MEVZUATTAKİ GELİŞMELER



Benzer belgeler
DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

GVK nun Geçici 67. Maddesi Kapsamında Elde Edilen Gelirlere İlişkin GVK Genel Tebliği Yayımlandı DUYURU NO:2007/12 İstanbul,

Kabul Tarihi: 31/12/2004 Resmi Gazete Tarihi : 31/12/2004

SĐRKÜLER RAPOR

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Özelge: Yurt dışı mukimi 硸rmalardanشى alınan hizmetlerin gelir ve kurumlar vergisi ile KDV karşısındaki durumu ve belge düzeni hk.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Yurt dışındaki rmadan uydu yayını için hizmet alımında ödenen bedelin vergisel durumu.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

YURTDIŞINDA MUKİM KURUMLARIN TÜRKİYE DEKİ TAŞINMAZ SATIŞLARININ VERGİLENDİRİLMESİ

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI SAKARYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Özelge: Rusya'da mukim grup rması tarafından Türkiye'de görevlendirilen personele ödenen ücretlerin vergilendirilmesi hk.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü. Sayı :

I. STOPAJ YÖNTEMĠNE TABĠ MENKUL SERMAYE GELĠRLERĠ VE DEĞER ARTIġ KAZANÇLARI

İrfan VURAL Gelirler Kontrolörü I- GİRİŞ :

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Tarih: Sayı: 2012/86. Konu:

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

İrfan VURAL Gelirler Kontrolörü

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Know-how mı, danışmanlık mı? (Stopaj var mı, yok mu?)

A. VERGİLENDİRME DÖNEMİ

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı : KDV /07/2014

Bedelsiz mal teslimi belge düzeni ve Form Ba-Bs Hk.

Özelge: Hollanda mukimi şirketten alınan hizmetler için kurumlar vergisi stopajı yapılıp yapılmayacağı hk.

Anılan değişiklikler ile ilgili açıklamalarımız önceki yazılarımızda yer almaktadır.

Özelge: BTC Boru Hattı Projesi kapsamında verilen toprak analizi ve danışmanlığı hizmetinin vergi mevzuatı karşısındaki durumu hk.

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

SERBEST MESLEK FAALİYETİNİN ŞAHIS VE SERMAYE ŞİRKETİ ORGANİZASYONU DAHİLİNDE İCRASININ VERGİSEL AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Kurumlar Vergisi Genel Tebliği, Tevkifat Uygulamalarına İlişkin (Seri, Sıra Numarası, No : 81 Sayılı)

Sirküler no: 013 İstanbul, 3 Şubat 2009

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü. Sayı : [I

Sayı : 2017/21 Tarih : Konu : Yabancılara Ve Yurtdışında Yaşayan Türk Vatandaşlarına Konut Tesliminde İstisna Uygulaması Hakkında

SİRKÜLER RAPOR GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞİ. ( Seri No : 86 ) Sirküler Tarihi: Sirküler No: 2008/87

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

İstanbul, SİRKÜLER ( )

HİSSE SENEDİ SATIŞLARINDAN DOĞAN KAZANÇLARIN VERGİLENDİRİLMESİ

Arkan & Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş.

Sayısı : VUK-40/2009-2/POS Belgesi -2, Katılım Payı -1. İlgili Olduğu Madde : Gelir Vergisi Kanunu Madde 61, 65 ve 94,

FK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LTD. ŞTİ.

Özelge: Şirket hissedarlarına ait arsanın kiralanarak arsa üzerine yapılacak binanın inşaasına ilişkin harcamaların GV ve KDV karşısındaki durumu.

BAYRAK DENETİM & DANIŞMANLIK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK

C) I-II-III D) IV-III

SİRKÜLER 2009 / 09. Gelir Vergisi mükellefleri tarafından 2008 yılında elde ettikleri kazanç ve iratların beyan esasları aşağıdaki gibi olacaktır.

SİRKÜLER 2018/70. Taşınmazların Yeniden Değerlemeye Tabi Tutulabilmesine İlişkin VUK. Tebliği Yayımlanmıştır.

KESİN MİZAN GÖNDERME ZORUNLULUĞU KALDIRILDI

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI MERSİN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü) Sayı : [5/h-2014/21]

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2011/2 TARİH:

MENKUL SERMAYE İRATLARI İLE MENKUL KIYMET ALIM SATIM KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ

Özelge: Yurt dışından Liesing ile kiralanan uçağın Türkiye'ye getirilmeden başka bir ülkede yerleşik bir rmaya kiraya verilmesi hk.

İNTERNET ORTAMINDA VERİLEN REKLAM HİZMETLERİNDEN GELİR-KURUMLAR VERGİ KESİNTİSİ YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ YAYINLANDI

RASYO YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LTD.ŞTİ.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Kat mülkiyeti kurulan konut veya iş yerlerinin tesliminde ise fiili teslimin tevsiki aranmamaktadır.

Arkan & Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI. Konya Vergi Dairesi Başkanlığı. Sayı :

YENİ KURUMLAR VERGİSİ KANUNU TASARISINA GÖRE TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI. İrfan VURAL Gelirler Kontrolörü

403 NO LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ YAYIMLANDI

Özelge: Bilgisayar oyunları için lokalizasyon, tercüme, uyarlama faaliyetinin gelir vergisi ve çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasına göre durumu

GELİR VERGİSİ TEVKİFAT ORANLARI

FİİLİ İHRACI/TESLİMİ ERTESİ DÖNEME/YILA SARKAN YURT İÇİ VE DIŞI SATIŞLARDA MALİYETİN VE HASILATIN AİT OLDUĞU DÖNEM

SİRKÜLER NO: POZ-2008 / 61 İST,

403 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği

SİRKÜLER 2011 / 01. Gelir Vergisi Kanununun 2011 Yılı Uygulamasına Yönelik Tarifeler, İstisna/İndirim Hadleri, Tutarları ve Oranları

% 0 stopaja tabi olup, kurumlar vergisine tabidir. (5) Nakit teminatlardan elde edilen gelirler % 15 stopaja tabidir.

Konut teslimlerinde Satıcı Müteahhit Tarafından Fazla Hesaplanan KDV nin Konut alıcısına İade Edileceği

13/11/2008 tarihli ve sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 27/10/2008 tarihli ve 2008/14272 sayılı kararnamenin eki Karar aşağıda yer almaktadır.

