Rüzgar Enerjisi Nedir? Rüzgar, yüksek basınç alanından alçak basınç alanına yer değiştiren havanın dünya yüzeyine göre bağıl hareketidir. Rüzgar enerjisinin kaynağı güneştir. Güneş enerjisinin % 1-2 lik kısmı rüzgar enerjisine dönüşür. Güneş enerjisinin karaları, denizleri ve atmosferi her yerde aynı derecede ısıtmamasından dolayı oluşan sıcaklık ve basınç farkları rüzgarı yaratmaktadır.
Isınan hava genleşir, genleşme sonucu hafifler ve atmosferin üst katmanlarına doğru hareket eder. Bu hareket sonucu genleşen havanın boşalttığı hacmi başka hava hacimleri doldurur. Hava hacimlerinin yer değişimleri sonucu kinetik enerjisi son derece yüksek olan rüzgâr meydana gelir.
Rüzgar Hızına Etki Eden Faktörler Eğer tüm arazi düz ve pürüzsüz olsa idi, bir yerden diğerine rüzgar değişimi çok küçük olurdu. Tepelerin, Vadilerin, Akarsu vadilerinin, Küçük ölçeklerde olsa da ağaçların ve binaların katılmasıyla karmaşık ve değişken bir rüzgar rejimi meydana çıkar.
Rüzgar Hızına Etki Eden Faktörler Coğrafi yapı; Tepeler, platolar ve uçurumlar bir rüzgar türbini için yüksek rüzgar hızı bulunabilecek yerlerdir. Daha alçak ve kapalı olan vadilerde rüzgar hızı düşük olur. Ancak, tüm vadilerde rüzgar hızının düşük olacak diye bir genelleme yapamayız. Rüzgar akışına paralel olduklarında vadiler kanal gibi davranabilir ve rüzgar hızını artırabilir. Vadideki bir daralma dar bir alanda havayı sıkıştırarak rüzgar akışını daha da hızlandırabilir. Bu genellikle rüzgara bakan dar dağ geçitlerinde olur.
Rüzgar Hızına Etki Eden Faktörler Yüzey pürüzlülüğü; Üzerinde estiği yüzey rüzgarın hızını etkiler. Ağaçlar ve binalar ile kaplı pürüzlü yüzeyler göl veya açık tarlalar gibi düzgün yüzeylere göre daha fazla sürtünme ve türbülans oluşturacaktır. Sürtünme ne kadar büyükse yere yakın rüzgar hızı o oranda düşüktür.
Rüzgar Enerjisi Kullanımının Tarihçesi Rüzgar yüzyıllarca, Teknelerin yelkenlerini şişirmek, Tarımsal ürünleri öğütmek Su pompalamak gibi amaçlarla kullanılmıştır. Ancak bugün insanoğlu rüzgar enerjisinden elektrik üretmektedir. İnsanlık, yel değirmenlerinden modern rüzgar santrallerine uzanan teknolojik bir süreç yaşamıştır.
Rüzgar Türbininin Tarihçesi 53 m. çapında 1,25 MW lık Smith Putnam rüzgâr türbini 1939 yılında ABD, Vermont, Granpa s Knob da kuruldu. Bu tasarım zamanın en iyi mühendisleri ve bilim adamlarını biraraya getirdi. Aerodinamik tasarım: Von Karman, Dinamik analiz: Den Hartog, Rüzgâr türbini 1980 li yılların megawattlık bazı makinelerden daha uzun süre başarı ile çalıştı. Teknolojik gelişmede dönüm noktası oldu. Smith Putnam Rüzgâr Türbini
Smith Putnam Rüzgâr Türbini
Rüzgar Türbininin Tarihçesi Gedser Rüzgâr Türbini Rüzgâr türbini geliştirilmesinde bir sonraki dönüm noktası Gedser rüzgâr türbinidir. Marshall planı savaş sonrası finansman yardımı ile 1956 1957 de Danimarka nın güney doğusunda Gedser adasında 200 kw lık 24 m. çapında bir rüzgâr türbini kuruldu. Bu makine 1958 1967 arasında %20 kapasite ile çalıştı.
