmesine yönelik Ar-Ge projelerini desteklenmesine imkan vermektedir. Stratejik odak konulan projelerine sermaye desteğinin ise destekleme süresi bir yıl, azami destek oranı 100.000 ABD doları ve destek oranı proje giderinin tamamıdır. Bu destek kapsamında; ülkemizin mevcut sanayi yapısını, teknoloji ve insan birikimini, uluslar arası karşılaştırmalı üstünlükler dikkate alınarak hangi alanlarda teknolojik projelerin hazırlanması gerektiğini veya Ar-Ge faaliyetlerinin gelişmesi için alınacak tedbirleri tespit eden projeler desteklenmektedir. - Destek sağlanan diğer projeler. Eureka projelerine süre kısıtlaması olmaksızın %50 oranında destek sağlanması ve üniversitelerin yapacakları harcamaların da 100.000 ABD dolarlık kısmının karşılanması (Avrupa Teknoloji İşbirliği Anlaşması çerçevesinde ileri teknoloji alanında şirketler ve araştırma kurumların yürüttüğü projeler). Birden çok sanayi kuruluşunun TÜBİTAK/TTGV ile birlikte kurdukları şirketlerin Ar-Ge harcamalarının %60 oranında desteklenmesi ü. Pazar Araştırması Desteği (SDŞ, KOBİ, Üretici Dernekler) Bu program; yeni pazarlara girmek, bu pazarları tanımak ve pazarların özelliklerine göre politikalarını belirlemek isteyen KOBİ, SDŞ ve üretici derneklerini finansal destek sağlamak için oluşturulmuştur. Bu bağlamda, İGEME ve İKV tarafından belirlenen standartlarda hazırlanmak şartıyla; KOBİ'lerin kendileri yaptıkları veya başka şirketlere yaptırdıkları, Üretici Dernekleri ve SDŞ'lerin üyeleri için yapacakları veya yaptıracakları ya da bizzat İGEME ve İKV tarafından hazırlanıp yürütülecek pazar araştırması projelerini kapsamaktadır. Bu bağlamda bir KOBİ'nin pazar araştırması için kullanacağı azami tutar 75.000 ABD dolarıdır. Ancak bir yıl içerisinde kullanacağı azami tutar 15.000 ABD doları aşmamakla beraber tek bir proje için kullanabileceği azami tutar 7500 ABD dolarıdır. SDŞ veya Üretici Derneği'nce yürütülecek pazar araştırması için sayı sınırlaması ve üst sınır olmaksızın bir yıl içerisinde kullanılabilecek azami destek tutarı 50.000 ABD doları olup, bir yıl içinde proje bazında azami destek tutarı 10.000 ABD dolardır. Bunun yanında KOBİ, SDŞ ve Üretici derneklerin DTM'nin uygun bulduğu uluslararası işbirliği faaliyetlerini de desteklemektedir. Bu kapsamda, bir şirketten bir kişinin 500 ABD doları geçmemek şartıyla yol ve günlük 100 ABD doları geçmemek şartıyla konaklama giderlerinin %70'ini desteklemektedir. Bu destekten şirketler en fazla iki defa yararlanırlar. iii. Çevre Maliyetlerinin Desteklenmesi (SDŞ-KOBİ) Uluslararası düzenlemelerle çevreye yönelik teknik mevzuat ve standartların giderek daha fazla öneme sahip olmaları ve özellikle sanayileşmiş ülkelerin bu konudaki düzenlemeleri bazı hallerde maliyet artırıcı ve tarife dışı engel şeklinde karşımıza çıkmaktadır(berki; 1997, 11). Bu

