Türkiye de Psikiyatrinin Örgütsel Belleği Yayın Yönetmeni Prof. Dr. M. Orhan Öztürk Yardımcı Yayın Yönetmeni Doç. Dr. Burhanettin Kaya TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ YAYINI
Türkiye de Psikiyatrinin Örgütsel Belleği ISBN: 978-9944-5835-6-5 Yayın Yönetmeni Prof. Dr. M. Orhan Öztürk Yardımcı Yayın Yönetmeni Doç. Dr. Burhanettin Kaya 30 Eylül 2010, Ankara Tasarım ve Uygulama: BAYT Bilimsel Araştırmalar Basın Yayın ve Tanıtım Ltd. Şti. Ziya Gökalp Cad. 30/31 06420 Kızılay, Ankara Tel: (0312) 431 30 62 Baskı: Tuna Matbaacılık San Tic. A.Ş., Bahçekapı Mah. 50.Sk. No:7 Şaşmaz Ankara Tel: (0312) 278 34 84
İçindekiler Sunuş................................................................................5 Doç. Dr. Doğan Yeşilbursa Önsöz................................................................................6 Prof. Dr. M. Orhan Öztürk BÖLÜM I: Türkiye Psikiyatri Derneği.......................................................9 Gençler Birleşti Psikiyatri Asistanları ve Uzmanları Derneği (PAUD) Doğdu, Gençler Hocaları ile Birleşti Türkiye Psikiyatri Derneği Doğdu.....................................11 PAUD...............................................................................11 Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç PAUD ve Türkiye Psikiyatri Derneği ne Doğru İlk Adımlar........................................12 Uz. Dr. Cumhur Boratav Bir Ölüm İlanı.........................................................................16 Prof. Dr. Süheyla Ünal PAUD dan Bir Anı......................................................................17 Prof. Dr. Mehmet Z. Sungur Psikiyatride Şile Yolcuları.................................................................19 Uz. Dr. Fatih Altınöz Türkiye Psikiyatri Derneği: Kurulmadan Önce ve Kuruluş.........................................22 Psikiyatri Birliği Oluşturulma Süreci.........................................................44 Prof. Dr. Raşit Tükel Psikiyatri Birliği Kuruluş Çalışmaları Toplantı Tutanağı.........................................46 Psikiyatri Birliği Derneği Kuruluş Ön Toplantısı................................................48 Kuruluşun Hemen Ardından Gönülden Hızlı Çalışmalar..........................................49 Psikiyatri Derneği nin Kuruluş ve Kurumsallaşma Süreci..........................................53 Uz. Dr. M. Sezai Berber Türkiye Psikiyatri Derneği Tüzük ve Yönetmeliklerin, Kurulların Oluşturulması.........................59 Prof. Dr. Mustafa Sercan Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Kurul Toplantıları ve Seçilen Kurullar..............................62 Yeterlik Kurulu Çalışmaları: Dünden Bugüne..................................................67 Prof. Dr. Raşit Tükel Türkiye Psikiyatri Derneği ve Psikiyatri Topluluğunun Uluslararası İlişkileri............................75 Prof. Dr. Can Cimilli, Prof. Dr. Levent Küey Türkiye Psikiyatri Derneği Bülteni..........................................................83 Prof. Dr. Berna Uluğ Yeni Merkezimiz Açıldı..................................................................87 Yrd. Doç. Dr. Nurper Erberk Özen Bilimsel Çalışma Birimleri ve 2009 Yılındaki Koordinatörleri.......................................88 Türkiye Psikiyatri Derneği Bilimsel Çalışma Birimleri: Örgütsel Belleğin Üretken Parçası..................89 Uz. Dr. Neşe Direk Türkiye Psikiyatri Derneği Görev Grupları....................................................92 Doç. Dr. Ali Savaş Çilli, Uz. Dr. Mehmet Yumru Psikiyatri Güz Okullarının Doğuş Öyküsü.....................................................95 Prof. Dr. Süheyla Ünal Asistan Eğitimine Yönelik Çabalara Özgün Bir Örnek: Psikiyatri Güz Okulu...........................96 Doç. Dr. Burhanettin Kaya 2010 larda Türkiye Psikiyatri Derneği.......................................................98 Uz. Dr. Şeref Özer Ülkemizde Örgütlenme Sorunları ve Türkiye Psikiyatri Derneği nin Kuruluşu.........................108 Prof. Dr. M. Orhan Öztürk Türkiye Psikiyatri Derneği Tüzel Metinleri: Türkiye Psikiyatri Derneği Tüzüğü......................................................117 Türkiye Psikiyatri Derneği Psikiyatri Yeterlik Kurulu Yönergesi.................................146 3