Rüzgar Türbininin Tarihçesi 1960 lı yılların başında Prof. Ulrich Hütter 100 kw lık 34 m. lik 2 kanatlı, yüksek rüzgâr hızlı Hütter Allgaier rüzgâr türbinini geliştirdi. Hütter in yüksek hızlı esnek tasarım fikirleri Almanya da ve diğer alanlarda rüzgâr türbini araştırmalarını çok etkiledi. Allgaier Rüzgâr Türbini
Rüzgar Türbininin Tarihçesi Bu üç makine rüzgâr türbinlerinin geliştirilmesinde 3 farklı yönün başlangıcını temsil eder Günümüzde piyasaya son 15 yıldır hâkim olan megawattlık rüzgar türbinleri, Danimarka tarzı türbinlerdir ve halen yaygın bir şekilde kullanılmaktadırlar. Dutch Tarzı Rüzgâr Türbini
RÜZGAR TÜRBİNLERİNİNİN SINIFLANDIRILMASI RÜZGAR TÜRBİNLERİNİNİN MEKANİK AKSAMLARI
Yatay Eksenli Rüzgar Türbinleri Dönme ekseni rüzgar yönüne paraleldir, kanatlar ise rüzgara dik yöndedir. Ticari türbinlerin çoğu yatay eksenlidir. YERT, farklı sayıda rotor kanadına sahip olan ve rüzgarı önden alan veya rüzgarı arkadan alan sistemler olarak da çeşitlilik gösterirler.
Yatay Eksenli Rüzgar Türbinleri Rüzgarı önden alan makineler; Rotor yüzü rüzgara dönüktür. Üstünlüğü kulenin arkasında olacak rüzgar gölgeleme etkisine çok az maruz kalmasıdır. Ayrıca, önden rüzgarlı makineler, rotoru rüzgara karşı döndürmek için Yaw mekanizmasına gerek duyarlar.
Yatay Eksenli Rüzgar Türbinleri Rüzgarı arkadan alan makineler; Rotorları kule arkasına konur. Üstünlüğü rüzgara dönmek için Yaw mekanizmasına gerek duymayışlarıdır. Rüzgarı pasif olarak izler. Önden rüzgarlı makinelere göre daha hafif yapılması sonucu kule yükünün azalmasıdır. Dezavantajı ise oluşan güç dalgalanması, türbine önden rüzgarlı makinelerden daha çok zarar verir.
Yatay Eksenli Rüzgar Türbinleri Tek kanatlı rüzgar türbinleri; Ek olarak rotor kanadı, karşı ağırlıkla dengelenmelidir. Tek kanatlı rotorlarda, ilave yüklerden ortaya çıkan aerodinamik balanssızlık ve mekanizma hareketinin kontrol altında tutulması için merkezleme çok iyi yapılmalıdır. En önemli ticari dezavantajı, yüksek hızlarda oluşan gürültü problemidir.
Yatay Eksenli Rüzgar Türbinleri Çift kanatlı rüzgar türbinleri; Üç kanatlı türbinlere göre rotor maliyetinin azaltılmak istenmesi bu türbin fikrini doğurmuştur. İki kanatlı rotorun balansı, bir kanatlı rotora göre daha düzgündür. Üç kanatlı rotorla karşılaştırıldığında en büyük avantajı; kanat uç hızlarının yüksek olmasıdır. Bu rüzgar türbinin gürültü seviyesinin yüksek olması dezavantajıdır.
Yatay Eksenli Rüzgar Türbinleri Üç kanatlı rüzgar türbinleri; Üç kanat kullanımının asıl sebebi, dönme dengeleyici yüklerden dolayı salınım yapan rüzgar hızı belirli bir değerin üstüne çıksa dahi (Örneğin 25 m/s) türbin hızı sabit momentinin daha düzgün olmasıdır. Bu türbinde, türbinin yapısı üzerinde atalet momentini olmadığından,titreşimi önleyici pahalı parçalara gerek yoktur. Cut in olarak adlandırılan hız değerine ulaşıncaya kadar, jeneratör boşta çalıştırılır. Rotor kanatlarının uygun dizaynı ile kalır.
