Nejat Göyünç Hoca ve Kişiliği Üzerine Bir Yazı PROF. DR. NEJAT GÖYÜNÇ ARMAĞANI 91 Dr. H. Gül KÜÇÜKBEZCİ SÜ Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Transit umbra, lux permanet! Bir güneş saatine yazılmış olan bu cümle, Karaltı geçicidir, aydınlık kalıcı olarak tercüme edilebilir. Bu görüş bir insanın kişiliği, davranışları ve eylemleri için de iyi bir tanımlamadır ve aynı anda bu bildirinin ve özel basımın ortaya çıkma sebebini de açıklamaktadır. Eski Greklerin ideal insan bakışı, areté kelimesi ile bağlantılıdır. Onlara göre ideal insan, areté ye sahip olan bir kişidir. Areté : birçok meziyetten meydana gelmektedir. Örneğin bir kişi, şahsi çıkarlardan ziyade toplumsal çıkarları gözetmesi, her konuda dengeli, korkusuz, güvenilir ve dürüst olması ve bu tür erdemlerin yanında, içinde bulunduğu meslekte gerekli olan kabiliyetlerle donanmış olması, onu bu ideal şahsiyete yaklaştırmaktadır. Nejat Göyünç hocayla hiç karşılaşmadığım halde onun hakkında yorum yapmayı denemem, bir tarihçinin, tarihi kişiliklerle ilgili yorum yapmasına ve yapabilmesine izin veren metodları kullanmamdır. Nejat Hoca yı görmeden ve konuşmadan tanımış olmam, ilk önce onun hakkında yapılan birinci ağızdan sözlü yorumlardır, ikincisi ise onun hakkında yazılan yorumlar ve üçüncüsü de hocanın bıraktığı eserlerdir. Nejat Göyünç ismini ilk kez 2002 de S.Ü. yüksek lisans programına başladığımda duymuştum. Daha sonra Nejat Hoca nın S.Ü. tarih bölümünde 1985-1992 yılları arasında bölüm başkanlığı yaptığını öğrenmiştim. Hoca SÜ den önce İstanbul Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi ve Malatya İnönü Üniversitesi nde görev yapmıştı. İnönü Üniversitesi nde Hoca nın zor günler yaşadığından söz edilmektedir. 1 Hoca nın buna benzer bazı zorluklarla karşılaştığı anlatılmaktadır, fakat hocanın bir zoru başarıp, bunları kişiliğine olumsuz bir şekilde yansıtmadığı da anlaşılır. 1 Baltaoğlu 1997, 8; Karakoç 2008, 313.
TARİHÇİLİĞE ADANMIŞ BİR ÖMÜR 92 Selçuk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümünün temellerinin atılmasında, Nejat Hoca nın emeğinin büyük olduğu söylenmektedir. Sadece bir alan ya da bir kişi değil, Eskiçağ, Yeniçağ, Yakınçağ ve Cumhuriyet Dönemi çalışan hocalarının tümü Nejat Hoca nın, şahsiyeti ve bilimsel kimliğinin bir bütün olarak, bölümde ilerde sorumluluk alacak kişilerin yetişmesinde katkıda bulunduğundan bahsetmektedirler. Günümüzde, tarih bölümündeki hocalarımızdan, Nejat Hoca ile ilgili en sık duyduğum tanımlamalar şunlardır: İyi bir bilim adamı, vatan sever, dürüst, İstanbul Beyefendisi, babacan bir kişilik. Hocaya duyulan saygı ve sevgi, ölümümün üzerinden neredeyse 11 yıl geçmesine rağmen, SÜ Tarih Bölümümün çoğu odasında hocanın fotoğraflarının halen asılı olmasından da anlaşılmaktadır. Hoca nın bu sevgiyi neden hakkettiği sonucuna farklı anekdotları dinleyerek vardım. Hoca nın, bölüm öğretim elemanlarına, bilimselliğin yanı sıra, toplumsal konularda da danışmanlık yapmak için uğraş gösterdiği anlaşılmaktadır. Hocalarımın, hocaları hakkında anlattıkları hatıralardan çoğu, Nejat Göyünç Hoca nın yeni yetişecek ve yetişmekte olan bilim insanlarına sonsuz destek vermesi ve iyi koç luk yapmasıyla ilgilidir. Nejat Hoca, kim olursa olsun gerekli yerde başkalarını savunabilmesi ve başkalarının haklarını gözetmesiyle alakalı konularda da övülmektedir. Bu konuşmalar yazılı çalışmalarla da desteklenmektedir. SÜ Tarih bölümünde görev yapmış olan Yrd. Doç. Dr. A. Galip Baltaoğlu, Nejat Göyünç ile ilgili bir makalesinde hocanın hocalık ile ilgili bir düşüncesini aktarmıştır: Para için yapılmayacak meslekler vardır: Doktorluk ve hocalık gibi. İnsan içinde sevgi olmazsa bu iki meslekte de başarılı olunamaz. 2 Nejat Göyünç Hoca nın idealistliği sadece mesleğiyle sınırlı kalmadığını sonucuna yine bu makaledeki bazı bölümlerden anlayabiliriz. Daha önce de belirtildiği gibi hoca iyi bir vatan perver ve vatandaştır. Hayatının her döneminde kendini okutmuş olan devlete hizmet vermek için uğraşmıştır. Baltaoğlu eserinde hocayla ilgili bir anısını anlatmaktadır: Hoca para bozdurtacaktır ve bunun banka dışında gerçekleşmesini istememektedir. Nedenini ise şu sözlerle açıklar: Benim hayatta hiçbir şeyim yoktu. Bugün sahip olduğum herşeyi devlete ve millete borçluyum. Yetim çocuğu 2 Baltaoğlu 1997, 12.
