HİÇ BİLENLERLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU? Prof. Dr. Mustafa TEMİZ

Benzer belgeler
Müslüman ım Elhamdülillah Ama Şeriata Karşıyım!..

HİÇ BİLENLERLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU? Prof. Dr. Mustafa TEMİZ

ÎMAN IN VE İSLÂM IN ŞARTLARI. Müslüman, Münâfık Ve Mü min Kime Denir?

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ALEXANDER RUSSEL WEBB-MUHAMMED

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

HADDİNİ BİLMEMEK YA DA İSTİDRAC

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

BEP Plan Hazırla T.C Ağrı Valiliği ALPASLAN ORTAOKULU Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Yard.Doç. Aralık 2000 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. Doktora Ekim 1998 M.Ü.S.B. E. Temel İslam Bilimleri Hadis Anabilim Dalı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir.

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

Patronun hizmetini yapıyor Çalışan kadından bahsediyorum. Ben kocama muhtaç değilim diye evvela ailesini dağıtıyor.

BEP Plan Hazırla T.C Osmangazi Kaymakamlığı HAMİTLER TOKİ MTAL Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

Okul Başarısı Anne Babalardan Dualar İster (2) Perşembe, 06 Aralık :11. Dualar Beddualar

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

İLMİN DERİNLİĞİ, İNANÇ VE ADÂLET

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:


İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

KURAN IN ANLAMI İLE BULUŞMAK ARAŞTIRMASI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s)

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

tellidetay.wordpress.com

Batı Toplumuna İlk Kez Rakip Çıkardık

Tasavvufun Tarihçesi Ve Kaynağı Perşembe, 07 Ekim :36

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

GÜL-AY Basın-Meslek İlkelerine Uyar. Yazı ve ilanlar imza sahiplerine aittir. Köşe yazılarına ücret ödenmez. Makalelerinden kendileri sorumludur.

Muhammed Salih el-muneccid

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü

DUA ETTİĞİNİZDE. J. Robert Ashcroft. ICI Elemanlarıyla İşbirliği İçinde Hazırlanmıştır Resimler: David Cahill Çeviren: Hande Taylan ICI

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

...Bir kitap,bir mesaj!

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

KİTABIN TANITIM YAZISI Cuma, 12 Ekim :57

İŞARET DİLİNİN GELİŞİMİ KURUMLARARASI İŞBİRLİĞİNE BAĞLIDIR - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

KADIN-ERKEK, OKUR-YAZAR, ZENGİN-FAKİR SINIFLANDIRMASI


dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

Higgs bozonu nedir? Hasan AVCU

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Transkript:

HİÇ BİLENLERLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU? Prof. Dr. Mustafa TEMİZ İstanbul, 2015 1

HİÇ BİLENLERLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU? CÂHİLLİK Câhillerin bilmedikleri konularda birer filozof gibi konuşmaları, çok bilenlerin ise bildikleri konularda bile az konuştukları, çok yaygındır. Câhillik Hastalığı Müslüman olduğu hâlde, Mü min 1 olamayanların vay hâllerine! Hiç bilenlerle bilmeyenler, bir olur mu? Zumer Sûresi, âyet 9 Câhilin yanında âlimler bile câhilleşir. Goethe Bu bir âyet mealidir. 1 Temiz, M., Mü min Ve Münâfık Müslümanlar, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.com/bilim/mü MİN%20VE%20MÜNÂFIK%20MÜSLÜM ANLAR.pdf YA DA http://mtemiz.com/bilim/mü MİN%20VE%20MÜNÂFIK%20MÜSLÜMA NLAR.doc, En Son Erişim Târihi: 06.04.2014. Zumer Sûresi, âyet 9. 2

Kültürümüz (Dinimiz), bir hayat nizâmıdır. Kültürümüzü (Dinimizi) Biliyor muyuz? Hayır! Ne yazık ki, çoğumuz doğru-dürüst bilmiyoruz! Çünkü her birimiz, Kültürümüz ün (Dinimiz- in) bir câhili durumundayız. O zaman hayât düsturlarının esâsını bilmeyenin, hayâta ilişkin bir işi yapmasından ne kadar hayır gelir? Kültürümüz ün (Dinimiz in) inceliklerini bilmeyen bir kişi, böyle bir durumda, kaş yapayım derken, muhtemeldir ki, göz çıkaracaktır. Bu nedenledir ki, Allah (CC), meselâ, bir âyette Zannın çoğundan sakının! 2 diyor. Bu ilâhî emir, bizi delillerle konuşmaya yönlendirmiyor mu? Elbette, evet! 2 Hucûrat Sûresi, âyet 12: Ey îman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O hâlde Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir. 3

Peki, suçu sâbit olmadan, örneğin, medya ya da din-diyânet tanımayanların çoğu tarafından zanlının linç edilmesi nerden geliyor? Elbette, halkımızın yıllarca dinî konularda bilgisiz (câhil) bırakılmasından Öyle değil mi? Allâhü Teâlâ, bilenle bilmeyen arasındaki farkı bakınız ne veciz bir şekilde bildiriyor! Hiç bilenlerle bilmeyenler, bir olur mu? Goethe, Câhilin yanında âlimler bile câhilleşir. diyor. Sonuç olarak, Kültürümüz (Dinimiz), en kötü hastalığın câhillik olduğuna işâret etmiş bulunmaktadır 3. Ne yazık ki günümüzde, İslâmî bilgi ve değer yargıları ve inanışları mükemmel olan çok az Müslüman bulunuyor. Bunda 21. yüzyıl insanının Zumer Sûresi, âyet 9. 3 Temiz, M., Facebook Notlarından: Baltanın Sapı, Siyâset, Politika Ve Twit Savaşı, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.com/bilim/baltanin%20sapi.pdf YA DA http://mtemiz.com/bilim/baltanin%20sapi.doc, En Son Erişim Târihi: 03.04.2014. 4

çoğunluğunun dünyâlaşma gayretleri-nin etkisi çok fazladır 4. Bu nedenle bugün, Müslümanım diyenlerin çoğunun bilgi birikimleri, değer yargıları ve inanışları cehâlet (dinî bilgisizlik) nedeniyle o kadar karışık bir hal almıştır ki, Müslümanların akılları tarafından işlenmesi gereken malzemeler, o kadar çok kalitesiz duruma düşmüş bulunuyor. Oluşan mantık kuralları da yalnızca elde bulunan bu malzemelere göre ortaya çıkan mantık kurallarıdır. Müslümanların akılları, mevcut mantık kurallarına göre, ne yazık ki, bu malzemeleri işliyor. Dolayısıyla, günümüz Müslümanlarının kalitesiz malzeme birikimine sâhip olan kafalarından gerçeklere ne kadar uygun sonuçlar çıkabilir? Zâten gerçeklere uygun sonuçların çıkmadığı, bugünkü Müslümanların acınacak durumlarından görülmüyor mu? 4 Temiz, M., Gittikçe Dünyâlaşan Neslimiz, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.com/bilim/gittikçe%20dünyâlaşan%20neslimiz.pdf YA DA http://mtemiz.com/bilim/gittikçe%20dünyâlaşan%20neslimiz.do cx, En Son Erişim Târihi: 03.04.2014. 5

Şimdi, kalitesiz ve karışık bilgi birikimlerinin Müslümanların akılları tarafından işlenmesiyle, kalitesiz sonuçlara varılmasının sorumluluğunu, bizzat İslâm, onun değer yargıları ve inanışlarına bağlayanlara ne demeli? Bir öğretmen, öğrencilere Matematik dersini iyi bir şekilde öğretecek kâbiliyette değilse, Matematiği öğrencilere sevdirememiş, bundan öğrencileri soğutmuş ise, şimdi buradaki olumsuzluğun faturasının Matematik bilimine yüklenmesinin akıl ile açıklanacak bir tarafı var mıdır? Benzer şekilde, Türkiyemiz de Din Karşıtlığı 5 nedeniyle insanlarımızın kasten eğitilmemeleri nedeniyle, Müslümanların acınacak durumlarının sorumluluğunu İslâm a bağlayanların samîmiyetlerinden ya da zekâlarından şüphe etmek gerekmiyor mu? 6 Milletimize yıllar boyu İslâmî bilgilerin öğretilmemesi için ne hâinliklerin yapıldığı konusu nedense hiç gündeme getirilmiyor. 5 Temiz, M., Din Karşıtlığı, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/din%20karşıtlığı.pdf YA DA http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/din%20karşıtlığı.doc, En Son Erişim Târihi: 17.09.2014 (http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/bilimkosesi.htm). 6 Temiz, M., Zekâ, Akıl ve Çocuk Eğitimi, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.com/bilim/zekâ,%20akıl%20ve%20çocuk%20eğitimi.pdf YA DA http://mtemiz.com/bilim/zekâ,%20akıl%20ve%20çocuk%20eğitimi.docx, En Son Erişim Târihi: 03.04.2014. 6