Yatay Eksenli Rüzgar Türbinleri Çok kanatlı rüzgar türbinleri; kullanılan bu türbinler, bu işlemdeki moment gereksiniminin karşılanabilmesi amacıyla, çok Çok kanatlı rüzgar türbinleri düşük hızda pervane göbeğinden uçlara gidildikçe artım Pervane mili, dişli kutusuna bağlanarak, Rüzgarı her zaman dik olarak alabilmesi için Yıllarca sadece su pompalamasında kanatlı olarak üretilmiştir. çalışırlar. Türbin kanatlarının genişlikleri, gösterir. jeneratör mili devir sayısı artırılır. de, rüzgargülü yönlendiricisi taşımaktadırlar.
Düşey Eksenli Rüzgar Türbinleri Türbin mili düşeydir ve rüzgârın geliş yönüne diktir. Ticari kullanımı çok azdır. Üstünlükleri; Jeneratör ve dişli kutusu yere yerleştirildiği için, türbini kule üzerine yerleştirmek gerekmez, böylece kule masrafı olmaz. Türbini rüzgâr yönüne çevirmeye, dolayısıyla dümen sistemine ihtiyaç yoktur. Elde edilen güç toprak seviyesinde çıktığından, nakledilmesi daha kolaydır.
Düşey Eksenli Rüzgar Türbinleri Sakıncaları; Yere yakın oldukları için alt noktalardaki rüzgâr hızları düşüktür. Verimi düşüktür. Çalışmaya başlaması için bir motor tarafından ilk hareketin verilmesi gerekir, bu yüzden ilk hareket motoruna ihtiyacı vardır. Ayakta durabilmesi için tellerle yere sabitlenmesi gerekir, bu da pek pratik değildir. Türbin mili yataklarının değişmesi gerektiğinde, makinenin tamamının yere yatırılması gerekir.
Düşey Eksenli Rüzgar Türbinleri Darrieus tipi; Darrieus tipi düşey eksenli rüzgâr türbininde, düşey şekilde yerleştirilmiş 2 ya da 3 adet kanat vardır. Kanatlar, yaklaşık olarak türbin mili uzun eksenli olan bir elips oluşturacak biçimde yerleştirilmiştir. Aerodinamik yapıdadırlar ve yüksek hızlarda verimlidirler
Düşey Eksenli Rüzgar Türbinleri Savonius tipi; Savonius türbinleri, iki ya da üç adet kepçeye benzer kesitin birleşimi şeklindedir. En yaygını iki adet kepçenin bulunduğu durumdur ve S şeklini andıran bir görüntüsü vardır. Savonius türbininde akışkan içbükey kanat üzerinde türbülanslı bir yol izler. Savonius türbininin performansı düşüktür, bu nedenle elektrik üretiminde pek fazla kullanılmazlar. Daha çok su pompalama amaçlı ve rüzgâr ölçümlerinde kullanılan anemometre olarak kullanılırlar.
Rüzgar Türbininin Çalışma Prensibi Rüzgar türbinleri rüzgardaki kinetik enerjiyi önce mekanik enerjiye daha sonra da elektrik Enerjisine Rüzgarın kinetik enerjisi rotorda mekanik enerjiye çevrilir. Rotor milinin devir hareketi hızlandırılarak, gövdedeki jeneratöre aktarılır. Jeneratörden elde depolanarak veya direkt olarak alıcılara ulaştırılarak Bir rüzgar türbini genel olarak; kule, jenaratör, dişli dönüştüren sistemlerdir. edilen elektrik enerjisi aküler vasıtasıyla kullanılır. kutusu, elektrik-elektronik elemanlar ve rüzgar pervanesinden oluşur.
Rüzgar Türbininin Mekanik Aksamları
Rüzgar Türbininin Çalışma Prensibi
Pervane Kanatları Çoğu rüzgar türbini 2 veya 3 adet pervane kanadına sahiptir. Kanatların üzerinden esen rüzgar, kanatları kaldırıp dönmelerini sağlar. Modern bir 600 kw rüzgâr türbininde her pervane kanadının uzunluğu 20 metre kadardır ve bir uçak kanadı gibi tasarlanır
Fren Sistemi Rüzgardan elde edilecek güç rüzgar hızını küpü ile orantı olup, özellikle yüksek hızlarda çok büyük güç elde edilir. Rüzgar türbinlerinin güvenli bir şekilde çalışması için etkili bir fren sistemi gereklidir.