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1195 kapsamda KOBİ'lerimizin kalite ve çevre belgelerinden doğan harcamaları desteklemektedir. Buna göre: - ISO 9000 serisi kalite güvence sistemi belgelerini, - ISO 14000 Çevre Yönetim Sistemi belgelerini, - CE işaretini, -Uluslararası nitelikteki diğer kalite ve çevre belgelerini alma masraflarının bir kısmı (yalnız belgelendirme harcamaları) karşılanacaktır. Ancak işletmelerin yukarıda bahsedilen belgeleri almaları halinde yapacakları harcamaların en fazla %50'si destekleme kapsamında karşılanabilecektir. iv. Eğitim Yardımı (SDŞ-KOBİ) KOBİ'ler, SDŞ'ler ve bu şirketin ortağı bulunan işletmelerin verimliliklerini arttırarak dış ticarette rekabet edebileceği malları üretmelerini kolaylaştırmak, profesyonel yöneticiliğin yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi, iş görenlerinin eğitim seviyelerinin yükseltilmesine ilişkin faaliyetleri desteklemektedir. Bu faaliyet kapsamındaki eğitim konuları şunlardır: -İleri üretim teknikleri ve yeni teknolojiler, -Toplam kalite yönetimi, tedarik, üretim, ambalajlama, ürün ve çevre standartları, -Potansiyel girişimcileri yönlendirme, iş planı, fizibilite hazırlama, şirket kurma, iş güvenliği, bilgi kaynakları, -Liderlik, örgüt yönetimi, büyüme, yapılanma, davranış kuralları, işgücü şirketsel-örgütsel yapılanma, işgücü yönetimi ve benzeri alanları kapsamaktadır. Bu faaliyet kapsamında uygulama programlarını şöyle özetleyebiliriz: sorumluluğu, Tüm bunların ışığında KOBİ ve SDŞ'lerin doğrudan eğitime yönelik olarak hazırladıkları ve üç aydan fazla süreli olmayan eğitim programları için yapılan toplam harcamaların KOBİ'ler %50'si ve SDŞ'ler için %75'i fatura karşılığında firmalara ödenecektir. KOBİ'ler ve SDŞ'ler için eğitim yardımı desteğinden aynı yıl içinde azami üç ay süreyle yurtiçi ve yurt dışı üçer defa olmak üzere en fazla 6 kez yararlanabilirler. Yıllık azami destek tutarı yurtiçi programlarda KOBİ'ler için 5.000 ABD Doları, SDŞ'ler için 15.000 ABD Dolarıdır. Yurtdışı programlarda ise azami destek tutarı 7500 ABD dolarıdır(23948 sayılı resmi gazete). v.yurtdışmda Fuar ve Sergilere Milli Düzeyde veya Bireysel Katılımın Desteklenmesi (SDŞ, KOBİ ve KOBİ dışındaki büyük şirketler) KOBİ'lerin, SDŞ'lerin ve KOBİ dışındaki büyük şirketlerin, ihraç ürünlerinin uluslararası pazarlarda tanıtılması ve yeni pazarlara girmesinin ülke ihracatının artırılması açısından önemli olduğu tartışılmazdır. Bundan dolayı yurtdışı fuarlara katılımın desteklenmesi gerekmektedir. -Büyük firmalar için 7000 ABD dolarını aşmamak kaydıyla %50'si, -KOBİ ve SDŞ'ler için 8500 ABD dolarını aşmamak kaydıyla %60'ı, -Kalkınmada Öncelikli Yörelerde kurulan KOBİ'ler ve SDŞ'ler için 10.000 ABD dolarını aşmamak kaydıyla %70'i desteklenmektedir. Ayrıca, DTM tarafından onaylanan bir proje kapsamında fuar / serginin birden fazla ülkede gerçekleştirilmesi durumunda ise 12.000 ABD dolarını geçmemek kaydıyla katılım ücretinin %70'i; Amerika, Avustralya, Afrika Kıtası ve Uzakdoğu Ülkeleri'nde milli katılım organizasyonu ile iştirak edilen fuar ve sergilerde de 5000 ABD dolarını geçmemek kaydıyla nakliye giderinin %70'i desteklenmektedir. -Bireysel katılımlarda; yer kirası, stand inşası ve dekorasyonuna ilişkin giderlerin %50'si, fuar

