ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013 Başkent Pekin Yönetim Şekli Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 Nüfus 1,35 milyar GSYH 8,2 trilyon $ Kişi Başına Milli Gelir 9.300 $ Resmi Dili Çince Devlet Başkanı Xi Jinping Başbakan Li Keqiang Enflasyon % 2,6 İşsizlik % 6,5 İhracat 2,01 Trilyon $ İthalat 1,78 Trilyon $ Ticari Denge 220,1 milyar $ Büyüme Oranı %7,8 *2013 verileri kullanılmıştır.
ÜLKE BİLGİLERİ Güneydoğu Asya da bulunan Çin Halk Cumhuriyeti, dünyanın en yüksek nüfuslu ülkesidir. Komünizmle yönetilen ülke, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisine sahiptir. Ülke aynı zamanda Amerika Birleşik Devletlerinden sonra dünyanın en büyük ikinci ekonomisidir. 20. yüzyılın ilk yarısı boyunca önce iç savaş, ardından Japon işgali ve sonra tekrar iç savaşla çalkalanan ülke, 1949 da Mao Zedong un gerçekleştirdiği devrimden bu yana komünist bir rejimle yönetilmektedir. Bununla birlikte ülkedeki iktisadi anlayış 1978 yılında devlet başkanlığı koltuğuna oturan Deng Xiaoping in reformist politikaları ile 1980 lerden bu yana oldukça köklü bir değişim geçirmiştir. Çin de devlet yönetiminin en üst organı Ulusal Halk Kongresidir. Yasama organı olan Kongre nin üyeleri beş yıllığına seçilir. Devlet Başkanı ve Başkan Yardımcısı Ulusal Halk Kongresi nin içinden yine beş yıllığına ve en fazla iki kez üst üste olmak üzere seçilir. Çin de yürütme organı ise Devlet Konseyi dir. Başbakan, Devlet Konseyi nin başıdır ve tıpkı devlet başkanı gibi beş yıllığına ve en fazla iki kez üst üste seçilebilir. Çin Anayasası nın 30. Maddesine göre, ülke yönetimi merkezi hükümete doğrudan bağlı eyaletler, otonom bölgeler ve belediyelere ayrılmıştır. Ülkede hâkim olan yönetim anlayışı demokratik merkeziyetçilik tir. Devletin gereken durumlarda Özel İdari Birimler oluşturma yetkisi vardır. Çin, dünyanın en büyük ikinci ekonomisine sahip olsa da, kişi başına düşen yıllık gelir bakımından doksan ülkenin gerisine düşmektedir. Çin de 1970 lerin sonunda başlayan iktisadi liberalizasyonun ardından ülke ihracatçı bir büyüme anlayışına yönelmiştir. İktisadi liberalizasyonun finansmanı için yabancı sermaye yatırımını ülkeye çekecek önemli düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Ülkeye gerçekleşen doğrudan yabancı sermaye akışı 2012 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 10 luk bir artışla 116 milyar dolara yükselmiştir. Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisine sahip olan Çin, 55,7 milyon yabancı turistle en çok ziyaret edilen üçüncü ülkedir. Çin, ABD nin dış borçlarının en büyük alacaklısı konumundadır. Ülke ayrıca başta Az Gelişmiş Ülkeler olmak üzere dünyanın dört bir yanına doğrudan yatırımlar yapmaktadır. Çin ekonomisinin başarısı ucuz işgücü, yüksek verimlilik ve elverişli hükümet politikalarına bağlanıyor. Çin, Küresel Rekabet Endeksi nde 29, Ekonomik Özgürlük Endeksi nde ise 135. sıradadır. Dünya nın en büyük 500 firması arasına Çin den 46 firma girmiştir. Yaklaşık 250 milyonluk bir orta sınıfa mensup ülke bu alanda dünyada birincidir. Çin nüfusunun yaklaşık yüzde 90 ı Han Çinlilerinden oluşsa da nüfusun homojen olduğu söylenemez. Ülkede resmi olarak tanınan 56 azınlık grubu mevcuttur. Çin de çok hızlı bir kentleşme süreci yaşanmaktadır. Ülkedeki kentleşme oranı her yıl ortalama yüzde 10 oranında artmaktadır. Buna paralel olarak devlet öncülüğünde bir ulaşım ve telekomünikasyon hamlesi yapılsa da ülkedeki en ciddi altyapı sorunu hava kirliliğidir. Bununla birlikte enerji yoğun bir ekonomik büyüme anlayışına sahip olan Çin de yeşil enerji üretiminde son dönemde önemli atılımlar yapılmaktadır.