Fren Sistemi Rüzgar türbinlerinde bağımsız iki sistem vardır; Pitch-stall kontrol, Mekanik fren sistemi, Her ikisi de hız limitinin aşıldığı durumlarda, şebeke bağlantısının kopması ve diğer acil durumlarda türbinleri güvenli konuma getirme özelliğine sahiptir. Mekanik frenler ise rotoru tamamen durdurmak için yüksek hız miline yerleştirilmiştir. Rotor kanatlarının uygun dizaynı ile rüzgar hızı belirli bir değerin üstüne çıksa dahi (Örneğin 25 m/s) türbin hızı sabit kalıyor(stall Control).
Jeneratörler Rüzgar türbini Jeneratörleri mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çevirirler. Rüzgar türbini Jeneratörleri diğer tip Jeneratörlere göre biraz daha farklıdır. Bunun sebeplerinden biri, Jeneratörün salınımlı güç üreten rüzgar türbini rotoruyla birlikte çalışmasıdır.
Jeneratörler 100kW veya 150kW üstündeki büyük rüzgar türbinlerinde üretilen gerilim üç fazlı alternatif olup, genellikle 690V değerindedir. Daha sonra rüzgar türbinin yanına veya kulenin Şebekeye bağlı olan bu transformatör yardımıyla gerilim 10kW veya 30kW arasında bir değere içine monte edilmiş transformatöre yollanır. yükseltilir.
Jeneratörler Rüzgar türbinlerinde üç tip Jeneratör kullanılmaktadır. Doğru Akım Jeneratörleri Senkron Jeneratörler Asenkron Jeneratörler Küçük güçlü sistemlerde eskiden daha fazla kullanılan doğru akım Jeneratörleri yerine senkron ve asenkron Jeneratörler kullanılmaktadır.
Rüzgar ölçer; Rüzgar hızını ölçer, bu bilgiyi kontrol ünitesine iletir. Yüksek Hız Mili : Jeneratörü sürer. Düşük Hız Mili : Rotor tarafından dakikada 30-60 dönüş yapacak şekilde düşük hızlarda imal edilir. Makine Bolumu (Nacelle): Makine bolumu rüzgar türbin kulesinin tepesinde durur ve içerisinde vites kutusunu, düşük ve yüksek hız millerini, jeneratörü, kontrol ünitesini ve freni bulundurur. Bazı türbinlerin makine bölümleri üzerlerine helikopter inebilecek kadar geniştir.
1:20 zamanlama RÜZGAR ENERJİSİ SANTRALİ Vites kutusu; Vitesler düşük hız milini, yüksek hız miline bağlayarak donuş hızını 30-60 rpm devir/dakikadan 1000-1800 devir/dakikaya seviyesine (elektrik üretmek için gerekli olan dönüş hızı) çıkartırlar. Vites kutusu bir rüzgar türbininin pahalı (ayni zamanda ağır) bir parçasıdır. Günümüzde vites kutusuna gerek kalmadan doğrudan sürüş özelliğine sahip, düşük rotasyonlu hızlarda elektrik üretebilen jeneratör teknolojileri alanında araştırmalar sürmektedir.
Rotor: Pervane kanatları ve göbek bölümüne rotor yani verilir. Yelkovan : Rüzgarın yönünü ölçer ve bu bilgiyi sapma sürücüsüne iletir. Böylece rüzgar türbininin rüzgara doğru dönmesi sağlanmış olur. Sapma Sürücüsü (Yaw drive): Rüzgara karsı çalışan ruzgar türbinleri rüzgarın gelis yönüne donuk olarak çalışmak zorundadırlar. Sapma sürücüsü rüzgarın yönünde olan değişiklere göre rotorun sürekli olarak rüzgara donuk olmasını sağlar. Sapma Motoru (Yaw motor): Sapma sürücüsüne güç sağlar.