Türkiye Psikiyatri Derneği Soruşturma, Kovuşturma ve Merkez Onur Kurulu Yönetmeliği............157 Ruh Hekimliği (Psikiyatri) Meslek Etiği Kuralları............................................169 Psikiyatrik Hastaların Haklarını Koruma Yasa Tasarısı Taslağı İçin Öneri..........................178 Türkiye Psikiyatri Derneği Bilimsel Toplantılar Yönetmeliği...................................186 2007-2009 Şube Başkanları..............................................................195 BÖLÜM II: Diğer Dernekler.............................................................197 Türk Nöropsikiyatri Derneği.............................................................199 Prof. Dr. Özcan Köknel Türkiye Sinir ve Ruh Sağlığı Derneği.......................................................205 Prof. Dr. M. Orhan Öztürk, Prof. Dr. Berna Uluğ İzmir Psikiyatri Derneği.................................................................208 Prof. Dr. Savaş Kültür, Prof. Dr. Levent Küey, Prof. Dr. Ayşen Baykara, Prof. Dr. Can Cimilli Türkiye Sosyal Psikiyatri Derneği ve İntiharı Önleme Derneği.....................................211 Prof. Dr. Işık Sayıl Türk Biyolojik Psikiyatri Derneği (TBPD) nin Kuruluşu ve Gelişmesi................................220 Prof. Dr. Bilgen Taneli Türk-Alman Psikiyatri, Psikoterapi ve Psikososyal Sağlık Derneği (TAP-DER)..........................230 Prof. Dr. Metin Özek Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği......................................................237 Prof. Dr. Bahar Gökler Ülkemizde Çocuk ve Genç Psikiyatrisinin Gelişimi ve Örgütlenmesi................................241 Prof. Dr. Füsun Çuhadaroğlu Türk Psikiyatrisinin Ufkunu Genişletenler: Türkiye de Psikanaliz ve Psikanalitik Psikoterapilerle İlgili Çalışmalar..................................................247 Prof. Dr. Füsun Çuhadaroğlu, Doç. Dr. Sibel Mercan İstanbul Psikanaliz Grubundan İstanbul Psikanaliz Derneğine ve Uluslararası Psikanaliz Birliği Türk Çalışma Grubuna............................................254 Doç. Dr. Talat Parman Halime Odağ Psikanaliz ve Psikoterapi Vakfı.................................................260 Uz. Dr. Nur Engindeniz, Doç. Dr. Celal Odağ, Doç. Dr. Ayhan Eğrilmez Türkiye de Kurumsal Psikanaliz Uygulamalarının İlk Örneği Olarak MEPEV Deneyimi...................267 Prof. Dr. Raşit Tükel Türkiye de Psikodramatik-Sosyometrik Grup Psikoterapisi: Eğitim ve Dernekler.......................269 Doç. Dr. İnci Doğaner Kognitif ve Davranış Terapileri Derneği.....................................................276 Prof. Dr. Mehmet Z. Sungur CETAD - Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği...........................................285 Uz. Dr. Nesrin Yetkin Ruh Sağlığı Platformu..................................................................291 Prof. Dr. Peykan G. Gökalp, Prof. Dr. Şahika Yüksel Psikiyatri Hemşireleri Derneği (PHD).......................................................305 Dr. Nurhan Eren Psikiyatri Kongrelerinin Örgütsel Tarihi.....................................................315 Doç. Dr. Ayşegül Yılmaz BÖLÜM III: Türkiye de Psikiyatri.........................................................327 1900-1950 Yılları Arasında Türkiye de Psikiyatri...............................................329 Prof. Dr. Özcan Köknel 20. yüzyılın İkinci Yarısı ve 21. Yüzyılın Başında Türkiye de Psikiyatri...............................344 Prof. Dr. M. Orhan Öztürk EKLER..............................................................................357 Ön Hazırlık..........................................................................359 Katkıda bulunmak üzere çağrılacaklar:.....................................................360 Türkiye de Etkinlik Gösteren Psikiyatri ve Ruh Sağlığı ile İlgili Dernekler (2008).......................361 4
Sunuş Dr. Doğan Yeşilbursa Doç. Dr., Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Yaklaşık 20 yıl önce psikiyatri uzmanlık eğitiminin tüm boyutları ile ele alınarak tartışılması ile belirli bir taban hareketi olarak başlayan süreçte; PAUD, Türk Nöropsikiyatri Derneği ve Türkiye Sinir ve Ruh Sağlığı Derneği temsilcilerine giderek Türkiye nin her yanındaki psikiyatri asistan ve uzmanlarının katılımıyla, bir birlik hareketi oluşmuş ve sonuçta 1995 yılında bilim, etik ve dayanışma temel ilkeleri ile belirli Türkiye Psikiyatri Derneği kurulmuştur. 2010 yılında TPD nin 15. kuruluş yıldönümünde, Türkiye Psikiyatri Tarihinin bu önemli döneminin, bu örgütlenme sürecinin yazılı olarak kayda geçirilmesi, üstelik bunun süreçte aktif olarak yeralmış meslektaşlarımızın kendi kalemlerinden gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Hem örgütlenme ve kuruluş, hem de bu kitabı oluşturma sürecindeki emekleri için kendilerine Türkiye Psikiyatri Derneği üyeleri adına teşekkür ediyorum. Katkılarının sürmesi dileğiyle, 5
