T U T A N A K Dönem : 2015 Toplantı : Eylül Birleşim : 3 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : 03.09.2015 Birleşim Saati : 16.00 Gündemin 1. maddesinde yer alan yoklama yapıldı. 34 üyeden müteşekkil İl Genel Meclisinin bu günkü birleşimine 34 üyenin de eksiksiz katıldığı tespit edildi. Gündemin 2. maddesinde yer alan açılışa geçildi. Başkan; Meclisimizin değerli üyeleri çoğunluk sağlandığından açılışı yapıyorum diyerek açılışı yaptı. Gündemin 3. maddesinde yer alan Meclis Üyeleri tarafından gündeme ilave edilmesi önerilen konuların görüşülmesine geçildi. Gündeme ilave edilmesi için konu önerilmedi. Gündemin 4. maddesinde yer alan Eylül toplantısının 2. birleşimine ait tutanağın görüşülmesine geçildi. Başkan; Tutanak hakkında söz alan olup olmadığını sordu. Söz alan olmayınca diğer gündem maddelerine devam edildi. Gündemin 5. maddesinde yer alan Ödenek aktarılması konusunun görüşülmesine geçildi. Başkan; Meclis Başkanlığına sunulan teklifi okuttu. İl Özel İdaresinden Su ve Kanal Hizmetleri Müdürü Necla SARIİBRAHİMOĞLU konu ile ilgili bilgi verdi. Hicri NALBANT; Konu belli. Aynı bölüm içerisinde neredeyse bir aktarma yapılacak. Uygun görürse Meclisimiz komisyona havale edilmeden burada karar verelim diye teklif ediyoruz. Başkan; Ödenek aktarılması ile ilgili teklifin kabulünü işaretle oylamaya sundu, oy birliği ile kabul edildi. Gündemin 6. maddesinde yer alan İlimiz Lapseki İlçesi, Kangırlı Köyü, Kunduz Mevkii, 1351 parselde kayıtlı taşınmaz için Konut Alanı amaçlı 1/5.000 ölçekli İlave Nazım İmar Planı ve 1/1.000 ölçekli İlave Uygulama İmar Planı teklifinin onayı konusunun görüşülmesine geçildi. Başkan; Meclis Başkanlığına sunulan teklifi okuttuktan sonra dosya üzerine söz alan olup olmadığını sordu. Söz alan olmayınca dosyanın görüşüp rapora bağlamak üzere İmar ve Bayındırlık Komisyonuna havalesini işaretle oylamaya sundu, oy birliği ile kabul edildi. Gündem dışı görüşmelere geçildi; Recep Cahit ÖZER; Hepimiz seçilmiş insanlarız. İlçelerimizde bize güvenen insanlar bize oy verdi. Bizi buraya gönderdi. Fakat bazı değerlerimiz var ki zedelenmesin. Bunlar ilçelerde kaymakamlıklar. Devletin oradaki en güçlü mülki idare amiri. Çanakkale de Özel İdare. Özellikle bugün sözlerim size olacak AKP li arkadaşlarım. Türkiye de iktidar olabilirsiniz, Türkiye yi siz yönetebilirsiniz. 13 yıldır da bu böyle ama devletin bu kademelerini teşkilatınızın yönetim kurulu üyelerinin çalıştığı yerler gibi görmemek zorundasınız. Çünkü bu kurumlar zedelenmemeli. Devletin gücü ile hükümetin gücü çok farklı şeylerdir. Gelibolu da AK Partili arkadaşların gidip muhtarları toplayıp dertlerinizi bize bildirin demeniz etik olmamıştır. Her şeyden önce oradaki seçilen İl Genel Meclis Üyelerine saygısızlık olarak değerlendirdim. Oradaki muhtarları toplayıp oranın seçilmiş İl Genel Meclis Üyelerini de çağırsaydınız Ali Beyi, Nihat Beyi, Ferhat Beyi 1