1196 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU mallarının nakliyesine ilişkin olarak, her metrekare için 75 kg'ı veya 1/4 metreküpü geçmeyecek şekilde hesaplanacak nakliye giderlerinin %50'si desteklenmektedir. Tablo 1.4: Yurtdışında Fuar ve Sergilere Milli Düzeyde veya Bireysel Katılımın Desteklenmesi I) Katılım Payı Desteği (azami 420$/m2) a) Büyük ölçekli firmalar için b) KOBİ/SDŞ'ler (her bir üyesi) için c) Kalkınmada öncelikli yörelerdeki KOBİ/SDŞ'ler (her bir üyesi) için d) Gemi, tır, tren v.b. araçlarda düzenlenecek fuar/sergiler için II) Navlun Desteği (azami 75 kg veya!4 m3) (Amerika, Avıısturalya, Afrika kıtaları ve U.Doğu ülkelerindeki fuarlar için) Destek Oranı %50 % 60 %70 %70 %70 Azami Destak 7.000 $ 8.500 $ 10.000$ 12.000$ 5.000 $ A.Milli Katılımlarda İştirakçi Firmalara Sağlanan Destekler a) Konferans, seminer, panel, defile v.b. tanıtım masrafları %50 25.000 $ b) Toplam stand alanı 250 m2 yi aşan fuar/sergilerde 25-50 m2 arasında inşa edilecek toplantı salonu, görüşme odası, info-stand masrafları %50 7.500 $ B.Milli Katılımlarda İştirakçi Firmalara Sağlanan Destekler a) Yer kirası, stand inşası ve dekorasyon %50 50.000 (*) b) Nakliye gideri (azami 75 kg veya 1/3 m3) c) Fuar/serginin konusu;- enformatik, ileri malzeme teknolojisi, gen mühendisliği, uzay ve havacılık teknolojisi ise: (a) ve (b) deki giderler için Kaynak :İGEME %50 %70 60.000 $ vi. Yurtdışında Ofis-Mağaza Açma, İşletme Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi (SDŞ VE Türkiye'deki tüm firmalar) Bu desteklerin ilki yurtdışında kendi unvan ve markası ile satış yapmak amacıyla ofis, depo ve mağaza açılmasına destek sağlanmasıdır. Bu bağlamda, Türkiye'de sınai ve ticari faaliyette bulunan bir şirketin yurtdışındaki kendi unvan ve markasıyla toptan ve / veya perakende satış yapmak amacıyla depo ve mağazaların aşağıda belirtilen giderleri karşılanacaktır. Sabit varlıkların, bir defalık alımından doğan masrafların 20.000 ABD dolarını aşmaması şartıyla; %50'si, kira bedelinin, yıllık 50.000 ABD dolarını aşmaması şartıyla; 1. yıl %50'si, 2. yıl %30'u, yazılı ve görsel tanıtım araçları kullanılarak yapılan reklam harcamalarının yıllık 30.000 ABD dolarını aşmaması şartıyla; 1. yıl %30'u, 2. yıl %20'si, İkinci olarak sağlanan destek; Türkiye'de sınai ve ticari faaliyette bulunan bir şirketin, yurt dışında mal ticareti amacıyla şube açması halinde aşağıdaki belirtilen masrafları karşılanacaktır. Şubelerin kira bedelinin yıllık 30.000 ABD dolarını aşmaması şartıyla; 1. yıl %50'si, 2. yıl %30'u karşılanacaktır. Destek süresi iki yıl olup farklı şehirlerde olmak kaydıyla en fazla beş şube/depo/mağaza için yararlanabilir. Üçüncü olarak Temsilcilik veya Distribütörlük giderlerinin karşılanması desteğidir. Bu destek kapsamında ülke içindeki bir şirketin veya SDŞ'nin yurt dışındaki bir firmaya temsilcilik veya distribütörlük hakkı vermesi halinde aşağıda belirtilen masrafları karşılanacaktır. Türk şirketi veya SDŞ'nin payına düşen vergi, resim, harç, noter masrafları vb. Temsilcilik

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1197 veya Distribütörlük sözleşme masraflarına ilişkin resmi giderlerin 10.000 ABD dolarını aşmamak kaydıyla %50'si, temsilcilik veya distribütörün münhasıran sözleşme konusunu oluşturan Türk şirketi veya SDŞ adına, yazılı ve görsel tanıtım araçları kullanılarak yaptığı reklam harcamalarının yıllık 30.000 ABD dolarını aşmamak kaydıyla 1. yıl %30'u, 2. yıl%20'si karşılanmaktadır. vii.türk Ürünlerinin Yurtdışında Tanıtımına İlişkin Destekler(SDŞ- Türkiye'de kendi unvan veya markasıyla ticari veya sınai faaliyette bulunan şirketler) Tanıtım-tutundurma ve Türk malı