Önsöz Dr. M. Orhan Öztürk Prof. Dr., Hacettepe Üniv. Tıp Fak. Psikiyatri AD emekli öğretim üyesi, Türkiye Psikiyatri Derneği Kurucu Başkanı, Türkiye Bilimler Akademisi Şeref Üyesi Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu nca 2007 yılı yaz başında Türkiye de Psikiyatrinin Örgütsel Belleği konulu bir kitabın hazırlanması için görevlendirildim. Örgütsel Bellek deyince ülkemizde etkinlik gösteren dernekler, vakıflar, platform gibi sivil toplum örgütlerinin kuruluş öykülerini, amaçlarını, etkinliklerini anlatan bilgiler kümesi olarak anlıyorum. Çalışmalarımı bu anlayışa göre yürüttüm. Ülkemizde psikiyatri alanında sağlık hizmeti veren, eğitim ve araştırma yapan kamuya bağlı ya da özel kurumları (üniversite psikiyatri bölümleri, hastaneler vb.) bu tanımın dışında tuttum. Bu kamusal ya da özel kuruluşların kendi tarihçelerini yazmaları uygun olacağı kanısındayım. Bu kitapta yer alan çeşitli örgütlerin öyküsünde çok sayıda kişinin emeği olduğunu biliyordum. Bu nedenle, böyle bir kitap ancak çok sayıda kişinin katkıları ile gerçekleşebilirdi. İlk işim ülkemizde psikiyatri alanında yaygın etkinliği olan derneklerle yazışarak bilgi toplamaya çalışmak oldu. Elimden geldiğince psikiyatri ile bağlantılı olan ve etkinliğini yaygın olarak sürdüren dernek başkanlarına çağrı mektubumu göndermeye çalıştım; ancak, hepsine ulaşabildiğimi söyleyemem. Yazışmalar yaptığım, ancak, bir metin alamadığım çok az sayıda dernek oldu. Kitabın daha sonraki baskılarında yeni yayın yönetmenlerinin daha etkili çalışmaları ve eksik kalan ya da yeni kurulan derneklerin girişimi ile bu bellek kitabındaki boşlukların doldurulabileceğini umuyorum. Ülkemizde etkin çalışan derneklerin başında Türkiye Psikiyatri Derneği gelir. Kitapta, doğal olarak bu derneğin ağırlığı belirgindir. Derneğin kuruluşunda ve gelişmesinde görev almış, emeği geçmiş çok sayıda kişi vardır. Bunların her birinin bilgilerini, görüşlerini almaya çalışmak yerine, Derneğin bugünkü durumuna gelmesinde öncü, kurucu olarak çalışmış arkadaşlarımıza başvurmayı yeğledim. İstemeyerek atlamış olabileceğim kişilerden özür dilerim. Türkiye Psikiyatri Derneği nin kuruluşunda en önemli öncü girişim Psikiyatri Uzmanları ve Asistanları Derneği nin olmuştur. PAUD un öyküsü ile Türkiye Psikiyatri Derneği nin kuruluş öyküsü iç içedir. Bu nedenle PAUD a Türkiye Psikiyatri Derneği bölümü içinde yer verilmiştir. Bu kitapta çok sayıda meslektaşımızın katkısı olduğu için değişik bölümlerde dil ve içerik bakımından farklılıklar görülebilir. Yayın yönetmeni olarak tek bir yazar dışında metinlerin içeriğine, diline, kaynakların veriliş biçimine dokunmadım. Büyük Atatürk ün söylediği gibi, tarih yapan fakat yaptığı tarihi yazmayan bir ulusun bireyleriz. O nun ömrünün son günlerinde, hasta yatarken bile Türk diline ve tarihine ne denli önem 6
verdiğini anımsamak, anımsatmak borcumuzdur. Ülkemizde nice önemli işler yapmış dernek, vakıf ve başka tür sivil toplum örgütlerinin belgeleri yakılmış, unutulmuş, yok olmuştur. Kuşkusuz, bu kitabın birçok eksikleri görülecektir. Kitap, kişilerin sağladıkları bilgi ve belgelere dayandığı için belki yanlışlıklar da olabilir. Bu eksiklerin ve yanlışlıkların sonraki baskılarda düzeltileceğini umuyorum. Derneğimizin 15. yılını kutlarken yaptığım konuşmada (1) belirttiğim gibi batı ülkelerindeki bilim ve meslek derneklerine göre çok geç kalmış olsa da, Türkiye Psikiyatri Derneği nin 1995 te kuruluşu ülkemizin psikiyatri tarihinde önemli bir adım olmuştur. Ülkemizde psikiyatri alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin kuruluş ve etkinlik öykülerini bir kitapta örgütsel bellek olarak saklamayı düşünmüş olan Türkiye Psikiyatri Derneği yöneticilerini kutlamak isterim. Bu kitaba yazıları ile katkıda bulunan meslektaşlarıma, eksik yazıların tamamlanması ve kitabın son biçimini alması için büyük emek veren değerli Doç. Dr. Burhanettin Kaya ya, her aşamada yardımlarını esirgemeyen derneğimizin değerli sekreteri Nebahat Murat a derin teşekkürlerimi sunarım. Ankara, Eylül 2010 (1) Bu konuşmayı 108 nci sayfada bulabilirsiniz 7
BÖLÜM I: Türkiye Psikiyatri Derneği
Gençler Birleşti Psikiyatri Asistanları Ve Uzmanları Derneği (PAUD) Doğdu, Gençler Hocaları ile Birleşti Türkiye Psikiyatri Derneği Doğdu PAUD 1980 li yılların sonuna doğru ülkemizde, alışılagelmiş çerçeveyi kırmaya çalışan, yürekten ilgili, çağın gerisinde kalmak istemeyen çok genç bir grup psikiyatri asistanı (araştırma görevlisi) ve çiçeği burnunda uzmanı, Psikiyatri Asistanları ve Uzmanları Derneği (PAUD) adı altında bir dernek kurdular. Bu dernek en başta Türkiye deki psikiyatri eğitimini ve uygulamalarınıı sorguladı, ülkedeki yerleşik psikiyatri eğitim ve sağaltım merkezlerinde değişim gerektiğini vurguladı. Ülkede, ruh hekimliği alanında ilk kez değişimin tabandan başlayan ışıklarını yaktı. PAUD Dr. Emine Zinnur Kılıç Prof. Dr., Yeditepe Üniv. Tıp Fak Çocuk Psikiyatrisi AD Psikiyatri Asistan ve Uzmanları Derneği (PAUD) un kuruluş çalışmaları 1989 yıllarında başlamıştı. O yılları günümüzle karşılaştıracak olursak en önemli sorunun bilgiye ulaşımdaki kısıtlılık olduğunu söyleyebiliriz. Bilgisayar henüz yaygınlaşmamıştı, tezlerin daktilo ettirildiği yıllardı. Fotokopi yeni yeni yaygınlaşmıştı ama yabancı kitap sayısı çok azdı. Internetin henüz hayali bile yoktu. Seminerler için gereken makaleler olduğunda YÖK