çağırsaydınız o toplantıyı birlikte yapsaydınız doğru olabilirdi diye düşünüyorum. Kendi ilçelerinizdeki işleriniz bitti mi? Aksaz ın kanalizasyon işi bitti mi Bülent Bey? Bezirganlar ın, Havdan ın, Eğridere nin işleri varken Gelibolu nun işlerini seçim yatırımına mı dönüştürmek istiyorsunuz? Cicikler in derdi yok mu? Hasan Bey Çanakkale nin 580 köyü arasında 13 yıl Çanakkale Milletvekilliği yapan Mehmet Daniş in köyü olan Adatepe nin imar durumu bitti de Gelibolu nun köylerine mi başladınız? Bunlar seçim vaatleridir. Bunlar iyi bir şey değildir. Türk siyaseti de böyledir. Bugün Öcalan ın İmralı nın on tane şartını Dolmabahçe de kabul ettiniz de Milliyetçi Hareket Partisinin çok önemli dört maddesini kabul etmediniz diye şuanda Milliyetçi Hareket Partisi iktidarı kurmadı hayır hayır hayır diyerek köyleri dolaşıyorsunuz ama bu ters tepecek. Biz fazla bir şey istemedik. Dedik ki Türkiye Cumhuriyeti Devletinin değiştirilemez dört maddesi kalsın dedik. Anayasanın ilk dört maddesi kalsın dedik. Piyasada adına hırsız dedikleri adamlar belki tertemiz insanlar yargılansın dedik. Çanakkale de Belediye Başkanı HDP nin çıkışı dolayısıyla şükür pilavı dağıttı tenkit ettik. Aynı şekilde Milletvekili Sayın Muharrem Erkek dün eğer kardeşsek dedi. Güneydoğumuzda PYD denen örgüt kalsın dedi onların kontrolünde olsun dedi. PYD daha önce de burada söyledim. PYD nin başkanı Salih Müslim Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetenlerle defalarca görüştü. PKK nın Suriye deki örgütüdür. Bakın ne yazıyor burada. Kan dökmeden ayrıcalık olacaksa Kürdistan ın kurulmasına Türkiye nin karşı çıkmaması ve desteklemesi gerekir. Cümleye bakın. Bunu diyor bir milletvekili. Sizin milletvekiliniz. Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ben de olsam dağa çıkarım diyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihinin en zor günlerini yaşıyor. Ben bu kürsüden size dedim ki Nisan aylarında yalvarıyorum size dedim. Konuşun teşkilatlarınızla bu çözüm sürecini durdurun dedim. Ne oldu? Kan gölü oldu Türkiye. Bugün dört tane daha Türk Polisi şehit edildi. Allah gani gani rahmet eylesin. Hepimizin yürekleri yanıyor. Ne oldu da 7 Haziran dan sonra tüm ülke kan gölüne çevrildi. Ne oldu da bu çözüm sürecini yarıda bıraktınız? Madem devam etseydiniz. Ama bu örgüte parmağınızı verdiğiniz takdirde kolunuzu kurtaramazsınız. Çünkü bunlarla Oslo da, Habur da, İmralı da, Kandil de, Dolmabahçe de her yerde görüştünüz ve adamları dünya siyaset tarihinde legalize ettiniz. Dünyanın terör örgütü diye tanıdığı PKK terör örgütü çözüm süreci adı altında analar ağlamasın adı altında legalize edildi. Dün Milli Güvenlik Konseyinden çıkan kararlarda doğru bir cümle var. Bu terör örgütünü dünyaya anlatalım. Anlatalım da biraz geç kaldık. Çünkü legal hale getirdiğin, masada oturduğun, masaya oturttuğun terör örgütü dünyada