Müslüman olduğu hâlde, Mü min 7 olamayanların vay hâllerine! Az konuşmak 8 Hz. Ömer (RA), Az konuşanı Allah (CC) heybetli gösterir! diyor. Bendeniz bu sözün etkisini hayâtımda yaşadım: Askerde kendi takımımda ve yattığım koğuşta kafa dengi arkadaşım olmadığı için âdetâ bir dilsiz gibiydim. Namaz kılacak yer olmadığından, namazlarımı da koğuşlara açılan salonun bir ucunda 7 Temiz, M., Mü min Ve Münâfık Müslümanlar, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.com/bilim/mü MİN%20VE%20MÜNÂFIK%20MÜSLÜM ANLAR.pdf YA DA http://mtemiz.com/bilim/mü MİN%20VE%20MÜNÂFIK%20MÜSLÜMA NLAR.doc, En Son Erişim Târihi: 06.04.2014. 8 Temiz, M., Allâhü Teâlâ ile İletişim, Duâ, Duâ da İçtenlik (Samîmiyet) ve Güzel Düşünce nin (Hüsnü Zan ın) Önemi, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.com/bilim/allah%20(cc)%20ile%20iletişim%20- %20DUÂ%20Duâ da%20içtenlik%20(sâmimiyet)%20ve%20güzel%20 Düşünce nin%20%20(hüsnü%20zan'nın)%20önemi.pdf, YA DA http://mtemiz.com/bilim/allah%20(cc)%20ile%20iletişim%20- %20DUÂ%20Duâ da%20içtenlik%20(sâmimiyet)%20ve%20güzel%20d üşünce nin%20%20(hüsnü%20zan'nın)%20önemi.doc, En Son Erişim Târihi: 4.10.2013. 7

herkesin gözü önünde kılmak zorunda olduğum için kim ya da ne olduğumu da zâten herkes biliyordu. Dolayısıyla, kimsenin meşrebi benimkine uymadığından dolayı, o kadar kalabalık asker arasında, Hz. Ali nin, Kişi dilinin altında saklıdır, konuştukça kişiliğinden neler kaybettiğini görürsünüz. sözü gereğince, sanki dilimin altında tek başına saklı bir insan gibiydim. Akşam yemeğinden yatma zamanına kadar bir serbestlik vardı. Bu süre içinde asker arkadaşlar, salon dediğim yerde ve yatakhânelerde birbirlerine her türlü muzipliği yapıyorlar, ortalık gürültü ile dolardı. Akşam yemeğinden sonra genel olarak loş bir aydınlık içinde yatakhânedeki karyolama uzanır, o vaziyette hem dinlenir, hem de onların muzipliklerini ister istemez seyrederdim. Herkesin bir askerlik numarası vardı ve karyolasının ve tüfeğinin üzerinde yazılıydı. Benim numaram 40779 idi. Tüfekler de karyolaya asılı bulunuyordu. Benden başka herkesin birbirlerine çeşitli muziplikler yaptığı böyle bir gece yine yarı kar- 8

anlık olan yatakhânede karyolamın üzerinde uzanmış, dinleniyordum. Muzip arkadaşlar, muziplikleri esnâsında battâniyeleri, tüfekleri, bunlara benzer ne görürlerse onları kullanıyorlardı. Oda epey karanlıkça olduğu için karyolada uzandığım fark edilemiyordu. Odada epeyce de gürültü vardı. O akşam İ.T.Ü den devre arkadaşı olan bir arkadaş muziplik yapmada öne geçmişti. Birden karyolamda asılı bulunan tüfeğim gözüne ilişmiş olacak ki, seri bir hareketle tüfeği kavrayıp diğer arkadaşı için kullanacağı sırada, öte taraftan ciddî sayılabilecek bir ses duyuldu: Hey! Hey! O tüfek 79 un! Benim tüfeğimi eline alır almaz bu sesi duyan arkadaş sanki tüfek elini yakmışçasına onu gerisin geriye yerine hemen asmasın mı? Tanışmamıza ve yarı arkadaş olmamıza rağmen, onun bu davranışının ancak bir açıklaması olabilirdi: Bu arkadaşın 2000 li yıllarda Teknik Üniversite de Öğr. Üyesi olduğunu biliyorum. 9

Her ne zaman bu olay aklıma geldiğinde Hz. Ömer (RA) ın yukarıdaki sözünü hatırlıyor ve bu olayı, onun Az konuşanı Allah (CC) heybetli gösterir! sözünün bir tecellisi olarak kabul ediyorum. Benzer şekilde Kültürümüz de (Dinimiz de) Malayâni sözler yâni boş sayılabilecek konuşmalar da hoş karşılanmamaktadır. Malayâni 9 Kendisiyle hiçbir hedef gözetilmeyen, iş olsun, lâf olsun, vakit geçsin diye, yapılan boş konuşmalar ve faydasız iş ve oyunlara Malayâni denir. Başka bir ifâdeyle Malayâni, faydasız iş, oyun ve sözlerle ömrün, sıhhat ve zamânın, boşa harcanmasıdır. Hadîs-i şerifte, Ok atmayı öğrenmek, atını terbiye etmek ve âilesi ile oynamak hâriç, faydalı oyun olmaz buyurulmuştur. 9 Temiz, M., Güzel Söz Gibi Olanı Var mı? Kurtuluşun Sırrı: Susan Kurtuldu, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://gayalo.net/dosyalar/güzel%20söz%20gibi%20olanı%20var%20 Mı.pdf YA DA http://gayalo.net/dosyalar/güzel%20söz%20gibi%20olanı%20var%20mı.doc, En Son Erişim Târihi: 24.07.2013. 10

İnanmış bir insanın günahlara yönlen-dirilmesi zor olduğu için, şeytan başka bir yöntemi kullanmakta, böylece insanı Malayâniye sevk etmektedir. Nefis ve şeytanın bu ortak arzûsuna uyan insan, boş konuşmaları saatlerce dinlemekten, kardeşleriyle eğlenip alay etmekten, yerli yersiz şakalaşmaktan ya da karşılıklı ağız dalaşı yapmaktan zevk alır. Malayâni nin Faturası Malayâni nin faturası ağırdır. İmâm-ı Gazâli, Çok konuşan çok hatâ yapar diyor. Taşlıcalı Yahyâ: Ehl-i dillerde bu mesel anılır Kim ki çok söyler çok yanılır. diyerek Gazâli yi teyit etmektedir. Malayâni, sıhhat ve zamânın boş yere harcanması yüzünden, büyük bir sermâyeyi yok etmektedir. Böyle bir sermâyenin yok edilmesi bakınız nelere mal olmaktadır: Basit insanlar vardır. Bunlar, konuşarak dikkat çekmeyi, böylece vakit geçirip eğlenmeyi seç- 11

mişlerdir; hayatlarını boşa geçirdiklerini bilmezler, Âhiret lerini mahv ederler 10. Malayâni ile meşgul olanın hatâsı, günahı çok olur. Kıyâmet günü günâhı en çok olan Malayâni konuşandır 11. Mektûbat-ı Rabbâni de söz edilen bir hadiste buyurulmuştur ki: Bir kimsenin boş şeylerle vakit geçirmesi, Allâhü Teâlâ nın onu sevmediğinin alâmetidir. Yine bir hadiste şöyle anlatılmaktadır: Uhud da şehit olan bir gencin annesinin, Oğlum sana Cennet müjde olsun! dediğini duyan Peygamberimiz (SAV) Efendimiz: Ne biliyorsun, belki Malayâni konuşurdu 12. buyurmuşlardır. 10 Lokman Sûresi, âyet 6: Bayağı insanlardan kimi de vardır ki, bilmeyerek Allah yolundan saptırmak ve onu alaya almak için laf eğlencesi satın alırlar, işte bunlara alçaltıcı bir azap vardır. 11 Ebû Nasr. 12 Tirmizî. 12

Hz. Kâb, hastalanınca, Resûlullah (SAV) Efendimiz, ziyâretine gittiler. Hz. Kâb ın annesi, Oğlum Cennet sana hazırdır! dedi. Peygamber (SAV) Efendimiz, buyurdular ki: Ey Kâb ın annesi! Ne biliyorsun, Kâb belki Malayâni konuşurdu 13. Günümüze Ne Diyelim? Günümüzde, bırakınız boş sözleri, çoğu kimselerin hiç düşünmeden fikir beyan edebilecekleri konuların başında daha çok dinî konuların olduğu da gözlerden kaçmıyor. Dinî konularda kendilerine soru sorulduğunda, o konunun yetkilisi, araştırıcısı, uzmanı, kısacası, o konuda bir kariyer sâhibi olmadıkları hâlde, bu benim ilgim alanı dışındadır diyene hiç rastladınız mı? Tersine, çoğu kere bunların, sorulan dinî konulardaki şahsî kanaatlerini, sanki sorunun gerçek cevâbı imiş gibi, hemen ortaya koyduklarına şâhit olmuyor muyuz? Fikir kargaşası Gerçekte bu durum, cehâletin baştan sona kadar teşhir edilmesinin büyük bir yansımasıdır. 13 İbni Ebiddünyâ. 13