ÜRÜNLER VE GELİR TÜRÜ TAM MÜKELLEF KURUM TAM MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ DAR MÜKELLEF** KURUM*** DAR MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ***

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2014/142 Ref: 4/142

MAL VE HİZMET BEDELLERİNİN ÖDENMESİ VE TEVSİKİ (BELGELENDİRİLMESİ)

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Elektronik ortamda kesin mizanı vermek mecburiyetinde olanlar bildirimlerini ;

VUK SĐRKÜLERĐ. Đkametgâhlarını işyeri adresi olarak gösteren hekimlerin durumu

TAM MÜKELLEF KURUMLARA YAPILAN ÖDEMELERDE VERGİ KESİNTİSİ

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü. Sayı

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 17)

YURT DIŞINDAKİ DAR MÜKELLEFE ÖDENEN ROYALTY BEDELLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ

SİRKÜLER İstanbul,

MENKUL KIYMETYATIRIM ORTAKLIKLARI VE VERGİLEME

Sirkülerimizin konusunu 6824 Sayılı Vergi Kanunlarında Gerçekleştirilen Düzenlemeler oluşturmaktadır.

T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI Gümrükler Genel Müdürlüğü / 2952 GÜMRÜK VE TİCARET BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE

SİRKÜLER RAPOR ( )

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı : [ /5]

2013 YILI MENKUL KIYMET GELİRLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ

mali açıklamalar YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1) nde Değişiklik Tebliğ Adı. Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 14)

SİRKÜLER ( ) Konu: Elektronik Ortamda Bildirilecek Olan Kesin Mizan Bildirimi nin Gönderilmesinde Uygulanacak Usul ve Esaslar.

GELİR VERGİSİ KANUNU ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Vergi tevkifatı ve muhtasar beyanname

T.C. ORDU VALİLİĞİ Defterdarlık Gelir Müdürlüğü. Serbest Meslek Kazancından İndirilebilecek Giderler.

Konu: 17 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile Yapılan Açıklamalar.

Transkript:

MEVZUATTAKİ GELİŞMELER 29

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü TARİH : 06.06.2007 SAYI : B.07.1.GİB.4.34.16.01/GVK /Geç-67-11573 KONU : Hisse Senedi alım-satımı faaliyetinin zararla sonuçlanması halinde yapılan tevkifatların iadesinin mümkün olup olmadığı hk. Eyüp/İSTANBUL İLGİ :.Vergi Dairesi Müdürlüğü ne verdiğiniz./03/2007 tarihli dilekçeniz. İlgide kayıtlı dilekçe ve eklerinin incelenmesinde,. Vergi Dairesi Müdürlüğü nün. vergi kimlik numaralı potansiyel mükellefi olduğunuzu, 2006 yılında hisse senedi alım satımı faaliyetinizin zararla sonuçlandığını belirterek, adınıza yapılan tevkifatların iade edilip edilemeyeceği hususunu sormaktasınız. Bilindiği gibi, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu nun Geçici 67. maddesinde; (5281 sayılı Kanunun 30.maddesiyle eklenen madde) (01/01/2006 tarihinden geçerli olmak üzere) 1)Bankalar ve aracı kurumlar takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla; a) Alım satımına aracılık ettikleri menkul kıymetler ile diğer sermaye piyasası araçlarının alış ve satış bedelleri arasındaki fark, b) Alımına aracılık ettikleri menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının itfası halinde alış bedeli ile itfa bedeli arasındaki fark, c) Menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının tahsiline aracılık ettikleri dönemsel getirileri( herhangi bir menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracına bağlı olmayan) d) (5436 sayılı Kanunun 14/d maddesiyle eklenen bent. Geçerlilik; 01.01.2006) Aracılık ettikleri menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının ödünç işlemlerinden sağlanan gelirler, Üzerinden % 15 oranında vergi tevkifatı yaparlar.... 4) Bankalar arası mevduat ile aracı kurumların borsa para piyasasında değerlendirdikleri kendilerine ait paralarına yürütülen faizler hariç olmak 30

üzere, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (7), (12) ve (14) numaralı bentlerinde yazılı menkul sermaye iratlarından ödemeyi yapanlarca % 15 oranında vergi tevkifatı yapılır. Bu fıkra kapsamında yapılan tevkifat tutarları 98. ve 119. maddelerde belirtilen sürelerde beyan edilir ve ödenir. Bu iratlar üzerinden 94. madde veya Kurumlar Vergisi Kanununun 24. maddesi kapsamında ayrıca tevkifat yapılmaz. 5) Gelir sahibinin gerçek veya tüzel kişi ya da dar veya tam mükellef olması, vergi mükellefiyeti bulunup bulunmaması, vergiden muaf olup olmaması ve elde edilen kazancın vergiden istisna olup olmaması (1),(2),(3) ve (4) numaralı fıkra hükümleri uyarınca yapılacak tevkifatı etkilemez. Şu kadar ki, Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan borsa yatırım fonları ve emeklilik yatırım fonları elde ettikleri kazançlar üzerinden (1) ve (4) numaralı fıkralar uyarınca tevkifat yapılmaz.... 7) (1), (2), (3) ve (4) numaralı fıkra hükümleri uyarınca tevkifata tâbi tutulan kazançlar için gerçek kişilerce yıllık veya münferit beyanname verilmez. Diğer gelirler dolayısıyla verilecek yıllık beyannameye bu gelirler dahil edilmez. (5527 sayılı Kanunun 1/c maddesiyle eklenen cümle. Yürürlük; 07.07.2006)Söz konusu fıkra hükümleri uyarınca tevkifata tabi tutulsun tutulmasın dar mükellef gerçek kişi veya kurumlarca Hazine tarafından yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetlerden sağlanan kazanç ve iratlar için münferit veya özel beyanname verilmez. Ticarî faaliyet kapsamında elde edilen gelirler ticarî kazanç hükümleri çerçevesinde kazancın tespitinde dikkate alınır ve tevkif suretiyle ödenmiş olan vergiler, 94 üncü madde kapsamında tevkif edilen vergilerin tâbi olduğu hükümler çerçevesinde tevkifata tâbi kazançların beyan edildiği beyannamelerde hesaplanan vergiden mahsup edilir. Şu kadar ki, (2) ve (3) numaralı fıkralar kapsamında tevkif suretiyle ödenen verginin, işlemden doğan kazancın tâbi olduğu tevkifat oranı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı aşan kısmı yıllık beyannamede hesaplanan vergiden mahsup edilmez.... 11) (5436 sayılı Kanunun 14/d maddesiyle eklenen fıkra. Geçerlilik; 01.01.2006) Dar mükellefler de dahil olmak üzere, bu madde kapsamında tevkifata tabi tutulan ve yıllık veya münferit beyanname ile beyan edilmeyeceği belirtilen menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından doğan kazançlar için takvim yılı itibariyle yıllık beyanname verilebilir. Beyan edilen gelirden, aynı türden menkul kıymetler için yıl içinde oluşan zararların tamamı mahsup edilebilir. Beyan edilen gelir üzerinden % 15 (2006/10731 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre 23/07/2006 tarihinden geçerli olmak üzere % 10) oranında vergi hesaplanır. Hesaplanan vergiden yıl içinde tevkif edilen vergiler mahsup edilir, mahsup edilemeyen tutar genel hükümler çerçevesinde red ve iade edilir. Şu kadar ki, mahsup edilemeyen zararlar izleyen takvim yıllarına devredilemez. hükmü yer almıştır. Konuyla ilgili olarak 08/03/2007 tarih ve 26456 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 263 Seri No lu Gelir Vergisi Genel Tebliği nde, 31