kütüphanesine gidilir, makaleler tek tek taranıp bir form doldurulur, hazırlanan makaleler 1-2 hafta sonra YÖK ten gidilip alınırdı. YÖK kütüphanesi o dönemlerde tek olduğu için İstanbul dan arkadaşlarımızın sırf yayın taramak için Ankara ya gelip gittiği yıllardı. Şimdiki yazışma listelerini düşündüğümüzde psikiyatri grubundaki iletişimin de yok denecek kadar az olduğunu söyleyebiliriz. PAUD un ortaya çıkışında bilgilenmedeki ve iletişimdeki bütün bu eksiklikleri bir miktar kapatmak en önemli amaçlardan biriydi düşüncesindeyim. Asistanlar kendi aramızdaki sohbetlerde birbirimizin okuduğu, öğrendiği çalıştığı konulardan haberdar oldukça psikiyatri eğitiminde kurumlar arasındaki farklılıkların ve standardizasyon olmayışının farkına vardık. PAUD psikiyatri eğitiminde kurumlar arası standardizasyon ve işbirliği sağlanması, bilgi alışverişi olabilmesi böylece de bilgi açıklarının kapatılması amacıyla ortaya çıktı. Paylaşımı ve işbirliğini 11
arttırmayı amaçlayan bir dernek olarak kurulmuştu. Kuruluşunda amaçlanan işlevini büyük ölçüde yerine getirdi. PAUD o dönemdeki eksiklikleri gidermekte önemli bir araç oldu. Psikiyatri eğitiminde standardizasyon sağlama ile ilgili işlevini Türk Psikiyatri Derneği ne devretti. Huzur içinde uyuyabilir! 12 PAUD ve Türkiye Psikiyatri Derneği ne Doğru İlk Adımlar Dr. Cumhur Boratav Uzman Dr., Compos Mentis Psikiyatrik Araştırmalar Ve Eğitim Merkezi 1992. Ana amacı asistan eğitimini bir standarda kavuşturmak olan Psikiyatri Asistanları ve Uzmanları Derneği nde (PAUD) etkin çalışmaya başladığım yıl. 1993 yılında Nalan Demirergi PAUD u psikiyatri topluluğu içinde o kadar etkin bir konuma getiriyor ki tüm grup daha şevkli çalışıyoruz ama sorunlar var. Dostluk ilişkimiz Nalan Demirergi, Cüneyt İşcan ile sık sık üçlü sohbetler sağlıyor. Manevra yeteneklerinin farkında olmayan otuzlu yaşlarının başındaki üç genç. PAUD içinde bu üç gencin Psikiyatri Birliği nin kurulmasıyla ilgili tasarladığı süreç öyle gelişti ki ilerde Psikiyatri Derneği kurulduğunda PAUD un işlevi artık bitti diye hissedildi ve dile geldi. Sürecin Başlangıcı: Psikiyatri Birliği Sözcüğünün İlk İfade Edilmesi 1992 1993 yılları. PAUD un asistan eğitimlerinin standardize edilebilmesi için başını çektiği bölgesel eğitim toplantıları giderek zayıflayarak sürmektedir. O zamanki PAUD Başkanı Nalan Demirergi ve Cüneyt İşcanla evlerinde bir akşam samimi sohbetteyiz. Kasım 1993. Konumuz her zamanki gibi asistan eğitimi. PAUD un genel kurulu oldukça yakın. Ben bölgesel toplantılarla bu işi halledemeyeceğimizi savunuyorum: Hadi standardizasyonu kağıt üzerinde yaptık, tüm topluluk aynı görüş içinde olmazsa bunu uygulatacak bir şansımız olabilir mi, hepimiz asistanız, kim takar bizi. Bence önce psikiyatri birliğini kurdurup birliğin içinde etkin olmalıyız. Hararetle bir birliğin nasıl kurulabileceğini konuşuyoruz, böyle bir şey olası mı?. Aralıktaki PAUD genel kurulunda bunu genel kurul kararı olarak çıkaralım, diyorum, Sonra bu işle uğraşacak bir birim oluşturur, bumdan sonraki daha fazla enerjimizi diğer alanlardan çok buna kaydırırız. Üçümüz arasında Psikiyatri Birliği kurulmadan asistan eğitiminin standardize edilemeyeceği sonucu çıkıyor. Genel kurulda Psikiyatri Birliğini kurmaya yönelik bir hareketin gündeme getirilmesine karar veriyoruz. Kasımın bir akşamı.. Nalan, Cüneyt ve ben. Türkiye Psikiyatri Derneği nin kurulmasına kadar gidecek Psikiyatri Birliği için uğraşalım ın ilk ağza alındığı gün. Cüneyt ve Nalan ın Gaziosmanpaşa Mesa sitesindeki evi. Aralık 1993: PAUD Genel Kurulu ndan Şimdiye Kadar Hiç Cesaret Edilmemiş Bir Karar Çıkıyor Aralıktaki PAUD genel kurulunda tetikçi ben oldum. Söz alıp, o akşam aldığımız kararın genel kurulca onaylanmasını talep ettim. Tartışmalar böyle bir birlik kurulunca PAUD ne
olacak sorunsalına odaklandı. Hedef birlik kurulduktan sonra bir Truva atı pozisyonunda standart asistan eğitimini geliştirmek ve kabul ettirmekti. PAUD un asıl işlevi o zaman başlayacaktı. Kurulacak birliğin yönetim kurulunda da mutlaka PAUD dan bir asistanın da bulunmasını sağlamalıydık. PAUD un belki de en heyecanlandırıcı, en canlı geçen genel kurulu oldu bu genel kurul. Son gerçek genel kurulu olduğunu bilmiyorduk henüz. İlerde Psikiyatri Derneği kurulduktan sonra herkes PAUD işlevini tamamladı gözüyle bakacak ve PAUD asıl işlev görmeye başlayacakken tüm etkinliğini kaybedecekti. İlk Somut Adımlar Genel Kurul sonrası PAUD un ilk etkin üyeler toplantısında Asistan Eğitimi, Yayın ve Eğitim Araştırma birimlerine ek olarak ilk kez Psikiyatri Birliğinin Kurulmasına Yönelik Çalışma birimi kuruluyor, birim Nalan Demirergi, Cüneyt İşcan ve benden oluşuyor. Birime sonradan Sezai Berber dahil oluyor. Tam bu dönemde Türkiye de ilginç açılımlar olmakta. Avrupa Uzmanlar Birliği tamamen özerk alan dernekleri oluşumu için Türk Tabipleri Birliği