imajının yerleştirilmesine yönelik olarak firmaların ürünlerinin etiketinde, ambalajında veya ürünlerin üzerinde fonu turkuvaz mavisi olan "Turquality-From Turkey" ibaresinin kullandırılması koşuluyla yaptıkları harcamaların uluslararası kurallara göre devletçe karşılanması öngörülmektedir. Bu kapsamda aşağıdaki miktarlarda destekler verilmektedir: -Türkiye'de sınai ve/veya ticari faaliyette bulunan ve sektöründe ünlü bir markaya sahip Türk şirketlerinin veya SDŞ'lerinin ilgili ülkelerde yapacakları marka tescili ve korunmasına ilişkin giderlerinin en fazla toplam 50 000 ABD Doları, -Yurt dışında açacağı birime ilişkin kira giderlerinin yıllık en fazla toplam 200 000 ABD Doları, -İlgili ülkelerde ürünlerine yönelik yoğunlaştırılmış pazarlama tanıtım faaliyetleri (görsel ve yazılı tanıtım, show, defile ve spor müsabakaları sponsorluğu dahil ülke imajı kampanyaları) giderlerinin en fazla toplam 300 000 ABD Doları, -Ürünle ilgili uluslararası kalite kontrol kuruluşlarından alınacak sertifikasyon giderlerinin en fazla toplam 50 000 ABD Doları, -Uluslararası üne sahip bir markanın üretiminde fason olarak çalışan Türk üretici firmanın söz konusu ürünün etiketine "Made in Turkey/Türkiye" veya ilgili dilde aynı mahiyette bir ibarenin konulmasının ve satışının gerçekleştirildiğinin tevsik edilmesi halinde, (ilgili ülke mevzuatına göre bu hususun zorunlu olması halinde işbu destek ödenmez) yıllık 100 000 ABD Dolarına kadarki ödenmiş vergi, resim, harç, SSK primi, enerji giderleri (gecikmelerden kaynaklanan gecikme cezası ve faiz borçları destekleme kapsamına alınmaz). -Franchising yoluyla markalaşmış Türk ürününün dışa açılması halinde yıllık 100.000 ABD Doları aşmamak kaydıyla ödenmiş vergi, resim, harç, SSK primi, enerji giderleri (gecikmelerden kaynaklanan gecikme cezası ve faiz borçlan destekleme kapsamına alınmaz). -Firmanın Türkiye'deki marka tasarım çalışmaları (tasarımcı, stilist istihdamı dahil) yıllık harcamalarının en fazla 100.000 ABD Doları, -Üretici Derneklerinin ilgili oldukları üretim alanında yer alan ürünlerin Türk Malı imajıyla yurt dışında pazarlanabilmesi amacıyla yapacakları tanıtım ve reklam faaliyetlerine ilişkin harcamalarının en fazla toplam 100 000 ABD Doları, -Marka oluşturulması kapsamınsa uluslararası alanda faaliyet gösteren bir tanıtım- promosyon ajansıyla çalışması halinde yapılacak tanıtım - promosyon ve danışmanlık hizmetleri giderlerinin en fazla toplam 50.000 ABD Doları, desteklenir. Bu destek kapsamında yalnızca KOBİ'ler ve SDŞ'Ier; bir marka için, en fazla üç yıl süreyle ve yaptıkları harcamaların azami % 50'si oranında, fatura tarihinden itibaren en geç altı ay içerisinde DTM'ye müracaat etmeleri halinde faydalanabilirler. viii. İstihdama Yol Açma Yardımı (SDŞ) SDŞ'lerin bir sorunu da, gerekli formasyona sahip kişilerin istihdam edilmesine yaşanan sorunlardır. Bu yardım ile şirketin, dış ticarete ilişkin işlemlerini yürütmek üzere bünyelerinde bulunmayan ekonomi, işletme veya mühendislik vb. konularında tecrübeli ve yüksek öğrenimli yönetici ve eleman istihdam etmeleri desteklenmektedir. Bu amaçla, yalnızca bir kez, bir yönetici ve iki elemanın bir yıl süresince, toplam azami 18000 ABD doları karşılığı Türk lirasını aşmamak