Çin de büyüyen ekonominin toplumsal maliyeti ise gelir dağılımındaki adaletsizlik, ucuz işgücünün olumsuz çalışma koşulları ve temel hizmetlerin sunumunun ülke geneline yayılamamasıdır. Çin, BM İnsani Gelişmişlik Endeksi nde 101. sıradadır. Çin in ekonomi anlayışı dış politikasına da yön vermektedir. Ülkenin dış politikasının temel ekseni Serbest Ticaret Bölgeleri nin oluşturulmasıdır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerle ilişkilere büyük önem verilmektedir. BM Güvenlik Konseyi nin daimi üyesi olan Çin, artan ekonomik gücü ile birlikte dünya siyasetinde bir süper güç olarak ortaya çıkmaktadır. Çin, büyüyen ekonomisi ve buna bağlı olarak her geçen gün artan siyasi etkisine rağmen özellikle İnsan Hakları yönünden ciddi eleştirilere maruz kalmaktadır. Ülkede mülkiyet hakkı, ifade özgürlüğü, adil yargılama ve haber alma hakkı yönünden ciddi ihlaller bulunmaktadır. Çin, İfade Özgürlüğü Endeksi nde 167 ülke arasında 159. sırada gösterilmiştir. Ülke aynı zamanda dünyanın en büyük ikinci askeri bütçesine sahiptir.
ÜLKEYLE İLİŞKİLER Siyasi İlişkiler Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında Ağustos 1971 de Paris te imzalanan Protokolle diplomatik ilişki kuruldu. İki ülke arasındaki konsolosluk ilişkisi ise Mart 1989 da kuruldu. Çin ve Türk Uygarlıkları arasındaki ilişkinin tarihi çok eskilere dayansa da, coğrafi uzaklık sebebiyle Türkiye-Çin ilişkileri yakın zamana kadar sınırlı kalmıştır. Türkiye ve Çin arasında siyasi ve ekonomik ilişkiler son yıllarda büyük ilerleme kaydetmiştir. İki ülke arasında Aralık 2001 de imzalanan anlaşma ile turizm alanında işbirliğine gidildi. 2012 yılı Türkiye de Çin Yılı olarak kutlandı, 2013 ise Çin de Türkiye Yılı olarak kutlanacaktır. Çin in daimi üyesi olduğu BM Güvenlik Konseyi ne Türkiye 2009-10 da geçici üye oldu. Türkiye nin geleneksel olarak Batı ittifakında yer alması, iki ülkenin pek çok uluslararası gelişmede birlikte hareket etmesini engelledi. Özellikle, Suriye deki gelişmelerle ilgili BM de yapılan görüşmelerde Türkiye ve Çin farklı konumlarda yer alıyor. Temaslar Nisan 2012 de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Çin i ziyaret etti. Başbakan Erdoğan, bu ziyaret sırasında dönemin Çin Başbakanı Wen Jiabao ile bir araya geldi. Kasım 2010 da, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Çin i ziyaret ederek iki ülke arasında stratejik işbirliğinin geliştirilmesine vurgu yaptı. Ekim 2010 da, Çin Başbakanı Wen Jiabao Türkiye yi ziyaret etti. Söz konusu ziyaret kapsamında, iki ülke arasında Stratejik İşbirliği Kurulması na dair Ortak Bildirge kabul edildi. Haziran 2009 da, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Çin i ziyaret etti. Bu ziyaret sırasında iki ülke arasında bir Ortak Çalışma Grubu nun kurulmasına yönelik anlaşma kabul edildi. Ekonomik ve Ticari İlişkiler 2012 yılında, Türkiye Çin e 2,8 milyar dolar tutarında ihracat yaparken bu ülkeden 21,2 milyar dolar tutarında ithalat yapmıştır. İki ülke arasında, Türkiye nin aleyhine önemli dış ticaret dengesizliği bulunmaktadır. 2012 yılında, 2009 dan bu yana ilk kez Çin den yapılan ithalatta düşüş olmuştur. Çin, Türkiye nin en büyük üçüncü dış ticaret partneridir.
Çin e ihracatımızda Çin ekonomisinin ihtiyaç duyduğu hammaddeler ve kimyasallar ağırlıklı bir yapıdadır. İthalatımızın önemli bir bölümü yatırım malları ve ara mallar (%76), geri kalanını ise tüketim malları (%24) oluşturmaktadır. Bunun dışında yatırım alanında işbirliğimiz de gelişim göstermektedir. Ülkemizdeki muhtelif altyapı yatırımlarında Çin in katkısı her geçen gün artmaktadır. Ayrıca üçüncü ülkelerde şirketlerimiz ortak projeler gerçekleştirmektedir. Kasım 2011 de, TUSKON tarafından Ankara da Türk-Çin Ticaret Forumu düzenlenmiştir. Türk-Çin Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜÇSİAD) ise Türk Çin İş Forumu nu düzenlemiştir. Ayrıca gerçekleştirilen resmi temaslar sırasında, iki ülke arasında dış ticaret hacmini 2015 yılında 50 milyar dolara, 2020 yılında ise 100 milyar dolara çıkarma kararı alınmıştır. 2012 yılında, Türkiye ye 90.100 Çinli turist gelirken, yaklaşık 60.000 Türk vatandaşı Çin i ziyaret etmiştir.