taraf olarak kabul edildi. Kurulan hükümette Milliyetçi Hareket Partisi yoktur. Milliyetçi Hareket Partisinden geçmiş bir adam dahi olsa biz bu hükümete üye vermedik. Giden adam da yakında Milliyetçi Hareket Partisi Yüksek Disiplin Kurulu tarafından ihraç edilir. Ancak bir bakanınız hakkında da çok güzel bir cümlesi vardı bakanınızın kendisi de benim eskiden beri tanıdığım olur. Diyor ki bundan bir sene önce bana teklif edilenleri bilseniz dininizi değiştirirsiniz. Sayın Yalçın Topçu ya aittir bu sözler. Din değiştirmedi ama kabineye girdi. Böyle komedi olaylarda yaşıyoruz ne yazık ki. Önümüzde bir seçim var ben bu seçimin Çanakkale nin hayrına Çanakkale nin geleceği için uğraşacak didinecek gecesini gündüzüne katacak insanların seçilmesini diliyorum. Kavgasız dövüşsüz güzel bir seçim olmasını diliyorum. Nihat BORAZAN; MHP Grup Başkanvekiline ben bir şey sormak istiyorum buradan. Biga Köylere Hizmet Götürme Birliği seçimlerinden önce kendisi Muhtarlar Derneğini niye ziyaret etti? Biraz önce Gelibolu daki arkadaşlarımızın ziyaretini seçimle ilişkilendirdi. Muhtarlardan Köylere Hizmet Götürme Birliği için oy istedi mi istemedi mi? Gelme sebebi seçim sebebi değilmiydi? O zaman bizim arkadaşlarımızın Gelibolu ya gitmesine neden bu kadar takılmış çok merak ediyorum. Recep Cahit ÖZER; Ben Biga Muhtarlar Derneğinin daveti üzerine gittim. Oradan iki arkadaş beni davet etti. Çarşamba günü toplanıyoruz dedi gel dedi bir tanış dedi. Bülent Korkmaz a da haber verdim. Sizinle orada karşılaştık. Rıdvan İpek arkadaşımız da beni orada karşıladı. Ben orada Köylere Hizmet Götürme Birliği için oy istemişsem şerefsizliği kabul ediyorum. Bizim dedim Milliyetçi Hareket Partisi olarak Biga da temsilcimiz yoktur. Bize ihtiyacınız olduğu her anda yanınızda olmaya gayret ederiz dedim. Kağıt kalem alıp çıkarın dertlerinizi yazalım seçime kadar yapalım demedim. 2
Nihat BORAZAN; Bizim de Gelibolu da temsilcimiz yok. Arkadaşlarımız gittiyse ne farkı var bundan onu soruyorum ben size. Aynı değil mi? Recep Cahit ÖZER; Aynı değil. Nihat BORAZAN; Niye? Recep Cahit ÖZER; Ben davet üzerine gittim. Muhtarları ben toplamadım. Toplanmış muhtarlara gittim. Sizin dediğiniz olayı yapmadım. Köylere Hizmet Götürme Birliği için oy istemedim. Nihat BORAZAN; İstememiş olabilirsiniz ben orada yoktum. Recep Cahit ÖZER; Yoktum diyorsun da niye bana böyle bir çamur atmaya çalışıyorsun? Nihat BORAZAN; Ben çamur atmadım sadece sordum. Siz kendiniz diyorsunuz ki bizim orada temsilcimiz yok ihtiyaçlarınızla alakalı biz buradayız. Recep Cahit ÖZER; Bana ihtiyaç duyarsanız dedim. Nihat BORAZAN; Aynı şey. Recep Cahit ÖZER; Hiç aynı şey değil. Neyse belki Bülent Bey cevap verir. Bülent KORKMAZ; Dediğiniz gibi 580 tane köyümüz var her ilçede seçilmiş İl Genel Meclis Üyemiz var. Fakat bizim Gelibolu ve Eceabat da seçilmiş İl Genel Meclis Üyemiz yok. Biz vekilimizin, İl