ne baskı uygulamakta. Raşit Tükel Türk Tabipleri Birliği nde bu alanda psikiyatriyi temsil eden kişi. Bu yeni gelişme PAUD a amacını gerçekleştirmek için bir hız kazandırıyor. Eylül 1994 e kadar olan evrede Türkiye Sinir ve Ruh Sağlığı Derneği nden Orhan Öztürk yöneticiliğinde Türk Nöropsikiyatri Derneğiyle Ankara da üç toplantı gerçekleştiriliyor. Bu toplantılarda PAUD dan Cüneyt İşcan, Sezai Berber, Nalan Demirergi ve ben bulunuyoruz. Toplantılara katılan her üç dernek de dernek yapılarının buna uygun olmadığına biliyorlar ve yeni bir oluşum kurulması gerektiğine karar veriyorlar. Bu toplantıların sonucunda her üç dernek ortak hareket etme kararını alıyor. Ancak en büyük sorun olarak Psikiyatri topluluğu içinde hangi yetkiye dayanarak Psikiyatri Birliği ni kurmaya yönelik harekete geçileceği ile ilgili bir belirsizlik bu toplantıların ana konusunu oluşturuyor. Meşruiyet in Sağlanması Türkiye Psikiyatri Derneği nin belki de kurulmasına ön ayak olan, kurulma sürecini hızlandıran olay Eylül 1994 Kayseri Ulusal Psikiyatri Kongresi nde gerçekleşiyor. Cüneyt İşcan ile ben PAUD standında görevli olarak kongreye katılıyoruz. Kongrenin son günü. Nevşehir Dedeman Oteli kongre salonun önü. Öğleye doğru kongre genel kurulu yapılacak. PAUD standında Cüneyt ile beraberiz. Aklıma bir fikir geliyor. Cüneyt ile paylaşıyorum: Psikiyatri birliğini kurmakla ilgili yetkilendirmeyi kongre genel kurulundan alalım, bundan daha iyi psikiyatri topluluğunu temsil eden bir şey olabilir mi? Hem genel kurullara çok az kişi katılıyor, böyle bir şeye sıcak bakmayacak ağır toplar da katılmazlar pek genel kurullara Nöropsikiyatri Derneği nden Raşit Tükel de kongrede, arayıp buluyoruz. O da sıcak bakıyor, hatta Özcan Köknel de kongrede, O nu divan başkanı seçtirelim, iş kolaylaşır diye ekliyor. Bir anda heyecanlanan üç kişi. Raşit ile ben bildiriyi orada PAUD standının başında kaleme alıyoruz: Psikiyatri Birliği nin kurmak için PAUD, Türkiye Sinir ve Ruh Sağlığı Derneği ve Türk Nöropsikiyatri Derneği nden oluşacak Psikiyatri Birliği Kurucu Sekreteryasının yetkilendirilmesini talep ediyoruz. Bildiriyi kim okuyacak? Bizden biri olmasın, görülmemiş bir yüz olsun ki manevra anlaşılmasın. Ben Raşit e dönüp düzeltiyorum, Oğlum bu Ali Cengiz Oyunu. Raşit gülüyor. Raşit, Tamer Aker i bulup getiriyor. Tamer Okurum diyor. Her şey ucu ucuna. On dakika sonra kongre genel ku- 13
rulu. Raşit divan başkanı olarak Özcan Köknel i aday gösteriyor. Özcan Köknel kongre genel kurulu divan başkanı. İlk on dakika kongre ile ilgili konuşmalardan sonra, Tamer elini kaldırıp söz alıyor ve mikrofona geçip bildirgeyi okuyor. Çok heyecanlıyım, bildirge okunurken çevreme bakıp tepkileri gözlemeye çalışıyorum. Tamer bildirgeyi okumayı bitirdi:.. yetkilendirilmesini talep ediyorum. Özcan Köknel in, Tamer in sesi kesilir kesilmez tartışmaya zaman bırakmadan hemen söze başlamasını unutamıyorum: Bu genç insanları görevlendirelim, bir birliğin oluşması hepimizin hayali. Oylamaya sunuyorum. Oylama. Özcan Köknel: Bu üç derneğin Psikiyatri Birliğini kurmaya yönelik çalışmalar yapması için görevlendirilmesi oy birliğiyle kabul edilmiştir....genel kurul kapanıyor. Dışarıda Raşit, Cüneyt, ben ve Tamer birbirimizi kutluyoruz, Özcan Köknel e gidip teşekkür ediyoruz. Sekiz aydır süren meşruiyetimiz yok sancısı sona ermişti. Psikiyatri Birliği için çalışmalar yapmakla ilgili tek meşru kimlik artık bizdik. Psikiyatri Birliği Kurucu Sekreteryası Meşruiyetin alınması sonrası kurucu sekreteryaya PAUD dan Nalan Demirergi, Cüneyt İşcan, Sezai Berber ve ben katılıyoruz. 1995 Ocak. Cumartesi. İstanbul Çapa Tıp Fakültesi, Psikiyatri Kliniği Mazhar Osman kütüphanesi. Asistanlığım bitmiş Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi nde görev yapıyorum. Ankara ya geliyorum, Cüneyt ve Sezai avukatlarla nasıl bir tüzük hazırlanabileceği ile ilgili araştırma yapmışlar, trenle İstanbul a geçerken bunları konuşuyoruz. İlk toplantı sabah onda başlıyor akşamüstü altıya kadar uzuyor. Toplantıda ilk dakikalar. Özcan Köknel yönetiminde Raşit Tükel, Mustafa Sercan, Doğan Yeşilbursa, ben, Nalan, Cüneyt ve Sezai. Sekreterya artık meşru olmasına karşın özellikle psikiyatri topluluğunda daha çok sesi çıkan kişileri ikna etmenin güç olacağını bilen bir sıkıntıyla toplandı aslında. Tartışma ile geçen birinci saatin sonunda Özcan Köknel devreye girdi: Bugüne kadar çok beklendi, bizim zamanımızda her kafadan bir ses çıktığı için, kimse kimseye izin vermediği için iş sürüklendi ve bitti, bir an önce uzatmadan bitirelim....ilerde Mayıs 1995 olarak belirlenen ilk toplantıdan sonraki ikinci toplantıda, Haziran 1995 te bir anda dernek 175 kurucu üyeyle kuruluverecekti. Tüzük Tartışmaları: İstanbul da Bir Akşam Çiçek Pasajı İkinci toplantı için İstanbul a gittiğimde yağmurlu bir akşamda Çiçek Pasajında Raşit Tükel ile buluşuyoruz. PAUD