1- İhtiyari Beyan Geçici 67 nci maddenin (7) ve (11) numaralı fıkralarında, tevkifata tabi tutulan kazançlar için gerçek kişilerce yıllık veya münferit beyanname verilmeyeceği ancak, dar mükellefler de dahil olmak üzere, Geçici 67 nci madde kapsamında tevkifata tabi tutulan ve yıllık veya münferit beyanname ile beyan edilmeyeceği belirtilen menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından doğan kazançlar için takvim yılı i- tibarıyla ihtiyari olarak yıllık beyanname verilebileceği belirtilmiş olup, (7) ve (11) numaralı fıkralar aşağıda yer almaktadır. 7) (1), (2), (3) ve (4) numaralı fıkra hükümleri uyarınca tevkifata tâbi tutulan kazançlar için gerçek kişilerce yıllık veya münferit beyanname verilmez. Diğer gelirler dolayısıyla verilecek yıllık beyannameye bu gelirler dahil edilmez. Söz konusu fıkra hükümleri uyarınca tevkifata tabi tutulsun tutulmasın dar mükellef gerçek kişi veya kurumlarca Hazine tarafından yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetlerden sağlanan kazanç ve iratlar için münferit veya özel beyanname verilmez. Ticarî faaliyet kapsamında elde edilen gelirler ticarî kazanç hükümleri çerçevesinde kazancın tespitinde dikkate alınır ve tevkif suretiyle ödenmiş olan vergiler, 94 üncü madde kapsamında tevkif edilen vergilerin tâbi olduğu hükümler çerçevesinde tevkifata tâbi kazançların beyan edildiği beyannamelerde hesaplanan vergiden mahsup edilir. Şu kadar ki, (2) ve (3) numaralı fıkralar kapsamında tevkif suretiyle ödenen verginin, işlemden doğan kazancın tâbi olduğu tevkifat oranı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı aşan kısmı yıllık beyannamede hesaplanan vergiden mahsup edilmez. 11) Dar mükellefler de dahil olmak üzere, bu madde kapsamında tevkifata tabi tutulan ve yıllık veya münferit beyanname ile beyan edilmeyeceği belirtilen menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından doğan kazançları için takvim yılı itibarıyla yıllık beyanname verilebilir. Beyan edilen gelirden, aynı türden menkul kıymetler için yıl içinde oluşan zararların tamamı mahsup edilebilir. Beyan edilen gelir üzerinden % 15 (2006/10731 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre 23/07/2006 tarihinden geçerli olmak üzere % 10) oranında vergi hesaplanır. Hesaplanan vergiden yıl içinde tevkif edilen vergiler mahsup edilir, mahsup edilemeyen tutar genel hükümler çerçevesinde red ve iade edilir. Şu kadar ki, mahsup edilemeyen zararlar izleyen takvim yıllarına devredilemez. Geçici 67 nci madde kapsamında tevkifata tabi tutulan ve yıllık veya münferit beyanname ile beyan edilmeyeceği belirtilen menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından doğan kazançlar için sadece tam veya dar mükellef gerçek kişiler tarafından takvim yılı itibarıyla ihtiyari olarak yıllık beyanname verilebilecektir. Geçici 67. maddenin 7. fıkrasında gerçek kişilerce yıllık veya münferit beyanname verilmeyeceği, 11. fıkrasında ise geçici 67. madde kapsamında tevkifata tabi tutulan ve yıllık veya münferit beyanname ile beyan edilmeyeceği belirtilen kazançlar için ihtiyari beyanın mümkün olabileceği 32

belirtildiğinden sadece 7. fıkra çerçevesinde yıllık beyanname vermesi engellenen tam mükellef gerçek kişilerle, münferit beyanname vermesi engellenen dar mükellef gerçek kişilerin ihtiyari beyanname vermesi mümkün bulunmaktadır. Söz konusu beyan, sadece Geçici 67. madde kapsamındaki menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasına ilişkin o- lup, faiz ve itfa gelirlerinin beyanı söz konusu değildir. Alım-satım işlemlerine ilişkin olarak beyan edilecek kazançlardan, aynı türden menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarına ilişkin olması şartıyla yıl içinde oluşan zararların tamamı mahsup edilebilecektir. Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinin alım-satıma konu edilmesi durumunda sadece alım satımdan elde edilen kazanç veya oluşan zarar, diğer sermaye piyasası araçları kategorisi altında ihtiyari beyana konu edilebilecektir. - İhtiyari beyanda uygulanacak olan vergi oranı, Geçici 67. maddenin (11) numaralı fıkrasında %15 olarak belirlenmiş olup, söz konusu oran 22/07/2006 tarih ve 2006/10731 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 23/07/2006 tarihinden geçerli olmak üzere % 10 a indirilmiştir. Buna göre, 2006 yılına ilişkin olarak verilecek beyannamede; beyan edilen gelir üzerinden kıst dönemler de dikkate alınmak suretiyle vergi hesaplanacak ve bulunan toplam tutar beyannamenin 27 numaralı Hesaplanan Gelir Vergisi satırına aktarılacaktır. Bu konuya ilişkin ayrıntılı açıklamalara 258 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 2.5- İhtiyari Beyanda Uygulanacak Vergi Oranı başlıklı bölümünde yer verilmiştir. - Beyannameye dahil edilen menkul kıymet alım-satımından doğan kar/zarara ilişkin tevkif suretiyle ödenmiş vergiler, beyannamenin 28 numaralı Yıl İçinde Tevkif Edilen Vergiler satırına aktarılarak mahsup edilecektir. - İhtiyari beyan, tam mükelleflerce ikametgahlarının bulunduğu yer vergi dairesine, öteden beri mükellef olanlar için ise bağlı oldukları vergi dairesine yapılacaktır. G.V.K. Geçici 67/11 inci Maddesine Göre İhtiyari Beyanda Bulunan Mükellefler İçin Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi, Gelir Vergisi Kanununun 92. maddesinde belirtilen süre içerisinde ilgili vergi dairesine verilecektir. Mahsup sonucu ödenmesi gereken bir vergi olması halinde; bu tutar, aynı Kanunun 117. maddesi gereğince, Mart ve Temmuz aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödenecek, iadesi gereken bir tutarın kalması halinde ise bu tutarın iadesi 252 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği nde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde yapılacaktır. Beyan yoluyla mahsup edilemeyen zararların, başka gelir unsurlarındaki kazanca mahsubu yapılamayacağı gibi ertesi yıllara devredilmesi de söz konusu değildir. açıklamaları yer almaktadır. 33