Başkanımızın, İlçe Başkanımızın tavsiyesi ile kendi arkadaşlarımızla aramızda görüştük. Gelibolu da temsilcimiz yok diye Hasan arkadaşımız ve Ünsal arkadaşımızla beraber Gelibolu ya bir ziyaret düzenledik. Doğrudur muhtarlarımızla görüştük onların taleplerini aldık. Ama kesinlikle seçim yatırımı maksadıyla öyle bir ziyaret olmadı. Biz sadece taleplerini aldık her İl Genel Meclis Üyesi gibi. Artı devletin makamlarını kullanmayın diyorsunuz Sayın Vali Yardımcımız Genel Sekreterimiz Gelibolu ya geldi. Ferhat Bey siz de oradaydınız değil mi İl Genel Meclis Üyesi arkadaşlarımız da oradaydı. İşte görün demek ki biz bu makamları iktidar partisi lehine kullanmıyoruz bu bunun örneğidir. Orada bizden bir arkadaşımız da gidebilirdi. Ünsal ÖNTÜRK; Biga ya geldiği zaman haberimiz bile olmadı. Bülent KORKMAZ; Biga ya geldiği zaman Kaymakam Beyi ziyarete geldi. Ünsal ÖNTÜRK; Bizim köye geldiniz. Bülent KORKMAZ; Hayır sizin köye gelmedik Ünsal Bey. Biga da sorunlarınız Çan da sorunlarınız yetmedi de Gelibolu da ne işiniz var diyorsunuz. Aksaz dan bahsettiniz. Aksaz ın projesi 180 Milyardır. 80 Milyar borular tutmaktadır. Oradaki bir firma ile anlaşma safhasındayız. Biz boruları vereceğiz kazma döşeme işini de o firma yapacak. Bezirgan lar diyorsunuz Bezirgan lar tarafında yokuş bir yol vardır. Onunla ilgili çalışmalarımız başlamıştır. Recep Cahit ÖZER; Ilıcabaşı nın su deposuna da bir el atın. Bülent KORKMAZ; Ilıcabaşı nın su deposu bitmiştir. Onunla ilgili kaynak iki sefer aktarılmıştır. Bunu da bilginize sunarım. 15 Bin Lira oraya yardım yapılmıştır. Başka var mı size gelen konu? Recep Cahit ÖZER; Çok çok Biga da çok. 3
Bülent KORKMAZ; Biga da çok işler yaptık biz. Recep Cahit ÖZER; Göreviniz. AK Parti mi yapıyor devlet mi yapıyor? Bülent KORKMAZ; Devlet yapıyor. Ülkemizde yaşanan terör olaylarında şehit olan şehitlerimizin ailelerine baş sağlığı yaralanan güvenlik güçlerimize acil şifalar diliyoruz. Çok hassas bir süreçten geçiyoruz doğrudur. Diyorsunuz ki PKK ile görüştünüz Oslo da görüştünüz. Devlet bu ülkede huzuru sağlamak için elbette görüşür ama bu ülkede kan akmasın bu ülkenin evlatları ölmesin bu ülkenin güvenlik güçleri şehit düşmesin diye masaya oturmak başka bu ülkede terörü alevlendirip bu ülkenin huzurunu düzenini bozmak için bazı örgütlere destek vermek başka. Bunun dünyada da çeşitli örnekler vardır. Bu tür terör olayları bazı ülkelerde bu şekilde masaya oturarak çözülmüştür. 30 senedir silahla çözülmeye çalışıldı çözülmüyor. CHP Milletvekilimiz Muharrem Erkek in açıklamalarını ben talihsiz bir açıklama olarak görüyorum. Pilavcı bir başkanımız vardı şimdi de başkası olmasın PYD olsun diyen bir vekilimiz de oldu. Hayırlı uğurlu olsun. Recep Cahit ÖZER; Sizin Milletvekilinizin sözü hakkında ne düşünüyorsunuz? Bülent KORKMAZ; Dün Çanakkale Belediye Meclisinde AK Parti Belediye Meclis Üyeleri tarafından Diyarbakır Sur Belediyesi ile alakalı kardeş belediye protokolünün iptal edilmesi için AK Parti Belediye Meclisi grubu tarafından yapılan önerge MHP Belediye Meclis Üyesinin red kararı ile birlikte meclisten reddedilmiştir. Bilmiyorum bununla ilgili nasıl açıklama yapar partiniz veya siz. Bu örgütü siz diyorsunuz legalleştirdiniz. 