Öyle ki, bu cehâlet, en önemli olan bu konuyu öyle bir önemsiz duruma getirmiştir/getirmektedir ki, insanı bunu idrak edemeyecek kadar dahî bir akıl yürütmeden mahrum hâle sokmuştur/sokmuş bulunuyor. Bu cümleden olmak üzere, özellikle günümüzde yaygınlaşmış televizyon programlarındaki açık oturum programlarında, bilhassâ, dinî konulardaki oturumlara çağrılan kişilerin dinî konularda yetişmiş olmalarından ziyâde, reyting uğruna dinleyenleri fikir kargaşasına sokacak karakterde olmalarına özen gösterilmektedir. İlmin önemi 14 İlim kelime ve kavramı, Batılıların malı değildir. İlim, bizim Kültürümüz ün (Dinimiz in) malı olup Allah ın (CC ) sıfatlarından biri olan ilmün kelimesinden gelmektedir. İlim kelimesinin iki cephesi vardır: Bunların birincisi, ilmin maddî cephesi (bilim-aklî ilimler) ve ikincisi mânevî cephesidir. Başka bir ifâdeyle 14 Temiz, M., Bilimin İslâm daki Yeri Sünnetullah, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://gayalo.net/dosyalar/bilimin%20islâm DAKİ%20YERİ.pdf YA DA http://gayalo.net/dosyalar/bilimin%20islâm DAKİ%20YERİ.pdf, En Son Erişim Târihi: 25.10.2013. CC kısaltması Celle Celâlühû - O nun şânı çok yücedir. demektir. 14

ilim, madde ve mâna olarak her türlü işlevi içermektedir. Bilim, maddeyi konu edindiği için, İlim kelimesinin bir çeşit maddî kısmıdır. İslâm-Türk ilim adamları, ilmin bu iki maddî ve mânevî cephelerinin taşıdığı anlamları dengeli bir şekilde hayâta geçirerek Erken Rönesans Dönemi ni kurmuşlardır 15. Batılılar, kendileri için bir Güneş mâhiyetinde olan, Erken Rönesans Dönemi nde ilim kavramının Müslümanlar tarafından eksiksiz bir şekilde uygulanması sâyesinde, bilim ve teknolojiye sâhip olabilmişlerdir 16. Erken Rönesans Dönemi nde Dünyâ yı aydınlatan bu ilim güneşi, bizim kültürümüzde O- KU emriyle başlar. 15 Temiz, M., Bilim Târihinde Erken (Ön) Rönesans Dönemi, İslâm Çağı, Bilim ve Teknolojinin Gerçek Sâhipleri, Türk Bilim Adamları, http://mtemiz.pamukkale.edu.tr/bilim/bilim%20târihinde%20erken% 20rönesan%20dönemi%20İslâm%20çağı%20bilim%20ve%20teknolojinin %20gerçek%20sâhipleri%20türk%20bilim%20adamları.doc, Son Erişim Târihi: 30.03.2013. 16 Temiz, M., Bilgi Ve İlim Toplumu, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.pamukkale.edu.tr/bilim/bilgi%20ve%20ilim%20toplumu.doc, Son Erişim Târihi: 30.03.2013. 15

Bu öyle bir emirdir ki, bilimin bütün yolları ondan başlamakta İslâm ın bilime verdiği önemin bir meş alesini oluşturmaktadır. Kültürümüz ün OKU emriyle başlamasının onun öznel ve üstünlüğü hakkında size bir düşünme kapısı açmıyor mu? OKU emri, başka hangi kültürün ilk satırlarına yerleşmiştir? Bugün aklî ilimleri daha ziyâde bilim kelimesi ile telaffuz ediyoruz. Naklî ilimlerin kaymağı ise, Vahiy İlmi olarak biliniyor. Batılıların sözlüklerinde ilim kelimesinin karşılığı yoktur; logos ya da science olarak sâdece bilim (fen) kelimesinin karşılığı vardır 17. Batılıların bilim diye isim verdikleri günümüzdeki bilim kavramı, İslâm da Sünnetullah-Allah- ın Sünneti kavramı ile isimlendirilmiştir. Başka bir ifâdeyle ilmin maddî cephesine Müslümanlar Sünnetullah, Batılılar bilim diyor 18. 17 Temiz, M., Bilinmeyenler Üzerine Kurulan Bilim ve Teknoloji, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.pamukkale.edu.tr/bilim/bilinmeyenler%20üzerine%20kurula n%20bilim%20ve%20teknoloji.doc, Son Erişim Târihi: 30.03.2013. 18 Temiz, M., Bilim, Bilim Adamı Ve Teknoloji Hikmet in Neresinde?, Şimdi de Nanoteknoloji Heyecânı, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/bilim,%20bilim%20adamı%20ve%20tekn oloji%20 Hikmet in%20neresinde.doc, Son Erişim Târihi: 30.03.2013. 16

Allah ın (CC) (Maddî) Sünneti-Bilim Bir yaprağın düşmesi, bir karıncanın adım atması ya da meselâ Dünyâ nın Güneş etrâfında veyâ kendi etrâfında zerre miktarı kadar da olsa hareket etmesi veyâ herhangi bir elektronun çekirdek etrâfında dönerken enerji kazanması ya da enerji kaybederek bir fotonun meydana gelmesi gibi, her bir olayı düşününüz. Yâni, Evren - de meydana gelen büyük-küçük her bir olay, Allah ın (CC) dilemesi ile olur ve bütün bunlar, Allah ın (CC) Sünneti kavramı içindedir. Hiç bir olay yoktur ki, Allah ın (CC) dilemesi ve izni dışında olsun. O, her an büyükküçük her olaya tarassut (gözleme) ve tasarruf etmektedir (hükmetmektedir). Bu gün bilim dünyâsı, Allah ın (CC) maddî sünnetlerinin en ince teferruatına kadar araştırılması için yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Bunun için birçok bilim dalları ortaya çıkmış, bunların her birinde bilim adamları, birer disiplin içinde gizli sırları keşfetme çabasını sürdürmektedirler. 2008 yılı îtibârıyla insanoğlu düşün-ceyi de okuyacak seviyeye gelmiştir. Almanya nın İnsan ve Beyin Bilimi Enstitüsü ile Londra ve Oxford üniversiteleri bilim insanlarının "insan düşüncelerini okuma" çalışmaları başarılı bir sonuç vermiştir. Hepsi de nörolog olan uzmanlar, yüksek çözünürlü beyin tarama cihazı kullanarak beynin faaliyetlerini, geliştirilen 17

Bu güne kadar maddenin anlaşılması için büyük ilerlemeler elde edilmiştir. Öyle ki, 18 ve 19. yüzyılda bilim adamları gizli kuvvetleri maddeye atfederek, âdeta ona tapacak hâle gelmişler, eserin asıl sâhibini düşünemez olmuşlardır. Bu akım daha sonra materyalist fikriyatı doğurmuştur. Bu materyalist zihniyet, yeni buluşların ortaya çıkmasına kadar hâkimiyetini sürdürmüştü 19 ama günümüzde sorgulanır hâle gelmiştir. Ancak, bilim alanlarındaki yeni gelişmeler ve buluşlar maddenin de sonlu olduğunu, kendi başına bir hiç olduğunu ortaya koymuştur. bilgisayar programı aracılığıyla, okumayı başarmışlardır. Buluş, ileride daha karmaşık düşüncelerin okunması için önemli bir adım oluşturuyor. Yeni teknik, beyin kontrollü bilgisayarlar, yapay kol ve "düşünceyle hareket eden makinelerin üretiminde kullanılabilecek... Tekniğin daha da gelişmiş bir sürümünün, "Azınlık Raporu" (Minority Report) filminde olduğu gibi, suçluların sorgulanmasında kullanılabileceği belirtilmektedir. Ayrıca cezâ evinden tahliye edilecek mahkûmların ileride yeni suç işleyip işlemeyeceğini saptamak da bu teknik sâyesinde mümkün olabilecek Araştırmacıların bundan sonra "insanın aklından geçenlerle gerçek niyetini ayırt etmeyi sağlayacak" yeni bir yöntem geliştirmek için çalışacakları ifâde edilmiştir. İnsan ve Beyin Bilimi Enstitüsü uzmanı ve araştırmayı yürüten heyetin başkanı Prof. John-Dylan Haynes, geliştirdikleri tekniği anlatırken, "Tarama cihazı aracılığıyla beyne bakıyor ve bilgiyi okuyoruz. Bu, karanlıkta meşale aracılığıyla duvardaki yazıyı okumaya benziyor" demektedir. 19 Temiz, M., Başörtüsü, İlim, Bilim ve Filim, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://gayalo.net/dosyalar/başörtüsü- İlim,%20Bilim%20Ve%20 Filim.pdf YA DA ttp://gayalo.net/dosyalar/başörtüsü-ilim,%20bilim%20ve%20 Filim.doc, Son Erişim Târihi: 30.03.2013. 18