İkametgahınızın tespiti ile ilgili olarak.. Vergi Dairesi Müdürlüğü nün nezdinizde yaptığı,../04/2007 tarih ve sayılı yoklama fişi ile de Müdürlüğümüze bilgi verdiği yoklamaya ilişkin yazıda, halen./bakırköy adresinde ikamet ettiğiniz, anlaşılmaktadır. Bu hüküm ve açıklamalara göre, Gelir Vergisi Kanunu nun Geçici 67.maddesi kapsamında tevkifata tabi tutulan ve yıllık veya münferit beyanname ile beyan edilmeyeceği belirtilen menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından doğan kazançlar için takvim yılı itibariyle yıllık beyanname verilebileceğinden, 2006 yılı içinde aracı kurum vasıtasıyla yapmış olduğunuz hisse senedi alım satımı faaliyetinizin zararla sonuçlanması nedeniyle adınıza yapılan tevkifatların söz konusu faaliyetinize ilişkin olarak ikametgahınızın bağlı olduğu.. Vergi Dairesi Müdürlüğü ne beyanname vermeniz halinde, 252 Seri No lu Gelir Vergisi Genel Tebliği hükümlerine göre tarafınıza red ve iadesi mümkündür. Bilgi edinilmesi rica ederim. 34

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü Usul Müdürlüğü TARİH : 20/06/2007 SAYI : B.07.1.GİB.4.34.19.02/VUK-1/mük 242/12799-4861 KONU : Elektronik belge ve defter uygulaması hk. İLGİ : 30/05/2007 tarihli dilekçeniz. İlgi dilekçenizden.. Vergi Dairesi Müdürlüğünün vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, hepsiburada.com internet adresi üzerinden ticari mal satışı ile iştigal ettiğiniz, günde ortalama 3.500-4.000 adet irsaliyeli fatura, sevk irsaliyesi ve fatura düzenlediğiniz, yasal defterlerinizin yıllık 300.000 sayfanın üzerinde olduğu, 361 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtildiği şekilde elektronik belge ve elektronik defter uygulamasına başlamak için konu ile ilgili bilgi istediğiniz anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Elektronik ortamdaki kayıtlar ve elektronik cihazla belge düzenleme başlıklı 242.maddesinin 2. fıkrasında; Maliye Bakanlığı; elektronik defter, belge ve kayıtların oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafaza ve ibrazı ile defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi uygulamasına ilişkin usul ve e- sasları belirlemeye, elektronik ortamda tutulmasına ve düzenlenmesine i- zin verilen defter ve belgelerde yer alması gereken bilgileri internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında Maliye Bakanlığına veya belirleyeceği gerçek veya tüzel kişilere aktarma zorunluluğu getirmeye, bilgi aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu Kanun kapsamına giren işlemlerde elektronik imza kullanım usul ve esaslarını düzenlemeye ve denetlemeye yetkilidir. hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, 361 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 3. Uygulamadan Yararlanabilmeye İlişkin Usul ve Esaslar başlıklı maddesinde; Söz konusu uygulamadan yararlanmak için başvuran mükelleflerin, aşağıdaki şartları sağlamaları halinde, kendilerine elektronik defter ve belge uygulamasına geçmeleri için Başkanlıkça izin verilebilecektir. 35

1- Bilanço esasına göre defter tutulmalıdır. 2- Elektronik ortamda tutulacak defter ve belge sistemi donanım, yazılım, personel ve diğer açılardan uygun bulunmalıdır. Elektronik ortamda tutulacak defter ve belge uygulamasından yararlanmak isteyen mükelleflerin izleyecekleri prosedür aşağıda belirlenmiştir. 1- Uygulamadan faydalanmak isteyen mükelleflerin; elektronik ortamda tutmak istedikleri defter ve belgelerini, elektronik muhasebe sistemlerini oluşturan donanım ve muhasebe programlarını, kayıtların nasıl oluşturulduğu ve saklandığını, personel ve sistem güvenliklerini içeren bir rapor hazırlamaları ve elektronik defter ve belgelerin veri formatında tutulması ve gönderilmesine ilişkin aşamalı bir planla birlikte yazı ekinde Başkanlığa göndermeleri gerekmektedir. 2- Başvuru üzerine işyerinde Başkanlık personelince yapılacak tespitten sonra, şartları taşıyan mükelleflerle Başkanlık arasında bir protokol yapılacak ve uygulama öncesi hazırlık dönemine başlayabilecekleri bir yazı ile kendilerine bildirilecektir. 3- Hazırlık döneminin mükellef için yeterli olmaması halinde, döneme ilişkin süre Başkanlıkça uzatılabilecektir. Ancak, bu dönem her halükarda 5 yıldan fazla sürmeyecektir. Hazırlık dönemi içinde mükellefler, sadece elektronik ortamda tutmak istedikleri defter ve belgelerini hem elektronik ortamda hem de kağıt ortamında tutacaklardır. 4- Hazırlık dönemini başarı ile geçiren mükellefe, elektronik defter ve belge uygulaması için bir izin belgesi verilecektir. Mükellefler, yapılan protokolde belirlenen tarihten itibaren defter ve belgelerini yalnızca elektronik ortamda tutabileceklerdir. İzin alan mükellefler alış ve gider belgelerini, veri formatındaki bilgileri içerecek şekilde elektronik kayıt ve belge haline getirecekler, ayrıca bu belgeleri orijinal haliyle de kağıt ortamında muhafaza edeceklerdir. Mükellefler, anlaşmalı matbaalarda bastırmak veya notere tasdik ettirmek suretiyle Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlemek zorunda oldukları belgelerin aslını, kağıt ortamında düzenleyerek ilgili kişiye verecek, ancak bu belgelerin ikinci nüshalarını veri formatına uygun şekilde elektronik ortamda e- lektronik belge olarak muhafaza edeceklerdir. açıklamaları yer almaktadır. Bu durumda yukarıda açıklandığı üzere söz konusu şartları taşımanız halinde 1. maddede belirtilen plan ile Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına müracaat etmeniz gerekmektedir. Başkanlıkça yapılan tespitten sonra yapılan protokol ile uygulama öncesi hazırlık dönemine başlayabileceğiniz tarafınıza bildirilecektir. Hazırlık dönemi başarı ile geçirilirse e- lektronik defter ve belge uygulaması için tarafınıza izin belgesi verilecektir. Bilgi edinilmesini rica ederim 36