idim, devlet beni parasız yatılı okullarda okuttu. Amerika ya daha sonra da doktora tahsilim için Almanya ya gönderdi. Bugün sahip olduğum maddi ve manevi her değerimin arkasında bu devlet ve bu millet vardır. Şu anda da devletin dövize ihtiyacı var. İsterse bire bir değiştirsinler; yani 500 marka 500 TL versinler, ben yine de devletin bankasına bozdururum. Bu hareket bazılarına gözünde saflık olarak nitelendirilebilir. Böyle davranmak saflıksa ben bu sıfatı kabul ediyorum. Ama evladım şunu da bil ki ülkemizin başına bir felâket gelirse üretilen paralar, üç kuruşluk menfaatler sahiplerinin hiçbir işine yaramayacaktır. 3 Hoca nın bu çok yönlü sorumluluk duygusu siyasi ve toplumsal alanlarda da kendini göstermektedir. Örneğin...Türkiyede sağlam bir demokrasiye kavuşmak için, kanaatimce eğitim sistemimizin düşünmeye, çok okumaya, okuduklarını eleştirip özümlemeye, işittiklerini yine tenkit süzgecinden sonra kabule alışkın gençlik yetiştirmek elzemdir. Başkalarının fikirlerine karşı hoşgörülü olmayan insanlar daha çok, az okuyan, az bilenler arasından çıkar. Çünkü dünyaları, düşünceleri dar, sabırları azdır.demokrasi de hür fikirli, hoşgörülü, şüpheci insan ister. İktisaden gelişmenin de temeli yaratıcı beyinlerdir. Yeniyi bulamayan, yeni bir şeyler üretemeyen milletler; iktisaden de siyasi olarak da başkalarına bağlı veya bağımlı kalmaktan kendilerini kurtaramazlar. Bu itibarla, Türk eğitiminin mutlaka hür fikirli gençler yetiştirmesi Türkiye nin istikbali ve güçlenmesi için kaçınılmaz bir zorunluluktur. 4 Nejat Hoca ya ithaf edilen Pax Ottomana dergisinin giriş kısmında Prof. Dr. Kemal Çiçek, Nejat Hoca nın hiçbir zaman değişen şartlara göre hareket etmediğini ve kişiliğinden taviz vermediğini vurgulamaktadır. 5 Günümüzün en önemli Osmanlı dönemi tarihçilerinden Prof. Dr. İlber Ortaylı Tarihçi Hoca nın Ardından başlıklı yazısını sonunda...bir faninin Türkiye de de sevilmesi ve faydalı olabilmesi için, mutlaka hizipçilik yapmasının gerekli olmadığını gösteriyor diyerek benzer bir ifade kullanmıştır. Yine Hoca nın vefatının ardından Beşir Ayvazoğlu da mütevazı, ve mütebahhır bir Osmanlı tarihçisi olarak tanımladığı Hoca nın, 12 Eylül den sonra dürüstlüğü, doğrucu Davutluğu ve eğilip bükülmezliği yüzünden iftiralara uğradığından ve birkaç defa sürgün yediğinden bahsetmektedir. 6 PROF. DR. NEJAT GÖYÜNÇ ARMAĞANI 93 3 Baltaoğlu 1997, 24-25. 4 Baltaoğlu 1997, 16. 5 Çiçek 2001, 8. 6 Ayvazoğlu 2001.
