26 Mayıs 2015, İstanbul Ref: KC/İO/MB/15-57 KONU : Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili Mevzuatın Bilişim Sektörüne Etkileri ve Bahsi Geçen Mevzuat Hakkında TÜBİSAD Bilişim Sanayicileri Derneği Görüşü T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI NA 5 Mayıs 2015 tarihinde Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Sayın Ramazan Ersoy un da katılımı ile gerçekleştirmiş bulunduğumuz Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Paneli nde Sayın Genel Müdür ün ilgi ve değerlendirmelerine sunulduğu üzere, yeni Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun getirdiği pek çok imkan ve yeniliğin dışında belli konularda bilişim sektörü açısından önemli maliyetlere sebep olmaktadır. Kanun ile getirilen yeni düzenlemeler doğrultusunda üretici ve ithalatçılar tarafından üstlenilmesi söz konusu olan maliyetler, aşağıda dizüstü bilgisayarlar özelinde örneklendirilmiş ve uygulamının bu haliyle sadece üteticiye değil tüketiciye de ek bir maliyet getirdiği, maliyetlerin ve buna paralel olarak da tüketicinin satın alma fiyatlarının arttığı görülmüştür. Sonuç olarak tüketicinin lehine düzenlemeler içeren mevzuatın aşağıdaki konularda aslında ürün fiyatının artmasına neden olarak tüketicinin aleyhine sonuç verdiği değerlendirmelerinize sunulmuştur: KANUN UN TOPLAM SERVİS MALİYETLERİ ÜZERİNE ETKİSİ (NOTEBOOK) PARAMETRELER Değişim oranı (6 aylık) Toplam Servis Maliyetine Etkisi (6 aylık) Servise Gelen Cihaz Sayısındaki Artış %3 %1 Değişen Parça Sayısındaki Artış %19 %10 Ayıplı Ürün (DOA) İşlem Sayısındaki %39 %1 Artış Tüketici Hukuki İşlem Sayısındaki Artış %33 %1 Müşteri Memnuniyeti Giderlerinde Artış %10 %1 %14 Bu kapsamda Kanun ve ilgili ikincil mevzuata ilişkin değerlendirmelerimiz ve Derneğimiz in görüşlerini ek te ilgilerinize arz ediyoruz. Ek-1 Değişiklik Önerileri ve Madde Gerekçeleri
Ek-1 Değişiklik Önerileri ve Gerekçeler A- Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Madde Metni Değişiklik Önerisi Gerekçe Madde 10 (1) Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. Madde 10 (1) Teslim tarihinden itibaren altı ay otuz gün içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. Kanun ile getirilen altı aylık süre, özellikle teknoloji ürünleri açısından oldukça uzun bir süre olup, bu süre içerisinde ortaya çıkan ayıplarda malın ayıplı olmadığının ispat yükünün satıcıya verilmesi satıcı aleyhine adil olmayan sonuçlara ve kötüye kullanmalara sebep olabilecektir. Bu çerçevede 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında da uygulanmış olana uygun şekilde altı aylık sürenin otuz güne indirilmesi önerilmektedir. B- Garanti Belgesi Yönetmeliği Madde Metni Değişiklik Önerisi Gerekçe MADDE 8 - (1) Tüketicinin, Kanunun 11 inci maddesinde yer alan seçimlik haklarından ücretsiz onarım hakkını seçmesi durumunda satıcı; işçilik masrafı, değiştirilen parça bedeli ya da başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep etmeksizin malın onarımını yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür. (2) Tüketici ücretsiz onarım hakkını üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Satıcı, üretici ve ithalatçı tüketicinin bu hakkını kullanmasından müteselsilen sorumludur. Madde 9 (1) Tüketicinin, ücretsiz onarım hakkını kullanması halinde malın; a) Garanti süresi içinde tekrar MADDE 8 (1) Tüketicinin, Kanunun 11 inci maddesinde yer alan seçimlik haklarından ücretsiz onarım hakkını seçmesi durumunda üretici ve ithalatçı satıcı; işçilik masrafı, değiştirilen parça