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü Usul Müdürlüğü TARİH : 04/05/2007 SAYI : B.07.1.GİB.4.34.19.02/VUK-1/mük 257/12878-3624 KONU : İnternet üzerinden yapılan ithalatta belge düzeni hk... İLGİ : Tarihsiz dilekçeniz. İlgi dilekçenizde;. Vergi Dairesi Müdürlüğünün vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, ana faaliyet konunuzun bilgisayar ve teknolojik gelişmeler üzerine süreli dergi aboneliği yayınları çıkarmak ve bu derginin internet üzerinden satışını yapmak olduğu, ithal ettiğiniz bilgisayar programlarının kullanımını sağlayan şifreleri promosyon olarak vermek istediğiniz, sözkonusu şifreleri internet üzerinden yurtdışındaki firmalardan sağladığınız, bu nedenle de hiçbir gümrük işlemine tabi olmadığınız, ithalatın bedelinin yurtdışındaki firmadan invoice faturası ile gelmekte olduğu ve bedelinin banka yolu ile yurtdışına transfer edildiği belirtilerek internet üzerinden yapmış olduğunuz ithalata ilişkin işlemlerin vergisel boyutu hakkında görüş talep edilmektedir. Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin 2. fıkrasında Maliye Bakanlığı nın mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta i- darelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme konusunda yetkili olduğu hükmü yer almaktadır. Bu uygulamaya ilişkin olarak yayımlanan 320 Seri No lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin Yetki başlıklı 2 nci maddesinin ikinci paragrafında; Kanunda belirtilen banka, 4389 sayılı Bankalar Kanununa göre banka adı altında Türkiye de kurulan kuruluşlar ile yurt dışında kurulu bankaların Türkiye deki şubelerini, benzeri finans kurumu ise Bankalar Kanunu nun 20 nci maddesinin altıncı fıkrasında belirtilen özel finans kurumları olarak tespit edilmiştir. denilmektedir. Aynı Kanunla ilgili olarak yayımlanan 323, 324, 332 Seri No lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan çiftçiler, serbest 37

meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın kendi aralarında yapacakları ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden (Türkiye de mukim olmayan yabancılar hariç) mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları 5.000 YTL (01/05/2004 tarihinden itibaren 8.000,00 YTL) sını aşan tahsilat ve ödemelerinin 01.08.2003 tarihinden itibaren banka, özel finans kurumları veya posta i- daresi aracı kılınarak yapılması ve bu kurumlarca düzenlenecek belgelerle tevsikinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Diğer taraftan 253 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin B- Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş Ve Hizmetler Karşılığında Alınan Belgelerle İlgili İşlemler başlıklı bölümünde; Vergi Usul Kanunun kayıt nizamına ilişkin 215 inci maddesinde, bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulmasının mecburi o- lacağı belirtilmiş 227 nci maddesinde de "Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almıştır. Söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 uncu ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir. Bu hükümlere göre, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan, iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri, yurt dışındaki temsilciliklerimizde veya yurt içindeki noterlerde Türkçe'ye tercüme ve tasdik ettirdikten sonra defterlerine gider o- larak kaydedebilmekte idiler. Ancak Bakanlığımıza yapılan başvurulardan, bu işlemlerin yurt dışı temsilciliklerimizdeki iş yığılmalarına neden olduğu, mükellefler bakımından da ağır külfetler getirdiği anlaşıldığından, anılan Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, bu Genel Tebliğ ile yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında alınan belgelerin, yurt dışındaki temsilciliklerimizde veya yurt içinde noterlerde Türkçe'ye tercüme ve tasdik edilme zorunluluğu kaldırılmıştır. Buna göre, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükellefler, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında göstereceklerdir. Ancak inceleme sırasında inceleme elamanınca lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar. denilmektedir. Öte yandan Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığından alınan 06/09/2004 tarih ve 41202 sayılı yazıda; Buna göre, yurtdışından internet üzerinden alınan hizmetler nedeniyle yüklenilen tutarların gider olarak kaydedilebilmesi için Vergi Usul Kanununun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmekte olup, aksi durumda gider kaydının yapılabilmesi, ancak sözkonusu belgenin hizmetin alındığı ülkede uygulanan vergi 38

mevzuatı çerçevesinde geçerli bir belge olduğunun kabulü halinde mümkün bulunmaktadır. denilmektedir. Bu açıklamalara göre internet üzerinden yaptığınız ithalatın yurtdışındaki satıcı tarafından firmanız adına düzenlenecek Vergi Usul Kanununun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ya da hizmetin alındığı ülkede uygulanan vergi mevzuatı çerçevesinde geçerli bir belge ile tevsik edilmesi mümkün olup mal bedellerinin 8.000,00 YTL yi aşması halinde ödemenin bankalar, özel finans kurumları veya posta idaresi aracı kılınarak yapılması gerekmektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim. 39

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü TARİH : 05.06.2007 SAYI : B.07.1.GİB.4.34.l6.01/KVK-5/e-7641/11419 KONU : Şirketin aktifinde kayıtlı iştirak hisselerinin satılmasından doğan zararın KVK-5/e maddesi kapsamında değerlendirilerek gider yazılıp yazılamayacağı hk.. 34340 Esentepe/İSTANBUL İLGİ :../05/2007 tarih ve sayılı dilekçeniz. İlgide kayıtlı dilekçenizde,. Vergi Dairesi Müdürlüğü nün vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuzu, şirketiniz aktifinde altı tam yıl süre ile kayıtlı iştirak hisselerini 31/01/2007 tarihinde sattığınızı, ancak bu satış faaliyetinin zararla sonuçlandığını belirterek, iştirak hissesi satışından doğan zararın Kurumlar Vergisi Kanunu nun 5. maddesi kapsamında değerlendirilerek gider yazılıp yazılamayacağı konusunda görüşümüzü sormaktasınız. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu nun İstisnalar başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasının e bendinde, Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75'lik kısmı. nın kurumlar vergisinden istisna tutulacağı hükme bağlanmış, bu bendin müteakip fıkralarında, Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen i- kinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. İstisna edilen kazançtan 5 yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (Bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır... hükümlerine yer verilmiştir. 40