91 yılında HDP yi Meclise sokan biz değildik. Leyla Zana Kürtçe yemin etmeye kalkmıştı Mecliste. Recep Cahit ÖZER; Sizin Milletvekilinizin Kürdistan konuşması hakkında da bir cevap verseniz. Bülent KORKMAZ; Gerekli açıklamayı yaparız son gün. Ben kendimi son güne hazırlıyorum. Orada görüşürüz. Ama şunu da söylemek istiyorum orada CHP ve MHP İl Genel Meclis Üyesi arkadaşlarımızı kesinlikle üzmek maksadımız yoktu. Tamamen bizim orada seçilmiş üyemiz olmadığı için oradaki muhtarlarımızın taleplerini biz de dinleyelim dedik. Onlarla tanışalım dedik. Tamamen öyle bir amacımız vardı. Kasıtlı olsaydık Genel Sekreterimiz geldiğinde orada bizlerden de biri olurdu. Recep Cahit ÖZER; Milliyetçi Hareket Partisi Çanakkale Belediye Meclis Üyesi olarak görev yapan arkadaşın red vermesi kendisini bağlar. Kendisine göre doğru karar vermiştir. Bizim burada kararlarımıza da hiç kimse müdahale edemez. Biz koyun değiliz kendi kararlarımızı kendimiz veririz. Biz Milliyetçi Hareket Partisi Grubundaki bütün arkadaşlar bize hiç kimse müdahale edemez. Biz kendi kararımızı kendimiz veririz. Aynı şekilde Mersin Büyükşehir Belediyesi Encümen seçimlerinde siz de HDP lilerle kol kola girdiniz. Bülent KORKMAZ; O Encümen Seçimi buradaki AK Partinin vermiş olduğu bir önerge. Recep Cahit ÖZER; Hani siz Türk, Kürt, Çerkez karıştırmıyordunuz. Hani tek devlet, tek bayrak, tek millet mücadelesi veriyordunuz. Oradaki belediye ile Çanakkale Belediyesi kardeş belediye olsun ne var bunda. Bülent KORKMAZ; Doğrudur. Recep Cahit ÖZER; Kanı körüklüyorsunuz. Bülent KORKMAZ; Biz kanı falan körüklemiyoruz siz körüklüyorsunuz. Sosyal paylaşım sitenizde de şunu söylüyorsunuz. Sandığa gömeceğiz diyorsunuz. O size göre doğru. Aziz 4
milletimizin her şey gözü önünde cereyan ediyor bu ülkede. 7 Haziran akşamı Sayın Devlet Bahçeli çıkıyor diyor ki erken seçim alayına diyor. 8 Haziran da alayına diyor. Recep Cahit ÖZER; 75 kişi öldü 45 günde. Bülent KORKMAZ; Azınlık hükümetine hayır seçim hükümetine hayır, koalisyona hayır ne istiyorsunuz? Rahmetli Alparslan Türkeş in en büyük emanetine saygı duymuyorsunuz. Adam gibi devlet adamlığını gösterdi. İşinize gelmedi. Bu millet sizi sandığa gömecek. Recep Cahit ÖZER; Tuğrul Türkeş in dediğini söylüyorum. Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldım diyen adamların ayağını kırarlar dedi Tuğrul Türkeş. Bülent KORKMAZ; Milliyetçilik öyle lafla olmuyor bunu da bilin. Başkan; Bu kahve sohbetine döndü. Böyle karşılıklı o zaman sizi bırakalım ikinizi sabaha kadar konuşun. Biz niye duruyoruz. Böyle olmaz. Üslup yanlış. Notunuzu alın cevap hakkı herkese veriyoruz. Recep Cahit ÖZER; Sorduğu için cevap veriyorum. Başkan; Not alalım sonra cevaplayalım. Karşılıklı konuşursak kahve muhabbetine dönüyor. Recep Cahit ÖZER; Öyle değil mi dediği için anında cevap veriyorum. Başkan; Okan Bey buradaki konuşmaları kayda geçiriyor. Aynı anda iki kişi üç kişi bir şey söylediğinde o da zorlanıyor. Hicri NALBANT; Bu tartışmanın içinde ne zaman CHP geçecek ne zaman dahil edilecek diye düşünüyordum. Çok geçmeden CHP de bu tartışmaya istemeyerek dahil edildi. Biraz önce Bülent Bey devlet görüşür zaman zaman terör örgütleriyle de görüşür. Dünyanın birçok yerinde de görüşüldü örnekler var demişti. Evet örnekleri var zaman zaman İngiltere de İspanya da görüşmüş devlet. Fakat Oslo görüşmesi haberi ilk yayıldığı zaman o zamanın Sayın Başbakanı görüşen şerefsizdir anlamına gelen sözler söylemişti. Sonradan görüldü ki görüşülmüş. Bunun artık herkes tarafından kabul edildiği biliniyor. Sıkıntı burada. Konuyu böyle gizli kapılar arkasında Oslo da Dolmabahçe de yapmak sıkıntıyı doğuruyor. Bunun tartışılması gereken yer Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Partimiz de başından beri bu konuyu söylemiştir. Şimdi birçok kurum aynı noktaya gelmiştir. Bir de Milletvekili arkadaşımızın PYD ile ilgili Mardin de yaptığı konuşmadan bahsetti Cahit Bey. Şimdi orada bir anket yapılmış ben de çok detayını incelemedim. Yerel gazetelerin başında gördüm. Sınırımızın ötesinde PYD yi mi görmek istiyorsunuz Işid i mi görmek istiyorsunuz. Soru bu. Tabi bazen tuzak sorular var. Anket düzgün hazırlanmamış oluyor. Amerika da seçimler yapılıyor iki seçenekli. Reagan aday Carter aday. Kovboy da köşeye durmuş anket yapıyor kendi yöntemiyle. Köşeden çıkanı yakalıyor şakağına silahı dayıyor Reagan mı Carter mı diyor. Vatandaş biraz düşünüyor bas tetiğe diyor. Yani ikisi de değil. Bazen bas tetiğe demek lazım. Bu sorunun Işid mi, PYD minin doğru cevabı biz sınırımızın ötesinde Suriye Devletini görmek isteriz ama Suriye Devletini yıkmışız. Onun sarsılmasında o bölgeyi terk etmesinde bugünkü siyasi iktidarın da büyük katkısı olmuş. Böyle bir seçenekte bırakmamışsınız. Bizim düşüncemiz budur. Ömer ŞAHİN; Cahit Bey neden devlet Oslo da terör örgütüyle görüştü tarzında bir söz söyledi. Devlet elbette büyüklüğü itibariyle hakimiyeti itibariyle istediği kişi ile görüşür. Dünya sahnesinde Amerika nın CIA sı, Rusya nın KGB si, İsrail in Mossad ı, İngiltere nin MI5 i hiçbir ahlaki değer taşımadan hiçbir hukuk tanımadan istediği şekilde cirit atıyor. Şimdi kalkıp da bizim MİT teşkilatımız mı bunlarla hukuk düzenine uyarak hukuka bağlı kalarak istemeden de olsa ahlaki sınırlara bağlı kalarak mı mücadele edecek. Bu tatlı su demokratlığını lütfen üzerimizden atalım. 5