bedeli ya da başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep etmeksizin malın onarımını yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür. (2) Tüketici ücretsiz onarım hakkını üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Satıcı, Üretici ve ithalatçı tüketicinin bu hakkını kullanmasından müteselsilen sorumludur. Madde 9 (1) Tüketicinin, ücretsiz onarım hakkını kullanmasına rağmen malın; a)garanti süresi içinde bir yılda Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği, onarıma ilişkin hizmetlerin üretici veya ithalatçı tarafından yerine getirileceğine işaret etmekte, satıcının ise yalnız ithalatçının bulunmadığı hallerde sorumlu olacağı düzenlenmektedir. Keza Yönetmelik in 10. maddesinde de garanti belgesi ile satılan malların bakım onarım ve kullanımına ilişkin satış sonrası servis hizmetlerinin verilmesi yükümlülüğü üretici ve ithalatçılara verilmiştir. Bu maddede aynı konu ile ilgili satıcıya atıfta bulunulmuş olması düzenlemeler arasında bir çelişki yaratmakta olup, satıcının sorumluluğuna ilişkin uygulamada farklı yorumlara neden olabilecektir. Asgari iki yıllık garanti süresi içerisinde malın önemsiz, maldan faydalanılmasını etkilemeyecek derecede arızalanması söz konusu olabilecektir. Özellikle malın bu
arızalanması, b) Tamiri için gereken azami sürenin aşılması, c) Tamirinin mümkün olmadığının, yetkili servis istasyonu, satıcı, üretici veya ithalatçı tarafından bir raporla belirlenmesi, durumlarında; tüketici malın bedel iadesini, ayıp oranında bedel indirimini veya imkan varsa malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini satıcıdan talep edebilir. Satıcı, tüketicinin talebini reddedemez. Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. en az dört defa veya garanti süresinin tamamında altı defa arızalanması ve bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması tekrar arızalanması, b)tamiri için gereken azami sürenin aşılması, c)tamirinin mümkün olmadığının, yetkili servis istasyonu, satıcı, üretici veya ithalatçı tarafından bir raporla belirlenmesi, durumlarında; tüketici malın bedel iadesini, ayıp oranında bedel indirimini veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini satıcıdan talep edebilir. Satıcı, tüketicinin talebini reddedemez. Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. süreçte kullanımı nedeniyle kaybedeceği değer göz önünde alındığında, bu tip arızalar nedeniyle tüketiciye bedel iadesi, indirim veya yeni mal talep imkanı verilmesi kötü niyetli uygulamalara açık olacak ve üretici/ithalatçı/satıcı açısından orantısız sonuçlar doğurabilecektir. Bu nedenle maddenin eski Garanti Belgesi Yönetmeliği nde halihazırda uygulandığı şekli ile korunması önerilmektedir. Bu şekilde korunmadığı takdirde ise, alternatif olarak Garanti süresi içinde aynı teknik arıza nedeniyle iki, farklı nedenlerle dört defa arızalanması şekliden bir düzenleme öngörülebilir. Son bir alternatif olarak arıza için belli bir tanım getirilerek keyfi uygulamaların önüne geçilmesi düşünülebilir. C- Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği Madde Metni Değişiklik Önerisi Gerekçe Madde 5 (1) Üretici veya ithalatçılar, ekli listede yer alan her mal grubu için belirtilen kullanım ömrü süresince, satış sonrası hizmetleri sağlamak üzere yine ekli listede tespit edilen yer, sayı ve özellikte yetkili servis istasyonunu, yeterli teknik kadroya sahip şekilde kurmak zorundadır. - Sayın Bakanlık tarafından yayımlanan ilk Yönetmelik taslağı metninde yer alan servis sayıları bazı ürün grupları açısından nihai metinde artırılmıştır. Bunların ilgili ürün gruplarında tüketicilerin ihtiyaçları ve servis istasyonlarının mevcut durumu da göz önünde tutularak revizyonu önerilmektedir. Bu kapsamda özellikle bilgisayarlar ve cep telefonları için servis istasyonu sayısının taslak metne uygun şekilde on dört olarak revizyonunun değerlendirilmesi önerilmektedir. Keza 21 servis noktası firmalara ek bir maliyet getirmekte, ancak