Öte yandan, aynı maddenin 3. fıkrasında ise, iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesinin kabul edilemeyeceği, hükme bağlanmıştır. Bu hükümlere göre, şirketiniz aktifinde altı yıl süre ile kayıtlı iştirak hisselerinin satışından doğan zararın istisna dışı kurum kazancından indirilmesi mümkün değildir. Bilgi edinilmesini rica ederim 41

T. C GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Tahsilat Grup Müdürlüğü TARİH : 25.07.2007 SAYI : B.07.1.GİB.4.34.20.01/288-3165 -8614 KONU : 6183 sayılı Kanunun 79. maddesine istinaden yapılan haciz bildirilerine yedi gün içinde itiraz edilebileceği. VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜNE İLGİ : 16.07.2007 tarih ve 18075 sayılı yazınız. İlgi sayılı yazınızda daireniz vergi kimlik numaralı mükellefi. nin dairenize olan borçlarından dolayı 20.06.2007 tarih 16362 sayılı haciz bildirisi ile ticari ilişkide bulunduğu. ne alacak haczi yapılarak 03.07.2007 tarihinde ilgili firmaya tebliğ edildiği, 10.07.2007 tarihinde alınan cevabi yazıda; borçlu firma ile emtia alış verişleri olmadığı sadece kira sözleşmesine istinaden ödemelerinin bulunduğu ve kira ödemelerini dairenize yapacaklarını beyan ettikleri ancak daha sonra 13.07.2007 tarih 43879 sayılı dilekçeleri ile kira sözleşmesinin her ne kadar. ile olsa da kira ödemelerini sözleşme gereği.. adına doğrudan Alışveriş Merkezine (. İşletme ve Tic. A.Ş.) yapacaklarını beyan ettikleri ve konu hakkında tereddüt hasıl olduğu belirtilmiş olup, bu nedenle dairenizce yapılacak işlemlere esas olmak ü- zere Müdürlüğümüz görüşü talep edilmektedir. Bilindiği üzere; 6183 sayılı Kanunun 79. maddesinde; Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur. denilmektedir. Mezkur madde gereğince haciz bildirisine kanuni süresi içerisinde itiraz edilmediği, ayrıca 10.07.2007 tarihinde. tarafından kira ödemelerinin dairenize yapılacağı beyan edildiğinden, Müdürlüğünüzce 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi gereği alacak haczinin uygulanması gerekmektedir. Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre ifasını rica ederim. 42

T. C GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Tahsilat Grup Müdürlüğü TARİH : 17.07.2007 SAYI : B.07.1.GİB.4.34.20.01/288-3163-8221 KONU : 3. kişiler tarafından gösterilecek teminatlar.. VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜNE İLGİ : 12.07.2007 tarih ve 8408 sayılı yazınız. İlgide kayıtlı yazınız ile mükelleflerinizden.. nin dairenize olan 65.665,17 YTL vergi borcuna karşılık adı geçen şirketin yönetim kurulu başkanının adına kayıtlı bir gayrimenkulü 6183 sayılı Kanunun 10.maddesine istinaden teminat göstermek üzere müracaatta bulunduğu belirtilerek sözkonusu gayrimenkulün noterden alınmış muva-fakatname olmadan teminat olarak kabul edilip edilmeyeceği ile haciz işlemi uygulanıp uygulanamayacağı hususunda Müdüriyetimiz görüşü sorulmaktadır. Bilindiği üzere 6183 sayılı Kanunun 10. maddesinin 5. bendinde; ilgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idaresince haciz varakalarına müsteniden haczedilen menkul ve gayrimenkul mallar teminat olarak kabul edilebilecek değerler arasında sayılmış olup, bu hükmün uygulanması ile ilgili açıklamalar A Seri 1 Sıra Nolu Tahsilat Genel Tebliğinde açıklanmış bulunmaktadır. Sözkonusu Tebliğin Amme Alacaklarının Korunması başlıklı ikinci bölümünün 6.maddesinde 6183 sayılı kanunun 10 uncu maddesinin (5) numaralı bendi uyarınca, üçüncü şahıslar tarafından borçlu lehine teminat olarak gösterilen menkul veya gayrimenkul malların da teminat olarak a- lınması mümkündür. Bu durumda, üçüncü şahsın kendisine ait malı başkasının borcuna karşılık teminat olarak vermek istemesi halinde, bu iradesini açık bir şekilde gösteren imzalı muvafakat yazısını tahsil dairesine bizzat getirmesi gerekmektedir. Ancak muvafakat yazısının bizzat üçüncü şahıs tarafından getirilmemesi halinde, üçüncü şahıs tarafından imzalanmış ve noter tarafından o- naylanmış bir örneğinin tahsil dairesine gönderilmesi yeterli olacaktır. Muvafakat yazısında; alacaklı tahsil dairesinin ismi, borçlunun adı, soyadı/unvanı, T.C.Kimlik/Vergi kimlik Numarası, borcun türü, dönemi, tutarı, teminatın asli ve fer i alacakları kapsamak üzere ve 6183 sayılı Kanunun 1 43

uncu maddesinin (5) numaralı bendi gereğince teminat olarak verildiği, teminat olarak gösterilen menkul ve/veya gayrimenkul malın özellikleri belirtecek ve malın teşhisine yarayacak belge fotokopileri de eklenecektir. Bu şekilde muvafakat yazısı alındıktan sonra, haciz varakasına istinaden mal gayrimenkul ise tapu müdürlüğüne haciz tebliğ edilmek, mal menkul mal ise haciz tutanağı ile haczedilmek ve Kanunun 82 ve 83 üncü maddelerinde gösterilen esaslar dairesinde gerekli muhafaza tedbirleri a- lınmak suretiyle haciz işlemleri gerçekleştirilecektir denilmektedir. Bu durumda, bahsi geçen şahsın imzalamış olduğu muvafakat yazısını dairenize bizzat getirmesi durumunda, muvafakat yazısına istinaden, bizzat getirmemiş olması durumunda ise adı geçen tarafından imzalanmış ve noter tarafından onaylanmış muvafakat yazısı örneğine istinaden söz konusu tebliğde belirtilen açıklamalar doğrultusunda işlem yapılması gerekmektedir. Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre ifasını rica ederim. 44