un tüzükte önem verdiği konu, kurulacak dernekte İstanbul un sayı üstünlüğü ile tek güç olmasına izin vermemek. Raşit in de bizimle aynı görüşte olduğunu anlıyorum, o akşam ve biralarımızı tokuşturarak geleceğe içiyoruz. Ertesi günkü toplantıda şube delege oranları ve tek bir yönetim kurulunun egemenliğini kırmak için genişletilmiş yönetim kurulu kavramı en çok odaklanılan konu oldu. Toplantı sonrası tüzük taslağı sıkça tartışıldı. İzmir Psikiyatri Derneği Sekreteryaya katıldı. Mustafa Sercan ın bu alandaki inanılmaz mantığı ve becerisi tüzüğün ideale yakın olmasını sağladı. Mayıs ayında Ankara da tüzüğün tartışılması için psikiyatrlara çağrı yapılmasına karar verildi Mayıs 1995. Ankara, Merit Altınel Oteli. Elli kişilik psikiyatr topluluğuna süreç anlatılıyor. Korkulanın aksine çok fazla karşı görüş yok, karşı görüştekiler gelmemiş. Genelde iyi bir iş çıka- 14
rıldığı üzerinde birleşilen konuşmalar. Birkaç ikna edilen güvensiz izleyici. Toplantı sonrası sekreterya kendi arasında toplanıyor. Haziran 1995 te tüzük tartışılacak ve dernek kurulacak. Peki karşı görüştekiler derneğe girmeye nasıl ikna edilecek? Ben söz alıyorum: Belgelerini tamamlayıp o toplantıya getiren herkes kurucu üye olsun. Kurucu üye olmak önemlidir, dışarıda kalmak istemeyeceklerdir. Özcan Köknel ile göz göze geliyoruz, gözleri parlıyor, (Özcan Hoca nın o andaki gözlerindeki bu parlamayı yaşam boyu hiç unutmayacağım), bunun bitirici vuruş olduğunu hissediyor Özcan Hocam Haziranda dananın kuyruğu kopacak mı? diye bilerek soruyor bana bakarak. Kopacak Hocam diyorum gülümseyerek. Sekreterya belgelerini getirecek olan herkesin derneğin kurucu üyesi olmasını karara bağlıyor... Haziran 1995: Kim Ne Konuşursa Konuşsun Dernek Kuruluyor Önemli bir gün. Bir önceki toplantı elli kişiyle gerçekleşmiş olsa da derneğin kurulma kararının olacağı bu toplantıda, böyle bir oluşuma, oluşumun içindeki kimi isimlere karşıt olan isimler de toplantı salonunda yer almakta. Belgelerini getirecek herkes kurucu üye olacak çalımı işe yaradı, en karşıt kişiler bile toplantıya gelmese de belgelerini gönderdiler. Dernek bir parti gibi 171 kurucu üyeyle kuruldu.... Bu öykü bir birleşmeyi itekleyen idealist birkaç insanın öyküsü. Bellek, gelecek değildir; o bugündedir. Bugünde değilse, gelecekte de değildir. Belleği bugünde olmayan bir kurum aslında bugünde değildir. 15
Bir Ölüm İlanı Dr. Süheyla Ünal Prof. Dr., İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Annemin bir Ankara dönüşü elime endişeyle tutuşturduğu bir zarfı açtığımda Psikiyatri Asistanları ve Uzmanları Derneği nin derneklerle ilgili yükümlülükleri uzunca bir süredir yerine getirmediği için kapatılma kararı alındığını öğrendim. Sanki bir dostun ölüm haberini almışçasına yüreğim burkuldu. Bir mezar taşı görüntüsü belirdi gözlerimin önünde. Psikiyatri Asistanları ve Uzmanları Derneği (PAUD) 1989-2007 Kısacık ömrüne büyük işler sığdıran dostumun yaşam sürecini düşündüm yol boyunca. Asistanlığımın ilk yıllarıydı. Psikiyatrist olmayı yaşamındaki öncelikler arasına almış bir avuç asistan arkadaşımla birlikte umduğumuz ama bulamadıklarımızın yarattığı hayal kırıklıklarını onarmak, umduğumuz psikiyatriye ulaşmak için yapılabilecekler konusunda kafa yormaya başlamıştık. Ankara daki eğitim veren psikiyatri kurumlarından arkadaşlara çağrıda bulunarak iki haftada bir birimizin evinde başlattığımız toplantılarda önce durum tespiti yapmaya çalıştık. Sayımız artıp, evler dar gelmeye başlayınca toplantıları Ankara Tıp ın kantini Cafe Tıp a aldık. Ulusal kongrelerde biraraya geldiğimiz arkadaşlarımızla düzenlediğimiz benzeri toplantılarda da sorunları dillendirir olduk. Sorunların tespiti, çözüm önerilerini de getirdi beraberinde. Örgütlenmek gerekiyordu etkili olabilmek, iş üretebilmek için. Bu aşamanın en romantik toplantısı Şile de gerçekleşti. Şile toplantısı dernekleşme yolundaki en önemli adım olmuştu. Daha önceki derneklerin birisinin çatısı altında çalışmakla, yeni bir dernek kurmak arasındaki seçimde yeni bir dernek te karar kılınmıştı. Ankara dernek kuruluşu görevini üstlenerek çalışmaları başlatmış, ilk genel kuruldan sonra planlanan etkinliklerin hayata geçirilmesi için çalışma grupları oluşturulmuştu. Psikiyatri indeksi grubu 1990 yılından itibaren her yıl psikiyatri literatürünü indeksleme görevini üstlenmişti. Psikiyatri eğitiminin standardizasyonu ile ilgilenen grup, ulaşılabilen tüm asistanları kapsayan anket çalışmalarının sonuçlarını ve önerilerini ilk ulusal kongrede sunmayı hedeflemişti. Ayda bir yapılan eğitim toplantıları ile de kurumlardakine alternatif bir eğitim süreci başlatılmıştı. Örgütlenme çalışmalarının hamallığını yürüttüğüm için elebaşı konumunda algılanmam Ankara Tıp taki akademik kariyerimin sonunu getirmiş, bana güle güle denmişti. Bayrağı devralan arkadaşlarım Nalan, Kaan, Emine çalışmaları uluslar arası platforma da taşımaya başlamış, bir bülten çıkarır olmuşlardı. Göle maya çalmıştık ve tutmuştu! Gençlerin dinamizmi hocalarımızı da hareketlendirmiş, önce kızgınlık ve kuşkuyla baktıkları bu harekete katkıda bulunmaya başlamışlardı. Tam da bu dönemlerdi sanırım bir meslek örgütü kurulması gerekliliğini ortaya çıkması. Yolculuğun bundan sonrasına ben katılamadım. Türkiye Psikiyatri Derneği nin (TPD) ve şubelerinin kurulmasından sonra PAUD işlevini büyük ölçüde TPD ye devrettiğinden atıl duruma düştü. Kendini yenileyemediği için can çekişir duruma geldi. Burhanettin ve benim bir iki canlandırma gayretim de yetmeyince, ölüm ilanı kaçınılmaz oldu. Hızlı yaşadı, genç öldü PAUD, ruhu şadolsun 16