Madde 10 (4) Kullanım ömrü süresince malın bakım ve onarım süresi azami tamir süresini geçemez. Bu süre, garanti süresi içerisinde mala ilişkin arızanın yetkili servis istasyonuna veya satıcıya bildirimi tarihinde, garanti süresi dışında ise malın yetkili servis istasyonuna teslim tarihinden itibaren başlar. Tüketici arıza bildirimini; telefon, faks, e-posta, iadeli taahhütlü mektup ve benzeri bir yolla yapabilir. Uyuşmazlık halinde bildirime ilişkin ispat yükümlülüğü tüketiciye aittir. Madde 10 (4) Kullanım ömrü süresince malın bakım ve onarım süresi azami tamir süresini geçemez. Bu süre, garanti süresi içerisinde mala ilişkin arızanın yetkili servis istasyonuna veya satıcıya bildirimi tarihinde, garanti süresi dışında ise malın yetkili servis istasyonuna teslim tarihinden itibaren başlar. Tüketici arıza bildirimini; telefon, faks, e-posta, iadeli taahhütlü mektup ve benzeri bir yolla yapabilir. Uyuşmazlık halinde bildirime ilişkin ispat yükümlülüğü tüketiciye aittir. uygulamada firmalar ürünleri kurye ile son kullanıcıdan aldığından ek maliyet karşılığında tüketicilere herhangi bir fayda sağlanamamaktadır. Maddede malın tamir süresinin garanti süresi içerisinde bildirim ile başlayacağı belirtilmektedir. Tamir süresinin bildirim ile başlaması çok ciddi hukuki uyuşmazlıkları beraberinde getirebilecektir. Zira malın bildirimden itibaren kaç gün sonra yetkili servise gönderileceğinin belirlenmesi mümkün değildir. Ürünün tüketici tarafından bildirimden birkaç gün veya hafta sorunda gönderilmesi halinde bu süre tamir süresine dahil edilmiş olacaktır. Tüketicinin insiyatifi, ihmali veya kötü niyeti nedeniyle yaşanacak gecikmelerin tamir süresi içerisinde kabul edilmesi hakkaniyete aykırı sonuçlar ortaya çıkarabilecektir. Ayrıca düzenleme bu haliyle mal üzerinde kontrol ve müdahale imkanı bulunmayan bir tarafa yükümlülük (tamir yükümlülüğü) getirilmesi anlamına gelecek, bu da adil olmayan sonuçlar doğurabilecek ve genel hukuk kaidelerine aykırı kabul edilebilecektir. Bu nedenle tamir süresinin bildirim tarihinden değil teslim tarihinden başlaması ortaya çıkabilecek hukuki sorunları bertaraf edebilecek olması bakımından büyük önem taşımaktadır. Avrupa Birliği nin 1999/44/EC sayılı Tüketici Ürünlerinin Satışı ve İlgili Garantilere İlişkin Direktifi ( Direktif ) incelendiğinde ise, tamire ilişkin azami bir süre bulunmadığı görülmektedir. Hem AB hem de Üye Devletler, tamirin her bir ürünün özelliklerine göre belirlenecek makul süre içinde tamamlanması öngörmektedir. Bu makul sürenin başlangıcı ile ilgili de herhangi bir düzenlememe bulunmamakla birlikte; makul süre mantığı sürenin