Kontrol Ünitesi : Kontrol ünitesi rüzgarın hızındaki değişikliklere göre sistemi durdurur veya harekete geçirir. Rüzgar hızının saatte 8-16 mil arasında olması durumunda sistemi çalıştır. Ayni şekilde rüzgar hızının saatte 55 milden yüksek olduğu durumlarda ise sistemi durdurur. Rüzgar hızının saatte 55 milden fazla olması, türbinlere zarar vermektedir. Kontrol ünitesi bu nedenle önemlidir
Dünyada Rüzgar Potansiyeli IEA Word Energy tarafından yapılan çalışmada 5.1 m/sn. üzerinde rüzgar kapasitesine sahip bölgelerin,uygulamaya dönük ve toplumsal kısıtlar nedeni ile % 4 ün kullanılacağı esasına dayalı çalışmada, Dünya Potansiyeli 53.000 TWh / yıl olarak hesaplanmıştır. Bu çalışmada dikkate alınmayan 4-5 mt / sn. hızlı bölgeler de ayrıca ciddi bir potansiyeldir. [Sadece Almanya da bu değerin 90 TWh / yıl olduğu tespit edilmiştir]
Dünyada Rüzgar Potansiyeli Ayrıca, bu hesaplamalar sadece karasal bölgeler için yapılmıştır, dikkate alınmayan denizsel [offshore] bölgelerin de ihmal edilemeyecek ciddi bir potansiyeli mevcuttur. [Avrupa için bu değerin 2.500 TWh/yıl olacağı hesap edilmiştir ] Bu Teknik Potansiyel [53.000 TWh/yıl] in, 2020 yılı için tahmin edilen Dünya tüketiminin 25.900 TWh/yıl civarında olacağı düşünülünce, ne denli ciddi olduğu görülmektedir.
Dünya Teknik Rüzgar Potansiyel Dağılımı(İEA)
Çeşitli ülkelerin tahmini rüzgar enerjisi potansiyelleri (Ural, G., 1994, s.366)
Avrupa Rüzgar Atlası u (m/s) * > 7.5 6.5 7.5 5.5 6.5 4.5 5.5 < 4.5 P (W/m 2 ) * > 500 300-500 200-300 100-200 < 100 * Açık yüzeyler için (yer düzeyinden 50 m yükseklikteki) rüzgar potansiyeli sınıf aralıkları
Türkiye de Rüzgar Enerjisi Potansiyeli Türkiye dünyada rüzgar enerjisi kullanımına elverişli ülkeler arasında yer almaktadır. Ülkemizin toplam rüzgar potansiyeli ise 83 GW seviyesindedir.
Türkiye de Rüzgar Enerjisi Potansiyeli Türkiye, rüzgar potansiyeli bakımından, diğer ülkelerden oldukça şanslıdır. Buna rağmen çalışmaların geç başlaması ve yapılan çalışmaların az olması ülkemizin bu konuda istenilen düzeyde olmamasına yol açmıştır. Türkiye de, Rüzgar Potansiyeli ni belirlemek amacıyla bazı ön çalışmalar yapılmış ve 2002 de bir RÜZGAR ATLASI oluşturulmuştur. Bugüne kadar bazı kriterler eklenmiş ve revizyonlar yapılmıştır. RÜZGAR ENERJİSİ POTANSİYEL ATLASI (REPA) tamamlanmıştır.
Türkiye de Rüzgar Enerjisi Potansiyeli TÜRKİYE RÜZGAR ATLASI Sınıf Alan (km 2 ) Potansiyel (MW) 1 0 0 2 5.038 1.662 3 168.759 41.656 4 370.767 44.659 Toplam 87.977
Türkiye de Rüzgar Enerjisi Potansiyeli
http://www.eie.gov.tr/duyurular/yek/yekrepa/repa-duyuru_01.html RÜZGAR ENERJİSİ SANTRALİ Türkiye de Rüzgar Enerjisi Potansiyeli Türkiye Yıllık Ortalama Rüzgar Hızı, 50 m
Türkiye de Rüzgar Enerjisi Potansiyeli Türkiye Yıllık Ortalama Rüzgar Güç Yoğunluğu, 50 m Türkiye il bazlı RÜZGAR ENERJİSİ teknik potansiyelleri ile ilgili yönlendirici bilgiler aşağıda adreste bulunmaktadır. http://www.eie.gov.tr/duyurular/yek/yekrepa/repa-duyuru_01.html
Dünyadaki Rüzgar Enerjisi Kullanımı