Biraz tuzlu sulara açılalım. Mücadele terörle teröristle anca bu şekilde verilebilir. Onun haricinde dediniz ki koalisyon için anayasanın ilk dört maddesi. Sorarım size anayasanın ilk dört maddesi ile ilgili bir tartışma mı var. AK Parti çıktı da Ankara yı başkent yapmayalım başka bir yeri mi başkent yapalım dedi. Resmi dilimiz Türkçe yi değiştirelim mi dedi. Türk Bayrağını indirelim başka bir bayrak mı koyalım dedi. Sudan sebeplerle anayasanın ilk dört maddesi diye bir şey ortaya çıkardınız görüşmeleri kilitlediniz ki zaten seçimlerden sonra niyetinizi ortaya koydunuz koalisyonu yapmayacağız diye şimdi bu anayasanın ilk dört maddesini öne sürüyorsunuz. Koalisyona hayır dediniz azınlık hükümetine hayır dediniz sizlerden bakan istendi onu da vermediniz. Azınlık hükümeti olmayınca mecburen anayasa hükümleri gereği HDP den de bakan alınmak zorunda kalındı ve HDP li bakanların ilk açıklamasında siz de duymuşsunuzdur. Ermeni Soykırımını tanıyoruz oldu. Daha fazla açıklamaya gerek yok tablo ortada. Recep Cahit ÖZER; Oslo daki görüşmeler için istihbarat teşkilatlarının böyle bir görüşmeler yapabilmesi gerektiğini söyledi Ömer kardeşim. Dolmabahçe deki görüşmede MİT yoktu. Yalçın Akdoğan vardı. Ömer ŞAHİN; Ben genel anlamda söylüyorum. Recep Cahit ÖZER; Yalçın Akdoğan da İmralı dan gelen on maddeyi kabul etti. Gayet güzel orada resimler verildi. Hatta daha sonra Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan o görüşmenin çok yanlış olduğunu ülkenin geleceği için tehlikeli bir görüşme olduğunu söyledi. Bunu da hatırlatırım. Ben diyorum ki anayasanın ilk dört maddesi değiştirilmeyecek. Siz de diyorsunuz tamam. Mesele kapanmıştır. Biz hırsızlıkların da yargılanmasını istedik. Temizlensinler dedik belki adamların günahını alıyor bu millet. Ömer ŞAHİN; Yargılanmalarına bir engel yok. Müracaatınızı yapın yargılama devam etsin. Bunlar hakkında takipsizlik kararı verildi ama takipsizlik kararı netice itibariyle kesinleşmiş bir karar değildir. Tekrar başvurunuzu yapın. Yüce Divan diyorsanız buyurun MHP nin oyu CHP nin oyu HDP nin oyu ortada. Buyurun Yüce Divana gidin. Recep Cahit ÖZER; Belki giderler. Ömer ŞAHİN; Belki ile olmuyor. aldı. Recep Cahit ÖZER; Meclis tatilde. Onlar milletin vicdanında zaten yargılandı hükmünü de Ünsal ÖNTÜRK; Belediye Başkanımızı pilavcı diyerek biraz küçümsedi Grup Başkanvekiliniz ama Belediye Başkanımız pilavı dağıttı 7 Haziran seçimlerinden sonra. Niye dağıttı? Tek parti sultası, sultanlık bitti diye dağıttı. İnşallah 1 Kasım seçimlerinden sonra helvayı da dağıtacağız. Helvanızı dağıtacağız 1 Kasım dan sonra. Bülent KORKMAZ; Güldürme. Bundan başka söz almak isteyen olmayınca, Başkan gündemin 7. maddesinde yer alan kapanışa geçmeden önce gelecek birleşimin tarihini belirleyerek; 04 Eylül 2015 Perşembe günü saat 11.30 da İl Genel Meclisi toplantı salonunda toplanılmak üzere oturumu kapattı. Hasan Hüseyin AYTOP Bülent KORKMAZ Ferhat ÖZGER İl Genel Meclis Başkanı Kâtip Üye Kâtip Üye 6