Madde 11 (1) Servis istasyonlarının, kendilerine kargo ile gönderilen arızalı mallar hariç olmak üzere, kendilerine teslim edilen veya kendileri tarafından teslim alınan arızalı mallar ile ilgili olarak malın teslim alındığına dair aşağıdaki bilgileri içeren bir belge düzenlemesi zorunludur: d) Garanti kapsamı içindeki malların arızasının on iş günü içerisinde giderilmemesi halinde üretici veya ithalatçının; malın tamiri tamamlanıncaya kadar, tüketiciye benzer özelliklere sahip başka bir malın verileceğine dair bilgi, Madde 11 (1) Servis istasyonlarının, kendilerine kargo ile gönderilen arızalı mallar hariç olmak üzere, kendilerine teslim edilen veya kendileri tarafından teslim alınan arızalı mallar ile ilgili olarak malın teslim alındığına dair aşağıdaki bilgileri içeren bir belge düzenlemesi zorunludur: d) Garanti kapsamı içindeki malların arızasının on iş günü içerisinde giderilmemesi ve tüketiciden bu kapsamda bir talep iletilmesi halinde üretici veya ithalatçının; malın tamiri tamamlanıncaya kadar, tüketiciye benzer özelliklere sahip başka bir malın verileceğine dair bilgi, ihbardan değil malın tesliminden itibaren başlamasını gerektirmektedir. Malın arızasının 10 işgünü içinde giderilememesi halinde malın tamiri tamamlanıncaya kadar benzer özelliklere sahip başka bir malın tüketicinin kullanımına tahsis edilmesi zorunluluğu çok ciddi mali bir külfetin ortaya çıkmasına sebep olacak ve teknik olarak uygulanması sorun oluşturabilecektir. Uygulamada mal ile birlikte teslim edilmesi gereken yan parçaların tüketici tarafından teslim edilmemiş olması, yedek parçaların ithalat süreçlerinin uzunluğu sebebiyle zamanında elde edilememesi ve benzeri satıcı, imalatçı ve diğer ilgililerin kusuru dışında gerçekleşen olaylar sebebiyle tamir süresi 10 günü aşabilmektedir. Bu tür durumlarda ikame mal verilmesi yükümlülüğü getirilmesi halinde satıcı, imalatçı ve diğer ilgililerin yedek parça dışında ikame mal stoklamaları da gerekecektir. 10 işgününün oldukça kısa bir süre olduğu dikkate alındığında, bu yükümlülüğün yerine getirilebilmesi çok ciddi bir ikinci el stoğu tutulmasını gerektirecektir. Bu ise ciddi bir maliyete sebep olmasından öte; ikinci el ithalatında yaşanan sorunlar ve bu sorunların henüz giderilememiş olması nedeniyle uygulanabilmesi bakımından önemli sorunlar doğurabilecektir. Böyle bir durum ilgilileri oldukça ciddi sıkıntılara sokabilecek ve sürdürülemez maliyetlerle baş başa bırakabilecektir. AB ve Üye Devletler in mevzuatı incelendiğinde, bu konu ile ilgili olarak da üretici / ithalatçılara herhangi bir yükümlülük getirilmediği görülmektedir. Bahsi geçen düzenlemelerde esas olan malın tamirde geçirdiği süre nedeniyle tüketiciye önemli bir külfet getirilmemesi
Madde 14 (4) Malın garanti süresi içerisinde yetkili servis istasyonuna veya satıcıya tesliminden itibaren arızasının on iş günü içerisinde giderilememesi halinde, üretici veya ithalatçının; malın tamiri tamamlanıncaya kadar, benzer özelliklere sahip başka bir malı tüketicinin kullanımına tahsis etmesi zorunludur. Benzer özelliklere sahip başka bir malın tüketici tarafından istenmemesi halinde üretici veya ithalatçılar bu yükümlülükten kurtulur. Buna ilişkin ispat yükümlülüğü üretici veya ithalatçıya aittir. Madde 14 (4) Malın garanti süresi içerisinde yetkili servis istasyonuna veya satıcıya tesliminden itibaren arızasının on iş günü içerisinde giderilememesi ve tüketiciden bu kapsamda bir talep gelmesi halinde, üretici veya ithalatçının; malın tamiri tamamlanıncaya kadar, benzer özelliklere sahip başka bir malı tüketicinin kullanımına tahsis etmesi zorunludur. Benzer özelliklere sahip başka bir malın tüketici tarafından istenmemesi halinde üretici veya ithalatçılar bu yükümlülükten kurtulur. Buna ilişkin ispat yükümlülüğü üretici veya ithalatçıya aittir. olup, ikame ürün şartı aranmamaktadır. Düzenlemenin yukarıda yer alan Madde 11(d) ile ilgili yorumumuza istinaden revizyonu önerilmektedir.