1198 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU koşuluyla yıllık brüt ücretinin %75'inin karşılanmasına imkan verilmiştir. Bu tutar elemanlar için toplam azami 9000 ABD doları karşılığı Türk lirasını aşmamak şartıyla yıllık brüt maaşının %75'ini devlet karşılamaktadır. ix. Uluslararası Nitelikteki Yurtiçi İhtisas Fuarları Yardımı (SDŞ- KOBİ) Uluslararası nitelikteki yurtiçi ihtisas fuarlarının dış tanıtımının sağlanması ve uluslar arası düzeyde katılımın artırılması amacına yönelik olarak sağlanan destektir. Bu kapsamda DTM'ce belirlenen normlara uygun yerli organizatörlerin fuar öncesinde ve fuar süresince gerçekleştirecekleri tanıtım ve promosyon faaliyetlerine ilişkin giderlerin belli bir oranı DFİF'ndan karşılanmaktadır. x. İhracat İadeleri Ülkemizin taraf olduğu GATT Tarım Anlaşması çerçevesinde tarımsal ürünlere verilen teşvikler ve KDV iadesinin mahsubu yoluyla İhracatçı Firmaların Kamu Borçlarının Karşılanmasını karara bağlamıştır. Sektörel Dış Ticaret Şirketlerine Sağlanan Parasal Olmayan Teşvikler Parasal olmayan teşvikleri üç ana başlık altında toplayabiliriz. Bunlar: -Dahilde İşleme Rejimi Kapsamında Gümrük Muafiyetli İthalat, -Vergilendirmeye İlişkin Teşvikler -İhracat İşlemlerinde Kolaylık İmkanıdır. Sektörel Dış Ticaret Şirketlerine Sağlanan Eximbank Kredileri Türkiye'nin resmi destekli tek ihracat finansman kuruluşu olan Eximbank ülkenin gerek sosyal gerekse ekonomik dokusunda önemli bir yere sahip olan KOBİ'Iere ve bunların örgütlenmesiyle bir araya gelen DTSŞ ve SDŞ'lere kredi programlarında oluşturarak ihracatlarını artırmaya çalışmaktadır. Bu amaçla Ocak -Temmuz 2000 döneminde bu işletmelere bir önceki yılın aynı dönemine oranla %89'Iuk artışla 114 trilyon TL tutarında kredi kullandırmıştır(anonim; 2000, 15). 5. Sonuç Bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması ve geri kalmış bölgelerin gelişmesinin sağlanmasında önem arz eden altyapı yatırımlarının; nakit akışı, ödenek yetersizlikleri gibi nedenlerle zamanında tamamlanamaması, bölgesel gelişmeyi olumsuz yönde etkilemeye devam etmekte ve özel sektörün kamu yatırımlarının yarattığı dışsallıktan yararlanmasını geciktirmektedir. Bölgelerarası gelişmişlik farklarının azaltılması, geri kalmış yörelerde yaşayan nüfusun refah düzeylerinin yükseltilmesi, metropollere büyük yük getiren göç eğilimlerinin istikrarlı bir dinamiğe kavuşturulması hedeflenmektedir. Bu çerçevede; bölgelerin özellikleri, farklılıkları, gelişmişlik düzeyleri ve temel sorunları ile potansiyellerinin belirlenmesine yönelik bölge planlama çalışmalarına devam edilecektir. Gelir dağılımı dengesizliklerinin en aza indirilmesi, bölgesel gelişmenin hızlandırılması ve rasyonel kaynak dağıtımı açısından önem taşıyan, bölge planlarıyla uyumlu, il düzeyinde İl