Dünyadaki Rüzgar Enerjisi Kurulu Gücü Dünya Rüzgar Kurulu Gücü Avrupa, 76. 152 MW Kuzey Amerika, 38. 473 MW Güney Amerika, 1. 274 MW Asya, 38. 909 MW Afrika & Or.Doğ., 865 MW Okyanusya, 2. 221 MW ----------------- TOPLAM 157. 899 MW
Toplam Kurulu Güç : 76.152 MW (2009 Sonu) RÜZGAR ENERJİSİ SANTRALİ Avrupa daki Rüzgar Enerjisi Kurulu Gücü 3.465 4.051 25.777 4.492 4.850 19.149 801
Avrupa daki Rüzgar Enerjisi Kurulu Gücü Bir önceki yıla göre kurulu güçteki artış, % 23 İlave kapasite, 10 163 MW Kurulu güç toplamı, 76 152 MW İlk altı ülke Almanya, 25. 777 MW İspanya, 19. 149 MW İtalya, 4. 850 MW Fransa, 4. 492 MW İngiltere, 4. 051 MW Danimarka, 3. 465 MW
1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Yılllık Kurulu Güç 814 979 1.277 1.700 3.225 3.209 4.428 5.913 5.462 5.838 6.204 7.592 8.535 8.484 Birikimli Kurulu Güç 10.163 RÜZGAR ENERJİSİ SANTRALİ Avrupa daki Rüzgar Enerjisi Kurulu Gücü AB Rüzgar Kurulu Gücü (MW) 12.000 80.000 9.000 60.000 6.000 40.000 3.000 20.000 0 0
En büyük 10 pazarda 2009 kapasite artışı ve yüzdesi
2003-2009 yılları arasında kıtalara göre yıllık artış
Büyük su kütlelerine yakın kara alanları birçok nedenden dolayı iyi rüzgârlı alanlar olabilir. İlk olarak, su yüzeyi kara yüzeyine göre çok daha düzgündür, bu nedenle su üzerinde akan hava daha az sürtünmeye tabidir. Hâkim rüzgâr yönünün sahile doğru olduğu sahil şeridi en iyi rüzgâr alanıdır. İkinci neden ise, bu kıtaların ekvatora yakın olmasından dolayı havanın çabuk ısınması, ısınarak yükselmesi ve yüksek hızlara ulaşmasıdır. Yüksek süratli rüzgârlar potansiyel belirlenmesinde önemli bir etkendir.
Büyük su kütlelerine yakın kara alanları birçok nedenden dolayı iyi rüzgârlı alanlar olabilir. Güneşli bir yaz gününde olduğu gibi, evrensel rüzgârın hafif olduğu zaman, deniz veya göl meltemi olarak bilinen yerel rüzgârlar oluşur, çünkü kara ve deniz ısınmaları farklı oranlardadır. Ağaçlar ve binalar ile kaplı pürüzlü yüzeyler göl veya açık tarlalar gibi düzgün yüzeylere göre daha fazla sürtünme ve türbülans oluşturacaktır. Sürtünme ne kadar büyükse yere yakın rüzgar hızı o oranda düşüktür
Türkiye de Rüzgar Enerjisi Kullanımı Türkiye de rüzgar enerjisiyle ilgili çalışmaların başlangıç tarihi çok da eskilere dayanmıyor. Bu konudaki çalışmaları ilk başlatan kurum, 1980'li yılların ortalarında, Elektrik İşleri Etüt İdaresi oldu. 1995 ten başlayarak bazı küçük uygulamalar, Yap- İşlet-Devret modeliyle gerçekleştirildi. Türkiye'de ilk rüzgar santrali, Demirer Holding'in İzmir Çeşme de kurduğu santral oldu. (İzmir Çeşme Germian'da, Alaçatı'da, Çanakkale Bozcaada'da, İstanbul Hadımköy'de gerçekleşen rüzgar santralleri de bu şekilde ortaya çıktı.)
Türkiye de Rüzgar Enerjisi Kullanımı Türkiye'de rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının konu edildiği ilk kanun ise 2001 de yürürlüğü giren Elektrik Piyasası Kanunu oldu. Bu kanunla, devletin belirli bir fiyattan alım garantisinden vazgeçmesi, zaten düşük seviyede olan rüzgar enerjisi yatırımlarını durdurdu. Bu aşamada, az sayıda özel sektörün, kendi enerjisini üretmek için gerçekleştirdiği projeler mevcut.