Kuantum teorisindeki ilerlemeler, Kara Delik lerin keşfi, Big Bang Teorisi gibi teorilerin ispat edilmesi, bilim zihniyetinde devrim sayılacak değişmeler getirmiştir. Bilim adamlarından Hawking in Einstein in Rölâtivite Teorisi ile Kuantum Teorisi ni birleştirerek yaratılışın mutlak varlığını ortaya koyması, birçok bilim adamının Büyük Birleşik Alan Teorisi (GUT-Great United Teory) etrâfında birleşmesi, ateist bilim adamlarını ümitsizliğe düşürmüştür. Bu durum, birçok bilim adamını inanmaya dayalı çalışmalara yönlendirmiş, bu çalışmalar daha karmaşık teorilerin kapılarını aralamıştır. Bu kapılardan şimdilik en ümit verici olanı 10 boyutlu Süper Sicim Teorisi olarak görülüyor 20. Aynı paralelde, 21. yüzyılda inanç ve insanî değerlerin de neşvünemâ ettiği bir çağ olması beklentileri 21 gittikçe artmakta, maddî ve mânevî 20 İhvan Forum, Birleşik Alan Teorisi Tanrı nın Zihnini Okuma Girişimidir, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://www.ihvanforum.org/showthread.php?81534-birle%c5%9fik- Alan-Teorisi-Tanr%C4%B1%E2%80%98n%C4%B1n-Zihnini-Okuma- Giri%C5%9Fimidir, Son Erişim Târihi: 30.03.2013. 21 Temiz, M., Bilgi ve İlim Toplumu, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://gayalo.net/dosyalar/bilgi%20ve%20ilim%20toplumu.pdf YA DA http://gayalo.net/dosyalar/bilgi%20ve%20ilim%20toplumu.doc, Son Erişim Târihi: 30.03.2013. 19

alandaki bu gelişmeler belki de İlim Toplumları nı müjdeleyecektir 22. Tahsil ve eğitim Kültürümüz (Dinimiz) ya da derin anlam açısından bu iki aynı şey değildir. Tahsil yapmak, kısaca meslekî bilgi toplamak demektir. Eğitim ise, Kültürel (Dinî) bilgi edinmektir. Günümüzde nüfus cüzdanında Müslüman yazanların çoğunda eğitim yoktur, olsa olsa çoğunlukla meslekî bilgi vardır. Bunlar, Kültürümüz de (Dinimiz de) cahil olarak adlandırılırlar. Geleceğimiz için vahim olan burasıdır. Neden? İşin kısa yoldan anlaşılması için hemen basit bir örnek vereyim: http://mtemiz.pamukkale.edu.tr/bilim/bilgi%20ve%20ilim%20toplumu.do c, Son Erişim Târihi: 30.03.2013. 22 Temiz, M., İlim Toplumu, Bilgi Toplumu Yeterli Değil mi? Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://gayalo.net/dosyalar/ilim%20toplumu- Bilgi%20Toplumu%20Yeterli%20Değil%20Mi.pdf YA DA http://gayalo.net/dosyalar/ilim%20toplumu- Bilgi%20Toplumu%20Yeterli%20Değil%20Mi.doc, Son Erişim Târihi: 30.03.2013. 20

Sokak hareketlerinde Milletin cam ve çercevesini indiren Devlete ilişkin mallara çok çeşitli zarar verenlere, kazâra öldüklerinde işin iç yüzünü bilmeyenler, şehit adını veriyorlar. Ama eğitimli kimseler, Kültürümüz ün (Dinimiz in) bunlara eşkıyâ muâmelesi yaptığını, öldüklerinde namazlarının kılınmadan gömülmesi gerektiğini çok iyi bilirler Yalnızca tahsilli olmakla, eğitimli olmanın farkını buna göre her alana teşmil edebilirsiniz Günümüzdeki Câhillerin Savaşı-Reyting Günümüzdeki durum, geniş kitleleri bir fikir ve inanç bunalımına sokmakta, toplumun bireyleri arasındaki anlaşmazlık uçurumlarını derinleştirmekte, kısacası cehâleti daha da körüklemektedir. Bunu şöyle bir örnekle biraz açmak mümkündür: Konuşması etkili, zeki olan fakat tıp tahsili görmemiş bir kimseyi düşününüz. Böyle bir kimsenin kitap ya da ansiklopedilerden elde ettiği bilgilerle bir tıp kongresine katılarak, meselâ, kanser hakkındaki tebliğini sunduğunu düşününüz. Siz, biz, ustalıklı olarak seçilmiş sözlerin kurnazca kullanımlarıyla belki bir şeyin farkına varamayız ama sempozyumdaki kanser uzmanları, o kişinin konuşması esnâsında ne kadar çam devirdiğini o 21

anda fark ederler, belki de onu konuşmaktan men ederler. Günümüzden cehâlet örnekleri Günümüzde cehâletin arz-ı endam ettiği konulardan birisi de kendi kültüründen habersiz insanların devirdikleri çamların ne kadar çok ve cüsseli oluşlarıdır. Bir insan kendi kültürünü bilmezse, o konuda da hatâlardan kurtulamaz. Bendeniz, bizzat, sırf İslam kültürünün bir kavramı olan şehit sözünü, Müslüman olmayan Hıristiyanların öldürülen askerleri için kullanan TV sunucusuna bile rastlamışımdır. Hattâ şuna da rastladım: Eski başbakanlarımızdan Ecevit yeni ölmüştü. Ama bâzıları vardı ki, henüz onun ölümünü kabullenememişlerdi. Bunlardan biri (meşhur TV sunucularından biri) bakınız o konudaki bir cümlesine nasıl başlamıştı: Allah rahmet etsin demeyelim de Bu sunucu Allah rahmet etsin in ne demek olduğundan habersiz; zannediyor ki, böyle söylerse, bekli de sanki Ecevit e hakâret etmiş 22

olacak ya da Ecevit tam anlamıyla o zaman ölmüş olacaktı Pes doğrusu bu kadar câhilliğe Bu sunucu o kadar Amerikalarda bulunmuştu, çok bilgiliydi ama câhillikten kurtulamamıştı Onun için Allah ın (CC) rahmetinin bile Ecevit için ne anlama geldiğinden habersiz bulunuyordu. Ne demiştik? Bir insan kendi kültürünü bilmezse, o konuda da hatâlardan kurtulamaz. Konu bâzı söz ve cümlelerden açılmışken şu örneği de verelim: Adana Seyhan da düzenlenen bir konferansta konuşma yapan Prof. Dr. İlber Ortaylı, NO- BEL ödüllü için ilginç bir tespitte bulundu Kaleme aldığı bir eserde şöyle bir ifâde geçiyor: İmam ikindi namazı saatinde caminin balkonuna çıkarak ikindi ezanını okudu. Bu toplumun gerçeklerini, inançlarını bilen her insan bilir ki, bir kere namazın saati olmaz, vakti olur. Saat ayrı, vakit ayrı bir kavramdır. Câmilerde balkon yoktur, minârenin şerefesi vardır. Ezanı 23

da imam okumaz, müezzin okur, o da şerefeye çıkmaz, içeriden okur 23. Sen Benim Kalbime Bak Çoğu kere şu tür konuşmalara da rastlarsınız: Ben Müslüman ım elhamdülillah Ama aslâ Şerîatçi değilim 24. Böyle konuşanlar da Şerîat eşit İslâm dini olduğunu bilmemektedirler. Bu örneklerle de sâbittir ki, kişiler kendi için-den çıktıkları toplumu bilmeden bir şeyler yap-maya çalıştıklarında doğru şeyler yapmazlar, ya-pamazlar. Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Müslüman ım Elhamdülillah Ama Şerîat e Karşıyım! sözü Dinî cehâletin bir çeşit turnosol kâğıdı sayılır. 23 Ortaylı, İ., Bir Cümlede 4 Hatâ, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://www.keremdoksat.com/index.php/entry/bir-cumlede-4-hatanobelli-yazarimiz, En Son Erişim Târihi: 20.11.2014. 24 Temiz, M., Müslüman ım Elhamdülillah Ama Şeriat'a Karşıyım, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/dinî%20cehâletin%20turnosol %20KÂĞIDI,%20ŞERİAT.pdf YA DA http://gayalo.net/dosyalar/ DİNÎ%20CEHÂLETİN%20TURNOSOL%20KÂĞIDI,%20ŞERİAT.doc Son Erişim Târihi: 23.10.2014 / http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/bilimkosesi.htm, http://mtemiz.com/bilim/bilimkosesi.htm, http://gayalo.net 24