PAUD dan Bir Anı Dr. Mehmet Z. Sungur Prof. Dr., Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Başkanı Değerli Prof. Dr. Doğan Karan hocamızla ilgili PAUD un kuruluş sürecine ilişkin bir anektodu sizinle paylaşmak istediğimi belirtmiştim. Biliyorsunuz PAUD (Psikiyatri Asistanları ve Uzmanları Derneği) TPD nin kuruluşundan önceki ilk örgütleniş. Belki tarihçe içinde bu anıya uygun bir yer bulabilirsiniz diye düşündüm. Doğan Hoca nın resmini halen odamda (evimde) tutarım. Çağdaş ve hatta çağının ötesine uzanan vizyonunu da hep saygı ve sevgi ile anarım. Aslında bu anı içinde Prof. Dr. Yusuf Savaşır da yer almakta. Kendisini uzun yıllardır görmüyorum. Umarım sağlığı yerindedir. Anektod şöyle: Eğitim ve Eğitimin Standardizasyonu konusu Türk Psikiyatrisi nin gündeminde hep var olmuştur. Ancak eğitimle ilgili olarak eğitilenlerinde içine alındığı ilk sistematik çalışmalar 15-21 Ekim 1989 yılında Mersin de düzenlenen XXV. Ulusal Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi ni izleyerek Psikiyatri Asistanları ve Uzmanları Derneği (PAUD) nin kurulması ile başlatılmış ve o zamandan bu yana tüm ulusal psikiyatri kongrelerinin programlarında yer almıştır. 1989 da Mersin de yapılan kongre öncesinde Psikiyatri Eğitimi ve Sorunları konusunda bir panel düzenlenmesini ve bu panele eğitilenlerden birinin konuşmacı olarak katılması yönündeki dileğimizi kongre düzenleme kuruluna ilettiğimiz günü bugün gibi hatırlarım. Bu dileğimizin kabulünün ardından asistanlar adına görüş iletme görevi dönem arkadaşlarım tarafından bana verilmişti. Öncelikle Türkiye deki bir çok Psikiyatri Anabilim Dalı ve hastanelerine yazı yazarak bu sunumda iletilmesini istedikleri konuları yazmalarını istedik. Ardından Psikiyatri eğitiminde amaçlar Eğitimde kullanılabilir yöntemler-eğitimde standardizasyon-standart eğitimin değerlendirilmesi-akreditasyon ve Sertifikasyon ve halen devam etmekte olan eğitimler ile ilgili kesitsel saptama ve önerileri aktardığım panel konuşmam sonunda Sevgili Hocam Prof. Dr. Sayın Doğan Karan Seni psikiyatriye ben yönelttim. O yüzden eleştiri yöneltmeye de hakkım olduğunu düşünüyorum. Her biri başlı başına birer panel konusu olabilecek böylesine yüklü konuların tümünü kısa bir panel konuşması içinde bir bilgi bombardımanı biçiminde vermek yerine, neden değişik zamanlarda ayrı ayrı aktarmayı tercih etmedin? şeklinde bir soru yöneltti. Ben de kendisine Bu bizim asistanlar olarak ulusal bir kongrede ilk yer alışımız. Belki bir daha eğitilenlerin eğitimle ilgili bir panelde yer almasına izin verilmez endişesiyle biçiminde yanıt vermiştim. Sayın Karan da Ben hepinize söz veriyorum. Eğitimde eğitilenlerin görüşlerine yeterince yer verilmesi konusunda elimden geleni yapacak ve hep yanınızda olacağım. diye yanıt vermişti. Nitekim sözünü tuttu ve bir sonraki yıl İzmir de düzenlediği Ulusal Kongre de eğitilenlerin görüşlerine ağırlıklı olarak yer verdi. Ayrıca bizleri toplantı salonu dışında topladığını ve iyi bir eğitim için nelere daha çok ihtiyacımız olduğunu sorguladığını ve bizi örgütlenmeye davet ettiğini çok iyi hatırlarım. Özetle Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) nin kuruluşunun öncüsü olan PAUD un tohumlarının atılışında Prof. Dr. Doğan Karan ın önemli bir rolü ol- 17
muştur. PAUD ise Psikiyatri Birliği (TPD den önceki ismiyle) nin kurulmasıyla birlikte görevini tamamlamış ve yerini daha büyük kitlelere kucak açan bir kuruluşa bırakmıştır. Mersin de ulusal kongrede panelist olarak yaptığım ateşli konuşmayı dinginlikle dinleyen panel yöneticisi Prof. Dr. Sayın Yusuf Savaşır la aramızda geçen şu diyaloğuda asla unutmadım ve söylemeden geçemeyeceğim: Yusuf Savaşır: Psikiyatri Eğitimindeki Sorunlar ve Yapılması gerekenler konusunda ilk kez senin konuştuğunu sanıyorsun değil mi? Mehmet Sungur: Bildiğim kadarıyla evet hocam. Yusuf Savaşır: 15 yıl evvel de benzeri şeyleri ben anlatmıştım Ben artık yeni şeyler söylediğini zanneden genç arkadaşlara benzeri şeyler söylemiyorum. Umarım önümüzdeki dönemler söylemlerden öteye geçerek uygulamalara dökülür. 18