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü TARİH : 27.07.2007 SAYI : B.07.4.DEF.0.34.11/KVK-30-7708/15735 KONU : İngiltere de mukim ve İngiltere mevzuatına göre adi ortaklık olarak faaliyet gösteren, Uluslararası bir denetim ve danışmanlık şirketinden danışmanlık hizmeti alınması halinde, söz konusu yabancı şirketin Türkiye de elde ettiği kazancın vergilendirilip vergilendirilemeyeceği.. 34398 Maslak/İSTANBUL İLGİ :../06/2007 tarihli dilekçeniz. İlgide kayıtlı dilekçenizde, şirketinizin İngiltere de mukim uluslararası bir denetim ve danışmanlık şirketi olan. LLP den danışmanlık hizmeti aldığını, adı geçen şirketin İngiltere mevzuatına göre adi ortaklık olarak faaliyet gösterdiğini, Türkiye de bazı şirketlere de danışmanlık hizmeti verdiğini, adı geçen ortaklığın mukimlik belgesi almak üzere İngiltere Vergi İ- daresine başvurduğunda, LLP nin yaklaşık ortaklarının % 97 sinin İngiltere de mukim olduklarının belirtildiği bir belgenin verildiğini belirterek, bu belgeye dayanarak Türkiye de elde edilen gelirlerin tamamının Türkiye de vergileme dışı tutulup tutulmayacağı hususunda görüşümüzü sormaktasınız. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu nun 6. maddesinde, Türkiye de yerleşmiş olmayan gerçek kişilerin sadece Türkiye de elde ettikleri kazanç ve iratları üzerinden vergilendirileceği hüküm altına alınmış, 7. maddesinde ise dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından serbest meslek kazançlarının Türkiye de elde edilmesi şartları, serbest meslek faaliyetlerinin Türkiye de icra edilmesi veya Türkiye de değerlendirilmesi olarak belirlenmiştir. Aynı Kanunun 65. maddesinde, serbest meslek kazancı, Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar, serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır. şeklinde tanımlanmıştır. Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 94. maddesinde sayılan ödemeleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada istihkak sahiplerinin gelir vergi- 45

lerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur olanlar sayılmış, maddenin 2/b bendinde ise yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere 18. madde kapsamı dışındaki faaliyetler için yapılan ödemeler üzerinden (2006/11449 sayılı Kararın 1. maddesiyle değişen bent)(01/01/2007 tarihinden geçerli olmak üzere) % 20 oranında tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu nun 3. maddesinin ikinci fıkrasında (2) Dar mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanlar, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler. hükmü yer almaktadır. Dar mükellefiyet mevzuuna alınan kurum kazançları aynı maddenin üçüncü fıkrasında bentler halinde sayılmış olup maddenin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkrasında ise, (4) Bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye'de elde edilmesi ve Türkiye'de daimî temsilci bulundurulması konularında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümleri uygulanır. (5) Kanunî merkez: Vergiye tâbi kurumların kuruluş kanunlarında, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkezdir. (6) İş merkezi: İş bakımından işlemlerin fiilen toplandığı ve yönetildiği merkezdir. hükmü yer almaktadır. Buna göre, kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye de bulunmayan mükellefler yalnızca Türkiye de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirilmektedir. Eğer Türkiye de şube ya da temsilci var ise verginin ödenmesinden bunlar sorumlu olmaktadır. Yurt dışındaki firmanın Türkiye de temsilci bulundurmadan mal veya hizmeti kendisinin satması halinde de bu kurumun dar mükellef olma özelliği değişmeyecek, verginin ö- denmesinden mal veya hizmeti alan kurum sorumlu olacaktır. Öte yandan, aynı Kanunun 30. maddesinde, (1) Dar mükellefiyete tâbi kurumların bu maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından % 15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı belirtilmiş olup, söz konusu oran, 20/12/2006 tarih ve 2006/11447 sayılı Kararın 2. maddesiyle 01/01/2007 tarihinden geçerli olmak üzere yeniden tespit edilmiş ve fıkranın (b/ii) alt fıkrasında, serbest meslek kazançlarından % 20 olacağı hüküm altına alınmıştır. Diğer taraftan, 19/10/1988 tarih ve 19964 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan, 25/10/1988 tarihinde yürürlüğe giren, 01/01/1989 tarihinden itibaren uygulanmakta olan Türkiye Cumhuriyeti ile Büyük Biritanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Arasında Gelir ve Sermaye Değer Artış Kazançları Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması nın Serbest Meslek Faaliyeti başlıklı 14. maddesinin; 1.fıkrasında, 1. Bir Akit Devlet mukiminin serbest meslek faaliyetleri veya bağımsız nitelikdeki diğer faaliyetler dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnız 46

bu Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber, eğer bu faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer: a) Kişi bu diğer Devlette bu faaliyetleri icra etmek için sürekli kullanabileceği bir sabit yere sahip ise veya b) Kişi bu diğer Devlette, söz konusu faaliyetleri icra etmek amacıyla, 12 aylık herhangi bir kesintisiz dönemde, bir veya birkaç seferde 183 gün veya daha fazla kalırsa, söz konusu gelir, aynı zamanda diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir. Böyle bir durumda olayına göre, ya yalnızca söz konusu sabit yere atfedilebilen gelir, ya da yalnızca bu diğer Devlette bulunulan süre içinde elde edilen gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 2. fıkrasında, Bir Akit Devlet teşebbüsünün serbest meslek faaliyetleri veya benzer nitelikteki diğer faaliyetler dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber, eğer bu faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer: a) Teşebbüs, bu faaliyetleri icra etmek üzere bu diğer Devlette bir işyerine sahip olursa veya b) Faaliyetlerin icra edildiği süre veya süreler, herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşarsa, söz konusu gelir, aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir. Böyle bir durumda olayına göre, ya yalnızca söz konusu işyerine atfedilebilen gelir, ya da yalnızca bu diğer Devlette icra edilen faaliyetlere atfedilebilen gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. Her iki durumda da bu teşebbüs, söz konusu gelir dolayısıyla bu diğer Akit Devlette bu Anlaşmanın 7.maddesi hükümlerine göre vergilendirilmeyi, yani söz konusu gelir bu diğer Devlette bulunan işyerine atfedilebilirmiş gibi vergilendirilmeyi tercih edebilir. Bu tercih bu diğer Devletin söz konusu gelir üzerinden tevkifat suretiyle vergi alma hakkını etkilemeyecektir. 3. "Serbest meslek faaliyetleri" terimi, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi, artistik, eğitici ve öğretici faaliyetleri, bunun yanısıra, doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin, muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini ve özel mesleki bilgi ve maharet gerektiren diğer faaliyetleri kapsamına alır. hükümlerine yer verilmiştir. Öte yandan, 13/02/2007 tarih ve ÇVÖA/2007-1 sayılı 1 seri no.lu Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşmaları Sirküleri nin son paragrafında, Bununla birlikte anlaşmaya taraf diğer ülkede yerleşik (tam mükellef) olanların Türkiye de elde ettikleri kazanç veya iratların ilgili anlaşma çerçevesinde vergiye tabi tutulabilmesi için de kendi ülkelerinin yetkili makamlarından mukimlik belgesi almaları ve bu belgenin aslı ile noterce veya bu ülkelerdeki Türk konsolosluklarınca tasdik edilecek Türkçe tercümesinin bir örneğini ilgili vergi dairesine veya kendilerine yapılan ödeme üzerinden vergi sorumlularınca vergi tevkifatı yapılması durumunda ise vergi sorumlularına 47