TARİHÇİLİĞE ADANMIŞ BİR ÖMÜR 94 Araştırmacı yazar Murat Bardakçı Hoca nın ardından,...çok düzgün bir insandı. Türkiye de ideolojilerin çarpıştığı senelerde hiçbir akımın esiri olmayıp sadece ilimle uğraşmıştı... diyerek, diğer yazarlarla benzer görüşü paylaştığı yansımaktadır. 7 Hoca nın vefatından sonra medyada ve diğer yazılı basınlarda çıkan yazılarda genel olarak hocanın bilim adamlığı ve pozitif kişiliği üzerinde durulmuştur. Prof. Dr. Zeki Arıkan, Prof. Dr. Heath W. Lowry, Taha Akyol ve Mehmed Niyazi bu yazarlardan bazılarıdır. 8 İlber Ortaylı, Nejat Hoca nın vefatıyla yukarıda ismi verilen yazıyı kaleme almıştır. Ona göre Nejat Göyünç, meslektaşlarının araştırmalarına yardım etmek için kendi çalışmalarını kenara bırakan, dindar ve aynı zamanda kendininkinden farklı yaşam biçimine sahip olanlara saygı ve hoşgörü ile yaklaşan bir kişidir. 9 Nejat Göyünç Hoca nın insani yönü kadar akademik yönü de güçlüdür. En önemli Türk tarihçileri arasında sayılması sebebi şüphesiz bir şahısta bu iki özelliğin buluşmasıdır. Hoca ardında birçok kitap, makale, ansiklopedi maddesi ve kitap tanıtımı gibi bilimsel eserler bırakmıştır. Bunların yanında Osmanlı Araştırmaları Dergisi nin (The Journal of Ottoman Studies) kurucusudur ve editörlüğünü yapmıştır. Nejat Göyünç Hoca hakkında sözlü ya da yazılı anlatılar, sırf Onun toplumun her alanına duyarlı bir insan ya da iyi bir akademisyen olmasından kaynaklanmayıp, onun bu iki yönü bir bütün haline getirmesinden kaynaklanmaktadır. Ölümünden sonra bile anılmaya devam eden insanların genel özelliği, tarih boyunca hiç değişmemiştir. Bu özelliklere sahip olduğunu düşündüğümüz tarihçi Nejat Göyünç Hoca da anılmaya devam edecektir. 7 Bardakçı 2001, 8 Karakoç 2008, 316. 9 Ortaylı 2001, 10.
KAYNAKÇA Akyol 2001, T., Göğünç Hoca ya Saygı, Milliyet Gazetesi 09.07.2001, http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/ara.aspx?arakelime=gö%c4%9fü nç&isadv=false Arıkan 2001, Z., Tarihçiliğimizin Acı Bir Kaybı, Toplumsal Tarih Eylül, 42-45. Ayvazoğlu 2001, B., Bir Alimin Ölümü, Zaman Gazetesi 04.01.2001, http://arsiv.zaman.com.tr/2001/07/04/yazarlar/besirayvazoglu. html. Baltaoğlu 1997, A. G., Örnek Bir Hoca Örnek Bir Şahsiyet: Prof.Dr. H. Nejat Göyünç (Hayatı ve Bibliyografyası), Ata Dergisi Sayı 7, Prof. Dr. Nejat Göyünç Özel Sayısı, Konya, 1-42. Bardakçı 2001, M., Cem Sultan ın 5 Asır Sonra Ortaya Çıkan Maltalı Torunu, Hürriyet Gazetesi, 05.08.2001, http://arama.hurriyet. com.tr/arsivnews.aspx?id=8191. Çiçek 2001, K., Pax Ottomana Studies in Memoriam Prof.Dr. Nejat Göyünç, Ed. K. Çiçek, İstanbul. Karakoç 2008, E., Üsküdarlı Bir Tarihçi: Prof.Dr. Nejat Göyünç, Uluslararası Üsküdar Sempozyumu V, cilt II, ed. C. Yılmaz, İstanbul, 309-322. Lowry 2003, H. W., Nejat Göyünç: A Personal Rememberance, Osmanlı Araştırmaları Dergisi 22, İstanbul, 27-32. Niyazi 2001, M., Bir Yıldız Kaydı, Zaman Gazetesi, 09.07.2001, http:// arsiv.zaman.com.tr/2001/07/09/yazarlar/mehmedniyazi.htm Ortaylı 2001, Tarihçi Hocanın Ardından, Milliyet Gazetesi 15.07.2001, 10. http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/ara.aspx?arakelime=göyünç &isadv=false. PROF. DR. NEJAT GÖYÜNÇ ARMAĞANI 95
TARİHÇİLİĞE ADANMIŞ BİR ÖMÜR 96