Psikiyatride Şile Yolcuları Dr. Fatih Altınöz Uzman Dr., Serbest Hekim 1989 yılında Mersin de düzenlenen psikiyatri kongresinde Nuran Bozer bir dilekçeyi imzaya açtı. Nuran Ablamız bir sonraki kongrenin Elazığ da yapılmasını öneriyordu. Gerekçesi de Elazığ ın Türkiye nin ikinci büyük akıl hastanesine sahip olması ve kongre vesilesiyle psikiyatrinin ileri gelenlerinin lütfedip Elazığ a ayak basmaları sağlanarak, oradaki hastalara yönelik kötü yönetim ve aşağılayıcı uygulamalar üzerinde bir iyileştirme oluşturmaya çalışmaktı. Hepimizin heyecanla imzaladığı dilekçeyi kongre başkanlığı işleme bile koymadı. Nedeni de orada henüz bir psikiyatri biriminin bulunmamasıydı. Oysa kongrenin yapıldığı Mersin de de o yıllarda bir psikiyatri birimi yoktu. Yeni kongre yeri olarak İzmir i seçtiler. İzmir de ve Mersin de olup da Elazığ da olmayan bir tek şey vardı; deniz. Mersin deki kongre sırasında birinci yıl asistanıydım. Asistan eğitimi üzerinden bir asistan hareketi oluşturabilir miyiz? diye kafa yormaya başlamıştım yeni yeni. Kongre başkanlığının bu tutumu beni kamçıladı herhalde kongre ana salonunun girişindeki kara tahtaya Nasıl bir psikiyatri istiyoruz u konuşmak için şu saatte şurada toplanalım gibisinden bir şeyler yazdım. Neredeyse elli kişi geldi toplantıya. Bütün asistanların derdi ortaktı. Hemen orada şehir koordinatörlükleri ve hastane temsilcilikleri oluşturma kararı alındı. İstanbul da bir toplantı yapmaya karar verdik. İstanbul a dönüp hazırlıklara başladım. Şile de bir otel tuttum. 40 kişilik rezervasyon yaptırdım. Türkiye nin her yerinden gelen psikiyatri asistanlarıyla psikiyatriye nasıl yön vereceğimizi konuşacaktık. Rehberlik de yapan bir asistan arkadaşımın yardımıyla bir otobüs tuttum. Otobüsü Ankara dışından gelenleri toparlamak için Topkapı yakınlarındaki bir otelin önüne çektirdim. 1990 yılının Şubat ayında ilk toplantı için her şey hazırdı. Fakat kötü hava koşulları, ani gelişen sağlık sorunları ve benzerleri nedeniyle katılım şoför dahil 13 kişiye düştü. İnsan sayısı azaldıkça kişi başına düşen ödeme miktarı artıyordu. Vazgeçmedik. Topkapı dan yarısından fazlası boş bir otobüsle yola çıkarak Şile ye gittik ve orada bir gece kalarak saatler süren heyecanlı, umut dolu bir toplantı yaptık. Ankara dan gelen arkadaşlar bir asistan derneği kurma arzusundaydı, biz İstanbul dakiler ise var olan bir derneğin içinde-türk Nöropsikiyatri Derneği-içinde çoğalmak düşüncesindeydik. Bu toplantıya katılan bir arkadaşımın öngörüsü ise şuydu; Bu iş psikiyatri birliğine gidecek ve şimdi mücadele ettiğimiz kişilerin hepsini orada yönetici olarak göreceğiz. Türk Psikiyatri Derneği nin kurucusu değilim. Böyle bir tepe örgüt kurmak gibi bir derdim hiç olmadı. Ancak Türk Psikiyatri Derneği nin tarihi yazılırken derneğin çıkış noktasını sadece 19
PAUD olarak saptayanları hayretle izliyorum. Oysa Şile ve sonrasında üç yıllık dolu dolu bir süreç yaşandı. Bu süreçte yürütülmüş çok merkezli sayısız faaliyet var. Bu süreçte bazıları şimdi hayatta olmayan pek çok kişinin emeği var. Psikiyatri tarihi yazılırken yakın bellek bu kadar hızla bozulmamalıydı. 1989-1992 yılları arasında psikiyatride olan biteni Şizofrengi nin Eylül 1992 tarihli 4.sayısında Psikiyatride Şile Yolcuları başlığı, Bir Şile Yolcusu imzası ile yayınladım. Şile toplantısının tutanağı aşağıdadır. Ekim 1989 da Mersin de psikiyatri kongresinde yapılan asistan toplantısında alınan karar gereğince 10 Şubat 1990 tarihinde Şile de Ege Tıp Fakültesi nden Dr. Alp Ayan; Ankara Tıp Fakültesi nden Dr. Süheyla Ünal; Ankara Numune Hastanesi nden Dr. Numan Ermutlu; Çapa Tıp Fakültesi nden Dr. Cem Hürol ve Dr. Raşit Tükel; Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nden Dr.Tolgay Özsoy, Dr. Mustafa Ziyalan, Dr. Pınar Ziyalan, Dr. Fatih Altınöz ve Dr. Timuçin Oral ın katılımıyla bir asistan toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda alınan kararlar, üzerinde çalışılması kararlaştırılan konular aşağıda sunulmuştur: 1. Asistan eğitiminin standardizasyonu: Ulaşılabilen bütün asistanların görüşleri çerçevesinde eğitim programlarının oluşturulması (Alp, Mustafa, Numan, Süheyla) 2. Ruh sağlığı kurumlarında standardizasyon (Cem) 3. Genel Tıp-Psikiyatri ilişkisi, Tabip odası ile ilişkiler (Ankara grubu) 4. Nöropsikiyatri Derneği nin işlevi, alt komisyonlar oluşturulması, diğer şehirlerdeki şubelerle etkinliğinin artırılması (Alp, Raşit, Süheyla) 5. Ruh sağlığının koruyucu/toplumsal yönü; psikiyatrinin kötüye kullanımı, basınla ilişkiler (Cem) 6. Sosyal psikiyatri (Fatih) 7. Bakırköy; Eğitim veren, aynı zamanda depo işlevini sürdüren bir hastane olarak (Fatih, Timuçin) 8. 2. Toplantının her kurumdan bir temsilcinin katılımıyla Nisan 1990 da ikinci ya da üçüncü hafta sonu Ankara da; 3.toplantının Mayıs 1990 da Bergama da yapılması. 9. 1990 psikiyatri kongresinde panel/çalışma grubu düzeyinde asistan katılımının sağlanması. 20