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1199 Gelişme Planları çalışmaları başlatılacaktır. Bu çerçevede, İl Planlama ve Koordinasyon birimleri güçlendirilecek ve il gelişme planlarının hazırlanması ve uygulanmasında ilgili tüm kesimlerin katılımı sağlanacaktır. Yeni sanayi odaklarının oluşturulmasında ve sektörel uzmanlaşma sürecinin hızlandırılmasında; eğitim ve danışmanlık hizmetlerine, Ar-Ge ve teknoloji desteğine, işbirliği ve ortaklıklar oluşturulmasına, girişimciliğin geliştirilmesine ve kurumsallaşmanın, uzmanlaşmanın hızlandırılmasına yönelik sınai destek faaliyetlerine ağırlık verilecek ve bu hizmetleri verecek destek birimleri, kurumsal ve finansal açıdan güçlendirilecektir. Yeni sanayi odaklarının oluşmasında önemli bir işlev gören ve altyapısı hazır olarak girişimcilere sunulan Organize Sanayi Bölgeleri ve Küçük Sanayi Sitesi uygulamalarına ilave olarak, orta boy işletmelerin yaygınlaştırılması için Örnek Sanayi Siteleri uygulaması başlatılacaktır. Sonuç olarak denilebilir ki, dünyada kamu yatırım harcamalarının bölgesel gelişmişlik üzerindeki etkisi, gelirin coğrafi dağılımını transferler yoluyla değiştirmekten öteye gidememekte, ve bölgeler arasındaki üretkenlik farklarının azaltılmasında olumlu bir katkı sağlayamamaktadır. Bu sebeple bölgesel politikalar, eşitlik ve verimlilik kavramları arasında bir tercih yapma durumuyla karşı karşıyadır. Bu tercih, ya ülke seviyesinde bir ekonomik büyüme ve verimlilik artışı, ya da ülke içerisindeki bölgelerin farklılıklarını giderip eşitlik yaratma yönünde olacaktır. Bu çalışmalar göstermiştir ki, transfer niteliğinde gerçekleşecek bir bölgesel politikanın uygulanmasıyla bir ülkede aynı anda hem genel ekonomik büyümenin sağlanması, hem de bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi mümkün olamamaktadır. Yukarıda özetlendiği gibi, bölgesel verimliliğin genel ekonomik gelişme üzerindeki etkisi ve kamunun bölgesel verimlilikteki rolü giderek artan bir şekilde önem kazanmaya başlamıştır. Kaynakça ANONİM, "İhracat hizmetindeki güçlü kuru!uş:eximbank", Kobi Efor Dergisi, Eylül 2000. AYDEMİR, Canan Zeynep, "Bölgesel Rekabet Edebilirlik Kapsamında İllerin Kaynak Kullanım Görece Verimlilikleri: Veri Zarflama Analizi Uygulaması", http://ekutupşdptşgovştr/bolgesel/avdemirz/verimlilspdf, Aralık 2002 BERKİ, Ömer "Bir İhracat Klasiği Teşvik", İGEME Dergisi, Sayı: 4, Ekim-Aralık 1997. DİNLER, Zeynel, Bölgesel İktisat, Ekin yayınevi, Bursa 2001 DPT, IH. Bölge Planlaması Uzun Vadeli Strateji Ve Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı 2001-2005 Http:/A^izvon2023.Tubitak.Gov.Tr/Kavnaklar/Dpt.Pdf DTM, İhracatta Devlet Yardımları Uygulaması, DTM Ekonomik Araştırma ve Değerlendirme Müdürlüğü Kurumiçi Eğitim Raporu, Ankara, Şubat 1999. DTM, İhracatta Devlet Yardımları Uygulaması, DTM Ekonomik Araştırma ve Değerlendirme Müdürlüğü Kurumiçi Eğitim Raporu, Ankara, Kasım

1200 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1998. SANDALLI, Nilüfer, "KOBİ'Ierin Örgütlenmesinde Yeni Bir Model: SDTŞ'lere İhracata Yönelik Devlet Yardımları", İGEME-DTKİB Dış Ticaret Eğitim Programı, Denizli, Nisan 1997 SARICA, İsmail, "Türkiyede Bölgesel Gelişme Politikaları Ve Projeleri", Akdeniz Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi, Cilt: 1, 2001 ŞAHİNKAYA, Serdar, "Türkiye'nin Bölgesel İktisadi Dengesizlikleri Giderme, "Bölgesel Gelişme Stratejisi"01uşturma Gayretleri Üzerine Değinmeler Ve "Yeni" Bir Örgütlenme Önerisi ", Http://Www.Econ.Metu.Edu.Tr/Cong2001/Abstracts/Papers/P044.Pdf. 20.02.2004 TESEV, http://vvwvv.tesev.org.tr/projeler/proje Devletrefrapor.Php 29.01.2000 tarih ve 23948 sayılı resmi gazetede yayınlanan Para-kredi ve koordinasyon kurulunun 2000/2 sayılı tebliği