ibraz etmeleri gerekmektedir. Vergi sorumluları teslim aldıkları söz konusu mukimlik belgelerini gerektiğinde yetkili makamlara ibraz etmek üzere muhafaza edeceklerdir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi durumunda ise ilgili anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimiz uygulanacaktır. açıklamaları yapılmıştır. Bu hüküm ve açıklamalara göre, İngiltere de mukim uluslararası bir denetim ve danışmanlık şirketi olan ve İngiltere de adi ortaklık olarak faaliyet gösteren. LLP nin, şirketinize verdiği danışmanlık hizmeti karşılığı elde ettiği gelir, adi ortaklığın ortaklarının geliri olarak değerlendirilecek o- lup, söz konusu gelirlerin, adı geçen ortaklığın ortaklarının mukimi oldukları ülkelerin yetkili makamlarından alacakları mukimlik belgesini ibraz etmeleri halinde, ortakların gerçek kişi veya kurum olmaları dikkate alınarak, İngiltere mukimi ortaklar için Türkiye ile İngiltere arasında imzalanan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının 14. maddesi hükmüne göre, Türkiye de vergilendirilmesi veya vergi dışı tutulması gerekmektedir. Diğer taraftan,. LLP nin İngiltere mukimi olmayan ortaklarının elde ettiği gelirlerin ise, hangi ülkenin mukimi iseler o ülke ile Türkiye arasında imzalanan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının bulunması halinde bu Anlaşmanın ilgili hükümlerine, anlaşma yoksa iç mevzuat hükümlerine göre vergilendirilecekleri tabiidir Bilgi edinilmesi rica ederim. 48

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü TARİH : 30.07.2007 SAYI : B.07.1.GİB.4.34.l6.01/GVK-37-14090/15916 Konu : İnşaası bitirilmemiş gayrımenkullerin satışı hak. Avcılar - İstanbul İLGİ :.05.2007 tarihli dilekçeniz. Başkanlığımız Mükellef Hizmetleri Katma değer Vergisi Grup Müdürlüğüne verilen ve konusu itibarıyle Müdürlüğümüze intikal ettirilen ilgi dilekçeniz incelenmiş olup aşağıdaki hususların belirtilmesine gerek duyulmuştur. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu nun ticari kazancın tarifinin yapıldığı 37.maddesinde ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ifadesi kullanılmış ve ticari kazançta vergiyi doğuran olay tahakkuk esasına bağlanmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu nda vergiye doğuran olay ise vergi a- lacağı vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar hükmü ile belirtilmiştir. Tacirler arasındaki faaliyetlerin belgelendirilmesi amacıyla Vergi Usul Kanunu nda yer alan fatura da tahakkuk esasına bağlı kalınarak düzenlenmektedir. Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu nun 38.maddesinde bilanço esasında ticari kazancın tespitine ilişkin, 39. maddesinde işletme hesabı esasında ticari kazancın tespitine ilişkin hüküm ve açıklamalar yer almış 213 sayılı Vergi Usul Kanunu nun 192.maddesinin 4.fıkrasında da, Aktif toplamı ile borçlar arasındaki farkın, müteşebbisin işletmeye mevzu varlığını (özsermayeyi) teşkil edeceği belirtilmek suretiyle kazancın tespitinde tahsil değil, tahakkukun esas alınacağı hükme bağlanmıştır. Bilindiği üzere müteahhitlerden kendi namlarına inşa veya arsa karşılığı inşaatların devrinde inşa edilen gayrımenkulün tapuya tescil veya fiilen teslimi alıcı tarafından iktisap olarak nitelendirileceği gibi satıcı tarafından da tapuya tescil veya fiilen teslim satış hükmündedir. Bu hüküm ve açıklamalara göre ortaklığınızın proje üzerinden gayrımenkul satışında (yapımı tamamlanmamış gayrımenkulleri satmasında) vergiyi doğuran olay iktisadi tasarruf hakkının fiilen alıcıya devridir. 49

Burada satış işlemi ticari emtia mahiyetindeki gayrımenkulün iktisadi tasarruf hakkının fiilen alıcıya devri olacağından faturanın Vergi Usul Kanunu nun 231/5. maddesi hükümlerine göre malın teslimini takiben yedi gün içerisinde düzenlenmesi gerekmektedir. Diğer taraftan inşa edilen ve satışı yapılan bağımsız bölümlerin satış bedeli üzerinden düzenlenecek fatura ile tahakkuk ettirilmesi gerekmekte olup bu tutarın tahakkuk tarihi itibarıyle kazancın tespitinde dikkate alınması söz konusu olacaktır. Ayrıca kazancın tespitinde satılan malın (bağımsız bölümlerin) maliyet bedelinin de, inşaat esnasındaki harcamaların Maliyet Muhasebesi Hesaplarında kaydedilmek suretiyle takip edilerek arsa payıda dahil olmak üzere satışına kadar yapılan giderlerin dikkate a- lınması gerekeceği hususu ise tabiidir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu nun 1/1. maddesine göre, Türkiye de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. Kanunun 2/1. maddesinde teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdii şeklinde tanımlanmıştır. Kanunun 10/a maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde vergiyi doğuran olayın, malın teslimi veya hizmetin yapılması, (b) bendine göre ise, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi, sırasında meydana geldiği hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun 3505 sayılı Kanunla değişik 28. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 17.07.2002 tarih, 2002/4480 sayılı Kararname Eki Karar ile 01.08.2002 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV oranları (I) sayılı listedeki mal ve hizmet teslimleri için %1, (II) sayılı listede yer alan mal ve hizmetler için %8, listelerde yer almayan diğer vergiye tabi işlemler için %18 olarak belirlenmiştir. Buna göre, ortaklığınız tarafından inşası devam eden işyerlerinin satışıyla ilgili vergiyi doğuran olay, söz konusu işyerlerinin tesliminin gerçekleştiği; teslimden önce fatura düzenlenmiş olması halinde ise faturada gösterilen bedelle sınırlı olmak üzere faturanın düzenlendiği anda meydana gelecek olup, bu işleme ilişkin düzenlenecek faturada genel oranda (%18) katma değer vergisi hesaplanacaktır. Bilgi edinilmesini rica ederim. 50