Dinî Cehâletin Turnosol Kâğıdı Günümüzde İslâm Dini açısından câhilliğin en açık örneklerini, durumlarını, Müslümanım Elhamdülillah Ama Şerîat e Karşıyım! sözü ifâde edenler oluşturuyor. Bu sözde etkili olan unsur, Şerîat in bir halîfelik idâresi şekli olduğu cehâletidir. Hâlbuki Şerîat, İslâm Dini nin bizzat kendisi olup halîfelik ile ilgisi yoktur 25. Çünkü halîfelik dinî bir esas değil siyâsi bir kavramdır. Şimdi soruyorum size: Dinimize haksızlık edilmiyor mu? 25 Temiz, M., Cumhûriyet Döneminde Nerden Nereye, Bu Aziz Millet Allah kelimesinin Yasaklandığı Dönemleri bile Yaşamıştır, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://gayalo.net/dosyalar/cumhûriyet%20döneminde%20nerden%20n ereye.pdfhttp://gayalo.net/dosyalar/cumhûriyet%20döneminde%20nerd en%20nereye.pdf YA DA http://gayalo.net/dosyalar/cumhûriyet%20döneminde%20nerden%20ner eye.doc YA DA http://mtemiz.pamukkale.edu.tr/bilim/cumûriyet%20döneminde%2 0%20NERDEN%20NEREYE...doc YA DA http://mtemiz.pamukkale.edu.tr/bilim/cumûriyet%20döneminde%2 0%20NERDEN%20NEREYE...doc, En Son Erişim Târihi: 24.01.2013. 25

Müslüman Olmak Müslüman olmak çok kolaydır. Allah tan (CC) başka tapacak bir tanrının olmadığına, Hz. Muhammed Mustafa (SAV) in peygamberliğine ve bir peygamber olarak getirdiği her şeye istisnâsız inanan herkese Müslüman deniyor. Pek, Îmanın ve İslâm ın Şartları Nelerdir? İslâm ın îmânına sâhip olabilmek için Peygamberimiz (SAV) Efendimiz e indirilen Kur an hükümlerinin her birine harfiyen inanmak, hiçbir hükmünü küçük görmemek gerekiyor. Hz. Muhammed Mustafa (SAV) in bir peygamber olarak getirdikleri îmânî hususlar 6, İslâmî hususlar 5 grupta özetlenmiştir. Müslüman ım diyen bir kimse 6 kısımdaki îman esaslarından zerre kadar fire vermeden elinden geldiğince 5 grupta özetlenen ibâdetleri yapmaya çalışır. Görüldüğü gibi, îman esaslarında hiç fire vermek esastır ama ibâdetler her bir Müslümanın gücüne bağlıdır, gücü nispetindedir. Bâzı kimseleri duyuyoruz, Kur an ın ahlâkî hükümlerine inandıkları hâlde, meselâ bâzı hukû- 26

kî hükümlerini çağ dışı buluyorlar ve dolayısıyla Kur an a bir noksanlık atfediyorlar. Gerçek İslâm inancı odur ki, bir kimse Kur an ın bütün hükümlerine inansa da yalnız bir tânesine, meselâ, diyelim ki bir harfine inanmasa, onun yanlış olduğuna hükmetse bu karar, Kur an ın eksikliğine delâlet ettiği için, o kişinin İslâm inancı yok olur. Çünkü bütün Müslümanlar, Kur an ın Allah (CC), kelâmı olduğunu, onda bir eksikliğin mümkün olamayacağını bilirler ve öyle inanırlar. İnanç, noksanlık kabul etmez. Bu îtikâdi inanışın hassâsiyeti konusunda müziğin duâyenlerinden olup müzik bilimini Kur an da görerek Müslüman olan ünlü Fransız Maurice Béjart ın başından geçenleri ekteki makâlede okuyabilirsiniz 26. İslâm da inanılacak hususlar, 6 grupta özetlenmiştir. Bunlara Îmânın Şartları deniyor. 26 Temiz, M., Müzik Bilimini Kur an da Gören Maurice Béjart, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.com/bilim/müzik%20bilimini%20kur ANDA%20GÖ REN%20MAURİCE%20BÉJART.pdf YA DA http://mtemiz.com/bilim/müzik%20bilimini%20kur ANDA%20GÖRE N%20MAURİCE%20BÉJART.doc YA DA "Kur ân ı Kerîm Hakkında Yabancı Bilim Adamı Ve Meşhurların Sözleri", Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.com/bilim/kur ÂN I%20KERÎM%20HAKKINDA%20YA BANCI%20BİLİM%20ADAMI%20VE%20MEŞHURLARIN%20SÖZL ER.pdf, En Son Erişim Târihi: 4.10.2013. 27

Îmanın Şartları nı şöyle sıralamak mümkündür: 1) Allah ın (CC) varlığına, birliğine inanmak, 2) Meleklerin varlığına inanmak, 3) Allah ın (CC) peygamberlere gönderdiği kitapların asıllarına ve içeriklerine inanmak, 4) Kadere inanmak, 5) Allah ın (CC) gönderdiği peygamberlere ve bunların getirdiklerinin hak olduklarına inanmak, 6) Âhiret gününün olacağına ve orada olacak olan hesâba inanmak... Bunlara inananlar, İslâm çerçevesi içine girerler ve bunlara genel anlamda Müslüman denir. Müslüman olunca, sıra dinin 5 grupta özetlenen ibâdetleri yapmaya ve yasaklarına uymaya gelmektedir. 5 grupta özetlenen emirlere İslâm ın Şartları denir. İslâm ın Şartları: 1) Allah tan (CC) başka tanrı olmadığına, Hz. Muhammed (SAV) in O nun kulu ve Resûlü olduğuna inandıktan sonra, 2) Namaz kılmak, 28

3) Oruç tutmak, 4) (Gücü yetenler için) Hacca gitmek, 5) (Zengin olanlar için) kurban kesmek olarak sıralanıyor. İslâm inancına göre: Îmanın Şartları nı yerine getirmeyenlere genel sınıflamada teknik ya da bilimsel anlamda kâfir (gerçeği-hakkı örten) denir. Kâfir olanlar, İslâm çerçevesi dışına çıktıkları için, İslâm ın Şartları nı yerine getirseler bile, bunlar Allah (CC) tarafından İslâmî ibâdetler olarak kabul edilmezler. Bunların Âhiret teki yerleri İslâm inancına göre Cehennem dir. Şerîat Ve Münâfık İslâm ın emir ve yasaklarına Şerîat (şartlar) da denir. Bu şartlar, İslâm ın bütün emir ve yasaklarını kapsadığı için Şerîat, İslâm Dini demektir. Îmanın Şartları nı ve İslâm ın 1. şartını sağladığını açıktan açığa îlan edenlere Müslüman denir. 29

Dışarıya karşı inanmış göründükleri hâlde, Müslüman kapsamına girenler arasında Îmânın Şartları ndan bir veyâ bir kaçına içinden inanmayanlara genel tasnifte Münâfık denmektedir. Münâfıklar insanlar nazârında inanmış Müslüman, Allah (CC) nazârında kâfir sayılırlar. Îmanın Şartları na ve İslâm ın 1. şartına inandığını hem dışarıya karşı söyleyen ve hem de bunlara kalben inan bir insan, hem insanlar ve hem de Allah (CC) nazârında inanmış Müslüman dır. Hem insanlar ve hem de Allah (CC) nazârında inanmış bir Müslüman, İslâm ın Şartları ndan ibâdetleri belirleyen 2., 3., 4 ve 5. maddeleri yerine getirmiyorsa, genel sınıflamada bu insana (inançlı) Günahkâr (Fâsık), adı geçen bu ibâdetleri, yeterince, yapıyorsa Mü min denir. Aslında, itikadı kusursuz bir Müslüman özel anlamda Mü min dir. Çünkü günahsız Mü min yoktur. Din bilgisinden yoksun olanlar (dinî câhiller), İslâm dini söz konusu olduğunda, Elhamdülillah Müslüman ım dedikleri hâlde, söz Şerîat e geldiğinde, câhillikleri nedeniyle, Ben Şerîat e karşıyım demekten çekinmemektedirler. 30