Türkiye de Rüzgar Enerjisi Kullanımı Rüzgar enerjisine verilen resmi önemin kanıtı olarak, ilk ciddi girişim ise 2005'de Yenilenebilir Enerji Kaynakları Kanunu'yla ortaya kondu. Bu kanunun sonrasında Bandırma, Çeşme Yarımadası, Hatay, Manisa, Çanakkale'de gerçekleştirilen 150 megawatt gücündeki santraller, bunun ilk örnekleri oldu.
Türkiye de Rüzgar Enerjisi Kullanımı Çanakkale Gelibolu daki rüzgar türbini santrale
Rüzgar Enerjisi Avantajları Yenilenebilir bir enerjidir, atmosferde bol ve serbest olarak bulunur Politik riski yoktur. Fosil yakıtların neden olduğu fiyat kararsızlıklarını ve bu kaynaklara bağımlılığı azaltır Temizdir, atık oluşturmaz, (asit yağmurları, sera gazı yaratmaz) Modülerdir ve çabuk kurulur Çift yönlü arazi kullanımına uygundur Dış maliyetlere (sosyal, politik, çevresel) neden olmaz İstihdam yaratarak sosyal ve ekonomik gelişmeye katkıda bulunur
Rüzgar Enerjisi Dezavantajları ve Çözüm Önerileri Rüzgar tarlalarının en çok tartışılan çevresel etkisi görsel ve onları çevreleyen manzara üzerindeki etkisidir. Ama rüzgar türbinlerinin görsel kirliliği kişisel bir kavramdır. Bazen de ilgi çekici olabilir. Gölge titreşimi ve parıltı görsel etkinin bir başka durumudur. Güneşin doğuşu ve batışı esnasında rüzgar türbinlerinin dönmekte olan kanatları gölge oynamasına, gölge titreşimine neden olabilir.. Bu sorunlar, kanatların ve türbinin günün her şartlarındaki renk koşullarına uyan açık mat gri renk ile boyanması ile en aza indirilebilir.
Rüzgar Enerjisi Dezavantajları ve Çözüm Önerileri Belki de rüzgar türbinlerindeki en büyük çevresel sorunu gürültü teşkil etmektedir. Gürültü kanat uçlarından, dişli kutularından, aerodinamik fren mekanizması ve hidrolik motorlardan kaynaklanmaktadır. Kanat ucu tasarımı ve diğer ses üreten mekanizmaların seçimine dikkat edilerek ses problemi oldukça azaltılabilir.
Rüzgar Enerjisi Dezavantajları ve Çözüm Önerileri Bir başka çevresel dezavantaj ise kuş ölümleri olarak karşımıza çıkar. Kuş ölümleri daha çok toplu göçler sırasında karşılaşılan bir sorundur. Fakat bu sorun yüksek gerilim hatlarının yarattığı tehlikelerden büyük değildir. Bu sorun rüzgar türbinleri göç yolları dışına kurularak giderilebilir.
Rüzgar Enerjisi Dezavantajları ve Çözüm Önerileri Çevresel olmayan en büyük dezavantaj, rüzgarın değişken olmasıdır. Yeryüzünde rüzgarın sabit olduğu az yer vardır. Bu yüzdendir ki, insanoğlu istediği her yere rüzgar santrali kuramaz. Son yıllarda rüzgar enerjisinden elde edilen elektrik enerjisinin, direkt olarak şehir elektrik şebekesine verilmesi, bu enerjinin depolama sorununa bir ölçüde çözüm getirmiştir
Rüzgar Enerjisi Dezavantajları ve Çözüm Önerileri Bir diğer dezavantaj ise türbinlerin maliyetleridir. Bir çok türbin teknik olarak başarılı çalışma göstermesine rağmen, çok yeni teknolojiler kullandığından maliyet biraz yüksektir. Bu maliyetlerde gün geçtikçe iyileşme sağlanmaktadır. Şuanda araştırma-geliştirme maliyetlerini çok fazla satılarak kapatmış olan 500-600 kw güçteki türbinler diğer türbinlere göre daha ucuz durumdadırlar. Fakat bu geçicidir.
Rüzgar Enerjisi Dezavantajları ve Çözüm Önerileri Bir başka dezavantaj ise, özellikle yurdumuzda da karşılaşıldığı gibi iyi derecede rüzgar alan bölgelerde arazilerin elde edilmesindeki zorluklar veya sit alanı olarak görülmesinden dolayı yaşanan sorunlardır.