Tobav Çocuk Oyunları Yarışması 1982 Başarı Ödülü AYLA ÇINAROĞLU MİĞFER
1996, Uçanbalık Cumhuriyet Bulvarı No: 302/104 35220 Alsancak - İZMİR Yazar: Ayla Çınaroğlu Yayın Yönetmeni: İlke Aykanat Çam Düzelti: Yaprak Önen Dizgi - Grafik: Tudem Baskı: Ertem Matbaa 0 312 284 18 14 Birinci Basım: 1996 (2000 adet) İkinci Basım: Haziran 2010 (2000 adet) ISBN: 978-975 - 8039-36 - 4 Tüm hakları saklıdır. Bu yayının hiçbir bölümü, telif hakkı sahibinin önceden yazılı izni olmaksızın tekrar üretilemez, bir erişim sisteminde tutulamaz, herhangi bir biçimde elektronik, mekanik, fotokopi, kayıt ya da diğer yollarla iletilemez. www.ucanbalik.com.tr
Tobav Çocuk Oyunları Yarışması 1982 Başarı Ödülü AYLA ÇINAROĞLU MİĞFER (İlköğretim çağı için) OYUN - 2 perde
MİĞFER OYUN - 2 perde (İlköğrenim çağı için) Kişiler: KUT KAT ŞAN CAN ANNE DÖKÜMCÜ OTELCİ VALİ KOMUTAN TELLAL ASKERLER HALK
BİRİNCİ PERDE (Birinci Sahne) (Yemyeşil bir orman. Hafif, doğayı yansıtan bir müzik, kuş cıvıltıları. Uzaktan askerlerin düzenli ayak sesleri yaklaşır. Gittikçe güçlenen ayak sesleri, müzik ve kuş seslerini bastırır. Sağdan, tek sıra düzeninde askerler girer. Başlarında parlak sarı (pirinç) miğferler, koyu renk giysilerinin göğüslerinde armalar, bellerinde kemer ve kılıçlar. Baştaki askerin komutuyla yürümektedirler.) BAŞTAKİ ASKER Bir-kii, bir-kii, bir-kii... kıt a duur! (Sahne ortasında dururlar. Askerler yorgun ve bezgindir. Ayakta zor durmaktadırlar.) BAŞTAKİ ASKER Solaaa dön! (Dönerler.) Dikkaat! (Sert adımlarla komutan girer. Elleri arkasında, askerlerin önünden, onları denetleyerek bir aşağı bir yukarı yürür. Ortada durur.) KOMUTAN Merhaba arkadaşlar. (İsteksiz) Sağ ol. ASKERLER 7
KOMUTAN Arkadaşlar, uzun bir yürüyüş yaptınız, yoruldunuz. Ama işte sonunda Alkent sınırlarına gelmiş bulunuyoruz. Birkaç gün burada dinlendikten sonra Alkent e saldıracağız. (Bir yanıt bekler, bakınır, kızar) Ne yapacağız?.. ASKERLER (Düzensiz) Saldıracağız... KOMUTAN Saldıracağız, dövüşeceğiz ve onları yeneceğiz. Ne yapacağız? ASKERLER (İsteksiz) Dövüşeceğiz, yeneceğiz. KOMUTAN Alkent i ele geçireceğiz. Çünküüü Alkentliler bizim düşmanımızdır. Biliyorsunuz ki çok eskilerde, ülkemiz Verkent (sahnenin sağını gösterir) ve düşmanımız Alkent (sahnenin solunu gösterir) tek bir ülkeydi. Çıkan iç savaş sonunda ülke ikiye ayrıldı. Bizim dedelerimiz, yiğit savaşçılar, Verkent i kurdular. Korkaklar, aşağılıklar, vatan hainleri de işte ormanın bu yanında Alkent i kurdular. Yani eski topraklarımızın üstünde, topraklarımızın yarısının üstünde şimdi onlar yaşıyorlar. Savaşacağız, öldüreceğiz onları ve Alkent i, yani eski topraklarımızı ele geçireceğiz. (Gene bekler, kızarak) Ne yapacağız? ASKERLER Savaşacağız, öldüreceğiz. 8
KOMUTAN Böylece Verkent daha büyük, daha güçlü bir ülke olacak. Yiğit askerlerim, şimdi iyice dinlenin. Savaşa hazırlanın. Zafer bizimdir. Kılıcınız keskin olsun arkadaşlar. ASKERLER Sağ ol... (Komutan sağdan çıkar. Baştaki asker öne çıkarak askerlere döner.) BAŞTAKİ ASKER Arkadaşlar, biliyorsunuz Alkent sınırının çok yakınlarındayız. Ama onlara şimdilik görünmemeliyiz. Kimse kamp yerinden uzaklaşmasın. Şimdi dağılın ve dinlenin. (Askerler rahatlar. Kendi aralarında çok yorgun olduklarını belirten konuşma ve davranışlarla dağılır, sağdan ve geriden çıkarlar. Yalnız Kat ve Kut kalır. Yorgun, bir ağaç altına otururlar.) KUT Of be, oofff... Ayaklarıma kara sular indi. KAT Ne zor şeymiş şu savaş yahu. Of of of, öldüm bittim, canım çıktı. KUT Ah sevgili arkadaşım Kat, dur bakalım, dur. Savaş başlamadı ki daha. Şimdiden koyuverme kendini. Asıl savaş başlayınca canımız çıkacak, o zaman ölüp biteceğiz. 9
Doğru, asıl o zaman... KAT KUT Ne vardı şimdi gelip Alkent e saldıracak yani? Ne güzel yaşayıp gidiyorduk işte. Alkentlilerin de bize bir zararları filan yoktu. Neymiş o?.. Dedelerimizin dedeleri düşmanmışlar da, savaşmışlar da, biz de savaşmalıymışız... Oysa çok daha önceleri, dedelerimizin dedelerinin dedeleri, barış içinde, aynı ülkede yaşıyorlarmış. Sanki neden o dedelerimizi örnek almıyoruz da bu dedelerimizi... KAT (Keser.) Şşşşt, sus, kimse duymasın... Kut, sen canına mı susadın? Komutanın ne kadar acımasız olduğunu duymadın mı? KUT Doğru söylüyorsun Kat. Bu dediklerimi komutan bir duyacak olsa... Halimiz duman olur. Of of, ne ağır şey şu miğfer de canım. (Miğferini çıkarıp yere, geriye doğru bırakır.) Kafamın üstünde dünyayı taşımış gibiyim. Ah zavallı başım ah... KAT Ah zavallı başım ah... (Miğferini çıkarıp yere bırakır.) KUT Yürümekten ayaklarım şişti. Ah zavallı ayaklarım ah... (Ayakkabılarını çıkarır.) 10