Şartlar demek olan ve dinde dinî şartlar anlamında kullanılan Şerîat e karşı olan bu zır câhiller, bir kavram kargaşasının kurbanları olarak, îmanlarını tehlike içine sokmaktadırlar. Sırf bu câhillik yüzünden, birlik ve berâberliğin sağlanamaması ve benzerî kutuplaşmalar sebebiyle, yurdumuzun gelişmesi yıllar-ca geri bırakılmıştır. İstanbul da bir mezarlığın kapısının üstünde Ruhlarına Fâtiha yazıyormuş Bir zaman sonra bu yazı kaldırılarak yerine Enbiyâ Sûresi nin 35. âyetinin Türkçesi yazılmış Âyetin Türkçe si şöyle: Her nefis ölümü tadacaktır 27. Aradan zaman geçmiş 27 Enbiyâ Sûresi, âyet 35: Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz. 31

TV den öğrendiğimize göre, tanınmış İnönü kurbanlarından birisi, bu değişikliği gördüğünde, Her nefis ölümü tadacaktır. cümlesinden hoşlanmamış olacak ki, bunu, TİKSİNDİRİCİ olarak nitelendirmiş 28 Bu, dinî açıdan zır câhil tanımlamasına işte güzel bir örnektir. Ben inanıyorum ki, tanınmış bu meşhur kişi, din, âyet, hadis, Şerîat gibi, kendi Kültürünün bu temel esaslarını da bir parça bilmiş olsaydı, Allah ın (CC) âyetini TİKSİNDİRİCİ olarak vasıflandırma hatâsına düşmeyebilirdi. Yasayı bilmemek, insanı suçtan ya da asılmaktan kurtarıyor mu? Bana göre adı geçen bu kişinin insanlar tarafından kınanmasından daha önemlisi, bu aşağılamanın îmanî boyutudur. Yukarıdaki ifâdemde bulunan, Kavram kargaşasının kurbanları olarak cümlesi, asıl bu ve bu gibi hususları vurgulamaktadır. Sırf bu durum bile, câhil olmanın ne kadar büyük bir bedele mal olduğunun basit bir örne- 28 Anonim, "Her nefis ölümü tadacaktır...", Alındığı Elektronik İnternet Adresi, http://www.manahaber.com/detail.asp?id=1839, En son erişim târihi: 18.06.2011. 32

ğidir. Şerîat e karşıyım demek de böyle tehlikeli sözler grubu içinde bulunuyor. Aşağıdaki tabloyu dikkatle inceleyelim: Türkiye Devleti Türkiye Devleti nin Hayâtî Şartları= Türkiye Devleti nin Hayâtî Şerîatı=Anayasa=Türkiye Devleti Mûsevî Dini Mûsevî Dini nin Hayâtî Şartları= Mûsevî Dini nin Hayâtî Şerîatı=Mûsevî Şerîatı=Mûsevîlik Hıristiyanlık Hıristiyanlık Dini nin Hayâti Şartları =Hıristiyanlık Dini nin Hayâtî Şerîatı =Hıristiyanlık Dini nin Şerîatı=Hıristiyanlık Şerîatı=Hıristiyanlık İslâmiyet İslâm Dini nin Hayâtî Şartları =İslâm Dini nin Hayâtî Şerîatı=İslâm Şerîatı=İslâm Dini Sonuç: Mûsevî Dini Mûsevî Şerîatı Hıristiyanlık Dini Hıristiyanlık Şerîatı İslâm Dini İslâm Şerîatı=Şerîat İslâm Dini nin Şerîatı İslâm Dini Yukarıda Şerîat ile din ilişkisi çeşitli örneklerle açıklanmıştır. Şerîat görüldüğü gibi ya da gösterildiği gibi bir halîfelik idâresi şekli değilmiş... 33

Bunları inceleyenler, Şerîat e düşman olmanın dine düşmanlığıyla eşdeğer bir sonuç verdiğini hemen göreceklerdir. Bitirirken şu uyarıyı da yapmak gerekiyor: Bu câhillikler yüzünden o kadar çok Müslüman olduğunu zanneden fakat İslâm Dini nin dışına çıktığının farkında olmayan o kadar insan var ki Aşağıdaki, sırasıyla, İbni Mâce ve Deylemi hadislerini bir düşünüp inceleyiniz: Bir bid at çıkaranın namazı, orucu, haccı, umresi, cihadı, tevbesi, farzı, nafilesi ve hiçbir iyiliği kabul olmaz, hamurdan [yağdan] kıl çıkar gibi, Müslümanlıktan çıkması kolay olur. Allâhü Teâlâ, bid at ehlinin ne duâsını ne zekâtını ne haccını, ne namazını, ne de sadakasını kabul eder, yağdan kıl çıkar gibi dinden çıkar. Bu kitapçık bir uyarıdır manzûmesidir, din kitabı değildir. Eğer meraklandıysan uyuma, araştır, kendini ve Âhiret ini kurtarmaya çalış Dünyâda hiç ölmeyeni gördün mü? 34

Bir gün sana o aklın boşuna verilmediği mutlaka sorulacak! Düşmanlarımızın en etkin tarifâtı, insanlarımızın câhil kalmalarını sağlayarak Müslümanlıktan çıkmalarını sağlamak için çalışmalarıdır. Bir örnek verelim: Anadolu nun Uyuyan Devi ni Size SELAETTİN GÜL 29 Anlatsın Böylece Türkiye üzerine korkunç hesap ve plânlar yapıyorlar. Kaoslar, krizler ve bunalımlar ortaya atıp bizi hep boş gereksiz işlerle meşgul etmek istiyorlar. Neden derseniz; burada gazeteci yazar Ali Çankırılı nın Batıda İlmi Skandallar isimli kitabından ufak bir alıntı yapmak istiyorum. Çankırılı, Amerika Birleşik Devletleri nde bir araştırma yaparken sosyoloji dalında yazılmış "Anadolu Medeniyetleri" başlıklı kitapta Türkiye için şu korkunç tâbirin kullanıldığını söylüyor. The Sleeping Giant of Anatolia. Türkçesi aynen şöyle: Anadolu nun Uyuyan Devi! 29 Gül. E., Ani Harabeleri turist akınına uğradı, Zaman Online, 21.01.2008. 35

Çankırılı diyor ki; altındaki cümleleri okuyunca iliklerime kadar titredim! Yazının devâmında: "Türkiye, Anadolu nun uyuyan bir devidir. Onu uyutmak bize çok pahalıya mal oldu ama değdi... Onu uyutmayı başaran bizler, uyanmaması için hiçbir tedbiri elden bırakmamalıyız. Uyanışına vesîle olacak en küçük bir kıpırdanmayı zamanında bastırmalıyız. Onu uyandıracak tek güç İslâmiyet tir. Bunu aslâ unutmayalım. Öyleyse en büyük hedefimiz İslâmî Cemaatler dir. Lâik hükümetlerle işbirliği yaparak bu cemaatleri halka, gerici güçler olarak tanıtacağız. Onların her kıpırdanışını İrtica olarak vasıflandıracak; devleti yıkmayı ve yerine Şerîat düzeni getirmeyi amaçladığını duyuracağız..." Vay canına! Ülke gündeminden hiç düşmeyen, zaman zaman bir bardak suda fırtınalar kopartılan çıkışların kaynağını görüyor musunuz? 30 30 Arı, N., Osmanlıyı Avrupa Yıkmıştı, Endülüs ü de,, Alındığı İnternet Elektronik Adresi,. http://nidadergisi.8m.com/ocak/blgs.htm, En Son Erişim Târihi: 24.01.2013. 36

Görüyorsunuz, eski Türkiye deki idârecilerimizi nasıl aldattıklarını ya da bu idârecilerimizin, beki de, bile bile aldanmak istediklerini Cumhûriyet ve Halîfelik Târihî kaynaklar, İslâm ülkelerinde ilk Cumhûriyet in dört halîfelerle başladığını bildiriyor. Hz Muhammed (SAV ) Efendimiz in ölümü üzerine, muhâcir denilen Mekkeliler, Ensar denilen Medineliler ve Ehl-i Beyt denilen ve Hz Muhammed (SAV) Efendimiz in dâmâdı Hz. Ali taraftarları arasında, halîfe seçimi husûsunda guruplaşmalar olmuştur. Birer parti demek olan bu üç grup arasında şiddetli bir tartışma baş göstermiş ve her bir grup, halîfeliğin kendilerinin hakları olduğunu savunmaya başlamıştır. Sonunda anlaşmazlık çözülmüştür. Hz. Ömer (RA ) ın, Hz. Ebûbekir (RA) ı kendi öz irâdesiyle tanıması ve elini tutması üzerine, diğer grupların bu davranışı tartışıp sonucu olumlu olarak değerlendirmeleri ve aynı tasvibi tek tek SAV kısaltması, Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem - Allah O na salât etsin. demektir. RA kısaltması Radiyallâhü Anh - Allah ondan razı olsun. demektir. 37

kendi öz irâdeleri ile benimsemeleri sonunda seçim tamamlanmıştır. Bu sûretle, İslâm Târihi nde demokratik bir tarzda Cumhûriyet rejiminin ilk nüvesi atılmıştır. Cumhûriyet, Arapça bir kelime olan cumhur sözcüğünden gelmektedir. Bu kelime sözlükte, herhangi bir şeyin en büyük kısmı, bir topluluğun çoğunluğu veyâ önde gelenleri anlamına gelmektedir. Kelime anlamına tamâmen uygun olan ve dört halîfe devrinde temeli atılan Cumhûriyet İdâresi, daha sonra gelen devletlerde sarsılmış, devlet başkanlığı Osmanlı Devleti nin son ânına kadar babadan oğula geçen bir saltanat sistemi hâline dönüşmüştür. Peygamber imiz (SAV) Efendimiz in bu konuda Hilâfet benden sonra otuz yıldır, bundan sonra saltanat (mülk, krallık) vardır 31 şeklindeki sözleri de ilim adamları tarafından bilinmektedir. Demek ki, ilk 30 yıllık halîfelik, Cumhûriyet in asıl çekirdeğini meydana getirmektedir. 31 Hadis Ansiklopedisi (Kütüb-ü Sitte) 5. Cilt, s. 379., 38

Halîfelik kavramı ise siyâsi açıdan krallığa dönüşmüştür. Memleketimiz Kurtuluş Savaşı ndan sonra 29 Ekim 1923 târihinde Cumhûriyet e kavuşmuş bulunmaktadır. Demokratik düşünceye sâhip olanlar, en gerçek cumhûriyet şeklini çok partili bir siyâsî hayatta, genel seçimlerle iş başına gelmiş ve bu seçilen kişilerin çıkardığı kânunlarla idâre edilen, tarafsız ve hiç bir zümreye imtiyaz tanımayan bir idâreye sâhip hür ve demokratik bir devlet şeklinde telâkkî etmektedirler 32. Kurmuş olduğumuz Cumhûriyet idâresinde partilerimiz çoktur. Ama tarafsız ve hiç bir zümreye imtiyaz tanımayan bir idârî mekanizmayı, hür ve demokratik bir devlet yapısını gerçekleştirebildik mi? Cumhûriyeti kurmak önemli bir olaydır ama onun rûhuna uymak daha çok önemlidir. Bu ikinci şıkta korkarım sınıfta kaldık 33! 32 Yeni Rehber Ansiklopedisi, Cilt 5, Sayfa 5. 33 Temiz, M, Cumhûriyet Döneminde Nerden Nereye... Bu Aziz Millet Allah kelimesinin Yasaklandığı Dönemleri bile Yaşamıştır, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://gayalo.net/dosyalar/cumhûriyet%20döneminde%20nerden%20n ereye.pdf YA DA http://gayalo.net/dosyalar/cumhûriyet%20döneminde%20nerden%20ner eye.doc http://mtemiz.pamukkale.edu.tr/bilim/cumûriyet%20döneminde% 20%20NERDEN%20NEREYE...doc, En Son Erişim Târihi: 29.01.2013. 39

Lütfen, bundan sonra olsun Cumhûriyet, Halîfelik, Saltanat gibi, idâri şekilleri bâri iyi öğrenelim ki Dinimiz, Dindaşlarımız, geçmişte olduğu gibi, gelecekte bu kadar haksızlığa uğramamış olurlar. Lütfen! İleride vereceğim örneğe bir hazırlık olsun diye önce size İ.T.Ü. de öğrenci iken, Çağdaş Fizik dersimize gelen Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre hocamızdan bahsedeyim 34 : Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre 1935 de Üsküdar da doğmuş; 1954 de Galatasaray Lisesi nden, 1957 de İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik-Fizik Bölümü nden ve 1958 de de Fransa Nükleer Bilimler ve Teknoloji Millî Enstitüsü nden mezun olmuştur. Bu îtibarla Türkiye nin ilk Atom Mühendisi dir. 34 Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://www.kaknus.com.tr/new/index.php?q=tr/node/37, En Son Erişim Târihi: 20.11.2014 40

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Başkanı, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı Danışmanı ve Nükleer Santral Proje Koordinatörü gibi görevlerin yanısıra Türkiye yi NATO Bilim Komitesi nde, OECD Nükleer Enerji Ajansı Yönetim Kurulu nda, CERN (Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi) Konseyi nde ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde de yıllarca temsil etmiştir. 1998-2000 arasında Türkiye Elektrik Üretim Ve İletim A.Ş. nin Genel Müdürü nün Akkuyu Nükleer Santral İhâlesi konusunda Danışmanı olarak çalışmıştır. Üsküdar ile ilgili kitaplarından birkaçı şunlardır Üsküdar ın Üç Sırlı sı, Ah Üsküdar Ah, Üsküdar da Bir Attar Dükkanı... Türkiye Yazarlar Birliği, Prof. Özemre yi: Üsküdar da Bir Attâr Dükkânı isimli eseriyle Hâtırat Dalı nda ve 1998 yılında da Prof. Dr. Toshihiko İzutsu dan çevirdiği İbn Arabî nin Fusûs undaki Anahtar-Kavramlar (3 baskı) başlıklı çevirisiyle Çeviri Dalı nda Yılın Sanatçısı ödüllerine lâyık görmüştür. Üsküdar Belediyesi ise, yazarın Üsküdar a hizmetlerinden ötürü, 2002 yılında Çengelköy de inşâ ettirdiği 41

bir Kültür Merkezi ne Ahmet Yüksel Özemre Kültür Merkezi adını vermiştir. Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Almanca ve İspanyolca bilen Prof. Özemre evlidir; iki kızı bir de erkek torunu vardır. Üsküdar da oturmaktadır. Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre nin bu kısa özgeçmişini verişimin sebebi, kendi konusunda dünyâca tanınmış nâdir bir bilim adamı olduğunu duyurmak içindir. Şimdi şu soruyu sorarak yeniden konuya girelim: Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre hocamızın sâhip olduğu konularda hocayı mı yoksa gazete kültürüyle yetiştiğini düşünen bir kimseyi mi dinlerseniz sağlıklı bir bilgiye kavuşursunuz? Ya da soruyu şöyle de sorabiliriz: Ele alınan konunun ilmini yapmayanların bilgileriyle insan ne kadar aydınlanabilir? Eğer konu din ise, durum daha da ciddiyet kazanmaz mı? Ne demiş atalarımız: 42

Yarım doktor insanı candan, yarım din adamı dinden eder. Candan oldun mu sâdece dünyâdan olursun, o kadar ama belki, sonsuzluk âlemi olan Âhiret i kurtarabilirsin Dinden olmak ne demek? Dinden olmak, Âhiret i kaybetmekle eş anlamlıdır. Demek oluyor ki, günümüzde çoğu câhillerin Âhiret i hiçe saydıklarını ve bu yüzden de dinî konuların bunlar tarafından cüret edilecek en kolay konular hâline getirildiğini görüyoruz. Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre Hocamızın Mektubu Şimdi yine biz örneğimize gelelim: Aşağıdaki yazı, Prof. Dr. Ahmet Yüksel Ö- zemre hocamızın hayâtı boyunca üzerinde çalışarak tam bir yetki ve kariyer sâhibi olduğu konularda, gazete kültürüne sâhip olan bir yazarın sâdece dört buçuk satır içinde sergilediği muazzam bir bilgi noksanlığını vurgulamaktadır. 43

Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre nin aynı zamanda yakın dostu olan yazara, sergilediği hatâları ortaya dökmek için, verdiği cevâba bir bakalım 35 : Azîz ve kadîm dostum Bey, " " gazetesinin 3 Kasım 2006 Cuma günlü sayısındaki "Kuvantum kuvantum" başlıklı köşe yazınızda ezcümle: "Düşünebiliyor musunuz ki koskoca İstanbul Üniversitesi nin Fen Fakültesi nde kuvantum diye bir kürsü bile yok. Neredeyse son asrı kuvantumsuz bir cehâlette geçirmiş oluyoruz. Bu gafletin, bu tecâhülün, bu vurdumduymazlığın bir sebebi vardır elbette. Bu konuyu lütfen oturup düşünelim..." demektesiniz. Aşağıdaki açıklamalarımı bilginize takdîm etmeme müsaadenizi ve konuyu, bunların ışığında, "lütfen oturup düşünmenizi" saygılarımla ricâ ederim: Dünyâ da bâzı üniversitelerde Kuvantum Optiği, Kuvantum Elektroniği, Kuvantum Alanla- 35 Özemre, A. Y., " " Gazetesi Köşe Yazarlarından n'e Açık Mektup, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, 44

rı Teorisi, Kuvantum Kimyası, Kuvantum İstatistiği kürsüleri gibi spesifik kürsüler vardır da hiçbir üniversitede "kuvantum diye bir kürsü" yoktur. "Kuvantum Teorisi" ve bunun çeşitli alanlara uygulamaları, daha çok, Teorik Fizik Kürsüleri nde ya da Matematiksel Fizik Anabilim Dalları nda, yâhut da Kimya Fakülteleri nde tedris edilen bağımsız dersler arasında: 1) Kuvantum Teorisine Giriş, 2) Kuvantum Teorisi, 3) İleri Kuvantum Teorisi, 4) Kuvantum Teorisi Uygulamaları, 5) Kuvantum Teorisinde Realite Meselesi, 6) Kuvantum Optiği, 7) Kuvantum Alanları Teorisi, 8) Kuvantum Teorisinin Epistemolojisi, 9) Kuvantum Kimyası ve benzeri başlıklı derslerde okutulur. 1973-1984 arasında 11 yıl boyunca Teorik Fizik Kürsüsü Kürsü Profesörü ve Matematiksel Fizik Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapmış olduğum İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi nde bu bahisler Kürsü nün kurulduğu 1954 yılından bugüne kadar: 45

1) rahmetli Prof. Dr. Fikret Kortel (1916-2004), 2) Bendeniz, 3) Prof. Dr. Altan Ferendeci, 4) Rahmetli Prof. Dr. Çetin Cansoy (1931-2003), 5) Prof. Dr. Şehsuvar Zebitay, 6) Prof. Dr. Gediz Akdeniz, 7) Prof. Dr. Emine Rızaoğlu, 8) Prof. Dr. Hâşim Mutuş ve 9) Doç. Dr. Göksel Daylan tarafından okutulmuştur ve hâlen de rutin olarak okutulmaktadır. Sonradan profesörlüğe yükseltilmiş olan Yalçın Koç tarafından, Kürsümüz de, bendenizin idâresi altında ikmâl edilmiş olan "Doğa nın Kuvantum-Mekaniksel Betimlemesi ve Ölçü Sorunu başlıklı, Kuvantum Teorisi nin epistemolojisiyle ilgili doktora tezi ve bu alandaki diğer çalışmaları bu doktorantımı Dünyâ çapında bir bilim adamı yapmıştır. Prof. Dr. Yalçın Koç, ayrıca, bu alanda evrensel olarak geçerli olduğuna îman edilmiş ve 1960 lı yıllardan îtibâren Teorik Fizik te dokunulmaz bir mitos, bir efsâne hâline gelmiş olan "Bell Teoremi" ile onu desteklediği sanılan "Wigner Teoremi"nin evrensel olmadıklarını 46

matematiksel olarak ispat etmiş ve bu ispatları: 1) "The Local Expectation Value Function and Bell s Inequalities" başlıklı makālesiyle Il Nuovo Cimento nun 107B cildinin Ağustos 1992 sayısında, 961-971. sayfalarında; ve "Wigner Inequality, Quantum-Mechanical Probability Functions and Hidden-Variable Theories" başlıklı makālesiyle de gene Il Nuovo Cimento nun 108B cildinin Ekim 1993 sayısında, 1115-1126. sayfalarında yayınlanmıştır. Yalçın Koç un bu ispatının hikâyesini bendeniz, sizin Genel Yayın Müdürü olarak sorumluluğunuz altında, İhlâs Holding bünyesi içinde yayınlanmış olan İnsan ve Kâinat dergisinin Kasım 1989 târihli sayısında 30-32. sayfalarında "30 Yıllık Efsânenin Yıkılışı" başlıklı makālemde ayrıntılarıyla takdîm etmiştim; bu bir! Gene bendenizin aynı İnsan ve Kâinat dergisinin Mart 1989 târihli sayısında 23-27 ve 67-70 sayfalarında yer alan "Türkiye de Teorik Fizik Öğretimi" başlıklı makālemde de İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi nde Teorik Fizik tedrisâtının gelişimi de bu Kürsü de Kuvantum Teorisi nin okutulmakta olduğu da takdîm edilmişti; bu da iki! 47

Sizin Genel Yayın Müdürü olarak sorumluluğunuz altında İnsan ve Kâinat dergi-sinde yayınlanmış olan bu iki somut olguyu sanki bunlar hiç yokmuş gibi göz ardı etmiş ya da tamâmen unutmuş olmanızı, doğrusu, hayretle ve biraz da esefle karşılamakta olduğumu ifâde etmeliyim. Teorik Fizik Kürsüsü nün 1954 yılında tesisinden önce de İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Atom ve Çekirdek Fiziği Kürsüsü nde rahmetli Prof. Dr. Fâhir Yeniçay (1901-1982) "Atom Fiziği" dersi kapsamında Kuvantum Mekaniği ni, Teorik Fizik Kürsüsü nün tesisinden çok önce, ama daha çok uygulamaya yönelik bir tarzda 1972 yılında emekli oluncaya kadar tedris etmiş ve bu alanda 341 sayfalık Atom Fiziği ve 168 sayfalık Dalga Mekaniği adı altında toplam 509 sayfa tutan 2 cild de ders kitabı yazıp yayınlamıştır. "Kuvantum Mekaniği" konusunda Teorik Fizik Kürsüsü elemanları tarafından yazılıp da öğrencilere 1961-1976 arasında yıllarca parasız dağıtılmış olan ders teksirleri şunlardır: 1) Fikret Kortel: Kuvantum Mekaniği ve İleri Kuvantum Mekaniği Ders Notları (1961; yaklaşık 300 sayfa), 48

2) Ahmed Yüksel Özemre: Kuvantum Mekaniği Ders Notları (1968; yaklaşık 140 sayfa), 3) Altan Ferendeci: Kuvantım Mekaniği Ders Notları (1976; yaklaşık 260 sayfa). Gene "Kuvantum Mekaniği" konusunda Teorik Fizik Kürsüsü elemanları tarafından yazılıp da yayınlanmış olan ders ve araştırma kitapları da şunlardır: A) İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi tarafından bastırılan Teorik Fizik Dersleri Külliyâtı ile Teorik Fizik Monografileri arasında: 1) Ahmed Yüksel Özemre: Çağdaş Fiziğe Giriş (198 sayfa, 3 baskı), 2) Ahmed Yüksel Özemre ve Şehsuvar Zebitay: Çağdaş Fiziğe Giriş Çözümlü Problem Kitabı (182 sayfa, 3 baskı), 3) Çetin Cansoy: Kuvantum Mekaniği (Birinci Kitap, 366 sayfa), 4) Emine Rızaoğlu: Kuvantum Mekaniği Çözümlü Problem Kitabı (368 sayfa, 2 baskı), 5) Ahmed Yüksel Özemre: Isı Teorisi (208 sayfa, 2 baskı; Kuvantum İstatistikleri bahsini de ihtivâ etmektedir); 6) Yalçın Koç: Doğa nın Kuvantum Mekaniksel Betimlemesi ve Ölçü Sorunu (185 sayfa); 49

B) İstanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Enerji Enstitüsü tarafından bastırılan: 7) John David Jackson: Kuvantum Mekaniği Matematiğine Giriş (107 sayfa, çeviren: Ahmed Yüksel Özemre); ve C) Pınar Yayınlarına bağlı Açılım kitap tarafından bastırılan: 8) Ahmed Yüksel Özemre: Fiziksel Realite Meselesine Giriş (137 sayfa, 2 baskı). Gördüğünüz gibi İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi nin "Kuvantum Mekaniği"nin tedris sisteminin literatürüne katkısı bile toplam 2960 sayfa tutmaktadır. Söz konusu makālenizden alıntı yapılmış olan yukarıdaki beyânınız, takdîm etmiş olduğum ve kimsenin de tekzib etmesi mümkün olmayan bu gerçek olgular karşısında: hem A) İstanbul Üniversitesi ni; hem B) İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi ni; hem 3) İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi nin: 1) Atom ve Çekirdek Fiziği Kürsüsü nü, 50

2) Teorik Fizik Kürsüsü nü ve 3) Matematiksel Fizik Anabilim Dalı nı; ve hem de: C) bu Kürsülerde yıllarca Kuvantum Mekaniği nin çeşitli vehcelerini tedris etmiş, bu konuda ders ve araştırma kitapları yazmış ve yayınlamış, doktoralar yaptırtmış olan merhûm ve hâlen hayattaki bilim adamlarını büyük bir töhmet altında bırakan bir adâletsizlik olarak tecellî etmektedir. Ve bu, yakından tanıyıp takdîr ettiğim mâzînizle mukāyese edildiğinde, size hiç mi hiç yakışmayan ve dostlarınızı üzen garip bir durumdur. Kaldı ki bu konular yalnızca İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi nde değil, fakat: Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi nde de, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi nde de, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi nde de, Boğaziçi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi nde de, Ortadoğu Teknik Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi nde de, Uludağ Üniver-sitesi Fen-Edebiyat Fakültesi nde de, hattâ Vakıf Üniversiteleri dâhil daha birçok üniversitemizde de yıllardır rutin dersler olarak okutulmaktadırlar. Sizin bunlardan da haberinizin olmadığınız anlaşılmaktadır. 51